30 Aralık 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

30 Aralık 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.- SONTET 6'! F— 30Birincikânun 627 Fransa - Lehistan Lehistanda Fransayı seven — ve sevmiyen iki grup varmış! Bu gün Almanlarla koy ğOSİ olduğunu isbata Mmüttefik devletin kıymeti de kalmı- yakaktır. Muhabirin bu sözü daha açık bir dil ile izah edilmek istenirse Lehis- tanın tuttuğu yol anlaşılmaktadır. Demek istenen şudur: — Lehistan ister istemez bugün Almanya ile iyi geçinmek mechu- riyetindedir. Bundan Fransızlar kuş- kulanıyorlarmış. Varsın kuşkulan - sınlar, Eskiden Fransanın karşısın- da bulunan devletler Fransayı se- venler ve sevmiyenler diye ikiye ayrılırdı. Fransızlar da bunları ona göre nazarı dikkate alırlardı. Bugün artık Fransızlar da anlamak vaziye- tindedirler ki bir memleket hem - Framsayı sever, hem de kendi m * faati dahilinde komşularile müna- sebatını daha ziyade şıklaştırabilir. x- S a yyı sevmiyenlerdendir, ne ziyanı var? Fransiz hariciye mağırı, malüm ya || Elverir ki yine kuvvetli - olalım. Lehistana gitti. Leh hariciye nazırı |Menfaatlerimizi iyi takib M._Bek ile görüştü. Fakat asıl bu İiyi kuvvetlenelim. Böyle olursak mülâkattan sonradır ki Lehistan ile | Nn Yedinet da) Fransanın vaziyeti'sık sık bahsedi- KEYEei TAÖRC UN len bir mevzu'oldu, kaldı. 921 de it- *tifak etmiş olan bu iki dost devletin gimdiy& kadar olan münasebatı, hep dostlukla cereyan etti, ediyor diye söylenmiş, her iki taraf biribirine karşı olan derin merbutiyetini hatır- Jatmakta fırsat geçirmemiştir. Fa- kat bir suâal var: Niçin dostiluktan bu'kadar sık sık bahse lüzum görü- Jüyor, meden Paris - Varşova ittifa- kınn kü li olduğu ikide bir söy- Jenip e? Fransa hariciye nazırı M. Delbos- un OrtasAvrupu seyahati üZerine 1- $e Lehistan ile Fransanın münâse- batı bir kere daha günün meselesi balini aldı. Lebis matbuatında görülen bazı neşriyat va i Gene Ha g hassa mânâlıdır. Gazeta Polska Var- 3 — govahi inir resmi bir ga- elekküir: Burün Paristek! mühadirt tarafından gazeteye gönderilen bir | mektubun serleyhası şöyledir: <Fr: sız efkârı umumiyesinde müsbet hir değişiklik hâsıl oldu.» Leh gazete! nin Paris muhabiri, Fransız harici- ye nazırının Ortâ Ayrupa ve bilhas- p sa Lehistanı ziyaretinden sonra göze ğr çarpan ım;c—n tahlil etmektedir. Muhabirin yazdığından çıkan hü! İ sa şu oluyor: Fransız hariciye nazı- rı Orta Avrupada Fransanın sadik gostlarile temas etti. Bu tomastan sonra Fransız efkâri umumiyesi ar- tık dünyayı Fransayı sevenler, Fran- sadan nefret edenler diye ikiye â - | Haheşistanın İtalya tarafından a- yırmak caiz olmadığını anlamasın- ()ndığını tastik edip etmemek bahsi dun, diğer devletlerin münasebatı | oniden tazelendi. Bu işde öne geçen lnaz bu iki esas üzerinde döl k 'ğ:ğ:ıl'ımın;nnllcr: :’e ırh:ıtv'ı; h::;î İde Holanda oluyor. İki sene evvel bu D URtataakimlak !ui:ilçolm:ıvıı İvakitler milletler cemiyeti Habeşis- # anlaşılmıştır. Pariste şuna kanaat getiriliyor ki zayıf olanların mev- kü olmadığı gibi eğer bir müttefik ,devletler Habeşistanın uğradığı hak- kendi kuvveti ile kendi muhiti da- ıxıılık karşısında son derece ha: hilinde faaliyet sarfetmezse öyle bir 'yet göstermişlerdi. ı Polis romanıNo.25 ONU KiM ÖLDÜRDÜ? Yazan: Moris Löblan Nakleden: fa, — Şu karşidâ süratı İngilize ben- | — Raul'ü mü?. k ziyen herif kim? | Ah bir ele geçirsem, tavuk gi- F — Bir jokey! bi boğazlardım. — Her zaman gelir mi?. — Boğazlamak için evvelâ nerede — Bilmiyorum. Ben buraya daha (olduğunu bilmek lâzım, mütemadi- Üüç gün evvel geldim. yen evin kapısında bekliyorum, Şimdi barın ortasına kâr bir ke - tada yok!. Mmantı gelmiş, hazin bir tango ç: — Yok amma, bu işi halletmek 1â- yor ve kesik bir sesle şarkısını şöy- |zim. Yoksa... lüyordu. Arab'la İri Pol susuyorlar- | — Yoksa © senin hesabımı gürecek İtana tecavüz eden İta SSABİ- — di Bir aralık Arab: değil mi? Korkuyorsun! | — Bana bak, dedi, şimdi anladım; | İri Pol sıçradı #Barı Klarayı düşünüyorsun. Kaçtığı | — Korkuyor muyum? Çıldırdın Vmı'l Yalnız şunu hissediyorum ki | )ı ©, ya ben. ışde postu bu—.ıkucık' Ârab omuzlarını silkti: — Aptal dedi, bir. kadın için böyle belâlara girilir mi hiç? Zaten sen hep kadın yüzünden... — Klara bnım için bir kadıydan | gündenberi bir türlü kendini toplı- | yamadın... , İri Pol, Arab'ın, masanın üstünde İguran eline bir yumruk vurarak ez- çei ve: Suk; dedi, sus... Onu düşünmü- — yorum. Asıl tutulduğu herifi düşü- /— Hüyorum.. Fakat bu komşular belki de Fransa- $ edelim, | İrt tedbirler almış, bilhassa- küçük | | ör- . İkimizden birisi bu | u dost olan Lehistan Fransa ile ayni derecede — çalışıyor... Ö v G Delbos beşistan Milletler Cemiyetı' halâ Habeşis- fan işini munakaşa edıyor !.. Milletler cemiyetinin 0 zamanki müzakereleri, münakaşaları, Cenev- rede söylenen nutuklar hatırlanırsa jküçük devletlerin Milletler cemiyeti misakını korumak için İngilterenin ya karşı zec-|etrafını nasıl aldıkları göz önüne ge- İir, | Habeşistan İtalyanların eline geç- tikten sonra gene küçük — devletler | (Devamı 7 ncı sayfamız.la) Id—_':ı.ı fazla bir şeydir. Benim |Klara meselesi bir hayat, memat me- seîf»ıdır Onsuz yaşıyamam Peki amma seni sevmiyor — Biliyorüm. Asıl bunun için bir için başkasını - sevmesine tahammül e- demi am ya!.ıs. Onu " Râul'ün e- vinden çıkarken gördüğüne - emin misin? — Tabii eminim, gözümle gördüm. İri Pol yumruklarını sıkarak diş- İtlerini gıcırdattı. Arab devam etti: — Kapıtıya da sor istersen... Ben kendisile görüştüm. Bir kaç para ve- rince bülbül gibi söylüyor. Sonra Klâra, Marki'nin yatna çıkmiş, ler yakalamak İ istemiş; yin de, Raul'le beraber Marki'nin yazıhanesine girdi! ler. İri Poligüşünüyordu. ) Mirıldandı |berim kaybettiği .ııahıarlı girmiş olsa gerektir. Fakat ne arıyorlardı?. Marki'nim aleyhine ne gibi bir tuzak kuruyorlar?. Bir defa, bana, anne- sinin Marki ile tanıştığından ve öl- | . Her halde | | Hepiniz Çince Öğreniniz Bir telefoncu kız bu sayede yıldız oluyor Sinemacılık âleminde yeni bir hâ- | |dise isterseniz bunu dünkü posta i- le gelen Avrupagazatelerinden öğ < (d97 renmek kabil. Herşeyin, herkesin bir derdi var derler. Hindistanda | Kalkütada İskoçyalı bir kızcağız tam ön iki senedenberi telefon me: lağu ediyormuş. On iki senc ayni iş de kalmış, yani istönen numarayı İvermek vazfifosi., Felisite isminde o- lan bu kızcağızın diğer telefoncu kız-| lardan büyük bir meziyeti - vardır. JOnun için Kalkütadaki telefon ku: â |panyası kendisine şimdiye kadar bir | bahane bularak çıkarmamıştır. -Çün-| İkü kızcağız Çince biliyormuş. Çince | konüşan bir telefon memuru Hin - distanda pek lâzım, Fakat on iki se | İne bu işde kalan kiz, bu gidişle bir lon iki sene daha kalacağından şüp- hesi olmıyan İskoçyalı kız günün bi- rinde muhtelif resimlerini çıkara- rak Londranın bir sinema kumpan- yasına gönderi , Kızın mektub ( ikla- nıyor. O kadar, kızcağızın istediği | cevab gelmiyordu. Aradan bu suret- le uzun bir zaman geçiyor. Kalkütadaki telefoncu kız bir mektub almıştır. Çin - Japon | muharebesi artık günün m iduğu için yepyeni bir fil Gektir. Kızın Çince bilm de çok Kız da gitmekle | şimdi | Fransada gızlı silâh meselesı Gizli silâh depoları m tahkikatı devam etmektedir. Başlangıçta çok meraklı değildir. olan bu Fransız | » zabıtası tahkikatına ve a- | le kapanmış raştırmala; devam etmektedir. Fransanın her tarafına dal - budak | salhvermek üzere kurulmak istenen | gizli teşkilâtın bazı yerlerde daha bir çok silâhları meydana çıkarım tır. Yalnız şimdiye kadar maznun ola- rak tevkif edilmiş olanların avukat- ları bir araya gelerek adliye nezare- ti nezdinde bir protestoda bulunmuş- lar ve istinlak hâkiminden şikâyet etmişlerdir. Van Zeland Parisde ta bulunan sabık Belçika kendisine bir söylediğinden — bahsetmişti. ne demişti?. 'Tuhaf kız.. Söylemedi, ben de o kadar zorla halde, bir İşey alamadım.. Hakikaten tuhaf kız. Yalan da söylemez.. Fakat susunca 'da söyletmek kabil değildir... Arab sözünü kesti — Biraz toplan be!.. Kendine gel!. Neredyse ağlıyacaksın!.. Hem bi gül.. ha.. Bu akşam yeni bir gazine- nun açılacağından - bahsediyordun, gidecek misin? | — Evet.. Mavi gazino! | — Orada elbet bir kadın bulursun. |Hem bu suretle Klarayı biraz unu- |tursun .. Şimdi artık bar dolmuştu. Ortada (on beş-kişi kadar danseden vardı.. İlri Pol sordu Saat kaç?. Yediye yizmi var.. İkisi de suştular.. Sonra İri Pol yine söze başladı — İki oluyor, Jokey'le gözlerimiz | şılaşıyor... Arab lütife etti: meden evvel Fakat | Belki poli# müdürünüm muh - 'sandalyenin üstüne çıkmış olan İn- | Romaya giderek iktisadi tetkikat- | başvekili vd İtalya paytahtından Pa- | İni tutmuşlard IK AY k bir € gideceğini ke: vri hâkim adımlar- |la lerzenâk vücüdunu, henüz müp hem bir semte sürüklüyordu. teşrinisani gü seyrekleştiğini - görünce sayfiyelerin arasına geldiğini ve ka: İsabadan, oldukca uzaklaşğtığını ân- ladı. Civar mahallelerin birinde ©- | Di |kulaklarında çınlıyor ve teessürünü kunan ezan, hafif bir dalga halinde bir kat daha Ortalık Kışm yaklaşması dola- yısile, çıplıyan karşıki sırtlardan, seçemediği karmakarışık bir vahşi hayvan sesleri uluyordu. kararmıştı. çok dü) Dakikalar, saatler geçiyord gözlerini çevirerek | dâha baktı. Işıkların birer yıldız b İceği kadar ufak ve fersiz olduğunu görünce, t yol yürüdü anladı. G şütmüş lan, bir tepeden ay, hilâl gibi yük- seliyor. nesiyli azayıp gitli Ây şıği ile bir mü, idet daha yürüdü zakta hayal 1 seçilebilen, işığa berizer bir şey ür gibi oldu. Ora- İsı bir çiftçi kulük di İhal ile, bitkin bir vaziyetti ye vârabildi. Gündüzkü yorgun oldukları harıl harıl yanan ât çalışmanın besbelli. Ocakta eşlerini söndür- mü: tmak Üzere İdı. Onu görünce hepsinüi İları kaçtı. Böyle geç vakit gel safiri güler yüzle adılar, dürdükleri nti gy sakibi Ülastafa d.ıyı Kızım Ayşe! haydi çabuk misa- hazırla, içi üşü- firimize bir çorba müştür Demesiyle Ayşe çorba hazırlama- GURBET $ yvazan : Tevfik Aksoy den kanuşmağa alık Mustala 4 ğa gitti. Öteden be Bir başlamışlardı. |dayı misafi: Hey evlâd... Nerelerden - gelip nerelere gidiyorsun geç vakit böy- İle?. demesi üzerine. ğ Tetssürünü gizlemiye — çalışatak İsualini cevabsız bırakmamak için: Şuradan — geçiyordum- .Uşudun. belki kabul edilirim diye sokulüvermiştim vesaire, Gibi bir kaç kelime mırıldandı, VE ıı;ıv'.ır(lvı- tarhana çarbasını içtiklen Jsonra gösterilen yatağa sokuldu, | Şafakta uyandı. Vücudunu hiraf — dinlenmiş buldu. Kalktı. Yüzünü yır | ) lar, |üe baqı.ıdı Çitsiz tarlalar arasından — |geçerken çalışmağa giden esmer çeli İreli bir kaç köylüyo rastladı. Selâm vererek yoluna devam etti. a O gün akşâma doğru, on n iki GÜr li bir köye vardı. Köylülerin öne ge lenlerinden birisi evine misafir öla- orgünlük neticesi olarak, çehre- V üzerinde bir değişiklik hu- nü sabahı yoluna du.-.r'w başladı. -ı (Devamı Tne: sayfada) 31 Sonkânun Cuma Bir Yılbaşı Gecesi — Yazan — Murat Kayahan c de: ASP Keman tangoyu di, son nağmeyi ta- bitirmek üzere mamlarken birdenbire bir düdük se: Si duyuldu ve kapı açıldı. İç e linde tabanca Jorjöre atıldı — Eller yukan! Kim kıpırdanırsa vururum. Korkutmak üzere havaya bir el boşa çekti. Arkasından üç, dört sivil polis da- ha girmiş, hemen salonun köşeleri- Otuz beş, kırk kişi kadar ellerini yukarı idırarak bu emre itaat et- ti. Fakat bu aralık öyle bir itişme ol- du ki, bar sahibinin karısının otur- duğu yer yıkıldı ve İngiliz joke! kalabalık içinde kurtulup İri Pol yanına gidemedi. Banko yıkılır 4 ân dan kaçmak üzere beş on kişi ileri atılmıştı. Fakat kapının önünde £ adam, önce sen geçeceksin, ben ge- çeceğim, diye döğüşüyorlardı. Bir Çünkü ASPİRİN seneler- gınlıklarına ve ağrılara karşı 1rwı şaşmaz bir ilâç olduqunu ! etmişltir. Gel kendisine bır kılmaz, arkasından | gizli bir kapı mcxdım çıktı. Bura- nberi her türlü soğukal- İ Rİ Nın 'nlnm'kn giliz jokeyi, bu adamların İri Pol Tt 1Auılı olduğunu tanımıştı. İki serserinin boğuşması — mütbi Toldu. Ne biri, ne de öteki yakalan * 'mak İstemiyordu. Hattâ iki el sifâi e attılar, fakat kimse vurulmadi ğım suratına siddetli bir yum” yemiş olan Arab yere yuvarlan” — «n İri Pol kapıdan gizli kaçtı, tam © aralık yetişen poliklerin yüzlerin? |kapıyı kapadı. Jorjöre çete efradından beş kişivİ İve Arab'ı yakaladığından pek mem” nundu. Muzaffer bir gülüşle: — E, dedi, günümüzlü boşına Ee girmedik, tagiliz fokey yanına sokularak €€* vab verdi: « Bilhassa İri Pol kapıdan çıkaf” ken de yakalarsınız!.. Jorjöre jokeyi dikkatle süzdü İRaul'ü tanıyıncı K Merak etme, — dedi, |Flamn'i bıraktım, kaçırmaz. | — Siz gidip bir baksanız |oı.ır Mösyö Jorjöre | Başmüfettiş polıih:x y ( ve kapıyâa dahi İYİ ir ve 1 vör) a kadıktan sonra yine tarhana çorbâği —— likram edildi. Gitmek için israr etme> — Si üzerine, alıkoyamıyarak uguı-udıı.ıu ğ Öğle sonu bir kasabaya vasıl oldu. * — SĞi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: