30 Nisan 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

# —- F#OFPTFLCOCRAFP — 30 Nisan 1628 Yaşlı adam bir gece ötürüdü. Çekoslovakyada İHİK. Genç karısının âşıkı bu cinayetle maz- ( ğ nun olarak muhakeme ediliyor Neler gördüm, | : Karısıda anne olacak! S '; e ŞBN neler işittim ? A ,N %E M silâtla meşgul, Mevzu bir ale facia-| Bundan sonra devam eden sualde vi & sıdır. Londra mahkemelerinin bi -| verilen cevablardan şu anlaşılıyor Ka aa l li K bi Kai Gi Ger Sövgili memleketim, sevgili vatanım.. ağaçlar til olmakla maznun bulunuyor. Çal- tüklerini, konuştuklarını görmüştür. | ,, TT ” D k göklere yükseliyor bahçelerde bahar çiçekleri açılıyor,, pin ismindeki bu adam, genç bir ka-, dün yaşlı kocası Kaselreyi bir gece| | “Akşamdı.. Mayısın ilk akşamı.. sevda gecesi , Yazan: Bedi GÜNDÜZ Bidürmekle maznundur. Genç kadın Yaşlı kocası Kaselreyi bir gece öl -| da kocasını öldürmekle maznun o- lan adama yardım etmekle, onun kaçmasını, saklanmasını kolaylaş - Bira kadehleri, birbirini” takip e-/ —Mült marşlarn ekserisi harp ha - matına müracaat ettiğim birisi: İdiyordu. Garson, kadehleri değiş - vasını andırır. Söylenirken, silâh - -— Size (Beyaz dağı) göstermedi-i İtirdikçe pusulaya bir çizgi çekiyot ları amuzunda yürüyen askerlerin ler mi 'du. Şöyle yan gözle baktım. Çek arx ayak sesleri işitilir gibi olur. Hal -| Drdi. |kadaşlarımın on, beşinci kadehi yus buki bu öyle değil, Acaba manası| Henyz görmedeğini itiraf etmek tırmakla töhmet altında bulunuyor. Çalpin otuz beş yaşlarındadır. Öl- dürülen kocanın yaşı elli beş imiş. Bu yaşlı adamcağız, evvelce bir çift- lik müdürü imiş. Fakat artık işten çekilmiş, köşkünde oturuyordu. Ka- gının yaşına gelince, otuz sekizdir. İvarladıklarını gördüm!... ne? Merak ettim, sordum. Tercü - mecburiyetinde kaldım. Vak'a evvelâ çok esrarengiz görü - (Prag) da; gazete muhabirleri » me ettiler: < — | Mühatabim hakiki bir teessür < nüyor. Fakat karanlıkları aydınla -| nin mubharrirlerin toplandığı bir bis/| «Sevgili memleketim, sevgili va- le: tacak, ortada bir hizmetçi kız var -| .'ı'ıhııudı bulunyorduk, Tesadüfen, tanım... Ağaçlara, göklere yükseli-, — Oh!. dedi. Sizi (Beyaz dağ) a| dır. Onun, mahkemede verdiği il bir gazeteci ile tanıştım. Karı-'yor. Bahçelerde, bühar çiçekleri &- Bötürmediler mi? 1350 de hürriye © desi, bu karı kocanın hayatına, san- ':“â beraberdi. Türkiyeden, Türk çılıyor. Her taraf cennet gibi... Bu lrıın";:l :ıw —ııiııdı kı)ııbîımk Tırıh:e- Selüle yektamk. kariğın. mmazpan, edebiyatından bahsediyorduk. İki güzel memleket Çekoslovakyadır. akırasını o kadar canlı bic| Öldürülen yaşlı adamın | iyal | '::;:T-ııı.m: ı'ın!mne dair etraflı; q.ncyk:,'.,. sene evvel Vuğnaya, oradan km['v.umm, benim güzel vatanım!. ;".L“:r ':;’“":“:“îd'mu ki l'l—I ilâtin doludur. Lidya tsmindeki| |bula gittiklerini, bir hâfta 'kaldık-| Marşın son beyiti; vatanın felâ - : ciddiyetile. YAKLE ti Genürüdi bi bu genç kız, bu'ailenin nezdinde bu-| Kadının kocası, çay içmeğe gelen us- PECEN Im_mı;,_...,.,,, Jan dö Lüksekbürğ m:ıı gül yaprağının ıımıaıwm w'mm dqu '.—n“._ amem eee gaa amea ea PŞ AUASA GTEA DA G Kaybeli. Kör aa ada ga e ni a ae y a eresine dolanmış sar- nesi var. Yavrusunu henik Ka a N SS SS G K ARL ada daabain Bd )e z “maşık dallarının arasından gecenin kesmeden kocasını kaybtl Bo Ğ ü diği meselesi sorulmağa başlamıştır. * Betrin behçostnde bingüm <. “'nemini koklayan genç mektepli u - Kadın alimış üç iztirapli . 5 ı;ım:ızz ll l "":':nx' * Hizmetçi kıza soruluyor: W — Marsenka bu ne güzellik / Zakta bir çeşmenin bozuk muslu - Yorgunluğu altında fazla J? serley köşkünde vurulmuş, - KORA K e n lırıî(ybuluıımuqlur. Hizmetçi ı::: so| — Bayan ile Çalpin birlikte hiç ği Ş - pvücudile, tazla Böyle erkönden nereye gidiyorsun? ğündan akan suyun şırıltısma ken lan suallere cevab olarak mahke-| “OYAĞA çıkarlar mıydı?... SŞ dini vermiş. Hazin bir bikâyenin|Yaşından çok daha ihtiyaf rul kağı ei — Evet... Haftada hemen hemen mede şunları söylemiştir: mukaddemesini yaşıyor. ıa;ınnınuku_hd lerdi. Şalpin Genç mektepli ve yıldızlı bir ge-| Kestirme a — Kaserley ailesinin yanında iki :“'h .u: "mş' ipin köşke ge- u. - Çalkini |- #rii yay ücudü eli : ilklönnesi hastadır. : İvücudü cidden Marenka, S& Âcemi şair elinden çıkmış- (i - ” senedenberi çalışıyordum. Çı Ti tfar vüÜcu: en. gi a KOG Sale Si CD ha TübEDMİYEE Üinde dokuz aydanberi tanıyorum. Bizim| ai ha biz Bonölaizadİr ani eai Ha masceler € eçİE z eçlik hasretile titiz. ve $ Büşkün yakmında “yapılın Hiykle |tik cemiyeti mensuplarından mü - Yuz başında uzun *“4'[;":"*" YA dul kadın hırçınlığile hayst? çalışıyordu. Benim gibi bayan da o- jkemmel bir sporcudur. Daima spor bİF Sevgilintn 'renkli — dudaklarınınl ,, karşı olan bütün kin VE nu ancak o zamandanberi tanıyar- Ko elbişesile gezer. Fakat bu sabah, ki- iştiyakile ürpermiş değildir. Ken intikamımı, bu kucaj — Bayan bana, Çalpinin bir yer (Devamı 7 inct sahilemizde) dini doğurandan gelen iztirapları -| yüttüğü yavrudan çıka: ç kiraladığını, orayı, gidip kendisinin ükk l <e ; ğ yavru :m:*i M — Nesuretle tanıdığını anlatmız?| 4 gördüğünü söyledi. Bu, geçen ilk aln bir arzunun esiridir. — Çalpin yakında yapılan binada | teşrinde oluyordu. Bayan hafta ni- M Tartadan söküp atamadığı Ve çalışıyordu. Çalpin orada çalışmıya| hayetlerinde oraya gider, orada ka: SARA Y Sinsinasında | *ers hisle dünyayı kendine başladıktan iki ay sonra bayan da)|lırdı. Te verdiği çocuğuna zehir ©0 onunla tanıştı. Çalpin ondan sonra| — — Hiç siz de beraber gider miydi- DE N TİLE 8 2 arln köşke gelerek çay içmeğe başladı. İnt: YmumnLidek Üzarine p. a kodür oğlanu hıçkiri i A, O gece, içeriki odada geöfğğ Bayan da beraber çay içer miy-| — Ben köşkte kalırdım. İlarını ve bu. seyahatlerinden - çok köt zamanını, tazyik ve zulüm dev. Eımas Kacakçlllgll M l knl 5( d garalarına boğarak uyutmslfüli sAlakKali Kaflil Pr Güzel!... Bu Praglı kız, hakika - ten her gün, her zaman güzel, Ça- kır gözleri, lepiske saçları, kuvvetli anlaşıldığına — göre Çalplh bir yer tutmuş, Kadınla ora- da buluşuyorlardı. Hizmetçi kız bu- nu biliyor, Şöyle diyor: o 2 Büyük film birden . - Fevkalâde bir program; .Pragda Cümhuriyet sarayı di?... — Bâayan Noel günü nerede idi? 'pemnun olduklarını — söylediler. rini hatırlatıyor hırçın ana bir parçacık yö — Evet, o da beraber bulunurdu.| — C—ılıglnhı yfnınd: idılı Hıi);m- Ve; —| *Tatras üzerinde şimşekler çakı - «STAVİSKY» işinden sonra moş- 3 lerini kapamış ve mutlud Hiç bayanın kocası bu Çalpin|da kaldığına göre - Noel geçtikten —— Arkadaşlarla bize gideceğiz. yor. Gök gürlüyor. Aldırma, kork- bur Avrupa skandalı | & de Cenisset'nin meşhur. Ülkuya dalmış bulunuyordu. ? geldiği zaman ona rastladı mı?... — |Sonraki perşömbe günü köşke dön- siz de geliniz, bir Çek evi görmüş ma birader!.. Bu, bir boradır ge < n müktebes h- sarmaşıkların şehirisyili — O geldiği zaman Kaserley iş 1- (Devamı 7 inci sahifemizde! olursuuz çer, Oslovaklar yaşayacaklar... PETER LORRE | gaş rollerde penceresini gecenin rütubetİ Dediler. Saak on bire,yaklaşıyart| Hu kısa seyahatim esnasında bu İl . taçafından fransızca sözlü film | SD WİGE FEUİLLERE ve l açmış düşünüyordu. BU hafta SUMER SinemaS! :uu BixAıîrîmw—:;rıhlî şişe içki ab- ç tanseverliğin bir çok nümunele - PIERRE RICHARD WİLLM — DU Dünyada insanı doğurantii lar. mobilelerle düşenmiş, ..: gördüm. Buntardan birisini bil- |şeyle kıyas edilemiyeci r. q kutu gibi,bir aplktımana gitti 10f ini gi Bi a B ıgün matinoler saat 1 den lilbaren.Suvara deji seyle kıyı iyı N ö a LA öyetle aöğtürüy k hassa hatırlıyorum, — Pragin — köşe ve anasına zehrini bile bile Zengin ve mütenevvi programını büyük muvaffakiyetle gösteriyor. yor, söylüyor, gülüyorduk. Hiç vutakları, ciyarı hakkı M 8 buçukda her Iki fim birden ! , , bilihı oslo- n aa — aN Arşın Mal | — ESRARENGİZ | —S7 - a A Pi Alan O KATİL | S —- S İMELEK | ALTIN YAĞMURU "” an " K A T L bi l Zevk < Neş'e » Nölis musiki - Güzel şarkık - Heçetenli. ve;meraklı: bir film | 1 İ sabretiği huysuzluklarına kere kendini öldürmek, kâ nasını boğmak - ihtiyaçlafi j (Pamadı, Tahammül ve saletile hicranını kalbine * İgözyaşı döktü. f Ona bütün mahalte acırdi İsene bu yüzden imtihan! İmedi Detslerini , hazırlamakla olduğu bir günde anası; &tü (li kitaplarile, en işine Sinemasında z | — Hayır!... ! Türkçe sözlü ve şarkil Rin * Tin » Tin'in rakl — Size, piyanoda çalardım. Fa - Büyük veneş'eli KÖPEK TUFFY kat vakit geç. Belki komşular Şi - Bugün İPEK şinemasında 2 büyük Film Birden -Meş'um gemiı;lğ Dişi Tarzan Pransızca sözlü, renkli film İ tatorintan BByük kâyet ederler. Yavaş sesle söyli -| Şark oepereti | MiScArt TÜ yelim, dinleyiniz... aü | Gülen kadın ve erkeklerin siması İlâveten: Ankara'da GÜNEŞ HARBİYE ve GÜNEŞ — MUHAFIZ- İ birdenbire ciddileşti. Hep birden, GÜCÜ kontrol majlariyle TEKİRDAGLI HÜSEYİN — KARA ALİ söylemiye başladılar. Hu, çok ha - pehlivan güreşi [zin ve marştan ziyade bir melodiye Türkçe sözlü, aşk ve macera filmi nollaniyırti Va aabağik benziyordu. | Busün sıat 1 de talabe matinas! liğinde dünyanıri en sakifk. -— - —- — ——— ——— - sal insanı olarak tanınmış ÜŞ rica ederim. hareket ederso yarın buradadır. Sabahleyin gelebi-. MiŞ Olan bu dul kadıni lıulu:ı::ıı':rılı hemen yola çıkmanızı leriz e BC SER ğ SADAT a e e a ea d — İyi. Pek 4lk... Hoepimizin ümidimiz onda. Hasta gitgide ağırla: 1_';__'" İ RĞREC DA Vecdet bu cevabı verirken güldüm. Çocukcağız aK şıyar, Göne çok baygın, tamamile bitik, Acaba, dok- | her balde bu cevabı verecek kadar bön ve bilgisiz de- I BEMNE tor ne diyecek?. Ah, ne olur bir defacık: YA Tn kecakaer 10 TÜ iildir amma, ne yapsın?, Denize düşen yılana sarı- — Hasta behemahal iyi olacaktır.. | Delikanı — boynurada Dediğini duysam. Muhakkak ben de, Vecdet te, düğunu işitiği zaman bu Melâhat ta, hepimiz sevincimizden çıldırırız, - Hele - senelerce konuşmadı. benim böyle bir sevince, ferahlığa çok ıhtiyacım var. — —-Nasıl -tahammül talığı ve bulunduğu — safhayı — ifadeden A :::3 :: .dg,ııı"u ?om“au dmu:dı,“nu Müthiş, sebepsiz bir acı İçimi kavuruyor. Şaşıyoruz. Diyenlere O " Bilmem ki, neden?.. Şu, yeryüzünde bana rahat | “€YAbI verirdi: bır, aat ___ı, a) Bizde bir defa hekim kılığına giten bu mütatab- Not 117 r bibin eline kaldık, Öyle gayri vazih, tahlilden uzak; okuyup ta hastalığı gözünün önünde tecesaüm ettire- ; | bileceğini hiç zannettem. Meğer, çok zeki, hakkile — — Hayiır ağlamıyorum... ğiz üzüm üzüm üzülüyor, duyduğu Aacının zehrini bir nefes almak kısmet olmadı!. Derdin birinden ya- | mütehassıs biri ola... Diye yerinden kalktı, gözyaşlarını silerek; içine akıtıp sıkıntıdan sararıyor, İskilibe geldik geleli kamı zor kurtarıyorum, öbürü yakalıyor. Hayatımda | m'u“ıl NE Bi l:'”,f“g' Gel de bu hayattan memnan ol — Dertsiz yaşıyorum... Odaya girdiğimin farkında bile olmamış. Sesimi fâmasa da ne yapacak?.. işitir işitmez şaşırdı. Der geçer, kendi keyfine bakar Fakat, çocukca- — — Doktor bü sabah tolgrafi almiştir. E; —Eh. artık bendenizin bir işim kalmadı. İlâçlara — Sen üzülme karıcığım. bir saat bile, istiyerek bastanın yanından ayrılma- fena bildiğim her şeye karşı cidal açtım, muvaffak | © > n li Ka Vi rini terketmiş düşünen d Ğ devam ediniz, olmaz mı efendim?. Dedi. Zavallı çocuk, babasının yanına kapamış, - dı. oldum. Fazilet muzaffer oldu, feragat galip geldi; sa- iraz gonra bir Çığlıkla sıçradi M — Evet.. bu telgrafı şimdi bendeniz çektiririrm. ağlamaktan gözleri kan kırmızı olmuş. Ben, uyuma- Şimdi de ümtisizliği sezince çırpınıp duruyor. mimiyet, hüsnüniyet, dürüstlük mükâfatını gördü; | ( Uşvamı 7 saci saytef Talât Bey de gelsin, bakalım ne olacak?.. saydım, onu ne bu Hide birakır, ne de ağlatırdım.. Tecssürünü saklıyamıyor. fakat taliin nuhusetini yenemedim. Sanki, kafatası e Te -— Allaha ismarladım efendim... Hele, dün gecedenberi öyle perişan ki.. Bir tat Vallahı ben de Vecdet kadar müteessirtn, ben de mın ortasına yerleşip kalan ve bütün sinirlerimi k: kelrA — Güle güle... ;:;m W"*: i:lm;ğ“:;ıiî"“y"- bir taraftar 'da kayınbabamı Şt kı:-; W[ixynm:; Bu da tuhaf gp kavuran bir dert kümesi var. Aman vermiyor.. Ne YARIN asının — hastalıj ayor. bir şey; Herkes kayınbabasından, kaynanasıdan höş- olurdu. “biraz rahat etseydim, O: Hai e — Ahmel çavuşu çağırınız... Babaya karşı sevginin hudutsuzluğunu bu çocukta Janmaz, şikâyet eder; nedense benim duygularım bü- pir iki 'm:':ü;,e :_,:-':'Vv:a,l;:;:wî;; b:”::_:: Bu Toprağın Çavuş geldi: gördüm. Nihayeti yök bir şefkât, herkese misti ola- tün bütün bunun aksine. Zaman zaman söylediğim ——— OUT M ERE l Y N Üa Altında — Bu telgrafi hemen götür, çektir.. cak derin bır alâka, Tiyneti bozuk biri olsa: gibi: Selim Beyi, kendi babamdan hiç ayırt etmiyo. e TeYdime. Va ü SAA KA Hi FG Kabdlinal — Başüistüne efendim. — Babam hasta ise hana ne?, rum. İçinde hem ona, hem' Vecdete karşı öyle kud- “Eft Ve mihnetten kurtuldum zannederken yine uğur- | Yatıy 6 Eylül Yahut da: retli, öyle yakın bir alâka var ki... v l:lh:îlym;: Saran İatalapı Gülçeslai tşkurttı Vi .e CU b v Bd BK ü aei ğ sefer de Selim Beyin hastalığını çıkardı. Niye ağlıyorsun Vecdet?. Eh, bunca zaman yaşamış. Artık yaşasa da yâ- KREL BAA 7 iğını çi Pandbıe nııdıv'd