7 Mayıs 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

7 Mayıs 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

man t iye Nezareti mışıl imışıl uyuyor ; Cemal ; “ müstakbel Arap ımparafar/agunun tah- | kendi namına te'mine çalışıgord'u.. Uni M Önlerile İstinye ko - Bey gP "“"uı. boğazın serin %hdnlu sahillerine yas- ınd.ıblr Cavelâna — çıkıyor; ! 'N'“’ü Oyhar gibi uzakla- “nınmıum kovalıyor, üğerİ eski yerine, Bü - .K._ hüyor, funda ediyor. B aon.nm.n tekrar b fükın — denilebilecek jı' '"N Sokuluyor, Kozlu- “lân ediyor; kömür Ğ:'ıguîdıku cehen - Meydana getiriyor; Sivuşuyor, Azak deni- kalesile sahil is - Pie N:Zun menzilli mü - hi? himayesine sığını- ,»_ ı"'“1-: çıkmasını bek - REREİ dK küvvetlerin, Har- * verdiği telgraflar N '.—" hden, ihrac hare- ? gerek kadrol —h—::hm."gınm aı!'ı:k?: | ,.'_ı €lden çıkan malze -| V buı dürüyor; yeni Tlş” 'çhı Müksvemet etmek, kar- Sylday, — bünlarirf mümkün| 3, Yerlörine — getirilmesi — ınl Harbiye Na- dan vekili Enver bir derkenarla (le- yr) ye havale edi. N"'*'—n "" "Hlxm ve kuvveh '.luı. aylardan sonra is- :lkı.mmıım Zeki ._mm:ım vasıtalarile üzere yola Çı-, Sümartesi günü 297 ton- yd> vapurile bir sahra Önlekg'la çıkarılmıştı.. Arma- Rasim Beye aid olan bu .*—“_:. vesaiti harbiye) b 6 aydanberi (te- Yoi ) komisyonu tarafın- ; Jakdir edilerek iskele danlığına veril- m“ eli aakeriye) ye a - iki seferi mu - a veti, K '—"—h Boğaza yeni bir î—' tanşle Memur edilmiş-i ü hava vardı. 4 "'huıiı. bütün müret. Ve tutuk hareketlerle mevzuda — karar m"::“ Vbir deniz heyü. iyütülen deh - ”"h.. Verilen isim de şuydu: qud“" Hayırsız adala-, Mürettebatın büyük *.-J anlıuımt zan : Rahmi Yağız (4 üncüi sahifeden devam) den alınmıştır. Baştan başa kahka-| halarla, danslarla, alaylarla — dolu- SİNEMA PRENSES " * denizlerimize giren düş- ’-ıı-ı süvarisi Osman | Vesika, resim, malümat ve nol verenler; Eski Osmanlı donanması erkâ-| nından miralay Remzi, Şükrü, komodor başkâtibi İhsan, batan gemi kaptanları, eski armatörler. Ve bugüne kadar gizli kalan vesikalar ahtelbahirleri $ E YK e SAA d z Bt s eçi d 4 |dan duür. Yaşlı bir centilmen, eıdıdındı'ıl kalma bir şatoda yaşıyor. İki kızı! var. Büyüğü evli, Fakat, kocasın -| eranun değit. Kasabaya gelen bir sipahiye gönü! yeriyor. Bu genç süvari, bir av kırsızının — öğludi Aşıkların istikbali pek parlak de; Fakai, her şey hallediliyor. Vefasız koca nehre düşi serbest kalıyor, evli dir. Serbaş bir ma sevk ıı- irine katıyor. bir sır halinde, Biz de |kaydi ihtiyatla haber verelim: Simone Simon evleniyor. Fakat kimin! Holivutta, sah- ne vazılarından lıır Amerikalı ile.| Ya ismi?... Haydi, sayın okuyu-| cuları merakta bırakmıyalım, Bunu | da söyliyelim: Gene Markeyle... ş_ehırden Reporfa ]l AT iban (4 Gneti ah remerre | bulunan Bay Halidin soyyar çıra - iidır. Fakat Üstâsı ara sıra hesi filân görmek için Ankara caddesine, indikçe o ufacık matbuat sergisin'n| İbaşma Moruk - Şemseddini bırakır. Ah, siz işte bizim kücük —moru'u © zaman bir görmelisiniz. Onun © zaman sevinyten, gururdan — ağrı; kulaklarına varıt/ Camekânlarda a- B e l el B 7 nin savurduğu iki torpilden biri Bandırmanın bodoslamasındaz Açık geçmiş; ikineisi kıç ambarına isabet etmişti | Çanakkale sınırlarında çaypışan yi-| top gmmyomı_ Bakın şu asker- | ere cephane, yardım kıt'aları ve| lere.. | Eednu Bar) — Gelmlerım, damadlarını | Neden kıskanırlar ? (5 inci sahifemizden devam) — |götürüyor. Halk tecrübelerile birçok şeylere| Hele, birisi yan baksın, gelin göz- iyi veya kötü olarak hüllimler ver-İlerini yerden ayırsın!., Vay başıma miş bulunuyor. geleceğe! Fakat; bu hükümler yerindedir. u dürüst gidip gelmiş dahi olsa mu- Hakikaten; kız anâst damada düş - hakkak o akşam evde papara var. İlâd yerine geçer... Ve bu sebeble | dedikodular yapacaktır. Füroid'in nazariyesine halkın hü -| Hulâsa; erkek anası korkunçtur kümleri yer vermiş bulunuyor. — | vesselâm. | Bir gün bir arkadaşım bana, hn[ Kız anasının tek bir kusuru var-| erkek anasının cadalozluğundan dir; o da şudil: bahsediyor ve şunları anlatıyordu: |— Eğer; bekâr ve genç ise vay o evin — Birader; Allah kimsenin başı. başına gelenler... na vermesin, çok yakından tanıdı. — Üste do isterik bir kaynana ise; ğım bir aile var, gelinleri akraha - hem damad ve hem de kız yandı mızdır. Bilseniz bu kızcağız, kay - demektir. nanasından neler çekiyor?. Böyle kaynana, damadla kızını Ben, arkadaşımın bu lâflarına o kıskanır., gezmeğe gilseler beraber kadar ehemmiyet vermemiştim. Ni. gitmek ister, Giyinseler bir örnek ol hayet; kaynana meselesi değil mi? mak ister. Belânın belâsıdır. vesse- |Hepimizin bildiği şeylerden bahse- lâm... decekti. Bakınız nelerden bahsetti; — İki gözüm; senin bildiğin gibi anası da evli olmalıdır. Sonra; 6v - <İdeğil; oğlanın anası; elinde idare leri barkları da ayrı bulunmalıdır. lâmbası, oğlunu, gelinin yatak oda-| — İçeri gelen bir gelinle, dışarı gi - sına kadar götürüyormuş.. Sonra; den bir damadın Allah acısın halle- oğlu uyuyuncıya kadar kapı Eıiön—lrı:u:.“ de oturup ikide bir: |. Sonra; kız anaları, kızlarını kendi — Oğlum; canım evlâdım uyu -| görgülerine göre tertiblemek ister- dün mu? Haydi bakayım, uyu!.'ler, Eski göreneklerin - bağlamağa |geline bakma; uyu çocuğum!.. iseler, dirliksizlikler eksik — ol-| Hiddet ve heyecanımdan dura -İmaz evde.. Her gün — mâ - mayıp arkadaşımın lâfını burada nalı — mânasız — zırıltılar — çıkar. makaslamıştım. Ve bağırarak: olur mu?.. Yemin ve kasem ederek: — Seni temin ederim böyle!.. — 'zeneye?.. Hır, gür devem eder du - Ne dersiniz?.. Füroid nazariyesi- rur. ne insanın inanacağı geliyor değil ' Bir gün gelir, kız ve erkek biri - mi?.: birlerine merbut olduk'arı halde Demek bu bir nevi kıskançlıktır.| bizzarire istemiye istemiye arsları Nihayet; bir gün arkadaşım; geli-|açılır ve ayrılırlar. nin kaçtığını söylâdi. Hulâsa; iyi kaynanası olanlar az. Hiç şüphe yok ki, bu derecesi ke.|dır. Nâhoş kaynanası olanlar çok - pazeliktir. Kaçan gelin yerden göğe tur. kadar haklıdır. Ne diyeyim; Allah nâhoş kayna- Erkek, anasının daha neleri yok- | nası olanlara kuvvet ve kudretle be. tur? Bakarsınız; kaynananın elinde'raber sabrı cemil ihsan eylesin. bir. —ıışı gelini önüne katmış! İfalbuki; iki karpuz. bir koltuğa İşia, biçim biçimi İsilı 6 renk renk boy boy, sid çe- ireteleri, aları broşürleri raya dolan kadın erkek. ç cuğa karşı onun takındığı me tayırlar gerçekten gö değer! O daimâ güfel' yüzü, dalma bir. -e İçaflık çehresi alfihda gizli ince ve henüz çocukça #fâdı ve daima ışıl; işıl işıldıyan 1l lerile o, oraya ler döker ki hani. gazele ve mcc - en gel-| imeğe| TURANDOT (4 üncü sahifeden devam) — Siz bu halinizle, Prenses Tu - ımrdum: randota benziyen bu harikulâde gü- , zelli; izle horkesten — ayrılıyorsu. nuz. Klösik bir güzel değilsiniz!.. — Klâsik ne demek?.. Çatlayacaktım. Yüzüne bakıyo - rum.. gayet ciddi, Alay ettiğine bin tane şahit ister. , ns boyunca K ğ lıştık, Danstan onlardan bi /1e götürdüm. Geniş bir kanvpeye o - utdu. Ben de arkasına geçtim. Ba. lunsun, bir kadına açılırken dalma anda bulunün ve kulağına fi- sıldayın! Bu hem daha sihirli ve te- | sirli barekettir, hem de muhtemel bir tokata karşı en emin bir tahaf. Huz çaresidir. | — Ne kadar güzelsiniz, dedim. izin bir yağlı boya resminizi yap- |mak isterdim. - Nasıl yapacaksınız. Resmi çek- tikten sonra yağa mı batıracaksı - nız?.. — Hayır, sirke ile banyo yapaca. Alay ma ediyorsunuz. kuzum! Mesum Bir bakışla gözlerimin i- rıyor: Hüökmedeceğim geliyor ki, bu kız hakikaten bu kadar görgüsüzdür ve en uzek ve ibtidal bir yerden bu- raya getirilmiştir. — Fırça ve boya ile yapacağım resminizi dedim. Kocaman bir | Jolacak., tablo., hani duvarlara asar- lar, — Ne güzel, ne güzel.. diye elleri. ni çırptı. Mesele hallolmuştu. Prenses Tu- 'andat'an bülmeçesini halletmiştik. -| Yani demek isterim, bam telini ya- -| kalamıştık. Fakat yarabbi bu kız bu kadar cahil mi, yoksa oyun mu yapıyor? Ne olursa olsun randevü verdiğim yere geleceğini — vadetti yal, e Karun telefon etti. Yeni bir hiz - “bakışlı çakır göz- metçi göndermişler, gözü tutmuş, | 'Y*rak şehrimizin en lüks tiyat - ikenlere öyle dil- bir parça genç ve güzelce. alayım Tolarında meşhuru âlem aşk resmil mı diye soruyor. Hizmetçi kaçalı bir 5 İyor. lmiyoram. —Anlatın — y L L N Gi herkesi. yine öyle bilsinler... NUSRET SAFA COŞKUN YO RONTULAMRA ST Meye VVa Kocaları Evden soğutan - Şeyler nelerdir? (5 inci sahifemizden devam) berdeki iş masasının başında bul - dum. Sualime hemen şu cevabı ver. lıik yalnız kalışımızdan - bilistifade | — Ne arıyorsun sen buradat. — |di: - Hizmetçiliğe geldim.. — eEvs deyince, hayatlarını, ça — Sen hizmetçi mi idin cakiden? | İ$malarını, neş'elerini ve kederles rini birleştirm ; bir çift düşünüyo- ruz tabil.. Biribirlerine karşı mü . tekabil vazifeleri olan bir karı ko- Ca — Evet!.. — Hay Allah müstahakını versin! Peki baloya nasıl geldin, elbiseleri | neredeni buluyorsun?.. Önlüğünün uçlarile cevab verdi: — Eski harımımın elbiseleri... İHaberi yokken alıyordum. Baloya da kaçtım... — Yanındaki kimdi?.. — Beyin şoförü... Tuuu.. hay Allah cezanı ver - gin!.. Herkes sana âşık oluyordu kız- | — Amma ben yüz vermiyordum. Yanıma yaklaştırmıyordum. Benim böyle çirkin olduğumu anlarlarsa felâketti. Onun için herkesi peşim-, |de koşturuyor, zevk alıyordum. Bu |kadar da yapmuyayım mı? Hiç bir Jümidim, tesellim yok.. e Arkadaşlar, benim için: — Aşkolsun diyorlarmış, kızı baş- tan çıkardı ede aldı, sevgilisile ka- rısını ayni dam altında idare edi - Karımin, sevinçlerime olduğu gi- bi derdlerime de ortak olmasını is- tersem beni egoist saymazsınız ela |bet.. Aralarına sokulduğum ailelet içinde öylelerini gürdüm ki, erke |&in iş hayatında yediği ilk darbe, muvakkat bir darlık kağdının saa - detihi dışarıda aramasına, beğbaht erkoği yardıma en muhtac bulun - duğu anda yamalı bir. bohça gibi yüzüstü bırakmasına küfi gelmiştir. Maddi ve manevi duyduğum ıztı. raba karımın lâkayıt kalışı beni el bet sinirlendirir ve evimden soğu- tur. İllâsa doğru giden bir tüccarın, lüksünü ve fantezisini tatminden başka hiç bir endişesi olmuyan ka- rısını düşününüz... Facial.. Karım, haklı tenkidlerime taham. mül edebilmelidir. Onum noksanla- rını, aksayan taraflarını ve tashih imkânlarını inctitmiyen bir dille yü- İzüne karşı söyliyebilmeliyim... — Aileyi, cemiyetin küçük mikyus- ta bir modeli olarak kabul ettiğimi. ze göre, beni evimden soğutmaması için karımdan beklediklerimi cemi- yetten de beklemeğe hakkım var - oynayarak | v Şehzadeb videt. V TURAN » TİYATROSU BİR TASHİH ,,1 Bu gece saat Dünkü nüshamızda «Erkekleri N 20,3) da evlerinden soğutan şeyler nedir?e onketimizin serlevhasında bir satır düşmüş olduğu için büyük bir yan- hışlık olmuştur. Ve dünkü serlev.. hamızın hakiki şekli şudur -.Mizamöddin Nazif, hayat arkadaşı Suad Dertişe cevab veriyor: «Bir tip erkek vardır ki eve . namaz. Onlar “taş çatlasa, günleri geldiği zaman evlerinden ayrılacak- lardır.r Ş İstemeden yapılmış olan bu ha.- sanatkârı Naşit ve arkadaşları| Miçe Pençef varyetesi ... SAHİR OPERETİ 13 mayıs gala müsamere ile baş- G geçidi operetini temsil ediyor. tâdan dolayı kıymetli arkadaşları. mua almıya hiç niyeti olmıyanlara| hafta var, Birtürlü eli yüzü düzgün bile o renk renk, boy boy, çeşid çe- bir adat bulamıyoruz. İş idareha. şid ve biçim biçim matbualardan|nelerinden gönderiyorlar amma, ya Lâfım kısası; kız anası da, erkek| |Sonra, yarın işine geç kalırsın! Sen çalışırlar. Damad ve kız veni tertib |Zavallı'kız; anasile kocası ııııındı: — Yok be canım! Hiç böyle şey muvazeneyi bulacağım dite çalışır. sığar mı? İmkân mı var bu muva -| birini andırır. Küçük moruk dün akşam orada-i İki büyük karaathânede kulağıma e- İvermeği unutmadı. — Bay ağebev, sizin muharrirler- Kün olur. Çünkü, damâd erkek ev-|dır. Oğluna, gelin hakkında bor alay deni birisine söyle, bir gün burayaj x gelip şu köşede Pergün — sabahtan lakşama kadar rasgelenle tavla ov- İnıyan ve tavlayı oynarken tıpkı ko- mik Naşid gibi herkesi " gülmedeni kırıp geçiren amca mıdır, dayı mi- dar nedir, şu kar saçlı ademan bir| resmini alsın, onun tuhaf tuhaf lâ-i kırdılarile birlikte adresimi gazate-| ye koysun, alimallah, |burada tam yetmiş, seksen gazete satmazsam bana da Moruk Şem - seddin demesinler! bir başmuvezzii, yahud bayli olacak, olan bugünkü seyyar gazete mü - vezzii Moruk Şemseddinin kısa ve| ufak bir portresı: Ha göreyim seni, küçük moruk,| »yüzümü kara çıkarma! OSMAN CEMAL KAYGILİ (Beşinci sahifeden devam) nın aralığından, komşusunun, yata- ğın üzerinde yattığını gördü. Sordu: | — Babanız rahatsız mı? İster mi- İsiniz, bir doktor çağırayım mı?.. Benz isapsarı olan — delikanlı ilk önce cevab verçmedi. Sonra mırıl - dandı : — Zahmet etmeyiniz, madmazel, babam öldü... Genç kız, aşağı indi. Ve otel sahi- bi Madam Manileve haber verdi. Otelci derhal yukarı çıktı. Odaya girdi. Mösyö Duranın, boğazı sıkı- larak öldürüldüğünü gördü. Polise telefon etti. Polis, delikanlıyı yakaladı. Sar -| güya çekti. Sorgu, geco geç vakte —. kaadr sürdü. Nihayet delikanlı şu süretle itirafretti: — Babamla münakaşa ettik, bana ben o gün! İşte size gelecek zamanın yıııı:-ııı K Baba katili ! bizim gözümüz — tutmuyor, aylıkta uyuşamıyoruz. — Sen bilirsin! cevabını- verdim.. var mı elinde... — Var.. fakat Maçkadan Sımiye fanımefendi bizdeydi. Kız vaktile bir ahbabının yanında imiş. Elinden her iş gelmesine rağmen bir kusuru varmış. Hanımının elbiselerini gi- yer, giyer sokağa çıkarmış. — Bu kusur değil canırl.. sen de aynalı dolabı daima kilitli bulun -| lurursun!.. » İşlerim çoktu, Eve pek geç döne- bildim. Yemeğe bekliyorlarmış. Ka- puyn karım açtı. Acıkmıştım. Hemen İsofraya oturdum. Karım mutbaha seslendi: — Kızım, getir yemekleri, bey geldi... Sonra bana döndü: | — Rakalım yeni hizmetçiyi nasıl bulacaksın Hizmetçi arkamdan sofraya yak- laşmıştı. Görmek için kafamı çevir- dim. Fakat çevirmemle beraber ağ- kaldı. Nasil kalmasındı ki./ karşımdaki hizmetçi kimdi, biliyor musunuz?.. Prenses Turandot... O da beni görünce şaşırdı. Küse- Hemen kendime geldim; — Ne beceriksiz şeysin ayol! mç insan görmedin mi? Bakayım der- ken çorbayı başıma geçirecektin!.. Karım, ileri gitme.. der gibi işa. ret ediyordu. Nasıl bağırmayaydım ki, hayretimi başka türlü örtmeğe imkân yoktu. * Fakat Prenses Turandot beyasız- . dı. Ve maalesef çiçek bozuğu «i de.. Kâfir kız nasıl kapıyordu yüzün- deki çukurları böyle... Meraktan çatlıyacaktım. Bir ara- Dövüıneğı hıılıiık— Ne yaptığımı bilmez bir halde boğazını yakala « dir, sıktım. M. SAMİ KARAYEL (ağır sözler söyledi, hakarer etti.| Baba katili hapse tıkılmıştır. — |den parasız olarak ”| İnhisarlar U. Müdürlüğünden: Hiçbir şey yapmadan doğ Kildi ve bana gizlice şu direktifi de| özün tuttu ise alıköy.. bönservisi zzım, rezesi kopmuş bir kapı gibi açık | yi salladı. Çorha arkama damladı. - Büyük orkestre bale yeni dekor veyeni san'atkârlar, mız Suad Derviş ve Nizameddin Naziften özür dileriz. 1 — Listesinde mikdarları yazılı 15 - 100 santilitrelik içki şişelerine mahsus nümuneleri mucibince 6560 adet fırça pazarlıkla satın alınacak- far. HN — Pazarlık 9/5/938 tarihine rastlayan Pazartesi günü saat 14 de Kabataşda levafita ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda ya- pilacaktır. IU — Listeler parasız olarak hergün sözü geçen şubeden alınabilir. IV — İsteklilerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte ©, T5 gü- Wvenmepırılırılıb!ı'ukîıyıhındııdıııvıılııııhyoııııeım:lerlilin olunur. «2280. || Devlet Demiryolları ve Limanları İsletme U. İdaresi İlânları Muhammen bedellerile miktar ve vasıfları aşağıda yazılı 4 gurup malzeme her gurüp ayrı ayrı ihale ediimek şartile 18/5/938 çarşanba günü saat 10,30 on buçukta Haydarpaşada gar binası içindeki satınal- ma komisyonu tarafından açık eksiltme ile satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik ve hizala- 'yında yazılı muvakkat teminatlarile birlikte eksiltme günü — saatine kadar komisyana müracaatları lâzımdır. Bu işe ait şarinameler Haydarpaşada satınalma komisyomu tara. İfından parasız olarak dağıtılmktdır. 1— 15,000 kılo Dekistrin muhamen bedeli 3300 lira muvakkat te- minatı 247 lira 50 kuruştur, 2 — 100 adet demir karyola 10 adet komodin muhammen bedeli lml.lrımuvmhmhmuî“. 3— 17000 adet kaol (veya emsali) şişede muhammen bedeli 1278 der, İlra muvakkat teminatı 96 lira 63 kuruştur. 4 — 50 Adet moletsiz bilet kompostörü muhammen bedeli 1350 lira muvakkat teminatı 101 lira 25 kuruştur. M vee Muhammen bedeli 5130 tira 12 kuruş olan 3100 adet - 1250x2050 eb'adında ve muhtelif kalınlıklarda kontruplâk 30/5/1938 pazartesi gü- nü saat 15,30 da Haydarpaşada gar binası içindeki satın alma komisyonu tarafından kapalı zarf usulile satın alınacaktır. zetenin 1/7/1937-T. 3645 No. lı nüshasında intişar eden talimatname da. kadar komisyon reisliğine vermeleri lâzımdır. mı,ucmuw-n—ı—mw dağıtılmaktadır. (2638) Bu işe girmek istiyenlerin kanunun tayin ettiği vesaik Resmi Ga- — iresinde alınmış ehliyet vesikası ve 384 lira 78 kuruşluk muvakkat te- — minatlarını muhtevi teklif zarflarını eksillme günü saat on dört buçuğa —

Bu sayıdan diğer sayfalar: