16 Haziran 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

16 Haziran 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AA L K KN LA AAA K UA L T LA TU S T E&rcüme, ve iktibas Akkı mahfuzdur: adat müdürünün yanma gi- Ka hlivan — reis selâm verip 8l tahıtınca hiç ummadığı ta kavuştu. Müdür: | h Ülerhaba pehliyan reis: ten sonra hemen maksa. Emiş ve: Doğanı Bahrinin — kalafatı *Ndin değil mi? 8 Sormuştu: — Pehlivan reis Ş 'erdi Eveti. Ambarlar çok su ya. "ux—ırme midiye bağladı... kalafat yüzü gördüğü yok Bninin! Ştinin! İyi, hemen kızağa çektire. Pehlivan reis telâşla sordu: Böş kızak var mi? Yarı, Çlan, İk Böğanı Bahri sade baş kıza- Hklebilir! Ötekilere sığmaz İÇİTİ ya... Ben şimdi emir ve. | M" Baş kızağı boşaltırlar... O. Salen tamiri geç sürecek, ye- î”'hı.ı başlanmış bir taka indirsinler, yerine Do - | ı:ı'hr*.vı çeksinler!. G ç ivan rois udsuz ce - YeyEn reis hoşa Sti İ Güim acelesi ne?.. İki üç İ Kadar elbet kızak - boşalır, 9 çekeriz benimkini! &le ve limanlar umum ku. İ Silığının emri var, Hemen * âcele Doğanı Bahriyi tamir K ylere gidecek! , selere gideceğim am. Etmi iyice kızaktan geçtlik . Kalafatı, boyası, noksanları ; diktan sonra... Geminin Zararı yok! Birkaç postayı Bu işe koşacağım! En kısa başartacağım! Emir öy. K aYan reis bundan hiç hoş. -.. Fakat o içten pa - İ —© bir düşünce He, gemiyi lt kızağa çektirince artık | © arka arkaya tamir baha. | (N İtad edeceğini tasarlıyor; İ ta bir aydan evvel Doğanı denize Indirtmiyeceğini “Yordu. gemiye üşüşen üç amele Birden işe başladı. Birkaç tonluk yelkenli maçö. ilg 'Catların yardımile kızağa Hü Pehliyan reisin / hayret 4 şukısı doölu gözlerinin ö - | Bir ekmek parçasınz Üşü - nca sürüsü gayretile işe © ameleler boyaları kazı - | eyi raspa(1) ladılar... | v* varmadan midyeler sö - & boyalar kazınmış, ertesi a at işine başlanmak üze. *& hazırlık itmam edilmişti. Böç vakit evine dönen | Yeri müdürü kızağa uğ- 1 Bahrinin süratle ta-. Birişildiğini görmüş, us - Ki lt konuşmuştu: 'xı“"lır. raspa işleri bitti mi? İ R:Lh&yim! < B ta mı kaldı Baytn beyim; ona da yarın acağı Yazan : Rahmi Yağız'ÜÇ GÜNLÜK Vesika, resim, malümat ve not verenli nından miralay Remzi, İskele ve limanlar umum kumandanı albay Şi Pala, komodor başkâtibi İhsan, batan gemi kaptanları, Şi eski armatörler, Ve bugüne kadı Baş kızak boşmu? Canım acelesi ne ?.. İki üç güne kadar baş kızak elbet boşalır sunuz, gece de çalışırız! — Gündüz kaç posta çalışıyor. du? | — Üç posta beyim! — Gece de üç posta çalıştırın.. | Geminin kaç günlük işi var? — | — Daha muayene etmedim am. ma beyim, pek öyle uzur boylu kalafata filân muhtaç hali yok... İki kaburga değişirse bir de ka. rine kalafatı yapılırşa © kadar, Tahminen kaç gün sürer. — Üç posta çalışır, gece gün - düz işlenirse beş günde tamam - dır. * Eski Osmanlı donanması erkâ- lar gizli kalan vesikalar mak üzdfe istediğii — Başüstüne beyim! Ve.. müdürün verdiği direktif dahilinde o akşam da devam e - dilen çalışmalar işi büyük süratle ilerletiyordu. Ustabaşı bizzat geminin her ta. rafını muayene etmiş, yalnız bir tane değiştirilecek eğri ile iki tah. ta bulmuştu... O gece başlıyan gökme ameliyatı sabaha kadar bitirilmiş, ertesi günü de yenileri yerlerine takılmıştı. (Devamı var) (5 inci sahifemizden devam) yandığını söyliyen âşıkların uğ. zından fırlamış birer parça gibi uçuşlarını seyrederek denizin yo. lunu tuttum. Denizi kadına benzeterek za - vallının günahını alırlar. Bu ka- dar masum, bu kadar sessiz ve bu kadar hareketsiz bir şeyden insan nasıl fenalık ümid eder. Üzerinde iri kıyım bir odun par. çasına benziyen kayık torunu bot. ları bile kıpırdatn k recede sakin ve müsamahakâr mişil Mişil uyuyan mor zemin Ü. zerine sarı serpintili yatak çarşa. fi kılıklı tuzlu nesnenin bazan in sana pek tuzluya oluran oyunlara | kalkacağını kim aklına getirir. İhtirasları körükleyip kabartan sebebler acaba onu da azdıran cinsten midir? Ve yine caba bu yüzden midir ki, kadının denizle arasında bir müşabehet köprüsü kurulmuştur? Biz şimdi bu işin nesebini tah. kik ile uğraşmayı bir tarafa bıra. karak bahsimize avdet edelim. Yollarda şen kahkahalar, şar. kılar, kitar sesleri kafa kafaya vu. Tuşuyorlar. Denizde, sandallardan birinde güzel sesli bir bayan, akordiyonun relakatinde: Ah bu deli gönül, Uslanmadı bir gün! Tangosunu - söylüyor. Diğer bir sandaldan alaturkacılar mukabele ediyorlar: Biz Hepbelide her gece mahtaba çıkardık... Heybelide her gete mehtaba çı. kıp çıkmadıklarını bilmem amma, bu gece çıktıklarına iyi etmişler. Çünkü bütün sandallar onların peşinde... Gazinonun kuyruğuna bir de hoparlor takılmış, külüstür. gra. mofonu da denirdekilerden aşağı kalmamıya çalışıyor: Bir gece mehtaba çıksak ne olur? olduğunu, yahut ne olacağı. aktakilere sormalı... ünde kaynaşan ka. izin bu baygın hâli. ni görünce ben de ke kolla- l dim. de - Deniz mehtab Ve kadın - vana karışmak bizimkisi.. Fakat denizin üstü bir neş'e panayırı ha. lini almışken karadan iç çekmek de her halde buna tercih edilmez. | Mubarek top arabası gibi.. ye- | rinden kalkmıyor. İki çekişte kol. larımın cıvataları gevşedi. Ziyanı yok. Mehtap var ya.. Biz sesleri dinliyelim: Gecenin matemini aşkıma örtüp sarayım! Delikanlı pek yanık söylüyor. Söylüyor amma, bu gece pek öre tülecek halde değil. Çünkü ma - temli tarafı yok. Gözlerinin içi gülüyor ödeta... Kocaman bir balıkçı kayığı. dört bir tarafına mumları dikmiş. lor. Ortada şişeler.. envai meze. Apostolun meyhanesi kalkmış ta geziniyor sanki.. Ceketleri de fora €tmemişler mi? Gel keyfim gel. Biri de elini şakağına atmış, ağzı mübarek nesnenin tesirile bir hayli yayılıyor amma, zararsız sesi var; Ben esmeri fıstık ile beslerim.. erler ne kudar övünseler kı oldüğuna göre, bi hayalen olsun fıstık, fındık, üzüm yiyerek şişmanlamışlardır Yanımızdan zarif bir sandal sü.- zülüyor. İçinde bir genç kızla bir genç erkek var. Dümenin ipleri genç kızın elinde.. delikanlı şim- diden ipleri bırakmişa benziyor. Aramızdan sicüldüler. Sandalın burnu alabanda sancak gidiyor. Dümen genç kızda ya, bilirler ar. tık gidecekleri y Âşıkların tenha yerlere ihtiyaçları vardır. Kalb dile gelmek için dekorun gönüle uygun olmasını istiyecek kadar müşkülpesenddir. Bu de . kor içinde çarpan iki kalbin dili neler söylemez kl... İstanbulun mehtabı da ömür Di HiKÂYE (& üncü sahifemnizden devam) Hükmümü derhal verdim. Çok güzel değil, fakat cazib!.. Hükmümün ikinci kısmı ona bir daha dikkatle bakmıya beni mecbur birakmıştı. Çünkü aşağı yukarı, bazı istisnalarla bu benim hayalimde tecessüm ettirdiğim tij Ben, belki daha parlak, daha | rotuşlu tahayyül ediyordum, Fa- kat bu muhakkak ki muhayyile. min doğurduğu İdeal sevgilinin küçük çapta bir modeli idi. Vakıâ onun kadar güzel değldi. Kendi kendime mırıldanmıştım: Gönül kimi severse güzel odur. Bu, aşkın Köprü üstünde bana nazil olan ilk emri Macar dilberi! (3 inci sahifeden devam) sonra, yazı masasını — açıyorlar, maktublarını tedkik ediyorlar. Muhabere ettiği kimselerin ad - reslerini br kâğıda yazıyorlardı. Kadın, dünyanın dört köşesn. den mektub öliyordu. Bü mektub. lardan, kadının Jütfuna uğrıyan kızların kendilerinden ibaret ol. madığını, daha birçoklarının ge- lip gittiğini, lütufkâr kadının, be- yaz kadın teareti yaptığını anla. dılar. Ertes gün, cepleri vesiknlazia dolu olduğu halde polise rd. x. at ottiler. Polis: Derhal tahkikat yapacağız.. Dedi. Manci, Budapeşteden han. Hududdaki kontrol memuru Madam S. nin kompartimanına girerek: — Pasaportunuzu gösterir mi. siniz, madam?.. dedi. Genç kizları hmaye cemiyeti res cevab verd: — Pek!.. — Çok defalar, genç kızlarla beraber hududu geçtiğinizi gör. düm.. Madam S. güldü: — Ondan tabit ne var? Genç kızları himaye cemiyeti reisi ol. mak tbarle... B nükinseszlere yar. dım etmek vazfem değil mi? Bu cevab, kontrol memurunu tatmin etmemişti. Yaşlı kadının . yanına yaklaştı, kulağına eğile » | rek yavaşça: — Madam, dedi nuz. Himaye eti niz bu kimsesiz kızlar, Pols Mü . driyetine mensub hafiyelerdir. E. vinizde bulundukları müddet zar. fında vaki'lerini boşuna gaçi diler. Mektublarınızı a: dular, Telefonla söy zaplettiler, Kadının rengi soldu. gibi : Demek tbeni tevkif ediyorsu. nuz?.. Dedi. Ve çantasının içinden çı. kardığı üç hapı yuttu. — Trenden inini yanılıyorsu - Kontrol müfettişi, genç kızların | elini sıkarak : — Sizi tebrik ederim, madma. zeller, dedi. Ve ilâve etti: Budapeşte Polis Müdiriyeti sizi yüksek bir maaşla haflyelğe dir edemezsiniz. Cenubi Ameri - kaya beyaz kadın gönderen bir şebekenin elebaşılarının yakalan. mü ömür hani... Bir zamanlar A. zi örlerinin linç et - meğe kalkıştıkları dinsiz Ameri. kan yazıcısı tevekkeli: «Eğer Allahın cennetine inan. saydım, İstanbula giderdim!» de. memiş... Biz Allahın cennetine inandığı. mız gibi, İstanbulun da cennetten masına sebeb oldunuz. Müracaat ettiğiniz o iş adamı, bunların re. isleridir. Bu kadın da onun sağ elidir. Sizinle münasebat tesis e. dşi tesdüfi değildir. Günlerce sizi takib etmiştir. R: t kandırmı. ya muvaffak olamaymca hu kadı. mı peşinize taktı. Fakat, sizin açık gözlü davranmanız sayesinde za. bita bütün şebekeyi yakaladı. Kekeler Müstakil Irlanda. (4 üncü sahifeden devam) «Ben doğru yoldan çıkmış olan vatandaşlarımı uyandıracağım. Ar | tık İrlanı Siyasi sahada V delesi ve nihayet nuvaffakt, yanında edebiyat ve fikriyat saha. sında da doktor Hidenin senelerce uğraşması ve muvaffak olması var. Genç hnişanlılar..! 1838 de mi, 1940 da mı?. Masır Prensesinin hangi tarihte nin arzusu veçhile 1840 a k: Kahirede kalacağı söyleniyordu. Son alınan haberlere göre yeni gelin 1939 senesi iptidasında Tah. randa bulun; Akid merasimi, Kahirede icra ve Şehinşah tarafından bizzat im. za olunacaktır. Mısır Kral silesi erkâmı, düğün merasiminde hazır bulunmak üze. re ilk teşrinde Tahrana gidecek . tir. Majeste Riza Şah Pehlevinin bir fikri Şehinşahın Mısırda bulun. dukları müddetce ikametlerine tahsis olunan — İskenderiyedeki Antonyadis sarayının tamir ve tezyinine başlan:imıştır. Bu, bü. SON TELGRAF'ın halk içinde propagandaya vesile oluyordu. Midhat Paşalar, ve Namık Komaller durmadan oğ lu aleyhinde dedikodular icad e. diyorlardı. Bendesi Mahmud Ne. dim Paşanm kendisine mahrem ©- larak arzettiği haberler yerinde idi. İstanbul halkı, ve yobazlar oğlu için neler fısıldaşmıyorlardı. Ve: «... Padişah, din ve devlete ba. kar olmaktan çıktı. Bosna Hersek, Bulgaristan isyan içinde... Ehli islâm küffar elinde kaldı. Saray israfatı, sefahatı hazinei maliyeyi tamtakır hale getirdi.. Nice ola. cak 'bu din ve devletin hali...» Valide Sultan, fena halde sinir. lenmişti. Yatsıya kadar hamamda kalan oğluna herhalde bir ders vermek lâzımdı. Bir parça daha, kızlarağasının getireceği haberi bekledi. Ne gelen oldu, ne giden, Etekle yük bir bahçe ariasında cidden şa hane bir saraydır. resinden çıkarak doğruce haremi TOPANE SATIŞ Balıkçı sokağında aşağıda yazılıdır: ZEMİN müutlaktır. İKİNCİ KAT: Bir sofa üzerine vardır. TERAZİLERİ D a d A'dneti farika Türkiyenin en birinci terazi fabrikasının mamulâtıdır. | Taklidlerinden sakınınız. Her yerde arayınız. 'Toptan satış yeri: Tahtakale No. 66-68 İLÂNI İstanbul 4 üncü İcra Memurluğundan : Zeyneb tarafından Vakıf Paralar İdaresinden 22837 ikraz ntmara. sile borç alınan paraya mukabil birinci derecede ipotek gösterilmiş olup borcun ödenmemesinden dolayı satılmasına karar verilen ve tamamma yeminli üç ehlivukuf tarafından 892 lira kıymet takdir edilmiş olan Ko. camustafapaşada ve mahalles'nde kayden Balıkcı Kegork ve mahallen inde sarnıç bulunan BİRİNCİ KAT: Bir aralık üzerine camekân bölmeli iki odadır. iki yükü olan bir odadır. | — ÜÇÜNCÜ KAT: Birisofa üzerine bir yük ve bir dolab ve bir oda mevcud olub önünde zemini çinko duvar korkuluklu taras vardır. Bah. Çesinin etrafı duvar ve tahta perde ile çevrili olup içinde bir kuyu, Binada elektrik ve havagazi var ise de cereyan yoktur. Binanın be. |den duvarları kârgir ve içi &hşap olup tamire muhtaçtır | MESAHASI: Umum sahası 49 metre murabbaı olup bunun 20 metre İmuzabbaı bina zemini ve geri kalanı bahçedir. Yukarıda hudud, evsaf ve meşahası yazılı gayri menkulün tamamı | İtçik arttırmaya konmüş olup 1/8/938 tarihine rastlıyan pazartesi günü | sant 14 den 16 ya kadar adliye binasındaki dairemizde açık arttırma ile | | satılacaktır. Arttırma bedeli muhammen kıymı dirde gayri menkul ea çok arttıranın üzerine ihale edilecek, aksi tak.| in *6 75 ini bulduğu tak. Ziya | topladı. Pürhiddet dai- | i ve yeni 3 numaralı sağ tarafı Kegork banesi ile| 'Telogos hanesi, bir tarafı Mehmed Emin hane ve bahçesi, diğer tarafı | 5 numaralı hane ve tarafı rabii yol ile çevrili hanenin evsaf we mesahası| KAT: Karesiman döşeli ve mermer müusluklu ve merdiven | altında halâsı bulunan taşlık, zemini taş döşeli | | Yazan: M. Sami KARAYEL Tarihi tefrikası No, 13 Padişah, din ve devlete bakar olmaktan çıktı.. Bosna Hersek, Bulgaristan isyan içinde... Ehli islâm küffar elinde kla hümayuna geldi. Kızlarağasını ça- ğardı. Kızlarağası Çeşmidilin .yanında gece sohbetile meşguldü. Bir yan. dan da Padişahın, Gürcü kizile | halvette olduklarının 'dedikodu - sunu yapıyorlardı. Çeşmidil, kıskanıyor. karşısına çıkan bu yeni rakibin Padişahı ava lamasından korkuyordu. — Hele, mat güzelin, Hazinedar ustanın bir bendesi olması onu büsbütün çileden çıkarıyordu. Kızlarağası - nın, gizli getirdiği haberlerle lece derdleşirken, Valide Sı haremi hümayunda kendisini bek. lediği haberi gelmişti. Arab, derhal derlenip toplandı. Kapıdan çikarken Çeşmidil, göz. leni yaşlı, sinirden titriyen güzel ellerini Kızlarağasının kuru ve u- avucları ıçine alarak Valide Sultanı kışkırt! Fırsat bu Kızlarağası, Çeşmidili teskin e. der yollu söz veriyordu: — Müsterih ol Sultanım! Ben de biliyorum ki; fırsat bu fırsattır. Bak şimdi ben aeler yapacağı Arah, acele secle sarayın sessiz koridorlarını — aydımlı mum şamdanların sönük ışıklarını ya. Tarak harem dsiresine doğru se . Birtti. Valide Sultar hiddetli dolaşıyordu. Kapıda iki iç kalfa ellerinde şamdan nöbet bekliyorlardı. Kız. falar ellerindeki şamdanlarla ışık göstererek ihtiramla karşıladılar. Arabın ardından, Valide Sultanın emrini götürer. Nuridil Kalfa ge- Tiyordu. Bu Nuridi! Kalfa Valide Sultanın mahremi esrarı olan bir kızdı. Hem de, Mahmud Nedim Paşanın saray dahilinde gizli bir ajanı idi, Nuridil; gayet zeki, fettan, sa- Ikalarına vâkıf bir Çerkes idi. Çerkes Hasan Isminde bir zabitin de akrabası bulunuyordu. Bu Çerkes Hasan ki; Sultan Azi. zin hal'ından sonra; Hüseyin Avni Paşa ile dört beş kişiyi Midhat Paşa konağında vurmuştu. Kızlarağası, kapının önünde durdu. Nuridil Valide Sultanın buzuruna gir:p, ağanın iradelerini tebellüğa hazır kapıda beklediğini Sultana arzetti. (Devamı var) Davet Eminönü Halkavinden: Evimizin muhtelli takiminin 1/6/938 Pazac günü Beşiktaş Şe. ref alanında maçı olduğundan a. şağıda adları yazılı oyuncuların © gün saat (9) da sahada bulun. maları. Alemdar; — Sudi, Süleyman, Mahmut. Demirsipor: Cahit, Os. man, Hamit Lânga: Raif, Kâmil, dirde en son arttıratın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma an beş gün| Noi Alkok: Alâaddin, Fikret, |mmüddetle temdid edilerek 16/8/938 tarihine raslıyan Salı günü saat 14 Murat, Osman. Akınspor: Fehmi, iden 16 ya kadar yine dairemizde ikinci açık arttırması yapılacak ve bu dkinci arttırmada da arttırma bedeli muhammen kıymetin $ 75 ini bul. mazsa borç, 2280 numaralı kanun hükümlerine göre beş müsavi tak. isitte ödenmek üzere tecil edilecektir. Salış peşindir. Taliblerin arttırmaya girmezden evvel mubammen IA v Haziran 3 Rebiülahır B ni Yal VY3BAYE, Gan167,Heciz 47 | ö la yÜ v kıymetin $» 7.5 u nisbetinde pey akçesi vermeleri veya milli bir banka. bir parça olduğuna, mehtapla yü. | Bundan böyle beraber çalı BN | 46 Haziranı Perrembe ü ağı ği zaman!. yi Te da- ubunu ibraz etmeleri Lüzımdır. | | Si abeti Sömile YA d iye ald tenviriye, tanzifiye ve dellâliye | Gece ğ ** de çalışalım emreder. N A e boş mü geçecek? matsı bir sanı X Çalışın ya: İş M müdürü askeri nakli- İ iEeminin' çabuk hazır! SA , Püna telefonla Ş TİN bu işe ehemmiyet ve . * Zeki Beyle bozüşmak p etlmez! NBt p, l cx, Ün CEmilerin yozun ve midye le ve liman. sö; . im, madem istiyor . b tarını temirde çekiçlerle ü7 Fendelerle - kazırar, Bu (raspa) denir — R.Y. Buna da şükür.. küreğe hi Dşta harap bir evde d türlü perdelerden sesler çıkarıyor amma, ziyanı yok, beni dolaştırır. Sandalcı hir de könserve teno. kesi tutuşturdu: - 'a su dolarsa boşaltıva. rirsin! dedi. Bu akşam denizden böyle bir a. | zizlik ümid etmediğim için pek korkmadım. Kırık kürek, su alan sandalla mehtaba çıkmak. buna derler. Belki de topal eşekle ker. ha inanıyoruz. | Sahildeki gazinolardan birinden caz sesi geliyor. Dönen eri seçiyorunu. Deniz üşümeğe, ürpermeğe başladı. Sandal yavaş --vaş sallanıyor. Malüm ya, bizimkişi Kkalafattam üşüyünce de | Dönüyorum. | Deniz ertesi sabah kucaklayıp | kolları arasında sıkacağı taze ve nefis vücudları sarmalamıya ha. Diyen bir mâna var bu kumül - danışta.. Tevekkeli kadını denize ben - zetmiyorlar O da ayni işi yapmı. yor muf?.. İkisi de ayni derecede iştahlı ve hercal ymmün kümleri ben vermiyorum. Söy .- len miş ve verilmiş.. neme lüzün! Nu - Sa . Co resimleri ve Vakıf i bedeli müşteriye aittir 2004 numaralı icra ve ilâs kanununun 126 ıncı maddesinin 4 üncü fıkra , bu gayri menkul üzerinde ipotekli alacaklılar ile diğer alâ. satış bedelinden tenzil edilir. 20 senelik taviz | (kadaranın ve irtifak bakkı sahiplerinin bu haklarını ve hususile faiz ve| fa dair olan iddislarını, bu ilânın neşri tarihinden ttibanen 20 gün| de evrakı müsbitelerile bildirmeleri icab eder, Aks! halde hakları | tapu sicillile sabit olmadıkça satış bedelinin paylâşmasından hariç “İa- | lacakları ve daha fazla malümat almak istiyenlerin 1/7/938- tarihinden | itibaren harkesin görebilmesi için açık bulundurulacak olan arttırma şartaamesile 937/383 numaralı dosyı D (3597) 'asına müracaatları ilân olur. | | Vakitlar Eğsal * Güneş Öğle Lsindi Akşam Yatsı lmsk

Bu sayıdan diğer sayfalar: