10 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

10 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

arf inkı ' Onuncu yıldo lâbının | Fakir olanların nümü Dava temyiz “Bir Amerikalı Çinceyi öğrenmiş, » hat eski harflerle Türk dilini - — Okuyup ya K öğrenemediğ Nüi Ana saat 17 de harf in. Ğ A onumcu yil dönümü _“::-lhvvıııdc de mera- inmıaştır. İstiklâl mar- Silekb H lalkevi namiına k l'kzdı,..mm.ı.c.n is. #ahreddin Sertelli tara- '“K könterans verilmiştir. Yıruıudm bu konferan. "ı Şefin hitabesinden _ Jazlan türkçemizi öğrenme, ( 1 Şoktu. Bu ahenkli, zen- “ TUü halk on yıl içinde çar. N "hh-ı'—şn Ön yıl önca ksanı . okuyup yazama- lı_ > Cahil kalan halkımız Anlaylık'a okuyup yazma Ve bu nisket tersine * Kundura boyacısından u Ağırtmaca kadar herkes öğrenmiş — bulun- lar, okuyup yazme öğ. , İçi boş bir su küpü demiştir. | ik de, ."M f üf'm: bundan sonra çok ' Bi> yak'ayı hikâv LN”'“* YÜ bir Amerikalı ge- "s“hlm Kendisini gezdi. ütd ki: eşimdi türkçe Ve okuyup yazmak ne E Bilaylaşmış. Ben Abdeiha. K İhde Amerika sefaretine Ğı Slarak gelmiştim. O za. ı— ıı;ı.... Hulumclım ba Zarfında türkçe öğren. '——K'.“'Wı Derbal hoca ayı çabuk öğren. Vi Ahat, aman yarabbi! iz dildi. Okuyup yaz. “fürlü heceremiyardum ükümetim cezz olarak Bönderdi. İşin garibi DiMe Çinceyi, türkçeden Zamanda üğrenmeğe | ""-*—ım Eski Türk hart- Tnmek, dünyanın en güç y.. “”ttyı okuyup yazmak- ha güçtü., Amerikalı | deği, Söyledikleri kompli. Ş M’—- hakikattı. Türk nldi cİn güçlüğü yözünden İ | Lohanlı Mehmeâ zamamıştı ; £ rir arkadaşımız İskender ahreddin, dünkü toplantıda : Iİk milleti, yeni harflerle on yılda, altı ğini ogrendı dedı ST KER, . Arkadaşımız İskender Fahreddin Fransa hükümeti bir idam mahkü- munu bize teslim etti Katil, bir jandarmamızı öldürmüştü Ylemi bir ay evval hapishaneden firar eden baş idam mahkümundan Mehmed Ali nasıl tutuldu? Geçen teşrinisanide Gazianteb | miştir. Çok acıklı olan bu vak'a hapisanesinden firar ederek Suri- yeye iltica eden beş idam mab kümundan Halebli Abdo hükü metimizin — teşebbüsü — üze Fransızlar tarafından — yakı mış ve hükümetimize teslim edil miş, hakkındaki ölüm cezas. bun dan iki ay evvel Gaziantebde asıl- mak suretile infaz edilmişti: Yine bu idam mahkümlarından de hükü . metimizin teşebbüsü üzerine A - zazda Fransizlar tarafından ya - kalanarak bükümetimize teslim edilmiştir. Mahküm Mehmed Ali dürt gün evvel Gaziantebe getiri. lerek hapisaneye konmuştur Daha evvelee bir katil suçun . n | dan mahküm olduğu beş sene dörl ağır hapis cezasını — bitirerek hapisaneden çıkmış olan Meh - med Ali bir jandarmayı vahşiya. ne bir surette öldürmüş olmasın. ““ltan Aziz; pehlwan oldu- aıı"'ğ;_îı.ı.ım meydana 4 iri gövdeli, cüsseli h kqh:'*“' Bekirden çok )ıı— SÜ © dü, balkarın ——dıı ihir gibi merasi - 'lh.-ı ĞH İA başladılar.. Bizi. Yağlıyı h &ıunum Sultan J::._ İrden ayırmıyor. eç dilkatli her hareke. V ediyordu ndan bu işi iyi bilirdi Nihayet; meydana çıktılar; hu- zür peşrevine başladı çok güzel peşrev yapıyor'du. Kapıştılar, güreşe evvelâ Bekir girdi. Makarnac, çekingen dürü. yordu. Kukknardak- kazık oyu- n hatırında Idi. ; el ense, tırpan, çapraz hasmına durmadan salıyardu. Ma. karnacı da mukabil oyunlarla; hasmımı def ediyordu Bekir, | | kat; bir yandar. da | küyü civarında Korkmaz deresin. | yaralamak süretile öldürmüştü:. Masrafı Bu husum hır mühlet kendu Fakirlerin temiyiz edecekler i davalar hakkında dün alâkadar- | lara yeni bir emir gönderilmi: Bu emre göre: temiz mahkemsi; temyiz olunan davalar için bir hafta içinde mahkeme vezmeleri. ne para yatırma mecburiytinin fakirlikleri sebebile para yerine fakir ilmühaberini getirenler için de; bir hafta olmasını kabul et- | maştir, | Bir kamyen elektrik direğine çarptı Şaför Mehmed oğlu İsmsilin i. | garesindeki 4125 numaralı kam - yon Kabataşta birdenbire önüne çıkan bir çocuğa çarpmamak için manevra yapmık isterken elek. trik direğine carparak hasara uğ- ramıştır. Katil kasab hakkında Birkaç gün evvel Sirkecide bir bir kasap dükkanında Gani is- minde bir kasab çırağım bıçakla ak öldüren kasab çırağı kindaki evrak 4 üncü is- tintak daircs'ne verilmiş ve Şerif Gün isticzab dilerek mevkuliye - tinin devamını karar verilmiştir. Şerf birkaç güne kadar mahke - meye verilecektir. şöyle cereyan etmiştir: 5 mayıs 937 tarihinde vazife ile Çiraz köyüne gitmiş olan Kilisin Fericek karakolu erlerinden Si. mavlı jandarma Hakkı orada o. muzunda mavzer bulunan Lohanh Mehmed Aliyi yakalamış ve ken. aisini önüne katarak karakola götürmek istemiştir. Yolda Şilgin de jandarmanın bir an için dalgın yürümesinden istifade eden katil ansızın - dönmüş, —jandarmadar gizlemiş olduğu —bıçağile zaval'n jandarmayı yirmi iki yerinden Kati! jandarmanın öldüğüne ka. naat getirdikten sonra hem ken. di silâhmı, hem de jandarman'n silâhnı alarak firar etmiş 'se de yapılan takibat neticesinde ya - kalanmış, Gazianteb — Ağırceza mahkemesinde yapılan duruşma sonunda idama mahküm edilm tir. Padişak, pehlivanı olan makac- nacının bu haline kızıyordu, Fa. pehlivanına hak veriyordu. Gözüyordu ki; Kara Ççok kuüvvetli, darbeli bir pehli sand:. Sultan Âzl: dan bu işi iyi bilirdi. Öyle değme ada onun kadar pehlivanlığı anlamazdı: Makarnacı, hasmına karşı ancak on beş dak'ka kadar ayakta mü- dafaa edebild. Bundan sonra; Bekirin topladığı bir çapraz f Çağlayan köşkünün geniş bahçe, süren bir öküz gihi Bekir, ve mahir pehlivan olduğun. Bekir, Makarnacının — vüz elli okkalık gövdesini iri ve çevik Kollarınıa adeleleri içine sıkıştır. götürüyordu. hut çengelleyip dü. şürerek hasmını yenmek hirsile ©n beş yirmi adım sürdü. | müzakerelere 664 lise | istiyenler'n sayısı çok azdır. Halk Türkülerini plağa kz Eğer sulh buise Bir garib şey oldu bu dünya. Kırk bin asker göğüs göğsee ve süngü süngüye kaşılaşıyor, tay- yareler gökten yıldırım, ağır 'op- Tar karadan ölüm şarapnelleri yağ dırıyor; Japon ölüyor, Sovyet eri yaralanıyor, yine buna: — Harb değil.. Deniyor. İki toruf arasındaki ve elçilerin hâlâ devlet merkezerinde bulunduk - larına bakılırsa sâhiden harb yok. Fakat, iki taraf hududlarındaki cenkleşemeğe bakınca da söhiden | sulh yok ! | Bu garib muarımayı çözebilene | aşkalsun. Eskiden,; Yahudi çocuk- ları maytab satarken: Çin işi Japon işi, hunu bilen bir kiş!.. Diye bağırışırlardı. Şimdi de bu sulh ve harb işine bakınca insanın gayriihtiyari : — Japon işi Japon işi, bunu bi. Jen yine Japon kişi. diyeceği ge- Hiyor Hem Moskovaya gel konuş, hem de askerini saldırt ve harb €t! Bu ancak Tokyoda görülebi. len bir hususiyet olsa gerek. BÜRHAN CEVAD Mezunu Müracaat etti Bunlar erta mekteb muallimi o'mak — | istiyorlar Orta mekteplere yardımcı mu ailimler yetiştirmek üzere 1 F Tülde gehriznizde bir imtihan açı- dacağını yaznaştık. Bu nususta aktığımız mütem- | mim malümata göre şindiye ka. dar şehrimizden ve muhtelif şe- birlerden «66d> lise mezunu im- tihana gircret orta mektep niu- allimi olnak üzere müracast et- Müracaatların tamamına yakın bir ekseriyeti; türkçe, lisan ve ta. rih coğrafya mualltmliği için ya. yapılmışıır Fizik, kitıya, tıbbiye ve riyözi- ye grupları imtihanına girmek B. ü Kayanın im- zalı fotoğrafları Dahiliye Vekili ve parti genel sekreteri bay Şükrü Kaya; vilâ. | yet kaza parti teşkilâtile halk - | evlerine imzalı birer fotoğraf. | larını bedye etmiştir | alan bey'et Maarif vekâletince halk türkü. derini plâğa almakta olan Konser. vataar heyetlerinden 3 kişilik grup, Edremid yolu ile evvel- ki gün; Bal hkesira v_ıuq_m— KALBE GİREN HIRSIZ vet; padişabin balkonunun önüne düşürdü ve altına aldı. Meşhur oyunu clan kazığı tik- tı. Artık; Makarnacı, padişahımın önünde, yere mıhlanmış bir iskele kazığı g:bi çakılı kalmıştı. Sultan Azize; balkon dar geli. yordu. Ne Sırp isyanında, ne Gi. rid ve Buigar isçanlarında ve ne de Bosna Hersek hareketlerinde bu derece heyecanli olduğu gö. Tülmemi Elinden gelse; balkondat ine- rek; Makarnacıyı bir tarafa çe. | kip, Bekiri kendi tutacaktı. j Bekir; hasmını kazik üstünde girtlaklıyarak yenmeğe çalışıyor.. dü. Makarnacı bir çok kereler zor- ladı, kazıktan kurtulmağa çalış! Fakat; Kırkbınarda olduğu gibi; kurtulamadı. Padişah; sab-esızlanıyordu. hal- buki; ne yapabilirdi. Makarnacı canını dişine takmış | 8—50N I:LG!AİV—-)O& des 193X Şehir meseleleri Boğaz içinin imarı mes elesi Bu mevz ua lfekrar neden döndük ? Bundan bir kaç gün evvel, Bo- Âaziçinin imarı için neler yapıl- ması üzün geldiğinden bahsetmiş. tik. Okuyucularımızdan aldığı. maz bir mektup üzerine, tekrar bu mevzü üzerinde durmağı fa- ideli added'yoruz Okuyacumuz diyor ki: Boğaz'çini ihya etrnek için, böy- le bir bahis üzerinde durmanızı pek faideli buldum. Boğazı ma- mür bir hale koymak için, her şeyden evvel, mevcut vasıtaları arttırmak lâzımdır. Bugünkü a- sırda tek bir vasya ile bir sayfiye | yerini kabil değildir. Haydarpaşadan — Pendiğe kadar. Tren, otobüs, tramvay, vapur gi- bi üç vasıta vardır. Tren yolunı muvazi evlerden tramvay yolu, ve bu yol üzerin- de otomobil, ve arabaların da geçmesi, bu yolun etrafındaki semtlerin —inkişafma sebebiyet de işliyen tek vasıta vardır. Bunlarda vapurlardır. Bu lerine kadar mümkün oldı dar tramvay işli Vakıa, Eminönünden, Bebeğe tramvay hatlı vardır. Fakat bu hattı, hiç değilse Yeniköye kadar uzatmak icab eder. mesie geçenlerde de yaz- dığımız gibi, Boğazın Anadolu sa. hillerini ihys etmektir. Üsküdar tramvayiarımı hiç değilse Kandıl- * * ka.şısınde Boğaziçi sahil. | mek lâzımdir.» | liye kadar uzatmak imkânlarını tetkik etmeliyiz. Bu semtlerde oturamların, - bil- senin, Kandüliye kadar gitmesi için, muhakkak vapura binmesi Iâzamdır. Halbuk! tramvay olursa daha «olaylık olacaktır. Üsküdar, Kadıköyünde kız li. gesb olmadığı için, talebe büyük güçlük çekmektedir. Kadıköyü | deki bir k.z talebe, Kandilli gitmek için, evvelâ köprüye, san- ra Kadıki tramvaş olsaydı, böyle bir müş. külât olmuyacaktı. Üsküder tramvayları, Kandil. liye kadar uzatılacak olursa, ka- dıköy Üsküder gibi nüfüsu kala- balik olan semtler, Boğaza daha yakın olacaklar — Ve iki semtin arasındaki münasebetler daha zi- yade artacaktır. ©O zaman, Üsküdardan sonra Kuzguncuk, Beylerheyi, Çenge! köy, Vaniköy | fusu artacaktır gibl semtlerin nu. Bugün Kuzgun- cukta, Beylerbeyinde, Vaniküyde oturan bır adamın Kadiköyüne geçmesi için iki vasıtaya müraca. at etmesine lüzum kalmıyacak. Evelce de yazdığımız gibi, Kadı- | köy gibi er kalabalık bir semtle | Boğaziçi arasındaki münasebet. ler daha ziyade artacak ve bun. Jarın haystında bir tshavvül gö- ze çarpacaktır. Tarihi şöhreti 'Olan adamların Mezarları Bunların etrafı tanzim olunarak meydana çıkarilıyor Evkaf ve belediye tarihi şöh - reti haiz büyük adamların me « zarları etrafını Cözelterek eserler meydana çıkartılacaktır. Bu işe Barbarosun mezarından başlar - mıştır. Bu hususta plân esasları karac. laştırıldıktan sonta ilk - safhada yapılmasına karar verilen işler bir programa bağlanmıştır. Barbarosun mezarının etrafın. daki binalar kâmilen pek yakın. da yıkılacaktır. Ortaköy camiinin etrafının a-. Çılması da yaxınde neticelendiri. lecektir. Bir tramvay kamyon- la çarpıştı Vatman Mehmedin idaresinde. ki 312 numaralı tramvay ile şo. för Ekremin idaresindeki odun yüklü 4152 numaralı kamyon çarpışmış; her Ik'si de hasara uğ. ramışlerdı yenilmemeğe uğraşıyordu. Bir parça sonra bin bir müşkülâtla nasılsa kend'ni kurtardı. Makarnacı; kazıktan kurtulup ayağa kalktığı zaman — iki tarafa llanıyordu. Bekirin elinden kur- tulmak için bülün kuvvetlerini son haddine kader sarfetmişti. Bekir; bunca uğraşmasına ve hasmını — hirpalamasına — rağmen çoök zöndevdi. Adeleleri gerilmiş çelik dir yay gibi işliyordu. El ense Jer, tırpanlar başladı. Makarnacı fevkalâde iri düşman gövdesile, gerilip gerilip Bekire yükleniyordu. Bekir de, hasmına mukabe!eda kusur etmiyordu. uzadı. Makar. n ne yapmak Güreş; uzadık; nacı yenilmemek lâzımsa yapıyordu. Hele, alta düş. memek ve hasmının tekrar kazık oyunucna girmemek için bütün ustalıklarını ibraz ediyordu. | İstanbul Tıb talebe Yurdu Bu müessesenin kad- rosunun îenîşletîlmerî kararlaştırıldı Aldığımız malümata göre 926 snesindenberi faaliyette bulunan İstanbul tıp talebe yurdu, kadro. sunun genşetlimesi kararlaştı. rılmıştır. Bu yurdun kadrosu; 839 yılında «1000 © çıkarılacak ve bu suretle fazla doktar yetiştirilmesi müm- kün olacaktır. Sahtekâr hırsızın Mahkemesi Dün asliye üçüncü cezada sah. te bir pasaportla hududu - geçe- rek Adanadan şehrimize glen ve burada birçok apartmanlara gire- Tek eşya ve mücevherat çalan Hanrinin mahkemesine başlan. miştir. İddia Hanrinin suçu sabit ol. duğundaa tecziyesini — istemiştir. Evrakı tetkik edip karar vermek verilmek üzere mühakeme — baş- smanın elinden kure güreşi berabere bırak. bir parça daha vak. tin geçmesin bekliyordu. Bekir, eğer hasmını altma alıp da bir ka. zak olsun daha alırsa, makarnacı. ( kalınazdı. lamaştı. Tem, bu sırada Sadrezam ger yaveri dört nala olak gözüktü e çaş okeyler gibi si Âli paşa; yaverin bu gelişini beğenmedi. günlerden cuma ol. duğu halde; ser yaverin bu acele çok müstacei bir hal vardı. ne yaverin gelişinden ve no de etrafında olup bitenlerden biha- berdi. hassa Üsküdarda oturan bir kim. | y. Kandilli arasında bir. | nın bir daha kurtulmasına imkâön gelişi oldukça manidardı. Demek || Sultan Az'z; keadini tamamile || meydandaki güreşe verdiği için, | Yaş ve cürüm Geçen ın sonlarına kadar de- vam edegelen bir zihniyete göre henüz kırk yaşını idrak etmiş v danlar çocuk denccek bir çağda telâkki edilir ve olgunluk altmiş yaşında ancak başlıyab Mi beş otuz yaşında mini lerin faili muhtar olmadığı kahul — edilen hattâ yalnız sokağa vıkmas | ları ayıplanan devrin Üzerinden © | çok zaman da geçmiş deği Terbiye ve müaşere! sistemleri. nin son asırda bire değiş « mesile 3>n beş yaşındaki çocuğa delikanlı denmeğe — başlandığın- | dan beri yaş mefhumu zeaip bir istihsale geçirmiz ergil gıtan | küçüle küçü'- on ikiye kadar in- miş bulunduğunu biliyoruduk, — azetelerde şu ha | gilerimizin ne kadar daha geride kaldığını bir defa daha anladık Havadisi okuyalım: «Mehmedin on bir yaşındaki | oğlu Mustafı dün Kumkapıda | dolaşmakta iken sokaktan geçen | ©n yaşındaki bir kıza sarkıntılık etmiştir.» Alt tarafında çapkınlığına mü- dahale etme ini bi çakla yaraladığı ve yakalandığı — da yazılıdır. Aşk, sarkınlılık, kavga ve Cna. yet ve bunların karşısında on bir yaşında bir mücrim. a Çocuk cinayetleri — hakkinde — şimdiye kadar bir hayli yazı yaz- — dık ve günden güne artan bu fa- ciaların artık içtimal bünyemizde vahametini gitlikce arttıran bir tehlike halinde tekerrür etmekte olduğunu hergün yeni bir misalile de OruZ. Bize öyle geliyor ki bu cınavet. ler, bu yavruları doğar doğmaz sokağa alan ebeveyinlerine aittir. — Üzerinde ehemmiyetle durmaz. sak pek yakında her ilk mektebin yanında bir de çocuk hapishane- Si açmak meeburiyetinde kalaca- amiz mühakkaktır. ğ Adam öldüren, Yaralayan Bekçiler Adliye Vekâleti köây bekçileri. — nin işledikleri adam öldürme ve — yaralama suçlarında kullandıkları devlete aid siiâhlarmifüğ yapıla- cağını vilâyetlere bir tamimle bildirmiştir. 'Tamimde şöyle den. — mektedir: «Bu gibi hâdiselerde İlâhların bükim ve mahkemelerce müsa - — deresine karar verilerek — ciheti — askeriyeye tevdi edilmekte ol - — duğu cari müsadereden maksad suçlunun ayni silöhla ikinci bir suç işelemesine mahal verilmemek üzere suçta kullardığı silâhındaki mülkiyet hakkının nez'inden iba. rettir. Bu itibarla müsaderenin bir nevi ceza olduğu tebarüz eder. — Halbuki taşıdıkları — silâhlarda bekçilerin mülkiyet hakları yok- tur. Çünkü bu silâhlar köy ka « nunu mucibince kendilerine dev. let tarafından tevdi edilmiş ve binaenaleyh — devletin malıdır. Devlet malı ise haciz ve müsader olunamaz. Suçta kullamlmış ol- maları itibarile köy bekçilerin - den zaptolunan devlete aid silâh Jarın mahkemelerce vücudüne lü. zum görüldüğü surette bemen aid — olduğu jandarma dairelerine ia. de tevdü icab eder. 1337 Hüicrf Cemaziyelâhır 18 1354 Ganl Temmnuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: