13 Ağustos 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

13 Ağustos 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| ümidile evi araştırı 4—SON TELGRA 13 Adanada feci Bir. cinayet Oldu ! Beş yerinden biçaklı- yarak bulaşık çuku- runa attı | âan birkaç gün evvel Ada- nada tüyler ürpertici bir cinayet işlenmiş ve hâdise şöyle cereyan etmiştir Buğday pazarında tüccar Hilmi. nin yanında hamallık eden Mer. mahallesinde 72 numaralı n ie karısi Ze- merli evde oturan Hüsey iha duima kaygalı ve geçimsiz bir hayat geçiriyorlardı. Bu bedbaht allenin ikisi kız bi- u vardı. ri erkek üç çocı Hâdise günü çocukların evde bu. lunmadığı bir sırada — calarında - her zaman olduğu gibi - şiddetli bir ağız kavgası başlıyor ve bu a.. | Hız kaygası gitgide şiddetleniyor, kadının evden çıkıp gitmek iste- mesi üzerine gözlerini hiddet bü- tüyen Hüseyin bıçağını çekerek karısının gırtlağına saplıyor; beş gantim derinliğinde bir yara açı « yor ve diğer bıçak darbeleri bu ük darbeyi takib ediyor. Muhtelif yer- lerinden on dört yara min vücudü delik deşik seyin bu korkunç cinayeti iş. ten sonra çocukların bir şey | amaları için hemen cesedi or, bulaşık çukuru. rak içine atıyor | Hüseyihin - büyük kızi Fikri, Singer kumpanyasında çalışmak « | tadır. £ eve döndüğü bulamıyor. ledi anlam avlı Hâdise gü n annesin ( babası da hiçbir şey aimamış gibi işine, çalışmağa gitmiştir. Annesi-| lamıyan genç yine babaz a edip gittiğini zanne - diyor. Çocuklar akşam babalarına bet bir vab alamayınca ertesi güne ka. far merak ve e ile bekliyor- dar. Anneleri ertesi gün de mey- dana çıkmayınca büyük kız vazi. yetten şüphelenerek — komşulara haber veriyor. Biz iz bulabilmek orlar, Bula - Fakst mi soruyorlar Şik çukurunun Üzerindeki taze kar zılmış toprak göze çırpıyor. Top - rağı biraz kazınca maktul kadı - min kanlı ayağı meydana çıkıyar. Derhal polis ve müddetumumilik haberdar ediliyor. Müddetumumi Muavini Hilmi Arca ve hükü - met tabibi gelerek kanlı vücudü çukurdan çıkartıyorlar Diğer taraftan polis katil Hü . seyini, tüccar Hilminin mağaza . sında yakalıyor. kikat evrakı ikmal ediliyor ve cesedin defni: & izin veriliyor. hekeme cürmü meşhuda ta. Şimdiye kadar geçen hâdiselerin hiç bir kiymeti yok mu? Ingiltere matbuat ve diplomasi alemi bu ihtilâfı nasıl görüyor ? Rus . Japon gerginliği artık iki tarafın da anlaşmak imkânını bul. | ması üzerine eski halinden çıktı demektir. Birkaç gün evveline ka- dar hep harb thtimallerinden bah. fım halli mutlaka silâha bıra . Sovyel kuvvetlerine men sub kazak süvariler... sedilip dururken şimdi - Moskova ak: anlaşma üze. n sulh yollarile halle . dilmesi cihetine gidildiği görül - mektedir, Bundan birka; gün evvel <Son Telgraf» Avrupalı muhabirlerin gerek Tokyodan ve gerek Mosko. vadan bildirdikler. malümatı bu sütunlarda hulâsa ederken şu ne- tilceye varıyordu: vaziyete hâkim bulunuyor. Her i. ki taraf da işi harhe kadar vardı ademeler ne kadı «lsun her ikl tar: dud bir sahada bırakmak dedir ve bu harekâta «harb mah! tmeyi düşünmemektedir!. yetla Şimdi Moskovi ile Tokyo ara. sırdaki ihtilâfın sulh yolile hal ledilmesi çaresi aranmak — üzere anlaşmaya vas'ıması da bunu etti Şüpheyiz ki iki taraf dâ neticeye varnız :çin çok uğ. Yaşmış, iki tasafın — diplomat!ları bir şekil bulmut; çok çalışmış - lardır. Fakat örtadaci müşkalât ne olursa olsun İ'alomatlar için tü Mmüşkülâtı yermek mümkün olmuştur. Yeni gelen Avcupa gazetel 1in Tokyodaki muhabirlerinin bi'. ine göz atmak lâzım geli. allük ettiği için hüküm çok kısa bir zamanda verilecekti Ded'rt.yor; Müddelumuminin - bil ir deli saçması iki taraf da | , Çin doğru gö: tlik san'atı, eğer ihti. lmiş olan konuşma yolu. ak istememiştir. Girişi. len müzakereler ne kadar çetin olursa olsun bunları kesmek mu- vafık görülmemiş, onun için ko. nuşmiya devam cd'lmiştir. Zaten | cereyan eden vukuata, her gün telgrafların haber verdiği harekâ. | ta bir harb mahiyeti vermek is - | tenmiyordu. Ortada bir «ilân e. dilmiş» harb olmadığına göre mü. kapamak diplomatlar i. üyordu. İlân edilmiş olsun, olmasın her hangi bir harbe girişerekdevam etmek Japonya için bugün fay: dalı görülmemiştir. Bir. taraftan Çine karşı harbederken diğer ta. raftan şimdi Rusya ile kavgaya tutuşmak Toky sabına — gelmemiştir. harb ve stlh işle: Sıra diplomatlarda ! Konuşmaların neticesi vaziyeti meydana çıkaracak larda kalmıştır Maddi imkânlara ve imkânsızlık. lara karşı harb açmak birçok meç hüul ihtimallerle dolu bir âkıbet | şında bulunan Japon kumandan - hazırlamak olduğuna göre bu yo. | Jarının kendilerince muvafık gör- la gidilmemiş, müzükere yolu ter. cih edilmiştir. Fakat şimdi düşünülüyor da şu geçen günlerin hâdiseleri göz ö nüne getiriliyor ve şuna varılı. yor: Eğer 31 temmuzdanberi Rus - Jarla Japonlar arasında cereyan eden vukuat devem edip gitseydi ve iki taraf arasında ergeç bir gün tam manasile ve *harb mahiyeti» alan bir vaziyet peyda bunu durdurmak kimin elinde o. Iacaktı?. Avrupa gazetelerinin yazdığına göre Iki taraf da birbir. Sovyet Rüsyada Havacılık rekorları Enternasyonal havacılık federas- yonu bu rekorları tasdik etti Fede- | | zasyonu (F. A, L), Sovyet kadın | Enternasyonal Hnc tayyarecileri Ossipenko. Lomako ve Raskova'nın uçuşu neticesi ile Kartaçev, Korotov ve Klepikovı nin plânör uçuşları neticelerini, enternasyonal rekor olarak tasdik etmiştir. Sovyet kadın tayyarecileri Os - dar sözü geçer kumandan - lar, amirallar, nanma erkânı Japonya dçin büz. ; yük bir istikbal açmak üzere Asya | kıt'asında olsun, cenubda deniz. de olsun ilerlemek ve yerleşmek | politikası — takib edilmesini ileri sürmekten gerl durmamışlardır. | Bununla beraber bu sefer yeni bir harb daha açmak bahsinde | bunlar arasında bir tereddüd ha. sil olmuş, nihayo! söz diplomat. - Oçakov - Sivastopol yolu Yesi'ile 1,749 iklometre 213 metre- lik bir uçuş yapmışlardır. Bu ne- Enternasyonal havacılık Fe- li devre mesafeleti için enter- syonal kadın rekoru kabul et irından Kar « K v ovyet japon Harbil!.. | hulâsa ordu ve da. | üzerinde tek mötürlü deniz tayya-| lerine karşı cesim kuvvetler ge- tirip karşı karşıya yığmışlardı. Asya kıt'asındak! harekâtin ba « dükleri tarzda iş yaptıkları söy- leniyordu. Kuangkongdaki Japon kumanda beyeti bağlı başına ha | 'or denmektedir. Onun ta vereceği bir | herhangi için kumandan! karar ve gir bir hareket acaba dipl ece izhar edilyor rupalı mühabir anlaşılıyor ki harekâtın bulunan Japon kumandanları ye- niden böyle büyük kuv' (Devamı 7 inci sahifemizde) dediğinden gitmiş ve oradan gene Tula'ya dön- müştür. Kartaçev, bu uçuşu, iki ki- gilik bir plânörle ve yanında bir yölcu ile yapmıştır. Bu uçuşun mesafesi, 191 kilometre 348 mot. redir. Enternasyonal havacılık fe- derasyonu, bu uçuşu, birden fazla yerli plânörler için hareket nök - tasına dönüşlü mesafe enternas « yonal rekoru olarak ilân etmiştir. Aynij gün, Sovyet plânör üstadı Korotov da ayni yolu tek kişilik bir plânörle yapmıştır. Enternas- yonal havacılık federasyonu, bu uçuşu da tek kişilik plânörler re- koru olarak kabul etmiştir. Federasyon, Bayan Klepikova- nın, bir kişi yolcu ile hattı müs. takim ile yaptığı 162 kilometre 638 metrelik plânör uçuşunu da «D> sınıfı kadın rekoru olarak kabul etmiştir. Ben sana hayran... HİKÂY'İ N Sencama tırman" Yazan: Cahid, gömüldüğü koltuktan [ doğrularak sigarasından derin bir nefes daha aldı; sonra uzunca sü- ren bir ol! çekti.' Gözlerinde çek- iği elemin, korkunç ve derin ız. | leri belliydi. Durdu, durdu. Sonra | birdenbire taşan biz nehir gibi a- kan gözyaşlarını silmeğe lüzum | görmeden anlattı: — Tam iki yıldır onu bir gölge Bibi takib ttim. Bir tek dakika ol- sun uzaktan seyredebilmek — için ne fedakârlıklara katlandım. Ta. savvur ediniz ki, günlerdenberi yemek yemek istemiyea aç bir in- san saatlerce, geceyarılarına ka - dar kamçılıyan şiddetli ayaz kal şısında onu bekliyor.. O ahenk - dar adımlarile, mütevazin vi dile Jâtif bir gölge gibi süzi evine girerken ben ıztırablarımla | yalnız kalmak için tabesabah bir | givane gibi dolaşırdım. Bir mabed | hörmeti ile bağlandığım o evin etrafında - muh ki onun en | tatlı uykuları anında - dönerdim, dönerdim. Ona bir ihtiras ve bir arzudan ziyade çılgı ca, divanece bir sev mıştım, Seviyordum. Hiç düşün- meden ona hayatımı seve seve fe- da edebilirdim. Çünkü b benim mabudumdu, şün! bnim var. | lığımdı, mukaddesatımdı, benli - ğimdi, her şayimdi. Eminol Rifat | saadetimi baltalıyan iki sebebdir. Biri parasızlık, Ti de kendi yarattığım bir 3ebeb, cesaretsiz - Lik... Evet bir kadını ssvmek pek kolay, hatta elde etinek bile... Fa. kat usıl güç olan nedir bilir misin? Onun saadetini tmin etmektir. Nihayet ufak maaşı bir memur - ldağım para ini temin börede mükellef bulündüğüm insanlar, annem, kız- | kardeşlerim filân vardı. Eğer ona ve kardeşlerime mahrumiyet çek- tirmiyecök kadar bir gelirin sa- | hibi olsaydım, bedbaht olmazdım. Gözlerim ta sonsuz bir ebediyete bakıncıya yumuluncıya kadar ona sahib olmak için israr ederdim. Nihayet ufak maaşlı bir memur. kalbli bir kadındı. O ne ka. istmom... Senin olamıyaca - ıras derse desin bu içli ve temiz | sevgiye nihayet bir gün evet di- cek hürmetle baş eğecekti. | Cahid bir dakika durdu; soluk aldı. Yeni bir sigara yaktı, devam etti; — Bir gün kararımı verdim. Ha- | Tazademle pek yakın bir akrabayı onun evine görücü gönderdim. Şu şartla ki höviyetim tamamen sak- lanacaktı. İsmim Cahid yerine Ke. maal, memuriyetim de yüksek ve göz kamaştırıcı bir mevki - diye söylettim. O zaman derhal mu - © gün halazadem tek- işmek üzere ayrılmış ve ikinci bir gidişinde de genç ve | dünyalığı bol mühendis. Kemal | üzerinde uzun uzun konuşulmuş. tu. Halazadem ayrılırken onun al-| d, sonra ma- — ——— — kat nedir?. Neden niçin söylemiyo r, niçin tevkif. Rıfkı n0f ettirip eline verdiği suallere zihin yorduruyor Fakat, Müddeimumiden niçin hâlâ haber yok? Ni çin bu adam bir defa — Geliniz.. suallecrime cevab veriniz!.. Demedi? Unuttu mu, sıra gelmedi mi? Düşünüyor: Bu suallere de cevab Vermiye im. kân yok! Bütün hatıralarını - topluyor, bütün kudzetile bunlar üzerinde işliyor, bir tek su. ale bile cevab bulamıyor. En uzağı değil, en yakını da hatırlanamıyor. Sual kâğıdın: açıyor, meselâ en sondan bü $ karanlıkta gözlerinin seçebildiği kadar ol dimağının Cevad, Şakir, Nazım, Suad, Necmeddin Beyli tınız, neyo k Ancak, o da bütün zoru, bütün gayretile zihnin. de canlanıyor: Kalabalık bir akşam, Arkadaş isimleri bir akşam. Belli bir gece yakın bir gece. Çar. tulamaz. O gece «Tokatlır da buluştular, çüiler, keyif oldular, çıktılar! Sonra «Roz. Salâhaddin, Naci, $ akşamı ne yap. Duvar» a gittiler. «Maksim» e uğradılar. Oralarda da içtiler i yarıladılar Daha sonra, eBijos d yakta kişer, üçer kadeh rakı daha aldılar; bit bu zehri yeni bir zehirle öldürmek için, toplanı. yör, içiyoy, eğleniyorlardı. Bu gece de 0 gecelerden Edebi Roman No. 74 di. Başka hiçbir şey yapmadılar, hiçbir şeye vermedler. Her vakitki gibi gazeteciliklen, €. m, yen; yazılardan, romanlardan, san'at ve sabahâ doğru dağıldılar. ayı haya! meyal zihninde «Gardenbür» dan çıkar - ken göğründe biriken nefesin bütün hızile, hançere. şindeki kudretin bütün kesafetile haykırdı — İhtiyar küre son devrinde tek bir baş yarattı: stafa Kemal... biri kar, debiyati şürden bahsettile: Refik, yalnız bir nol le:leyip foparliyabiliyor: Nadı, hemen koluna girdi: — Sus... Refik ne yapıyorsun?... İngiliz polisleri var!... Deda Bi nn önünden rumca konuşarak birinin yakosından tutup, — Düyanın en büyük adamı kim? i Sine sAamdan okağa çıkardı. Son Yazan: Etem İzzet BENİCE Diye sorduğunu ve bunun cevabını yine yüksek sesle kendisinin verdiğini hatırlıyor — Mustafâ Kemal... O zaman da, arkadaşları kolunu girdiler, kendini çektiler: — Refik .2 Refik... Patırdı çıkarmanın sırası de. ğil... Dediler, yürüttüler. Bu kadar. Başka birşey yok, Ne konuşulinuş, ne kararlaştırılmış bir mevzu! Hem, Refik kendi kendine soruyor: Bonim, sokakta: — Yaşa, Mustafa Kemal! Diye bağırmam, bir Rumu y andan tutüp silk. i için eğer bir si beye ne?. Bu dava, İ: Bunun yeri İstanbuldür, hıyanet 1 mıza, karanlı, banenin ötek. odaları dururken Beni idam mahkümu katillere mahsus taş locaya ini çabuk mahkemeye çıkarmıyorlar? & 4 hemen mahkemeyo vetip kararlar istih. zal edebilecek bütün malümata, delâlli cürmiyeye sahibim.. f | Dediğine göre ortada ne var?, Ve... bunları n den ben bilmiyorum?. Yoksa, İstanbül polis müdü. rünün sadece hışmıma mı - uğramış - vaziyetteyim?. Başka bir sebeble tevkif edildiğim halde, polis mü. diriyetini kızdırdığım için mi bu ökibete uğradım?. | Yaparlar mı yaparlar?. Bunlar, hep biribirlerinin eşi insanlar. Kanun yok, nizam yok! Hükümet şeklinde şakavot. Oradan oraya süründürüle süründürüle öl. dürülebilirim. Eğer böyle ise mesele yoktur. Bu su. aller cevaba değmez! Hem, ne cevabı?. İnsan bilme. | den cevab verebilir mi?, Yirmi sekiz kânunusanide geredeydim?. Ne bileyim ben! Matbaada mı, kahve. de mi, tramvayda mı, vapurda mı, evimde mi, yazı mi?, Buralardan başka nerede ola. masamın başınc bilirim. * Yine bir sabahtı: Sabah. Aydinlıksız sabahlar. | «Gardiyan» ın gelişinden anlaşılan sabah!, | Halbuki, Refik: Bildiğimiz sabaha, bizim sabahi. sindiren sabahâ, sabahın tâ kendi - | sine ne kadaz muhta?, , Osman bumunun üzerine şöylt V tub bırakmıştı. F «Bayan, sizi mühendis Üi değil, dayızadem — Cahidt ğ ikü © Si VÜŞ £ a mal olacaktı. ir akrabnız olduğunuzu | O şimdi hırplanan gürüfNREEE lan ümidleri karşısında N gö 4 Eğer o gen | mühehdis Kemali dt | o zaman bir diyeceğim #EĞEİ Fakat heyhat. .. Cahidi üç ay sonra yatırıyorduk e * Birkaç gün geçtli. ZiJ tiğim zaman onu sararf ÜĞ | zile yatağında derin b gördüm. Daha koğuşâ # miştim ki ufak vefek hemşire yanıma yaklaşkğ — Beyefendi, Cahid İ uyku uyumadı. Ne Zaf ki ina yakluşsamı BÜYi den sessiz sadasız akanı YT şalışıyorum. ( ç ve bol di .. Onu böyüL sebebin ne olduğunu için neksdar uğraştım. P: dan ağlıyor. -df - Ateşi yükseldi mh ? nasıl. A — İlk gece öksürük PÜ sıkıştırdı. Amma doktöflii diği ilâç üzerine dindi. A 'em) daha arttı. — Ne vakittenberi böğÜÜ — Dün gecedenberi ce kendisini kontrol €Ğ gıra sayıklıyor, Nesrin!'- ÖğdÜ diye inliyor, kollarile | Tar gibi çabalıyor, sonfâ İj kin kendini koyuveriy 4 — Bir şey istedi miş “ bıraktı mı? ' | — Yalniz Ritat mvı::, kadaşım - gelecek. O Ti uyumuş olsam da UyaPİ | mişti. y İçli ve samimi bir SHŞĞ banı, yalnız nefes SF gi sessizliğile yatan Cetf tam 8 saat başında üç saat zarfında belki 9ü Tarını havaya kaldırark ? Gf | ğırır gibi e— Nestin, PU gi — gel, gitme.» diye inlef Üyai sunda bile gözpınarlari "gfj larla taşıyordu. Saat T” gel Daha fazla kalamrd'_’: ' anlaşamamazlığın esiFİ Ö banı olan arkadaşıma PÜ mektub yazarak baştlı gi şişeleri dolu masanın Ü — raktım. Oradan ayril z y v LEERETECEELİ v * g İskele caddesine aî , rinde dalgın, ağır YÜK Pek yakınımdan fısıllYEĞİ — Rifat bu ne dalSi ği biraz etrafına dikkat © Başımı çevird'm. YARN eski bir arkadaşımdı *7 — aydır göremiyordum ğ — Vay Şehab se et buralarda ne işin VAf Öi — Ben evi burayâ “Üğ Fakat senin ne işin YAT yi kayım. Muhakkak yiftf avı... Onun için dÜf İ — Hayır; Cahlde BĞ | — O da mı burayâ n — Üç gün evval S#f gatırdık. — 'Deme yahısı Yü hastalığının bu kadaf kardeşim vah!, Peki © e İcmesine sebeb ne ? çaf Bravo sana. ÖTÜ miyorsun? in VĞ — Haniya şu Nesf 4 amı 7 inci 5 ETELEESİZİLLTE LAKLLTLLETCİLZİ LETKR. LK

Bu sayıdan diğer sayfalar: