26 Kasım 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

26 Kasım 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hai LORA —26 t « Teşrin 1908 ictimat meseleler T Sİ İA Ddi aç Kısırlaşdırma k BU USU' ün tatbiki lâzım mı, memleketimizde tatbi- kine imkân var mı ? Or. Neş'et Halil bu hususda ne diyor? Yazan: REC AL SANAY Bu mühim memleket meselesi hakkında yaptığım görüşmeleri, bir umümi bakımdan çok Yaydalı gö- rünen bir iştir. Ancak bunu bazı noktal nazarlardan mütalea et- Bvvel talıklar hangileridir?.. Filhakika, Tuhi hastalıkların intikal ettikleri ekseriyetle vaki ve gördüğümüz wlerdir. Fakat, anasımdan, ba - undan birinin tüberkülozu ile Mmalül olan çocuğunu doğduktan Bonra entan membar olan ebe - yeyninden ayrılması şartile mu» 4f kaldığı görülüyor. Sonra tren gi irsen İntikal eden hastalıklar gdan biri ve belli başlısı olduğu Halde ondun her zaman ayni ne- HeS ahnmıyor; ben, sekiz vene - Genberi emranı akliye ve asabiye YHastahamesinde Çefimlei asabiye ve frengi) tedavisile dahi uğraş- tağım için tedevim altına — giren malüllerin çoklarına da - hem de mühim bir ekseriyetle - geçme » miş olduğunu gördüm. Filhakika, elimizdeki serolojik teamülllere göre omu irenginin do- ğumdan antak Üç ay sonraya ka- dar müsbeti gösterdiği bilinen bir hakikat ist de, banların içinde «n beş yaşını çoktan — geçmişlerde bile frengiye wiğ &n Küçük bir tezahüre tesadüf etmediklerimiz İKÜÇÜK HABERLEİ * Beki Çek cumhur retsi Be - neşin Çekoslovakyadan aytılma- dan önce pek mühim bazı vesalk we dosyaları Tuna yölile kaçırdı- dığı anlaşılmıştır. * Maliye Vekili yarın #kşam dönecektir. * Lehistanda mason — loonları Tağvedilmiştir. »e Alman hariciye nazırı ko - Münizme karşı açılan mücadele - den alınan müsbet neticcleri izah etmiştir. * Sudanda büyük manevralar yapılacaktır. Manevraya Mısır ör- düszü a iştirak edecektir. * Slovakyadaki sosyal demök- rat Alman fırkası feshedilmiştir. * Tramvay ve tünel şirketleri ile yaplacuk Mmüzaketelere esas o- lacak bütün noktalar tesbit edil- miştir. * Üniversiteye dikilecek şe- ref sütunu ve Atatürk anıdı tçin hazırlıklara başlanmıştır. * Bu ay başı Adana mıntaka - sında pamuk stoku - 7İ220 balye tahinin edilmiğtir. # Milletler arası posta köngre- Si Bosnos Airesde toplanacaktır. 4 devlet ve murahhas iştirak e- Gecektir. * Şehir meclisi bu hafta l Haleb Kahveci- leri grev Yaptılar Sebebi halkın oyun eynaması Üüzerine kahvelerin zabıtaca kapatı'masıdır Haleb 25 (Hususi Mubhabirimiz- den) — Polis memurlatı, kahvelci| beraber kahve müstecir ve gar - | sonlarından bazılarını yakalayıp adliyeye tevdi ettiklerinden do - layı, bütün Haleb kahvecileri grev ilün etmişler ve mücssese - lerini kapamışlardır. Bu hal, oturacak yer bulamı - yan halk arasında heyecanı mü - eylemiştir. Kahveciler, mevkuf - Tarı tahliye olunmak - ve polisin vaki olan bu gibi muamelelerine | basarak Kâğıd oyunu oynıyanlarla| nihayet verilmek şartile müesse- Belerini muvakkaten açmışlardır. Askeri Eşyanın Vasıfları Bundan sonra muyyen tipteki şeyler alınacak Resmi daireler ve bilhassa or- dünün melbusat ve - techizatını teşkil eden oşyanın şimdiye ka - Gar vasıfları tesbit edilmemiştir. Bunlar her sene dairelerin veya Tabrikaların arzularına göre de- Hişmektedir. Arzu edilen esas ve tipler ancak münakasa ilân edil- diği takdirde fabrikaların malü- mu olmaktadır. İlân tarihinde is- tenilen malın mevaddı iptidaiye- sinin tedarikinin güç olması ve yahud bazı fabrikalar tesisatımın bu vasıfta imalâta elverişli olma- ması ekseriya bu münakasalarda rekabeti izale etmökte olduğun- dan mübayast bir veya — birkaç Tabrikanın vermiş oldukları nü- munelerden arzu edilen vasfa en yakmı tercih oöflerek yapılmak- tadır. Bu itibarla devxiri resmiye ve ordunun büyük mikyasta ihti. yacı bulunan malların esaslarıra ve tiplerini tesbit ve ilân etmek faydalı görülmüştür. Bu sebeble arttırma, eksiltme ve ihale kanu- muna ek bir lâyiha hazımlardı. deli toplanarak elindeki tşleri ı»-îSovN hey'eti bu ticelendirecektir. * Ahvire pahük satışları de - vam edtyor. Çekoslovakyadan ve İtalyadan yeni telebler vaki ol - * Fransız parlâmentesu, hü - kümetin müstemleke işini müze- kere ve kabul etmemesini iste - sabah gitti Atatürkün cenaze merasiminde bulunmak üzare «Moskova» des- trayerile memleketimize - gelmiş olun sevyet heyoti bu sabah saat dokuada Büyükdereden bir mo- törle destroyere gitmişler, ve mernleketlerime #vdet elmek Üze- Te Tirranumımı verketmişlerdir. sram nasıl geçti.. Yazan: Recai SANAY İnsan, şu kederli günlerimizde, «bayrame kelimesini ne yazmıya, ne de söylemiye kendinde kudret bulamıyor... Yaşadığımız matemli ve tarihi günlerin heyecanı ruhu- muzu, siyah tüllerle öyle sımsıkı sarmış, döktüğümüz gözyaşları | tevekkül ufkumuzu Gyle karart- maş ki, içimiz sevince kitlenmiş, tabkı bir zindan gibi. Bayram nasıl geçti' İşte, bu vadide, içimin #nandı- Kanı gözümle de görmek için gerdi iim, yürüdüğüm caddelerde etra- fa, en gencinden en yaşlısına ka- dar gözüme ilişen het çehreye dikkatle baklım; şehrimizin ma- ruf bayram yerlerinden birkaçını şöyle bir dolaştım; diyebilirim ki İstanbul, çok haklı elarak bay - au bükük bir bayram geçirdi. Yaşadığımız, geçirdiğimiz — yık ların muayyen günlerinde yaptı- ğumız «bayrams darı ikiye ayır - mak kabildir: — Mülli bayramlar.. an'anevi bayramlar.. Birincisi; milli — zaferlerimizin, muvaffakiyetlerimizin, kazançla- Tarıtan vuhumuzu ilka ettiği cp kunluğun, sevincin ve kıvancın tezahürletidir. İkincisi; ccdadı - mızdan devam edegelen ün'anele- rimizdendir. Binaenaleyh — bütün bir camlayı, bütün bir milleti meş'e, sevinç, Sürur içinde dalga- Tandıran, coşturan sayılı - güzel günler olmak itibarile her ferdin kalbinde mukaddes bir yer tutar ve asilâne duygularla — gıdalanır. Böyle saşılı günlerde, herkes için coşmak, eğlenmek, kahkahaları - mı âfâka duyurmak en tabii ve cn muhterem bir haktır; fakat... Fakat... Bu yıl ismi bile tatlı bir mâna ifade eden «Şeker buyramız ile, derin ve unutulmaz bir acımız, öyle yakın, öyle yanyana geldi ki, büyük matemimiz, bize, bu başramın şekerli adımı ve tadını hissetlirmedi bile... Üşte atılan top sesleriş — bizkaç gün evvel içimizi yakan, titreten, seslerin © kadar ayni ki.. — İşte bayram yerleri; diğer yıllara na- zaran bomboş denilebilir.. filhaki- ka, buralarda şöyle bir zümre gö- e çarpıyor. En fazlası sekiz, on yaşını geçmiyen çocuklar... Onlar | ki yaşadıkları devrin, bulanduk - | ları yard ve muhitin mühiyetini, harikasını ve mucizelerini henüz tam münasile anlayacak çağda bulunmuyorlar. Öyle oldukları halde bu masum çehrelerde *bile bir durgunluk, bir mahzanluk © kadar belli ki... Bayramlarda çocuklarımızı giy- dirir ve onları memnun - etmeğe çalışırken, biz büyükler de bazan birbirimize: — Eh. bayram çocuklarındır... Onlar sevinsinler.. deriz. Bu yıl salıncakları sallanınıyan, karıncaları hareketsiz kalan, şu- Tasında, burasında hirkaç çocuğun —mahzun mahzun dolaştığı ve bir- kaç satıcının sesinden başka ses duyulmayan matemzede «bayram yerleri- ne bakımmca insan anlıyor ki; çok asil duyguların sevki tabi- üsile çocuklarımız bile sadece bir. an'aneye ayak uydurdular, — dört mamur bir «bayramı» yapmadılar, yapamadılar, yapmak istemedi - RECAİ SANAY Bu yolda verilen yeni Ankara, 24 (Hususi) — Anka- ira belediyesi hummalı bir faali- yetle çalışmakta ve şehrin güzel- Teştirilmesi için hergün yehi ve mühim bir teşebbüse girişmekte- Gür. Bu atadla âhiren verila bir | kârar üzetine yeniden pürk, bah- çeler tecssüs ve ağaçlandırılması | için büdeenin bu işle alâkmdar fa- gıllarına yeniden tahsisat ilâve edilmiştir. Bu tahsisat — şehrimizin —tabil ziyneti bakımından sembolü ola- Tak tavsile lüyık bir mühiyet ik- Yisab etmek üzere bulunan ve mevkiinin şeref ve ehemmiyeli i- tibarile de üzerinde itina ile ça- dışılmakta olan Hacettape mev- kii ile Ankaramın tarihi kalesi ci- varının ağaçlandırılması ve gü - zelleştirilmesi ve diğer bazı mev- kilerin de ağaçlandırılmasına sar- #edilecektir. V Esasen birkaç ay Zarfında ha- vuzlariyle şelkleleriyle yeşil tepe haline gelen Hacettepe Semti ya- kında Ankara'nın ön güzel bir köşesi olacaktır. Hekiden ağaçlık olan kale yeniden ağaçlandırılır- ken bühassa çam ağaçlarına & hemmityet veritecek ve çamlât ek- seriyeti teşkil edecektir. Ankaranın daha ziya-fBiıhafw de güzelleştirilmesin& hızla çalışılıyor ve mühim kararlar fından bölediyeye ait arsa üzeri- ne inşa oluman ve N931 öe lera ve- killeri heyeti karariyle belediye- ye devredilen hal binasının inşa masraflarım itda karşılığı olarak hazineye — ödenecek taksitlerin mikdarıhakkında retslik makamı- ran ve: izahat ve bu hususta Misliye Vekâleti ile hasıl olan mu- tabakat takdirle tasvib olunmuş- tur, MEZAT ÜCRETLERİ Mesat idaresi —talimatnamesi halk lehine değiştirilmiştir. Kabul edilen değişikliğe göre, mezat ida- resine getirilecek bir maldan bir kuruş etiket ve yüzde yarım tah- min ücretinden başka n günlük bir zamana münhasır kalmak su- retiyle maktuan yüzde bir kuruş da teşhir ücreti alınacaktır. Bu mmüddet zarfında başka bir ücret alınmıyacaktır. İnşaat yapmak üzere ü idare- since su isteyenlerden alımnan de- pozito mikdarı muayyen bir for- mül dahilinde kaldeye bağlanmmış- tır. Su süzgecinin elektrik sarfi- yatma ait elektrik şirketiyle yas pılan anlaşma ile evkaf mücssese- HAL BİNASI Evvelce imar müdürlüğ ütara- Fransız Emniyet Amirliği yaya nakledildi Tskenderin 25 (Hususi Muha - birimizden) — Şimdiye kadar şehrimizde — bulunmakta — olan Fransız emniyet müdürlüğü An- takyeye nakletmiştir. Şehrimizde yalmız bir emniyot müfettişi ile bir de emniyet memuru kalmış - tir. Maamafih Hatayda giriş vize- sinin kaldırılması ve bir kısım vize işlerinin Türkiye konsolos - Tağunda yapılmaya başlanmazı üzerine, emniyet dairesinin işi pek ziyade azalmıştır. —İpem v& Sanite 500 kilometre sür'at - leuçan yeni bir tayyare yapıl - anıştır. * Dün Edirnenin kurtuluş gü- mü büyük merasimle tes'idi edil « miştir. * Çemberlayn — Parisde iken Vindsor dükile görüşmüş bu gö- Tüşmüde düşes de bulunmuştur. lerinin suyü için evkafla hasıl o- dan mutabakat tasvib edilmiştir. | l'lataydaki Matem Pulları Posta, telgraf ve telefon genel direktörlüğü ebedi Şef Atatürk'ün cenaze töreni münasebetile sür - sağlı pullar çıkarmıştır. Pullar 6 ilskendaundan Antak-i kermene 100 biner adeddir. Mev- cud pullardan 3, 5, 6, V, 8 ve 125 kuruşlukların — üzerlerine siyah bir çizgi çekilmiş ve çizginin ü - zerine de 21-11-938 tarihli yazıl - Ymaştır, Pullar dünden itibaren se- tışa çıkarılmıştır. ea e | rak tütün, 21151 liralık K hk ihracât Son hafta içinde Isw'wr î rüklerinden ihraç — OluNAN lik arasında Almanyaya TİĞİ ge kabukdu ceviz, 96.196 Hralik BÜ Ç pak, 16.000 Jiralık İç 885 liralık deri kazıntısi rilmiştir. Yunanistana | lık taze torik, Arnerikâğâ ralık pirinç, çutpare, İS8 pia 2855 liralık yıkanmış YÜ g Yonyaya 2814 liralık yaprök Ü nh:fıü 6850 Za ggi l tün, Rigaya 8802 | tütün, Estonyaya 2886 rak tütün, Romanyaya Hik yaprak tütün, Fri liralık yaprak tötün, Vaf S81 liralık tütün, Belçike? liralık ham afyon ve 3219 tütün, Londraya 68. ham afyon, Triyosteye lik taze palamat, Tirabk iç fındik, Fil ralık taze palamut, Buli BO7 Hiralık palamut ile SOĞİL çi Almanyaya 173240 Kiloluk, a 256627 lira “kıymetind tütün İhraç edilmiştür. ——— Ve Eramile © Kolaylık Eytam ve cramil ve MÜ Düi ler, maaşlarını “"’“;a y bankasına izkonto etNFEF yi dından evvel almak içifl Ü we imzalarını notere | meğe modbar TulunuyatlA Banka, müşterilerini Dü ve masraftan tere mühür ve imza l8 gel büriyetini kaldırmış, Y&T e müdürlüklerinin soyst 3 anühürleri tasdik cumelerlii " görmüşlür. Zeytin mın larında ıs'ah | İstasyonları | — Her yıl Ziaat Vekâileti dan muhtelif zeytin bölgelerde açılmakta ların faydalı noticelef tiği göz önünde tutulartk |'Konserveciler Ne istiyorlar ? Muamele vergisinden afedilmelerini istiyer müracratte balunmuşlardır. Bir zaman senede 3,5 milyon kutuya kadar çikmış olan könserve ver- fiyatı, şimdi ancak yılda 1.5 mil- yön kutudur. Bu azalış bittabi maeywa ve sebreoiliğimiz için de bir zarar teşkil etmektedir. Konserve fabrikaları, muamele | Ci ir e wergisinden muaf tutulmaları için; caktır. Zeytin da aymi suretle iki kufS #sına karar verilmiştir. Ülk olarak en iyi zeyti b ; yonu, adıyla bir d ması münasip gua icabeden hanrkldi gilmiştir. ü Bundan sonra AydIDd, imar ve budama ııu" ; başka hir KUi rar verecek suretle Asabi bir kadın sesi, tayyareci Cevada cevab verdi: — Damadı kendi haline bıraka- h. O, meşhur bir uçmandır. Ne yaptığıra bizden iyi bilir. Cevad, ağım uçtğuna pişman Herkesin yüreği ağzında.. Tayyure yükseldikçe yükseli - yor. Vaşlılar Gup tutmağkta berde - wEam. Genç çiftler heyecan içinde. Perihan: — Nihadın cesaretini kırmı «- nuşuyorlar: Bil mi? — Evet, Bir kere de İsviçrede n — Kaç metre yükselmiştiniz o tik.. — Şimdi nüden bulanıyor mu? — Evet. — Kaç metreden sonra insanın başı döner? — Bu, safra meselesidir. Banı kimselerin ayağı yerden - kesilir kesilmez midesi de başı dönmeğe haşlar, Fakat, hava tazyiki ancak bin metreden sonra yüz gösterir, — Haya tazyikı me demek? — Havanın tazyikı toprak üs- tünde daha az hissedilir. İnsan yükseldikçe damarları gerilmeğe | “ve nfhayet vücudün mukavemne- ti kesilerek ilk Öönce dudaklar çatlamıya başlar. — Ba, öenin iküncdi uçaşun, de | Cahide dudaklarım yokladı: — Henüz böyle bir şey yok.. — Aman yavağ söyle.. işitirlerse ayıp olur. — Yilmazın yanındaki kadın pek sinirli,, neden? — Neden olacak..?! Nihadi e- | sonra, çiftler kaçırdığına sinirleniyor. gidecekler mi? Yoksü- — Fakat, Yılmaz da ona pişkin | — eyad gülümsedi" — Eh.. erkek değil mi? Olabilir | yok. Fakat, bu çifiler, D n ya.. Nihaddan arta kalan kadanlar | kendimizi de unutmi nÜL Fakat, Pakize teyzömin gözü | pek de talihsiz değiller. — Va Cevada ne dersin? Mar- | Şerlerinin griti âdeta göğsüne basmış gibi.. | ceklerine — Biraz sontu bir daha yoklare | — — Merak etme, motör gürültü- sın! sünden ben senin sesini bile güç- | linden — Haydi canım, beni korkut - | lükle duyuyorum. ma! — Onlur sahiden mercimeği fı- | gibi görünüyor. Etrafına bakındı. 'Yına vermişler.. Ve ilâve etti: — Hülâ ihtiyarlamamış iki gö- — Bu, güzel bir gezinti oldu. Çifiler çok neş'eli.. ] başka r—d-—q.n Si — bahsedi, — Malüra. Genç damalk BaT L gada daa baaaa aa Li ken,'tu pos biyikli, çem — Tayyareci Cevad ve yanın- daki kadın. polis bafiyesi ile &. garada iki gençdaha var ama tazımıyarum. — Bunlardan başka sevinen ve meş'elenen giftleri gürmüyor mu- sunt — Kim unlar?! Reşad gölerek nişanlısının ku- dağına fısıldadı: — İhtiyar giliftler.. — Bay Hurşidle Bayan Pakize, değil mi? — Bay Hurşid çam yarması gi- bi bir adam olduğu kadar, çam sakızına da benziyor. Perihamn — Görüyorum.. yiyecek gibi. — Pek uzgın bir adam.. bile n — O tipte olan bütün erkçekler bu me candan ahbaplık böyle..? — Ben en çok ona acıyorum. — Nirgrite mi? — Evet. Zavallının bir de ço eSİN! bir ki. | cuğu var, Almanyadan kalkıp bü- | a hol annesine öyle bir sokuluşu var hi l Pti ıı-ı:d ı& anın bir başka kadınla evlendi- | Margritle; Perihanlf — Ba yaştan sonra azamı tene- | #ine gözlerile şahid oluyor. j — Garib bir komedya.. — Hayır, Gülünç Bir teajedi. — 'Ne dersen e. Acınacek bir | ler beriim sahne bu. — Merasimden sonra ne olacak | kudurmuştur! aoaba..? — Bu hususta Kati Bap ıııı-lf, — Biz nişanlıyız. ra, karaya inince, #” ze geleceksin! uf;',. — Şu halâe yona inince, biz der, — Hepsi iyi ami, "Bu ikadın ya

Bu sayıdan diğer sayfalar: