28 Kasım 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

28 Kasım 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şehir mesıî!e_lîr_i Kooperatifler çoğaltılıyor Seyyar sucularla sakala- ra temiz su verilecek Gazozlar datemiz ve bir elden idare ednecek lzdeki kooperatiflerin a- arttırılmasına çalışıl - leden olmek üzere İs - ecilerile sucular ce » , bir su ve gazoz doldur- ü kooperatifi tesis et - h'nı "hıunmş—ırdır Bi goe faaliyete geçecek olan Ö Peratifin gayesi, şehrimiz- y.,_*'un kahvelerle, muhtelif Bünget dalaşan seyyar sü satı- Bizgy çç" Sakalara bir elden te- Ve gazoz vermektir. Veni teşekkül, halen kredi- :g—ım l | 1 ı siz olarak muhtelif yerlerden muhtelif fiatlarla su ve gazoz alan| kahvecilere ve bu kabil esnafa kredi de temin edecek ve maliyet fiatlarını daha ucuza malederek gazoz ve suyu daha ucuz olarak bunlara verebilecektir. Kahveciler ve sucular cemiyet- leri idare hı tehassıs heyet seçilerek bu hu susda esaslı tedkiklere başlamış- tır. Yakında her iki cemiyet idar heyeteri toplanarak kat'i karar - larını verecektir. Kasımpaşa havuzları modern bir şekle sokuluyor *nizbank Kasımpaşada yeni- den tesisat yapıyor h Denizbank — fabrika genişletilmesi ve tesis edilecek olan atel - ş*" İnşaatı etrafında iki mü- Ve.n."k hazırlandığını —haber !:",, "“Tmıı aldığımız mütem - Taslümata göre, bu projele- "'*'hm başlamılmış ve ilk H_.,_ı::m bir dökümhane ile | binası ve muhtelif işler n tesis olunmuştur. %.u%mhm çalışmağa baş- | Aötra, gemi tamirlerinde s"'PagOP eZarlıgı Vrakı xn“v mezarlığı hakkında- #vrakı Devlet Şürasına Ve şüra da mezarlığın tesbitine Hizum gös- 'V"ıkı Dahiliye Vekâle « Gtmişti. Ve kadastro umum mü - ""ıuııgm sahası tesbit "“9. vekâlet de şüraya ' Şüra mülkiye dai- ekı lu.rıı içinde top- edecek ve q #Ma, Ş!yhulnlım Hay- Hedi imamımızdır. Na - M hainlerle birlik ola- Ben, ".'q“%mıı arzetmiştim... Böyüe GÜT Paşa - kulunuz Olacağım bildirmiş- hepsine lânet eyles'n.. k—__w bir çocuk gibi kullanılan büyük saç levhaların hariçten getirilmesine lüzum kal- mıyacak ve bunlar burada imal olunacaktır. Diğer tarafdan mevcud 3 ta - mir havuzu da esaslı surette ta - mir olunmuştur. Ayrıca, bu havuzlar yeni ve - saitle techiz olunmuş, bu suretle içlerinde her türlü tamiratın ya- pilabileceği bir hale getirilmiş - lerdir. Yeni kurulacak - olan tersanede bu sahada vücude getirilec Yeni şeker Fabrikası Yerleri tesbit ediliyor 8 mumaralı sanayi plânı muci- bince yeniden açılacak şeker fab. rikalarından birinin - Bandırma fe Balıkesir arasında olması ta- Fabrikan karrür etmi yeri | bugünlerde tesbit edilecektir. akı Dahiliye Vekâle - | Diğer iki fabrikadan birinin Seyhan, diğerinin Erzurum ha - valisinde açılması kuvvetle muh- temeldir. Bu hususta tedkiklere devam olunuyor. göbek atıyordu tib Atıf bey erkenden geldikleri zaman sârayın etralını askerle kuşatılmış bulmuşlardı: Mabeyinci ile başkâtip Süley - man paşanın karşısına götürül - düler. Paşa; meseleyi anlattı ve Serasker kapısına gitmelerini ih- tar etti. Mehmed ve Atıf Beyler babı Seraskeriye geldiler... Hüseyin Avni paşa, heyeti vükelânın ba- rarını Sultan — Azize tebliğ için şu emirleri verdi. — Sultan Aziz, tahttan indiril- miş, Sultan Murad efendimiz itti. Vilâyetler Nafıa Teşkilâtı Nafıa Vekâleti sabit bir kadru yaptı Bayındırlık Bakanlı nafıalarının muamelât t na ait kadroyu hazırlamıştır. Kad- ro, yapı işlerinin kesafeti göz ö- nünde tutulmak şartiyle, bedeni venakdi yol vergisi tahakkuk yekünuna göre dört kısma ayrıl- mıştır. Yol vergisi tahakkuku yekünu 500.001 liradan fazla olan vilâyet- lere 40-45 lira maaşlı bir mua - melât şefi, 25 lira maaşlı bir mua- melât memuru, 35 lira maaşlı bir muhasip, 25 lira maaşlı bir am - bar mernuru, 26 lira maaşlı bir a- mele kâtibi, 14 er Tira m: rer kayıt ve dosya memu: 60 şar lira ücretli iki daktil vergisi — tahakkuku — yokünu 350.001-500.000 lira arasında olan vilâyetlere 35-40 lira maaşlı bir muamelât şefi, 30 lira maaşlı bir muhasib, 22 şer lira maaşlı bir ambar memuru ve bir amele kâ- tibi, 14 lira maaşlı bir kayıt me - 'muru, 12 Nira maaşlı bir dosya me- muru ve 60 lira ücretli bir dak - tilo, yol vergisi tahakkuku 175.001-| 350.000 lira arasında olan vilâ - yetlere 30-85 lira maaşlı bir mua- melât şefi 25 lira maaşlı bir mu- hasib, yirmişer lira maaşlı bir a- mele kâtibi ve bir ambar memu - bir dosy ve 50 lira vergisi tah 000 liradan az olan vi yetlere de 25-30 lira maaşlı bir muamelât şefi ve muhasib, on al- tışar lira maaşlı bir amele kâtibi ve bir ambar memuru, maaşlı bir kayıt ve dos, rü ve 40 lira ücretli verilecektir. ru, 14 lira maaşlı ve kayıt memuru ücretli 12 lira memu- bir. daktilo Bedeni mükellefler mikdarı on beş binden fazla olan yerle rde in- şaat mevsimlerinde amele kâti - bine 40 lira ücretli bir y memur da alınabilecektir. Vilâyetlere verilen bu kadro - lardaki adedi ve maaş derccesi " rdımacı 4 olarak hazırlanmıştır. Vi- lâyetler bu kadroları ihtiy rına göre azaltabileceklerdir. yEL eli Umumi yerlere yeni Ve hassas saatlar Konuyor Şehrin umumi mahallerindeki saatlerin doğruluğunu temin için bunların eskilerinin değiştirilme- si ve yeni, hassas saatlerin konul- ması kararlaştırılmıştır. Bu me - yanda saati olmıyan vapur iske- leleri ile merkezi yerlere büyük saatler de konulacaktır. Bu cüm- leden olmak üzere (Kabataş) ve (Salacık) iskelelerine iki yeni ve büyük saat konulmuştur. fakı müillet ile tahta çıkarılmış - tır. Gidib kendilerine tebliğ edi- niz... Efendimiz, kendilerinin e& ki sarayda ikametlerini tensib ve irade buyurduklarından hemen bugün Dolmabahçe sarayını tah- Bataklık arazinin Sür'atle kurutul- masınaçalışılıyor Bu arazide kısmen ormanlırk vücude getirilecek Bilhassa ekalibtüs ye- tiştirilmesine karar verildi Orman umum müdürlüğü, ba - taklık arazinin kurutularak « rülmesi ve ormanlık arazinin um- ranı için esaslı surette çalışmak- tadır. Bu meyanda, Akdeniz sahillı rimizde ziraate yaramıyan verim- siz, bataklık arazinin ağaçlarıdı - rılması için buralarda okaliptüz yetiştirilmesi kararlaştırılmıştır. (a muhtelif heyetler arak Adana ve Tarsusa y 'Tarsusda — senevi 1 milyon, diğerleri Karataş Hen - deklisinde ve Antalyada senede yarım milyon fidan yetiştirecek kabiliyette olmak üzere 3 fidan - lık da tesis olunmuştur. Ayrıca yine cenub mıntakı da 150 dönüm genişliğinde bulunan ve ziraat arazinin 10 s an- addid kam - yon 've otomobillerle amele memur çadırları ve her defasında 100 bin fidan sev- kedecek 600 tahta kasa hazırla - narak bu kere mahalline gönde - rilmiştir. ve saksı ile — Vapurlarda Temizlik Bakım ser- | visi yapıldı Yerinde bir karar Kadıköy - Haydarpaşa ve Ada- lar hattile uzak postalarda çalı - şan vapurların ter tutulması ve yolcuların her türlü ihtiyaçla- rının kolaylıkla temini için mev- cud vasıtaların arttırılmasına ka- Tilmiştir. Denizbank bu maksadla işlet - me muavönliğine merbut olarak bir bakım servisi ihdas etmiştir mevcud hatlarda çalı- şan bütün gemicilerde dahili in- Çanakkaleliler lise istiyorlar Altı ilk ökul ile üç orta okulu olan Çanakkale - vilüyetinde bir liseye ihtiyaç vardır. Mahalli halk ın temini için hüküme- caate karar vermiştir. kaktı. Aylardanberi Sultan Aziz, hiç bir gözdesile bir araya gel - miyordu. Kalfası da ortada di nen dedikoduları Dilşada söylü » yordu. liye etsinler.. dedi. Mehmed ve Atıf Beyler saraya döndüler... İçeri girdikleri za - man Valde Sultan ile Sultan A- zizi başbaşa ortalıktan — bihaber ağlar buldular... Mehmed Bey ke-| Tâma ağaz ile: — Etfendimiz, Serasker kapı - sından geliyoruz.. Murad Efen - diyi tahta çıkarmışlar... Zalı şa- hanelerine de eski sarayı tensib buyurmuşlardır. Cenabı Hak öm- rü şahanelerini müzdad buyur « sun! dedi. ... Matgüzelin kulağı kirişde idi. Her nekadar, kalfası — vasıtasile Mustafa pehlivanla temasa gele- miş idise de ortalıkta bazı gayri- Top seslerini işiden Dilşad ya- tağından — fırlamıştı. — Kalfasının odasına gittiği zaman, ihtiyar Çerkezin pencerenin önünde par- makla: saydığını gördü ve te- Jâşla sordu: — Ne yapıyorsun kalfam? Ne oluyor? Bu top sesleri nedir? — Biraz sabırlı ol arslanım! Şimdi ne yaptığımı söylerim? Kalfa, yedi parmağını saydık - tan gonda, heyecanla duraladı. 8 inci top atılınca, saçlarını yol- mıya başladı. Dilşad, kalfanın bu şaşkın halini görünce anlamış, bir tavırla bağırdı: — Aman kalfa; yoksa efendi - mize bir şey mi oldu? tabil hallerin dolaşlığı muhak - | Ayakkab Buna takas Pahalılık bayram a Şehrimizde ayakkabı fi da görülen tereffü, bayramın geç- miş olmasına rağmen devam et- mektedir. Fiatların, perakendeciler tara - fından mahsus yükseltilmiş ol - duğu hakkındaki iddialar bu sı- retle teeyyüd etmemektedir Alâkadarlar, deri ve köselele rin haricden takasla idhal olu ması ve takas primlerinin de son günlerde yükselm nın ayakkabı fhatlarının tereffü ünde başl lemektedirler. ran- nil olduğunu söy Yeni Buğday Siloları Yapılacak Proje hazırlanıyor Momleketimizde mevcud buğ- day silolarının ihtiyacını kı | madığı anlaşıldığından en mü - | him buğday merkezlerimizde ni ve büyük si sı kararlaştı Bu cümleden olmak üzere ev- velâ Diyarbakir ve Erzurumda iki büyük ve modern silo yapıla- caktır. İktisad Vekâleti, bu husus için | ifabeden bütün — fedakârlıkları yapmağa karar vermiş ve proje- lerin hazırlanmasına — başlamıl - mmıştır. Bundan sonra, Trakya buğday- larinın başlıca transit merki lan Sirkecide de son sistem ve « saitle mücehhez bir modern ve muazzam silo inşa olunacaktır. bi Asri antre- polarda Yeni Tesisat El değmgd_e—n—'vapurlar Boşaltılabilecek Galata rıhtımında yeni inşa o- lunan asri anirepoların dahil te » sisatın kus devam edil - mektedir. Antrepolara son sis « j o- Efendi nederim. — Neden anladın ? — Bu toplar yangın topu olsa yedi aded olması lâzımdır.. hal- buki, görmüyor musun habire &tı- hiyor.. sonra; dananmayi —hüma- yun bayraklarla donatılmış.. Dilşad; sevincini yüreğinde sak- lıyarak belli etmeden kalfasına sordu: — Peki; bizler artık azad mı ol duk? — Şübhe mi var?.. Dışarıda sı- ğınacak yeri olan saraylılar baş- larını alıp giderler... Benim gibi kimsesizler de, emekdarların bü- lunduğu saraylardan birine yol- Janarak orada ölümünü bekler - ker. Dilşad; içinden göbek atıyordu. Demek; kurtulmuştu. Mustafa pehlivana giderdi. Sarayda, ağlaşmalar, çığlıklar cam ç;erçeve kırmalar gırla gidi- ci tahttan indirdiler zan- —Ah, aslarım mühvolduk... | zerine küçük imalâthane sal Diğer taraftan Çemberlitaş, Be-| | asistanlarından b '$—BON TELGRAF —2B 7 ci Teşrin 1938 Iktısadi meseleler ı fiyatları niçin yükseldi ? primlerinin yükselmesi sebeb olmuş rifelerinde başladı hâlâ devam ediyor yazıd, Mahmudpaşa, Kapalı çar- Şi ve civarında bulunan küçük imalâthanelerle topdan iş yapan dükkâncılar ise, son zamanlarda bu kabil imalâthanelerin satış fiatlarını yükselttiklerini — iddia etmekte, kendileri pahalıya al - dıkları bir malı bittabi pahah satmağa mecbur kaldıklarını be- ktedirler, lara göre yan etn Bu! p - leri fiatları arttırmışlardır. 'Büyük eserler Tercüme Ettiriliyor elan talebeden de istifade edilecek Üniversite profesör, doçent v şka, dil bilg tam olan Üniversite talebelerin - den de, Üniversitece dilimize çev- rilmesi kurarlaştırılmış olan ki - taplarin tercümesinde lunması Bundan maada, Üniv ris heyetine mensub olmayıp ta tercüme işlerinde ihtisası ve sa- lâhiyetleri tasdik olunan kimso lerin Maarif Vekiletirce edilecek tercün laştırılmıştır. Dilimize Çevrilecek eserleri ter- cüme etmek istiyen Ünive *te talebeleri, evvelâ, dil bilg :»'n tam olduğunu ve dili norede öğ - rendiklerini dekanlarına olarak bildirecekler ve her fakül- te için bir komisyon teşkil olu » rak evvelâ bir talebeye bir sahife â yazdıtacak, sonra, bunün tercümesini yaptıracaktır. İmlâyı ve tercüme: yapan talebeyi, kor ettireceği eser üzerinde münasib şekilde muvafık tahriri ayrıca ismini ve elektrikle vinçler konu - lacaktır. lerin satın alınmasına baş- mil yükleri, lekt vapurun ambarından alınarak an trepodaki yerine konulaca radın saraylılarına teslim edile- cekti. Çeşmidil de haber almıştı O da Dilşad gibi seviniyordu. Nihayet; bu zülmetten kurtulacaktı. Saray- dan uzaklaşarak taze ve genç vü- cudünü simsiyah kızlar ağasının elinden kurtaracaktı. Mabeyinci Mehmed ve Atıf beyler saraya geldikten sonra; her şey anlaşılmıştı. Sultan Aziz; eski saraya kendi- sile beraber götüreceği adamlarır nı seçmişti. Gözdelerinden Dilşad ili, hazinedar ustayı ya- nına ılı'mn*u Şübhesiz Dilşadın kalfası da beraber gidecekti, Dilşad, bu emri alınca şaşaladı. Ve ağlamıya başladı. Kalfası kı- zın bu halini görünce usuletle ku- lağına eğilerek şunları söyledi: — Sus, ağlama!.. Listede bizim- le beraber gidecek olanların için- de Mustafa pehlivan da var... yordu. Çünkü; saray Sultan Mu- (Devamı var) | Üniversitede dil bilgisi| voklıyacak, bilâ- | yanmış ve | temadiyen Mustafayı | we bir iki tokat atmış HALE ©/ Masum katiller Çocuk, maymun gibidir. Daima büyükleri taklide meyyaldir. Üte- | denberi çocukta büyüklere ben- zemek için defterinden kopardığı kâğıdları bükerek sigara yapmak ve onları iki parmağı arasına sı- kıştırarak yalancı dumanlarile si- gara içen büyüklerini taklid et- tiklerini görürdük. Çocukta uzun pantalon giymek, hattâ gözlük takmak, büyüklük taslamak he- vesleri tü küçücük yaştan başlar. Erkeklerde böyle olan bu haller kız çocuklarında da annelerinin topuklu iskarpinlerini, terlikleri- ni giymek suretinde tecelli ettiği- ne birçok defa şahid olmuşuzdur. Lâkin son asır çocuklarında bu masum heveslerin daha ciddi, da- ha kökleşmiş şekillerine de rast- hyoruz. Mantarlı tabanca ile hırsırlik, polislik oynıyan çocukların elleri- ne hakiki rövolver aldıklarını ve tıbkı büyükleri gibi adam öldür- meğe kalkıştıklarını da işitmeğe başladık. Meselâ, dünkü gazeteler Dürt- yolda sekiz yaşında bir hemsinni ol: den aldığı yerine indirerek yazdılar. Katil yavru adliyeye lim edilmiş. Artık buradan itiba- | ren görülen manzara hiç de velki gibi büyüklük hevesleri masum> tezahürlerine — benzeme- mektedir. İşin eli Ve vaha- meti artık bu masum hevesin bü- yükleri taklid şenmete doğru yollandığını gösteriyor Bize sorarsanız kötü bir taklid- den dolayı bu masum katilleri de- olunda | &, katil cürmünü ortadan kaldır- mak için büyükleri uslah (l başlamak gerektir. Yani mukal di değil nümrmeyi yok etmek işi esasından halletmektir. Ama di- yeceksiniz ki bu çok güç bi E bizde çetin işler başarın; lemekteyiz. Kolaylık dalma ko - laylıktır. Mücadele, güç - işlerle yapılan kavganın adıdır. HALK FİLOZOFU Çocuklar arasın- da bir hâdise Dün Şehzadebaşında çocukler arasında çıkan acayip bir. kavga | mahkemeye intikal etmiştir. : Hâdise şudur: Dün Pazar olmak dolayısile ci varın çocukları Şehizadebaşı cami- — inin avlusuna toplanarak Taühte - — lif oyunlar oynamıya koyulmuş « lardır. Bu sırada vakanın kahraman - larından 16 yaşlarında Mustafa bisiklete binmek meselesinden bir kaç arkadaşile başlamış © tır. Bu münak: Mustafa ile âi; 'a girmiş ve ayırmak irken her nedense mü hırpalamış | boyca ve kuvvetçe büyük olan Sey fullah her nekadı — Yahu, sen ayırıyor yoksa vuruyor musun!, Diyecek olmuşsa da iş kimvur - duya gitmiş ve Mustafa da bu va- ziyette iken çakısını çıkararak Seyfullahın bacağına hafifçe ba - tırmıştır. Seyfullah derhal yerden bir taş kaparak çakılı hasmının ka — fasına yapıştırmış ve kan rengi gö — rününce kavga da sona ermiştir. Fakat vaka mahalline gelen polis memurları başlarından büyük işe lere girişmiş olan her iki yumun yakalayıp nöbetçi müddela « iliğine yollamıştır. Adliyeye gelen — küçük — musun, rile beraber | maznunun yaşları ufak olduğun - dan biribirlerinden davacı olup ol madıkları tarafeynin ebeveynine sorulmuş ve çocukların babsları şahsi davalarından vazgeçtikleri « ni beyan etmişlerdir. Fakat araya «çakı» karışmış olduğundan kddia makamı âmme davası açmış ve kü çük suçluları cürmümeşhut mah -

Bu sayıdan diğer sayfalar: