15 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

15 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ELER KARŞISINDA Son Telgri: (KONSERVELER NEDEN GA CNU ir sabah refikimizde «kon- serveler neden pahalı» baş- likla bir yazı okuduru. Bü- tün meyva, sebze ve balık kon - servelerinin çok pahalı fiatla satıl- dığından şikâyet ediyor. Bu dost muharrir arkadaş pu- sulayı şaşırmış, galiba.. Yahu, haf- talardanberi, İstanbulda yaş seb- ze ve meyva fiatlarının pahalılı- ğından şikâyet edip duruyoruz. Üzerine işçilik, sermaye ve amor- tisman binen bu nesnelerin kon- servesi, gayet tabil, daha paha'. olur. Bunu bilmiyecek ne var?, PAHALI KOSTÜM İPEKLİ GÖMLEK Bir de Ekrem König'in hikâyesi çıktı. Bu zatın kim Iduğu, hemen her gazetede tatlı hikâyeler şek- Hinde tefrika edilip duruyor. Dün bir gazetede gördüm; şu cümleler vardı: «Arkalarında pahalı kostümle- re, ipek gömleklere, ceplerindeki altın tabakalara, banknot — dolu | cüzdanlara rağmen en sofil. ilâh..» Hayret değil mi?, Arkadaşlar bu tip insanları ne tuhaf anlatı - yorlar.. Bunda şaşılacak me var?, Hazırdan milyonlar kazanan in - sanların pahalı kostümleri, ipekli gömlekleri olduğunu okuyucular tahmin edebilirler, Bunları da mühim ve yeni bir havadis gibi yazmağa ne lüzum var?. İpekli gömleği, pahalı kostümü biz gi - yecek değiliz ya, ABONELERDEN HARAÇ ALIYORMUŞ Dün akşam, bir gazele şu ha- vadisi veriyordu: «Beyoğlu ha- vagazi şirketinin — abonelerinden haraç aldığı anlaşılıyor. Şirket yeni bir kurnazlık usulü bulmuş. Muallimlerin ı Maaşları Arttırılıyor "Yeni barem kanun lâyihası mu-, allimler için mühim — hükümleri ihtiya etmektedir. Bu hükümlere göre bütün — muallimlerin maaş mebdeleri birer derece yükselti- lecek ve ilk tedrisat muallimleri- min maaşları20, ortalarınki 30 lira- dan başlıyacaktır. Kıdem ve mükteseb hakkı o - lanlarda nazarı dikkate alına - caktır. dlağnin Sahte Paralar İzmit, Gölcük, Bursa, İzmk ve havalisine sahte beş ve on lira- lıklar süren ve İzmitin Tatarihsan| köyünde gizlice çalışan bir kal - pazan kumpanyası yakalanmıştır.) GÖKYÜZÜNDE : AŞK YARIŞLARI No.B9 — İki gün gelmeyişinizden şüp- helenmiştim. Neniz var? — O gece çok içmişim.. — Yok canım.. Ben her gece içiyorum. İçki insanı sarhaş eder Mi hiç? Reşad masasının önündeki kâ- Bıdları karıştırdı: — İki gündür epeyce iş yığıl - mış. Gelirsiniz diye işleri elime al- madım. — Dün az kaldı ölüyordum a- zizim.. Kalbim duracaktı az kaldı.| — Bu akşam içiniz.. Çivi çiviyi söker.. Bir şeyiniz kalmaz, — Kabil değil.. İçemem. NE GÖRÜR, GEÇİRİR |- Bazı kimselerin, İstanbul oto- büsçülerinden haraç aldıklarını evvelce duymuş, okumuştuk am- ma, bir şirketin abonelerinden ha- | raç aldığını hiç işitmemiştik. Ü- züm üzüme baka baka kararır, BALAYINA GEÇ yının merkezi addedilen şu Holivud ne garib bir diyardır. Orada, şöylece bir hâdise olmuş :,-—“, güzel bir kızla, yakışıklı nedense, kismet olup bir : gelememişler. Aradan bir buçuk sene geçmiş, ondan sönra buluş - müşlar, Şimdi balayı geçiriyor « larmış. Doğrusu, bu çiftin tahamı ne ve sevgisine şaştım, kaldım. A- radan bir buçuk sene geçtiği hal- de, balayına çıkmışlar.. Bizim bildiğimiz, aradan — bir buçuk sene geçtiklen sonra, bal- ayı devri değil, kavga devri baş- lar. DÜNYADA İNSANLAR | j | İki refikimiz arasında bir kara- kedi geçti. Biri, diğer refikimizin muharrirlerinden birinden öğren- diği bazı havadisleri sütunlarına Reçirmiş.. Ertesi gün, havadisleri söyliyen muharrir: — Ben böyle şey & diyor.. Şimdi, beriki refikimiz, yalan havadis neşretmiş gibi oluyor... ve üzülüyor. Üzülme be birader.. Dünyada neler gördük, biz... Ne insanlar gördük ki, yarım saat evvel söy- lediklerini inkâr etmişlerdir. A- radan yirmi dört saat geçmiş, çok mu?. ylemedim.. AHMET RAUF RUÇCÇUR | HABERLER * Yarından itibaren zehirli gaz-| lerden korunma kursları yeniden | açılacaktır. * Ereğlide feci bir şekilde ba- tan Millet şilebine çarparak bu kazaya sebebiyet vermiş olduğu tahmin edilen Nikolas Nomikos şilebinin limanımızdan bareke - tine Ticaret Müdürlüğünce mü - saade edildiğinden, dün Midilliye hareket etmiştir. * Karâda bulunan şileplerden | Kaplan, Mete, Galata, Samsun ve Şadan henüz kurtarılmamışlardır. x 10 senede 5518 yangın olmuş- tur. * Et fiatları bugün yeni narh üzerinden satılmıya başlanmıştır.| * Macraistanda tek parti üze- rine bir diktatörlük idaresi ku - | rulması ve totaliter — devletlerin idaresine uyulması kararlaştırıl - mıştir. | * Alman Hariciye Nazırı ayın 26 sında Varşovaya gidecektir. * Macar Hariciye Nazırı yarın saat 10 da Berlinde bulunacak ve Macarların antikomintern pakta Yazan: İskender F. SERTELLİ | — Niçin?. — Hastalandım dedim ya,, — Hele bir içseniz.. Bir şeyiniz | kalmaz. Derhal dirilirsiniz. — Yok, Babama söz — verdim. | Bundan sonra.. Cemil gözlerini açarak, Reşadın sözünü tamamlamak İstedi. — Baba korkusundan içmiyor- sunuz demek? Fakat, bu gülüne- cek şey — doğrusu. Bu yaşta bir gencin, bir mekteb çocuğu gibi babasından korkmasına gülme - mek kabil mit Bu söz Reşadın gururuna do - kunmuş olacak ki Cemile ümile Hi Amele Arasında Eisiklet Avrupadaki Bu Usul Burada da Tatbik Ediliyor Avrupada olduğu gibi şehri mizde ve diğer şehirlerdeki sa nayi ve fabrika merkezlerinde lışan ameleler ve müstahdem lerle memurlar arasında bisik letin taammümüne çalışıldığını yazmıştık. Bu medeni vasıtadan ameleleri - mizin ve memurların istifadesi için icabeden bazı yeni tedbirler alı - 1ca yeni yapılacak olan bü- yük devlet fabrikalarının yanın- da birer de bisiklet - garajı inşa olunacaktır. Bu cümleden olmak üzere ilk evvelâ İzmitteki kâğıd ve sellöz fabrikaları yanında 300 bisiklet alacak bir amele vesaiti nakliye garajı inşasına başlanılmıştır. Bu suretle ameleler işlerine bi- gikletle daha çobuk ve kolay gi- dip gelebileceklerdir. Maarif Vekâletinin Bir Kararı Lüzumsuz Muhabere Yok Maarif Vekâleti lğzumsuz mu- habere yolu açılmaması ve müra- enat sahiplerine kat'i cevap ve - rilmesi hakkında teşkilâtına mü- him bir tamim yapımıştır. Tami- mi aynen yazıyoruz: «Bütün işlerin alâkadar ka - nun, nizamname ve talimatname- leri ile tesbit edilmiş olan hüküm- lere göre yürütülmesi gerektiği tekmil Maarif Vekâleti mensup- larınca malüm olmasına rağmen bazı Maarif Ve okul idarelerince iş sahiplerine bu hükümlere gö - re kat'i cevap vermek lâzım ge- lirken bir dela da vekilliğe baş- vurulmasının tavsiye edildiği gö- rülmektedir. Ne yolda yürütülecekleri ve hallolunacakları bir kanun veya nikamname, talimatname, tali - mat ve emirle tayin ve tasrih e- dilmiş işler için müracaat sahip- lerine idarelerce müsbet veya menfi cevap verilmesini ve —bu konularda işler için vekilliğin lü- zumsuz yere işgal olunı ni ve işlerin sürüncemede kal - masına meydan — verilmemesini önemle bildiririm.. girme mukavelesini imzalıyacak- tır. y Bazı kimselerin Idamı üze- rine Kudüslüler umum! grev ve İngilizler de idarei örfiye ilân et- mişlerdir. * Yeni Fransız elçisi Atatür - kün tabutuna çelenk koymuştur. & Şamda talebeler arasında çar- pışma olmuş, 20 kişi yaralanmış- tır, İ — Büsbütün içmem demedim.. Fakat, bele şu rahatsızlığım geç- sin bakalım Dedi. Çalışmağa başladı. Cemil duramadı: — Benim işimi değil mi? Reşad birdenbire anlıyamadı: — Hangi iş bu?. — Unuttun mu be yahu? Benim Sunacığımın allesile tanışacak - tınız haniya Cemil, sev mediğini Ya şimdi?. Sunadan bahsediyordu 0. Reşad: — Evet. Evet.. unutmadım. Diye mırıldandı. Birkaç saniye süküt etti. 'Tekrar sordu: — Sen onun adını bilmiyordun. Nereden öğrendin? unutmadınız, kızin adını bil - mişti. Hatırladım.. ve Camil sigarasını yaki P O LT S Ve.. Mahkemeler Bir İhtilâs Davası «Aramızda İctihad İhtilâ'ı Vardı..» ile edliyesi başkâtibi ve icra| Şm: nuru vekili vazifesinde bulunduğu sırada, zimme - tine devlet parası geçirmek sure-| tile hazineyi zarara uğratmak, ic- ra masraflarını vesikalara istinad. * etlirmemek, uaxl ve kanuna mu- halif iş görmekten suçlu Emin De-| mirayağın muhakemesine dün A- gercezada başlandı. Ağızceza veisi Refik Omay; Şite| imi tarafın-| dan Emin hakkında tutulan 28 sa- mahkemesi sorgü hi hifelik tahkikat evrakının madde- lerini bir bir okuyarak, suçludan | izahat istedi: — Siz haciz kararı vermeden, hacize gitmişsiniz, & nizin kanunsuz olduğunu takdir edersiniz, zannederim. Suçlu: — İftira ediyorlar, ben karar vermeden kat'iyyen hacze gitme- dim, Bunun böyle olduğunu dos- yalar geldiğinde sizde anlıyacak- Bnuz, — lcra masrafına mukabil avans alınmış, fakat bunun nekadar ol- | duğunu, sonra bundan ne miktar sarfettiğinizi — kaydetmemişsiniz. Suçlu parmaklarını göbeği: üstünde birbirine genetledi; hareketi - — Ben masarifi icraiyeye mu- kabil asla avanı — istemiyorum.. Yalnız harç tarifesi kanununa gö- ve, yevmiye alıyordum. Beygir ve araba ücreti gibi masraflarını da üsüle göre lerayı taleb eden ödü- yordu. Sonra meşguliyetimin Tuğu hasebile aldığım yevmiyel rin bazılarını kaydetmeği unulu- | yordum. Emin Demirayak bu unutkan - lığı içinde şu, mazereti ileri sür- dü: — Çünkü bendeniz Şile adliye- sinde tam sekiz vazife görüyor - düm, — Bazı dosyalardan da resmi tahsil almadığınız, anlaşılıyormuş, bunun zebebini anlatır. mısınız?, — Bu hususta, sorgu hâkimi ile aramızda, içtihad ihtilâfı vardı. Bemw rTesmt tahsil alınmaması lâ. zım gelir diyordum, o ise, alın « malıdır diye iddia ediyordu. Hal. buki ierakanununun 82 inci mad- deşi benim fikrimi teyid ediyor. — İcra dosyasına — yazılan bir tezkereden harç almamışsımız, doğ- *ru mu? — Evet doğrudur: Çünkü, ta- puya yazılan tezkerelerden harç alınmaz, — Alacaklı tarafından haciz ta-| leb edilmeden, hacze gidiyormuş- sunuz, buna ne dersiniz?.. — Kat'iyen bay hâkim.. Taleb olmadan hacze gitmedim.. — Dün yolda annesile gidiyor- du. Uzaktan ünce peşlerine ta- kıldım. Annesi, sevgilime (Suna) diye seslendi. Şimdi bir adım da- ha ilerledim demel Sevgilimin adını da öğrendim. — Peşlerinden nereye kadar gittin? — Adını öğrenince bıraktım peşlerini, Hem ben kadın peşin - den gitmesini pek sevmem, azi- zim. Bravo, Ben de hiç hoşlan - mam böyle şeylerden. — Ben size önce de söyledim ya. Sunayı ben kalben seviyorum. Onun hâlâ birşeyden haberi yok. Fakat ben artık bu ateşe taham - mül edemiyeceğim. Reşada sigara paketini uzattı: — Valide hanım bu işi yapa - Mmaz mi?. — Söyledim onlara- Yakında ta- nışmağa çalışacaklar. — Sizin evin kerşısında oturu- Bir — Tayyare Mühendisi Sahtekârlık Suçile Yakalanarak Adliyeye Verildiler Polis dün bir Alman mühendisi ile genç karısını sah- tekârlık suçile yakalıyarak müd- deiymumiliğe teslim etiniş' Bu şayanı dikkat mesrlenin iç yüzünü tafsilâtile yazıyoruz" Bundan bir müddet evve! Fran- ke Horst isminde Alman tayyare mühendisi Tayyare Cemiyetine Müracaat etmiş ve kendikinin Tür- kiyede mütehassıs olarak bulla - nılmasını istemiştir. Bu müracaate cevaben; ehli - iye kadar nerelerde tayyare ni resmi vesikalarla isbat n lâzım geldiğ kendisine | söylenmiştir. Alman mühendis bu vesikaları getireceğini vade - derek ayrılmıştır. Filhakika bir müddet sonra tek- Tar tayyare — cemiyetine giden Horst; İsviçrede Aero kulübde ça- lıştığına dair resmi bir vesika ib- raz ederek bunu cemiyete ver - miştir. Fakat cemiyet müdürlüğü bu vesikayı tetkik edince şüphelen - miş; yapılan kısa bir tahkikatta | bu vesikanın sahte olduğunu mey- dana çıkarmıştır. Biraz sonra keyliyet İsviçrede- ki Aoto kulüb merkezinden soru- lunca sahtekârlık tamamile te - beyyün etmiştir. Bunun üzerine Alman mühen- dis sahtekârlık suçile yakalan - mış, genç karısı İsviçreli Holda da suç ortağı olarak dün adliyeye teslim olunmuşlardır. (Mühendis Franke Harst dün müddeiumu- milikte suçunu tamamen itiraf et- miştir. Suçlu: «— Türkiyede kalmak istiyor- dum. Türkiyeyi ve Türkleri çok seviyordum. Onun için bu sahte- kârlığı yaptim!..> Demektedir. Mumalleyh ve karısı dün Sul- | tanahmed İ inci sulh ceza mah - kemesine tevdi olunmuşlardır. Mahkeme bu işe hafi — olarak bakmış ve neticede — mühendis Harstı tevkif etmiştir. Genç karısı| | da serbest bırakılmıştır. Ve bu sefer suçlu hâkime sordu:| — Hem böyle bir harekette bu- lunsam, borçlu ile alacaklı beni şikâyet etmezler mi?.. — Zabıtta bir gün haciz yaptı- ginizi yazmışsmız, bununla bera- ber bu bir günlük hacizden iki yevmiye almışsınız! — Bu da doğru değildir. yörlarmış. Siz görmediniz mi o- nu? — Hayır. Ben komşularıma yan gözle bile bakmaktan çekinirim. — Fena gözle bakacak değilsi- niz yâ: Fakât onu bir kere görse- niz, benim zevki selimime siz de inanacaksınız! — . — Belki günün inde ben de raslarım. Annesi güzel bir kadın mıidir?- — Nereden biliyorsun? — Geçen gün böyle bir çifte rasladım da. Acaba onlar mı di- ye düşünüyorum. — Annesi kızından güzel, Fa- kat beni alâkadar etmez o. Benim gözüm onun kızında, Sonra, size de o gece söyledim ya, ben evli kadınlara bakmam, — Evli kadınlardan ben de kor- karım. — Benim kimseden korkum yok. Bu bir viedan ve karakter meselesidir azizim. Ben bir gece Keten Fabrikası Yapılıyor Bir denikotin Fabrikası Yapılacak Köylünün mühim bir ihtiyacı olan keteni bol miktarda temin etmek üzere İzmit vilâyeti dahi- linde bir keten fabrikası kurul - maszı kararlaştırılmıştır. Ayrıca yine İzmitte büyük bir nikotin fabrikası da tesis ve inşa olunacaktır. —— Motör Fabrikası Henüz Tekarrür Etmiş Bir Şey Yok Ankara 15 (Hususl muhabiri - mizden)— Yeni endüstri progra- mına deahil olan motör fabrikası - | nn Karabükte kurulacağına ve fabrikanın, demir ve çelik fabri- | kaları tesisatını yapmakta olan Brasert firmasına 10 milyon lira- ya ihale edileceğine dair bazı ga- zetelerde çıkan haberler - doğru değildir. Sümerbank umum müdürlüğü, tesisi düşünülmekte olan motör fabrikasına ait tetkiklerin yapıl- ması vazifesi Sümerbanka veril - miş olmakla beraber bu tetkik- lerin, henüz ilk safhasında bu - lunduğu ve bu itibarla ihalesinin mevzuu bahsolmıyacağı, bilhassa fabrikanın tesis maliyeti hakkında şimdiden herhangi bir rakam ifa- desine de imkân olmadığı ceva - bını vermiştir. ——— Havagazı Saati Patlamış Alman hastanesi bodrumunda havagazi şirketi ustaları tarafın« dan borular temir edilirken âni olarak havagazi saati patlamış ua- talara bir şey olmamış ise de bod-| rum katının bütün camları kırıl- mıştır. Sarhoşlukla Cam Kırmış Küçükmustafapaşa caddesinde 29 numaralı kahvenin üstündeki odada oturan sabıkalı İzzet oğlu Mustafa sarhoşlukla — kahvenin camlarımı kırarken — kırılan cam parçalarile sağ elinden yaralan- mıştir. Kumar Oynuyorlarmış Dursun ve Ahmed isminde iki kumarbaz Tahtakalede kumar oy-| narlarken suç üstünde yakalana- rak mahkemeye verilmişlerdi Emin'e daha bazı cihetler 30 Tuldu. Fakat bütün unalra dot yalar gelmeden kat'i cevab vere- miyeceğini söyledi. Bunun üzeri- e davaya mevru olan tera dor- yalarının ve defterlerinin mahal- linden getirilmeri için duruşma ZI çubata birak di 1 Mehmed Hicret nasılsa pokerci bir sosyeteye git- miştim. Orada o gece gördüğüm sahneler beni hayretten hayrete düşürdü. Münzevi yaşamayı, sos- yete hayatına tercih etlim. — Ne gibi sahneler gördün de hayret ettin? — İğrenç sahneler azizim, çok renç... Herkes birbirinin karı- sile meşgul oluyordu. Bunu gö - rünce kendimden korktum. — Kendinden neden korkuyor- sun? Mademki bekârdın... Sen de eğlenirdin. — Bekür olmak - öyle bir sosye- tede - çok tehlikelidir, azizim- — Kadınlar bekâr erkeklere il- tifat etmiyorlar, Bu kadınların ko- caları da bekâr erkeklere karşı pek hüsnüniyet — göstermiyorlar.. Dik dik bakıyorlar. — Herkes içli dışlı olmuş de- seneti, (Devumı var) İFransız-İtalyan İht Karşısında Alm ıf Yazan: Ahmed Şükrü F İngiltere - İtalya devlet ları arasındaki Roma gö leri nihayetlendi. Çemberlilf, Halifaks bugün Romadan & caklardır. İngillere hük Fransiz - İtalyan ihtilâfı İ sındaki vaziyeti bu dört görüşmeden sonra dahi iyiff vazzuh etmiş değildir. (l ninin, İngiliz devlet a İtalyan davasile alâkadar çalıştığı, fakat Çemberlayâ? çamaklı cevablar vererek yanaşmadığı bildirilmektedi i bu haberler doğrudur. B Çemberlayn bu mesele ile dar olmayı Musolini'ye tir de Fransanın malüm olaf” tai nazarı karşısında bunt şılacağı inkâr edilmektedi Fakat bu meselede daüâ miyetli olan nokta, İtalyan * sız ihtilâfına karşı alacağı vaziyettir. Filhakikt di de Göring'in Romaya B bildiriliyor. Göring ziyaretie' ta Çemberlayn ziyaretind ehemmiyetli olacaktır. İtali zeteleri, Almanyanın, karşı İtalyaya yardım yazıyorlar, Bu, doğru olabili bu davayı harbe kadar 5i Almanya İtalyaya silâh K de yardım etmeğe hazır " Diğer taraftan, Fransız leri, Almanyanın, İtalyan *? sız ihtilâfında bitaraf kal yazmaktadırlar, İngiliz göf rine göve de harb yalnız Frif İtalya arasına münhasır K Almanya karışmıyacaktır. ? Fransaya üçüncü bir devlek dım ederse, o zaman Almafi” İtalyaya yardım edecektire Demek ki Almanyanın * hakkında üç rivayet vard 1 — Bir İtalyan - Prat binde mutlak olarak yardif 2 — Bir İtalyan - F binde mutlak olarak bit: 3 — Bir İtalyan - Frap binde Fransanın yardımcı rak üçüncü bir devlet iştif derse, 0 zaman — Almanyâf” İtalyaya yardımı. Eğer Almanyanın - siyi derece vuzuh ile anlı harb çıkamaz. Esasen vazi vaziyetlerde daima harb € Çünkü eğer İtalya, bu dat? manyanın silâhli yı etmişse, Fransa da İngili yardımını temin etmek J yetinde kalacağından İng let adamları, Münihde oldü bi, harbin önüne geçmek İj defa da görüşmeği teklif © İtalyayı tatmin etmeğe $i lardır. Yani İngiltere, rolünü, Pransanın daveti değil, bir hak olarak ilerfi cektir. Ve netice İtalyani zafer kazanması demek Ü| Diğer taraftan eğer Alm taraf kalmayı vadetmişse ğ terenin yardımından lan Fransa, meseleyi yalnız başına halletmekt€ decek yani siyasi zafer Fi rafına teveccüh etmiş © Fakat suhl için teblikeli ziyet, Almanyanın takib hareket hattını tasrih ve İtalyaya yardım ümldl ken, Fransayı da bitarafli kında ümide düşürmesidi, man siyaseti hakkında nakuzlu yazılar, bu sont

Bu sayıdan diğer sayfalar: