6 Nisan 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

6 Nisan 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

% S;)N TELGIAI HÂDİSELER MATBUAT CEMİYETİ BİNASININ BAŞINA GELENLER izim matbuat cemiyetinin, Beyoğlunda bir binası vare B dır. Duydük ki, bizim bu binanın alt katı yıktırılacak ve burada bir mağaza vücude getiri- lecekmiş. Bu kararı matbuat ce- miyeti idare heyeti veriyor. İdare heyeti azasından mühim bir kıs- mıinin böyle bir karardan haberi yok... Fakat, havadis sahih imİş., Yarın, öbür gün, kazma kürek bi- nanın alt tarafı yıkılacak, buraya bir dükkân açılacakmış, Dükkân da meyhaneci, mezeci nev'inden birşey olacakmış. Büu haber, bizi hayrete düşür - dü. Babılli dostları haberiniz ol- sun., Cemiyetin binasına da na- zar değdi. KENDİ YAZAN, KENDİ CEVAB VEREN MUHARRİR Necir Fazıl bir seri makale yaz- mağa başladı. Bu yazının serlev- hası: «Neslimizin kıymetlendiril. | mesi» dir. Necib Fazıl makalesi - | nin sonunda diyor ki: — Bu yazılara karşı neslimin ve nesillerinin mukabelesini bek- liyorum, Mukabele edildiği ve e- dilmediği takdirde cevabımız ha- zurdır.. . Necib Fazıl, nasıl olsa, cevab verecekmiş.. O halde ne diye her« kese soruyor? Kendi yazsın, ken- disi cevab versin.. Yine kendisi o- kusun, tenkid etsin... Gördünüz mü modern muharrirliği ve filo « zofluğu?. BEYİN NEDEN PAHALI: FIKDANI HASEBİLE Dünkü Haber refikimiz, üç 8ü- tan üzerine şöyle bir serlevha koymuş: «Beyin, ciğer gibi şeyler neden pahalıdır?.» Cevabı baslt: Fikdanı hasebile., Bugünlerde öyle hareketlere şa- hid oluyoruz ki, aklı, beyni olan yapmaz... Üç yaşındaki çocuk bi- * Bağdaddan gelen haberlere göre bir otomobil kazasında vefat | eden İrak Kralı birinci Gazinin Getni rabrasimi dün mutantan bir. surette icra edilmiştir. Kral baba- #inan yanına defnedilmiştir. Müuşulda çıkan — hâdise esna- ,Sında İngiliz konsolosunun öldü - rülmesi üzerine Londra hükümeti.| Irak parlâmentosunda alenen te- essür beyan edilmesini, konsolosa mutantan cenaze merasimi yapıl-, ailesine tazminat verilme- yet faillerinin — şiddetle | tecziyesini istemiştir. # Nafıa Vekâleti müsteşarlığı- 'a teftiş heyeti reisi mühendis Kâzm Aydar tayin ediln *& Yirmi beş Yunanlı talebe ile beş muallim şehrimize gelmiş, kız lisesine misafir edilmişlerdir. #“Dahiliye Vekili Faik Öztrak Ankarada bulunan - gazetecilere Karpiç otelinde bir ziyafet ver- ml; ŞİDDETLİ BOMBARDIMANLAR, | handan nasıl çıktılar, acaba?, —GNİSAN 1939 KARŞISINDA Son Telgraf le yapmaz.. — Hâlâ, neden pahalıdır, âlemi var mı ya?. DENİZBANK ŞİMDİ MUMA DÖNECEK beyin, ciğer, diye sormanın Yeni kurulan Münakalât Ve - | kâletine bağlanan müesseseler a- rasında Denizbank da var. Deniz- bank işte şimdi kayaya çarptı Hem de Çetinkaya'ya... Malüm ya, Münakalât Vekili Ali Çetin- kaya'dır. Denizbank'ın ne şekil alacağı- mı, siz artık bundan sonra seyre- din. Seyreyleyin gü Ali Çetinkaya, seni Allah gön- derdi. Şu Btrüsk'ten başlıyarak, Denizbank'ın bütün işlerini Seyfi- ali ile bir temize havale et. Elveda Denizbank!, Ömrün kısa oldu.. Kusura bakma... Bu kaba- hat denizin değil, bankın da de- ğil. Baştacı yaptığın, geceleri ma- vi ışıklarla yanan dalgaların... GAZETELERDE BAŞLIYAN t gün, bütün İstanbul gaze - telerini çarşaflar yayar gibi, ö - nüfne seriyorum.. Ne oldu bu -« günlerde sayın — tefiklerimize?. Hepsi, birbirine ateş yağdırıyor. Bombardıman dehşet.. O kadar çok, gürültü var ki, aralarına karış - mağa, insan çekiniyor. Biz, şim- dilik, seyirci kalmayı tercih edi- | yoruz. Yoruluncıya kedar kavga etsinler, bakalım. Neredesin — Muhi Yeni bir ders versene! Birgen?. gürültüye.. Ne dersin, bu imti Gazetelerin son gürültülerinden sonra, kaç n klarını, nasıl, İMaarif Vekâleti Derhall Karne Almıyan Talebeler Karnelerin Verilmesini Emretti Mekteblerde senenin ikinci tm- tihanları da bitmiştir. Bazı mek- teblerde, talebeye karneleri ve - rildiği halde diğer bir kısım mek- teblerde henüz birinci yoklamı rın karneleri bile verilmemiştir. Halbuki talebe, imtihan notlarını ancak karnelerinden öğrenebil « mektedirler | Mekteblerde sınıf geçmek için | “imtihan notlarının vasatisi alına- cağından talebe, bu notları öğren- meğe mecburdur. Mekteb idare- söylememekte- Diğer taraftan birçok talebe ve- Mleri, büyük yaz tatiline yani ka- naat notlarının verilmesine iki ay kaldığı halde niçin böyle hareket edildiğini çocuklarının devam et- tikleri mekteb idarelerinden sor- muşlardır. Alınan — cevab, talebe velilerini tatmin etmemiştir. | Maarif Vekâleti, bu cihetin ber- taraf edilmesini alâkadarlara em- retmiştir. Tahrana Gidecek Heyetimiz Düğüne_lştirak İçin | Bugün Hareket Ediyor | İran Veliahdinin nde 'Türkiye namına hazır bulunmak düğül muvaffakiyetle mi, yoksa muvaf- fakiyetsizce mi imtihandan çıka- caklarını, doğrusu, çok merak & diyorum.! Bakalım, Babıâlinin ba; mümeyyizi ve fehri mubassırı ne hükmedecek?, AHMED RAUF | v Fransada 910 müntehibden | 506 reyle Löbrün tekrar Cumhur reisliğine intihab edilmiştir. Bu in- tihab her yerde memnuniyetle | karşılanmıştır. Kabinenin istifa- sına lüzum kalmamış!ır. Bu suret-| le Başvekil Daladiye 30 ikinciteş- rine kadar meclisten aldığı geniş salâhiyetleri muhafaza edecektir. * Eminönü meydanındaki sa- | at kaldırılmıştı. Şimdi bu saat es- | ki Valide hanının bulunduğu yer- de yapılmaktadır. * Evkaf idzresi manlarından karara camiin deniz cepbı tirmektedir. v Belediye 400 bin liradan iba- ret olan temizlik bütçesini bu se- ne yarım milyona çıkaracaktır. * Büyükadada Maden civa - rında yapılacak su deposu için ba- zı istimlâklere lüzum görülmüş- tür. Burada,yapılacak depo yük- Te tazyikle su verecektir. vapur pi temizlet - Halifenin Sarayında | Bir ispanyol Güzeli Yarihi Roman: No, 43 ne Fernando'nun, İşbiliye kalesin güvenerek burada serbestçe — ve | emniyetle oturduğu belliydi. Şüp-| he yok ki, Fernando, Arab ordu- | k kale önüne hmin etmemişti. önürde | 6, — şalosunu müslüman mücahidleri — görünce | vaziyet karşısında nereye caktı?. Selim, askerine: Yazan: CELAL CENGİZ Arab akıncıları şatonun kapısı- na sokuldular ve baltalarla kapı- yı kırmağa başladılar | Selim, Fernando'yu diri olarak | yakalıyacağından emind niyordu. Mücahidlerin bir kir 'büyük kapının iki yanındaki de- | mir pormaklıklı pencereleri kır- mağa savaşıyordu. Artık anlaşılıyordu ki, şato sa- üzere Hariciye Vekilı Şükrü Sa- racoğlunun relsliğinde Tahrana gidecek olan beş yüz kişilik heyet bugün yarın Ankaradan hareket u üzere heyetle bir- müfrezemiz de tah- rana gidecek ve bir tayyare filo - muz merasime iştirak edecektir. danı imzalıyan dev- 'e Nazırları bu yıl Kâ- bilde toplanacaklardı. Düğün mü- Târının , * Almanbandıralı Milvoke vas purlle şehrimize gelen beş yüz sey- yah bu akşam Pireye gidecekler. dir. * Yeni İspanyanı se- | firliğine Karlo Lupez ta; miştir. Yeni sefir yakında Anka- raya gelecektir. * Nisan içinde tahakkuk etti- n yol vergileri için mahalle | mümessilleri listeleri hazırlamak- tadırlar. Listeler bu ay içinde ha- zırlanmış olacaktır. * Yenikapı açıklarında içinde Hüseyin Naci adında bir gençle bir kadının bulunduğu bir sandal suların cereyanına tutularak açık denize doğru sürüklenirken ka - yıkçılar tarafından kurtarılmış. - Emniyeti Sui istimal Timar hane | Arkadaşlarından Birine Rastlamış .. Dün asliye dördüncü — cezada, Bedri isminde hir hamal emniyeti| sulistimal suçundan dolayı sorgu- ya çekildi. | Bedri hâdiseyi şöyle anlattı: | «— Bir gün İzmitten, vapurla İs- tanbula geliyordum. Vapurda tı- marhane arkadaşlarımdan deli Sa- lihe tesadüf ettim. — Konuşmağa başladık. Bir ara Salih, İzmit ta - rafından, bir yetden, bir teneke yağın içinde esrar getirdiğini, fa-| kat urdaki zabıla memurları kendisinden şüphelendikleri için bu tenekeyi benim vapurdan çı - karmam: a etti. Teklifini kabul ettim.. Tenekeyi Vefa mezarlığın- da bir yere gömdüm, Aradan bir kaç gün feçtikten sonra deli Sabih| tenekesini almak için bul Berabet tenekenin lunduğu yere gittik. Fakat bir de örelim? Yağ tenekesi çıkarıl- terine boş bir teneke konul- ahkemeye gelmiyen . Sabihin de sorguya çekilmesi için dürüş- ma başka bir güne' bırakıldı. — 22 Sene Hapis gir müddet evvel Erenköyünde Hasan adında biri kendisini ve üçi çocuğunu tekrederek H da birile yaşamakta olan karısı Fatmayı bıçakla öldürmüş Ha - aralamıştı. Bir müddet- girceza — mahkemesinde devam edilmekte olan muhaNâeme dün bitmiş ve Hasan 22 sene hap-| se mahküm edilmiş, fukat Fatma- nın başka bir erkekle yaşaması şiddetli tahrik görüldüğünden ce| zası 7 sene üç aya İndirilmiştir. Mebsk e san âdın- Onlar Aşktan Anlamaz | doğru değildir. Bir Genci Sopa İle Başından Vuran Adam Bir müddet evvel Fatihde bir ahırda Yusuf adında bir genci so- | pa ile başına vurmak suretile & dürmekten suçlu — Abdülvahidin muhakemesi dün Ağırcera mahke- mesinde bitmiş ve Abdülvahid 3 sene dört ay hapse mahküm edil- miştir. Bulunan Bir Cesed Dün Sütlicede denizde bir ce- sed görülerek sahile çıkarılmıştır. Cesedin 25 gün evvel Alihey kö- yünde elektrik fabrikosı önünde | denize düşerek boğulan İnebolulu| Osman Ahmed adında birine aid lardır. değilse üzerimize ok savurmak fırsatını kaçırmazdı. Diyordu. Gerçek, 'şatoda otu - ranlar kaçmışlardı. Mücahidler kapıyı kudilar.. İ- çeri girdiler. Şatonun zemin katında büyük bir taşlık vardı. Selim ve arkadaş- ları buraya girince bir inilti duy- dular. Selim: — Esit dindaşlarımız inliyor - lar, dedi, haydi şu Karşıki rumun kapılarını kırt Bodrum kapısında bi vardı. Kilkâleri ve £ buk kızıp parçalar Fernando buradaki esirleri de olduğu yerde mıştı. Otuzdan fazla Arab müca- hidi yerlerde ölü göbi birbirinin 'dağe kinleri görünmiyen bir yoldan | kaçmışlardı. Selim: | üstüne yuvarlanıp yatmıştı. Bun- dan biri başını kaldırdı ve Arab-) | | İ | | giz bir binanı olduğu anlaşılmıştır. — Siz kimsiniz? Bizi kurtarma- ğa mi geldiniz? Mücahidler: —Geçmiş - olsun Kurtuldunuz. Diye bağı Yerde yatan esirler birer ikişer canlanarak, son bir gayret ve kurtulüş ümidile başlarını kaldı- rıyor ve sevinç içinde birbirine ba-| arkadaşlar.. gti Arab komulanı, böyle esraren- | çine bu kadar ko- met görmeden zap nanmıy'ordu. — Şatoyu ele geçirmeğe ahdet- miştim. Fakat mukabele görece - #imi, uğraşacağımı senıyordum. #UeLaz Fileş Yanık Aşk | Türküleri.. Erkekler Vefasızdır, adınlcın ekserisinin erkek- K ler hakkındaki kanaati şu- dur; Erkekler vefasızdır, on- | lar açşktan, sevmekter, sevilmek- ten anlamazlar, hissizdirler, Kadın onların nazarında adeta bir oyun- cak gibidir. Tanışırlar, bir müd- | det gönüllerini eğlendirirler, he- | veslerini alırlar. Fakat günün bi- | rinde bir başka kadınla münase « tan sonra. — öbürünü dan szabı duymadan, eskimiş bir yuncak gibi bir kenara atarlar, unutuclar, onu. Bence kadınların erkekler hak-) kında ileri sördükleri bu iddialar, ver bu — hükümler hiç de ız değildir. Çünkü, lar, deryalar 'et günün birinde yakan ateşin tesiri ile yan- dı, kül oldu- Hatta zavallı, bedbahti Keremin ağzından çıkan ateşler, kıvılcımlar, büyük bir buğday tar-| lastnın dahi mahvine sebeb oldu!.. Ferhad, Şirinin aşkından dağ- ları dek Hütün bunlar, geçmiş zamanın hikâyeleri. Bununlu — beraber: «geçmiş zamanlarda yaşıyan er- kekler vefalı idi, yalnız onlar a; kın ne demek olduğunu biliyorlar- dı. Şimdiki erkekler ne aşktan ve | ne kadından anlar?» Şeklindeki iddiaya da doğru denilemez. Şimdi size bir aşk hi latacağım, onu dinledikten sön- râ siz de bana hak vereceksiniz: Bodos, yirmi yirmi beş yaşla « rında bir delikanlı,, Bir gün, genç bir kızla tanışıyor, — delikanlının genç ıza karşı kanı kaynıyor, onu sevmeğe başlıyor. Bununla bera- ber, kızcağız da, kalbinde Bodos için bir sevginin doğduğunu hissey- diyor. Nihayet bizbirleri! meğe karar veriyorlar. Del şimdi bütün cesi odur, sevgilisidir. O şim dosun her şeyi olmuştur. Genç a- dam artık onsuz y T na eımnindir. Her an, he: nuhla, istikbalde geç Tek af evlen- | n güzel hayaller eceki Bgün Bodos aldiği bir haber- | le, büyük ve acı bir hayal suku - tuna uğruyı yanıp tutuştuğu ve y ile | rleştirmeğe karar ver- | sevgilisi artı! | bozduğu halde, ço-| cak hâlâ deli gibi onu seviyor, ak-| iyorlardı. asırlarca önce terkedil « miş bir binaya benziyordu bura - Me Derin ve Rorkunç bir ölü ses- sizliği içinde bir müddet olduğu belliydi. Telâşla yere dö- külen bir bardak suyun izleri hâ» | lâ kurumamıştı Duvarlarda birçok eski resimler, ve Kıştale hükümeti erkânının mücessem — tabloları... — İsa'nın, Meryem'in heykelleri. Tıpkı bir Mmüzeye benziyen bu odanın bir- kaç kapısı vardı. BSelim odayı gözden geçirdikten sonra, odanın diğer kapılarını da açıp kapıyor, etrafı tetkik ediyor- du. | müştür. Sigorta şirketi ise, bu işin Sinema Fiatları | Pahalı | Belediye Bu Meseleyi Yeniden Tetkik Ediyor Belediye reisliği şehrimizdeki sinema fiatlarının çok pahalı ol- duğu neticesine varmıştır. Bu münasebetle; sinema fiat - larında tenzilât yapmak imkân « larını araştırmak üzere faaliyete geçmiştir. Bu faaliyet meyanında İstanbul sinemalarının hesablarının tetki- lerine başlanılmıştır. Tetkikler ik- mal olunur olunmaz; tenzilât im-| larının hasıl olacağı kuvvetle muhtemel görülmektedir. b çipeninz Bahçekapı Faciası Hasan deposu yangını tahkikatı| dün yeni ve mühim bir safhaya dabil olmuş Müddelumumilik makamı, tah-| in — mahallindeki enkazın biran evvel kaldırılma - sına lüzum görmüş ve bu enkazı | kaldırmasını mezkür depo sahibi Hasana söylemiştir. Fakat Hasan müessesenin si - gortalı olduğunu binaenaleyh en- kazı da, sigorla kumpanyasının kaldırması icab ettiğini ileri sür- kendilerini alâkadar etmediği ce- wabini vermi Müddelumumilik; bu vaziyet karşısında evrakı daha fazla bek- letmiyerek dün 2 inci sorgu hâ- kimliğine vermiştir. Müddelumumilik makamı, hâ- | disede kundakçı Ali ile mumalley- hi teşvik eden — mücssese sahibi Hasanı ve diğer Hasanı — mes'ul görmektedir. İkincl sorgu hâkimliği n suhü bugün a baş-| HY şamları kafayı tütsüledikten sonra genç kızın evinin önüne geliyor, onu merhamete getirmek için, aş- kından, sevgilisinin büyülü gözle- rinden, güzel yüzünden bahseden yanık aşk türküleri söylüyor, Fa- kat sevgili aldırmıyor, işıkına a- cın güzel ve sevimli yüzünü ona göstermiyor. Bir gün yine Aşık delikanlı, sev-, Bilisinin oturmakta olduğu evin pencerelerinden birinin altında türkü söylerken, bitişik evden bir zat sokağa çıkarak: Bütün mahal- leyi taciz eden bu adamı bekçiye teslim ederek, karakola gönderi - yor. Ertesi günü delikanlı yine geli- | yor, yine şarkı söy | dan sonra bir gece evvel kendi - sinden şikâyet eden zata galiz kü- fürle, aret ediyor Bodosun muhakemesine dün as-| liye dördüncü cezada başlandı. Bo-| dos suçunu inkâr etti. Kat'iyyen ona hakaret etmediğini söyledi. —| Duruşma karar vermek - için | bu ayın on birine bırakıldı. | MEHMED HİCRET | ——— Burada bir genç kadın yatı- | yor, Seyyidi Selim bu sesin geldiği yere koş- | tu. Fernando'nun odasının yanm- | daki kapı önünde duran mücahid- | lerde biri ilâve et | — Ölü değil... Pekat ölü: gibi : e h yatıyor. Selim ve arkadaşları odadan i çeri girdikleri zaman şaşırdılar. Geniş bir sedirin üstünde, yas tığa başını dayamış horul horul uyuyan ve gürültüyü duymamış gibi görünen bu kadın kimdi? Yaşı henüz yirmisinde bile yok- h saçları yastığın | tür. Kadın çorabları İngilterenin “Yepye siyaseti, Yazan: Ahmed Şükrü £S «Yepyenle siyaset sözü, İn; re Başvekili Çemberlayn tai dan İngiliz dış politikasının oryantasyonunu — vasıflandırı| için kullamlmış bir tâbirdir. hakikaten pek yerinde bir v tır. Avam kamarasında Başv ve Lordlar kamarasındı da ciye Vekili Lord Halifaks b yeni> siyaseti izah ettiler. Bul hatı takib eden müzsakere, « siyastin» gerek işçi partisi, gel Hberal parti ve gerek Edeni Çemberlayn gibi konsörvatör in hük yete muhalif resi tarafından tasvib anlatmıştır. Denilebili sonra İngiliz dış polltikası ü: , bütün pa ler arasında böyle bir fikir bi görülmemiştir. Çemberlayn'in tzahatından | daşıldığına göre, İngiltere Pol yaya verdiği temanat aya, sonra Giği Terine ve ni 3 İspanyaya teşmil ederek bir kollektif barış sistemi kurma! savvurundadır. — İngilterenin kararı tahmin edileceği Üzeri manyada çok gayı de karşılanmıştır. Alman gazı leri, bunu, Almanyanın ihatası bir teşebbüs telâkki etmekted ler. Filhakika bu Ihata mese harbden evvel de Almanyanır çok korktuğu bir vaziyetti. İ: ratör İkinci Vilhelm bilhassa ya ile İngiltere arasındak! itilâfından sonra ikide bir, siyasetinden şikâyet etmişti. manya, etrafına çekilmek ister bu zinciri kırmak içia birçok leler yaptı. Ve her hamlede vaffak olmuş gibi - görünüyor Fakat bü manzaranın aldatıcı duğu anlaşıldı. Çünkü zinciri | mak için Almanya tatafından ptlan her hamle, Almanyanın » şularını — korkuüttü. Ve binne Almanyanın etrafındaki zinel sağlamlaştı. İngiltere, harbden evvel A manya ile komşuları arasındı münasebetlerin böyle bir çıkr, içine girdiğini bildiği için bu fa, ayni neticeye götürecek bi yaset takibinden — çekinmişti. hâlâ da yaptığı teşebbüse, Alı yayı ihata gihi bir mana veri sinden çekinmektedir. Almanya, İngilterenin bu | rın& karşı meydan okur bir va almış olmakla beraber, herhi Alman devlet adamları — vazi endişe ile telâkki etmektedh Yarı resmi Diplomatisehe respondenz gazetesinin «bugi önce müsaid ş | Almanya, o zamanki Almany: ğildir» sözlerile Almanyayı k şılamakta olan tehlikeye eho miyet vermez gibi görünmek mesi, pek mukni değildir. Aln ya beş senedenberi kuvvetlen tir. Buna şüphe yok, Fakat İr tere, Fransa, Polonya ve Sor tarafından teşkil edilecek bi alisyona karşı meydan akuyı vaziyette değildir. Kadın Çorabı Meselesi Fabrikalar'n Azlığıi Fağmen Yüzder Fazla Marka Var İktısad Vekâleti tarafındar güje edilen mütehassıs pro Karl Abe kadın çorabları hal da şehrimizde tetkil 6 bi duktan sonra Ankaraya dön n stani | dizasyonu işi tetkik edilirke ümüştü. Bu kadar mütena- sib ve güzel vücudlü bir kadına Belim ilk defa raslıyordu. * FERNANDO'NUN ŞATOSUNDA BULUNAN KADIN KİMDİ? neticeye varılmıştır' Şehr iki çorab fabrikası vardır, ! piyasada yüzden fazlı markı çarpmıştır. Anlaşılan evvele mal yapan fabrikalar, mallar zulunca başka markalar kul

Bu sayıdan diğer sayfalar: