18 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

18 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

|İGüntün Meselesi “Bina Vergisi,, Nerelerden Alınacak| Yeni Nizamname Mer'iyete Girdi ve Alâkadarlara Tebliğ er nevi binaların ister ev, H apartıman gibi ikamete mahsus olsun veya ister hamam, — fabrika, — değirmen, dükkün, rıhttm, iskele, köprü di ticarete, san'ata veyu her- hangi bir suretle istimale tah- sis edilmiş bulunsun «Bina ver- Bisli> ne tâbi olacaktır. Bu hususta kabul edilen yeni Ve mühim bir enizamnamce Mer'iyete girmiş ve alâkadar- Tara tebliğ olunmuştur. Xeni nizamnameye göre ka- Tuda bir yerden diğer yere nak- İi kabil, sökülür, takılır evler, hangarlar, pavyonlar ve dük- kân ve barakalar ve sair bu ka- bil binalar da sabit inşaat hük- Mmündedir ve bina vergisine tâ- bi tutulmuştur. Bu nizamnamenin ihtiva et- tiği mühim hükümlerden birisi de «bina vergisi» nden istisna edilen yerlerdir ve meccani ol- mak şartile -bastahane-, -sana- toryem> — ve «hamam» Jar ile meecani olsun ve yahud olma- Sın bilâmum <eytamhane> — ve *darülâcezes Ter; bir kısmı üc- Tetli ve bir kısmı meccani olan hastahanelerle sanatoryomla - Tin ücretli kısımları, umumi Maarife veya menafii umumi- Yeyo hüdim cemiyetlere aid bi- İmtihan Edilen Berberler « İyi ,, Derecede Muvaffak Olanlar Yok Gibi Berberler cemiyeti tarafından a-, Çilan berberlik imtihanı | Bün cemiyet merkezinde ve Bel Giye iktısad müdürlüğünden Müfettişle 3 emektar berberin ö - Hünde ameli ve nazari evvelki | lurak ya- Pilmiştır. İmtihana 35 erkek girmiştir. Bunlardan ?7 si kadın saçı ve ka- | n tuyaleti İle manikür iç'n 20 i Gde erkek berberliği için imtihan | olmuşlardır. İmtihanın neticeleri tudur: dın berberliğinden iyi dere - 'tede kimse muvaffak olamamıştır. | * kişi orta, manikürden | kişi orla | '“derecede muvaffak olmuş müte - baki 3 kişi de İkmüale kalmıştır. —| Erkek berberliğinden ancak bir kişi iyi, 31 kişi orta derecede mu- Vaffak olmuşlardır. Bu zümreden iki kişi de ikmale kalmıştır. saze -— Fotoğraflar da Tedkik . ; Edildi malar, mektebler, köylerin ma- nevi şahsiyetine aid orta malı köy odaları, ister bizzal ister bilvasıta veya şirket halinde olsun, esas meşguliyeti ziraat olan zürram gerek mahsulâtı ziraiyenin ve kerek hayvan - ların muhafazası, gerek — zirai hayalın icabı olarak inşa edil- miş bulumun ve istihsa « lâtla kullanılan alât, edevat, depo, hangarlar, zahire am - barları, samanlıklar, arabalık. lar, ağıllar, ahırlar, kümesler, kurutma mahalleri, fırınlar, iş- çi ve bekçi bina, kulübe ve bu- rakaları, balıkçıların deniz is- tihsalâtında kullandıkları alet. lers mahsus depalar, kayıkha - nelerle denizlerde ve göllerdeki işçi ve balıkçı kulübe ve bara- kaları. Sahiblerinin ikametine mahsus olup senelik iradı 25 liraya kadar (25 lira dahil) e- lan tekmil binalar. (Bu irad - dan maksad; kat'ileşmiş gayri- safi iraddır.) Devlet binaları ve mütem - mimatı, umumi müzeler, tarihi ve dini âbideler, kütüphaneler, ecnebi devletlerin mülkiyotin- de olan yerler (mütekabiliyet şartile) yeni nizamname hü - kümlerine göre hina vergisine tâbi olmuyacaktır. Kavgalı Maç Tahkikatı Gazetelere Giren Edilecek Cumartesi günü Taksim stad - | yamunda vuküa gelen müessif hâ dise hakkında tahbikata başl; dığını yazmıştık. Bu işe memur e dilen ' maarif umum mülettişleri, darpaşa - İşik liseleri ma-| eden hakemi dinlemiş- Müfettişler oyuncuların her bi- rini de ayrı ayrı dinlemektedirler, n maarif müdürlüği de kavgacı ta le gazete fotografçılarının çektikleri resimlerdön istifade etmeği dü - şünmlştür. lebelerin hüviyet - tesbit etmek üzere o gün £ müdürlüğü bu m lere biner — tezkere göndererek mezkür 1esimleri: yalarının gönderilmesini Bu resimler büyültülecek ve bu le talebe teşhis olunacaktır. —— ——— | çalışam Behice POLİS | Hizmet Otomobili | Binek Otomobili eni yıl bütçesi önümüzdeki pazartesi gününden itiba - ren Büyük Millet Meclisin- de müzakere edilmeğe başlana - | caktır. Bütçenin hazırlıkları bit - miştir. Dünkü gazetelerden bi - rinde okuduğumuza göre, bütçe lâyihası üzerinde tetkikler ya - pan bütçe encümeni bir nokta Ü- zerinde nazarı dikkati celbediyor- muş. Bazı dairelerce alınım ve bizmet için kullanılması lâzım ge- len otomobiller, husust binek ©- tomobili olarak kullanılıyormuş. | Hizmet başka şey, binek başka | şeydir. Hiçbir daire âmirinin, dev- | let hizmetinde kullanılmak üzere | satın alman, benzin ve sair mas- rafları millet hazinesinden öde - nen bu kabil otomobilleri, kendi şahsi azabası gibi kullanmak ak- lından geçsin Eğer, hakikaten böyle daire â- mirleri varsa, sarfına sebeb ol - dukları bütün tahsisat, kendile - rine ödetilmelidir. Bir, her büyükçe memuru ve nilesini otomobillerde gezdirecek kadar zengin bir millet değiliz. BÜRHAN CEVAT Hâlâ Okka ve Arşın | Kullananlar Var Memleketimizde okka ve arşı gibi ölçülerin kullanılması kat surette yasak olduğu halde Ana - | dolu ile iş yapan şehrimizdeki ba-| za tüccarlarımıza — Bolu havalisi ile Karadenizin bazı kazalaırndan gelen siparişlerde dalma okka e- | sası üzerine müamele görülmek istendiği anlaşılmaktadır. Ölçüler mülettişliği bu şeklin ortadan kal- dırılması için mahalli kaymakam- lıklar vasıtasile sıkı tedbirler ah | mağı kararlaştırmıştır. |Saadet ve Arkııdaşlan Biletçiyi Dövdüler mi?' KISA POLİS HABERLERİ * Harbiyede oturan ve Kuru - çeşmede bir tütün imalâthanesinde adında bir bayı | dün sabah Kuruçı tır. Behice tedavi altına alınmış | zd'ya sebebiyet veren bakkında tahkikala başla: * Beyoğlu Balıkpazarındı şunlu hanında 2 alı Nikç - nun boyacı dül da kayna - | makta olar zanlarından | vatman 4 lamış, kazan ba a bulunan Al ında bir ame lenin elleri yanm a * Nişantaşında ©! dında Bir hamurkâ den çıkan kavga de ehmed adında birin! demir par- başından yaralamı: ran Kadri a- bir a neticesi * Divanyolumdan geç lan vatman Şevketin * tramvay caddenin bir tarafından | diğer tarafına geçmekte olan Ak- şam gazetesi makinistlerinden En- vere çarparak yaraltmıştır. Ve.«Mah Sirkeci Topkapı Tramvayında | vvelki gece Sirkeci - Top - E kapı tramvayında arabanın tçisi M döğmekten suçlu Çakan ve Osmanın duruşma- sına dün Sultanahmed üçüncü sülh, de Davacı Mahmud seyi şöyle anlattı: - Dün gece, sa arasında, biletçiliğini yaptığım a- zaba, Bahçekapıda durduğu za - yedi, bindi. Bunlardan biri Saadet ( Tramvayın içinde yalnız bir boş yer vardı. Bu boş yere kadın o - turdu. Diğer arkadaşları da tram- vayın arka tarafında, sahanlıkta durdular, Bilet vermek için kadı- nin yanma gittim. Saadet: — Üç tane kes, dedi ve sözlerine ilâve etti: ceza mahkemi on, — Diğer iki arkadaşım sahan - likta., Dediğini yaptım. Sonra sahan - lığa a. Oradakt yolculara da » bilet almalarını söyledim. Hepsi | de, içerde oturan Saadeti göste - rerek: — Bizim biletlerimizi şu kadın aldı, dediler. Halbuki kadın, bunlardan yal- | nız ikisinin biletini almıştı. Kendi- lerine bunu anlatt İçlerinden Süleyman: Haydi artık fazla söylenme, | e git Diye bağırdı. yanlarından ayrılmayın- ime saldırdı. Yakamdan i döğmeğe b kadaşı Osman da ona yardım ett Bu sırada Saadet de geldi. Ve o da| yüzüme bir iki tokat vurdu. Vatman ve bir palls memuru bes| ni bunların elinden kü kurtarabild'ler mü Muznunların her üçü de suçl. | me malikim, ne yaptı; | gözünü evime dikm kemeler Düşenin Olmaz! ı Har Vurup, Harman Savurma ! eaç kadın yana yakıla anlat- G mağa başladı: — Kocam çok eli açık ve müsrif bir adamdır. Eğlenceye pek| düşkündür. Eline geçen parayı ar-ı gastları ile yemekten Evine, çocuklarına iyi Kendisine kaç defa yal- | — Hüseyin, sen benden büyük- in, sana nasihat vermek akıl ho- | lığı etmek bana düşmez. Fakat tuttuğun bu yol doğru - değildir. Kazandığın parayı şunun - bunun uğrunda sarfetme! Bizi de biraz düşün. Allaha çok şükür bugün ha') miz vaktimiz iyi dünya bu... İnsanların başı türlü felâketler gelebilir. Yeter | artık, müsrüflükten vaz geç.. Beş on kuruş biriktirelim. Ak akçe ka- ra gün içindir, her günün gecesi vardır. Allah korusun, düştüğü- | Tmüz zaman bize kimseden fayda gelmez.. Zira düşenin dostu olmaz. Bana ve kendine acımıyorsan, dört. avruna acı, onlara merhamet et, istikballerini düşün. Har vurup, harman savurma! imma, hayat bu, a her Kocam bu sözlerime kaşlarını çatarak, sert bir sesle şöyle muka- bele ediyordu: — Sen kadınsın, elinin hamuru ile benim işime karışma.. Ben ça- yorum, kazandığım parayı, di lediğim gibi sarföderim. Sen ken di işlerinle meşgül ol! Ben kendi- an far - hışış karı Benim babamdan kalan bir e- | Birkaç gün evvel, bir | a eve geldiği zaman:| dedi. Şu senin evinden iyoruz. Onu sa- ir bağ satın alalım. Hüseynin anlamıştım. Bütün kıymetli arırmı satıp | anı yedikten sonra yimdi de 'Teklifi- vim vardır akşam Hüs istifade p. yerine ni kabul etmedim. e bilelçiyi d ia ettiler. N, ni ink iklerini ( İniz vat; me lerden y arkadaşlarının biletç gördüğünü söyledi. Duruşma karar vermek için mayısa bırakıldı. döverken 29 tak yü-i ——— hadın sandalından öte beri çala- rak savuşürken tütülmüştür. yerde bar, yapan rahim oğlu Neemeddini yakalıya- rak adliyeye teslim etmişlerdir. — Ol sat-İ mam. Çok israr etti. Fgkat beni kan- Ni kızdı. Bana söğüp s.ydı, ra da döğdü, dudaklarımdan ve di Üçüncü ceza hâkimi, suçlu Hü- | seyne döndü ve: —Ki mu? Diye sordu. Hüseyin hâkimin bu sualine şu cevabı verdir — Celile yalan söylüyor, ben anu döğmedim ve yaralamadım. Ev meselesinden aramızda kavga az, dedim. Ben evim a muvaffak — olamadı. boynumdan beni yara inin anlattıkları — doğru | 'dan Evvel | Halkten Gidib Görmek Hapishane Yıkılma- İstiyenlere Müsade Edilecek mi?. Bvvelki gün tahliyesi tamam o lan şehir umumt hapişhanesinin | yıkılması hakkında henüz şı bir emir tebliğ edilmemiştir. Öğrendiğimize göre uzun yıllar- danberi hapishane olarak kull, mılan ve oni evvelki vazi; mize nazaran da üzerinde büyük bir lâka toplıyan bu oriğinal binanın ilk ve son defa halkımıza gezdi- rilmesi düşünülmektedir. Müteaddid kısımları, atelyeleri, lanları, dehlizleri ve nihayet içinde senelerce binlerce kişinin muttarid bir ömür sürdüğü koğuş mey ve höcereleri ile herkesin merak Mehterhane ve hapis - lere açmak süre- tile Hava Kurumuna da bir vari- | dat temiy edilebilecektir. Tarihf bir hususiyeti - bulunan bu yeri; yıkılmadan evvel herkesin bir ke- re görmek istiyeceği kuvveltle tah- min edildiğinden ziyaretçilerden adam başına 5 kuruş gibi küçük bir duhuliye alınması ile kuruma da yardım edilmiş olacaktır. Ay- rıca mahkümların üzerinde bulu: nan ve hapishaneye gizlice soku- lurken yakalanan weyahud maruf haydud ve katillerle, cinai vak'a- lara aid olan muhtelif eşyalardan mürekkeb hapishane müresi de ziyaretçilere gösterilebilecek ve bu suretle bir ibret dersi — verilmiş olacaktır. Bu düşüncenin yakında tatbik sahasma konulacağı ve yıkılıncıya kadar hergün muayyen sastlerde binanın gezdirileceği kuvvetle tah- min olunmaktadır. Denizyollarında Yeni Teşkilât Denizyolları umum müdürü İb- rahim Kemal Boybara ile ilmanlar umum müdürü Raufi Manfasinin bugün Ankaradan şehrimize dön - mesi beklenmektedir. Ümum mü- | dürlerden birkaç gün sonra da mu- habere ve münakale — Vekili Ail Çetinkaya şehrimize gelecek ve deniz müesseselerinin bir haziran-| dan itibaren çalşmağa başlıyacak | olan yeni teşkilât şekilleri etra - fında tetkiklerde bulunacaktır. Vekil burada bulunduğu müd - detçe tesbit edilen kadroya göre | teşkilâtta çalışacak şe murlarla Çıktı. Kavga sonunda kendisine: — Benim çamaşırlarımı ve elbi- selerimi ver gideceğim! — Dedim. Karım razı olmadı. Kolumdan tut-| tu, beni bırakmamak istedi. Ben de onuün elinden kurtulabilmek için kendisini geriye * tim. Celile | düştü, dudakları ve boynu taşlara çarptı, yaralandı. Muhakeme başka bir güne bıra- kıldı. 3—SON TELGRAF — 18 MayIs 1s AİLOZOFU Meclisi İdare Azalıkları azetelerin verdiği bir ha CG vee söre, sermayesi dev” letçe ödenmiş bulunan tısadi ve mali müesseselerde ida- ve meclisleri lâğvedilecektir. Bu tasavvurun, karar haline gelmesi demek, her yıl milli servetimizde mühim bir tasarruf yapılacak, de- mektir. Bugünkü devletçi ve Iktısadi bünyemizde —bu — gibi şekküllerin birer meclisi idareye malik olmalarına hiç de lüzum yoktur. Meclisi idareler, ekseriy birer formalite kanalından iba - te ret kalıyor, mücssesenin işlemesi ve tekâmülü üzerinde asla miles- sir olmuyor. Hükümetin alacağından bah - settikleri yeni kararı yerinde bul mamak kat'iyyen makul düşmez. Biz bir tasarruf kapısına daha temas etmek istiyoruz. O da, yeni kurulan ve sermayesi kısmen ve- ya tamamen devlete aid olan ha- a mülesseselerde füzuli ve üks möble “nasrafıdır. Hattâ, son za- manlarda, bazı resmi dairelerin de bu tesirden uzak kalamadığı- ma, geçen gün bir müesseseyi zi- yaret eden bir arkadaş söylüyor. du. Güzel, temiz, pahalı ve kübik eşya iyidir. Fakat, bu yoldaki ar- zu ve heveslerimizi, paramız var- sa, hususi — ikametgüâhlarımızda tatmin etsek, daha isabetli bir ha- rekette bulunmuş oluruz. Herhalde, tasarraf, milli ser - vetimizin yükselmesi bakımın - dan, devletçe de, millteçe de hiç ihmale uğratılmadan, riayete mec- bur olduğumuz bir esastır. REŞAD FEYZİ Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Sokakların Derdi Kasımpaşada — Hocaahmed sokuğında oturan bir okuyu - cumuz yazıyor: i «Mütevali müracaatlar ü- zerine bir ay kadar evvel so- kağımızın analâğımı — açıldı. iki yol bizim anal, viyesinden —daha yüksektir. Bu sebebden yapılan ameliye ancak bir seneye kadar kifa- yet edebilir. Tüğim yine dalacak, yeniden Bir sene soura para sarfile açılmasına lü - zaum basıl olacaktır. Halbuki bu iki analâğım bir seviyeye indirilse, sokak mütemadi kazma darbelerinden kurtu - lar, Gerçi sokak kaldırımları çoktlan yaptırılması icab eden perişan bir hale girmişlerdir. © da haşka.. » ROMAN: 23 Kont Dubarry korldorlardan, | antişambrlardan barkese iltifat - | lar savurarak, Janetin odasına ge- liyordu. Bu ziyaret zamanlarında | Bilhassa kimsonin Janetin odasın- da bulunmadığı saatlere dikkat e- diyordu. Janet, Kralın metresi — olduğu Kündenberi, konta artık pek al - dırış etmez olmuştu. Fakat henüz | Kalibiyetini tamamlamış olmadığı için, konta kazşı yine eskisi gibi İtifatkâr davramıyordu. Bir defa dakdim merasimi yapılsın, artık “Ondan sonra takib edeceği hattı ha-| Teketi çoktan çizmiş bulunuyordu. Bu merasim münasebetile Lö - bel Kont Dubarry allesinin bir şe-- | veresini çıkartmıştı. Bir gün Jane- tün odasına geldi.; — Sizin çok hain ao;mınıınmı; DA aT var. madam, dedi, şimdi de evli | olmadığınız rivayetini ortaya çıs kardılar. Halbuki bu kadar haina- ne bir iftiranın çok kötü neticeleri olabilir. — Belki yanlış düşünüyorsunuz. Mösyö Löbel! Bana kim ve niçin Htira etsin? Löbel şaşırır gibi oldu: | — Hakikat, siz evli değil misi- | niz? dedi, — Hayır! | — Siz, her zaman buraya gelen Kont Dubar. in refikam değil misiniz? Hayır! — © halde siz Kralı alı bir vaziyeto düşmüş olu; Bittabi beni de. Janet mağrurane bir tavırla: — Löbel, odstum, benimle ko - | nüşürken - kelimelerinize dikkat | elmenizi rica ederim, dedi. Kim- | senin kimseden — şikâyete hakkı idatmış Tsunuz. yoktur. Ben kendimi Krala lırteırı n. Bütün mesele bundan iba- retti O esnada Kont Dubarry da içe- riye girmişti. Muhayerenin mev- garib bir adamsınız. Her yerde şu-) ladam To - na kadar da biz de Janetle ev tes Dubarry de ortaya çıkmış olur. Löbel bu muhavereden odadan çıktı. Janet konta di rek dedi ki: — Aziz kont, sizin de akıllı bir mra e - Hakiki bir kon- ? adam olmağa yüz tuttuğunuzu gö- rüyorum. Evet, benimle evlenme- lisinii — Bvet, hem de vakit geçirme- den... | Fakat Gaskonyada — oturan bir kontes Dubarry daha vardı. O ne olacaktı? Kont Dubarı nirse, iki karılı bir k şek gibi bir fikir geçti eski bahriye zabitle bekâr bir adamdı. Langdole'de o- turuyordu. Giyon çok iyi yaşamasını seven bir adamdı. Geliri o kadar fazla KA | Dubarry kadar, hatta ondan değildi. Fakat buna mukabil eğ - lenebilmek için nereden olursa ol sun para bulabiliyordu. - Madam Dubarry'nin annesi ile eski evde pekâlâ sohbet saatleri geçiriyor « lardı. | Janetin annesi diyordu ki: | — Giyön, sevgilim, ben o kadar | budala insan d © W ceksin neler olacal | Giyon Dubarry, sz şişmünck, Ki sa boylu ve biraz da çirkince bir adamdı. Yani büyük kardeşi Kor rla | çirkin bir insandı. Gayet kıt kafar lıydı. Büyük kardeşi nekadar zeki YFAT LN T Daz T z z ise, o da inadına o kadar aptaldı. i -Mahalle Sokağından Sarayal | ' O kadar çok yüksek emeller pe- şinde koşmıyan Giyon günün bi- rinde saraya göğde olarak kâbul edilmiş genç ve hakikaten son de- rece güzel bir kadınla izdivaç tek- lifi karşısında kalabileceğini hiç bir zaman hatırma — getiremezdi. Binaenaleyh böyle bir teklif kar- şısında kaldığı zaman, onu derhal kabul edeceğine de şüphe edile - mezdi. Fakat madam Giyo'un an- | nesi madam Duba de kan- dırmak lâzımdı. Bu ihtiyar kadıa | düşmüş olmasına rağmen son de- rece mağrurdu. Sırtına geçirdi; Biy Şüşü beni Asalet iddiasında bulunan iht yar kadınların kibiz ve nahvetle- rini yenmek çok güç - bir şeydir. Meselâ ihtiyar madam — Dubarry şalım altında oturuşu, kanu- ibarile başka kadınlara hi "mezd | | | vırları karşısında şaşırıp kalmış ö- | dan ailesi efradına şunları anlattı: oğlunun bir mahalle kazı ile izdi- vacına nasıl razı olabilir? Fakat waziyet bu kadının herhangi iti- lüfgirizliğine hiç de müsaid de - gildi. Kont Jan Dubarry kolları sıvadı. Ne yapıp yapıp annesini kandırmaktan başka çâre olma « dığını anlıyordu. Bu maksadla da Toluzun yolunu tuttu. Temmuz sıcakları ortalığı cayır yır yakıyordu. Yollar toz için- deydi. Kont Jan Dubarry kiraladır ğ bir atla Tulaz şehrine girdiği zaman, 'uzun yolun verdiği yor - gunlüktan perişan bir halde aile evine girdiği zaman, derhal anne- sini, şişman kardeşini, iki hemşle resini bir masanın etrafına çağırdı. Pncereleti kapattı, kapıları ka - pattı. Korttun bu kadar aceleci ADevamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: