18 Temmuz 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

18 Temmuz 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tin Kilosunun 40 Kuruşa Satıldığını Duydunuz mu? Hâzım, Sayfiye Yerleri Tiyatrolarında Hâlâ “Muhasib Aran İstar nîıuıun hemen yanıbaşında ük sayfiye köyü, belki de, İstanbullular tarafından he ıdır! Ş Tn ç Evvelâ, size “Bostancı - Bkyi Eluğ n bahsedeyim: " bir Çok yeri kik d, 'ı;aî küruşa aldığınız e " RKöre, & im Bir ş ylM::l"f-m ki, bu gü & & &n de “ *0 kuruşa alınan et, -ö5 atılandan y Z daha idi ve daha taze- | “nuz, bu satırları korkarak Söyde, bir çok tan Tak mümkün.. *te, gezmeğe gitmi a oturdum.. Günlerden pa- : '_Aıvv.ı—ı-r n ki, bütün İs « M halkı buraya — toplanmış.. 'de kimler yoktu ki. | ç * Şeylan külağına — kurşun, | Ondurma, a yeçv burada yirmi böş kuru- NN__""'(; mümkün oldu.. Çünkü, *ti ayni dondurmayı Miyoruz. tramv de dir.. İskeli ar da boyuna yolcı slan n hci * Yürüdükleri vi ve Yapu: dim tiyatromuzdur. Haf- Bazı akşamları temsil var- üin SER gün Hazım Bey geldi.. ürkadaşları da v Mh Aranıyor temsi! hafta da *Ka Ymyacak.. tün İstanbulda, bi ğu gibi, yazın, gülle e almışlar., Ellerindeki "'“îılf “İğı uzatan, hususi oto- Bayupg, "İF Çok zengin müşterile h. p Winı bükerek geri dönmüş- | İly Çötce sahibi, o hafta 500 - 600 | ol dan zarar ettiğini yana- | k" anlatıyor. tiim © benim . bu satırlarımı | me> ALShçe sahibinin hoşuna | n'af*ink Hazımın, daha çok | Üün A ç Btnı tahmin eder. Hazı- | &K dadaki evinden kalkıp, ge- | hum:“l'â temsil vermek için ge- hç * Kaç liraya pazarlık edild sunuz. Bon di ttim. Bahçe N ifadesine Böre, 300 lira | arttırmak, erkeklere (— Fakat, tabii yanındakı ar- na da bu paradan hisse Yalnız kendisi için kaç nı sordum. Bahçe sa- | verirmiş, lira hibi — 80 lira kadar, dedi. Fena para değil.. Baremin ol dukça yüksek — bir maaşı, Hazım, bir gecelik temsil İ Bir atkârlara ekme -kyok, der, leriz. İ , pe derecesindeki alıyor.. de, memlekette olur her sahne heveskârının ' ıiyor,,14 Oynuyor bir Hazım olabilme: mü, o da ayrı bi Geverelik ettikçe, galiba, kesin aldığını verdiğini ya: dedikodu yapıyorum.. İhtimal ki, bu yazımdan Hazım da hoşlan - ktır, Fakat kendisi d olduğu raz $0 (Devam 6 ınci sahifede) “Amerikada Güzellik Mektebi Ne Yapar? | Kadınlar İstedikleri Şeyleri Erkeklere Nasıl Yaptırırlar Güzellik mektebinde meşhur ve ölü Amerikanın meşhur kadı Berlerinden biri «Bir güzellik ve 3 lilik mektebi h Tale- beleri arasında bir çok yaşlı v& var, Mektebin, kü- yalnız gü- il, güzel ka- din. resimleri dolu. Bu, işini bi- W len berber bakınız ne diyor: — | — Kadınlar çok eski devirler- | de de güzelleşmek, güzelliklerini kendilerini sevdirmek çarelerini aramışlar - r ? « yıldızlar taklid edilir. Bunun için Vücudlarını bir çok işkencelere maruz bırakmış- lardır. Elan da bırakmaktadırlar, Güzellik ve sevimlilik mekte- bi» Novyorkun 5 inci caddesinde, büyük bir binanın 97 inci katın dadır. Ve kapısı herkese açıktır. Genç kızlar, kocalı kadınlar, to run sahibi nineler buraya devam a, aylarca kura- ları takip ediyorlar, staj gör yorlar. Bu yaşlı/ yaşsız kadınla- (Devamı 6 ımcı sahifede) LAYA YS "MIZAH TEKRAR ALMASIN DİYE ELLERİNİ YIKIYA! AKMIŞ ——— 5 Muallim, — (Haksızlığın ne ol- duüğünü —anlatmak için) Meselâ ben arkadaşlarından — birine bir Pasta versem, sen de onu elinden kapsan, ne yapmış olursun?. Talebe. — Elimden tekrar al - masin diye ağzıma atmış olurum! 1 | | | | Bir bayan, yok :ıı'.ı'.’î - Eldiveniniz Demiş, Genç te — Zarar yok bayan! Danstan | ellerimi yıkarım. | | Cevabinı vi 801 miş. Bir üşek ile sevgilisi arasında | — Elmasım! Ni lmasın tabiatı ikti- n değil BAŞKASINA SÖZ VERMİŞ ———B ©' Sen ( bette bir kocaya varı » Yalnız rica ederim, Hüse- yine varm lüyorum! ha » O, benim en büyük düşmanımdır. Den Genç kı Merak etmeyiniz, olunuz. Ben, bunu düşündi başkasına söz verdim. müstı ANLIKTA KARAR KILMIŞ | Fr muharrirt anm meşhur tarihf roman Aleksandr. Düma, sanların ma ol Bir gün birisi, kı abanız Habeş idi, — Evet!.. Onun babası?, —Sİ Ki — Ya onun babası?.,. | hl... | mu?... önkü benim aesiim, “Birünci Zabit Bana Gemicilerin| Hayatını Anlatıyordu,, e olarak maymune | İnsanlıkta karar Fransız mahkemelerinden bi: de... Mü yor: aşir, Yüksek sesle bağırı - Çilingir Rawar Emil!... Sofadaki ka adam ilerliyor, balık içinden hkeme salonu- na giriyor, maznun yerine otu: yor.. Dalgınlıkla şapkasını çıkar- mayı unutmuş. nuna) — Şapkanızı ya bakarak) n — (Şapkasını çıkarır) | iz, Bay reis.,. Mahke - serseri güç sahibi bir a Reis — Malüm... Fakat rezalet çıkarmakla ilham olunuyorsunuz. — Rezalet mi?... Ne Maznun rezaleti?... Reis — Geçen 25 ilkkânunda Kliş meydanında Mösyö Alfred- in meyhanesirde bağırmağa baş- lan nları kırmışsınız... Sarhuş mu idiniz?.., | Maznun — Sarhoş mu?... Ha- | yır. Re! gitmişsi - Meyhaneye saat 9 da . Saat 15 de karınız gelmiş, sizi alıp götürmek istemiş. | (Devomu 7 inci savfada) [ | GÜZELLİK BİR TEHLİKE MiDİR ? ahane Bir Kadın Kocasını İztirubdan Kurtarmak İçin Yüzüne Zaç Yağı Döktü Amerikalı Bir Gazeteci Güzelliği Bir Tehlike Olduğunu - Söylüyor Bir kadın için çirkinlikten daha operatörün, ni bayılttığını v #meliyat yaparak çi: gini yazıyorlar Operatör, bu hareketini mazur mek için; görünüz, demiş, mi çok, pok çok seviyorum. G zümden bile kıskanıyorum. Bera- ber sokağa ç: tiyatroya gittiğimiz zaman kadı ve erkek herkes iştiyakla bakıyor- üyorlar, ne güzel ka- Bu düşünce ile sabahlara uyu ok acıklı da- dum kadar kikalar geçir Bu genç ve güzel kadın, koca - | ği ıztıraba nihayet ver | iş. Bir şişe zaçyağı al- | mış, yüzüne dökmüş.. mek ist | — Bu satırları n Kadınlar İçin okuduktan sonra güzelliğin de çirkinlik kadar fena na, felâkete sebebiyet ver- Giğine şüphe kalır mı?. Nasıl ekten sontra birinci zabitle uyordum. Nöbet ka niz, dedi. e gemicilik rasına gidelim. yatının Kumanda köprüsünün altındı bakıyor, dümenciye le geçer... Yolcuları seyrederiz. Eğlencelerine, 2e hid oluruz. Gemi , eğlence, hayat ve aşk bize haram gibi birşeydir. Bir çok döfalar, birçok güzel kızlarla, karşılaştım. Çeki ür sürebilirdim. Fakat, sor- eticesiz kal: ya kapılmakta ne mana vardı?. — Gemi mürettebatı ne kadar?, - Sekiz yüz yolcuya hizmet e- | den yedi yüz kişi... Telefoncular, itnineler, ahçılar var. Hindilierin, Hı - cılar, s Yahudilerin, Oldu ? | ristiyanların yemeklerini pişiren dır. Sonra doki mircilerimiz, da hir halkının büyük bir kısmı gü- | neş, ancak bir iki saat görebilir. Ömrünün çoğu makine dairesin- de, geçer. «Bu şehir, azizim, iki kısma ay- mek için yolculuk yaparlar. Bu Ti sıkmamak, eğlendirmek lâzım. Diğerleri mürettabattır, ha- yatlarını kazanmak için çalışır - lar. .: | Z | l* FACİA 1 Birinci zabit, kumandanın ya - | nına gitti. Kendisini salonda bek- I lememi söyledi. Fakat gelmedi. Ancak yemekte karşılaştık. Sar - | hoştu. Buna rağmen kendini mu- | hafaza ediyordu. Pok, az birşey | yedi. Bazan gözlerini kapıyordu. Kahvesini içmeden kalktı, yukarı çıktı. Kendisini takib ettim. | Bu sırada, bir ağız kavgası, son- | ra bir tokat seşi işitildi. Yolcu: danbiri, bir İngilizin kat l | atmış, aralarında dil kavgası çık- mış ve tokat tokata gelmişler. Bütün yolcuların diline düşen Bir İiay'dudun Soyduğu Yaşlı Zengin Pariste, Odeon sokağında 1 nu- apartımanın 4 üncü katın- da ikamet eden 67 yaşlarında Leon Jirar adlı bir zengin, apar- timanın kapısını açıyor, : bağı: yor: — Yetişiniz a dostlar... Beni öl- dürmek istediler. Paralarımı çal- dılar!, Ve baygın bir halde yere dü- şüyor. Kapıcı derhal zabıtaya ha- ber veriyor. Polisler geliyorlar, ya- hastaneye - naklediyorlar; raftan da tahkikata girişi - yorlar. Mösyö Jirar, yarasının ağırlı- a rağmen vak'ayı şü süretle tiyor: B — Kapı çalındı, açtım, yirmi, yinmi beş yaşlarında bir genç: «Tey | zenizden bir mektub getirdim si- z0-» dedi ve bir zarf uzattı. Bunu irken kafama şiddetli bir darbe indirdi. Sersemledim, baygın bir hülde yere yuvarlandım. Ancak ştırmada dolabi eski bir ceketin iç cebinde kırmızı bir cüz- dan bulmuştur. Cüzdanın içeri- sinde 48 tane binlik frank vardır. Hırsız, bunu görememiş, yalnız | beş, altı bin frank değerinde bazı mücevherat ve gümüş takımla - rını alip kaçmıştır. İMcARAAAAADAARAKARARAKAADRAK. bu hâdisenin facia ile neticelene- ceği kimsenin hatırına gelmiyor | du. Halbuki ertesi gün mütecavizin — kaybolğuğu haberi yayıldı. Yapır lan tahkikatta kıskanç - İngilizin rakibini, güvertede dolaşırken i- — tip denize yuvarladığı anlaşıldı. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: