3 Ağustos 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

3 Ağustos 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SA Ka AAA ASA AA UA GAAL Bu eni Yeni Derdler Köı:n'ı'iyı'.'ı Açıp Ka pıyacak Motörlerin Cer Kuvvetleri de Az... İ köprüsünün — inraatını :ı":'ılıı Alman - şirketile '© arasında, köprü inşa- kullanılan malzeme ile n aa. daha hiçbir talebde bulun- *dan kendisi, ir kim- Taliç sularınm fazla ha- Olmasına atfetmşi ve ra- da delil göstererek bunu t Yoye kahul ettirmek is- Türlı girkete verdi; L"I:ıı Evvelâ Haliç sularının h _:-ııuıı olduğu hakkında- Bu yağ0?7 Teddetmiş, sonra da Vele varid olsa bile muka- n ahkâmını tadil edemiyece- » bu hükümlere göre köprü —':"rının kat'i kabulden Sonraya kadar boyalarının %n“ı'nluış olması lâzum gel bildirmiştir. vekitetin Belediye tarafından Üatt cevabi kabul etmemesi . l::;:ulı— mucibinı €yn me Mi t et a“ı Hakem heyeti — yaptığı hu:l'_.ııeılm'mdı Belediyeyi han , Förmüş ve şirketi daba- ı—"ııldeıı boyatmağa mah- tmiştir. .ı"hıı mevru teşkil eden “_:_Beh köprü üzerinden AY hattı geçirilip geçiril- Yanan Binalar B u ö_hü Mıntakasında Sit Bina Boyandı ibönü kaymakamlığı dahi - Tinç inci sınıf caddeler üze- ten binaların cephelerinin "m:.“ Tege boyanmasına de - u,' Mr“hmaklıdır Şimdiye kadar 4€ Yakın bina boyanmaılır, w İye Reisliği; ayni suretle Hitimizin her semtindeki birinei “nb:ddeladen başlıyarak bü - Yekn, Sları kısa bir zaman içinde W—ü Tenklere boyatacaktır. Te bu işe başlanması üzeri- Tiyen '& flatlarını yükseltmek ie- Bazı açıkgözler peyda ol No.57 © kız o sırada kapının önünte h.ı“r Ve Salvolyonun — bana N a "hıı.ı:“"”'n' muameleyi ha- €yrediyordu. Tam © sıra- İA Gen, belingi 9 izin yanında bir adam eıı;:“" Beyaz sakallı ve ağırbaşlı k halinden belli bir adam... “* bu adamı görünce bir hay- "AYhası koparacaktı. Fakat ge- ıq.';:“"' Şehadet parmağile u- kerim, İhtar etmişti. Salvolyo göz- hayret ifadesini a: Vasak ki, büna dayak Virdi, Beçti ve başını arkı tt kn Tiş Olaç tan a çe- ı.fj-';_ı Sakallı adam, bir ham - Kaj olyonun yanma - geldi. Bakç ÇN ile herifi hareketsiz bi İenmie Ürdi. Sanki dans edecek- p bi birbirlerine sarılmış- tişta Ç 7 Sakallı adamın, bir tmiş yaşına rağmen memesidir. — Mukavelenameye güre şirket köprü — üzerinden tramvay hattı geçirmeğe mec- burdur. Halbuki mukavelenin akdinden bir buçuk sene snora Nalıa Vekâleti köprüden tram- vay hattı geçirmemesine ka - Yar vermiş ve bu karar şirke- te de tebliğ edilerek köprü ü- zrine ray döşenmemesini bil - dirmiştir. Bununla beraber ray döşenime — düşünülerek köprü inşantı münakasaya — konuldu- duna, halbuki şimdi de bu dö- şeme keyfiyetinden sarfı nazar edildiğine göre ray masrafının köprü fiatından tenzil edilmesi mın de tabli olduğunu ilâve et- miştir. Şirket bu talebi de kabul et- memiştir. Hakemı heyeti bu hu- susta tetkiklerini henüz ikmal etmemiştir. İhtilâfın tehaddüsüne mevru olan üçüncü sebeb de köprünü açılma ve kapanma servisinde gahşlırdlacak — motörlerin cer kuvvetidir. Şirket, henüz köp- Tü inşaatı bilmemekle beraber bu motörleri Tuna tarikile cell ettirmiş, fakat İstanbulda ya- pılan tecrübelerde matörlerin cer kuvvetlerinin noksan oldu- u görümlüştür. Şirket bu hu - sustaki tasavvurunu kabul et - tiği için bu mesele hakeme in tikal elmemiştir. Şirket, İstan- buldaki tezgâhlarda motörlerin cer kuvvetlerini tashih edeceğinil beyan etmiştir. Köprünün inşaatı — bittikten sonra açılabilmesi için iki ba- şındaki sahaların da dolduru ması icab etmektedir. Belediy buralardaki inşaatı da ayni şir- kete vermiştir. -Azabkapıdaki Köprü — başının — doldurulması ve burada vücude - getirilecek meydanın tanzim edilmesi için sahanın sağ tarafında bulunan fenerler idaresine aid binanın da istimlâk edilerek yıktırılma- # icab elmektedir. -Belediye, bunun için fenerler — idaresile temasa geçmiştir. Kıdem Zammı Alan Belediye Memurları Yeni barem Kanunu Belediyeye tebliğ edilmiştir. Kanun, kadem zammı almış oları bazı belediye memurlarının vaziyetine de temas etmektedir. Kanunun bu husus- | taki maddesine göre bu zamların verilmemesi icab etmektedir. Bu yüzden bu ay memurların kıdem zamları kesilmiştir. seraranananan a anan aa d muştur. renkteki boyalar için fazla ücret istemektedirler, Bu sebeble boya işini Belediye- peratifi tarafından ucuz fiatla bo- son derece kuvvetli olduğunu an- lamıştım. Birbirlerinin - gözlerinin içine baktılar: Salvolyo kendisini top- lamağa çalıştı. Fakat beyaz sakal- h adam cebinden bir bıçak çıkar- dı, gözlerimin önünde Salvolyo - yu kaburgalarırının birkaç yerin- den bıçakladı. Herif bıçağı yiyh ce kanlar Beyaz sakı duğu adan dikten 5x çinde yere yuvarlandı adam biçağını var- n ceketi ile temizle- ra, sariki hiçbi mamaş gibi kemerinin için | | 1 vy'ek 1 Bir aralık bi baktı. Gitmeğe saktu. hazırlanırken — birdenbire durdu ve bana sordu. — Sen kimsin? Birkaç kelime ile vaziyetimi an- dattım. O zaman yanıma yaklaştı. Ayağımdaki zincirleri muayene etti ve başını salladı: — Bu zincirleri dünyada kops- ramayız, dedi. Fakat bunu söylemekle beraber, Bunlar Belediyenin tayin ettiği | nin jdare etmesi ve Belediye koo- | Konuşma Hürriyeti Maarif Şürasından dönen mu- ryahhaslar, günlerce süren toplan- | tıların ehemmiyetinden bahsedi - yorlar, Bilhassa durdukları nokta | şudür: — Şürada, herkes, tam bir hür- riyeti kelâm içinde bulunuyordu ve herkes, istediğini konuşabili - yordu. Bizde, bu şekilde bir ma- | arif toplantısı, hem, şeklen ve mad- deten ilk defa yapılmıştır, hem de, manen ve keyfiyet itibarile ilk defa olmuştur. Umumi toplantıların bütün kıy- meti buradadır. Toplanmış mu - rahhaslar tam bir fikir ve kelâm | hürriyetine sahib bulunmazlarsa, © zaman, kengreye iştirak etmiş murahhas sayısının arzlığı veya gokluğu hiçbir kaymet ifade et - mez. Bu bakımdan, ilk maarif rasının içtimamı muvaffak olmuş bir eser diye telâkki etmek lâzım- dır. İstanbula dönen bütün murah - haslar bu fikir üzerinde ısrarla durmaktadırlar. BURRAN CEVAD Han ve Otellerde | Tarama Teftişi Dar Odalarda Fazla Müşteri Yatırılmıyacak Muhtelif dükkânlarda belediye memur ve müfettişleri tarafından | n tarama teftişlerinden iyi | alınmıştır. zcümle geçen | ay Eminönü, Beyazıd v | de teftiş edilen dükkânların ek - | serisi bu ay tekrar kontroldan ge- | | girilmiş ve geçen sefer bulunan noksanların hemen umumiyetle te- lüfi edildiği görülmüştür. Yalnız bazı manavlar ile beş lokantaya tekrar cezi azılı Memur ve müf, lardan sanıra şimdi bütün siyon ve hanla bir tarama teftişinden ge ceklerdir. Bu teftişlerde bazı sıhhi hanlar hakkıncda | alınacağı muhakkak görülmekte- | dir. Ayrıca bazı semtlerdeki han | İlerdeki küçük veya dar bir | oda içinde 5-6 kişi yalırıldığı ve | yatak yerine eski ot minderler kon-| duğu, her müşleriye terlik ve hav- lu verilmediği de şikâyet edildi - ğinden kontrollarda bu cihetlere de bilhassa dikkat edilecektir. Ötellerde küçük odalarda 3 ki- şiden fazlası için yatak bulunması gayrisıhhi görüldüğünden buna da müsaade edilmiyecek ve tekmil ı | | tişler dükkâün- la bekâr odalarını tedi ve ol otellerle hanlardan azami temizli- ğe riayet istenecektir. YS Denizyollarında Yeni Tarife Devlet limanlar umum müdür- lüğü limanlardaki tahmil ve tah- liye işlerinin intizamla yürüye - | bilmesi için eski Denizbank zama- | | mında yapılan tarifenin yerine ye- | ni bir tarife hazırlamağa karar | | vermiştir. Bu husustaki tetkiklere | başlanmışı koptu. Ondan sonra yine kemerinde bulunan bir bancayı çıkararak bana verd — Al banu! dedi, belki Draca gidinciye kadar sana lâzım olur. © ge kemerdi 0? Bir iki hançer- den başka üç tane de tabancs gi müştüm. Hiç şüphesiz bu n Köküne kadar mücadele için şatc- ya geldiğini anlamıştım. Birlikte hapishanoden çıktık. Artık ser - best kalmıştım. On sekiz aydanberi ikinci defa ü | den yakı POLİS VE MAHKEMELER Birbirine İki Kadın İçki için bir adam bir yanlışlık yüzünden mahkemeye düştü Asliye dördüncü ceza mahkeme- sinde dün sarhoşluk ve birbirine benziyen iki kapı yüzünden çıkan bir davaya bakılmıştır. Davacı mevkiinde kadasetro me- murlarından ve Gülatasarayda Tomtom mahallesinde oturan Ah: medle ayni mahalle bekçisi Ai Yüksel bulunuyordu. Suçlular ise Kâzirm ve Ferid isminde iki genç- tiler. İddiaya göre; 30 senedenberi birbirinden ayrılmıyaân — ve ayni yerde çalışan bu iki ahbab genç; evvelki gün aybaşı münasebetile aylıklarını alınca bir âlem yap - mayı kararlaştırmışlar ve Beyoğ- luna çıkmışlardır. Beyoğlunda müteeddid yerler- de karmakarışık içkiler içen Ki- zım ve Perid kafaları adamakı tüsüledikten sonra saat 22 de ara- larma bir de kadın alarak Arna- vudköyüne uzanmayı düşünmüş- ler; bunun için de Kâzamın evvel- den tanıdığı randevucunun evine Bitmişlerdir. Fakat iki kafadar fazla sarhoş olduklarından mahalleye girince evin kapısını çalacakları yerde yanlışlıkla — bitişiğinde bulunan kadastro memurlarından Ahı din kapısına vurmuşlardır! Ev sahibi Ahmed hemen kapıyı açmış ve bu, hiç beklemediği ayni zamanda t ziyaretç sormuştur madığı garib gece inden ne islediklerini Berikiler bu suale; Ahmedi göğ- den itip içeriye girmek teşeb- büsile mukabele etmişler ve sa- d — Madamı göreceğiz, demişler- dir. med ise; evindi kadın almadığını söy rı hemen önlemiştir bu namda bir| iyerek onla- İşte bunun üzerine y Benzeyen für etmeğe ve döğmeğe başlamış- tır. Diğer tarattan yetişenler bun- ları ayırmışlar ve karakola götür- müşlerdir. Bu sıralarda Kâzım bekçi Ali Yüksele hitaben: — Vay demek sen bekçi oldu- | ğun halde bu randevu evini hi - maye ediyorsun hal, Ben meb'u- sum. Sana yarın gösteririm. Bu | son hizmet gecendir!. Diyerek sarhaşlukla bazı teh - didlerde de bulunmuştur. Galatasaray merkezi; davacı Ah- med ile bekçi Ali Yükseli nöbetçi zabıta ve adliye tabiblerine mua- yene ettirip raporları - aldıklan sonra suçluları asliye dördüncü ceza mahkemesine göndermiştir. Mahkemede Ahmed ve bekçi Ali hâdiseği yukarıdaki şekilde &ı latmışlardır. Suçlulardan Kâzım ise bu idi reddederek demiştir ki: — Ben Madam Akalebiyi sene- lerdenberi medin yanınd lar tanırım. Kendisi Ah- ki evde oturur. Faz- bu neza - la sarhoşlukla ve yanlışlıkla kapıyı çalmışım. Ahmede ketle aradığım kadının evde olup olmadığını sordum. Bana hiddetle: Ne bileyim ben?, Sizin mu- habbet dellâlınız miyim?. Dedi ve | sonra, hâlâ orada durduğumn gö- ndı. Bekçi Ali p şiddetle ko - Tünce üzerime çull: de o sıralarda ge lumdan çekti ve Yürü merkeze't, Dedi. Yoksa madim ve küfretmedim. ben kimseye vur- Ferid de bu sözlere iştirak et - mhlğ, Dilâh hidler dinlenmiş tir arruz» suçu | mede ve vazife halindeki bekçiye muş ve n — Vay sen bu kadını saklıyor- sun ha!. diye bağırırken Ferld de: Burası randevu evidir. İçeri girip arıyacağım!, Demiştir. Ev sahibi Ahmed karşısmdaki- lerin fazla sarhoş olduğunu gördü- ğünden; burada o namda bir kadın olmadığını, herhalde sarhoşlukla yanlış bir kapı çalmış olabilecek- Jerini söylemeğe teşebbüs etmişse de bu sırada Kâzım kendisinin - lini sarmıştir!. Gece yarısına yakın bir zaman- da mahallede vukua gelen bağrış- mayı işiten mahalle bek ne yetişmiştir. Fakat Kâzım; daha Alinin bir söz söylemesine meydan verme- sına sarılarak ana da kü- olarak, füs ediy Ayaklarım mecal- ten ve heyecandan - tutmu Beyaz sakallı adam kapıyı | rüm iyardu. | göz yaşları kesildi. Kızım bize yolu gösterecek, dedi, ben buralarını pek o kadar iyi tanımıyorum. Ben sizlere bundan sonra geçe hâdiseleri kısaca anlatacağım. Hiç | kimse bizi takib etmemişti. Şüp- ' taarruzdan dolayı da cezalandırı!- | taleb ederek - Közimın tevkifini istemiştir. malarım Maznunlar bu talebe karşı ken gilerini mü â etmek jiçin vekil tutacaklarını söylemişlerdir. Muhakeme karar için talik edil- diği zaman Kâzım koridarda buh- | ranlar geçirmiş ve aile babası ol- duğuünü, sarhoş bulunduğundan | kendisine iftira edildiğini söyle - yip ağlamıştır. Bu vaziyeti gören davacılar ken- rından vazgeçmişlerdir. Bilâhare muhakeme tekrar &- Te disine acımışlar ve şahsi hakla - | | çılmış ve maznunların avukat tut- | maları için davanın cuma gününe | talik edildiği ve muhakemeye iki maz: gayrimevkuf devam edileceği bili hun | olarak | | ÖLÜM ÇENBERİ serbest bir hava tenef - | h | sedi de sonradan bulunmuştu. Bu- nu da tabii olarak kabul etme haj an başka k yoktu. beni evine ndan bir diğer zamdır. Çünkü tıkıldığın haneye Salvolyo senis yirmeğe hakk Beyaâz sakallı adı götürdü ve tamdıklı başkası da gu zincir halkı Bu beyaz sakallı adam k biliyor musuzuz? Hüseyin Efendi! Ayni gece, Dracdan hareket et- tik.Halâskârımın “akrabalarından | müsaade verilmiştir. Pazartesiden | Cihangir | edirnekapı Otobüsü | Muayeneleri Yapılan | 14 Otobüse Müsaade Verildi Belediye, Cihangirle Edirneka- pıda işlemek üzere müracaatta bu- kunan otobüslerin fenni muayene- lerini ikmal etmiştir. Matlüb eve safta olduğu görülen 14 otobüse müsaade verilmiştir. Ayrıca oto- büs komisyonu da dün bu otobüs- leri belediye fen heyeti müdürlü- | ğü önüne gelirterek birer birer | Bgözden — geçirmiştir. Bunlardan birkaçının temizliğe aid bazı nol sanlıkları görüldüğü için dört gün itibaren bu iki mıntaka arasında | da otobüs servislerine başlanacak- | tır. Bu hatta işliyecek otobüslerin tarifeleri de otobüs kamisyonunca tesbit edilmişti Kadastrolar Postaların Adedi Çoğaltılacak İstanbulda olduğu gibi diğer bü- yük şehirlerimizde de - kadastro faaliyetini arttırmak üzere yeni tedbirler alınmaktadır. Kadastrosu yapılan yerlerde ta- beble büyük şı ra Giğer bütün şehir ve kasaba - ların da kâmilen kadastrosunun vakkıf olduğun talarının adedi sür'atle çoğaltıla- caktır. Evvelâ İstanbulun - bütün semtlerin su bitirilecek Diğer taraftan kadastro me sayısını art-| kadastı mektebine mü d gi r. Bu gevçler mtzunlar lnac lise ve orta | arasından seçile- cektir. Lise mezunları için açıla-. | cak şubeye girenlere ayda da yevmiye verilecektir. Arabaya Binerken Ali Abdurrahman oğlu Na- n İsm ci dün yükderede asfalt cadde üzeri, de sült arabasına binerken ar - | kadan gelen şoför Nurinin ida- resindeki 1198 numaralı otomo- bilin çarpmasile mühtelif yerle rinden yaralanmıştır. KISA POLİS HABERLERİ * Fatihde Filyokuşunda 5 nu- maralı evde oturan Salih oğlu 12 yaşında Cemal Kumkapıda deni- 2e atlarken başı taşlara çarparak yaralanmış, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştır. » Bayacıköyde Sezaibey yel okul le bir aral kın Mari Köprü Boğaziçi iskelesine vapura yetişmek iç merdivenlerden koşarak inerken düşmüş ve muhtelif yerlerinden . Hüseyin E- ne olür ne olmaz diye bu 'at tedbirini muvafık bulmuş- tu. Üç ay içierisinde Arnavutluğu iyice tanıdığımı — zannediyorum. Öyle şeyler gördüm ki, hayatım ldukça enutmiyacağım. hiç saklamam. Yeryüzür de Hyseyin Efendi kadar tam ma e ir adama değilim için bana raslamış terketmek parası tedarik eden Arnavutlu, de odur. A; ken, kanlı bıçaj mı bana hediye etmesini kendi - sinden rica ettim. Reddetmedi. Hüseyin Efen Y İngilterede olduğunu - biliy akkında noda kaldım adan da Mi- aesib bir İngiliz evvel Ceneveve ve lânoya ge (Devami var) "î_"—ı " Modern Yarışların Verdiği Heyecan Kaç gündür, bütün Avrupa or- duları manevra yapıyorlar. Dün - yanın yirminci asırdaki , na, tarih bir isim vermek cını duyduğu zaman, «yarışe mefe — bumundan - pekâilâ istifade eder — Yeryüzü, bir rekor, bir yarış sa- haso haline geldi. Silâh yarışı, bune ların en başında geliyor. Kim manevra yapıyor? — Pilân devlet mi?. O halde öteki de, ayni ayda, ayni haftada manevra yap- mağa mecburdur. Çünkü, hayat hakkı, ancak ve yalnız, bu yarış- — Jara girip karananlara müyesser yor. sabakalarının verdiği müfrit he- yecan, bu diplomasi yarışlarında da hâkimdir. Ancak şu farkla ki, bu yarışların doğurabileceği fazla heyecanın sinir >r üzerindeki tah- ribatıdır ki, kıymeti hakkında bir ölçü olarak kullanılmaktadır. O - | mun için değilmidir ki, arzıu son hümmalı faaliyetlerine «sinir har- bi» ismi de veriliyor. Yarışların gayesi tekdir: Müm- kün olduğu kadar fazla heyecan uyandırmak — ve yarışları seyre- Bu modern müsahakaların se - yircisi olmak, fakat, sinirlerine hâ- kim olarak seyrelmek, bugünün bahtiyarlığıdır. REŞAD FEYZİ Yere Yıkılan Adam Taksimde Doğramacı — sokas | ği 8 numarada oturan Eyöp dün' İstiklâl caddesinden — geçerken ansızın kalbi tutmuş ve yere yu İ varlanmıştır. Eiraflan yetişenler kendisini hastahaneye kaldırmışlar ve o- rada tedavi altına aldırmışlardır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Nöbetçi Eczahane Gibi, Nöbetçi Doktor da Lâzım Fatihte Hacıhasan — bostanı mahallesinde Hasanbaba s0- | kağı 1M numarada oturan kari- lerimizden B: Vahid Balkanlı matbaamıza gelerek — şunları anlattı: «— Pederim bir müddet - tenberi hastadır. Dün akşam kendisini tanınmış doktorları- mazdan birine Miuayöhe ettir. mek lâzım geldi. Hemen bir etomobile atlıyarak kendisini alıp eve getirmek üzere bu | — doktorların muayenchanesine gittim. Doktor; hasta hakkın- da kısa bir izahat bile almağa lüzum görmeden evimizin Fas tihte olduğunu öğrenince: — Mazur görünüz. Başka bir işim var!. Diyerek gelmek is- temedi. Hastanın, kendi mua- yene ve ihtisasına ihtiyacı ol-| duğunu söyledimse de para et-| medi. Ve biz oradan başka bir| doktor bulmağa gittik! Haya ret! Bu döktoru da evinden çi karmak mümkün olmadı. Çün-) kü mühim bir randevusu vars mış!.. Gece vakti ondan sonra uğ- radığımız üçüncü ve dördün cü doktorlar da muayeneha- nelerinde olmadıklarından be- şinci bir doktor kapısının ç ni daha çektik. Burada karşı- | mıza çıkan hizmetçi de - içe | risi ile müşavereden sonra - döktorun evde bulunmdanğı- ni göyledi. gdamana Velhasıl bütün gece ve bu bah semt semt; ev ev dolaş. hımız halde hep ayni ve mik: masil mazeretlerle karşılaşa- rak Fatihteki evimize bir dök- tor getirmek kabil olamadı!. Başımdan geçen bu hâdiseyte, benimle beraber kapı kapı do- laşan 2276 numaralı taksi atç- mobilin şoförü de — şahittir. Keyfiyeti alâkadarların na - zarı dikkaline arzetmenizi Ti- ca ediyorum. D eze c

Bu sayıdan diğer sayfalar: