25 Eylül 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Eylül 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KARTEŞRTEUAT AAT AR K T Y 'I'ILGIA*!—”M!- aLAÇBİ İA R L 'TARİHTEN BAHSEDEN 'TARİHÇİ MUHAKBİR Meşhur tarih ulemasından 'Türhan Tan Pulanşalıların Balini, Habil esa- retine bensetiyor. Artık, her geçen hâ- disenin Herihle mizalini almağa kal - kaşmak, biraz soğuk kacıyor. Evvelâ, Babil esareti 70 yıl sürmüştür. Zavaltı Polsayalılar da, bu sefer, 70 sene esa- vet hayatı mi yaşıyacaklar?. Turhan 'Tanın büyle insafsaz bir temennide bu- Tanabileceğini tahmin cümiyoruz. aefbe irca etmek, ber iâdi- yenin, larihte geçen bir müşabihini Mumana asazip VUNNAR hevesi, böyle Çaşırı hatalara sebep olur. Motlaka, ta- gihlen babseimek fara değil ya, bira- Âler.. Biraz da zamamı halden bahseti 'Bu, zor mu geliyar? Yaşı: 66 Cinsiyeti: Kadın... Rengi: Siyahi., İşle bu vatandaş, geçen bakkaldan bir şişe rakı almaş, Sultam- ahmet parkına gilmiş. çayırların ds- tüne sereserpile olurmuş, haştamış ka- fayı çekmeğe.. Şimdi kadıncağız mah- kemedie. kddiası gayet sarih: — İçerim, a.. Bana ne Karışıyorsu- nüz, diyor. Efkârlanmış, — sonbaharın sön zünlerini kaçırmamak için, açık- hik bir yende, biraz meş'elenmek isle- miş. —mîsîıîî'îuıâı w&ı“—'——— - No. 48 Fernak Templar'ın kâdi ştısına kadar doldurdu. — İçmesi , ibekledi, bir sigara tellendirdi. S )r: birdenbire dedi ki: — Templar, sizin bu kadar bu- idala o'abileceğinizi tahmin etmi - iyordum. Öteki omuzlarını silkti; — Eh, insanlık hüli bu! Hepi - pnizin başına geliyor, dedi. — Amma sizin — budalalığınıza Iparmak isırmak - lâmm! Ben size geçen akşam bir nasihatte bulun- Bum. Siz bundan istifade etmedi- ğiniz için artık ben de vazifemi ;yapmak vaziyetinde bulunuyorum. — Yami lâstik kırbacınızı çıka - yıp da döğecek misiniz? Siz gel - diğiniz zaman Kestri bu usulün ik edip du- | başka bir şeklini tat * — O usul fena değildir. Yalnız | bazı memurlarımız bu usulün ber ffak olmadığını bilmi- mesele orada değil! gangisterlerile teması iz. Büyük patronla ma, Kestri yolumu kapadı. Biz sa- at sonra, belki de büyük patronla çılaşmam mümkün olacaktı. Fernak basını salladı. Gri göz- lerini «Aziz» in gözlerine dikmişti. — Sizin çok seri çalıştığınızı bi- liyorum. Küvvetli olduğunuzu da biliyorum. Lâkin bir kurşunla böy- © le muharebe harici kalacağınızı tahmin etmezdim. v z İNSANLAR GÖRÜNMEZ Mİ?. —— TETKİKATI BİTİRMELİ! DY İ İA D YKT Bu vatandaşa, inhisarlar idaresi bür avukat tatmalı!. YÜZLERİ BOYANAN L Almanların meşhur Siegtrled müs- tahkem hatlı, henüz natamam aldu Hundan, burasının, derhal tamiri ka- rarlaştırılmış.. Bunun için de, buraya 160 bin amele gönderilmiş.. Fakat, ia- şaat amelesinin faaliyeti, — Pramsızlar tarafından görünmesin diye, bütün a- melenin yüzü, siyaha boyanmış.. Yüzleri siyaha beyanan bu amele- min uzaktan hiç görünmiyeceğini kim- ge temin edemez. Eğer, bu faraziye dağru olsaydı. Mabeşislanda İlalyan- Tar mağlüp elurlardı. Alman Fropa - ganda Nazırı Göbekin kulağına küpe #lvun, başka bir tedbire başvursun! MEKTEPLER ACILDI, Mektepler açıldı. Bütün evlerde bir telâştir, gidiyor. Hele, orta mekteple çocuğu elanları sormayın, malüm ya, Gersicre sabah sekizde başlanacak.. Arlık, tzamvayların, vapurların sa- Dah yolcuları bir misli daha artımış- fır. Fakat, bu nakll vasıtaları idarele- Fİ, yeni mesal tarıma göre tedbir al- maşlar mudur?. Yoksa, henliz tetkikat, tahkikat me yapıyorlar?. Bu tetkikatı, tahkikatı Ka kesip, derhal, icap e- den tedbirleri almalı. Çoluk çocuğa yazıklar! AHRMED RAUF | | işgal etmekle, Almanların şarka doğru siyasetlerine set çekilmiş olduğunu te- Tinle bir askeri ittifakla bağlı olduğu- mü söylemekte, resmen bilaraf bulun- madığını İlâve etmektedir. — Rundan Başka, İlalyanın son senelerde Üç se- Elini arka cebine götürdü. Sedef kabzalı bir tabanca çıkardı: Bu moceralarda tabancalar | büyük rol oynuyor, dedi. Eğer yar| ralanmamış olsaydınız, her halde Kestrinin ve Bonaçinin elinden de kurtulurdunuz. Tabancayı masanın üzerine koy- 'Templar tabancaya baktı. Silâh iki metre ileride duruyordu. Kol- tuğuna tekrar gömüldü, viskiden | bir yudum daha içti: — Fernak, dedi, şimdi kedi ile fare oyunu mu oynuyacağız? Bunu size yakışlıramıyorum. | Polis müdettişi dedi ki: — Sizi evimde istiçvap etmeğe | hakkım yoktur. Hiç olmazsa ka - | pının önünde memurlarımdan bi- Fsini bırakmak İcabederdi. Sizi | en yakın polis karakoluna gölür- mek mecburiyetinde idim, yahud da metkeze,.. Şimdi Kestri'nin be- nim aleyhimde vaziyet alacağını da biliyorum. Kimbilir Bana ne | kadar kızmıştır. Eğer elimden ka- | çarsanız, arkamdan kimbilir ne | kadar güler... | Çenesini kaşıdı, sonra birden - bire salonun dibinde, koridonun ü- zerinde bulunan bir püro kutu - suna doğru yürüdü. Templar'ın Rözleri, masa üzerinde duran se- def kabzalı tabancadan ayrılmı - GANGSTERLER CELLÂADI ZABITA :ROMANI. IAHKE'!'lELEl Ayyaş bir kuzguni Kendini Bilemiyecek derenede fazla Takı içerek sarhaş olan ve parkı ali- üst eden Refla ismindeki siyahi kadı- zin mühakemesine möbetçi — mahke- mede bakılmışlır. 60 yaşında bulunmasına rağmen hâ- Yü dinçliğini muhafaza eden bu kuz- guni siyah kadın adliye — dalresinin müddelumumilik katında korldorun bir köşesine bağdaş kurmuş eturuyor ve etrafının tenhalaştığı her anda çar- şalımın allından kocaman bir şişe ç kararak gizlice, telâşli tolâşlı içiyordu. Oturduğu yerden etrafa yayılan sert Bpirto kokusundan ve halinden ihti- yar Arabın adamakıllı sarhoş alduğu belli eluyer, fakat hâlâ rakıya devamı eimek istemesinden benu kendisinin daha förketmediği anlaşılıyordu. * Nilekim bir aralık kendisinin yu- mina yaklaşan birkaç merakli, sarhoş kadını garlp garip süzmeğe başlayınca yüzü Ççarşafından, çarşafı — yüzünden daha siyah olam ihtiyar Arap hiddetle yerinden fırlıyarak çarşafının altında Mişeyi sıkı sakı tulup başka bir kâşeye gekildi ve erada arkasını duvara dö- müp sanki dünyaya küsmüş bir halde kendi kendine süylenmeğe başladı!. Bu ara kendisini müddeiümumiliğe geliren memur da meraklılara onun amarifetlerini anlatıyordu: ı altanahmed parkında bir ka- dmin sarbaş bir halde bağırıp çağır- dağımı işitince parka giltlm, Filhakika | bu yere olurmuş, elinde bir rakı şi- gesi, hem içiyor ve hem de uluorla söyleniyordu. Kendisini evine götür- mek istedimse de kızdı ve: — Sen benim erkeğlim misin ki be- ni evime gölüreceksin? Böyle birşeyi bana teklif etmeğe utanmıyor munsun? Ben oruspu müyüm? diye bağırmağa başladı. Aymi zamanda da oradaki ka- dınlardan birine de mütemadiyen kü- für ediyordu. Meğer bu kadın onun Fakı içtiğini görünce merak etmiş ve: akardeşim Hâç mi içiyorsuna diye sor- muş. İşte bu lâf sarheş kadını çiledem çıkarmağa kâfi gelmiş. «Sen ne karı- giyorsum, lersem sifi te içerime diye önü hücum etmiş!, Nihayet — kendisi bağırıp çağırmayı — remalei derecesine çakardı. Biz de tutup mahkemere e- türdik.e Fihakika biraz sonra sarhaş Arap Mmühakemeye çıkarıldı ve cürmü sabit görülerek bu defalık para — cezasına mahküm olundu. * Bu sabahtan itibaren bütün mek- tepler açılmıştır. Bu sene arta okuül - harda tedrizata saat 8 de başlanmakta- dır. * Fransada tahsilde bulunan ale- bemiz de memlekete avdet etmektedir. Dün sabah 19 kişilik ilk kafile şehri- mize dönmüştür. | Karaköy | Köprüsü Yerinin değişlirilmesi münakaleye sekte vermiyecek Belediye Eminönü — meydanını tanzim ettikten sonra Karaköy köprüsünü bir parça iç tarafa çek- mek için tetkikat yapmaktadır. Yapılan tetkikatta bugün İstan- | bulla Beyoğlu arasında tek muva- sala vasıtası olan Köprünün bu yer| değiştirme işinin münakale sekte- dar olmadan yapılıp yapılmıya - cağının tesbiti idi. Yapılan tetkikat bunun müm - kün olduğunu göstermiştir. Köprü. yerini biraz değiştirdikten başka bugün Eminönü ve Karaköy mey- danlarına nazaran bicaz yüksek-o- kan iki baş kısım da indirilecektir. ei dü Bi Yeni buğday anbarları — | 'Toprak mahsulleri öfisi umum | müdürlüğü mevsim dolayısile köy- lümüzün satışa arzetmekte oldu- | Bu buğdayları satın almağa devam etmektedir Diğer taraftan ofis yeniden muh- telif yerlerde 8 tane buğday am- | barı yaptıracağı kararlaştırmıştır. Bunlardan 7 si ihale olunmuştur. eee Yeni Tifüs aşısı Son zamanlarda Tunusta tifüs hastalığına karşı uşı keşfoluna rak Tyi neticeler alındığı Sıhhât -ve içtimat Muavenet Vekâletinin na- zarı dikkatini celbetmiştir. Vekâlet bu hususta ehemmiyetli tetkikat yapılmasını kararlaştır - mış ve bu maksat'a merkez hıf - | zussıhha enstitüsünden doktor Ali Mustafayı Tunustaki Pastör ensti-| tüsüne göndermeği tensip etmiştir. Süergimezi Mecidiyeköyü plânında tadilât yapılacak Mecidiye köyünde yeni yapıla- gak 1000 yatakh büyük şehir has- tanesine ait plân ve projeler üze- rinde çalışılmaktadır. Hastane için hazırlanan bir Prost plânına göre | Mecidiye köyü için sayfiye yeri olarak uyrılmıştı. Bu yerde şimdi hastane yapılacağından Mecidiye köyü plânında zaruri bazı tadilât yapılacaktır. Halbuki — şehircilik mülehassısı Prost'ün harp dola - yısile gelemiyeceği anlaşıldığın - | dan Belediye bu tadilâ'ı kendi kad- rosundaki mütehassıslara yaptı - | Onlara yardım edeliml'i' İzmir ve Dikili zekaelesine ait gelen talsilâk. memleketle derin bir leessür * Birkaç gündenberi İstanbuldu bu- kunan Dehiliye, İktisad ve Sıhhiye killeri dün akşam Ankaraya dönmüş- kerdir. * Maarif Vekâleti müzeler içni yeni bir meszi programı — hazırlamaktadır. Müzeler daba faydalı bir hale kona- caktır. * Üsküdar - Beykoz yölunun, Bay- derbeyinden Anadoluhisarına kadar o- Ia kemindan ilk 14 kilometresi ns- falta çevrilecektir. gyandırmızlır. Binlerce vatamdaş acık- da kalmış, yüzden fazla ölü ve yine bir bu kadardan sirade yaral İiçbir kudretin önüne — geçemediği Va çetim tabiat hâdisesi karşısında gü- âüs veren, yalmız, Türk cemiyetinin kı- yılmaz azmk, şefkati ve devlet teşki- Tatıdar. İrmir felâketzedelerine derhal yardıma koşmak bepimiz için bir va- fan borcudur. Bu vatandaşlar> elimiz- den gelen yardımı yapalım! | BURHAN CEVAD tevkif ettiğinizi kabul edelim. Onu| imdiye kadar kimse görmedi ki. İsbat edemezsiniz. — Benim delâile ihtiyacım yok-| | | sini düşünmem. Bütün delâlli bu- | yordu. Oradan almak için, kalkıp bir adım atmak kâfi idi. Fernak da o sırada arkasını kendisine doğ- Tu çevirmiş bulunuyordu. Polis müfettişi dedi ki: ler yapabileceğimizi zannediyo - rum. Biz sizden ziyade, — büyü patronu yakalamak - istiyoruz. Bu berifi yakal vcek poliş müfettişi her halde çok memnün olacaktır ve memnun & dileçektir. Buna şüphe yok. Artık uların da büyü kpatronu rabileceklerini zannetmiyo- en onları burnundan tu- tup sevk ve idare eden yine pat- rondur. İntihabat yaklaşıyor. A- merika efkârı umumiyesi uyuyan | bir ars'ana benzer. Uyanışı pek müthiş olur. Evet. sizi kaybede - yim, zararı yok. Fakat büyük pat- | ronu ele geçirmeliyim. O zaman da Kestri şefile alay etmeğe im- kân bulamıyacaktır. Fernak kutudan bir püro sldı, ucunu kesti, ceplerinde kibrit a - radı: Sizin gibi bir adamı tevkif etmek, ayni zamanda ağır bir mes- uliyeti yüklenmek demektir. 'Templar öksürdü, Konuşmak is- | tiyor, fakat istediği gibi konuşa- miyordu. Nihayet: — Peki, dedi, büyük patronu | tur. Eğer sizin gibi bir adam, ge- | — Bir iki saat içinde epeyce iş- | tına çatır çatır İmzasını biel atar, | de dikti. Elindeki sigerası farkıma p merkeze götüre- | lir de bal patrozdür «İşte bu adam büyük | derse, ben artık öte- lurum. Biz her yakaladığımız suç| luyu istediğimiz gibi söyletmek | | yolunu biliriz. Hatta fadesinin ah | Templar kadehindeki son viskiyi yarmadan sönmüştü. Başka bir si- kara çıkardı, yaktı. Vücudünü ye- niden ateş bastı, yorgunluğu biraz geçmişti. Galiba bu da içtiği vis- kiden ileri geliyordu. Yavaş yavaş| kuvvetlerinin yerine gelmekte ol-| duğunu bissetti. | Ayağa kalktı, elini tabancaya uzattı. Hatta o sırada bile taban - | cayı alabileceğini zannetmiyordu. Sanki sihirli bir elin silâhı oradan alıvereceğini zannediyordu. Ya - | hud da Fornak silâhın ucuna bağ- ladığı ipi çekiverecek, sonra ken- | disile alay edecekti. l Halbuki Fernak kendisine hiç bakmıyordu. bile. Boyuna önün- deki püro kutusunu açıp, kapatıp di Uzun müddet müdfetti, İ kalmış olması dolayısile, hâlâ sıcak, | duruyordu. Templar avcunu kab- zanın üzerinde sıklı ve tabancayı | cebine yerlestirdi Fernak bir kibrit çakarak: I (Devamı var) | Bir kasıma Pelonyayı sadece işgal et - | inmekti. Nazizmin bu hulyası tahak- ——— Belediye kooperatifi iki Almanyanın yalnış hesapları Sabik Polonyada yeni tesbit edilen BSövyet - Alman hududunü tetkik e- denler görmüşlerdir ki, Berlin, evvelce | tazarladığı plânları hiç de tahakkuk ettirememiştir. Vani, maraf tabirile, evdeki pazarlık çarşıya uymamıştır. Seyyet müdahalesinin dünya — için bir sürpelz olduğunu süyleyenler, bir Bektada halaya düşüyorlar: Evet, ba bir sürpriz olmuştur. fakat Almanya için.. Bize öyle gelir ki, nazi gefleri, karşılarında Sovyet kıl'alarım zörünce birden yaşkına dönmüş, alelâ- cele vaziyeti idare tarafna gitmiş, her kürlü Sovyet teklif ve noktai nazarını kabule mecbur. kalmışlardır. Şimdi, Berlinin bütün diplomasi fa- aliyeti, Sovyetlerle hoş geçinmek — ve dünyaya karşı, Moskova ile en ufak teferrüatına kadar, bütün harekotler. ! de tam bir anlaşma olduğu hissini ver- mek noktarında teksif edilmiştir. Hattâ, şu iddia edilebilir ki, Alman- har, Pelonyada çektikleri zahmele, ver- dikleri zayiata, ettikleri masrafa mu- kabil pek fazla birşey elde elmiş de- Hillerdir. Belki, Berlinin bütün gayesi mek değil, Polonyayı bir yel yapın, şimdilik, Romanya hududuna kadar kuk etmemiştir. Almanya, ağustos sun- Tarındanberi, üçüncü deladır ki, he - zaplarında yanılmış bulunmyor. Mareşal Göring geçenlerde söylediği | Bulkunda, dört halla sonra, 70 fırka askerin — Folanyadan zarp hududüna | makledilcceğini —anlalmıştı. — Halbuki bukünkü şartlar şunu gösleriyor ki, | Almanya, şarktan garbe değil, garptan | şarka - Jlk ağızda 4 milyenu —bulan | Sevyet orduları karşısına - yeniden | 10 fırka asker sakletmek — iztırarımı duyacaktır. Şimdi, zarp cephesinde, büyük İn- giliz ve Pransız taarrarunun sırası gelmistir. REŞAD FEYZİ fabrika yaptırıyor İstanbul belediyesi - kooper: İstanbulda nebati ve mahlüt şekil- de yağ imali için Eyüpte fabrika yaptıracaktır. Belediye kooperatifi bundan baş-| ka bir nümüne fırını da yaptıra- | caktır. Bu fabrika günde 15 - 20 bin. ekmek çıkaracak kabiliyette ola - <cak ve en fenni vesaitle mücehhez, bulunacaktır. Hatayda mebus seçimi Hatay vilâyetinde yapılacak o- lan meb'us seçimi hazırlıkları bi- tirilmiştir. Söçim esas defterleri teftiş he- p yetleri tarafından tetkik oluna - Tak dünkü cumartesi günü askıya asılmışlardır. Defterler 15 gün as- kıda kalacaktır. Bilâhare de meb- $ intihabı yapılacaktır. ı Avrupa hârbinin Yeni meseleleri ı Bu iş falcılığa sığmaz Yıldızlardan hüküm çıkaran bu hüner sahipleri şimdi yeni bir kehanet yarışına çıktılar Avrupa harbinin çıkardığı mesele - der sayılmakla tükenir zibi değil; Al- manya mevaddı. ipildalyeyi mereden bulacak?. İktsadi ablukanın tesirleri ne vakit görülecek? gibi — suallerden başlıyarak her gün daha pek çek şey- ler seraluyor, yazılıyor, ortaya — bir hayli rakamlar dökülüyer. Harp için türlü tahminlerde balanmak da baş- Ka Hele harbe giren, girmiyen irili, | ufaklı develilerin şunu yapacaklarına, bunu yapmıyaclarına dair «keşlfr ler | de xx değildir. Fakat bugün biraz da yeni harbin çıkardığı başka rivayet - | Londra matbuatmın dünyayı gez- miş, görmüş Vikont Kastlerome im- zasile yam yaran Lard bir muharrir vardır. Yeni neşretüiği bir yazısında diyor ki: Harbin 1 eytülde çıkacağı içime değ- muşta. geçen umumi harpte yaralanarak esir düştüğüm zaman ey- Iâl ayının ilk günü idi. Babamın evi de| yine 1 eylülde yanmıştı. Nihayet bu sefer de Almanlar Le- histana 1 eylülde tanrraz ettiler. Fakat zeçen harp ile şimdikini mukayese et- mek kabil değildir. Bu yanlış elur, Çün- kü iki harp birbirine benzemiyor. Bu- günkü harbte öyle Bir takım yenilik- der vardır ki bunların tesirlerini ancak tecrübe bize gösterecektir. Birçok kimmeler zannediyorlar ki kit- der bir faleıdan işitliklerine imanarak | kareket etmektedir.. Bu doğru elabilir, | Fakat eğer hakikat böyle ise Hitlerin gimdiye kadar aldanmış olması lâzım gelir. Çünkü fakcıların kendileri bile kürlü elemlere, iztıraplara düşmüşler- dir. Kurtuluş çareleri ellerinde olsaydı Korunma siperleri Evlerin bahçelerinde, ! civar arsalarda da açılacak Dahiliyi Vekâlefi; pasif korun - ma mecburiyetine dahil İstanbul hir ve kasabalarda derhal üsait arazi bulunan tecek de - | recede; mahalli hükümelçe ve da- ire, müesseseelerin memur — ve | müstahdemlerine korunma sipr - | leri yaptırılmasına karar vermi i ir. Ahşap evlerde ve sığınak yap- | mıya müsait olmıyan yerlerde e- turanlar için de; bahçeleri müsait ise bahçelerinde veya civar arsa- | larda ayni siperler açılacaktır. | Gerek şehrimizde ve gerek An: karada da evvelâ bu siper sığınal ları yapılacaktır. Bu münasebetle tur. GA Apartman kapıları: bırakılan çöpler Belediyenin yaptığı bütün ta - mimlere rağmen apartımanlarda gecenin çok erken saatlerinden | itibaren ancak sabaha karşı alınar| bilecelr olan çöp kapları kapıların önlerine bırakılmaktadır. Bün - | lardan İstifade etmek istiyen ser - sort köpek ve kediler bu kapları karıştırmakta ve çöplerini etrafa yaymaktadır. Şehzin kirlenmesi sebep olan bu hal tenbihlere rağ- men devam etmektedir. Belediye bundan sonra tekerrür edecek bu hareket karşısında apartıman ka- pıcılarını cezalandıracaktır. Söğle Yeni 10 ve 20 paralıklar Eski paralardan kalmış olan ni- kel 10 ve 20 paralıkların da piya- sadan kaldırılması kararlaştırı! - mıştır. Bunun için Darphanede ye- ni 10 ve 20 paralıklar basılmak - tadır. 1 kânunusanide bu yeni u- faklıklar piyasaya çıkarılmış ola - caktır. —— Müxtahsillere yardım Harp vaziyeti dolayısile ihracı | menolunan bazı maddelerden müs-| tahsilin elinde mühim miktarda bulunanlar için Ziraat Vekâleti ta-; rafından tetkikler yapılmaktadır. İcabında bunlara yardım oluna- caktır. l Gıdasız çocuklar Şehrimiz ilk mel inde o - kuyan yoksul çocuklara bu yıl da- ha geniş mikyasta yardım olun - ması kararlaştırılmıştır. Bu mak- satla yeni bir program hazırlan - makladır. Bu programa göre ilk tahsil ça- ğında olan gıdasız yavruların hep- si doyurulacaktır. Londra matbuatında yazıları çıkan münecelm Naylor da şöyle diyor: i— Bu öyle bir harp olacaklır ki bütün tahminleri altüsi edecektir; — Bir zaman için Almanlar Lehis- 1$ POLİTİKA Amınya çıkmaz içinde Yazan; Ahmed Şükrü KSMER Şark cephesinde askeri harekâta ni- haşetlenmiş nazarile bakılahilir, “Fa- kat şarktaki vaziyetin inkişafı Alman- yayı büyük bir çıkmaz içine atmıştır. Çünkü Almanya, Sovyetlerle yaplığı anlaşma ile şarkta elini kolunm bağla- maş, kendi kendini çember içime al - maştar. Bagün Varşovaya kadar Pos danya, Sövyetlerin işgalleri altına gir- miştir, Cenupta da Sovyetler Almam- yanın Romanya ile hudut komşusu ol- malarına mâni olmuşlardır. Buzünkü yartlar altında Almanyanın Karadeni- ze çıkmasına artık ihtimal kalmamış- tar, Garba gelince; gerçi Siştrit hattının arkasında İngiliz ve Wramsız taarruz- larından masundur. Fakat bu masun- Tük Almanyanın zorlüklarını hallet, mez. Asıl harp denizlerde yapılmakta- dır. Alman Ücaret gemileri denizler - den silip süpürülmüş ve Almanya en şildetli bir abluka altma alınmışlar. Bu vaziyctte İngiltere ve Framnsa, ken- di Majino hatlarınınj arkasında bek- liyebilirler. Fakat —Almanya — Sigiril İngiltarenin ve Fransanın bu tâbi- yeyi harp başlamazdan evvel düşün- düklerine delil olarak 2? ağuslarla Çemberlaynin Hiilere yazdığı mektup- tan da anlaşılmaktadır. Askeri hare- kâta başlamaktan çekinmesini ve Po- lonya ile Almanya arasındaki ihülâfı müzakere yöllle halletmesini Hitlerden rka etüklen sonra, İngillere Başve- kili aynen şu sözleri yazmaktadır: sonra Birimizin Derdi Hepimizin Derdi

Bu sayıdan diğer sayfalar: