September 29, 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

September 29, 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KARŞISINDA Son Telgref- — Geçen günkü yağmurlarda idi. Oturduğum sayfiyedeki evin — sahibi telâşla geldi: «Aman yağmurlar baş- Tadı, belki dam akar, bir kere baktı- rayım, adam getirdima dedi. Ben: «Bu yağmurda dama adam çıkarılır mı, de- dim, vazgeçiniz. — Zalen birkaç gün sonra Caşınacağı -» İ Ev gahibi asrar etti. Neyse, dama | adam çıktı.. Beş on dakika baktı. Bu esnada da yağmur kesildi.. Ev sahibi giderken: «Çok meraklıyım.. Dam akmasın, ne olur ne elmaz.. Şimdi ra- hat edersiniz.. dedi. Erlesi gece mülhiş bir yağmur oldu. Bizim evin içi denize döndü.. Bütün ev halkı kalktık. Sabahlara kadar, kova kova, leğen leğen su daşıdık.. Sözde dam baktırılmıştı.. Ertesi gü- mü İlk İşimiz, şehre taşınmak oldu. Sonradan öğrendik, meğer, ev sax ©, sizin sözlerinizle tatmin edilmiş ir. Bayıkaltımdan kıskıs güler.. sallar: Maydi, canım.. — Uratma, — İşlen it yok amma.. fahu, insan cıldırır. Görün yoksa, n ısrarla tekrar edip duruyorsun?. — ——— | kıktan soara, adliyede | liklerde çok tillz ve | zm geldiğini, mütemadi değişikliğin , ve yeniliğin idari ve içtimai hiçbir sa- — hada mütlak fayda temin eden bir yol | olmadığı, hele adliyede behemehal za- vereceğini söylüyor. Yapılacak buş- ha işler kera muamelâtıni islah elmek ahkemelerde yazı makinesile zabıt /— tutmak garabetini kaldırmak, İstanbul- — da derhal bir adliye sarayı yaplırmak | “gibi ameli icraattır. | — SUMHURİYET: — Nadir Nadi, bügünkü ahvale baka- Tak, Avrupanın hakikalen sıkic bir | müphemiyet içinde bulunduğunu söy- | “lüyor. Şimdi Polanya ortadan kalkmış- “dr. İnglltere ve Pramsa silâh elde bek- evvel olduğu gibi yine sıkscı müphemiyet içinde yüzmektedir. 'bir otomobil gelip yanaştı. açıldı, bir kadın dışarıya çık- ı Fay Edvars. “Templar derhal otomobilin ka- ni iterek, kaldırıma — fırladı. kadın kendisini - görmemiş , bankaya doğru giden Val- tros'a bakıyordu. O anda Templar'ın kalbi dürâ- tk gibi olmuştu. Sanki bir uçu- mun kenarında duruyordu. Kı- dasa gidecekti. 'ler, isimler, tarihler zihninde niverdi. Polis Kestri kendi- | yumruklarken, büyük patro- n polise telefon ettiğini söyle - #miş miydi? Telefonda konuşan ladam ise, Templar'ın o ana ka- kendisinden hiç şüphe etmedi- Edvars şunları da söyle - ! «Bütün paralar bir bankaya adamın namına yalırılır. Üç sonra toplanan paralar şe - arasında taksim edilecek - erin adedi hayli azaldı. Parayı 9 ğ & t g 3 g | Kuşlar, avci korküsü olmadan cıvil RYKARSI WİGEL: A ü | M Zekeriya Sertel “Ribbentropun kalanlar taksim edecekler.»| Pitsburgdan doğru ban- iyordu. Hayatta son kılu;l şehirde bulunuyordu, Edvars şunları da söyle - «Azizim, ilk defadır ki sana karşı i- gimde müthiş bir isyan duyuyorum. Dünyayı sular, seller, yağmurlar, ta- fanlar baslığı zaman, hayat, can ve bahardan iz kalmadığı vakit, bugünkü transatlanlikleri gölzede — bırakan o meşbur geminle, yeryüzü mahlükatı- mın bepsinden birer çift alıp halâs e- dişine çok kınyorum. Ne olurdu, be mübarek zat, her nevi mahlükattan, cemadatlar nümünelik alaydın da, a- dem oğlunu bırakaydın.. Eğer, bivle yapmış olsaydın, şimdi, yeryürtade ne kadar sakin, rahat bir hayat olacaktı! givil ötecekler, çiçekler, koparılmak tehlikesi olmadan, renk renk açacak- Tardı. Ve en döğrüsü, İnsanlar. dünyada olmuıyacak, kürelarz biraz rabat »de- cek, geniş bir nefes alacaktı. Huki se- Tâmlar...» AHMED RAUF TAN: Moskova — ziyaretinden — bahsederek, Sövyet - Alman ademi tecavüz paktı- mun tatbikat sahasına konduktan son- ra işlerin değişerek birçok menfaal le- zatları ve münazlünfik meselelerin or- faya çıklığını yazıyor. Pakt imza edi- Tirken halle vakit ve imkân bulunamı- yan ve tahmin edilemiyen bütün me- Beleler şimdi esaslı suretle görüşül - mektedir. VAKİT: Asım Us Almanya ile İtalya arasın- daki zahiri dosiluk gösterişlerine, fili- yat sahasında göze çarpan hâdiselerin iki memleket arasında güttikçe daha bariz bir şekil alan gizli bir itimalsız. lağı ifşa ettiğini söylüyor. K Yalçın yeni Alman- yanın vaziyetini gözden geçiriyor. Bü- yük başın büyük derdi olur tarzında, mevcot budutları içinde dünkü Al - manya — belki boğulmuyordu. — Fakat bugün kendisinin hazırladığı çember içinde nelas almasına gerçekten imkân mişti: «Büyük — patron, eğer bir tehlikeye düşerseniz, size yardım etmemi bana emretti.. Pek tabii değil mi? Çünkü hayatta kalan ö- teki şeriklerin de öldürülmesi lâ- zımdı. Büyük patron bülün şerik- lerini öldürttükten sonra, tek ba- şına milyonlara konmak niyetin - deydi. Valkros Madritte kendizini gör- düğü zaman, haydutların bir oğ- lunu kaçırıp öldürdüklerini ve on- lardan intikam almak — istediğini | söylemişti. Halbuki Valkros'un bir oğlu var maydı, yok mıydı? Bura - | sını bir türlü anlıyamamıştı. Val-, kros «söylediğim adamları temiz- | lerseniz, size bir milyon dolar ve- receğim» demişti. Halbuki şimdi on altı milyon doları vardı. Templar bir saniye içinde bü- tün bunları düşündü ve kendi ah- maklığına şaştı. Şimdi her şeyi bir şimşek sür'a-| tile anlamıştı. Bütün hâdiseler zin-| cirleme şekilde yerliyerine intıbak| etmişlerdi. İrbol öldürülmüştü, Ualino İle Völsang öldürülmüştü. Jenson ile Kulman öldürülmüştü. Şeriklerin hepsi de üdüı'ludükrbn ı=ı, ar- tık. büyük patron Tempi ha - itta bırıknp'ı da. ona bir milyon xlu verir miydi? Büyük patron | bir parti teşkil eden tütünler, ortada | Polonya rejisi kalmadığı için geri gel- POLİS MAHKEMELER Köpekten dâvacıyım!/ Asliye birinci ceza mahkemesinde dün şayanı dikkat bir «ihmal yüzün- den yaralanmıya — sebebiyet — vermes davasına bakılmışlır. Hakikatle hâdi- HH Ti $ F İ | Bu eanada köşkten çıkan ev sahibi | hayvanı güçhalle saptekmiş; — zavallı yaralı ihliyar da tedayi ultna alım - maştır. Davacı Vehbi dün muhakemede hâüdiseyi bu şekilde anlatmış «— İyileşmek için J00 lira masraf ettim. Masrafımı isterim'» demiştir. Buna mukabil suclu da; davacının gok terbiyeli olan köpeğini ırhalde fahrik etmiş olacağını söyliyerek: — Bu clus hayvan bana 500 - 600 liraya mal oldu. Söt güğümü ile dava- çuun köpeğin kafasında açlığı yarayı kapatmak için de 100 Jira sarfettimi. Ben de bunu isterim.» demiştir. Mahkeme tahkik ve isbat için başka bir güne bırakılmıştı |Küçck HABERLERI * Belediyede ücrat alan memurlara teşrinisaniden itibaren bazı zamlar ya- pilacaktır. * Mahrukat flatlarında gayritabil bir yükseliş görüldüğü takdirde, be- lediye narh koyacaktır. * Dahiliye Vekâleti staj için Avru- Paya memur göndermekten vazgeç » miştir. * Polonyaya sattığımız ve Roman- ya Üzerinden gönderdiğimiz — mühim miştir. vk Aybuşında tedrisata başlıyacak a- lan Ankara polis enslitüsü için şehri- mizden ayrılan birinci, ikinci, üçüncü komiserlerle polislerden mürekkep 37 kişi Ankaraya gitmiştir. | rinde nekadar mal olduğunu, men- * ge mıntakssında zelzelelerin ar- kası kesilmemiştir. Yeni zelzeleler en ziyade Tuhsi köyünde tahribat yap - mıştır. Burada 30 ev yıkılmıştır. * Limüna cam, kauçuk — ve kâğıt | yüklü iki İtalyan vapuru gelmiştir. * Kaptan ve makinistler cemiyeti | bugünkü toplantıda fesih kararı vere- | ceklerdir. * Mersin seferlerine yarin başlana- | caktır. İlk seferi Tırlan yapacaktır. —| hâkikaten çok zeki adammış. Uy- | durulmuş bir masal ve bir milyon. dolar vadi ile Iki dünyanın en bü- yük imaceraperest bir adamımı sa- tın almağa muvaffak olmuştu. Valkros, otomobile gelirken <A-| ziz> i hâlâ sağ ve serbest görünce, bayret içinde — kalmıştı — Fakat 'Templar o saniye bu hayretin ma-, nasını anlamamıştı. Şimdi uydurma bir mazeretle bankaya girecek, arka kapıdan çı- kacak, tekrar polise telofgon edec- | cekti. Fay Edvars bağını çevirdi, o za- man Tempları gördü. Delikanlı - nın gözlerinden bütün hakikatleri ögrenmiş olduğunu görmüştü. Valkros bankaya doğru gidi - yordu. Genç kız Templara doğru iki adım attığı zaman, Valkros dur-l du. geriye döndü. O zaman kir. ve gâyz çizgielrile değişmiş olan bü- yük patronun hakiki yüzü mey - dana çıkmıştı. Valkros — Büyük patron! . Gözirinde soğuk bir ışık görün- | dü. Bir simanın bir anda bu kadar, değişebileceğine ihtimal verile - mezdi. Templar felce uğramış gi- biydi. Valkros'un elini sür'atle taban- GANGSTERLER CELLÂDI ZABITA ROMANI casına götürdi ü. O nıı.ıâı—.ur 1n=gıınıâdlîl c Bakırköy | arteziyeni Son derece mebzul su | alınacağı anlaşıldı Bakırköyünde, köye su vermek için açılmasına teşebbüs olunan arteziyeri kuyuları çok iyi netice vermiştir. Şimdiye kadar bir kıs- mu 130, diğer bir ksemı 90 metre derinliğinde iki muhtelif yer deli- nerek buralardan alınan sular e- saslı surette tahlil olusmuştur. Bu tetkikat neticesinde 90 metre de- rinliğinde bulunan su içmek nok- tai nazarından daha sıhhi olduk- tan başka 130 metre derinliğinde | bulunan suya nazaran daha bol- dur. Bu suretle açılacak arteziyen « lerin 90 metreye kadar indirilme- 8i kararlaştırılmıştır. Bu artezi - yenlerden elde edilen su o kadar mebzuldür ki Blediye lüzumunda Çırpıcıda açılan hu arteziyen ku- yuları vasıtasile İstanbula su vere-| bilecektir. Sazrümelğyüğiee. Ticarethaneler fiat beyans | namesi verecekler | ., İhtikârla mücadele komitesi, dün! de kanun çıkar çıkmaz yapılacak olan işlerin hazırlıkları ile meşgul olmuştur. Kanun çıkınca, bütün ticaret ve sanayi müessesele: vermeğe mecbur oldukları bey namenin şekli tesbit edilmiştir. | Beyannamede her müessese elle- gelerini, alınış — fiatlarını, zaruri Masraflarını, myaliyetini ve halen satış fiatını bildirmğe mocbur tu- tulacaklardır. Şehrimizde bu şe- kilde beyanname vermesi lâzım gelen altmış bin müessese vardır. Ai Üniversitede ders hazırlığı | Üniversitenin bütün fakültele - | rinde kayıt ve kabu! işi önümüz deki ayın 15 inde bitecektir- De: lere de 31 teşrinlevve'de başlana» caktır. Bu sene Ünivrsiteye geçen yıl- lardan daha fazla 'be müracaat etmektedir. Bilhassa hukuk fakül- tesine müracaat daha çoktur. Üniversite rektörlüğü, fakülte « derde izdiham olmaması için ders- haneler genişletilmekte ve lâbora-| tuvarlar sınıf haline getirilmek - tedir. Yeni şekilden sonra.. | Maarif Vekâletinin bu yıl — tatbike başladığı, zabahleyin saat 8 de derse daha ziyade mektlebe bağlanıyor. Tışmak için daha çok vakit bulabili - yer, Sabahları erken kalkmak itiya- dına sahip olayor. Sabah, çalışmak, öğrenmek için ea İyi saatlerdir. Ba usulün mektepleri- miz için hayırlı neticeler vermesini te- menni ederiz. Şehirde nakil vasıtaları da sabdah servislerine birar daha dik- kat etmelidir. Fakat bir saniye daha gecikmişti. Terplar elini cebine sokuncıya ka- dar, Valkros otomatik tabancasını çıkarmış ve namluyu çevirmişti. Bir kurşun «Azize in başının birkaç santimetre yukarısından geçti. İkinci bir silâh daha patladı, fakat Templar bu ikinci kurşunun| istikametini tayin edemedi. Ancak! © zaman, elini debinden çÇıkarma- dan, tabancasını Valkros'a çevirdi| ve ateş etti. Vaikros'un elinden — tabancası düştü, kendisi de sarhoş bir adam gibi yere yıkıldı. Templar hemeh yanına fırladı. Ceddede, silâh ses- lerini duyan balk bağırarak ka - çışıyorlardı. Templar sağlam kolile Valkros'u! belinden — yakâladı ve olomobile doğru sürükledi. Şoför bu parlak muvaffakiyet kırî'ııuıdı 'Temp - lara yardım etti, Valkrosu içeriye, ittiler. Azizin gözü o zaman Fay Bd - vars'a ilişti. Genç kadın bir eli göğsünde, olomobile dayanmış du-| ruyordu. Templar o zaman, ikincil kurşunün hangi istikameti takip etmiş olduğunu anladı. Bir an bulunduğu yerde heykel kesildi. Kalbini duracak — sandı. Derhal koştu, Fay Edvars'ı koluna aldı. Genç kadın bir çocuk gibi ha- fifti, Artık ouzundaki ıztırabı düy-) müuyordu bile Genç kadını yavaşça| oturttu ve otomobilin kapısını kapatır kapatmaz, hare - ket ettiler. Şoför sordu: Nereye? Milyonluk ordular Askerliğin tarihçesine xöz atantar, bilirler ki, askerlik, bugünkü datmi ve muvazzaf ordulara, barutun kcadından sonra sahip olmak ihtiyacını duymuş- fur. Cünkü, barutum icadı ile beraber, bir takım yeni ve çeşitli atoşli sili lar meydana çıkmış, bu silâhların kul- tanılmasını, daha hazar zamanında öğ- telmek lüzümü hasıl olmuştur. Halbuki, barutun icadına kadar da- imi ordulara pek ihtiyaç hissedilmiyor- du. Bütün vatandaşlar bir nevi as- kerdi. Memleketler, bir tehlike karşı- sında kalınca, vatandaş, evinden silâ- hant alır, hayvanına biner, ordunun te- cemmu mahalline relirdi. Harplen son- ra, herkes evine, Fakat, dünya öyle bir yola doğru #idiyor ki, dalmi ve muvazsaf ordu- lar, mahiyetini değişlirmek vaziyetin- dedir. Dalmi ordu, artık, bir taraftan alan, bir taraftan verca bir öğretim mücssesesi değli, herhangi bir sürprize karşı, derhal harekete geçecek, hazır, bir büyük kuvvet olmak zaruretinde- dir, Bu zaruret dolayısiledir ki, aylar, hattâ yıllardır. birçok Avrupa millet- lerinin orduları seferber vaziyette bek- liyor, Barutun icadile, daimi orduların ku- Tuluşu, devletler icin büyük bir bütçe faslı teşkil ettiği zaman, bazı münaka- şalar olmuylu, O zaman itirazlar serde- | den ekeğomistler, acaba, bugünkü mil- yanluk ordular karşısında ne diyecek- | ler?, Şu sual, cidden, şayanı meraktır: | Mülletler, bu milyonları aşan seferi orduları beslemeyi, yokxa, gitgide bir itâyat haline mi getiriyorlar?. Beynel- milel emniyetsizlik havası devam e derse, evet, diye, cevap verilebilir. REŞAD FEYZİ Eminönünde yeraltı kaploları Erhitönü meydanında yapılan yeraltı kablolarının değiştirilmesi 'Şi bu ay sonunda tamamlaracak- tır. Melüm olduğu üzere kablo - ların bu yenilenme işi eniden tanzim, olunarak asfaltlanacak o- lan meydanın biran evvel tamam-| lanması için yapılmaktadır. aN Vakıf akarlar Şehrimizde ve diğer şehirlerde meveut vakıf akarlardan kıymetli olanlarının biran evvel tamiri için 150 bin Jiralık yeni bir tahsisat verilmiştir. Diğer taraftan bir işe yaramıyan ve tarihi kıymeli olmiyan vakıf binalar 944 yılına kadar satılmış | r. olacal istimlâk faaliyeti Beyazıttaki kırtasiye |dükkânlarıdakaldırılacak| l İstanbul Belediyesi istimlâk iş- lerini teksif etmek lüzumunu his- | setmektedir. Yeni istimlâk kanunu mucibince teşekkül eden dört ko- misyon faaliyetlerine devam et - mektedirler. Komisyonlardan birincisi Emi - nönünde, ikincisi Koskada ve son | iki tanesi de Bebek - İstinye yo- lunda çalışmaktadırlar. Komisyonlar şimdilik istimlâk müdürlüğü tarafından kendileri - * ne verilen binaların istimlâk kıy- metlerini tesbit etmektedirler. İstimlâki en evvel tamamlana - cak olan Koska - Beyazıt kısmidir ki buranın yıkılmasına azami ik5 | ay sonra başlanacaktır. Beyazit- | taki inkılâp müzesinin önündeki | küçük kırtasiye dükkânlarından müteşekkil —adanın da istimlâk kıymeti tesbit olunmaktadır. Bu- na ajt menafii umumiye — kararı | İstanbul belediyesine tebliğ olun- müştur. —r Taksim kışlasının yıkılma- sına başlanıyor İstanbul belediyesi, Maliye Ve- kâletinden satın aldığı — Taksim Kışlasına ait muameleleri ikmal et- mk üzeredir, Maliye Vekâleti ile Mutabık kalımdığı üzere Belediye 50 bin lirayı İstanbul Defterdar - lığına teslim etmi a lasmın tapuda devir ve ferağ mu- amelesi bugünlerde yapılacaktır. Kışlanın yıkılmas 1için yapılan keşifler de tamamlanmıştır. Bina ihale olunduğu takdirde derhal yakılacaktır, Mi Bira için tarife levhaları Bira fiatlarında cüz'i bir ihtikâr. dahi yapılmaması için Belediye tısat müdürlüğü matbu ve yekna- sak tarife kâğıtları hazırlatarak eselere dağıtmıştır. , | Yaz renk üzerine siyah yazı | ile şişe, duble ve bardak bira flat- Tarı bu tarifelere her mücssese İçin, yazılıp üzerleri — resmi | mühürlenmiştir. Bira satan tekmil mücasese sa- hipleri bu yeknasak tarifelerden müteaddit miktarda alarak görü- necek yerlere asacaklardır. —0 Eğlence yerlerinin kontrolü | Şehrimizdeki eğlence yerlerinin daha esaslı bir şekilde kontrolları için Belediye iktısat müdürlü - ğüne bağlı olarak bir etarile şu - | besi» kurulması kararlaştırılmıştır.| Bu şubeye müteaddit tarife me- Muürları da alınacak ve yeni bir talima'name yapılacaklır. a l İAVRUPA HARBİNİN MESELELERİ | Almanlar nekadar tahtelbahir daha yapabilecekler ? Almanya ile İngillere arasında bir | deniz anlaşması olmuştu. Fakat bu ya- | zın Almanlar onu bordular. O yaman- danberi, bilhassa harp gıktıktan sonra ortaya türlü rivayetler çıklı: Almanların zizlice yaptıkları tah- telbahirler varmış; dediler. Şimdi ba- na dalir yeni olarak neler yazıldığını gözden geçirmek llsim geliyor: Alman- ların her biri 780 ton olmak ürere 50 kadar tahtelbahir yaptıkları söylen - mektedir. Ton itibarile bunların mec- manyasının 915 ve 918 seneleri ara- sanda yapmak istediği tahtelbahir mik- farı muhtelif büyüklükte 745 denizaltı tahtelbahirlerine dahasını ilâve etmek | sutetile het sene bir program yapıyor- Tardı. Fakat bunu da söylemeli ki bu programlar kâğıl üzerinde kalmış ol- du. Geçen ümümi harp Almanyanın aleyhine netloelendi. Yapılmağa buş- Tanan lahtlelbahirlerin mütareke olun- €a tezgâh Üzerinde galiplere teslim e- dildiği görüldü. lice bir takım tahtefbahirler yaptık - darı rivayetleri de eskt projeleri can- Tandırmak isltemelerinden çıkmış olu- yeri . Şimdi İngiliz mütehassnlarımı be- Süp ederek bir netlce çıkarısak İste- dikleri mesele şöyle görönüne getirl- liyor: Almanya şimdi yeniden tahtelbanir yapabilir mi, yaparsa ne kadar yapa- | | tonluk tahtelbahir yapmak içtu 1|u| Tâzım geleceklir. Fakat gerek işçi ve gerek malzeme neksanı kendini gös- | termektedir. Onun için böyle bir gemi- ıı.hıınuıııııııı-mıııuuı.. Bir geminin sür'atle İnşası makbul bir. sey olmadığını — Almanların — çabucak | yaptıkları bası barp gemllerinde z6- rülmüştür, Hesabın neticesini görmek isleyince şuna varılıyor: | İngilirler harbin 3 sene süreceğini | düşünerek hesaplarını ena göre tat - | tukları için acaba bu üç sene zarfında Almanların ne kadar tahtelbahir ya- Pabileceklerini araştırıyorlar. Bu takdirde Almanya bu müddet lkela İPis PoLiTiK Sulh,«taarruzu » v Yazlli: Şekru Tsven Polon; İ harekâi nihayet- ti eaÜYakli İngit- ransaya kabill eltirerek Al- manya ile sulh yaptllmak içmi bir ha- geket başi t Önce Göring — bir mutuk sözlüyerek Polomyanın istilâsın- dan sonra Almanyanın sulh yapmıya tarıflar olduğunu bildirmişti. — Sonra Hitler Danrizde söylediti nutukta ay- İ gşeyi tekrar etti. Bu teklifler İngil- terede ve Framtada müsbet bir akis u- yandırmadı. Çemberlayı ve Daladye, Avrupayı tehdit eden nazi labakkü- mü ortadan kalkıncıya kadar İngilte- re ve Fransanın mücadelede devam edeceklerini bildirdiler. Bundan sonra Musolini — bir nutuk söyliyerek mücadeleyi devam ettir. - mekle bir fayda olmadığını izah eti Faşist liderini, bu inisiyatili almak i- çin tazyik eden Amiller sarihlir; Kv- velk hazp devam ettiği takdirde İtal- yanın da mücadeleye sürükleneceğin. den korkmaktadır. İkinci bir sebep de Alman - Sövyet paktının tatbikinden doğan neticenin, İtalyan menfaatleris 'ne uygun gelmemesidir. - Binaenaleyli İlalya harbe girmekten kaçınmıya mu> vaffak olsa da mücadelenin devamı, yaziyeti giltikçe İlalya aleyhine In- kiyaf ettirmekte devam odecektir. Bu sebeplerle Musolininin sulh taraftarlı- danda samimi olduğunda şüphe yok - tur. Pakat faşist Hderinin — teklifi de Londra ve Pariste müsbet süretle kar. gşılanmamıştır. Şimdi İtalyan gazete deri, bu bahsi ellerine alarık, İngille- Tenin ve Fransanın Almanyayı mağlüp etmek noklasında karşılaştıkları sor- dakları ah etmektedirler. Filhakika İngiliz ve Fransır devlet adamlarınm sözlerine bakılacak olur- Sa, bunlar da Almanyanın kolay kolay mağlüp olmuyacağıni takdir etmekte - dirler, Pakat İngillere ve Fransa hiç de istensedikleri —halde — sürüklendikleri bu harbi sonuna kadar devam etlir « mek mecburiyetindedirler. Miç şüp - he yoklür ki her iki demokrat devlel de harbe girerken kendilerine göre bir hesap yapınışlardır. Sövyetlerin Polonyayı Almanya ile paylaşmaları, vaziyeti Almanya lehine değiştirmek şöyle dursun, belki de a- deyhlerine değiştirmiştir: d Evvelâ — Almanya — Polonyanın mühim bir kısım servetinden mahrum kalmaktadır. Sovyellerin Galiçyadaki petrolleri bile ellerine zeçirdikleri bil- dirilmektedir. 2— İkincisi, Polonyanın bu sekilde Sövyetlerle — paylaşılması, Almanyayı şark cephesile meşgul olmak catlesin- den kurtarmış elmuyor. Çünkü Sov » Yetlerin tamamile Polonyada değilse de bu cephelerde 110 fırka askeri ol- duğu bildirilmektedir. Askeri müte - hassıslara göre Almanlar, bu kıt'alara karşı şarkta A6 fırka asker alıkoymak mecburiyelindedirler. Demek ki şark da kazanılan zafere rağmen, Almanya yalrız bir cephe ile meşgul olacak variyette değildir. Diğer taraftan İngiltere ve Frunsa için zafer kazanmak zer ise, Almanya için İngiltereyi ve Fransayı mağlüp el- menin hiç ihtimali yoktur. Demek Ki üzun sürse de neticede mağlüp olacak bir faraf varsa, e da Almanya olabilir. Almanya e zaman ve nasıl mağlüp olacak? Banu buzün kimse bilemez. Garp cephesinden taarruz müu yapıla- cak? 914 harbinde olduğu gibi, yavaş yavaş yıkılacak mi?, Yoksa Almanya, harbi nihayetlendirmek için — kendisi mi bitaraflara hücum edecek? Harp başlıyahı henliz aradan bir ay geçme- diği halde, bilarafların şu ve bu ha- reketinden dolayı Almanyanın asabi- Teşmiye buşladığı görülmekledir. Bu asabiyel Almanyayı besapsız bir ha- rekete sevkedebilir. İtalya ve Yunanistan lik alıyor Taze balıkların tuzlanmış olarak ihracına müsaade olunması üzerire Himanımıza Yunanistan ve bilhas- sa İtalyan balıkçı gemileri gel « meğe başlamıştır. Birimizin Derdil | Hepimizin Derdi Mektebe giden tale- be ve tramvay '!

Bu sayıdan diğer sayfalar: