4 Ekim 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

4 Ekim 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2-—SON T HADİSELER KARŞISINDA Son - Telgrof- BOKAKTA KIZCAGIZI ÖPMEK İSTİYEN ÇOCUK Sokak orlasında, bir genç kim ya - kalayıp öpmek istiyen delikanlının ma- gerasını gazetelerde — okudunuz mu?, Delikanlı' henüz o kadar küçük ki, ya- ga verilen cerada ecbabı muhaflele o- Tarak nazarı dikkate alınmış! Bokak orlasında kızcağıza lecavüz eden çocuk, muhakkak ki, zayrlahlâki bir hârekette bulunmuştur. Fakat, bir çok Avrupa memhleketlerinde, bilhasca gimendiler — garlarında, — birbirlerine veda eden sevgililer, nişanlılar afhme- delanas öpüşürler. Fakat, bu, başka memleketlerde. TEAHHURLA GELEN AVRUPA TRENLERİ? — | | Şimdi, gazetçlerin bellibaşlı kava- | gislerinden biri de şu oldu: — Ba sabeh Semplen eksprest şu | kadar sant geç kaldı.. | — Bu sabah konvansiyonel gu ka- | dar sant gecikti. Âyi, hoş.. Mademki, geç kalan bütün makil vasıtalarını, böyle yazıyoruz, bu | hareketleri tabli telâkki elmiyorur. O | L — CUMHURİYET: 'unus Nadi, Alman devlel reisinin Pelonyanın işgalinden sonra garp dev- dellerine karşı yapacağı sulh iaarru- zundan bahsediyor, diyor ki: «Bu ha- veket tarzının en hatalı tarafı hâlâ teh- dit fikrine sarılmaktan bir türlü ay- Tılmamasıdır.. TAN: I. Zekeriya Serlel İlalyanın tekrar gahneye girdiğini yazarak bunun se- beplerini anlatıyor: «ililler harbe baş- Jadığı zaman Sövyet Rusyayı bir blâf yasılası olarak kullanacağımı sanmıştı. Halbuki Sovyetler pasif bir rol oyna- madılar, Bâkis işlere Dizml vaz'ıyet ettiler. Bu vaziyet Balkanlarda yeni bir hava yaratlı ve İlalyayı harekete getirdi. İtatya bitaraf kalmakla elde edeceğini Emin adında birine ait ve aziz adında bir sürücünün' idaresindeki yyük arabası dün akşamüzeri Bal- la limanında deniz kenarında kum) yüklenmekte iken beygirlerin ürk- masile araba denize yuvarlanmış, her iki beygir de boğulmuşlardır. B Su zannile zehir içmiş Eyüpte' oturan 13 yaşlarında Kadriye adında genç bir kız kon- solun üstünde bulunan saç boya- sını su zannederek içmiş, zehir - miş, hastaneye kaldırılarak te davi altına alınmıştır. b e Bu sabahki trenler Bu sabahki konvansiyonel ve eksgres trenleri yine rötarla gel- mişlerdir. Her iki trende pek az yolcu çıkmış. Bunların arasında Mmemleketine gitmekte olan bir hintli profesör ile ikt arkadaşı var-| dir. | — Ühnü sevdiğini bilseydim, gö-, nül vermezdim. Artık iş işten geç- , Mehmet! Onu sevmekten ve -| mun peşinden koşmaktan nefsimi menedemiyorum. Pekâlâ. Tekli- fini kabul ediyorum. Bir kere de Ayşeye soralım... Bakalım hangi- mizi beğenecek.. İki arkadaş pınar başından kalk-| U r. ün meydarına gelinciye eee ELBlr sonanalan vi Tüdüler. No. 4 Evlerinin önüne gelmişlerdi. Mehmet sordu: — Kızlar yarın sabah pınar ba- şına gider gitmez, biz de buluşa- hm ve peşlerine takılalım. Kozu- muzu orada paylaşırız, olmaz mi? Hüseyil — Peki.. Diye başıhı sallıyarak içeriye girdi. ERTESİ SABAH PİNAR BAŞINDA BİR KONUŞMA Hüseyin e gece boş durmadı; meseleyi annesine anlaltı: — Onu bu gece ne yapıp yapı- — cak, kandıracaksın, anacığım! Ben, Ayşeyi seviyorum. Onu Mehmede kaptırmak istemem. SİYASİ KONFERANS | suyörlar ki.. İşte bir siyasi konlerans | Büm icim, hilâ üzülüyorum. | AÇIK MUHABERE: Eçazöldle halde, mesel, sabahleyin, Harbiyeden bindiğiniz tramvayın Beyazıda bir sa- atte geldiğini neden yazımıyoruz?. MECBURİ DİNLENEN Avrapa harbinin lâkırdısı, en çok vapür, framıvay gibi umami sakll va- | mılası yolcularını rahatsız ediyor. Geçen gün, vapurda, karşıma oturan | dört delikanlı, tam yirmi dakika sü- | ron, bütün bir yoleuluk esnasında, ha- | rıl harıl, cephelerdeki vaziyeti müna- kaşa elliler.. Aman, efendim, aman.. Hem de ne- ler söylemediler ki.. Ne salâhiyel, ne vukuf. ne fikirlera Hem de v kadar yüksek sexle kanu- ki, mütlaka dinlemede mecbur kaldı- AHMED RAUF — Bahsettitiniz meseleye düir ya- zacağınızı söylediğiniz ıduııl.wııvnıı bekliyorum. ceği bir sulh teklifinde, Çemberlaynin hiç mantık bulamıyacağını söylüyor. | Şimdiki halde bire Lehislar Tokması yelişir, ilerisini biz kendimiz yine dü- şünürüz, diyen bir zihniyeti Çember- daynın anlamasına imkân yoklur. tekim bülün dünya efkârı umumiyesi anlamıyor. YENİ SABA: Hüseyin Cahit Yalçın, son saman - darda çıkan Balkanlar bloku süzün- den bahsedenek, bu sörün arkası çık- madığını, fakat hiçbir yerden de tekzip | edilmediini söyliyerek diyer kiz aDoğ- ryasu Balkan Harlelye — Nazırlarının Berlinde toplanıp bir. Balkan iltifakı müzakere etmeleri pok zarip, — hatlâ gülünç görünüyor, Berline gitmeğe ne lüzüm var? Lehistanın âkıbeti Halkan- lara ders elmiyacak mi? Hâlâ ufakte- fek düşünceler ve ihtilâflar içinde çok daha büyük milli ve esaslı menfaatleri Kamal edecekler mifa Binaların üzerine kum konacak Hava tehlikesinden — korunma için alınmakta olan tedbirler ge- nişletimektedir. Bu meyanda mi esseselerin, apartımanların ve mek- teplerin üst katlarında kum bu- Jundurulması mecbüri tutulmüş- tur. Belediye kum alan ve satan- lardan aldığı resmi kaldırmıştır. Mekteplerde alınacak tedbirleri gö- rüşmek üzere bütün lise, orta mek- tep sat'at ve muallim mektepleri müdürleri, — ecnebi ve ekalliyet | mektepleri müdürleri bugün öğ- leden sonra maarif idaresinde top- lanacaklardır. eğalaire 'Tramvaydan atlarken düştü Ayşe adında bir kadın Sirkecide, tramvaydan atlamak — isterlden, düşerek yaralanmıştır. | gütmişterdir. Bir aralık bunlardan Sofi | misyonu VE MAHKEMELER Bir bilezik 'benizyollarına bağlan- Uğruna.. Büyükdere civarında oturan Mari, Despina, Sofi ve Angelikya isimlerin- deki döri kadın arasında cereyan eden kanlı bir kavganın muhakemesine dün asliye birinci cesada bakılmıştır: En 35 yaşında olan bu ka- dınlar bir gün hep beraber toplanarak givardaki larlaya salatalık ot yolmağa otların arasında bilesiğe benziyen bir cisim görmüş; banu eğilip almak ü- zere iken yanında bulunan Despina da Aayni şeyi gördüğünden © da Despina- zan eline atılmıştır. Bir mesire yeri olan tarlada gezen- Terden herhangi bir kadınm düşürdü- Hü tahmin olunan bu küçük bilesik iki kadın arasına büyük bir nifak sok - muştur. Ogun gör alan sarı rengine ve bü - aldanıp altlın zanneden iki ahbaba biraz sotra diğer iki kadın da iltihak etmiş ve Despina; bunu iik gö- zen kendisi olduğunu; binaenaleyh bi- deriğin şahsına ait bulunacağını iddia ederken Mari ve Angelikiya: e— Mademki hep beraber buraya geldik. Çok kaymetli ve safi altın ol- ması çok mühtemel olan bu bilerikte dördümüzün de hissesl vardıria Mütaleasını ortaya almışlardır. Asıl bileziği bulan Seli ise bunların hiçbirine yanaşmamış ve: e— Mademki ben buldum.. Ben sa- fıp parasını kemali âfiyetle yiyeceğima demiştir. Lâkin aurkadaşları bu söze çok kız- dıklarından işi hemen münakaşaya, bi- Taz sonra da kavgaya dökmüşlerdir. Neticede 4 kadın da saçsaça başbaşa gelmişler ve yerden topladıkları taş- darla: birbirlerinin kafalarımı yarmış- lardır. Bunlardan Soli -ıllllııdı— — Ben bulduğum bilesiği hemen polise teslim edeceklin. Fakat derhal kavga çıklı. Elimden bunlar serla al- dılar, Lâkin — sonradan — üğrendiğime göre bu kadar ürerine düştüğümüz ve t zannettiğimiz bilerik bakırmış ve kaymeti «lüs kuraşmuş!, demiştir. Bilâhare muhakeme şahit celbi için başka bir güne bırakılmıştır. ÜK HABER * Vali ve Belediye Relsi Lütti K dar dün yapılan bir toplantıda * yeni nürhune ekmekterden biriri beğen - miştir. Bu ekmek, eviafının tesbiti I- çin kimyahaneye göndecilmiştir. *& İktisadi korunma kanumu Tâyi hası Moclise verilmiştir. Dün Tücaret müdürlüğünde ihtikârla mücedele ko- azası bir toplanıtı yaparak #üccorlara satışların B1 ağüstos flat darına göre devam ettirilmesi Tüzumu | bildiilmiştir İ *& Mersin ve İakonderuna İlk Zastas Yi Körya vapürü B caktir. | Adalar eli tenzi | tir. Bu Postalhrâ” Buğünüsü”miBaren | başlanmıştır. | * Belediye 19)600 Tiralık 28 kamyı mübayal edesek, bumun öu tanesi ara- zöz, on tanesi çöp kamyonu Haline kos nacaktır. * Kırllayın gönülü hemşife kurşu dün acılmış ve derslere Başlanmıştır. Kaydediler talebe 110 kişidir. Haliç idaresi masına teşebbüs edilecek İstanbul Belediyesi Haliç ida- Tesinin işlerini esaslı şekilde tet- kik etmek üzere bir komisyon İş- Yetmişti. Tetkikat neticesinde Haliç idaresinin şirket zamanında- ki vaziyetine nazaran çok daha iyl) çalıştığı fakat buna rağmen zarar etmekte olduğunu gösermektedir.| Diğer taraftan öğrendiğimize gö- re Belcdiye Haliç idaresinin de - niz yolları idaresine devredilmesi için hükümetle temaslar yapmak- tadır, —— — Üsküdar ve Kadıköyün imar plânları İstanbulun imar plânını hazır « lamakta olan şehirellik mütehas - şısı M. Prostun dün ssbah Avru- padan şehrimize geldiğini yazmış- tık. M. Prost buradaki Mmeşgüliyeli sırasında şimdi ilk olarak Kadıcöy ve Üsküdarın imar plânlarile meş- gül alacaktır. Esasen bu pi Belediye imar müdürlüğü: men hazızlanmış olduğundan bun- lar hemön bitirilecek ve mütehas- 858 tarafından imzalanarak derhal imar faaliyetine geçilecektir. Bu süretle Üsküdar ve Kadıköyün imar plân ve faaliyeti eskiden tah-| mi noluzduğu gibi durmıyacaktır. —ü Sergi sarayı İstanbul belediyesi Taksim kiş- laşım yıktıktan sonra buralara ya- pacağı umumi binalar arasında bir| de sergi sarayı yaptıracaağı ma- lümdur, Sergiye ait projeleri be- lediye imar müdürlüğü mimarları| hazırlamaktadırlar. Anlaşıldığına göre, serginin u- zunluğu aagari 160 metre olacak- tır. Sej birisi Gümüşsuyu ci- olacaktır. Serginin Taksim bah « çesine bakan aksamının alt katına bir sıra güzel dükkân yapılacaktır. Serginin birinci katında asıl bü- yük sergi salonundan başka üç çük sergi salonu bulunacaktır ki bunlar resim ve heykeltraş gibi güzel san'atlara tahsis olunacaktır. İkisinin Ortasını Bulmak sakil vasılalarından — şikâyet Hüla, devain ediyor. Sabahleyin, mektepler dâha erken derse bazlıyor. Bu imalüm! Velilerin, talebenin şiküyeti, —şurada toplanıyor: Ekseri nakil vasıtaları, ço- çukları, ya dersten çek erken meszili | maksuda birakıyorlarmış, — yahut da. derslen sonra! Demek Ki, ikisinin orlasını arayıp balmak meselesi kalıyor. Zannediyo- Yur KI bu da 6 kadar zar bir iş olmasa gerekt, BURHAN CEVAD Iâtları gibi sevdikleri Tek kadıncağızı geceyı mışlardı. Hüseyin annesinin bu işte mu- vaffak olucağından emindi bahleyin gokağa fırlar fırlama: söyliye - ıSI Sav Mehmet.. Hazır mısın? Haydi| — * Çıkcalım.. Diye seslendi. Mehmet kapıyı açtı: | — Kızlar pınar başına - gittiler mi? — Gittiler ya. Sen uyuyorsun hâlâ. Haydi, çabuk gide) Hüseyinin anası yavaşça oğlu- nun kulağına fısıldadı. — Sen merak etme, oğul- Ay - şeyi babası sana verecek. Belki bugün hayırlı bir cevap gönderir- | ler. | Hü ilerledi. Mehmet te mütevekkilâne bir | tavırla kollarını sallıyarak yürü- | yordu. Hüseyin biraz alaycı bir gerçti. Mehmede sordu: — Bu gece bir rüya gördün mi — Bu iş rüya ile biter mi sanı- 9 n emin ve sert adımlarla Hüseyin bıyık altından güldü: — Anan belki istihareye yat - mıştir da.. » " Alayı birak, Hüseyin! O de Mehmetçik Geçiyor Yazan : İskender F. SERTELLİ ı başında henüz kimseler yoktu. virler çoktan geçli. Anamın ne a- | kıllı bir kadın olduğunu sen ben- den iyi bilinsin. Kâh sustular.. Kâh konuştular. Bıraz sonra pınar başına vardi- a Herkesten önce gelmişlerdi. Su Uzaktan bir çoban geçiyordu. Hüseyin yüksek sesle sordu: — Dayı be! Su başına bizim kız-| lar gelmedi mi bu sabah? Çoban durdu: — Ben bir saattir butularda do-| laşıyorum, Kimseyi görmedi nar başında. Mehmet; — ÂAcele etme, dedi, neredeyse gelirler. Biz biraz erken çıkmışız Mehinet &u başında dolaşıyordu. Birez ötede meleyen koyun sü- rüleri birbirini kovalıyarak geçi- yordu. Etraftaki bağlarda yeni uyanan bağ bekçilerinin sesleri duyulu - yordu. Birdenbire (Söğütlü) yolunun gi ağzında şen kahkahalar yükseldi. Hüseyin: — Geliyorlar., Diyerek yerinden. fırladı. Şimdi oturmak sırası Mehmede| gelmişti. — Haydi gen git, karçıla kızları... Diye mırıldanarak bir ağaç kü- tüğünün üzerine yaslandı. Hüseyin yola doğru koşarken, Mehmet kendi kendine söyleni - yordu: — Budala çöcük... Zorla güzellik olur mü hiç?! Kendini Ayşeye be- gendirmeğe çalışıyorlar. Oysa ki obun gözü bende, Ayşe bu sırnaşık. bir erkeğe gönül verir mi? Mehmet çok temiz yürekli bir Reneti, O Hüseyine her zamar — Sen kızlara fazla sırnaşıyor sun. Bu yaptığın sululuğun ceza- | sını bir gün göreceksin! e çıkışırdı. Hüseyin de köy delikanlıları a- rasında kurnaz geçinen bir deli- kanlıydı. Mehmede: — Sen çok aptalsın! derdi, Kız- lar, kendilerile fazla mesgul olan vo peşlerinden koşan erkekten haş- lanırlar. Sen böyle ürkek, ve çe- kingön davrandıkça, hiçbir. kızın kalhini çalamazsın! İki arkadaş bir mahallede ve bir, arada büyümüşlerdi. Her hususta çabuk anlaşırlar, birbirlerine yar- dum ederler; fakat, kadın ve gönül meselelerinde ayrılırlar ve hiç bir| zaman anlaşamazlardı. (Devamı var) HAK ©e7 KANIKSAMAK Eylülden evvel daha heyecanlı idik. Kafamızın içini meşçul eden sual sil- ailesi daha uzün ve ağır bir zincire benziyordu. Halbuki, 0 xaman daha harp yoklu. Bugün, böyle değiliz, Daha soğuk - kanlı, dahâ aldırış etmiyen bir halimiz var. Halbuki, bugün, resmlen ve fülem, Avrupada harp olmakladır. Her gün, yüzlerce adam ülüyor, vapurlar batı- rılıyor, tayyareler düşürülüyor. Dünya ajansalrı, ortadan kalkan dev- detlerden, harap olan memleketlerden, yanıp yıkılan şehirlerden bahsediyor- dar. Bütün bunlara rağmen — soğukkanlı ve hatti aldırış etmiyen bir. halimiz var. Bu, bir baleti rühiye — meselesidir. Fazla dalgalarıp, kudurmuş, çalkalan- mış denislerde. müthiş fırlmaları ta- kip eden sessizlik ve süküt Kibi. ruh- darımız durgunlaşmıştır. Sükün İhti- yacındayız. Daha doğrusu, herşeyi, bü- tün gürültü ve patırtıları kanıksamış yariyetleyiz. Yalnız, dikkat ediniz. Dünya, o kö- dar çök uzün zamandanberi İstikrar- sız, hurursur ve karmakarışıklır ki, ar- tık, bu hal, korkarım, yavaş yavay İli- yatlarımız arasına — girecek... Tüakiki sulhur, hakiki dünya asudeliğinin ne olduğunu unutacağız. Bunu, bir masat, bir efzne gibi, tarih kitaplarından e- kuyacağır, Cocuklarımıza da:; — Vaktile yeryürü sütlümanlık iken.. diye anlatacağız!. IIŞAD FEYZİ Polislerin sıhhi muayeneleri İstanbul emniyet —müdürlüğü | kadrosundaki tekmil polis memur- ları bir sıkhi muayeneye tâbi tu- tulmuşlardır. Bu muayenede çü- rüğe k olan polisler tas- | fiyeye tulacaklardır. , F aa Masar Çarşısının istimlâki İstimlâk müdürlüğü masıf çar- şısına ait istimlâk Hhazırlıklarına bışlımıqıır Mısır çarşısının ixt!mı dâki mümkün olan sür'atle bitiri- | lecek ve derhal çarşının tanzimi işine başlanacaktır. Bu hususta icabeden bütün tedbirler alınmış- tır. bi Çöp fırınları Şehrimizin tekmil çöplerini fen- ni bir şekilde imha etmek için üç muhtelif yerde çöp fırınları inşa olunması lâzım geldiği anlaşılmış- fır. Fokat bu fırınların inşası için| büyük bir paraya ihtiyaç olduğu anlaşıldığından belediye bu fırın- dan tamamile vaz geçmiştir. ae Belediye tahsilâtı artıyor İstanbul belediyesinin bü seneki tahsilâtı 1 hazirandan itibaren 500 bin Hralık bir fazlalık göstermek- tedir, Belediye Muhtar Açı hasebe müdürü Bay tahsilâtın artması i- gin icabeden bütün tedbirleri al- maştır. İAVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ | Garpla Uzakşarkı bağlıyacaklar Askerleri olduğu kadar — coğrafya mütehasıslarını da pek meşgul eden bİR mevru vardır. Fakat bu mevzu bu- zünün büyük meseleleri arasında da- | ha ziyude ehemmiyet alıyor. Yeni Av- Tupa harbinin istikbale nit türlü ih- timalleri düşünülürken bu da gözünü- | ne getiriliyor. Şimale bakıldığı szaman eski haritatarda da «Bahrimüncemldi. şimalir diye bir yazı görülürdü. Bir zamanlar koca Çarlık Rusya - sanın kapladığı yerleri gösteren harita- larda Kahrimüncemidişimali de olu olsa buzlarla kaplı bir denizden başka birşey değildi. O denir yine öyle buz- larla örtülü. Pakat burünkü Rusyanın programında o denizden bir yol aça- Tak Leningraddan Vilidivostoka ka- dar garp ile şark arasında bir geçil vücude getirmek de vardır. Bir geçit Ki tamamile Rusyanın hükmü, nüfuzu altında bulunacaklır. — Şarkta, veya debilecekler, istenilen yere imdat kuv- vetleri götürebileceklerdir. Geçen Rüs - Yapan harbinde bed - bahıt Amiral Rojdelvenski Rus denan- masını nerelerden dolaştırarak 12 bin milden ziyade denizleri aşarak Japon' galarına varmak mecburiyetinde kal- miştı. Netice malüm, Yergun, argın 6- Yaya varınca mağlübiyetle karşılandı. Dendiğine göre Amiral bu Celüketi ev- velden düşünmemiş değildi. Fakat Çar ikinci Nikola bunu emretmiş, kimse Hirar edememiş, Amirale de donan - mayı alıp götürmek kalmış. Rusların şimalin vâsi sabalarındaki — faaliyoti kadar narzarı dikkatten uzak kalır gibi değildi. Leniazrad ile Vilâ- diveslok arasında Bahrimüncemidişi- iktısadi korunma Yeni kanunda şiddetli ceza müeyyideleri var İktısadi korunma kanunu pro - jesinin bu hafta mecliste müza « kere edileceği tahmin olunmak - tadır. Ye unun mühlm mad- deleri hakkı alınan malümata göre, 31 ağustos tarihindeki fiata ların piyasa için esas tutulması derpiş - edilmiştir. müeyyideleri sabit olanlara liraya kadar para cezası verileceği, hapis cezası tatbik edileceği, bu gibi adamla - rın müçsseselerinin muvakkaten, icabederse iebbeden kapatilma- sı gibi maddeler vardır. Bu kanula Başvekâlete merbut bir teşkilâ! kurulmaktadır. Teş - kilâtin en mühim kolu İstanbulda| çalışacak, teşkilâtın sabit memur- larından başka seyyar memurları ve müfettişleri de bulunacaktır. Askeri heyetimiz Londrada General Orbayın — reisliğindeki askeri hayetimiz.Londraya varmış, mosysille: 'Dürk kolonisi, Fransız kara ve de- niz ataşeleri ve diğer zevat tara- rallli müdafaa | Heyet şereline kevardinasyon nazırı Lord Çet - | fild'in riyaseti altında, Lom €n büyük otellerinden kümet tarafından heyetimiz şere- fine mükellef bir dine ve bir sü- vare verlimiştir. ee ğülii Engel imtihanları Mekteplerde engel imtihanları- nn derslerin başlamasından iti - baren 1 hafta içinde yapılacağın - dan haberdar olmuyan talebelerin mağduriyetine meydan vermemek üzere bu hususta Maarif Vekâle- tince alman yeni karar dün tel - | grafla maarif müdürlüğüne tebliğ | olunmuştur. Bu karara göre engel imtihan- ları, yalnız bu ders yılına mahsus olmak üzere 25 gün yani 15 teş - Tinievvele kadar devam edecektir. ——— Pis oteller kapatılıyor Beloediye velsliği tarafından ve- rilen emir üzerine şehrimizdeki Gtel, pansiyon ve hanların sıkı bir| surette teftişine başlanmıştır. İlk. iki günkü teftişlerde yalnız Sir - keci mımtakasında 4 otel kapatıl- mıştır. Bu ötellerdeki karyolalarda| bit bulunmuş ve havlular, kamo- dinler pis görülmüştür. Bugünlerde Galata ve Beyoğlun- daki oteller'de sıkı bir teftiş ve kontroldan geçir?eceklerdir. Diğer taraftan tayyarelerle nakliyat da ilerlemiştir. Şarki Siberya ila Avruya Rusvası arasındaki irlibat tamamile temin edilmiz. L? hin kilemetroluk bir sahada 937 de tayyarelerle 1608 tan. Tük eçva ve & bim & yüz yolcu taşındığı zörülmüş. Hulâsa Rusyanın bu kısımında görü- den faaliyel ax calibi Mikkat değildir. Rilhassa bu bahse girişirken mevzuun askeri ve siyasi tarafına temas edil - mişti. Bu cihet erbahme ayrıca mev- Almanya, Sovyetler Baltık denizi Yazan; Ahmed Şükrü ESMER Ağastosun dk Şünlerinde navyâya gilmek üzere Bultik Ketlerinden geçerken, Moskovada ya- pılmakta olan İngiliz - Sovyet n kervlerinin bu memleketler halkı Büyük endişe mevrau deşki — etiiğii görmüştük. Herkesin ağzındaki söz l — Bötr İngiltere bizl terketmeyi düşünüyorsa, biz de kı dimizi Almanların kolları arasına tacağız. Moefer bu sıralarda bu küçük mem: leketlerin mukadderatile alâkadar dan daha ehemmiyotli görüşmeler, manya ile Sövyetler arasında yıpl makta imiş, Gerçi ay sonuna imzalanan Alman - Sovyet ademi cavür paktında Baltık memleketle! den bahis yoklur. Fakat bu memleki derle münasebetlerini yeniden tan €tmek için Revyotler tarafından y: elan teşebbüs pakt yapıldığı sırada memleketleri, vaktile Çarlık Rusya* sının birer cürünü teşkil etmekte idik Şimalde bulunan Estanyanın bir yondan azıcık fazla ve orlada Letanyanın da iki milyon kadar fusu vardır. Memleketleri Finlandiy yüzde iki ile Üç arasında Alman vi dır. Bü Almanların hedefleri, £: yayı, şahsi bir bağ ile Prosyı ” #ına bağlamaktı. Ve eğer' İnzil müdahalesi olmasaydı, Kavyetlerin zamankl zayıf vaziyetleri Almanya bu zayesinde muvaffak caktı. İngiliz deniz kuvvetlerinin dimiledir ki küçük Ballık nız Leningrad ve bir karış loprak ki makta idi. Bu vaziyet Almanyaya ük denizinde münakaşa kaldıı ve hattâ Avusturya mirası gibi görünen orla An vazgeçebilir. Fakat Ballık hâkimiy rarlaştırılmıştır. Yani kış minde bu hat için yeni bir t: yapılmıyacaktır. Birimizin Derdi|| | Hepimizin Derdi we teikike sevkediyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: