25 Ekim 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Ekim 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

T — AŞK SARHOŞLARI VE OTOMORİL KAZALARI — - Danimarkanın bilmem hanzi şeh - inde, seyrüseler idaresi yeni bir ka- Tar vermiş: Aşk sarhoşlarının otame- bil kullanmaları yasak.. Aşk sarhoşu da ne demek?. Bunları, İstanbul so- kaklarında da görebilirsiniz. Güzel bir Bayan, hususl arabanın — direksiyonu başına geçmiştir .Yanında genç bir de- Akanlı vardır. Yabut da akeldir. De- Alkanlı direksiyon başındadır. Kadın yanındadır. Âşte bu gibilere aşk sarhoşa diyor- Yarmış! Ekseriy: Aşıklar yüzün- — den kazalar çıkıyormuş! Aşık olmak, hakikatem, bir nevi sar. boşluk değil midir?. Allah kimsenin başına vermesin?, Hele kırkından san- Fa, fşık olanlar için... aA A — ORTA OYUNUNDA KANLI NİGAR h Ramazan gelince, gazetelerin Kara- | gözden bahsetmelerinin ideta âdet ol- O Guğünü bir kere yazmışlım. Meker, sa- dcce Karagözden değil, orta oyu dan bahsedenler de varmış! Orta oyunu da, Karagöz gibi artık Glmüş san'atlardandır. Buzünün in - sanları, daha asri eğlenceler arıyorlar. Orta oyununda meşhür bir Kanlı Ni- |gür vardı. Bir muharrir, Kanlı Nigürı Karif ediyor. Halbuki, bülün dünya, şu Sırada, bir Kanlı Nigür sahnesi ha- Tinde ve orta oyununa benzemiyor mu? nnmı ı * Ebüzriyazade Velid Ankara paktanın imzası münasebetile İngiliz ve Fransız matbualında görülen sevinçten bah - sederken diyor kl: «Biz bu kadar — pöhpühlenmekten hoşlananlardan değiliz. Yaptığımız iş | dünyanın şu bukranlı zamanında hem | siyaselin pek mülehavvli olan icaba- | Aina isler islemez uymaklan, hem de | O sulha hadim olmaklan başka bir şey | değildir. İngiliz Marbiye Nazırı Hor Belişa bir —O mulkunda Türklerin Bağdat yolunu kestiklerini söylemiş, böyle söylediği- ni zannetmiyoruz. Evei, mülecavizle- rin yollarını keseceğimiz muhakkaktır. Fakat yol kesmek meselesi yalnız bun- — dan iharetlir. Yoksa durup duruürken Belin - Bağdat yolünü kesmek için ileri atılmış değiliz,,Bu hünin ve mü- “evres macerada — bizlm bütün gaye- — aiz tesavüze uğramamak şartile yol Gesmek değli, bilâkis herşeye rağmen “alha yol açmaklır, Nitekim Berlin - istanbul hava hattının açılışından om O ziyade memnun olan biriz, İ TAN: M. Zekeriya Serlel Almanya ile tt- O cari münasebetimizden — bahsediyor. Türkiye ile eski tcari münasebetlerini | muhafara etmek Almanya için hayati O bir ehemmiyeti hatadir. İlalya ve Ro- | manşa gibi mutavassıt devletler vası- dasile de mal çekmeğe bakıyarlar. Al- mnanya bizlerden mal alamayınca bu Öyeni usulü orranize etmekle meşrul- O ür, Yalsız bu vwülden istifade eden No. 25 mimle alay ederdi. Oysa ki, Meh-, mııcıgır yurdunu sevdiği kadar “Seni sevmesini, sana bağlı kalma- sını da çok iyt bilirdi. Hüseyin de- — dim de aklıma geldi: O duygusuz — arkadaşımın bizimle beraber cep - heye gelmemesi beni nekadar ü- vor bileen. Bu üzüntü sakın k kançlığımdan sarma Ayşciğim! Biz Hüseyinle bir arada büyüdük.. İs- ü a benimle beraber cep- in ve bu müthiş cehenne-; — min ağzında vatanı icin can veren-| deri gözile görsün. Bunu çok ister- dim, Ayşe! Ve gözlerim buralarda — hâlâ onu arıyor.. Arkamızdan sık Osık gelen takviye kıt'alarına uzak-| tan göz atıyor ve Hüseyin adlı biri-, — nin geldiğini duysam: — Balıkesir ylerindan misin? diye soruyo - — rum. Onun bana yaptığı fenalıklar| uhutulmaz amma, ben her “nuttum ve onu affe ğc' seni kırdı ise, eğer- sana bir sü, ONU sen de affet! | ptiğı ge| k kendi kendin- usuz bir alıkları düşi “den utanı genç değil odundan dönerken samiş- tık. Bir çoban yolda bize bir bardak| su uzatlı. Hüseyin suyu içmedi: «Sen — benden çok susamışırdır, — içle dedi ve suyu bana verdi, Bu- nun gibi birçok iyilikleri var - dir. Ö, nasılsa şeytana Uyarak -seni sevdiğimi bildiği halde - sana| — göz koydu. — Fakat, bir gün o da W Ao S Slcğîâlâillvwıâ' 22 SENEYİ ÇABUK UTMUŞ, HAYRET! Vakit refikimizin muharrirlerleden Hakkı Süha, gazetesinin 83 yılını id- Tak edişinden bahsederken: «Ben u- netmuşume diye söze başlıyor. 23 yılı hatırlamıyor, yani ne çabuk zeçti, de- mek istiyor. Dile kolay, yirmi üç yıl. Biz de, refikimizi samimiyetle teb- rik elüklen sonra, o müharrir arka- daş hakkında, Vakit patronlarına gı durnalı vermek istiyoruz: Çalıştığı mi estesenin Mazisini anutan Insan garip değli midir. Aslını inkâr olur mu?. İZMİRDE YİNE BİR KAPLAN HİKAYESİ İzmirde, Samsun dağından inen bir köylüye bir kaplan Hücum etmiş, ya- ralamış: Ahmet hayvana karşı, kendi- sini şiddetle müdafsa etmiş, nihayet buğaşma neticesinde, Ahmet — galip, | kaplan mağlüp! — Sizin anlıyacağınız, | Ahmet, kaplanı öldürmüş! | Bizim bildiğimiz, kapları vahşi bir | hayyandır. İnsanla boğuşursa, sanne- diyoruz ki, ademoğlu kaplanı — değil, müşarünileyh ademoğlunu haklar. Şu | İzmirde, aradabir çıkan arslan kaplan | bikâyelerini, bir türlü havsalamız al- | Mmuyor vesselim! | Yahu, bizlm memleketle, hayvanat mütehassısı yok muf, Allah aşkına, bir mütehassıs profesör, âlim çıksa da, Dize öğretsez — İzmir ve elvarında bulunduğu ld- la edilen bu hayvanlar hakikaten arslan, kaplan mı? AHMED RAUF | anutavasst rolü oyniy: lerdir. CUMHURİYET: Yunus Nadi bügünme iktısadi yetimizi tetkik ederken diyor «Dünya badiresi içinde biz Türkler iktisat sahasında ne türlü daha iyi tedbirler alacağımızı her zaman güz- önünde tulmak mecburiyetindeyiz. Baş kalde şu olacaktır: Her şubedeki istih- sallerimizin düşmemesi ve mümkünse artması için varkuvvetimizle çalış - mak. Bu sene zeytinyağı rekeltemizin kark mülyon olduğunu söylüyorlar. O- tuz mülyon dahi olsa biz bunun yarı- Sını zor istihlâk ederiz. Bu kadar fazla miktarın konulup muhafasa edilebile- ceği yer bile yoklar, VAKİT: Asım Us Balkanlarda sulh ve em- niyet unsurlarının her gün biraz dahı arttığını ve Ankara paktının imzasın. (dan sonra daha siyade artacağını söy- havzasına şamil bir birlik vücude gel- mesi imkünsız bir ideal değildir. FB0 GanAm Hüseyin Caklt Yalçın harbin dedi- kodusunu yapıyar ve şu neticeye va- rıyor; aHlüküm sürmektle olan harbin Betlcesinde nasyonal sosyalizm mağ - lüp elacaklır. Bu muhakkaklır. Pakat miüttefikler bu galebeyi zamanla, ağır fedakârlıklarla ve büyük Bir enerjiye istinat eden sebat, sabir ve tahammtli Wle olde edeceklerdir.» | evvelki gün de öğle vaktiydi. Mutfak- POLİS MAHKEMELER Horosun sesi Davacı Güllzar, meşhut suçlar mah- kemesi hâkimi önünde davasını yar yakıla şöyle anlattı: &— Efendim, bunlar mahallemize dadanmışlar.. Kümeslerde ne tavuk, ne ördek birakmadılar, Mahalleli el lerinden dâd bir, feryat ikit., Nitekim fa yemek pişiriyordum. Bahçenin açık kapısından boğuk boğuk bir favuk se- X aksetli. Sesi tanıdım. Bu, benim bi- Ficik eins Lezorn horusumun sesiydi. Elimde tava İle bahçeye fırladım, bir de me güreyim.. Bu dört Kıptı bahçe- Bi tahtaperde aralığından bir ip umat- muşlar, horasumu çekiyorlar.. Bastım feryadı.. Polisler, bekçi yetişti. Bunlar horusu boğazındaki iple hirakıp ka- gıyorlardı.. Tuttular.. Torbalarında da- ha 10 tano tavuk çıktıl.» Suçlu yerlide —duran dörl Kıptlı Hamza, Recep, Salt, Mustafaya hâkim sordu: — Sir tavaklarını calıyormuşsunuz Bu kadının.. Ne diyeceksiniz? Dördü de iliraz ettiler: — Hüşk.. Kabul etmeyiz hükim e- fendi. — Tavukları torbanızdan çıkarmış- ha — Onlar bizim kendi tavuklarımız. — Siz tavuklarınızı torbada mı gez- dirirsinlet Peki ağıında ucu musırli iple bu Gülizarın horusunu da bul - muşlar.. — Onu bir yapmadık. — Peki nasıl oldu? — Biz orudan geçiyorduk.. “Baktık tahtaperde arasında bu bores çırpını- yor, nesi var diye merak ettik. Tam horosu tatacağımız sırada bu kadın Bahçeye çıktı, âvası çıktığı kadarı — Hrsaz var.. Yetişin; tavuklarımı galıyorlar. Diye haykırdı. Bizi tutlular, buraya getirdiler. Hükim şahitleri de dinledi ve sonra kararımı tebliğ etti: — Siz çek meraklı insanlaranız.. Hakkeyr var, Yalnız kanun, başkası- BN horosunu müayene etmek üzere ip atıp bahçesinden futmayı suç saydığı kçin sizl ceza kanununun — 498 üncü maddesine göre ceralandırmak mec- buriyetindeyim: Ve. 3 er ay hapse mahküm olan dört hapishaneyi boyladılar, * Sişli - Fatih otobüs hattı; Şişli- den Mecidiye köyüne, Fatihlen de Çâre şambaya kadar uzatılmıştır. * Yalova iskelesinde kapalı bir bekleme yeri yapılacaktır. * Türk kaptan ve makinistler ce« miyetinin kongresi memur kaptan ve makinislerin cemiyetler — ayrılımasın- dan sonra dün ilk defa yapılacaktı. Fa- kat ekseriyet olmadığından salı günü- ne bırakılmıştır. ' Bu sabah gümrükte yeni komlt- yoncu ve malyet memurluğuna talip olanların ihanları yapılmıştır. *e Dün Hatayda tahriri nüfus baş- Hamıştır. Tahrir 28 gün devam ede - cektir. * Hükümet kömür sartiyatını a - | zaltmak Üzere tedbir almaktadır. * Sövyetlerin Stokholm seftiri Ma- dâm Kollontay Moskovaya gitmiştir. Orada birkaç gün kalacaktır. | * Maverayi Erdün nesmi gazelesi, Almanyayı düşman bir memleket o- larak ilân etmiştir. Yazan : İskender F. SERTELLi yaptıklarına pişman — olacaktır, Ayşele Ayşe mektubu sonuna kadar oe kuduktâan sonra: Ne temiz yürekli insan.. Diye söylenerek yüzüne gözüne | sürdü, Ayşeyi silâhla tehdit ettiğini, gece yarısı yatak ödasına girdiğini ve onunla boğuş- tuğunu duysaydı, caba decek miydi? * DAĞLARA SIĞINAN KEDİ!. Gece yarıst Ayşenin — evinden kaçarken, ihtiyar köylülerden bi- rini vurduğu için dağdan şehre inc- n Hüseyin artık iki suçlu bir &var olmuştu: Hem asker kas Hem de katil. esirden gelen jandarmalar sıkıştırdılar: dana çıkrınız. Yol görürsünüz. Dediler. Fi nin yakalanmasını fazla istiyordu. — O, dağa kaçtı. Ondan korku- muz yok. Elimiz geçseydi, yaka- layıp hükümele teslim edecektik. jandarmadan | Dediler. Bütün evler. samanlık- lar, erzak ambatları arandı. Hü- | seyin köyde yaktu. Jandarmalar Hüseyinin dağa çıktığına bir türlü inanmıyorlardı. Bir gün dağdar inen bir çoban, lere: — Ormanda bir canavar var, her gün bir koyunumu zorla ahp kı- Zartıyor. Ledi ve dağ eteklerinde dolaşa- maz olduğunu yana yakıla anlattı. Köylüler: — Adını bili dudun? müsün o hay - Çoban cevp verdi: — Adını söylemiyor amma.' «Be- nim başımı yakan bir kahbedir. Çok şükür ki, onu bir kerecik ol- sun kollarımın arasına almağa ve koklamağa muvaffak oldum.> di- ye söylenip duruyor. Bu sözleri duyani Bızdan: — Ta kendisi. Hüseyin.. Diye bağrışmağa başladılar. Köylüler çobanın şikâyetin! jan-) darmalara anlatmışlardı. Çaban: — Dağa sığınan bu kediyi, silâ- him olsaydı ben bile yakalardım. Diyordu. Çoban, iki gün sürü - r hep bir a- imar işleri Fenerbahçede otel ve gazino yapılacak Belediye reisliği; cskiden pek maruf bir mesire yeri olan Pe- | rbahçenin burun kısmında mo- | dern ve büyük bir gazino inşa € tirmeği kararlaştırmıştır. Ayrıca burada bir de vtel — yaptırılması düşünülmektedir. Diğı raftan Kalamış ve Fe- nerbahçenin imar faaliyetine de biran evvel goçilmesi muvafık gö- rüldüğünden mütehassıs M. Prost da evvelki gün buralara giderek | bazı tetkiklerde bulunmuştur. 1ca deniz sporlarını teşvi de Belediye tarafından Moda- | at yapılacaktır. Buralardaki bazı arazi bu mü- masebotle Maliye Vekâleti tarafın- parasız veril tir, Üsküdar ş mezarları | Karacaahmette yollar açılacak, defin yerleri ayrılacak Üsküdar mezartıklarını imar ce-| miyeti, Karacaahmet mezarlığının etrafındaki duvarları tamamen ik- mal etmiş, şimdi mesaisini Seyidah- met deresi civarında bulunan ve şehitlik adı verilen sahanın etra - fımı duvarla çevinmi tirmiştir. e kadar yapılan duvarlar treyi tecavüz etmek'e ve ak mezarlıkların Üsküdara ait kısımlarına duvar yapılmış bu - lunmaktadır. Belediye mezarlık r müdürlüğü Ge imar 100 torba beton teberrü etmekle bu imar işine iştirak etmiştir. Diğer taraftan mezarlı! Ğ cemiyeti duvarla ihata edilen me- | zarlık aksamının modern © simâtla yollara ayrılması ve bu- ralarda tesis edilecek delin mahal- lerile çiçekli mahallı rın tayini için bir mü dermesini Belediye — mezarlıklar müdürlüğünden talep etmişt Mezarlıkların dahili — kısımları mühendisin gelişile tanzime baş - landıktan sonra da duvarlama a- | meliyatına devam edilecek ayrıca kların İbrahimağa ve Ka. s gön- Gedikli erbaşlar Bülün ordu şubelerinde çalışan gü- ü erbaşlar için de bir barem kı munu projesi hazırlanmış — olduğunu memnuniyetle haber aldık. Proje ya- kında Meolise sevkedilerek kanunl - yet kesbedecektir. Ordunun bu kıy - metli ve mühim elemanlarını da ter- fih ettireceğine şüphemiz bulunmuyan yeni projenin, mensupları için bayırlı olmasını temenni ederiz. Projeye göre, şimdiye kadar tatbik edilen wsal kaldırılmakta, ücret, a- Sılları ve tularları olan bir maaş ha- line konmaktadır. sünü dağ etklerine k yerlerde otlatlı. Hüseyin yiye - cek tedariki için dağdan köye ya- kın kulübelere inmeğe mocbur ka- lacaktı. Judarmalar çabanın şikâyetine inanmadıkları için : Birkaç gün sonra tekrar ge- liriz. Diyerek Balıkesire dönmüşlerdi. Jandarmlar çobanın şikâyetine tak- Vapur hac Onlar köye gelip Höseyini aradık-| iati'öanian, G Ka lakomayı da ihmal etmemişler, fakat Hü- seyinin izini bulamayınca dönme- ge mmeebur olmuşlardı, Köylülee arasında en çok kor- kanlardan biri de Ayşenin baba - . Hüseyin onat: — Kızini benden esirgediğin için nı korumağa bak, Karşıma çı- geberteceğim adam seni olacaksıl Diye haber göndermişti Ayşe babasına. dağdan köyümüze ine - mez, Yarm onu dağda gebertecok- ler, üretle bu kâ- ra Jekeden yurtulmüş olacak. — | Ayşe köylülere fena halde <tıp | tutuyordu. — Böyle silâhından başka da - yanacağı olmuyan bir serseri; Sıl oluyar da ebbirliğile yakalıya- mayorsunuz? Eğer ben erkek ol - saydım, dağa tek başıma gider ve onu sindiği delikte kedi gibi bo - Bğardım. Diyordu. ş (Devamı var) HAK ©&7 Mütekaidler, dullar, yetimler Mütekaltlerle dul ve yetimler içi altı ayda bir yapılmakta olan yokla- masım kismen kaldırılması hakkında Maliye leti tarafından bir kanun layihası hazırlanmışlır. Lâyiha Büyük Müllet Meclisine verilmiş bulunmakta- r. Yeni hazırlanan lâyiha, — bu kabil maaş sahiplerine bir kotaylık bahşet- miş olması itibarile memnuniyetle kar- şılıyoruz. Zira, buzüne kadar görüp düyüyorduk ki, altı aydan alü aya ya- pilagelen bu yoklamalar, binlerce ih- diyar Türk anası, memleket hizmetin- de iki büklüm olmuş Türk erkeği, kü- Sük yavrular, yol, iz bilmiyen, mua- mele takip etlirmesini kayramıyan bir cok vatandaşlara büyük bir külfet ve Üzüntü oluyordu. Türkiyede, mütekali, dul ve yelim masşı alan vatandaş sayısı, az değil- dir. Bunların aldıkları para, vaktile yapılmış yurd hizmetinin olan kanani karşılığıdır. Bugün, hiz- metten, külfellen uzak bulunması zam gelen bu İnsanlara yardım, kolay- lik güklermek, en başla gelen bir va- tandaşlık borcudur. Maliye Vekâletinin, simdiye kadar devam edezelen vaziyeti, aynen, bizim gözümüzle görmüş olduğu içindir. ki mer'i kanunda bir değişiklik yapmak | Ahtiyacını duyduğuna hükmediyor ve | bu imsani, devletçi ruhu takdir. edi- yartız. Yeni lâyihanın kabulü, ihtiyar mü- | tekalleri, dül kadınları ve küçük ye- | fümleri, ber altı ayda bir belediye ka- pılarından, ihliyar heyetlerinden mühaber dilenmek külfelinden kur- daracaklır. Bu ilmühaber, hâlâ yaşıyan yaşamakta olan bir insan için araman, kâğıt şeklindeki, mühürlü, damgulı, im- zalı gahittir. Ömrünün sonuna gelmiş. belki de hasla, belki de murlarip bir ihtiyarın | yaşadığını hat eümek için yünlerce muamele peşinde koşması kadar ha- #in bir talisizlik olur mu?. REŞAD FEYZİ kurumları| darının Vapur bacalarından çıkar dü - man ve kurumların men'i için şir- ketihay rafından geçen $ tecrübe olunan duman âletinin bazı tadilâtla kullamlabileceği anlaşı!- mıştır. Bu hususta mü'eaddit şi kâyetler yapıldığından Şirketihay riye gibi Akay idaresi vapunları baci ezkür âletten takıl- mi lmıştır. larına da kararlaştı: | (AVRUPA HARBİNİN YENİ VESELELERİ | İtalyanın Balkanlardaki Rolü İtalyanın Balkanlarda faal bir rol oyaamak İstemesi buzünlerde Avru- pa matbuatının birinci derecede meş- Kul olduğu bir mesele teşkil - ediyor. Rama hökümetinin Balkan devletle- Tile olan münasebağı bundan sonra daha me gibi safhalara gireceği İtal- yan paytahtındaki Avrupalı muhabir- lerce de gilgide derinleştirilin — bir mevrudur. Almanya ile Rusya arasında ağus- tosün sonunda lik anlaşma alduğu a- man İtalyanın Balkanlarla olan mü- masebatı da artık zayıflıyacağımı söy- Hiyenler vardı. Pakat Roma mehafili Dunün böyle olmadığımı, bilâkis İtal- yanım bundan senra Balkanlara daha ziyade ehemmiyet verdiği — tarsında fikirlerde bulunuyor. Balkanlarda yenlden yeniye anlaş- malar olmasını İlalya son derece ter- viç edecek, bu anlaşmaları kolarlaş- faracakmış. Nitekim son zamanlarda Yugoslavya gazeteleri de — bu tarzda neşriyatla bulunarak hattâ Balkanlılar arasında yeni bir teşekkül vücude ce- Hrülmesini İleri sürüyorlar. Yuzoslav matbuatinın bu tarzdaki neşriyalı Re- mada ehemmiyetle karşılanıyar. İtal- yan güzeteleri de — İtalyanın cenubu şarki Avrupada bir dastluk — siyaseti takip elliğini bilhassa yazıyorlar. Bskiden — İtalya ile — Yuzoslavyanın arası çok açıktı. Bu hal senelerce sür- dükten sonra mihayct geçen sene Ük baharda iki faraf arasında bir anlaş- ma temin edilmişti. O anlaşma, diyor- dar, bundan sonra İtalyanın Balkanlar- da takip eltiği destluk daha o zaman bir başlangıç teşkil etmiştir. Fakat geçen senedenberi Avrupada neler olmadı?. Huhran buhranı takip ederek nihayet yeni bir barp çıktı. İ falya bir taraftan Yuzoslavya ile dest- duğunu muhafasa ettiği gibi diğer ta- raftan yeni Avrupa harbinde de bila- raf kalmağa müuvaffak olmuştur. u | iki keyfiyet — Balkan memleketlerinin bilaraf bir teşekktil vücude getirme- derine Çok yarıyacak görünmektedir. Diğer bir nokta daba var: İlalya ayni zamanda — Yunanistanla da balunuyor. Yakın zamana kadar farafın münasebalı iyi zörünmerken buşün İtalya ile Yunanistan arasında artık birbirlerinden şüphe edecek bir hal kalmamıştır. deniyor. Dahası varı Macaristanla Yuzoslavya, Romanya ile Macaristan birbirlerine yaklaştılar. İş- te İtalya bu anlaşma polilikasında de- vam ederek Balkanlardaki ihtilâfları orladan — kaldırmak islediğini — yazan Tatıhabirler şu son zamanlarda öyle bir | takım netlceler elde edildi ki kaç se- mektebi Yakında açılarak faali- yete geçecek Şehrimizde bir «berberler tebb açılması hakkında liği tarafından maarif müdürlü - ğüne yapılan müracaat üzerine cabeden tetkikler — bitirilmiştir. Ni sarif müdürlüğü esas itibarile bu müracati kabul etmiş- | yalnız; mektebin bita ve malh esnaf birliği temin ede- | cek ,maarif de b hususlarda mektebe yardım edecektir. bir kısın n dükkân açıp berberlik mak istiyenlere mek'ebe devar meden Ve imtihandan geçmeden geh ile izin kâğıdı verib Maliye” müfettişleri çoğaltılacak | ye Vekâleti, müfettişlerinin 1 çoğaltmağa karar vermiş- | ük bir müsabaka imtihanı açılmıştır. İm-, tihan kânunuevvel ayında yapı - Aauı' r. Kazananlara 35 lira asli cek ve kendileri mü- fettiş muavi ÜrüRüül bİr Hai mü- valfakiyet gösterip — müfettişliğe terfi eden — ge r de Avrupaya gönderileceklerdir L B Mazotla müteharrik su tankları Devlet Denizyolları umum mü- dürlüğü hâlâ İstarbul liman işlet- mesi emrinde bu! rılimış — mazot aklarındı su tankları İstanbul fabri» urında imal dilecek, önümüz - yıl içinde denize indirilecek- Si Yeni bir gümrük karakolu Gümcükler umum müdürlüğü rafından Kapkulede modern bir| uhafaza kışlası yapılması hak- kındaki kararın tatbikine bu ay - dan itibaren başlanacaktır. Modern kışla we karakol binası- nan projesi yapılmış Vekâletçe de tasdik edi'miştir. İnşaatı sür'atle ikmal edilecek olan karakol 1 kâ- ete geçirilecektir.| nedir böyle bir muvaffakiyet temin e- dilememişti. Şüphe yek ki buna bu hazi veren yeni harp olmuştur. Yeni hârp orlaya bir dakım meseleler çı- karmış oldu. İşle İtalya da bu suretle Balkanlardaki — intllâfların — kalkarak zeniş bir anlaşmaya varılması için ça- | hışmayt muvafık göcüyor. | İsviçreli gazeleler — Avrupanın ce- nubu yarkisindeki devletlerin yeni harp karşısında bitaraf bir zümre vücude gelirmek hususundaki gayretlerinden Bilhassa bahsediyorlar. — Macaristanla Komanya arasındaki anlaşma üzerine | bu İki devletin hudutlarındaki asker- leri geri çekmiş olmdunm ehemimi - yetinden Dülassa haheşden — İsviğre matbuatı Balkanlarda da ergeç bu yol- da bir anlaşına temin edileceği, Susla Yaşoslayyanıı mühim bir rel oynuyacağını söylüyorlar, Belgrat kümetinin böyle bir faaliyette bulun- mak için vaziyeti de müsaittir. Çüni artık Sırplarla Mırvatlar arasında an- daşın temin edilmiş, Belgrat ile Zaz- Tep arasında İhtllâf kalmamıştır. Artık bu anlaşmadan sonra Yuzüs- kavya kendini müdafaa için daha kuv- vetii bulunuyor demektir. Yine İsviç. re gazetelerinin neşriyatından anlaşı- hiyer ki Yuzoslavya bükümeti bilhassa Bulgaristanla müzakereleri ilerleterek Balgaristanın Balkan anlaşmasına İş- | tirakini lemine çalışmakladır. Bilhassa Bulgaristanla Romaaya arasındaki ih- Klâfı halletmek için bir semin bulma- | a uğraşmaktadır. | Diğer taraflan İtalyanın Londraya yolladığı yeni elçinim İngiltereye sulh için bazı tekliflerde Dulunmak Üüzere | talimat aldığı rivayetleri üzerine İn- gilir gazeteleri ve bu gazetelerin Ro- madaki muhabirleri böyle birşeye ih- #imal verilemiyoceğini yazıyorlar. Ye- ni elçi hiç şüphesiz İngiliz devlet a- damlarile görüşerek bugünkü Avrupa meselelerine dalr hükümetinin noktal hazarını anlatacak ise de İtalya hükü- metinin bir takım sulh —dekliflerinde bulunacağı doğru görülmüyur. Çünkü diyorlar, sulh için bugünkü yarit da- hilinde bir zemin yoktur. Harbe kadar varan sebepler hâlâ duruyor, Lehislan taarruza uğramış, nihayet taksim edil- miştir. Bu vaziyeite salhu kabul et- mek İlerisi için harp ihtimallerini da- ha riyade artlıracaklar. — Maamafih Kondradaki İtalyan gazetecileri do ar- Hik şöyle yazıyarlar; Almanyanın va- ziyeti esaslı süretle değişmedikçe İn- Killere harbe sonuna kadar devamı e deceki — ni dN K ADK L G et drtiknerdi AAA | tidaiyece ne dereceye kadar Rusyanın Alman: aya yardımı Yazan. ALİ KEMAL SUNMAN İki gündenberi gazetelerdeki telgraf haberleri Almanyanın Rusyaya mü - racaatla askeri yardım istediğini, fa- kul bu müracaatin Moskovadan red cevbile karşılandığı. merkezindedi Rurya ile Almanya arasındaki mü- abedeye göre Rusyanın — Almanyaya azkeri yardımda bulunacağına dair bir taahhüdü olmadığı besbellidir. Ba böy- le olunca şimdi garp cephesinde kuv- vetli düşmanlarile karşılaşmak mee- buriyelinde bulunan Almanyaya yar- dum icin Rusyanın asker göndermeyi abul etmesi ancak pek uzak bir hti mal halinde hatıra gelebitirdi. Gelen malümattar anlaşıldığına ze H Hunyanın yöllkdiği mivuli ceve Almanyayı derin bir inkisara uğrata- cak gibi olmuştur. Kalıyor diğer su- retle yardım keyfiyetl Rusyadan Ale manyaya petrol ve buğday yollanaca- Hından da İi aydanberi çok bahse- dla Lehistanın taksimine iştirak ettik - den, örin Avrupada kendince türum gördüğü yerleri aldıktan, Baltık saha- Kmda da yeniden nüterumü desi el fikten sonra şimdi zarp cephesine x- ker yollıyarak — Almanlara © süretle yardım etmek Rusyanın hetabına hie arrun görülmemiştir. Rusya İngillere ve Fransa ile kendini harpte saymak icin bir sebep göürmüyer, Daha geçen 163 bahsedilen İngiliz - Mus ticaret anlaşması Rusya ve İngiltere arasında vüsi Mmikyasta bir alışveriş işi temin etmek İçin yapılmıştır. Ne tarı akılsa Rusyanın garbi Avrupada her hangi bir kavzaya karışmasına iürüm görmiyeceği anlaşılmaktadır. Almanyanın Ruryadan alacağı me- yaddı ipüidalyeye dalr iki aydanberi dünya matbualında — yazılmadık — şey kalmamıştır. Bununla beraber Bütün Almanların Rusyadan hakikalen bi - yük mikyasla mevaddı iptidalye gele- rek Almanyanın harbe dayamabilme- sine yardım edeceğine — Mmandıklarını kabul etmek zorder. Bilâkis lleri ge- len Alman askeri erkânı buna iman- makla © kudar ihliyallıdır ki şimdiki Almanyanın birinel derecedeki askeri muharrirlerinden miralay Hes bizzat Rusyada neşredilen resml rakamları gözden geçirerek yazdığı bir makalede bu memleketin Almanyaya mevaddı ip- yardım edebileceği — keyfiyetini tetkik etmiş. pek mühim nelicelere varmıştır. Mü- him, yani Almanya hesabına bedbin neticaler. Bu hesaba göüre 21 milyon kilametro marabbar renişliğinde olan KRusyanın demiryolları 100 bin kile- metrodan aşağıdır. Öyle KI geçen w mumi harpten evvelki şerall ve im- küân daha temşin edilememişlir. Rus mülehassıslarının — verdiği — raporlara göre her sene hç olmazsa 8 - 10 bin kilemetro daha Hlüve odilmek Tüzem imiş ki Rusyanın dört beş senede sınai ihtiyaçlarına göre münakalât temin edileblisin. Bu hesapları İlerl götüre- yek Rusyanın — demiryollarını — ölter memleketlerinki ile de- mukayese et- tikten sonra Kolonel Hesin çıkardığı en son nelice gu oluyor: Rusya her ne kadar kütle halinde bstihaalâ elde eden bir memleket ise de demiryollarının kifayetsizliği gebhile başlıbaşına iktısadi bir mesele kendini zöslermektedir. Bu meselenin Balli ise seneler ister. Bir harp vuku« unda, yize Alman arriri söylüyor, ktitle halinde Hakliyat ve sevkiyat ya- pılacağı gibi bunan ayni zamanda ça- buk olması iklisa edeceklir. Bunun netice üzerinde sen derece lesiri var- dar, Rusyanın şimendiferleri askeri ve iktısadi noktadan daha çok yapılacak erler isler. işte Alman askeri muharriri bu me- tlocye varmaktadır. Rusyadan Alman- yaya pelrol Bakliyalı Icin yapılan he saplarda bnun eldeki vesali ile kolay olamıyacağını göstermekte oldağu gibi bugün Lehistan demiryollarının da be- | zulmüş olması hazebile orada da nakalâtın- istenditi gibi temini — için zaman geçmesi ve çok palışılması lüzine geleceti düşünülmekledir. Sonra — Rusyanın — petrol istihsalâtı arttırılın. bile kenditinin de bu mad- deye olan İhityacı ax değildir. Tahlatanın malüm âkıbele uğradık- fan sonrü arlık Avrupada harbe de- vam için bir sebep kalmadığı idülası İngiltere ve Pramsayı iksa edemamiş- fir. Harbin çıkmaması için Ağuslosun | son gününe kadar İngiltere tarafından sarfedilen mesal geçenlerde — Londra hükümetince neşredilen veszik ile an- faşılmakla ve o tarihi günlerde müs- fakbel harbin fecayül Almanyaya an- htılmaktadır. Bütün bu leşebbüsleri Karşı alman cevap ise — şöyle olmuş: Harbe karâr verilmiştir. ve Alman ar- dusunun ney'esi yerindedi Üşte Iki avlık en buhramlı vekayil görden gecirilirken Almanyanın sulhu Kolay kolay iktihsal edemiyeceği ken- diliğinden galaşılıyı Gelecek son muhacirler Geçen hafta' Bulgaristandan memleketimize 1900 muhacir ge - tiren Nazım vapuru dün tekraf Varnaya gitmiştir. Nazım vapuru bu sefer Varna - dan, 1939 yılına müreltep muha- cirlerin son kafilesini getirecektit Diğer taraftan geçen halta ge - len muhacitler de Diyarıbakır ve havalisine sevkolunmuşlardır. ü tealüti

Bu sayıdan diğer sayfalar: