5 Kasım 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Kasım 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HARARET HİSSETMİYEN KUMAŞ YAPILACAKMIŞ İngilterede bazı kumaş fabrikaları Olsa, olsa, yeni kumaş $a çeliklen- dir, ya demirden.. Malüm ya, demirin Ülncesine terleke denir. Fakat, teneke e, Kaliba, fazlaca hararette aleş alır, (trir. O halde yeni kumaş nedendir? Hliçbir. şeyden ateş almıyan, hararet hisstetmiyen, kızmıyan bu vurdum duy- Ş şey nedir?, Bu kadar vardumduymaz bir tek şey fanıyorum: Pazarlıksır. satış yapmağa meobur esnaf!. ı HADiSELER KARŞISINDA n Son- Telgref- karara çok sevindim.. Ya kahvesiz kal- saydık?, KİMİ KASTEDİYOR, Bizlm gazetenin birinci sahifesinde «Kısacar sütununu yazan arkadaş, ba- van, hakikatem, 6 kadar kısacık şeyler yazıyor ki, anlıyabilircen anla.. Ev - velki gün: «Yedide ve yetmişter diye bir fıkrasını okudum. Evirdim, çevirdim. Bir türlü, kimse üzerinde karar kılamadım. Çünkü, na- Hacı keseri gibi keskin idi. Ne tarafa gevirsem, inlibak ediyordu. Bir arka- daşa: — Kuzum Allah aşkına, burada kas- tedilen kimdir, dedim. Cevap verdi: — Dert mi yahu, dedi, veledin biri- dir, elbelle.. YAFPURDA ÖLEN — — ZAVALLI KADIN... Allah kimsenin başına vermesin, bir kadıncağız, vapurun helâsında ötmüş! Zavallı. Vapurda doğuran kadın duy- müştük amma, vapurda öleni duyma- maştık., Ölüm acı ve fenadır. Bilhassa vaparda, ve hellida olursa. Cenabi Hak taksiratını affetsin! Tramvayda ölmek, her zaman halıra gelir. Bazan, insan, kulabalıklan nefes alamıyacak hale geliyor. Sıkışıyorsu- muz, bunalıyorsunuz.. Demek ki, bu halimize de bin şükür edelim. Meğer, p İçin getireceği hareket tarcını yine Merakla beklemek iktiza ediyor. Ma- amalih İtalyanın Ukbaharda Almanya Ve itlifak muabedesini bozması — pek aykırı bir İhtimal sayılmıyacağı gibi, bilaraflığa devam edeceğini ummamak | a 0 nisbette müsteb'at bir ihtimal te- Yunus Nadi, diş tücaretimizde İnki- af inkânlarını araşlırıyor. Dünya ah- ÖWRlİ itibarile, bilhasta içinde yaşadı - famaz şartlar dahilinde Ticaret Vekâ - letinin zalen mevcut büyük ehemmi - bir kat daha artmıştır. Memleket müstlahsili rsemnun eden Kaymetlerle ihraç olunabildiği saman, İikalâtimez da ayni kolaylık ve ucuz. ah şartlarile artacaktır. İstihsali tyi- deştirmenin — ve çokaltmanın sırnı da . İzaha hacet yoktur ki, böy- lelikle hacmi büyüyecek umumi faa- Ü üyet millete ve devlele pek büyük fay- Aalar temin eder. TAN: — M. Zekeriya Sertel «Xiçin harbedi- Ölyorta diye soruyor. Bizlere kadar si- Şayet etmesi htimali olan bu yangının Hakiki sebeplerini biz de bilmek ihti- Hitlere göre bu sebep Al- Jasayanın hakarzlık çörmüş olması ve bunun tamir cdtlmemiş bulunmasıdır. İngilir Başvekiline zöre ise. harbin se- No. 36 | — Nerdesin ayol? Bir hafladır İ inmüyordun! —— ğ ;—;ıııh çardağın direğine dayandı.| | — Vallahi rahatsızdım.. O gün Üğizden ayrıkdıktan sonra karnıma Şir sancı gindi. Bir hafta yattım vde. Bugün çıkabildim. İlk uğra- İlığım yer siz oldunuz. Daha gide- pek birçok yerlerim var, Ü — Ey. otur bakalım, Salih dayı! Myşe evde yökken konuşalım. | | Salih çardağın altına oturdu. —| Ü —— Ayse evde olsaydı könuşamaz Dimydık? | |— Eh. Ne de olsa, o genç bir kız-| lir. Yanında eşek hikâyesi açmak B oğru olmaz. Balih gülmeğe başladı: | — Doğru.. Doğru.. Genç kızların anında her şey konuşulmaz. Ey | Beye karar verdiniz bakalım? Razı Şklu mu?. — Razı olmayıp ne yapacak, 'Sa- gyı? Senin gibi kocayı öpüp & koysun, Malüm ya, o Metmetle ç nişanlanmıştı. Ne de olsa! Mohmet genç bir çocuktur. Kızı- | İğan onda gözü vardır. Her şeyden| ilnce Ayşeyi Mehmetten soğutmak, Kimez m W Salih gözlerini yere — indirmiş, İpüstakbel kaynanasının sözlerini Şikkatle dinliyordu. Birdenbire ba- Oğinı kakdırdı: yikâyet eltiğimiz tamvaylar ne rahat AHMED RAUF Debi ortadanı kaldırılması lâzım gelen bir tecavüz zihniyetinin mevcut olma- sıdır, Her iki taraf Kteolojileri içlm harp etmiyorlar, Dava çek daha büyük, çok daha derindir. YAKİT: Azım Üz ihracatımıza verilecek prim Almanya haricinde bulunan, yani ser- best döviz ile iş yapan pazarlarda müş- feriler aramak sarureti vardır. Anla- gılıyor ki, Ticaret Vekâletimiz — Türk malları clhan piyasası arasında görü- len ve Türkiyenin serbesi döviz mem- leketlerinde iş yapmasına müni —olan Fiat farkını Türk müstahsillerine prim yermek sürelile beylaraf etmek kara- tındadır. YENİ BABAR: Hüseyin Cahit Yalçın Türk - Rus münasebetlerini fahlil ediyor. Sovyet- derle yaplığımız müzakerelerin neti- vesir kalması, Sovyetlerin Almanyadan datihsal ettikleri menfaatlere mukabil ZMmanlara bir nezaket göstermek iste- valş olmalarından İleri zelebilir. Eğer Karacoğlunun Moskova seyahati Sov- yetlerle Almanlar arasında yapılan ve Kusyaya büyük menfaatler temin eden anlaşmada bir rol oynamışsa ve Rus- yaya bir parça daha menfaal teminine hüziet etmişte — Hariciye Vekilimizin seyahati boşa gitmemiş ni kem-. galarımıza dolayınile bir hizmet ifa et- tiğimizi görerek bundan memnuniyet duyarız. 'Türkiyenin siyasetinde hiçbir yeni » lik olmamıştır. İki arada değişen si- yasel yalnız. Sevyeilerindir. Bunun Sevyetler hakkında bayırlı olmasını temeani etmek de birim için yine dost- duk vazifesidir. — Hakkın var, hemşire! Ayşeyi Mehmetten soğutmak, Mehmedi ona unutturmak lâzım. Bunu ben düşünememiştim. Bir lâfla hemen her şey olup bitecek sanıyordum. Peki, ne yapalım şimdi?.. Sen ne düşürdün? Malüm ya, böyle işlere| bunağı. O karışmaz böyle şeylere.| kadınların aklı daha iyi erer. — Eğer mutlaka kızımı almağa karar verdinse, bu ciheti bana bı- Tak, Salih dayı! Ben ötesini ya - parım — Karar verdin mi demek te Tâf , a gözüm? Onu gördüğüm gecedenbeti gözüme uyku ginmi- yor. Rüyamda daima onu görüyo- Tum. Gözümün önünde onun ha - hali dolaşıyor. | — O halde şimdi senit yapaca- ğin bir iş var: Mehmedin ölüm h: berini getirirsin! Ayşe bu habere inanır.. Birkaç gür ağlayıp sızlasa | bile, nihayet unutur gider. Sön de | murad: erersin! | Salih göbeğini hoplatarak güldü: — Vallahi bu şeytanın bile ak- | lna gelmezdi. Ne iyi bir çafa O | zamana kadar biz de evlenir, dü- | p lernek yapar, birleşiriz. — Evet, Ondan sonra Mehmedin, yaşadığı haberi gelse bile, atı alan Üsküdarı geşmiş olur. Sen de Ay-| şeciğinle evlenmiş olursun! vE MAHKEMELER | Hak yemezin yediği hak! Suçlu — şik — kiyafel ününde bay gösteriyordu. 28 - 30 yaş- dârında kadar vardı. Adi da — Affan Hakyemez!. Fakat dava bu soyadının tam ak- sine!. Hükim; hüviyot tesbitini bitir- dikten sonra iddianameyi okuttu: Affan Hakyemez havadan para ka- zanmak için orifinal bir fikir bulmuş.. Mahallelerden birine gidecek. güzüne Keslirdiği örkeği dışarıda, çecuklu bir 'eve uğrıyacak, ev babasının adını söy- Tiyecek, Nitekim bu tasavvurunu kora için bir evin kapısını çalarak, çocuğunu ça - Hardı. Babasından gelen paketleri be- Taber getirmeleri için annesinden izin aldılar ve evden aşrıldılar. — Affan Hakyemez çocuğa cebinden çıkardığı gikolalaları verdiklen sonra kendi kom- şularından yetişkin oZlu dışarıda bu- kanan bir eve günderdi ve şöyle söy- ettt — Annem selim söyledi; sizin oğ- Tunur dışardan hediyelik eşya gön - dermiş, burada islasyonda veya iske- lede dürüyer. Bunlara yalnız emanetçi ve hamal parası için beş llra gönder- mek Tüzüm. Tabli komşu çocuğunun yanındaki kibar kılıklı insamı zösterek süylediği bu sözlere kolayca kamılarak para ve- rilecek. Hakyemezde bu parayı yemek | içim oradan savuşacak.. Fakât evdeki pazar çarşıya uymamış, | tş anlaşılmış.. Affan Hakyemez de da- | va edilerek mahkemeye verilmiş. Hükim evvelâ davasıyı dinledi. O da derdini anlatlı. Bilâhare çocuk da tereddülsüz — Hakyemezi vak'ayı deyil etti. Affan ise saçunu inkâr ediyor, ken- disinin komisyoncu olduğunu, mahalle mahalle zerzdiğini, fakat böyle birşey yapmadığını mrarla Meri sürüyorde Neticede hâkim — diğer şehitleri de dinlemek için mahkemeyi başka bir | güne biraktı. * Yeni yapilacak belediyo sarayı- mun plânı için bir müsabaka açılacakı tır. * Saprimizde mevcut 41 sinemadan ancak 16 sının istenilen tenzilâti yap- tılı, diğerlerinin yapmadığı anlaşılınış ve bu sinemaların da tenzilât yapması temin olunmuştur. *& Belediye ufak mikjdslü Üt vpern heyeti teşkil etmeğe karar vermiştir. * Pasif korunma teşkilâti içi hallelere tevzi edilmek üzere 114 tu- Tumba yaptırılacaktır. Bunlar İlfaiye- 'nin nezaretinde halk tarafından kul » danılacaktır. * Tetkik seyahatine çıkmış olan Da- hiliye Vekili Faik Öztrak — Kuyseride bulunmaktadır. * Fransızlar ihtiyaçları , olduğunu ileri'sürerek Brezüyadan getirilmekte olan 300 bin kiloluk kahveyi Matil - yada alıkoymuşlardır. Kahve badeiinin ödeneceği alâkadarlara bildirilmiştir. # Norveç bandıratı Orland. vapuru 125 bin kilo madon kömürü gelirmniş- tir. Bulgaristandan da yeniden Gi bin Kilo kömür gelmiştir. n ma- — O hakle şimdi seninle söz ket-| miş oluyoruz, değil mi? — Öyle ya. 4 — Ya kocan?.. Onunla da bir ke| re konuşmak icep etmez mi? — Adam sen de. Birak şu koca Kız benimdir. Gönlümi kime ister- se, ona verirlm kızımı: — Hay Allah senden razi olsun. Vallahi erkek gibi konuşuyorsun. Ben bayılırım böyle mert, kadınlara. Kızın da sana çekmiş- Gece yarısı eline baltayı ahp tek dağlara çıkmak her yiğitin ir. Öyle bir kız, ancak senin gibi mert ve cesur bir | anadan doğabilir. Söz Kkesildikten sonra Jâf ağır - lığa intikal etmişti. Ayşenin anası, Salihin elindeki iki öküzü birden almadıkça Ayşeyi vermemekte 18- rar decekti. İlkönce yumuşak dav- ranarak fikrini öğrenmişti. — Eh, dedi, şimdi herşey bitti. | Kızımı sana veriyorum, Biraz da ağırlıktan, yür görümlüğünden bahsedelim. Pekâlâ biliyorsun ki, bizim bir öküzümüz — geçenlerde bataklıkta öldü, Şimdi tarlada bir tek öküzümüz var. Vadettiğin ö- küzü bize çift olarak günderirsen, elimizdeki öküz yedek olarak ka- kâkimin | göslererek | cesur | Hukukçu- lar yurdu Adliye Vekâleti İstan- bulda yeni bir müessese açıyor | rendiğimize güre Adliye Ves | nbul üniversites. hukuk okuyan kimsesiz ta- | lebeleri düşünerek güzel bir karar vormiştir:, Vekâlet bu talebelerin y iaşe hususundaki müşküllerini ber taraf etmek için şehrimizde bir yurt açımağı kararlaştırmıştır. Ad- | liye Vekâleti her sene Ankara hu- kuk fakültesirdle okuyan talebeye de bu kabil yandımda bulunmak- sadır. Ayni himaye ve muavenet şimdi. | burada da tatbik olunacaktr. İlk partide bunun için 10 bin lira ay- Tılmaktadır. 00—— — Dörtyol ağızlarında seyrüsefer Şehir dahilindeki ana caddelerde gelip gidişin İntizam ve emniyet altında yapılması için yeniden ba- z tedbirler dhunması kararlaştm rılmıştır. Bu arada ana caddelerin dört yol ağızlarında birbirlerine yakın da olsalar biver sayriseler memu- ru bulundurulması rarlaştırıl - | mış, bu kabil mâhallerin tayini ile, | memur adedinin tesbiti için tet - | kiklere başlanmıştır. Diğer taraftan çivili geçit mâ - | hallerinin de ihyası ve bilhassa dört| ızlarında dört — istikamette | | | Beçit yollarının — tesbiti ve yaptırllması kararlaştırılmıştır. Bu tertibatın önümüzdeki aydan itbaren talbika başlanacaktır. Ağaç dikme mevsimi | — Yakınlaşmakta olan ağaç dikme mevsimi münesebelile şehrimizin | | mühtelif semtlerinde ağaç diki - | leçek yerler tesbit olunmaktadır. Bu ihtiyatı karşılamak üzere (lk partide 25 bin fidan dikilecektir. | Ağaç dikme işleri 2 ay sürecek- tir. SRE | Saç saça.. Şehremininde oturan Seher adında bir kadın çocük — meselesinden — cıkan | kavıa netiçesinde ayni evde oturan Ni- gür adındaki komşasanu başla başın- dan ağır sürette yaralamışlır. Kömür vurması Beyoğlunda — Abanoz sokağında 18 mumaralı vmuMi evde oturan Rasim Emnine odasında yaktığı mangal- dan zehirlenmiş, hastaneye kaldırıla - rak dedavi altına almmmıştır. Küçük bir nokta Nişanlaşındaki kır orta mektebi re- nişlelildi. Büyük bir pavyon ilâve dildi. Geçenlerde de küşat resmi yi pildi. Fukat, yapılan masrafların, gün- Tümüz arxu ederdi ki, yekâmu beş an Yira daha fazlaca olsun. Çünkü, — bu beş ön lira Te, bu meklebe, tramway ezddesi üzerinde rüzel bir kapı yap darmak mümkündür. Mektebin şimdiki Kapısı, gayel çirkin ve adi tahfadır. * Bir mektep kapısını değil de, bir ha- rabe kapısını hatırlatıyor. Herhalde, bu kücük nokta unutalmuş olacak.. BURHAN CEVAD | br.. Onu da, yanına bir eş alarak | arabaya koşarız. bu suretle bizim | | de biraz elimiz genişlemiş olur. — | Salih dayı birdenbire kaşlarını | Çattı: Ben size bir öküz hediye edeceğimi vadetmiştim. 5ö zümde dürüyorum.. İsterseniz bu öküzü hemen yarın, boynuzlarını yaklızlayıp göndereyim size. Fa- kat, öküzün Çift olmasını istersen, biraz düşünürüm, Düşünmeğe de hakkım var, değli mi? O zaman | tarla mı kim sürecek? — Atanim, söğ zengin sayılırsın. Bize bir çift öküz hediye etmekle neyin eksilir? Yerine iği tane daha| | almak senin için güç bir iş midir? | — — Vallahi 6 kadar param yok.. | İsrar etme! Ayşe için canımı ve- | ririm, sıntna iki öküz birden vet- | mek belimi büker, Çok sarsılırım. — Kızımın değeri iki öküzden Eaha çoktur, Salih dayı! Mademki esingiyorsun. Bu iş te bozulür. | — Bu sırada komşudan çıkan Ay- | şenin sesi duyukdu: | — — Anne. Kim var bahçede? Ki- | minle konuşuyorsun? | Topal Salih: — Benim geldiğimi süyleme, de-| di, buraya doğru yürüsün de yüz- ceğizini göreyim. Ayşe cevap alamayınca komçu- nun bahçesinden çıklı, kendi bah- çesine geçti. Ayşe, Salihin geldiğin: annesinin yüzünden ve tavırlarından an - Tamıştı. Ters yürüne dönüp git « mek istodt! (Devamı var) | Himanlarına Belediyede yeni zihniyet Vali Lütfi Kırdar, İstanbulı hediye edecektir. neler kazaı tır, henlir bilmiyoruz. Yalhır bildiğimiz birşey varsa o da, çok müsbet bir yol Üzerinde olünüşü, dalma gözle göl lür, elle tutulur işler başarılmasıdır. Dekter Lütfi Kırdar İstanbula daha şimdiden şu büyük kaymetleri kazan- | dırmnlır: im İşle sür'at ve çabukluk!. 3— Alalurkalıktan kurtutuş! 3— İdarel maslahatçılık, kırtasiye - eilik ve fermaliteyi imha. Bunlar müsbet iş görmek istiyen bir insanın müublaç olduğu, lürumlü ipti- dai malzemedir. b Lütfi Kırdar, bu zihniyeti Bâkim kıl- mamiş Glsaydı, muyaflakiyetsizliğe dü- şecekli, Son elarak bir misal diye, Tak- $im meydanındaki istimlâk işlerini yös- terebiliriz. Lütfi Kırdar gelmeden ev- vel, Eminönünde istimlâk buşlamıştı. | Aylar içinde üç karış toprağı alama - mışlardı. Çünkü, bu işle alâkadar kim- 8e voktu; herkest ume lâzim, deyip geçiyordu. Mütcabhli işinin çıkarıma, ustabaşı | akşam olmasına, amele yevmiyesinin hak edilmesine bakıyorda. | Halbuki, asıl gaye, bunlar değil, mey- danın açılması (di İstanbul Belediyesi simdiden, Iyi bs- tikbale namzettir. Şehir, aradığı in - sanı bulmuşlur. Fakat, iyi görmediğimiz küçük, u- fak tefek aksaklıkları yazmaktanı, ten- kit etmektan bundan sonra vazgeçece- Biz, zannedilmesin. Bizce, gazetecinin | yazifesi, iyiyi, kölüyü ayırd ederek yaz- maktır, Ne yalmız iyiyi,, me de yalmız | kütüyü.. Müz, eskidenberi, doğru büldiğimiz şeyleri yazarıs. Belediyemiz, şimdilik Zarp zihniyeti ve itmi metodia çalışı- | yor, takdir ederiz. | REŞAD FEYZİ | NOT: | Biz, eski belediyenin sevdiği — bir B Z ALERAN yürümiyen taraflarını bulup çıkarmak emelinde idik, Halbuki, bazıları, bele 1 diyeden beş en kuruş çöplenmeyi gaye edindiler, Şimdi belediyeyi meothodi- | yoruz, diye, belki bazdarının aklına | yanlış düşünceler gelebilir, dünya bu.. | Kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. Der - bal tasrih edetim ki, bugünkü beledi- yeyi methedişimiz ne şehir meclisi a- | zalığı İstediğimizden, ne daimi encü- men azalığı, ne bir başka Kkomizyon azalığıs BU noklayı bilhasta tebarüz ettirmek karakterimiz. iktisasıdır. | Yahliğ, fenu, aksak Bir WFuf gördük mü, yine hiç çekinmeden “Çatır çatır yazarız Ve yazacağız. R.F. İAVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELER! | Alman vapurları Ruslara verilecek Almanyanın Ruxyadan göreceği yar- | dum, yani mevaddı. iplidaiyece edece- Bi islifadenin ne olacağı elrafında A Tapa mafbuatında verilen yeni mali malı hulâsa ederken gerek demir ve gerek manganez İstihsalktının Rucya- dan Almanyaya makli için İki taraf a- Fasında yasıl bir anlaşmıya varıldı- Handan dün bu sütanlarda bahsedil - mişti. Buzün de yine Kus: - Alman anlaşması eirkfında yeni tafsilâta ba- karak bir hulâsa çıkarmak lâzım geli- yor. Anlaşmanın diğer mühim bir me- geleye laallük eden tarafı vardır. Bu da Almam deniz üicareti için Ruslarla varılan bir iHilâflır. Londra matbua- tının vereceği malümala göre Rusya- dan Almanyaya gelen bir heyet — ile Alman ikisaf nerareli arasında cere- yan eden müzakerelerin — meticesinde şuna karar verilmişlir: Alman icaret zemilerinin Ruslara devredilmesi. Bunun nasil olacağına dair de ma- Kümat eksik değildir. Söylendiğine gö- Te Alman İküsat Nazırı Dr. Funk Al- man devlet reksini ikma ederek ona fiktini y suretle izah etmiş: Bugün Almanyanım deniz ticareli ar- dk kalmamıştır. Birçok Alman gemi- leri Ulmanlarda kapalı durüyer. Diğer mnühim bir kısmı da yolda iken harbin çıkması üzerine bitaraf — memleketler | sığınarak — kalmışlardır. Sözün kısası Almanya için artık açık denirlerde alışveriş imkânı kalmamış- dr. Be hal böyle we vakle kadar de- vam edecek. Bu gemilerin beyhude- | yere durmalarından ise bunları vere- Tek Almanyanın muhtaç olduğu me - vaddı iptidalyeyi elde etmek duha fay- dal olmaz mi?, Vapurları kime vermelit, Buzünkü yaziyete züre ancak Rusyaya verilebi. lir diye düşünülmüştür. Dr. Funk he- sap etmişlir hi Raslar kendi deniz Ü- caretlerini genişletmek İcin daha pek çok vapura ihtiyaç görüyorlar. — Bu maksadı temin icin e Alman vapur- larını ele geçirmek pek kârlı bir iş olacaklır. Rusyanın — Baltık sahasımı nÜfurü altına alması ürerine orada iç- | leteceği vapurları Avrapanm ve Ame- rikanın muhtelif ilmanlarına yolla - makla vüsi bir deni ticaretine zirişe- Yenibir | teşkilât Bütün vilâyetlerde | san'at birlikleri l | kurulacak Memleketimizde ve' şebrimiz « deki bütün küçük san'at erbabı yeni bir teşkilâta bağlanacakır. Tekmil san'atkârların bu teşki- | Kâta ginmeleri mecburi olacaktır. ÜÖğrendiğimize göre kurulacak olan bu yeni teşkilâtın her şehir- | de ismi «mahalli küçük t ble- likleri» olacaktır Ayrıca her sene tekmil vilâyet merkezlerinde birer «küçük san'at kongresi» toplanacaktır. Bu kon- grelere köylende bile çalışan kü- | çük san'atkârlar iştirak edecek - ftir. Diğer taraftan her yıl Ankarada| greye her vilâyet küçük san'atkâr- lar korgresi toplanacaktır. Bu kon- greye her viğyet küçük san'atkâr- | ları namına hakiki san'atkâr mu- rahhaslar iştirak edecektir. Yeni teşkilâtı ihtiva eden kânun bugünlerde Böyük Millet Mecli - sinde müzakere ve kabul oluna - caktır. Kanunun kabulünden — ittbaren | 6 ay sonra da yukarıdaki yeni teş, Kilât kurulacaktır. | el NE İ Şişli santralı kâfi gelmiyor Şişlide Osmanbeyde inşa olu - nan yeni telefon santralının tele- fon idaresi tarafından teslim alın- | ma muamolesi bitirilmiştir. Şimdilik 2000 #bonelik olan san- tralın yine kâff gelmiyeceği an - | laşılmıştır. | Bu sebeple ilk partide bu miktar| lâhare de 10 bin aboneli- ılacaktır, d | Karacaahmet mezarlığı Üsküdar ve Kadıköy kazalarının müştereken istifadeleri için asri | mezarlık haline ifrağı kararlaştır— lan Karacaahmet mezarlığırın İb-| rahimağa çeşmesi civarındaki es- Ki (Şehitlik) adı verilen kısmında| tetkiklere başlanmıştır. | Bu saha — geniş ve nisbeten az | kullanılmış olmakla- beraber her iki kazaya da yakn bulunmakta, modern mezarlık için de her türlü evsafı haiz görülmektedir. Tetkiklerin sür'atle - bitirilerek hazınlanacak raporun verilmesi &- Kükadarlara teböğ edilmiştir. Ra- por mühteviyatına göre hazılla - Bacak bir proje üzerinden burada-| ki kısımlar tefrik edilenek mezar- lığın sür'atle açılması temin olu - rnacaktır, veği düşünülünce Alman gemilerinin macal işe yarıyacağı kendiliğinden an- laşılmaktadır. Rusya bu surelle ainea- B Alman vapurlarından çok istifade edeceğini düşünmektedir; diyorlar. O- mun için Almanya ile bu hususta an- Taşmak zar olmamıştır. Haltık denizindeki Alman limanla - rında bulunan Alman yapurları — bu surede Rusyaya salılacak ise de bita- raf memleketler İlmanlarına sığınarak Kalmış irili ufaklı Alman vapurları- mın Rüsyaya satılması keyfiyeti kolay olmayacaktır. Çünkü bunların tâbi olacağı birçok matameleler vardır. Muküku düvel nok- fasından bu alışveriş kolay değildir. Bitaraf bir memlekete gelmiş bir va- purun harpte bulunan diğer bir mem- dekele salıldığı kolay kalay fanınmaz. Fakat bitaraf memleketlerin liman - Tarına sığınmış olan Alman gemileri- min miktarı pek azmış. İşle İklisat Nazırı tarafından veri- den malümalı dinledikten, — gösterilen hesapları görden geçirdikten sonra Al- mman devlel reki de buna kanaat çeti- verek meselenin — neticelendirilmesini muvafık görmüş. Rusyanm denlz in- şaat komiseri Tevosyan malyetindeki mülehassıslarla Almanyaya gelmiş bu- lunuyor. Almanyanın vereceği gemilere mu- kabil Rusya da mevaddı iptldaiye ve- recektir. Almanyanın demire ihtiyacı olduğuna dalr wzun bir liste hazırlan- maştır. Zaten diğer taraftan bu hususla Aayrıca müzakereler olmakta ve ticaret anlaşması — yapılmaktadır. Bu vapur anlaşması da onun bir kısmı olacak | görünüyor. Sonra buzünkü Almanyayı Adare edenlerin düşünerek, hiç olmazsa kendi kendilerini teselli ettikleri — bir cihet daha yardır ki o da yudur: | Almanya buharpte galip reldiği tak- | dirde yeniden deniz ticaretini tesis ol- mek fçin İnziltereden, Fransadan bir- | çok vapurlar istiyecektir. Galip gelin- Adiği takdirde böyle birgok ceslm va- purları ele geçireceğini düşünecek mü- tesçili olan Almanya şu İki mesala rasmda bulunuyor demektir. Galip ge Hince yeniden vapur temin edilecek, mağlüp olunca antom mesele kalmıyı Moskova Ziraat sergisi Yazan: Ahmed Şükrü ESMER Sövyet Jltihadının san on senelik zirsl tekâmülünlü zöstermek için kura- lan Matkova ziraat sergisi, haddiza - tında serzi tekniğinin de bir tekâmü- lünü ifade eder. Burada şu veya bu mabsulün seneden seneye tezayüdünü Kösleren basil bir rakam da, bukday veya meyva üzerinde yapılan en kı rışık bir illm teerübesinin neticesi de Bir bakışta anlaşılabilecek şekilde, çit- giler, grafiklerle ve resimlerle izah e- dilmektedir. Sergi, her yeri Ankaradaki — sergi binas kadar geniş elllden fazla pav- yondan müteşekkildir. — Bunların oa biri, ithadı teşkil eden oa bir Cum- hüriyetin ziraatine tahsis — edilmiştir. Geri kalanlar da hububat, buğday, pa- muk, hayvancılık, sebze, meyva — ve Saje zibi mevzulata bırakılmıştır. Sav- yek ziraat politikasının ana hedefi, ziral islihsali — kalite bakımından islah el- mek kanlile bakımından da aritır. - maktır. Yahi kısaca daha iyi ve daha Bol mahsul.. Her pavyondaki rakam - darın, grafiklerin ve resimlerin isbat etmek istedikleri lek bir dava bundan ibarettir. Ve elli küsur pavyonun da- varlarını süsliyen hu rakamları — ve bu pavyonlarda teşhir edilen mahsu- dâta bakılacak olursa, aü sene içindeki muyaffakiyet pek büyüktür. Bürük Bir Sovyet aşronemu — olan Micurin demiştir ki: — Tablat iltimas bilmez. Onun bol- |kuğundan istifade etmek, için evvelk orzanizasyon, sanra da bilgi lüzımdır. Bu iki şarta riayet edeb İnsan lein ta- biat ziyadesile cömert ol Binsenaleyh organizasyon — ve ilim Sövyet ziraatinin tekâmülünde iki e- saslı ümde olmuşlar. Orzanizasyonun Sovyet sistemine göre hususiyeti var- dır: Kövyet memleketlerinin zer'i ka- Bil olan toprakları 245 bin çifdiğe tak- sim edilmiştir. Bunların beş bini sof- hoz, yani doğrudam doğruya devlek ta- rafından işletilen eiftilklerdir. 240 bini de kolhezdür. Yani toprağın mülkiyeti devlete ait olmakla berabre, köylüler | tarafından kooperatif seklinde işletilen gifiliklerdir. Bunlar. kârdan toprağın kirası olarak levlete ait hisseyi ayır - dıkları sonra geri kalan kısmı araların- da taksim elmektedirler. Şurasını izah etmek Tâzımdır Ki takslm müsavat ü- mere değil, her köylünün sarfetliği me- galye güre yapılmakladır. Mesaisinin karşılığı olarak köylüye bırakılan his- senin bir kosmı aymiyat olarak, — bir kısmı da para olarak verilmekledir. İstatistiklere göre, yirmi milyan aile kolhur çifiliklerinde çalışmaktladır. Ve bu, çifiçi nüfesun yüzde doksan beşini teşkil ediyor. Sofhoz, yani devtlet gifi. liklerinde çalışan çifiçiler muayyen ücret alıyorlar. Bu çiftlikler kalhorlar Açln bir mevi nümüne çiftliği vazifesi- ni de görmektedir. Fakat Sövyet ziraatinin tekâmtilün- e dikkale en çok lüyık olan mokta (l me verilen kıymet — ve ehemmiyettir. Sovyet İltihadında doksan ziraai ens- titüsü, 965 tecrübe Htaxyonu ve kol - hozlar üzerinde 20 bin Lâboratuar vı dır. Verilen rakamlara cüre, bu sahada gahşan açronomların adedi —on dört bine baliğ olmaktadır. İnlibaun şudur ki Sövyet ziraatinde sergideki rakam- Jarin iade etliği tekâmülün başlıca â- mili, ilim sahasındaki mesaldir. KAAAAAAAAAAAANAİRARAARARARE Üsküdar meydanı Üsküdar meydanının sür'atle ge nişletilmesi için verilen menafil umumiye kararının Dahiliye Ve- kâletince kabul ve tasdiki üzerina buradaki binaların istimlâki mum amelesine başlanmıştar. 'Yeni meydan kısa bir zamanda gehirciliç mütehassısı M. Prostun plânına göre açılacaktır. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Seyyar satcıarın muayene cüzdanı Seyyar satıcılardan Örkan ya- ayor: Gazetenizde seyyar osnafın sılı- bi muayene cüzdanlarının şiddet- Te aranması hususunda — sihhiye müdiriyeti polisler — ve belediye anemurları kontrela — geçecekleri yozılmaktadır. Bugün sıhhi mu- ayene cüzdanlarını cemiyetler en Aşağı 250 - 300 kuruş mukabilinde wermekledirler. Halbuki bir sey- yar satıcıların buzün allemiizin bir kuru ekmeğini! tddarik elmek için ellerimizde bir buçuk iki lira kadar bir sermayemiz var ki ak- şamlara kadar koşarak anck ço- Tuk çocüğümürAN bir kuru ekme- Bini tedarik edebiliyoruz. Nasıl 0- dür ki üç Uraya bir muayene cürz. danı alabilelim. Ba ereri meminı niyetle yerine gelirelim. $e şartla ki cürdanlar elli kuruş mukabilin- de belediye larafından — verilsin. Biz de çocuklarımızın bir günlük dufak ve iaşesini feda edelim. Rix muayeneden kaçmayız. Her an ha- aru, Yeler Ki belediye bice elli kuruş mukabilinde cüzdan versin.

Bu sayıdan diğer sayfalar: