20 Aralık 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

20 Aralık 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HÂDISELER EVLİ ADAMLAR BOŞBOGAZ MIDIR?, | Evli adamlar boşboğaz olurlarınış! Bunu, bir Amerikalı mühandis iddia ediyor. Bu zat, gayet gizli luktuğu bir ölnmebil modeli meydana çıkarmak Ü- zere çalışıyormuş.. Fabrikanın hususi alelyesinde galışmak üzere üç-usla l tatlişi — Fakat, demiş. ustalar mutlaka be- kür olmalı.. — Neden? diye sormuşlar.. | — Çünkü, evli olura, akşam evine Eidince, bütün gördüklerini, birer bi- Ter karısına anlaır.. Kadınlar da ma- İlma. Yedi mahalleye yayarlar. Halbuki, bizim büldeğimiz, karı ve kocalar hiç konuşmazlar.. Konuştakları Kamanlar, yalnız kavga ettikleri gün- lerdir. DÜGÜN EVİNDE HAZİN BİR HADİSE Tarsuslan gazetelere — bildirildişine Köre, bir köyde, düğün yapılan bır ev gökmüş, olli kiyi yaralanmış! Gelin de, yaralananlar arasında. Zavallı, laze, daba ilk gününde talihsizlikle karşıla- gayor. Sen Posta refikimizin anket mu - | harriri, şimdi, gid-p de, Tarsustaki © hane sahibine şu suzli sarmalı: — Yuvayı erkek mi bozar, kadıu mı?. Mutlaka, alacağı vevap şu olacaklır; — Gelin bozart, | İNTİKAR HANGİ | MADDELERDE VAR?. Bütün çazeleler, mütemadiyen, Mit- kârdan bahsediyorlar. İhtikâr kelimasi kadar meşhür oldü ki. yanlış ede- Biyat kitabı. yanında biç kalır. Bilhassa kangi maddeler üzerine ihlikâr yapıl- Müstehcen kita MDlatya meb'usu Nasabi — Bayı Piyer Loyse'den — türkçeye — geviri ve müstehcen addedidiği için top - dattırılan eser hakkındaki davanın tö- Tülmesine dün asliye allıncı cezada başlanmıştır. Kitabı bastıran Sühulet kütüphanesi Bahibi Semih Lütfi üc basan matbaacı Kenan mahkemede hazır. bulunuyor- fabın müstehcen elduğunun sabit ol - saçluların malbust kanuzunun 31 inci mmaddesi delâletlle cera kananunun 426 ve 427 incl maddelerine göre ce- galandırılmasını isledi. Müviyetleri dtesbit edilen mazmm - dardan Semih Lötfi şunları söyledi — Eserin müstehcen olduğuna 4: Taper veren İbrahlın Hakkı Konyalı «Tuns gazetesinde bir mahbirdir. ede- biyatla alâkası, bilhasa Afredit gibi bir eser hakkımda vöz söyirmeğe malâ- hiyeti yoktur. Sonra bu adam Resimli Perşembe mecmuasma getirdiği y darı almadığım için bana müşberdii Hat itksası olmadığı halde bu v zifeyi aldığından €Tams garetesindeki Bizmetine da nihayel verilmiştir. - Bu | davasına b ği Y V İN LAY ÜN Dti deln Gürekmek 'işia, Hilin mertenia ge oneR çi a İrseyamiğ Barcirler öçle zölümı | DSN ae y gaa — Bu, uzun bir sual. Cevabı gürtür. Hangi maddelerin pahalanmadıkını sor, cevap vereyim.. BİR KÖR DÖGÜŞÜDÜR DEVAM EDİYOR Finlandiyanın şimal larafları, alta | Ay zece, allı ay gündüzün hüküm sür- | düğü memlekeder arasında imiş!. Za- yallı Finler, karanlıkta, harp ve mem- leketlerini müdafaa ediyorlar. Sabah olmadan devam eden geceleri dişünün! Biz, kış zecelerine edemiyoruz. Ve, bu harp devam ediyor! Bir arkadaş. şöyle dedi — Mazmafih, bütün dümyadaki harp. aşağı yakarı buna benzer, bir kör dö- Hüyüdür, gidiyor. MEMLEKETİN EN TANINMIŞ KADINI KİMf ahi tahamımli uzun gecelerde, Bir maharrir, memleketimizde en ta- sanmış kadıtım kün olduğunu isbat - şin, uzun boyla bir makale yazmış.. O- Kuyan, tabil merak ediyer: Kim buf. BiT galr mü-, Bir artatt mi?, Kim bu | kadın?. Nihayel muharrir cevap ve- Tiyeri, — Ayşt kadın.. Canım, şu bildiğiniz meşhur —Ayge Kadın fesulyesi. Pakat, Ayşe kadını. Kllgide, bu şöhretini kaybedecek, gibi geliyor, bize., Çünkü, yazın yaz sebae flatları a kadar aldı, yürüdü ki, haddin varsa Âyşe kadının ismini ant. AHMET RAUF pe| aşlandı eser bundan 26 sene evvel de türkçeye gevrilerek basılmış, bu Ana kadar la- kibata uğramamıştır. Bu kitap müsleh- cen değil, tam bir san'at eseridir. Mem- dekelte bu kadar edip ve mülefekkir Ansan var, bunların mülalealarının a- Tanmasını isterim. Matbaacı Kanan da şunları söyle - miştir: — Bu eser 1914 de Cemiyet Kitap - hanesi sahibi Kasım tarafından ler - cüme ettirllerek baslırılmıştı. Bu eve- Fi ermenice, Tumea müshaları hâlem piyasada satılmakladır. Ayni eser ki- fap balinde basılmadan Azkarada çı- kan «Ulus> gazelesinde de lelrika e- dilmiştir. Matbaacı Kenan da eserin müsleh- | cen olup olmadığının Müseyin Cahit Yalçın, Hüseyin Rahmi, Halti Ziya V- gaklıği! ve salre cibi maruf edipler ta- rafından tetkik ettirilmesini istemiştir. Müddel umumi, eserin mülehassıs- fara tetkik etüirülmesi taledini muva» fık gördüğünü, ancak bu mesele bak- kında gezetelerde fikir ve mütale: Fıni açıkça yazmış olan zevatın seçil- melerine imkânı kananl bulunmadı Hından Üniversite edebiyal fakülle- sinden dersinin mevama — ve vazifesi ! Büyük bir hangar Pendikte hububatsto- ku için 35 bin liraya bir depo yapılacak Toprak mahsulleri ofisi umum müdürlüğü 939 rekaltesinden köy-| lünün elinde kalan buğdayları sa- tın almağa devam etmektedir. Ofis yeni mahsul yılı için şimdi-| den geniş hazırlıklara başlamıştır.| Bu meyanda muhtelif yerserde ye- ni anbar ve silolar inşa olunacal tır. Anadoludan İstanbula ge lecek ve İstanbul civarından satın alınacak hububat için Pendikte de| büyük ve medern bir depo inşası kararlaştırrimıştır. Bu büyük h gar 25 bin liroya mal olacak ve | ay başından itibaren inşaata geçi- lecektir. no— Fakir taleb>»ye daha geniş yardım Sebrimiz ilk mekteplerindeki f kir çocuklara yardım işi ile meş- gul olan himaye heyetleri vaziyel- lerinin yeni cemiyetier kanununa uydurulmalarını teminen bir ebir- lik» teşkil olunduğunu yazmıştık. İstanbulun üç — kozasındaki ilk ! mektepler himaye heyetleri; yeni | birlik nizamnamesi mucibince ka - zalarında birieşeceklerdir. Bu su- | retle şehrimizin 16 kazasında 16 €emiyet vücude gelmiş olacaktır. Bu 16 cemiyet de «birlik» in esa- sını teşkil etmektedir. Peyderpey kurulmakta olan bu himaye emniyetleri vil hukukiye müdürsüğüne müracsat | ederek tescil işine de başlamış bu- | lunmaktadırlar. Yeni teşkilât saye- | sinde fakir ve kimsesiz çocuklara i daha geniş yardımlar yapılacaktır. KÜÇUK HABERLER * Sehrimizde bulunan Polonya m tecilerinden mimar — ve dekoratörler belediye hizmetinde çalışmak istemiş- lerdir. Bunların ehliyetnameleri tet- kik edilecek, lüzumlu olanlar kullanıla- caktır. ** 158,000 lira sarfile inşa edilmekte olan Eminönü Halkevi binasının şu- bat sonuna değil, ancak nisan ayına doğrü tamamlanabileceği anlaşılmıştır. | * Yeni belediye sarayının proje ve müsabaka şarinamesi — hazırlanmıştır. Eminönü kaymakamlık ve belediye leş- kilâtı da bu sarayda bulunacaktır. * 6 hektarlık Büyükdere fidanlığı 22 hektara iblâğ edilmiştir. * Misir Veliahdı Prens Mehmet Ali . merkezine 300 irası teberru etmiştir. Kızılay cemiyeti umuz İngiliz *& Tayyare fabrikalarının muamele | vergisinden istima olununaları için bir kanun ası hazırlanmıştır. ttibariyle bu eser hakkında salâhiyet- de söz söylemiye elverişli profesör ve döçentlerin isimleri sorularak lespil edildiklen sonra eserin bu zevata tet- kik ettirilmesini talep elti. Hâkim bu talebi kabul ederek Üniversiteden sa- lâhiyelli beş zevatın isimlerinin so- rulması ve bu eserin 86 sene evvelki fürkçe nüshasiyle, tefrika edilen U- hus gezelesi nüshalarının mahkemeye Ibrazı için muhakemeyi 10 kânunusa- nİ çarşamba günü xaat 16 ya bıraklı. | | bu baruların | diyorlarlı. Maftalarca süren bu tami- | vapurları Denizyolları idaresince| ÜErte | işletilmeleri için bir | rapor verildi | Geçenlerde yapılan heyeti umur| miye toplanlısında tasfiyesi ka- rarlaştırılan Hallç vapurları şir > ketinin tasfiye muamelesine bat lanımıştır. Diğer taraften bu idarenin va - ziyetini esaslı bir şekilde tetkik | ettirmek için belediyece kurulan Komisyon da çayanı dikkat bir ra- por vermiştir. Reporda; şimdiye kadar yapılan teşrübelere göre 'rketin bugünkü Yaziyetlie idaresinden hiç bir da beklenemiyeceği, binaena! € vapurlarının ” deniz yollerı idaresine devredilmelerinin doğru olacağı yazılmaktadır. hükümetce müracaal, olunması beklenmektedir. | Mahkümların yiyecek bedelleri Mahkümlardan alınacak yiyecek bedeslerinin hemen ekserisinin, tah.! sil olunamadığı gürülmektedir. Çünkü bu husustaki - kanunda; mahkümlar yi ecek paralarını ö - demedikleri tekdirde bunların na- sıl alınacağı — hakkında bir kayıt glmadığı anlaşılmıslır. 'e Vekâleti; — fakrı belleri dolayısile kendilerinden yiyecek parası alınamıyan mahkümlar ve asıl tahsıl olunabile- ceği hakkında yeni ve esaslı bir kantın lâyihası hazırlamağa başla- mıştır. Mi Limanda batan iki vapur İstanbul Timanının temizlenmesi farliyetine devam — olunmaktadır. | Bu meyanda Abırkapı önlerinde batmış olan gemilerden Mari Vak yano ve Heydarpasa mendireği gıklarındaki Margarila gemikri enkazının da cıkarılması karariaş- tırılmıştır. Birinci vapurun enkazı| 15 bin lira diğerininki de 5 bin Kiraya satılacaktır. | | Aklı nerede imiş? Bir dostümüz şunu anlattır — Evimizin önünden geçen sokak. yıllardanberi haraplır. Kışın çamur dur, yazın da toz. Hundan birkaç ay evvel, yolümuzun tamirine başladık- | Yarını görünce hayret ettik, Zalea, yı Arnavet kaldırımı İdi. Biraz (aş getli diler. İki de usla. Yapınağa başladı- | memleketimizdeki ©e? | İmlâmızda anarşi Şikâyetçi olduğumuz bazı hadiseler | yardır Ki müsebbibi birledir. Meselâ, imlâ anarşbi. Lâfa, yazıya gelince, boruna söyleri.. Yeknesak ve tek h- 1â ile yazmalıyız, deriz. Yine, biz, âem- | dimlz, islediğimiz gibi ve istediğimlz gekilde yazmim, Heckiaa, kalimelere, dilediği, beğendiği Kalıı verir. / İşle, bu sürcile de, bir ll anarşal mey- dana çıkar. İmlâamızın tesbil edilmiş olduğunu bepimiz biliri.. «Türk dili araşlırına cemiyetie imlâmızın nasıl olacağını tar yin elmişlir. Dinayyen haideler, basit Gzüller, bazı çazlar kabul etmiştir. Bü- tüz bu esasların güsel veya dena oldu- Hunu burada münakaşa edecek deği - li Fakak, mademki, kabul edilmiş, dezeli olunmuş bir imlâ tarzımız var- dir. O halde, hepimiz, ayni imlâ kal delerine rinyek elmek mecburiyetinde Ti garip bir tesadüfün, ba- ma ilham ettiği bir his altında yazıya- ram. Meselâ, kabul edilca İmlâ lüca- üne göre, ba adıı harfi T dir. Malbuki, gazelede, mötemadiyen D olarak çıkar. Burada asıl olan, kabul edilmiş resani imlâ şekli olmak lâzım- dir, Fakal, nedense, gazelemizde — bu işle muvaszaf alan arkadaşın kanaali 'T değil, D olacağı noklasında, Pazar günkü gazelede, hikâyemde- Ki imzamın T Ji çıklığını görünce, ken- €i kendime sevindim. Arkadaşlar, ka Saailerini tashıh etmişler, dediz kat, fıkramdaki imzada, yine, Mdi, © zsaman, resmi imlâ Iügatinin mi, yoksa, husuni içdihal ve kanaallerin mi hâkim olduğunu, bir türlü kavrıya - madım. Herhalde, en doğra yel, imlâ tâzatini | Kalbik etmektir. Pa- D baki REŞAT FEYZİ | Şair Mehmet Akifin | ölüm yıldönümü — | Ayın 28 inci günü — büyük şair * Mehmet Akifin ölümünün yıldö - | nümüdür, N Bu münasebetle Üniversitede bir ihtifal yapuması kararlaştırılmış- tır. İhtifalde şalrin hayalı ve esver- leri hakkında mühtelif — betipler Butuklar sövliyeceklerdir. Bilâ - hare de merhumun mezarı ziyaret osunacaktır. | — kşu Polonyalı mühendisler Çok çocuklu mühendislerin fabrikalarda | tile çalışacaklarını î Bazı Folonyelı Bunlardan bir kısımı şebrimize | gelerek Ankaraya gitmiş bulun - mektadırlar. Polonyalı mühendis- lerden ikisi de Kayseri mensucat fabrikasında tetkiklere gitmişler - | diz. Bu mühendisler birkac gün sonra da Karebük demir ve celik fabrika- larında tetkikata gideceklerdir. taarruzu Vali muavininin reis'i- ğinde bir hey'et bugün | tetkikler yap'ı Hava taarruzlarından korunma | için alınan tedb.rser meyanında | Galata ve Beyazıt kulelerine ko - W nulmak üzere kuvvelii ses veren 10 düdük alınmıştır. * Bu düdükler — yakında her iki | kuleyo konacak ve şehrimizde ses- | teerübesi mahiyetinde olmak üzere bir alârm yapılacaktır. ğer taraftan dünden iti tatbikat mektebinde bir <cakaz ya 20 kadar ekip şeli devam tedir, Şehrin en kalabalık yeric - rinde bazı yeraltı yapılacaktır. Sığınak işleri için 5 | eyet kurulmuştur. in resliğinde bir heyet de buzün şehrimizin bazı | semtle giderek bu mevzuda tetkikier iera etmiştir. Eğlence yerlerinin vergileri | Yarış ve güreş mahalleri ile Ü - yatromar ve sinemalar gıbi yüzde 25 vergi alınan eğlence mahslle - | rinim bu verguer.nın hesabında «ha-! sılatı gayri safiye> kelimesi zi tefsirlere yol açtığı görülmüş - | tür. | Ezcümle bu suretle hasılatı gay- vi safıyenin 109 kurı uk bir bi « dette yanlış olarak 85,5 kuruş diye tesbit olunduğu anlaşılarık bunun Bu, kuruüş üzerinden tashihi ve lence mahalleti vergüer.nin na- sı! hesep olunacağı Belediye zelstiğinden şubelere büdirilmiş - dir. | G | Orta o'cu! ve liselerde | pasif müdafaa | Hava taarruzlarına karşı korun- ma kı ile bu husustaki tek mil nizamname ve talimatnameler Mi rılarak maarif derilmiştir. Bualar bülün mektepicre tevzi olun T taraflan ilk mekteplerde olduğu gibi orta okul ve Lselerde de hava taarruzluruma karşı pesif — müdafaa için tatbiki | tecrübeler yapmacaktır. | n hâkim'er Çok çocuklu hükimlere yardım şekli de değiştirilecektir. Bu hu- | susta hazırlanmeğa başimnan yen kanun lâyihasına göre bu ka- | bil hâkimlere hâlen yapılmakta | olen di yardım usulü tamamen kaldırılmaktadır. — Bunun yerine hâkim çocuklarını okutacak vesait temin olunmaktadır. Bu meyanda hükim cocukları için büyük şehir ve kasabalarda Ad - Hye Vekâleti pansiyonlar açacak- | lar. Şöyle, mümkün merlebe tarsir ratlan sonra, yağmurlar başladı, la- kiyet tatli edildi. Şimdi, evimizin önün- de yığılı taşlar duruyor. Acaba, ça - murdan kurtulmak için yazı mı bekli- yeceğla?, Tamiratı yapanların aklı, ya- zerede imiş?. Alâdaralar ne üşünüyorlar, sexba?. BÜRHAN CEVAT - Yazan : İskender F. SERTELLİ —— — Hayır. Anlaşamadık. Evvelce | tahmin ediyordum.. Şimdi isan - dum ki, bu kız bar sahibi Şinasiyi | çılgınca seviyor. — Ne diyorsun.. Şinasiyi ml sevi- yar? — Evet.. Evet. Onu seviyor. Ve başka bir erkekte görü yok. — Yanılıyorsun, eai ! O, Şi nasi gibi, her gece birçok kızlarla düsüp kalkan bir adamın gönül ve- | reçek kadar budala değildir. — Sözüme — itimat et. Ben, | bu sırrı bu gece keslettim. O, gö- | Tündüğü kadar zeki ve anlayışlı | bir kız değilmiş. Kendini ona kap- tırmış. Başka bir erkekte gözü yok dedim ya. — Dediğin doğru olsaydı, bu gece barı ve bardaki kazancımı bırakıp bizimle buraya gelir miydi? — İste meselenin bütün inceliği burada. Bu, bir kadın kaprisidir. | Dizim sırtanızdan srada bir kıs - kançlık yaratmak — niyeşindedir. | Hem ben sana bir şey söyliyeyim | mi.. Bunlar yola gelir, ıslah edilir şeyler değil. Kafalarını örümcekli san'at cazibeleri sarmış. Onları yo- Tundan çevirmek, bir aile içine sokmak ve kendilerile mes'ut bir yuva kurmak imkânı yoktur. ÇİÇEKLERİ No 20 — O halde biz de gönül eğlen - diririz. Zorla güzellik olmuz ya. Otetin önünden geçen bir motör. den ince bir kadın sesi yükseldi. Menekşe balkondan Celâle ses- lendi: — Ayol buraya gelsenize. De- nizde ne güzel şarkılar söylüyor- | har. (Zambak) denize kulak verdi. Öpmem seni, sevmem seni artık deli olsan! — Ben bu şarkıyı çok severim. | Menekşe birdenbire yerinden hopladı: — Zambak! — Ne var, canım? Deli gibi ne- den bağırdın öyle? — Ayol, bu sesi tanımadın mı sen? — Hayı — Hele bir dikkat et! buy) un sesi değil mi bu? Celâl sordu: Şebbuy da kim? Menekşe cevap verdi: m çiçeklerden biri. — Baletten mi? — Evet.. Evet.. O. 'Ta kendisi. Semih Kâmran balkondan ba - kıyordu. (Şeb - | gi (Zambak; birdenbire hayretle | geriye çekildi: — Buraya geliyorlar. (Menekşe) dikkatle baktı: — Evet, Motör buraya yana - şıye | Celâl gülerek söylendi: Ayağımız uğurlu imiş. Otele yeni müşteriler geliyor. (Zambak) içeriye giriyordi | Semih Kâmran da onun arkasın-| dan yürüdü: | — (Yeni bar) yıldızları bu akşam, Boğaziçine sökün ediyorlar. Aca- | ba sebebi nedir | — Bizim buraya gelmemizde bir sehep mi var? Sadece cen sıkıntısı. Bana bir gezinti teklif ettiniz. Ka- | bul ettim, Buraya gldik. — Acanım, siz de arkadaşları - nızı nekadar koruyorsunuz! — Korumak vazifem değil mi? Onları bara çeken benim. — Kiminle geldiğini tahmin e- debildiniz mi? — Sebbuyun yanındaki adamı | asiye benzetlim.. (Zambak) birdenbire sarardı: — Kabil değil. Şinasi patron - dur, Bar paydos olmadan bir yere | çıkamaz, 1 (Menekşe) ssrar etmedi: — Belki yanlış görmüyümdür Benzetmiş olabilirim. Fakat Şeb - | buyun yanında robüst bir erkek | vardı.. Şinasiye çek benziyordu. (Zambak) tekrar cevap verdi" — Olamaz.. Olamaz, Menek - geciğim! Şinasi bu saatte barı be | rakıp gelemez buraya. Motör otelin önündeki dar iske- | leye yanoşmıştı. İskelenin üstün- | de yürüyen iki gölge, otelin deniz kapısından içriye giriyardu. (Zambak| arkadaşının Sinasiye benzettiği bu adamı tanrmadan na- sd rahat edebilirdi? — Biraz sonra yeni müşteril kim olduğunu garsondan anlıya - biliriz. | üstünde birer — Şampanya neden içmiyor - sunuz? rıştı: — Su motör angaje olmamışsa, komuşsak da Beykoz koyuna doğru bir deniz gezintisi yapsak nasıl olur? Celâlin maksadı otelden uzak - Taşmaktı. Bu teklife ilk önce (Zambak) itiraz etti: — Güzel güzel oturuyoruz şu- yada, Manzara güzel.. Hava lâti Deniz gezintisi bir yorgunluktan ibarettir. * | Bir silâh sesi Balkondan odaya gelmişlerdi. İçiyerlardı. Semih Kâmranın maksadı (Zami-| Bak) v iylee sarhoş etmekti. (Zambak) âşıkının bu maksn - dinı anlamamış değildi. İhtiyatlı içiyordu. Menekşe kendi kendir: ( Devamı Var ) | bundan si arbinin Doğurduğu Meseleler | Kimler, ne emeller besliyor ?. Eökiden bilaraflık bir memleket 1- Çin büyük devletlerin işlikalı nazar- darından uzak kalmayı temin eder di- ye sayılırdı. Büyük devletlerin iştiha- gtdan üzak kalabilen bilaraflara ise | sik sik faarrurlara uğtyarak payla- glan ipezaleketlerln Kupla ile baktıkları Fakat srük çok şey değiş- Gi gibi mille münasebatındaki güphesizd I8l4 de Belçikanın Alman taarrın Na uğraması o zamana kadar bilarflığa | et düsturunu iylden iyiye sarsmış | gehlikelerinden | üzak kalmış memleketlerln kendile - | rini emniyel allında görerek milli mâ- | dafaaları için hazırlanmıyacakları bes- bellidir. Bana mukabil ba memlekei- ler pek büyük içlmzi meselelerle meş- dardı. Buzün amıştır. Varlığım muhafaza endişesi büyük küçük her memleketi derece derece düşündürmektedir. Yeni misaller gösteriyor ki eskiden- Beri bitaraf kalan memlekeder daha ziyade İşlihayı celbed'yurlar. Çünkü bunlar devamlı bir surelte mukave - banların devamlı bir süretle mukave- di hesap edilerek Maarruz edenler ona göre (ürlü emeller beslemeklen geri kalmıyorlar, Bugünkü balde Avruna | Barbi karşısında kendilerini herhanzi | Bir zümreye mületmiyerek her türiü anlaşma harlcinde kalmış olan devlet- ler emniyet altında — kalabilecekler midir?, | Harp wmadikça bitaraf memleketle- rin vaziyeti daraldığı aulaşılıyor. İşte bu mülâhazalar gözününe grtirilimce İnciliz ve Pransız larafının orlaya kuy- duku davaya avdel ediliyor: Prunsa tte İnrillere Avrunada baarruz fikrini ör- dadan kaldırmak, Avrapaya, müm - | künse dünyaya yeni esaslar keyatak a malletler aramı münasa- Bellerinin öyle yalm Bit tarakı Susü ile bezulabilmesine mâni d | dah | Hassa İngitlerenin şu denir kuvvetini | Birleri temtn etmek için bu harbe gir- im dünya aa hunun Htikbali için yapılmış olacakır, Garpla Altıanyaya karşı tephe kuran Pramsanın — bitaraf kalmış komşuları | ügide hei bu kemşuların mev- maktla, hem de Pragsa ile İn- | Zillere buzünkü vaziyetle beklemektle- dir. Hele şimdi yine bu harbin — bir | Gilvesidir Ki garpte Almanya ile İn - | gillere Öve Pransa arasında — karada muharebe cereyan elmezken Avrupa- man şimalinde Rusya ile Fizlandiya - rasında şiddedii bir muharebe haşia - mış ve devam ediyor. Lehistan matüm olan âkıbete uğradı. Pinlandiya şiddet- Je mükavemel göstermekle, Buna mu- kabil garp cephesinde sükün bakl Fakat bu Eidişle garp cephesinde hep sükün gevam ederken harp acaba Av- Yupanın başka faraflarına 1m> sirsyet ederek yer yer hükmünü lora edecekt Bu itibarla yeni gelen Avrapa buzünda arkeri ve siyasl mütehasız- Jarın çok etrafli yazılarına tesadiif e- Gilmektedir. Harbin Başka yerlere si- rayel edeceğini söylüyenlere karşı bu kadar bedbin otmayı dağra bulmuyan- kar, çünkü 1870 Frama - Prosya har- | binin başka darafa sirayel etmediği, evvel Krim müharebesinin de mevzli kaldığı / öslerlmektedir. Avrunada etrafa sirayel eden harp- ler ne vakli olmuştar?. Ne vakit Av« | Tupaya yeni bir mtzam, istediği gibi bir gekil vermek istiyen bir Napolyan ve- YA ona bememek hevesinde biri gı - karsa, Alman devlel relsinin Avrupa- ya yeni Bir gekil vermek, hele bil- | ortadan kaldırmak emelinde — olması gizli değildir. Fakat acaba Alman or. duları nereleri istilâ için girecekler ve almması düyünülen yerler varsa bu- ralardan Almanyaya hakiki surette me bi büyük bir kâr ve menfaat temin | denlz müharebesi I edilebilecektir?. ALİ KEMAL SUNMAN Graf von Spee'niğ sonu Yazan: Ahmed Şükrü ESİE İngiliz kruvarörleri tarafından #SR Tüp edilerek Moenlevidco Umanıti Ha eden Alman cep sırhlısı Gi Bpce, kendi Kumandanı taralındat İ farılmışlar. — Hatırlardadır. ki — AM gırhhsı Uruzuay devletinin me İltlca etliği zaman, Alman gazeteleri ? Alman radyoları, geminin hasark ramadığını ve mahrukat tedarik © fen sonra denive açılerak İngillfl aenharebeye devamı edeceğini i4din İ mişlerdi. Bu çasreleler İngiliz ge İçin münakaşa kaldırmıyan bir #i Alman donanması İçin bir muzafle yel olarak gösterdiler ve bülün manya baştan aşağı Gonatıldı. Garipür ki şimdi ayni Alman KAİ7 teleri ve radro' , , hattâ verilii berlere göre, Alman hükümeti, öf min batırılmasından dolayı Urunuk? İ Küzmelini mes'ul tatmak istiyorları dia şadur: Alman sırhlısi ağır surelk yaralanmış ve tamiralını yapmak dâzım zelen mühlet verilmemiş. bilaraf bir İ letler hukukuna göre, mana uğryan bir harp gemit manda ancak yirmi dört sant katabill Fakat bir hazy netlcesinde harasa Wi rıyarak bilaraf ilmana iltica ederse df nizde seyrüseter edebitmek için HUf gelen acele damiratın yapılması Kİ mühlet verilir. Fakal bu mühlel Bf fında harp gemisinin döğüş Kabiliri” ni arttıracak tamirat yapılamaz. Ü. recnar hükümeti geminin vaziyedii detkik etliklen sonra zaruri olan tamtifi derin yapılması için mühlet vermişlir. Gemirin süanlartfi famir için mühlet verdemczdi. Fakll bunün için de mühlet verid.ği, ha yenl başlan ve daha küvvetli slâhlafP teehiz edildiği farzedilsin, van Spce'tif Bu arada Uruzuay sahillerinin #i7 larına dizilccek olan kuvvetli kagilit ** Pransz harp gemilerinin elinden KIf kalmasına İmkân var w idi Ba af dar allında geminin — batırılmasanlif dolayı Almanların Ururüny hukümt Hi mes'nl tutmak islemeleri mani” sudır. Alman gemisi için — yapılacak şefi Montevideo İlmanıma Htica etiniye kendisinden zayıf otan İngilir cemi lerile sonana kadar müharebe etmekil Ksasta sekiz pusluk toplarla müceh * yetmiş İi her olan Ehsrler kruvazörü hasara W ramış ve harp haricine çıkarılmıştı. G” Fiye allışar pusluk toplarla mücehütf iki küçük İngiliz kravarörü kalıyerdi Alman zırklısı bu gemilerle döğlişt bilirdi. Ve meticede hatarsa şerefini KW tarmış olurdu. Von Spce bunu yap * madı. Ba garip harekelinin bir izalik yon Epce'nin petral aldıktan ve Gf defek tamiratını yaptıktan motıra, fakal Küvvetli İngilir remilerinin getmele * rine vakli bırakmadan dışarı çıkaralkı Aki kücük İngilir gemisile döğüşmek Biyetinde bulunması idi. Fakat Almaf kumandanı bunu yapmıyor. Kendisini mağlübiyetten asla kurtaramıyacak O” lan mühlet verilmesini istiyor ve ve” | gümeyince, geçenlerde İngziliz Ravab pindi gemisinin yaptığı gibi. falk KUv” vetlerle döğüşerek şerefile - batacaği dihar ediyer. Almanlar harif inliharında bir şeref ie * d ediyorlarsa, aldanıyorlar. Ge“ mtiharı, intanların Imtiharı €İ* Şeref, falk düfe manla karşı karşıya relip döğüşmekle- Air, Kaldı ki henliz kuvvetli İngiliz ce* mileri yolda olduğundan Almanın kar- pılaşacağı İki kravasör kendisinden da” ha sayıfir. müterie bi aöre delâlet ede İngiliz denizelleri geçen çarşambe Günü yaplıkları döğüşlte Alman denle- cilerine her nokladan faik olduklarızi göstermişlerdir. Von Spce'nin zelii 4 beti, ba zaferi şümulleşlirrrekledir. BU kuvvel arasında- ki mücadelenin bir sembolüdür. Bitas Taf memleketler bu harbin bitiş yek- lini şimdiden görür gibi oluyorlar, A $. ESMER Birimizin Derdi HepimizinDerdi Yiyecek maddeleri neden yükseliyor ?. Bir ekayucumuz çunları yazı - yer «İhlkâr, aldı, yürüdü, bütün maddeler fiallandı. Bu arada, yi- yecek maddelerinin de — yüksalişi şayanı hayrettir. Acaba, buma e- bep net. Hatbul heven bütün yiyccek maddeleri, memle- kelimiz dahilinde — istihsal »etlir. Meselâ, yemek yağlarının fi Tn yükselmesine bir sebep var mu?, Bu vaziyetle alâkadar ihlikâr komisyonunun veya ma - kamların, bir an evvel çare düşü- nüp, tedbir almalarını dilerim.e Okuyucumuz bu mevzuda hak- hdır. Alâkadarların dikkal nazar- darım çekeriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: