1 Ocak 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

1 Ocak 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4—SON TELGRAF-— |H_amm Türklerde ilk hastahane | ve hekim telâkkileri Türk tababetinin tarihi, Türk devleti tarihi kadar eskidir Yazan: RAHMİ YAĞIZ «Cemiyetlerin kuruluşu çtimal yar- dem esanile mühayyeltir. derler. Ba Maziyenin ahsini iddla eden yoktur. F Aal, cümle tefsirtere bağlı kaldığı için yardım ceşitleri başka başka sahalarda kendini göstermiştir. Fakal içilmak yar- dama, cemiyelin esası oluşunda çu vok- dayı gezönünde bulundürm Bir cemiyetin içindeki sakat, hasta, yaşlı himsenizlere, cemiyetin dağer feri- deri tarafından elbirliğile yaşama şari- larmın teminli, İlk fütahat devirlerinde biz Türkler 66 (çümal yardım) Asyada llk Türk tepluluğunun kuruluşundan çek daha evvel, klan devrinin başlan- gcinda düşünülmüş, talbik. olunmua; Yüksek imsani — hislerle birliğe doğru Hlk adımı alan codadımız — tarafından Aünyaya hediye edilmiştir. Masta ve alilleri yaşamak bakların- dan mahrum elmeyi düşünen muasır Gevlei ve cemiyet telâkkilerine karşı hk orla Azyadaki cihangir Türk den Tetinin, Türk içtimalyatının telâkkile- Tinde bunları sağ ve sağlam olanlardan Gaha kolay ve daha geniş hayat hakkı yerilmesi, sağlamların haslalara harşı melksi feragat göstermeleri (Kotad Ko- Bilek) den evvel Türk ana yasası çer- gevesine <irmiy içtimal esaslardan bi- visidir. Beki Türklerde kabile relsinla eleri- Hesine iştirak eden kâhin ve rahipler toplulağun ayni samanda muraplarına &a çare butmak, bunları dindirmek züfesile mükelleftiler. Kâhinlerin em- #üüde bir «hasta obasır Ve obanın ser- visine yarıyacak kühin yamakların - dan, ilâççı ve cerrahlardan mürekkep bir ekip de bulundarulur Kühin, sabah üyinini mütcakip oba- darı dolaşır, ber obanın bastalarını mu ayene eder, lâç ve kavsiyelerimi yapar, Benra gelir «hasta obasız mdaki hasta- harın iliçlarile meşrul olurdu. KHasla obacının masrafları kabile ve- ya klanın bütün obaları tarafından ei Tanen ve müşlereken görülür, akın- Tarda, harplerde bir kısım ganalın bi işe ayrılırdı. Bedadımız; dünyaya ilk Çasilet e- Kühhilerini ve iki insani hisleri bediye eden, bu fikir ve telikkileri uşılıyan Büyük kahramanlardı. Haslane fikrimi ve toplu teda dünü Avruna ile öiğer ülkelere öğretea e kal İlk samanlarda Haseki hastane «ine yazılan bir fakririn fetoğrafı ük İnsaaları tarihie devirler acunp zahileler detiştiren Türk hükümdarları Türk akinları ve akıncılar Kayılan Türklerinin Orta Asyadan KöcükK Asyaya gelip yerleşmeleri e» - | manına kadar yalkıs cüzzamlıları şe- ' Haseki hastanesinin kurulaş devirlerin. de (1539) başbekimin resmi kıyafeti hirlerden ayırarak Busasi köyler ve si- | telerde kendi talihlerine terkeden mu- mr Avrupa, talâm ve hiristiyan dev. letleri T Gefa İkinet Osmanlı hüktüm- Garı Orkan . tarafımı Bursada lesis | edilen hastaneyi hayretle tetkik mevrma tolmaşla: ©sas Üzerinde çalışarak | dap, haslane ve ledavi siklemlerine vu- (Ozmanlı Türklerinde harta nakliye arabaları (şimdiki sıhhi imdai olamobille Finin soda dıdır) Yazan: Rahmi YAĞE No: 1 Donanma Geliyor Sanki hiç bir şey yokmuş gibi vazıfeye devam BİRİNCİ KI Büyük Harbe girerken Osmanlı donanmasın- daki hazırlık Ünriliz talim veyeli reisi Ami Bes hir defs öksürerek sesini akort et- tüklen sanra sade kulak kesilmişcenine arkadaşlarına, do- edeceğir. Bvet; dünya vaziyelk Avru- yada çetin bir karbla — başlıyacağına Marel ediyor, yine hiç şüpbe yek Wi pallıyacak ba harp, mensap olduğu- Büyük Britanya imparalorluğu - Bun girmeklen kaçınmasına imkân rülmiyen' bir bağarlaşma olacaktır. O fakdirde yapacağımız iş, tutacağı Barekel tarıı da yine bize hükümeti- miz tarafından bildirilecektir. Binaen- eleyh, çimdi siz, yine eski vazifeleri mizlü başında bulunursunuz!. Torpito mülehasaısı yüzbaşı Halifaks Kaf için bilhassa şevkel ve Kilâ dev. Yinde Osmanlı ülkesinin eşiklerini e- | yındırmağa koyutmuşlardı İlk defa delller ve asabi hastalıklar güpheli ve tehlikeli adamlar Kazaal allan Süleyman devri taba - Betinde en şöhretli up medresesi İs » tanbulda şimdiki Süleymaniyede tesis edilmiş, bu medereselerde Prama, Ve- Bedik. İspanya ve Felemenkli tlebeler | fahsll görerek keazel simışlardı. Türk tababetinin tarihi, Türk devlet darihi kadar eski ve enunla yaşı mut- hu bir desik ve teşekküldür. | İstanbalun felhinden sonra lanıl - maine başlamadan evvel Patihin üik âü- gündüğü ve derhal zerdurduğu tesis, gimdiki Fatih camlinin bulunduğu ma- Balle civar Fatih darüşşifası olmuştu. (815) yalında faaliyete geçen bu has- | fane yıllarca İstanbul şehrine sıhhal dağıttı. Yavnı Sultan Selim. bundan kırk beş zi senra » hleri 815 ve efrenci 1476 yılnda - Kh defa elarak İstanbul cü- gamlılarını bir araya toplıyarak bun. dara alarafi müriden verilecek tahsi - gallar idare edilen bir melce vücede getirmiş. Üsküdarda Karacaahmet el- #arında - gimdi metruk ve harap olan Miskinler tekkesini kurdurmuş. bir ha- mam ve bir aşocağından mürekkep bu | desive Miskinler tehkesi lsmi verilesişti. | Bo tekke inkılâplar #sara bu kabil | Bastaların da Bakirkördeki akıl hasta- | hıkları hastanesine sakledilmelerile yık- | yunldı Bunlardan senra Ormanlı imparater dakunun Kanaal Saltan Süleyman dev. Tinde merhaleye varan gelişi- | (ile Süleymaniye dardşşifanı karalmaş. | Fine bu padişakın hasekilerinden Hi vem Sullan da 1539 efrenci yılında Ha geki hartanesini bötün seyylatmın bir Befarel bidesi gibi hurulmasını im- kün içine almış. Haseki bastanesi ik | defa şimdiki hastanenin daha ilerisin- | de büyük Mimar Sinanın yaplığı en üşlemilke arasındaki dek kub- ede kurulmeş. ssaradan bir edilerek genişletil maiş. daha senra da 1861 de şimdiki bu. danduğu Binaya petirilmiş. her büyürerek bu - | | | Ü ya- pılan genişlemele zünkü halini almıştır Eski vakfiyelerde bu bastanenin te- Gavi kadresu yallık masrafı üereller ve Küare gislemi mevcuttur Buçün, ileri Acrapa memleketlerin deki bekimlikle denk bir bekimliğe m Hk olan Türkiye Cumhuriyeti, ecda « dından k silet telâkkilerine tamamen aygun bir | harekel tarzı ile memleketin her tara: levarük etiği bu yüksek (fa- ümda ketz ve zavallıların maddi wl- gabini Glndirmek için fırsat ve İmkân baldukça hastaseler yaplırıyor. Geçenlerde 400 üncü yılı kutlulanan Haseki bastanesinin dershanesinde me- | — Manevra bazırlığı için yapılan tor pile atışlarıns devam edeceğiz demeki? Amlral cevap verdi- | — Tabil.. Eski mesal tarmımızda ver- | ve kadar değişiklik istemiyorum | — Pekili Amiralimı. Yalmız mevava | bahselan ve hâdiselerin çidişinden kes- | Üirilen bu barbe Osmanlı imparatarlağı leyhimizde işlirake karar verirse va- | Giyet ne olacak?. | —Ne gidi vaziyet — O zaman düşman sayacağımız bu- | günkü dorlarımızı ça şeklide kendi e- | eee yelişilenle elmezer marsat. | Bir insanım bizral kendisine düşman | alacağını anladığı diğer bir insana veya İasan topluluğuna muallimlik etmevi, * 4a0 bizset Kendisine karşı Göğüşmek Gzere yelişirmesi şavra ve a geh aymas gidi gelişer banat. Amiral Limbenun Ou eözlere cam sakıldı.. Yüründe beliren bir hoşmutsar- Tek ifadesile yürdaşe Ualifaksa tahat | Aahaf dakarak ayağa kalktı. Karşalık verdi — Bi aakerin. Burada omuzlarımıza Şöklendiğimi ve ça ana kadır mu- aa sasarimı vazitenin e- %ığüml_.iâî] Namuslu PARLAK ÇİÇEKLER Parisli madamlar, sen günlerde ee Betlerinin yakalarında beyaz bir. ka- meiya çiçeki ile deleşmıya başlamışlar. Bundan tabil me elur ma diyorsu #tz? Doğru, fakat bu giçekler tabii de- Hi sun'.. Senra geceleri hafif bir ziya Beşrediyor. Malüm ya, tayyare taarruzları teh Mkesine karşı geceleri Paris sakakla. Findeki fenerler yakılmıyor. — Olame- billerin alında kalmak istemiyen Pa risliler başlarına, kollarına, — sırtlı beyaz geyler keyup sokağı çıkı Ekser kadınlar, ellerinde küçi elektrik feneri bulunduruyorlardı gıkgürün biri bu çiçekleri icat etmiş. gök da para kazanımış. Şimdi çık madamlar, elektrik pille rini ceplerine kayuyorlar, hir kordanla yakalarındaki çiçeklere bağlıyorlar Be #üretle fener taşımak sahmetinden tedeyorlar SROTLAND YARD UYUMUYOR fngilislerin meşbur. sabıla teşkilâti | «Sholland Yarde umami — harplenberi 'ba kadar yorulmamıyur. Limanın gece ve gündüs nezaret al fında bulundurulmazı pek © kadar Hay birşey değiidir. Gizli gelen yolcu ları teşhis. taki kamda dalaşan bulmak. Çiniilerin mahallesini tarassut allında Kulmak çok yaracu, çek ağır bir vazk fedir Sonra, torpillenen çemilerin hazaze- delerini, muhacirleri karşılamak. yara- hları baslanelere göndermek. yaralı ol- yanları münasip bir yere yerler mek de Ekotland Yarda havale edil mniştir Gazetecinin biri Skotland Yard me- aurlarından birksine: — Ne ile meşgulsünüz?, Diye sormuş. memur da ça cevabı vermiş: — Dinlenecek, uyuyup istrakat « decek Boş bir saat aramakla.. DİNLEMEK YASAK Saksanyamın bürük bir fabrikasının yemek salanunda ameleler — çaylarını içtyorlar. İçlerinden biri radyonun dot mesini çeviriyor. Herkes dikkatle dinliyor. Pakat epi. | keria sexi, nazi aplkerimin değii, bir ya- Bancı sasyonun Bıkı tenbihe rağmen ameleler ajans haberlerini dinliyorlar. Nihayetla, usla- başılardan birl düğmeyi çeviriyer gözler işitiliyor: «Ara; yon apikerine lânet Böyledikle- TiDe İmanmayınız. hepsi yatandır.z İLK DENİZALTI GEMİSİ 1624 de Fon Drebble Carmelin adlr Bir Bolandalı, Londrada Taymis neh rinde, denisallında giden bir geminin tecrübelerini yaptı Hagillz Krah birinci Jak, gemiye gir- dk nehre daldı. Binaenaleyh. denizal- fına binen Uk hükümdar budur. Bilâhare bircok mühendisler, bilhas 44 Füllen. Awnley ve Dikson denizallz teerübeleri yaplılar Fransada (ÜK inta olunan denizali gemisi Gyranottur (1688). 1808 de de Güslav Zede Dentzaltılarının buzünkü tekemmalü Genbet ve Lanbenfan mesalsi saye - sindedir gasln yapılırken Vali Lf Kırdarın Mutku Danu tebaruz ettirdi İstanbulun kesif gufusuna göre yine az görülen buzünkü meveui hası derimize belediyenin önümüzdeki yıl da şehre hediye edeceği 1000 yatakh şe- hir hastanesinin bu vadideki ihüyacı Karşılamakla ne kuvvetli bir adım 0- kacakı meydandadır Unutmuyalımı bi Cemiyetlerin — kuvven ielimai yardım. birliği esasında len olunur! yekpareliği ita. fan ve temih elini bize ozatan — Türk denizellerimi yetişlirmekle — meşgalür. Aaker; verdiği sözü sonuna kadar ya- par. Sonra; artada fol yok, yumurta yekken Osmanlı dostlarımızın bizi bi Fakarak muhasım tarafa illihak ede geğini kestirmek, bunu uluorla ileri sürmek biraz da bedhahlık s: Türkler; kendilerine gösterilen de: duğu asla unutmazlar.. Bunu ben gerek tecrübelerim ve gerekse benden daha €vvel bu mevkide bulunmuş olan daba tecrubeli dostlarımın denemelerine da yanarak söylüyorum. Türklerin mert- dikleri, dürüstlükleri, yiğillikleri kadar meşhurdur.. Eker, Avrupada- patlıya- cak bir harbe mütlaka katışmak mee. Kalırsa dahi Osmanlı m vi taralımızı buriyetinde paratarlağıu mutlak> Hltizam edecektir Amiral sustu. Bakışlarında. — artık yalmır bu bahse değil şa toplanlıya da Bihayel vermek istiyen bir Made seni lyordu. Yüzbaşı Malifaks kara ve ol zi yüzünü yere eğdi. KRendi aokla) mazarında israr ettiğini tavrında belir derek icinden söylendi. — Yakında görüşürür Amirait | ! denizciler Birkaç hafta evvel, Vancower adlı bir İngiliz şilebi, Alman de zaltıları tarafından torpiller - mişti. Gemi mürettebatından Pişer, büviyet kâğıtlarını, aile re- simlerini, o0 sekiz senelik bir ça- Hanri hışmanın semeresi olan paralarını topladı, bir muşambaya sardı, 8 kıca bağladı. Sonra, arkadaşla - rile beraber bir tahlisiye sanda - bma atladı. On altı saat sonra sandalı güren bir Holanda vapuru yanlarına gel- di Kazazedeleri kurtardı, sandalı da akıntıya biraktı. Fişer, birdenbire bağırdı: iyvah! Kâğıtlarım, parala - rım sandalda kaldı!. Gemide bulunanlar, kendisine acudlılar. Fakat sandal çoktan e- zaklaşmıştı. Bun; paral | | | rağmen Fişer, küğıtlarına, Fına kavuşmuştur: Boş sandal. denizin Üzerinde çal kana çalkana Belçikamın Ostand | sahiline düşmüş Balıkçılar, kıy - | metli paketi bulmuşar, açmışlar, | gençti | ortasında kırmızı bunun bir gemiciye ait olduğunu anlayınca götürüp İngilir kansa Tosun hibine göndermiş bolmaz, derler a vermişler. Konsolas da xa Helâl mal kay-| Doğru Geçenlerde ölen Fayrbanks nasıl muvaffak oldu? Sinemacı Doğla, Gleli çu cünl dan çok Fayerbane — ölae | 'de Avrapa matb bahsetmekte devam ediyor Meğer anu me kadar çok takdir eden varmış. Amerikada Kalifarniyada San ta Monikada yaşları: doğmuş olan artisi 56 a olduğu halde ölmüştür. Asil adı Doğlak Ulmandır. Bir İngi liz gazetesinin etraflı matti- rken Doğla an. Napol- verdik. matı ol Utmu yendanberi dünyaya — zelmiş. söhrel % | | kazanmış adami den oldüğünün yazıldığını aa e gibi b etlere kstinal eti Şini merak etmemek ka ! olmadı. İm Gilir muharriri diyer ki: Napolyon etrah korkmtarak. her ye dehşet salarak muvaflak olmuş. fakat Fayerbank kendisini siseme per. de zöründüğü zamas bülüs se - | yircilere kendini sevdirerek şöbret ha zanımışlır. Onu seyredenler ona bense mnek arnı Fayerbank kırk yaşına gelinciye na- dar içki içmemiştir. Eğlence ne eldu- | Hunu da bilmesdi. Çalışmak, işinde mu- | vaffak olmak emelinde idi yana kapılmışlardır Nihayel büyük büyük paralar hazan mağa başlanış: «Robinhol> filminde 140 Din İngiliz Hrası sarfelmiş. bana mu- | Babil 600 bin İngiliz llrası karanmış fır. Payerbank evvelce vir | oğlü elmuş sanra/ karısındı mıştır. Ondan sonra Mari Pikfordu a) maş, l karısı Bet Süliyde bulamadığı | sazdeti bununla yaşamakta bulmuştar, | Karı keca bütün dünyayı dolaşmış di Fakat kadın san'alkar bu seyahat- ten memnun © Amerikara dönmeyi istersi anyarak bir an evvel Fayer Bank bilhassa zülmesile kendini sev. dirmiştir W19 da şölrel kazanmağa başlamış Şekspirin bütün eserlerini oymamak is- demiş. fakat buna muvaffak olamamış. fır. Fakal geçen harpten evvel Lendira- ya zelmiş. vedviller oyu Ca meşhur alması 60 senedenberidir nihaycı bulduğunu bildirdi | — Artık bu toplanlıya nihayet vere- | e. Herter vazilesinin bünne 0te sin. Bu da lamamen gizdi kalın. Beiii gü vaziyet içinde toplandıkımız — hoş Gürülmez. Yahut başka tefsirlere tavı gutalur. İleride, kkapları uyarak lüzem görürsek yine burada birleşir. müza Bere edeceğimiz naktaları görüşür. Ka sarlaştırırız. Amlral. salendan çıklı.. Talim beye- dinin diğer erkâmı da birbirlerile Beşarak salondan aştı 19K yılıma kaziran sonlarındaydı. Avrupada diplemalik ve eicalejik fa- aliyet arlmış: — Almanya — imparaloru | Kayzer ikinci Vübelmin birkaç yıldır mühtellf Avrupa payılahilarına yaptığı | seyahatlerden sanra başlıyan hazırlık- kar geniş ölçüde silâhlanmalara, diple- matların hökümet merkezlerinde kik dokumalarına yol açmışlı Kayzer, kendi siyasetini geliştiren be #eyahallerden sonr> bülün clhana mey dan oküyan bir tavır takmarak Avrupı devletlerinin siyast mahfellerinde bin. mdişenin doğmazına meydan veri- türlü tefsirlere sebep olan | bir mucize hasıl oldu. TALİ Salt Soyman hem — çirkin bir hem de meteliksiz... Böyle #lunca da biç bir zaman sevilmek bahtiyarlığını tadamamâltı. Bötün hafta çalışır, İzin güni göyle bir Beyoğluna çıkar, ya bi- rabanede oturur, yahut bir sine« maya gider, kendisine hiç de dö nüp bakmıyan genç kızlara karşı içini çek-r ve ne yapsın, boynunu büker, ye.ım? otururdu. Bu artık hep böyle giden hay tında, onu avutan bir şey - vatdı Mubayyilesi! Evet, daha şimdiye kadar yan- yana bir kızla oturmamış, enu du“ daklarından öpmek değil, hatta e- Kini bile değdirmemiş olan zavallı Sait Soyman, zengin muhayyile- sinde beğenerek yarattığı sarışım bir genç kızı tabayyül ediyor, o- Bunla avunuyordu. Hayalinde, küçük bir bahçenin kücük bir ev görüyardu. Buhçe kasımpatlarile dolü.. Genç kız kapının ” önünde bekiiyor ve kendisini her ziyare . tinde güler yüzle — karşılıyordu. Sonra yanyana oturuyarlar, kaz kasımıpatlarından birini kopa- rarak, çiçeğin tüvçeyelerini birer | birer koparıyor ve mırıldanıyor: | emiyor mu, seviyor mu?» | Yalnız bu genç kız Salt Soy - | man'ın hayalinde! parasızlıktan İstanbulun sayfiye yerlerine bdle uzanamıyan Sali, şehrin — içinde, böyle etrafı kasımpatlarile çev rilmiş kırmızı bir evi nerde bul- * Günlerden bir gün patla met de askeri tedbirler aldı ve Sait Sovman kendi — yaşındaki diğer gençler gibi silâh altına — alındı. Trakyaya gönderildi muharebe bektenilmiyen Sait Soy man'ın taburu, küçük ve şirin bir kasabaya gitmişti. Bu kasaba ha- kikaten zarif bir yerdi. Bilhassa şehir kenarında birçok sayfiyeleri vardı Sait Soyman, ka ken, birdenhire köcük kırmızı bir €v gözlerine ilişti. Bir bahçenin ortasında kasımpatlarile çevril - miş, küçük, kırmızı bir ev Sakt Soyman durdu, baktı Tıp- kı hayalinde yaşattığı ve rüyal vında gördüğü dekor' O zaman kapı açıldı, eşikte sa rışın ve çok güzel bir genc kız be- lirdi. Kız, Sait Soyman'ı görünce gülümsedi abada dolaşır * Sait Soyman yerinde kalmıştı Genç kız delikanlının öy le durup kaldığını görünce, kapıyı yavaşça arkasından kapadı ve kı disine doğru geldi: Hoş geldiniz asker! dedi, bi zim vazifemiz evimizi, yurdumuzu bekliyenlere elimizden gelen mi- 8: mahlanıp | safirperverliği göstermektedir. Genç kız Saidi elinden çeye doğru çekti, © narin parmak larile delikanlı elini hem de © kadar kuvvetle sıkiyordu ki. Sait Soyman bir makine gibi şu- ursuz. yürüdü. Bir iki ka son- ra, kapının önünde meçbul kırla yanyana oturuyorlardı Genç kız hiç bir şey söylemeden büyük — kasımpatlarından — birini kopardı Sait Soyman her zaman haya - | linde ve rüyasında — gördüğü gibi genç kızın, çiçeğin tüveyçlerini bi-| rer birer koparmağa başlıyacağını zannediyordu Halbuki genç kız | siaği| dar yapıldığı. Almanyanın Pramsa ve Üngillere aleyhinde bir harbe rlan. Oığı aşikârcasına farkediliyordu Avrapa: 30 senelik bir vul bayatın- dan sonra çek acıklı. çah kanlı sahne lerle cereyan edecek biT harbin arile- vinde balenayordu Be kestiriş karşısındı aekeri tedbi deri ikmal etmiyen devleller arasında €n zarıl, e fakiri Osmanlı impara - tortuğu Va Birbiri arkasına yetinde haklığı İlalya ve Ralhan herp herinden besüz çıkmış bulunan İmpa- Tatorlük. hâlâ üç kıtadaki geniş hu * datlarının çerçevesini muhafasa €t - amehle beraber bu müharebelerin yer- gunluğunu giderememiş: ordusunu ten- Sik, dönanmasın temin. talim ve ter biyesini tesis. edememişti. İhtilkiler ve harplerle geçirilen sen geneler Osmanlı imparatartağunu Balkanlı kamtularile — çarmışamıyacak bir vaziyele sokmuş bulunayordu. D »8 mekabil devletin idare mehanizna at ve Terakki fırkasının eür'etkâr ve tecrübesir nazaı Kalmıştı genç elinde İlngilterede çiceği askerin göğsüne iliştirmek- le iktifa etti. Çiçeği iliştirirken & tatb bir sesle: Azizlın. dedi, şu postallları nızı çıkarır misimiz? Sait Sayman şaşırdı. Fakal ve yapsın? Cıkardı. ne yapacak diye genç kıza verdi. Genç kaz, içe girdi, elinde hir kıskacla tekrar geldi. Saidu yanı olurarak, postalın bağlarının gectiği delik lerdeki kücük madeni - balkaları birer birer sökmeğe başi Ay ni zama erdü: -Se- viyor mu, sevmiyor. mu? Sait Soyman, bu sahne rabetine akıl erdire er, kazın muriltsını di içinde derin hir haz duyuyordu Bütün halkalar söküldükten ne kız bu seler askerin ketini aldı ve dişle kopurmağa uğruştı Sait Soym: linde emekle be kas düğmesini n işle ». hay » deli ol Derhal ketini ah yani taburuna, nına değrü yürüdü Artık © gündenber ae ne rüya, tallarını giydi, kan cesaretle / hayata, arkadaslarının v bulya, onda yedi aile radyo dinliyor lagilter yo dinler çen hazirandaki idi. Bu. 32 milyon dinlevici demek- üir. Muhtelif İngi onda yedi sile Radye abonelerinin. ge- sayısı 9 milyan karının y atı. abenele rim 9685 1 taralından dinlenmekte dir. ları ve dinleyicilerin herhangi b B elerin İngiliz rady abu gularına cev verir yosu müdiriyeti abor n se nede 200,000 mektup alır ve biç birini cevapsız. barakmaz İngilizler radyeya çok ehemmi- yet verirler Senelik abnne icreti 10 şilin, yani bizim paramızla iki buçak Hire kadardır. Fransad> ise 90 franktır, (250 kuruş) Atalar Sözü * Ağz gitmiyecek nn ho vesi u a gelem söyle j hâkim nssnın simdar bürli Y Düşünülecek olı kokusu, tuzun tadı 4 ekmeği $nsana tatli B 4 Erkek rüyası bir kadıne âşık olduğı Onu atdik- fan sonra biter * Parayı bi toplamıya iki e el ile an, bunt kifavet etmiye | ceğini dül * K

Bu sayıdan diğer sayfalar: