10 Ocak 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

10 Ocak 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i ; MÜHİM BİR KÜLTÜR HİRSIZLIĞI Halk şairlerimizden bazı-: — ları Ermeni diye tanıtılıyor Karacaoğlan ve onun kadar Türk olan bazı halk şairlerimizin eserleri, Ermeni şairlerine maledilerek neşrediliyor! Maarif Vekilimizin nazarı dikkatine YAZAN: İ Lkender F. SERTELLİ ı Gecen gün, arkadaşım, Eminönü Balkevi dil, tarih ve edebiyat ko - mitesi başkanı Mehmet Halit Bay- n, mühim bir küllür hırsızlığına gahit olmuştur. Kendisi ötedenberi Türk Folklar'u ile meşgul oduğu için, halk şairlerimizin köşede bu- cakta kalmış eserlerini tonlamak- tadır. Bu uğurda bilhassa edebiyat tarihimize yapmakta olduğu bu hizmeti şükranla kaydederim. Ha- Mt Bayrı geçen halta içinde Gö- letada Ermeni kilisesi kütüpha - mesinde halk şairlerimize ait şım- diye kadar hic bir yerde neşredil- memiş bazı eserlerin mevcut ol - duğunu haber alıvor. Arkadasımıza kilise heyeti bir memur terlik ederek, kilise binası haricinde bulunan bir ban içinde ki kütüphanesine genderitiyor. Bundan ölesini Halit Bayrı'nın ağ> zından dinlivelim: «— Kütüphane memuru bana büyük bir nezaket göstermişti. Ki- lise vakfından birkaç bin cilt ki- tabı ihtiva eden bu kütüphanede birkac saat kaklım. — Kütüphane memuru, Anadolu Ermeni şairle- rine âit oluv simdive kadar neş- redilmemiş olan yirmiden fazla sairin birçok eserlerini bana gös- tezdi ve bunları Ermeni kültürü - hün şahyeseri olmak üzere yakında Babiâlide bir kütüphane marife - ğ tile nesredeceklerini söyledi. Fenal bir hizmet değildir, diyerek ilkön- ©e şairlerin Lstesini söyle bir göz- den gecirdim. Aman Allahım! Ne- ler görüyorum... Birdenbire göz - lerime inanamıyacak kadar saşır- mıstım. Bütün Anadoluda bugüne| kedar birçok manileri, destanları, | halkın ağzında dolasan Türk oğlu Türk halk sairi <Emrah> daha son-| Ta «Türabi> ler, «Fehmi> ler, «Cev-) heri» ler, kilise heyetinin tesbit et-! tiği bu listeye hep Ermeni olar: kaydedilmişti. Asırlarca Türk o- Tarak tanınmaş olan birçok halk airlerimize Ermeni damgası vu- | rulduğunu ve bunların — Ermeni | kültürüne maledildiğini görünce, artık eserleri üzerinde durmadım. Kilisenin kütüphanesinden hayret| 've teemüfle ayrıldım.» iir Balit Bayrı'nın şahit olduğu bul hırsızlık, yeni bir hâdise değiki.r. Bunun temeli Abdülhamit zama- nında atılmış. filizleri Mütareke se- nelerinde baş vermişti. Sadettin Nüzhetin yeni cıkardığı «Karaca oğlan» ın bütün yazdığı şiirler â' yeni nüshalarile meydan - lır. , Bahçe kazasımın Farsak kariye- sinde doğtan ve (Sail ollu) sayum- dan olup bu aile efradından bir ço- #unun hâlâ Bahçe kazasında ya - Sadıkları sabit ve malâm olan Ka- Taca oğlanın da bir Evmeni şairi ol- duğunu Beyrutta 1927 de ermenice gıkan bir (halk şairlerimiz) adlı kitapta - ben ermenice bilmem, ta-| kat bir Ermeni dostum - o zaman bana göstermişti. Hatta bu kitap- tan $u notları almıstırı: Nasıl vaz geceyim şu şirin candan, Padişah, Çiçek Sultanın dairesine giderek Şehzada Cem'in beşiğini tekmelemişti mıştı ve bu Sultanın ismi Çiçek Sultandı. Sultan Mehmet, bu kızm ismini Çiçek koymuştu. Çiçek Sultan, şehzade Cemin a mnasıdır. Garp ve Türk tarihlerim- de meşhur olmuş bir kadındır. Bazı tarihler, Ciçek Sultanı Bur- bon hanedanına mensup bir Fran- tız diye tamtırlar. Bazıları Vene- dikli bir kızdır derler, Ben, en yakın fikir olarak, Fran- çezin İstanbula getirdiği Gürcistan kralının kızı olarak buldüum - ve bazı Türk tarihleri de böyle ya- myerlar, Fatih İreniyi nikâh ederek ah ı (1) Karaca oğlan: S. 168 - N har-| ŞTT —SON TELGRAF- 10 İKİNCİKÂANUN 1940 Adam vaz geçer mi böyle civandan? Ben güzelim diyor, kaçıyor benden © da beni gibi kuldur yaradan. (1)| Bir diğer kıt'a: Çıktım ücesine seyran eyledim. Dost ile gezdiğim çöller perişan. Bir başıma olsam gam çekmez idim,| Bir ben değil, cümle ülem peri - şan, (2 İşte bir garibe daha: Oturmuş papazlar ismini yazar, (3)| Söylemen Ak yare değmesin nazar. Giyinmiş kuşanmış sallanır gezer. Nazlı dostum badelerden içti mi? Halbuki, bu koşma (Ş. harfli 213| iyle baslar: İsmail Bey yaylasından kalkın - «a (4) Soğuk sulu yaylalarım kal demiş. Vefa yok imiş de attan, deveden, Derde derman olmaz — imiş, mal p demiş. Hani benim emmim oğlu Ömerim, Ciğerime bir od düstü yanarım. Diyarıbekir, ajşar benim timarrın, Bölge bölge timarlarım kal de » miş. (5) Karacaoğlan emmi oğlunun adı Ömer olduğunu söylüyor. Ayni koğ-| manın içinden Ermeni şairinin çal. dığı biraz evvelki kıt'ada «hoca- lar» kelimesinin *papazlar» şeklin-| de tahrif edildiğini görüyoruz. Bunları 0 zaman deflerime not) etmiştim. Celâl Nuri merhum da bu eserin ermenice nüshasını eh de ettiğini ve (bu bırsızlığın kük- tür ve edebiyat sahasırda irtikâp edilmis büyük bir facla oldukunu) söylemiş, o zaman Maarif Vekili bulunan Bay Esada meseleyi açtı- fi F. HI, üçüncü kıt'a, (2) Karaca oğlan: S. 177 - N har-| fi: F. 121 birinci kıt'a * (3) Karaca oğlan: S. 269 aslı: | (Orurmuş hocalar ürmini yazar.) —| (4) İsmail bey yaylası: Yozgada| tâbi Boğazliyanın Konan kariye - #sinde bir yayladır. * (;) Karaca oğlan: S. 268 - $. har-i 13. f ÜŞ Ranı, bu mesele etrafında Veki Je - n neşriyat yapacağını ilâve et - mişti. Bunlardan başka, meselâ -Karss da Türk şairlerinin eserle ( ola - Tak tanınmış olan bircok nani - lerin de Ermenilere maledildiği ve milli Karş havalarının Erme - niler tarafından armonüze edildiği hatta <ağırbar, üçayak, sıçratma, yayla sıçramasır gibi mahalli o - D Asağı rında yazılı saatlerde Süloğlunda askcı pazarlığı 15/1/340 Pazarte: alma komisyonunda 22 kuruştur. İlk teminat 'yona müracantları. «1080. Keşif bedeli 242,242 lira 11 ku- ruş olan Ankara ordu evi tevsi in- zarlığı 17/1/940 çarşamba günü gast TI dedir. İlk teminatı 13363 lira 13 kuruştur. Şartnamesi 1212 kuruşa komisyonda alınır. T: rin muayyen vakitte — Ankarada M. M. V. satınalma komisyonuna gelmeleri. 108440 — <10454 yunlar ve bu oyunlarda söylenen | türkülerin Ermenilerin malı oldu-| u yine mütareke yıllarında or - taya atılmış bir kültür davası idi, O zaman bunları - vesaika müs- tenli bile olsa - Kim tekzin ve tas- hih edebilirdi? Marsilyada 1926 da çıkan örme- nice bir broşgürde Ermeni edebi- yatından bahsedilirken, musiki - mizde tanınmış olan nefes âletle- rinden (zurna, ney ve kaval) n bi-| le Ermenilere ait olduğu iddiası ileri sürülmüş ve altı bin yıllık 'Türk cobanının o zamandan bugü- ne kadar çaldığı (Türk kaval) ma) da bu damga vurulmuştu. Ermenilerin kültür hırsızlığı, şu kısa sütunlar icine güclükle sığ « dırılan misallerle de görülüyor ki,| yeni bir hâdise değildir. Karaca oğlanlarımızın, Türabi Terimizin, Erzurumlu Emrullahlı aızın Türk kamı taşımış, sazlarının! öz Türk kanı taşımıs, sazlarının tellerile daima (ben Türküm) nağ- mesini terennüm etmis olan Ana- dolu halk şairlerimizin, gelecek ne- sillere birer Ermeni kahramanı olarak tanıtılmasına tahammül e- dilebilir mi? Kıymetli Maarif Vekilimizin ve kültür işlerile alâkadar olan entel- Jektüellerimizin. bu mühim hır « sızlık ve sahtekârlık hâdiseleri ü- zerinde bir dakika olsun durmak fırsatını bulacaklarını umuyorum, GÖZ HEKİMİ Dr. Murad Rami Aydın Byoğla - Parmakkapı, İmam sokak N.? Tel. 41553 * —w ıDeniı Levazım Satınalna Komisyanu i.ânları I Askeri Kıtaalı yazılı arpalar kapalı zarfla 5/2/M40 Pazartesi günü hizala- saatierde Süloğlunda askeri satımalma komisyonunda iha- leleri yapılacaktır. Evsaf ve şartnameleri komisyonda görülür. İstekli- in yazılı sastlerden en geç bir saat evvesine kadar kanuni birlikte teklil mektuplarını komisyona vermeleri. lacaktır. Beher kilosuna tahmin 1584 liradır. İsteklilerin Safranboluda kom'>- «245> * * gantı pazarlıkla yaptırılacaktır. Pa- le-; den — verilen Harici ilânları — vesik «<lödlr « Ton “lukarı Teminatı — İaale aati Lira Lira 209 15,900 1193 200 15,900 2193 160 12180 926 » 350 25900 1843 16 .» Aşağıda yazılı yiyecek ve yem maddeleri kapah zarfla 6/2/940 Salı günü Süloğlunda askeri satımalma komisyonunda ihaleleri yapılacaktır. kvsaf ve sartları komisyonda görülür.İsteklilerin kanuni vesikalarile birlikte teklif mektuplarını ihale saatlerinden bir saat evveline kadar İkomisyona vermeleri, «1092 «247> Cinsi M ktesi Tutarı Teminatı — ihale aati kilo Lira Lira İspanak 16704 1671 126 9,30 Lâhana 334556 1927 M45 9,30 Prasa ALAS2 2,930 220 6528 491 Kuru fasulye 42,300 9,729 730 Yulaf 350,000 21825 2087 Sadeyağı 26,000 33,800 2535 Pirinç 63000 23,310 v49 ** Aşağıda yazılı sığır etleri 12/1/940 Cuma günü hizalarında yazılı sotunalma komisyonundı macaktır. Şartname ve evsafı komisyonda görülür. rlıkla satın İstekl Jerin ka- nuni vesaik ve teminatlarile komisyona gelmeli «1089) — <20te veska yeri tva Tatarı — “lemnatı inale saati Lira Lra Hacı Danişment , 2130 365 9 Yağcılar 9 2430 365 Süloğlu 9 21430 365 Mazköy , 2430 365 * x 96,000 kilo sığır etine pazarlık günlinde istekli çıkmadığından ikinci günlü saat 15 de Safranholuda askeri setın edilen firtı Hepsine tahmin edilen — fiat 21,000 lira olan 20 ton kışlık ma- kine yağı, 15 ten yazlık makine yeğı, 10 Çon valvalin, 4 ton gazya- ı pazarakla alınacaktır. İhalesi 15/1/940 Pazartesi günü saat 11 | dedir. Kat'i teminatı 3150 liradır. | Şertnamesi ber gün komisyonda görülür. Taliplerin muayyen va- | kitte Ankarada M. M. V. satınalma kamisyonunda bulusmaları. | <1088> — -243e Marmara Üssü Bahtri K. Satınalma : Komisyonundan Kok Kömürü ilânı Cinsi Mıktarı Beher tonun — Tutan tahmini fatı Lira Lira ” Karabük kek kömürü M ton 31 T5 I— Komutanlık kara birliklerinin ihtiyacı için yukarıda — miktarı yazılı Karabük kok kömürü kapalı zarf usulile eksiltmeye konulmuş- lar, 2— Eksiltmesi 22/ Sonkünun/910 Pazartesi günü saat 15 de İzmitte Tersane kapısındaki komisyon binasında yapılacaktır. 3— Muvakkat teminalı 567 Bra 30 kuruştur. olarak kamisyondan alınabilir. Şartnamesi — bedelsiz 4— Eksiltmeye iştirak edecek isteklilerin bu işle alâkadar olduk- österii l d addede yazılı ilk temi- veçhile tanzim edecek- leri teklif mektuplarım muayyen gün ve saatten tam bir saat evve- line kadar komisyon başkanlığına vermeleri. () » J— Tahmin edilen hıdıll]_”') Hra olan '(23.000) metre Amerikan bezinin, 16/2. Kânun/940 hık eksiltmesi yapılacaktır. tarihine raslıyan Salı günü sant 11 de pazar- 2— İlk teminatı (396) lira (75) kuruş olup şartnamesi her gün komisyondan parasız olarak almabilir. $— İsteklilerin 2490 sayıh kanunda — yazılı vesaiklerile - birlikte !l:lli gün ve saatte Kasımpaşada bulunan komisyona müracaatlar n | (237) | P. T. T. Umum : Müdürlüğünden : — İ vemiz ihtiyacı için 120 adet bisiklet mübayaa edilecektir. â— Taliplerin verecekleri bisikletlerin tip, evsaf ve en son fintlarını 15/1/ | 540 tarihine kadar Ankarada P. 'T. 'T Levazım — Müdürlüğüne — bildirmeleri ilün olunur. (6654) — dioram) Çiçek Sultan Fütihin ea çok sevdiği kadınlardan biri idi. Bu kadından Padişahın «Cems Sul- tan namile bir şehzadesi dünyaya gelmişti. Sultan Mebmet «Cems sultanın dünyaya geldiğini kendine haber verdikleri zaman her nedense si- mirlenmişti. Padişah, Çiçek Sultanm daire- sine giderek beşikte yatan şehza- de «Cem> in her nedense beşiğini sarsmış ve tekmelemiştir. «Cems Sultanın bilâhare bun - dan dolayı sıracalı olduğunu ve gözleri kayık bulunduğunu tarih- ler kavdedez. Sehzade «Cem» tamamile Fatihe benzerdi. Vücutca çok kuvvetli ve pehlivandı. Konyaya vali olduğu zaman Çe- lebi dergühında bulunan ağır gürz- leri kaldırarak herkesi kuvveli hakkında hayretlere düşürmüştü. Fatihin; asıl Türk anadan olan' büyük oğlu şehzade Beyazıt idi. Sehzade Beyarıt, Zülkadir oğul- larına mensup bir kadından dün- yaya gelmişti. Beyazıt da pehlivan yapılı idi. oynar, mükem - dillerde destan idi. Şehzade Beyazıt bubasının sağ4 lığında, Amasya valisi idi. Şehzade Cem, evvelâ Kasta - isi bulunuyordu. Beş ya- şında iken anası Çiçek Sultanla beraber Kastamanuya gitmişti. ©O vakitler Kastamonu ulema ve şuara yeri idi. Şehzade «Cem>» Kas- tamonu da ulema ve şuara İçinde di. «Cem» Fatihin büyük oğlun- dan büsbütün başka bir terbiye almıştı. ——— bi bir dönme olduğu için oğlunu dabha ziyade o süretle terbiye ey- lemişti, Fakat; şehzade Beyazıt doğru- dan doğruya Türk terbiyesi al - muştı. Bilhassa; Beyazıt Sultan Meh- medin şehzadeliğinde dünyaya gel- diği için terbiyesi daba derli toplu hulunuyordu. Beyazıt fevkalâde dinderdi. A- masından böyle terbiye aldı. Alim ve fazıl bir adamdı. Cem, fevkalâde muhteris bir ka- raktere sahipti. Her ne kadar şe- klü şemallce babasına benziyor idise de karakter itibarile biraz a- şına binbir felâkı Çiçek Sultan oğlı sına teşvik eylemi: Daha Fatih, bayatta iken Çiçek Sultan şehzade Beyazıdın mevcu- diyetini çekemezdi. Çünkü; şehzade Beyazıt veliaht makamında bulunuyordu. Ortada bir de Fatih kanunna - mesi vardı. Yani; herhangi bir a- dam Padişah olursa kardeşlerini Menecekli /Dervama par) saltanat hır- — Bu ne?. — Rafael'in bir tablosumun fo- tografisi. Dedim, Kendi kendisine söylen- — Vay kâfir, ne olduğunu bili- yor. Heyecan içindeydi. Gözleri belki| istemiverek odanın içinde döndü. Bana, eşvaya, tabloya baktı, — Evet Refael'in tablosu. Siz bunu Felisi güzel değil, bilerek buraya asmışsınız... Dedi. cevap verdim: — Evet. Bilerek. Zevklerimden bana kaâlabilen tek şey! Mırıldandı: Ya, Koşarak paltosumun yanma git- ti. Rakı şişesini almak için acele eai | 10 11 94 1130 M,30 15,30 16,30 10 dk u | KA > AVETİ SEVGİLİMİN BE Nihat De ralığına bir sigara daha takıp, a- tesledikten sonra hikiyeye baş - ladı: Kadmda en çok hoşuma g'den, süt gibi beyaz, şeffaf bir tenin ü- gecinde, ufak, koyu kahve rengi bir benin bulunmasıdır. Bu benini manzarasına canzm dayanmaz. Eskiden bir hükümdar bir ben uğruna sevgilisine iki memleket bile bağıslarmıs. | Evet, ben bu ufacık naktayı, ka- | dın vücudü denilen güzellik sah- rasının ortasında kurumuş düdak- | ların dinleneceği bir vahâ adde - derim. Bensiz bir vücut, çiçeksiz bir bahçeye benzer, Bu yaz Adada şen, fıkırdak, şi- Tİn, zarif bir kadınla tanıştım. Ha-| Kiki ismini müsaadeniz.e söylemi- | yeyim. Ancak hikâyem anlaşılsın. | OAna meselâ Fahire diyelim. Bu kadın dahâ ilk tanıştığımız günden iİtibaren bende esrarın, morfinin, ercinin, dah& buna ben- | zer mükeyyilatın asabi dimağlar | üzer'nde yantığı tesir gibi bir le- sir yaptı. Onu gördükçe başım dö-, nüvordu. Ayaklarına kapanmak ve bir daha kalkmamak istiyordum. Çıplak amuzlarından uçan baygın hanımeli kokusu yanına yaklaş - tığım zaman beni o kadar sarhoş ediyorzdu ki, gözlerimi kaldırıp yü-, züne bakmağa, güzell ğine bir ke- | re daha hayran olmağa mecal bi- Takmıyordu. Onu çılgın bir aşkla sevdiğimi biliyordum. Fakat bir türlü ce - saret edip te Fahireye içmi aça- mıyordum. Tay mekten oocukları Bibi, sade onun peşinde, muniş bir| köpek sadakatile dolaşıyor, yalnız! ic'mi çekerek derdimi anlatmağa | çesaret ediyardım. | Ve bu, kimbilir böyle daha ne kadar devam edip gidecekti? Bir gün, bir akşam üzeri idi, Fahire Dile kadar yapacağı gezin- tide, benim kendisine refakut et- memi iştedi. Yanyana, beon bermu-) tat içimin ateşile yanıp tutuşarak, yolda rastladığımız her - şeyden bir neş'e kaparak Nizam cadde - sinden yürüdük. Dile geldiğ'miz zaman, gün de Dedim. İsyan etti: — Hayır, İçeceğiz. RafaeFi bi- len, seven, tanıyan kadının şere fine içeceğiz. Yetmezse gene ala- cağız, gene içeceğiz!, Gafletimi anladım: — Fakat, o kadın burada yok. Dedim.. İlâve ettim: — Refael'i Belkis severdi. Bu Sotograf ondan bana kaldı — Tek mirası. Baska hiç bir şeyi bırakmadı. 'Tplâsla sordu: — Öldü mü?.. Boynumu büktüm, tevekkülle cevap verdim: — Öldül. Gözlerinin içinde bir şimşek a- devi caktı. Rakıdan bir iki yudüm gaha aldı. Yüzü kızarmış, saçları dllün blttlim dedilmek Yazan: Etem İzzci kavuşmak Gzere İdi. Mar kapan nefeslerle ürperen çaf arasına daldık. Ta nihayett yalıkların üzerine gidip, hazır.anan güneşin karşısı Cp oturduk. g Fahire ufukları sevredii Ben de biraz geride kendi kıyordum. O güzel vücut, kıvırcık kullerinden vutun da m yaz iskarpinlerin içli duran incee'k bilekli ayaklar dar dikkatimi işkal edivorduk tik aşkımı ilân etmek — su geldiğine hükmetmişt'm. B bundan daha âlâ fırsat bir €e geçmezdi. Lâkin bundani fade etmek için de kendımd sacet bulamıyordum. İçimde gaçlık. -hürmet, aşk, korkü karmakarışık hisler vardı. İste bu sırada gözlerim. deköite ömüzünda, s0, süre kın, siyah bir noktaya il'şti ben! Ne pek büyük, ne pek F tam benim sevdiğim Kibi.. Bu keşfim aklırmı büsbütü gımdan akdı, iht arım ek gitti, Acıkmış bir canavar rimden'sıçrayıp, ileriye dül tıldım, İştiyakla yanan dud mı, gözler mi kapayarak ve Ü ca siddetile o noktaya yapısti verdim. Fahirenin bu anda cığlığa ben zerre kadar yet verecek değildim. Lâkim denb re ağzıma müstekreh BİFİ ku yayıldı. Kendimi hızla çektim. © bilür omuzun üzerinde zannedin saklızdığım nokta, f Ber mel'un bir tahtakurusu kop Muhtekirlere boyk! Son haftadanberi Londrada tekira lere kazşı büyük bir açılmıştır. Mükümelin mühtekirlere y zayı kâfi görmiyen halk, bunlara beykot Rünma, — mağazalarır l — Hayır.. Hayır.: Anlıya: sensin! Dedi ve kendisini tutamıi lâve etti: — Yazık. Sen ölmemişsin öldürmüşler. Devam ediyordu: — Fükat, sen hâlâ yaşıya Kendi kend'ni inkâr etme. B de rol yapıyorsun! Ben kan Sözleri zehirli bi min içinde işliyor, sar e dirağımı saran uyuşturaD ları kesiyor birer birer kaldı! Ben, hayatımda doğrudan dOW? ruha sövleyen. beyin zarlarıf! çan, en usta bir överatör Kİ mağ hücrelerine bıçağını götüü bilen böyle bir adama hic Ti mamıştım. Nas:l ki, bir insan © larında taşıdığı büvük bir KÖNÜT

Bu sayıdan diğer sayfalar: