5 Temmuz 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Temmuz 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MAHKEMEYE DE GELEMİYECEK!, " Lan ikamet eden ve artık 'ınqnw general de Gaulle'ün vaziyeti de gittikçe tuhaflaşıyor ve garipleşivor. Merkezi ayrı ayrı birkâç sü şehrine dağılmış bulu. nan Fransız hükümeti bu generali azletmişti. Bir fayda vermedi. Ge- bi çağırdı, davete icabet etmedi. | Şimdi de mahkemeye veriliyor - muş. General mahkemede hazır bulunamıyacağına göre, hüküm fivabi olacak... Nasıl hazır bulun- sun ki, her gün bir yeni nutuk söylemekten, başka bir iş yapma- #a vakti yok. Diğer taraftan, İngiltereden son- rTa Amerikada, Gencral de Golü tanımada karar vermisler.. Şu hale bakın!, Bu zatı herkes tanıyor da, Fransız hükümeti tanı- mıyor, MUKAVEMET EDEN Fransızların şu meşhur ö hattında, üç istihkâm varmış ki, hâlâ, düşmana mukavemet edi . yor, teslim olmuyormus.. Mütare- ike şartlarına göre, muhasamalır derhal kesilmesi lâzım. Mütareke ki Fransız murah- komisyonunda! has heyeti reisinin, bu istihkâmla- | râ yaklaşarak, burada hâlâ döğü- gen Fransız askerlerine: — Hey, yahu, harp bitti, müta- reke oldu, kesin artık ateşi!, diye bağırması, vaziyetten haberdar et- “nesi kararlaştırılmış!. Bu üç istihkâm kıt'asının müta. rekeden haberdar olmayışı gayet tabül. Çünkü, garp cephesinde harp başlıyalı henüz o kadar az zaman geçti ki, mülarekenin ya- pıldığını, daha kimse hatırına bi- le getirmez. vekayümi gözöününde şulurken malüm münakaşa ortaya çıkmıştır: Düayada emniyeti vücude getir. mek için herkes silâhını birak - malı; dediler. Buna taraftar olan- lar da en ziyade İngilizlerdi. sızlar da hayır, diyorlardı. Evv emniyet gelsin. ondan sonra silah- darı birakmak kolay.. Fakat Lo - karno misakı herbalde İngilterede daha ziyade olmakla beraber Fran- sada pek çoklarımın kalbine cm. niyet ve İtminan vermekten geri kalmamıstır, Almanyanın o zaman Ayvruba ve Amerikanın müzabe- retine ihtiyacı vardı. Zamana gö- re hareket etmiştir. Sanra Lokarno misakı da kalmadı. Framsızlar Almanyanın het ay 1000 tayyare yaptığını z kerdi. Fransa buna karşı ayda 200 iki taraf için de ayrı âyrı fiatlar tesbit edilmiş!. Meselâ, bir manava gidiyorsu- nuz: — Voer boç kuruşluk erik, diyor. sunuz.. — Veremem bayım, diyor... — Neden yahu?. Vapura gider- ken yiyeceğim. Köprüyü içim se- rinliyerek geçeyim... — Olmaz bayıma... — Neden yahut, — Kâğıt pahalı bayım... Beş ku- ruşluk erik için, beş kurusluk da fatura kğğydı barcıyamam. Beş on kilo alırsanız. vereyimme Belediye iktısat müdürlüğü, hâ- â, yazlık bahçe ve eğlence yerle- rinin fiat listeleri işini hallede - Mmedi., Bir gazete, güzel bir ser - levha koymuş: Tarife kışın mı tat- bik edilecek, diye, soruyor. Yahu. aceleye ne lüzum. var?. * Ağele işe şeytan karışır. Yaz geldi Hilki?. Daha dün bir, bugün İki.». İyi iş altı ayda çıkar. <Tizreftar olanın pâyine damen dolaşır.. yan- lış hesap Bağdattan döner... İktısat müdürlüğü bütün bu es- ki atalar sö esaslı surette halletmek istiyar, O- nun için de tetkikat uzuyor, Avman, esaslı olsun!. ZAVALLI HALK LELAJLARI ! . Biz, zannediyorduk ki, yalnız, Florya plâjları henüz açılamadı. Hayır! Meğer böyle değilmiş... Da- ha açılamıvan nice plâjlar var - muş! Geçen yıl, belediye Üsküdar. da, bir halk plâjı tesis etmişti. Ça- bucak oluveren bu işi o zaman al- kışlamıştık!. Doğru işe ne denir?. Bu sene de, bu halk plâjlarının adedi arttırılacaktı. Şu hazin man- zaraya bakın ki, bu yıl, geçen se- ne tesis olunan o biricik halk plâ- jr da henüz açılamamış!. Yeni Meseleleri z ilk hazırlığı fayyare yapabilivordu. Almanlar Kielde 19 bin tonluk bir tayyare gemisi yapıyorlardı. Amerikalıla- rım o zaman öğrendiklerine göre ra kuvveti de sulh vaktinde 900 bin kişi iye cıkarılı - yordu. Öyle ki Kayzer ordusu bile sulh zamanında bu miktara çık. madı; deniyordu. T ilkkânun 90238 de Pariste Fran- sa ve Almanya hükümetleri ara- sında karşılıklı emniyet ve itimadı kuvvetlendirmek üzere bir beyan- name imzalandığı zaman bunun ömrü ne kadar süreceği sunli o Sağlık muay enesi Bütün esnaf, alakalı cemiyetlere aza olacak, diye gazetelerde bir havadis okuduk. Esnaf daima şi. kâyelçidir: Bu cemiyetlere girip «ne diye para verelim, bir hayrı do- kunmuyor ki?, Buna mukabil, cemiyetlerin ba- şında bulunan üç beş kişi de şi- kâyetcidir. Derler ki: Cemiyet fay- | dalı olacak amma, aza alâka gös- termiyor. İki tarafın da haklı ve haksız olduğu taraflar var. Biz, bü- tün esnafın cemiyetlere aza olma. sını, sıhhat noktasından arrı edi- yoruz. Halkla daimi temasta bulu- olsun muayene edilmelidir. Maalesef İstanbulda bu iş lâ- yıkile yapılamıyor. Bir mesele ki yıllardır sürüp gider ve zimbilir, daha me kadar sene sürüp gide- Z BÜRHAN CEVAT Kızılay haftası Öbürgün başlayacak olan hafta münasebe- tile bir beyanname neşredilecek Kızılay haftasına T temmuza te- sadüf eden pazar günü başlanıla - caktır. cek olan bu haftanın ilk günleri oropasandaya Lahsıs olunacak ve halkımızı tenvir maksadile muh- telif yerlerde seri konferanslar ve Mmüsamereler vereceklerdir. Ankaranın ve sehrimizin müte- addit büyük ticarethaneleri Kızıl- ava müracaal ederek hafta müna- sebetile bir günlük Relirlerini ve seve cemiyete terketlüklerini ve vittinlerini haftanın devamı müd- detince milli rerklerimizle ve zılavın hizmetlerini tebarüz etti ren vazılar, resimli süsliyecek- lerini bildirmislerdir. leri Kızılay haftasının devamı vazifeyi yapmağı şimdiden kabul etmişlerdir. Bu kıymetli Türk ço tukları Hafta içinde evlere müra- caat ederek vatandaşlarımızı Kı - Zılaya aza olmağa davet edecek- lerdir. 63 vıllık hayırlı calışması bulunan ve her felâketzede vatan- daşımızın imdadına koşan Kızılay kurumunun merkez heyeti de haf ta münasebetile bir beyanname neşredecekt. Gördes yeni baştan kurulacak Zelzele mıntakalarının imarı i- çin Nafia Vekaletinde teşkil olu- nan komisyena iştirak etmek üzere şehrimiz üniversitesi profesörle - rinden B. Hâmit Nafiz Pamir dün akşam Ankaraya gitmiştir. Diğer taraftan Ege mıntanasının Gördes kasabasında — geçenlerde vukua gelen heyelân hakkında da bir heyet tarafından mahallinde tetkikler iera olunması kararlar tarilmı-tır. B. Hâmit Nafiz Pami- rin dahil bulunduğu bu heyet An- karadan avdette Gördese gidecek- tir. merkezi baska bir vere nakloluna- rak yeni bir şekilde baştan ku - rulacaktır. Teknik okulundaki dünkü merasim Şehrimizin en eski ve kıymetli ilim müesseselerinden biri bulu- nan naha teknik okulundan bu vıl meztin alan' genç nafıa fen memur- larımız müdür ve muallimleri şe- refine Yıldızdaki mektep binasında dün bir veda ziyafeti vermişlerdir. Bu merasimde — müdür B. Acif Tansu bir nutuk söylemiş ve me- zunlara mektepte olduğu gibi ha- yatta da datmi muvaffakivet te - Mmenni etmiştir. Müteakıben me - zunlarla samimi hasbihaller yapı- larak güzel saatler geçirilmiştir. Naha teknik okulumuzun inşaat mühendisliği kaamı imtihanlarına bu yal 35 talebe girmiş ve bunlar- dan 34 ü mezun olmuştür. Ayrıca fen memurluğu kısmı da 30 mezun venmiştir. 918 Almanyası ile şimdiki Avrupada harp çıktıktanberi e- debiyat pek acıklı bir hal aldı. Sa- yısız insanın en feci — ölümlerle dünyadan mittiği günlerde edehi- yat da olga ölsa ıztıran olurdu. Fa- kat edebiyatıı — baska bir tarafı var: Daha hatıra bucünkü harp gekmöden evvel Fransada, Alman- yaya birçok defalar gidip gezmiş ve Fransız - Alman te | noktasından bir terakki olup al- | madığını araştırmış olanların ya - | zılari. Vekayi ile bunlar, bir nevi W kehanet — mahiyeli aldı. Meselâ | Fransız akademisi azasından Hen- ri Bördo ismindeki meşhur mu - | harririn — Kayser Almanvasının | mağlübiyeti senesi olan 1918 de | bir zabi! iken verdiği rapordaki sözler doğru çıktı, Şöyle diyordu: | sAlmanya iktsaden yenilmedi. Askerlikçe de mağlüp — olduğuna kail değildir. Herne kadar harbi | kaybetti ise de sulhu kazanabile- ceğine kanidir,» ;Fransadaki yabancılar | | 1936 da Fransada 2.600,000 L t bancı vardı. Bazı vilâyetler va - | banet doölu idi. Şimalde — 191,000, Alp Martim'de 370,000, Sen vilâ- | yetinde 92,000, ilâh.. Bazı kasa - balarda halkın ekserivetin: Fran - sızlar değil, yabancılar teşkil edi- 15 temmuza kadar devam ede- | Kaz ve erkek yüksek tahsil genç-| müddetince cemivetin göstereceği! | | HAK eZ Bizim arslanlar 'Türk bandıralı, 5500 tonluk Am- teris isimli petrol gemisinin, Ak. nizden nasıl kurtulup vatan sa- hillerine kavuştuğunu düşününüz. Bu Türk gemisinin genc ve gözü- pek süvarisi olan Ekrem Savat is- | Tikeli macoradan gazetelere an - lattığı parçaları ökürken, milli gu- | rurumdan göğsüm kabardı. Kurtulu, harbi sıralarında, Ka- radenizde üç beş kırık ve eski Türk takasının toplu, mitralyözlü kaç düxman gemisile muharebeyi | | i llıxını orlasında, Tunusun Bi- limanında bulunan Ekrem Savat kaptan oradaki Fransız ma- | kamlarıta: afa: — Memlekcle gideceğim, diyor. — Aman, nasıl olur, - diyorlar, , bütün Akdeniz Halyan mayaleri denizaltıiları İle dolu ve üstelik | tayyare bücamü tehlikesi var. W Türk çocuğu omuz silkiyor, gü. Tümsüyor: — Gideceğim, diyor. — Aman olmaz, diyorlar, mts laka gideceksen, kalile halinde ve | | harp gemileri relakatinde hare- ket edecek gel | Türk çocuru diyor, öyle gitmem... | 'Tek başuma, gemimle gideceğim ve memleketime varacağım.. Bu inatçı Türk kaptanının ar- | zusu karsısında, Bizertadaki Pram sız bahriyelileri evvelâ huyrat e- divorlar - belki de arkadan müs- tehzi tavırlarla gülümsemişlerdir - sonra, bu Dürk gemisine harcan- muş nazarile bakarak, müsaade e- diyorlar. | ” Bu hâdisede tezat halinde bulu- nan kıymet, Türk ölçüsile, başka milletlerin ölçüsüdür. Kaç defa yazdım: Bizim ölçü - müz başkadır. Güvendiğimiz şey- lerden biri de harika ayarındaki bu | Türk ölcüsü, Türk hususiyetidir. REŞAT FEYZİ Tiyatrocuların bir mMüracaatı | , Sehrimizin mubhtelif semilerin- | deki yazlık tiyatro ve sinema sa. hipleri dün belediyeye bir müra- | eaakle umuşlardır. Bunlar yaz şaatinin tatbikine Ş1 ası münasebelile filim gösterimeğe vakit bulamadıkları - nı, çünkü daha saaf 21 de ortalığın kararmamış olduğunu söylemiş - ( İer ve gece saat | € kadar acik kal- | #a müsaadesi istemişlerdir. Keyfiyet daimi encümetce tet- kik olunmaktadır. önlüğünü Mideden çıkarılan 30 | paket eroin |. Sabıkalı ersincilerden Rıza dün! | | | Üsküdarda Karacaahmet mezar - | lağı civarında dolaşırken memur - lar tarafından vakalanmıştır. Bu esnâda Rıza elindeki bir lüş- | tik pakel içindeki eroinleri yut - | mustur. Mumaileyh men Haydarpaşa nümune hastanesine götürülm üş, midesi tentizlenerek içinde 30 pa. sin bulunan lâstik boru e- | Avrupa Harbinin içinden ...î İki türlü Fredirik — | Bugünkü Almanyayı anlamak icin Prus”anın Krak meşhur ikinci Fredrik göz önüne getirilmeli imiş,' Şehzadeliğinde vezin ve kafiye ile, ilim ve edebiyat ile uğraşan ve| meşhur Fransız filozolu Volter ile, mektunlaşan Frederik Kral olar olmaz vaziyeti değdiştirmis, kitap- * ları bir tarafa bırakarak o zamana kadar öğrendiklerini de artık on- dan sonra siyasi emelleri için kukk lanmağa — koyulmustur. Prusya konu komşunun - bilhassa zavallı Tehisanın zararına olarak büyü - nüstür. Almanyanın bir gün bü- yümesini, daha On sekizinci âsır- da hazıclamış olan Fredrik öldük- en sonra Prusyanın olsun, diğer Alman memleketlerinin olsun ba- sından çok şeyler geçmiş, fakat bunlar kendi Kendilerini tobla - mışlardır. Çünkü Almanlar her mağlübiyetten sonra tekrar silâh- Tanmanin çaresini — bulmuşlardır. Her defasında da galip taraf mi - çin Almanlara fırsat ve imkân ver- diğine, pişman olmuş, Damek ki Avrupada bu hal hep böyle ı!P)m!M böyle gidecek,. | yordu. Mesçlâ - Bonirelermön'da | 492 halis Fransıza mukabil VO, | Müört - Mozel'de de 2.202 Fransıza mukabil 3988 yahancı vardı. Bun-. ların çoğu Polonyalı ve İtalyan idi, | ve kür nisbetleri de pek az olan * | ca | otobüs kazası olmuştur. | derle güzel tertip | ki en okunmıyan tarzdaki rumaz | Jar da bu zavallılar olmuştür. Ya- Kese kâğı- dı buhranı Bir yanlış vergi tefsiri yüzünden İstanbul kese kâğıtsız kalıyor Birkaç gündenberi şehrimizde bir kese kâğıt buhranı başlamıştır. Buna baslıca sebep; eski gazete, mecmua kâğıtlarından torba kâ- dı yaparak geçinen ve yekünü 40 1 tecavüz etmiyen esnaf hak - kında da yeni muamele vergisi kanununun ve defter tulma mev- ._“'.e“nm tatbik edilmek isten- Mmesidir. Ticaret sahaları esasen mahdut torba kâğılçılar yaplıkları işle va- | au kanunun kasdettiği (kese kâ- ğıdi fabrikalarının) mükeflefiyet gekli arasında biçbir münasebet | bulamadıklarından müracaaf ederek bu y yüzünden düştükleri müş ziyeti bildirmişlerdir. Bunlardan | bir kısmı da işlerini bırakmak 1z- tırarında kalmışlardır. Döfterdarlığın bu haklı müra- i ehemmiyetle tetkik edeceği | kuvvetle ül edilmektedir. | Filhakika yeni Mmuamele vergisi | kanmurlunun mükellefiyetleri ara- sena bür de <kese kâğidı» tabiri ko- nulmuşssa da bu mükellefiyet; ga- #ete, mecmua kâğıtlarından yapı- | TLare torba kâğıtları ile alâkalı ol . amayip muharrik kuüvvet istimalile | kese kâğıdı imal eden fabrikalara garcil bulunmaktadır. ye esasen hemen tekmil diğer el Banayii de rTakamele vergisinden muaf balul- mmtıştur. 'Torba kâğriçılarının işsiz kah kâğıt tedariki zor- Ja şehrim izi tamamen 52 bırakacağı gibi el lerinde kullanılmış gazete ve mec- | mua kâğıdı bulunduranları da çok MÜŞKÜT tir vaziyete düşürecektir. | Ve bu seretle elde kalan kulla- Kılmış gazete, mecmüua ki Gepolarda cürüyeceğinden her vıl hiç de $krnal edilemiyecek mühim bür milli seryetin bir telsir uğruna beba olmasına da sebebiyet veril. miş olacaktız. İstanbulda 9 lüks lokanla varınış Belediye daimi encümeni dün foplanarak yeni tarifelere göre lo- e dçkili, içkisız, çalgılı, çak | gığız mahallerin tadaiftni yapmış- | tır. Bu tasmife göre şehrimizde 9 tane lüka, 42 tane | inci ve 50 tane | de 2 inci sınıf bu kabil müessese mevcut olduğu anlaşılmıştır. Mütebaki tekmil lokartta ve bi- rabaneler de 3 üncü sınıfa aynl- maştır. Lüks ve 1 imci smıf yerlerde tabldot meeburiyeti konulmuştur. Tablidot lükslerde 100, 1 inci sınıf. lara 75 geee İE Bir otobüs kazasında 9 kişi yaralandı Dün akşam Ankarada feci bir Bahçeli evlere viden 25 numaralı otobüsün arka çamurluğuna 70 namaralı o. tobüs çarpmış, öndeki otobüs elek- trik direğine çarpmamak için di- rekşiyon kırdığından hafif meyilli olah yolda devrilmistir. 9 yolcudan 6 sı hafif, 3 ü ağır surekte yaralanmıştır. Okunmayan bir çeşit rtoman Türlü maceralarla dolu tomanlar| okumak merakı bir bir yaş var « der ki mükavemet — edilmez bir | haldecir. Bilhassa gecen harpten- | beri dünva edebtvatında vepyeni bir çeşit roman daha çıkmıştı. Müs- ftakbel harbin nasıl olacağına da- ir türlü hayallerle yazılsa hikâ - yeler, İstikbale dair zengin hayal edilmiş, çok heyecanlı romanları İngiliz mu - harriri Vels yazmışlı. Ondan son- | ra başkaları da, başka memleket - lerde böyle —romanlar neşretti. Bunların — hepsinin de kendine mahsus güzellikleri vardır. Fakal Budün artık söylemeğe lüzum yok zanların krymet ve meziyetlerin- den hiç hirşey eksik değil. Fakat müstakbel öiye görülen harp ar'uk| Bugün hir hal olmuştur. Hem. de Te fevkalâde catlara hacet kal - mnadan Avrupa kıt'asında büyük bir muharebe safhası neticelen - anşi oldu: Tank ile tayyare ile. Ya- ni geçen harptenberi malüm oları iki vasıta ile, | Hn toptancılar arasında bir elden | delerine göre ceza isten | yazmıştık, | eam yapılmasını kararlaşlırmıştır. POLİS IAHKE'D'IELER Zincirleme kâr | yapan tacir mahküm oldu | Asliye 6 ıncı ceza mahkeme sinde dün akşam bir ihtikâr da vası daha mahkilmiyetle netice lendirilmiştir. Davanın — suçlum. Rabeno politi isminde bir kalay tüccardır. Dünkü ceksede evvelü ticaret müdürlüğünden mahke - menin bir sorgusuna karşı gelen cevap okunmuştur. Bu cevapla, mumaileyhim 19 Batta İzmirden kilasu 300 kuruştan 1610 kilo kalay satın aldığı ve bu kalayları 21 şubatta İstanbulda Avram Rodrig'e kilosu 400 kuruş- | tan satmak suretile. kalavda yüz- ge on bes kâr bile farlayıken deha asırı kâr ettiği ve üstelik ayni ma- diğer ele geomesinin - Zincirleme mahiyetinde olduğu, hulâsa fiat murakabe / komisvenunun bu a - lışverişte ihlikür mevest — olduğu bildiriliyordun. Bunün üzerine, müddeiumumi muavini Hilmi, Rabeno Politi'nin bu alışyerişte hatta paraya ve ka- lava hic el sürmeden - zincirleme vrulile Hki gün içerisinde havadan yüzde otuz üç kâr temin ettiğindeni ve kalay fiatını muhik sebep ol- medan yükselttiğinin sübut Bül - duğü kaydile, milli korunma ka- | munuhun 32 inci Ve 59 uzcu mad- işir. Bunu Müdeskm önazaan — avukatları da müdafaalarını yapırıslardır | Hâkim İsmall Hakkı, bir saat | süren bir tetkikten sonra, Rabeno| Politi'nin kilosu 300 kuruştarı sa- | fin aklığı kalayları 400 kuruştan satmasının milli korunma kanu- nunun 32 inci maddesine muhalif olduğunu, bu sebeple mezkür ka- nunun 59 untu maddesine göre 500)| lira ağır para cezası ödemes iki| sene müddetle Eskişehire sürül - mesine ve son tahkikat bittiğin den, bu kararla beraber mevku fun serbesi birakılmasına karar vermiştir. BFi İhtisas diploması alan bir doktorumuz Tp fakültemizin son yıllar me- zunları pevderpe” Yüri heyetleri | önünde tez #mtihanı vererek ihti- sas dinlamasi almaktadışlar. Be- | cümle gecenlerde imtihan veren B. Tarıktan sonra dün de, hp fa- kültesinin 1993 “ılı mezunlarından aluv Haseki hastanesinde dahili | hastalıklar asistanlığı yapan B. | Avni Kılıç Takay »iç hastalıklırda! kanser ve tedavisi» mevzulu te - zini brofesör doktor B. Akil Mu tar, brofesör doktor M. Frank ve Neset müteşekkil bir jüri| heveti önünde — muvaffakiyetle | müdafaa ederek | İnci sınıf iİhtisas diploması almıştır. —— Limon fiatlarına zam yapıldı Fiat murakabe kamisyonu tâ: fından tesbit olunan limon flat- | larınım kâğıt üzerinde — kaldığını | Kemisyon dün fiatlara 40 para Harp karşısında Mızır Yazan: AHMET ŞÜKRÜ ESMER İtalya ile İngiltere nrasında bal tahaddüs ettikten sorra — Mısıru mücadele karşısındak! — vaziyeti pek ziyade nazikleşmiştir. Malüme dur ki Mısır İngilterenin «müctofi- kadirı, Fakat iki dev €ç sene kufar evvel imzalanan mukavele, herhangi bir ittifak mı- ahedesinç benzemez. 1914 harbi çıktığı zaman, esasen 1882 senesindenberi fili işgali al- tında balunan Masır üzerinde hi. mayesini ilân etmişti. Bundan son- ra İngilizler, 1922 senesinde bir takım şartlara bağlı olmak üzere Musıra istiklâl vermişlerdi ki ha- kikatte bu şartların Mısırın istik- lâlini ziyadesile takyit ediyordu. Bunün üzerine, Musırlılarla İngi- Hizler arasında senelerce süren bir , mücadele ki bu n cadele başlıca şu noktâlar üzerin- de toplanmıstı: 1— İngilizler Mısırın müdafa- asan karşı lükayt kalmıyacakla. Yanı ileri sürdüler. 2— Aşağı vukarı ayni şeyden ret olan imparatorluğun mu - 'msala ve münakale yollarına kar- şe alüka 3— Sudanı Masıra terketmek is. temediler. 4— Ve nil vyet eçnebilerin hi - mayesinden — vazgeçimiyeceklerini bildirdiler, Bu dört ihtilâflı mesele, İtalya- min Habeşis istilâya teşebbüs etmesi zamanına kadar devsin et- ©. Nihayet bu istilânın Misır mil. letine telkin ettiği korku altında- dar ki Masırlılar, İngiltere ile bir anlaşma vapınıya razı oldular. Bu anlaşma Masırlıların istiklâllerine kavuşmak noktasındaki arzularını İngilterenin imparatorluk yolları- mı müdalaa etmek noktasındaki endişesile telif ediyordu. İngiliz askerleri Kahireden çekilerek Sü- veyş mantakasına yerleşecekler. Miusır ördüsu İngilizler tarafından teşkil edilecek. Sudan İngiltere ve Masirin müşlerek idareleri altın- da kalacak, İagiltere kapitülüs - derahte bu ittifak icabı Süveyş kanalm- da asker bulunduruyordu. Böyle bir voripot. tam istiklâ? mafhunyı ile telif kabul eder mi, etmez x. gelip çatmamış olsaydı, harp belki de ba akademik bir mesele olarak ni edilebilirdi. Fa- hat İngiltere Almanya ve İtalya ile hurbe bulumuyor. Gerek Almanya ve gerek İtalya, arala- rındaki iltilâfin, yalnız İngiltere- ye münhasır oldoğunu ve Mısır ik hiçbir davaları olmadığını söyle- mektedirler. Gerçi hu devletlerin “alip gelmelerinden doğacak bey- mebnilel muvazene, Masırın men. faatlerine uygun olmayabilir. Fa- kat ayni şey diğer bazı küçük dev- letler için de dağrudur. Halbuki küçük devletlerden hiçbiri, taah- hütlerinin dışma çıkarak büyük devletler arasındaki bu Büyük mü- cadeleye karısrmak cesaretini güs- termemiştir. Bu, belki de hârlissle- rin aldığı cereyana büyük kuv . Bu suretle 700 paralık limonlar 3,5| kuruşa salılacaktır. Fakat bak - | kallar ellerindeki limonlar pahalı- ya malolmuş Bulunduğundan yine | 5 karuştan aşağıya limon alınamı- yacağı fahmin olunmaktadır. | AEAATRRRUL AAA LELEEREDELEN. UÇUKHABERLERİ | vetlerin bile kifayet etmediği bir vaziyette küçük kuvvetler taralın- dan yapılacak müdahalenin fay- dasızlığına inanmaklarn doğan bir tevekküldür. Fakat sebebi her ne görülüyor mak ya ile siyasi münasebetlerini ka- tederek harp dışında kalmıya ka * Toprak mahsulleri ofisi her | rar vermişlir. Bu kararın öyle ko. yıl olduğu gibi bu yıl da müstah- | lav kolay verilmediği, çıkan bir silden buğday satın almağa başla- | kabine krizinden ve soara da cski maştar, Bu yılki buöday fiatları ge çen seneden 20 para fazladır. ** Taksim kışlasının meydana nazır kısturu yıkmayı üzerine alan u bekediye ile mukavele 'arak ortadan kayboldu- Bundan belediye burasını kendisi yıkacaktır. başvekil Muhir Paşanın âyan mec- anlaşılmaktadır. Hakikatem Mısır ; pek nazik bir vaziyettedir ve har- etmemiş olması, Mısırin | karşılaştığı beynelmilel meseleleri * halletmez. Çünkü harp dışında ol * Soförler; belediyenin taksi üc-| Makla beraber, kendi toprakların- — retlerine yapacağı yüzde 15 zanınu | d& yabancı askeri döğüşmektedir. ö az bulmuşlardır. Bunlar zamımın yüzde 20 - 30 arasında olmasını belediyeden istemişlerdir. # Gümrüklerde işler azalmış ol- duğundan münhallere ve vefat e- denlerin yerlerine hariçten hiçbir memur slınmaması kararlaştırı!- mıştır. * Akdenizdeki şileplerimizden Demirin İspanyanın Barselon li- manında olduğu ve yakında gele- ceği anlaşılmıştır. İnal şilebimiz de dün Oran limanından buraya hareket etmişti. Tan şilebi de yakladır. ve İki analı küçük Nermin mah- keme kararile annesi Fatma İlha. na verilmişken dün tekrar anme- mahallebici İngiliz askerleri, Dasir Loprakla- rından Trablusgarp içerilerine - | kanlar yapıyorlar. İlalyan tayya- — | releri İskenderiyeyi bomhardımın , ediyar. Hemen şunu söyliyelim ki İn- gilterenin Mısır topraklarını üs o- harak kullanmasında girişilmiş o- lan taahhütlere aykırı bir vaziyct | yoktur. İngiltere mevcut muka- | velelere göre haklıdır. İtalyanlar da kendilerine kare: hareket üssü olarak kullanılan tonraklara taar” | raz çimekte haklıdırlar. Bunda da | bir aykırılık yok. Aykırılık, nors mal ve tabii olmuyan bir vaziyetim k doğmaktadır ki hat sonunda tasfiye edilecek olan mes selelerden biri de bu olmak ge rektir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: