18 Temmuz 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

18 Temmuz 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LAT LA Roma, Fransadaki ye- ni değişiklikten, yeni rejimden hi lâ memnun değillermiş.. Zavallı ihtiyar Peten Fransi memnun etmek için, neler yapma- di, neler?. Alman ve İtalyan rad- yoları, matbuatı, Fransa ile kâh alay ediyor, kâh, tehditler savuru- yor ?. Mareşal Pote- nin âhir örmründe, içine inecek, kalb sektesinden vefat edecek?, İhtiyarlıkta konan devlet kuşu- | mun üzüntülerini görüyor musu- Şimali Amerikada, bir şehrin kaldırımları için kullanılan kır - 1 renkte hususi bir taş cinsi inde tetkikler yapan mühen- bir de ne görseler, beğenir- siniz taşı toprağı a , iş. Ben, kendi hesabıma, İstanbul so- kaklarında fözdan başka bir şey gör Gdeğilim.. 4 Şm özün hakiki yeri r -ıd;.ı Amerika imiş.. , bu şehrin kaldırımların- da nedefi altın bulunduğunu şim- di anlıyorum. Harp başladığı gün- denberi, Avrupanın altınları mü- temadiyen Arserikaya taşınmıyor me Gnler, buratlln bürüden Aşktovalir| Başlamıştır. Talihsiz şon Praı hurü Löbrön, refi z Reisicum- ile birlikte İSTANBULUN DEDİĞİM S[K'll Son' Telgraf Viehy şehrinden ayrılmığ!. Kim- bilir, hangi diyara döğrü yola çık- | mişlir?, Fakat, dünyada, 4kla ge- len, gelm.yen neler oluyor. Löb- rön de bir d€ bakmışsınız, bir baş- | ka Fransız şehrine gidiyor, yen! - den Cumbhuriyet ilân ediyor. O zaman üç ayaklı saçayak o- lur. Bri Peten hükümeti, bir de Londradaki General dö Gol hü- kümeti... Haydi, hayırlısı! TEMİZLİĞİ tanbulda mevcut 900 kişilik göpçü kadrosu 250 ye inmiş!. Ko- ça şehri düşünün: 250 kişi tara- fından nasıl temizlenir?. Her yaz, İstanbul çöpçü bulranı geçirir. Fa- kat, bu yaz bulran daha şiddetli | oldu. Bence, İstanbulu şöyle hep birlikte, samimi bir şekilde, maa- aile temizlemeli... Herkes, otur - duğu caddenin evinin hiza: şen kısmını süpürmeli, evdel lu çöp tenekesini, sabahleyin iş erken bir kâğıda sarıp kıştırmalı!. Köprü üstür mavnalar olmalı, oraya büşaltıvermeli!. Bu iş, böylece o- lur, gider!, Florya plâjları yınc kiraya ve- rilememiş.. Dedik ya, nazar değ- Teşhir ve | kapatma Fazla para alan eğlence yerleri kapatma ve teşhiri cezalarına tabi ! İcgili yerlerle gazinolar için ka- | bul olunan yeni fiat tarifelerin - lüks ve birinci sınıfa ait olan- darın tatbikine cumartesi günün- den itibaren başlanılmıştır. Pazar günü belediye reis muavinlecindeni B. Lütfi Aksoyun reisliğinde bu hususta — yapıkdığını — yazdığımız kontrollara evvelki zün ve dün gece de devam — olunmuştur. Bu meyanda Caddebostanında meze- yrıca para alındığı ve diğer Bir bahçede biranın 55 kunı: ye- cesi de tarifeden vük-| sek satış yaptığından yarından iti- baren 3 zün müddetle kapatılm tır. Badema — kapatılan bu kabil yerlerin kapılarına büyük yafta- | lar asılarak teşhir de edilecekler- dir. MEMURLARA VERİLEN EMİR Diğer taraftan her içkili yerde mezelerin 'a kadar kapatılacaklardır. Müşterilere her talep vukuunda bele n tasdikli tarife gö Geçen gün, beler sını bedava açması lif etmiş- | tim. Bir tesadüf eseri - tesadüf di- yorum ,çünkü belediyede bizim üzün kıymeti yoktur - Flor- yada moccani bir halk plâjı açıl- | ması kararlaştırılmış! Zaten. iste- difim de bu idi Fakat, inşasllah | z kiraya çı- | lar, mevsim acak!. AHMET RAUF ——— —————.O© LAvrupa Harbinin lçindenJl eee eeei eee eeei Saumur süvari talebe- sinin kahramanlığı aJurnal dö jenev» gazetesinden: «Alman ileri kıt'aları e | yaklaşmıştı. Maneviyatı ividen iyi- ye bozulan Fransız kıt'alarının bir | kısmı Som ve Sen nehri boyunda | döküşüyor, bir kısmı da Loir küp- rülerini geçerek kaçıyordu. Saumur belediye reisi, şehrin, | açık vehir olduğunu ilân etmek is- tiyordu. Fakat askeri meklep mü- dürü bu kararı reddederek, 500 ka- dar talebe ile müdafaasına hazır- | dandı. Nehrin üzerindeki köprü, Almanların gelmesinden biraz ev- vel berhava edilmiş ve cenup sa- hilirde bulunan evlerin pencerele- rinden karşı sahile siddetli bir ateş| açılmıştı. Talobeler, mitralyözlerle ve el bormbalarile müdafaaya baslamış- dardı. Muharebe bütün gece ve er- tesi gün öğleye kadar devam etti. Talebeler nevmidane, fakat büyük bir enerji ile döğüştü. Nihayet Al- manlar, sehrin dışmda kurdukları köprüden gecerek arkadan hücam) ettiler. Bunun üzerine talebeler, mevzllerini tırakarak sehir hari- €ine cıktılar. Yalnız iklsi Alman- ların eline esir düştü.> Eski İngiliz ve Fransız dostluğu Fransız birliğini ev - r eden, —kuüvveden hile cıkarmak için çalışan kimdi ilk işi İngiltere ile Fransa arasında! bir yakınlık vücude getirmese ça-| lışmak oldu. Kral Edvar, Veliaht iken Fran- saya gider, Pariste, Nisde ikamet ederdi. Pransaya ve — Fransızlara karşı büyük bir muhabbeti vazdı. İngiliz ve Fransız birliğini vücude getiren odür. Holandanın zirai vaziyeti | Holandada seyahat edenler, bir! çok şehirlerin, kasabaların deni - | zin safbındam aşağı okluğunu gö- | rünce şaşırır, kalırlar. b dknasa su baskını altında kala - | caldarını zanedrit. Holandada, Zülder - memnleket anesahâi sathiyesi yüzde T, 2casta eöver şli arazis; d yüzde İ0 n's - mevenlerin müsseseleri de avni süretle kapatılacaktır. Beledive ve polis memurlarına da halkın bu husustaki en kücük 8 emen ehemmiyetle a- lar olmaları bildirilmiştir. e b 970 çöpçü işten ayrıldı nizlik işleri a- ey ve mevsim nbul - Bevoğlu lerde yalnız masi için faalivetle çalışma KUÇUKHABERLER * Dün İstanbul yılın en sıcak #KünÜNÜ Reçitmiş ve saat 14 de göl- gede hararet 36,5 doreceyi bul - müstur. * Boş ahşap evlerde enkaz de- posy yapılamayacağı, mevcutla - rının hemen kapatılması belediye şubelerine bildirilmiştir. * Vali varın Yalovudan gele - cektir, y ** Devlet deniz ve demiryolları biletlerinde İzmir fuarı icin yapı- lacak olan yüzde 50 tanzilâta 5 ağıstosta başlanılması tırılmıştır. ' Sehrimizde ve diğer yerlerde geçen ay bira sarfivatı yürde 100 mıstır. * Tıp fakültesi ders ve imtihan talimatnamesinde talebeler lehine Maarif Ve - kâletinden fakülteve bildirilmis * Pivasada demir bu! & yüzünden cavır — sahipleri cok Mmüskül vaziyete düşmüsler ve ti- | carct müdürlü'üne müracaat et - mişlerc K Vel dirilmiştir. kararlaş- | —— ĞÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE Demin de söyledim. Eğer. sessiz gedasız asııp gidecek, adirye tari. hine ve insanların diline canavar, haydut, yamyam.. diye düşürülm yecek olsaydım emin olun ki yine ağz.mı açmıyacak ve sonum ne ise ona katlanscaktım. Fakat, şimdi yarası deşilen, ken- di elile senelerce evvel bovzduıu tiyorum. Ben de hakkı ve haysiyeti tanı- 'Han bir iasan gibi ölüm istiyorum. Bana söz veriniz.. Hak veriniz!. Ve, katil birdenbire yüzünü iki elinin içine aldı, hüngür hüngür ağlamağa başladı.. Salondaki hayret, heyecan, slâ. ka gittikçe artıyor, bu hayret hâ- kimler üzerinde de tesirini göste- Tiyor, avukatlar şaşkın şaşkın bi- ribirlerine bakışıyorlardı. Katil, hiç basını kaldırmadan hıçkıra hıçkarâ ağlıyor, salon bu Huçkırığın uzün iniltileri ile çınlı- yordu. Yine hâkimin sesi işitildi: — Niçin sustunuz, devam etse- betinde attmıştır. Katil gözyaşlarını zorla durdu - rarak, — Reis bey.. Diye Zaş.£ ve solzun bir sesle marıldandı: — Çok zor, çok ağır birşey... Ve.. daha yavaş bir sesle ilâve etii. — Keşke bu yarama dokunul - | masaydı, keşke ben bülün sırları ile boynumu cçellâda veren biri olup gilseydim!. Simdi daha imi iyi oldu bilmem Burada, avukat birden söz iste- di ve hançeresini yırtan bir sesle bağırdı: — Hükimler katili beyhüde din- Tiyorsunuz. Huzurunuzda rol alk- mış bir aktör gibi oyun oynamak istiyor. Yalan söylüyor. Bu kim, hariciye şifre müdürlüğü kim Kırk yıllık Galatalı Camur Ruhi birdenbire hariciye şifre müdürü ©ü oluyar?. Ne gelmiş, ne geçmişte böyle bir | Ruhi yoktur. Bu adam cinayeti, hunharlığı yetmiyormuş gibi şim- | di de sizleri aldatmağa kalkıyor, bir| esrarkeşin yapabileceği şeyleri yapıyor, yalan söylüyor!, | Tüyor, yaln:z gördüğü kadarını » rıp parçalıyacak gibi şiddetle ö- | nündeki masaya vurdu, bağırdı; Hâkim efendi.. ben yalan süy.' kKüyorsam bunlar da mı yalan söy- | lüyorlar?.. ki onlar bu cinayetten ve Çamur Ruhiden daha yaşlıdır- lar. Ve.. döndü, jandarmadaya, — Ceketimin şu cebindeki det- terleri çıkar. Dedi, onları hâkirnlere göstere- rek: — Bu çinayetin bütün tarihi iş- | te bu âefterlerde, Müaafaaıma on. ların okunması ile başlamak isti- yorum. Müdalaam onlardır. Ben kimim, nevim, ne istiyorum, —ne vaptım, niçin bu adamım, cineyat nasıl oldu?. Hej bu delterlerin içinde bulacaksınız. Yalancı ben değilim. Bizzat bu avukattır. O yalan söylüyor, o meden söylüyor, o tanımadan & fade edebiliyor. Bu defterleri müdalaam olarak okutunuz. Sizden bunu istiyorum, Dedi. Hâkim ilkönce tereddüt etti. Sonra sağ ve solundaki aza arkadaşları ile fısıldastı ve.. kara- rını bildirdi: — Gösterdiğiniz vesikalar mü- dafaanız arasında okunacal Maznun yüksek sesle bağırdı: — Teşekkür ederim reis bey, şekkür ederim. İşte, bu sarjatan ve hodgâm avukat o hatıralarda bu kirli saçlı, serseri, sefil Ruhiyi, Çamur Ruhivi öğrenecek, tanıya- caktır. ! Avukat: — Reis bey.. hakaret ediyar!. İ |Açık iş ve memuriyetler | ve. ne diyebilir?. Bu kadarı fazla Demeokrasi, bütün vatandaşların | | devlet idaresine iştiraki, diye, ta- rif edilir, amma, bugdakü dünya | kıymetleri önünde, ayni tarif Ü- zerinde bir parça durup düşi mek icap ediyor. Her iş ve meslek sahibi, ber seviye ve fikir derece- sindeki vatandaşın devlet idaresi- ne mutlaka iştirakini nasıl istiye- biliriz?. Bu takdirde, bütün va - tandaşların diplomat, iktısatcı, hu- kukçu, hulâsa olgun zekâ ve id - rakte, âlim, fazıl kimseler olması dâzım gelir, Hayatın ve hakikatin, bu table içindeki idenl hayale asla benze - mediğini söylemeğe bile Jüzum yok, Dün, bu sütunlarda, hakikatlerin tandaşlardan zerre kadar sak - namıyacağını söylemiştim. Fa- kat, demekrat cemiyetlerdeki bü- tün fertler, başkalarına zarar ver- bütün ef'al ve ha ında, düşünce ve inanışların- da hürdür amma, yeryü - zünde öyle bir takım mukroplar türemiştir ki, bunlar, hür memle- ketler havasının müsamaha — ve serbestisini, ayni memlekeller a- leyhinde bir olarak kulla - ” bizim dilimizle Türkiyeye bila - ben, akla gelmedik heseyaslar, y lanlar, bayağı ve çocukça yılan hi kâyeleri anlatıyorlar. ' Yukarıda işaret ettiğim gibi, bü- yatandaşların muhakeme, id- rak ve fikri olgunluk derecesinin müsavi olduğunu iddıa edemc' Biz, kendimizden hiç bir hakikati saklamıyoruz. — Faksi, hakikat olursa... Bir takım safdillerin midesini bu suiniyet eseri palavraları ise, va- tandaslarımıza dinletmeyı elbette istemeyiz. Çünkü, bu radyolar, bi- zim demokrasimizin geniş hürri- yet havasını, bize karşı bir silâh #larak kullanıyarlı Ben, hüsnüniyetim'zle konuş - mıyan radyoların dinlenmemesi faraftarıyım, REŞAT FVEYZİ Ankaradaki Kızilay unlumi mer- kezi sicil müdürlüğü; incan ardımı hastahesi için harcırahları ve'ayda'S0 Hya üeret verilmek ü- zere diokimasız 5 adet hastabakıcı yup yaz- | bir yal bir hastanede: | Çühsmiş olmak sarttır. Ordu vilâyetinin muhasebei hu Susive varidat müdürlüdü haldir. Asli maaş miktarı Talf-lör Ordu tine müra - caat edebilirler. Devlet Demiryolları trenleri icin 1 inci ve 2 tesviyeci aranmaktadır. Teşvikiye sağlık yurdu ve Sak i sanat mektebi birer dinlomalı hastaBakıcı aramakta - motörlü inci sınıf akineler âle bir r lira aylık ücretle de 2 Bira avlık Diye bağırdı ve söylemek istedi. Hâkim: — Susunuz... Dedi. Zabıt kâtibine emretti: — Okuyunuz. Zabıt kâtibi bu haeraları birer birer okumıya başladi. DALGIN KIZLAR VE. NARAN 7 Mart Nebile, Uzaktan ve. A Güzel. Nur: Daha güzel, Asüman: Hepsinden güzel!, Aysel, Nihal, Nermin, Melek... Birbirlerinden güzeli, rkin, az güzel yok. çıkıp da - Biri ötekisinden daha az x: yakından. mez. Hakikatleri olduğu gi- k, üzerlerinde açıkça ko- , çekinmeden — konuşmak dır. Et, but, kakca, göz, yüz, | dudak, endam güzelliği hep bun- larda. Hem de üstün izellii bağkıyan, kalbi, gözü dağı hemen sicimliyen ve sendote. ten bir güzellik. Fakat bahtları. ve o rirkinlik?. Buna kim neder | *Devamı var) | İstanbul limanının gi | da y .ılırllv:ıklı | cek mi?. Fransa ile Almanya ve | İtalya | Bunun 940 senesinde tam 55 bin Limanda işsizlik nlük varidatı 20 bin liradan 1500 liraya kadar düştü! Avrupa harbi dolayısi miza geclen ecnebi var ündergüne azal: Harpten evvel liman işletmesi | umum müdürlüğü, İstanbul lima- nından günde 18 - 20 bin lira va- ridat temin ediyordu. Bu miktar, | #imdi, bin üç yüz, bin besyüz lira- üşmüstür. Ve fenerlerle tah- yeküne dahildir. e r umum müdür-| lüğünün yıllık varidat bütçesi 5-6 'on lira üzerinden yapılırken, 1940 bütçesif milyon küsur lira ır. Buna rağ- | varidatın tahak - debileceği süpheli görülenc men, bu mikt kuk todir Birçok liman servisleri de issiz- likten umumivetle atıl bir halde durmaktadırlar. Tse Yeşilaycıların üzüm bayramı üzüm sarfiyatını rakı, şarap yerinı tırmak üm suyu yapmak aları bir ı ziraat mektebi civarın-, Belediyeye memur alınıyor Belediye hesap teşkilât ikadar belediye reislirrin; tida ile müracaat edeci yın 20 inci cumar 10 da da $mtihan © Bursanın şeftalisi Muharrir arkadaşlardan biri, bir kaç gün kalmak üzere Yursaya git- | mişti. Evvelki gün döndü, | — Ne var, no yok, diye sorduk, bol bol seftali yedin « Malüm ya, Bursa, şeklalinin kuy- nadığı yerin ; Arkadaş, bize Şüu sazin cevabı verdi: | — Bursada şeftali bolluğuna ras- | lamadımı. Evvelâ, kilosu 4) kuruş. Sonra da ham.. İyi olmamış. Biz, bu arkadaşın verdedi cevap üzerinde hâlâ düşünüyorz, — siz me dersiniz?. | BÜRHAN CEVAT | 'de dün enteresan bir ravaya ba - | demle bir kıvmet Kız kardeşinin güzelliğini bozmuş! Asliye 1 inci ceza mahkemesin- | kılmıştır. Davanın suçlusu Lefter isminde bir gençtir ve kız karde- şini güzelliğini kısmen tahrip ede- ©ek derecede yüzünden yarala - maktan muhakeme olunmaktadır. Marika isminde bulunan Lefte- rin kız kardeşi komşularından bir gençle tanışarak sevişmiştir. Let- ter ise bu mütekabil sevgiyi hoş görmemiş ve müteaddit defalar kız kardeşine ihtarda bulunarak Aşıkından ayrılmasını söylemiştir. | Delik v çılgaca seven — ve ayni aşkla sevilen Marika karde- şinin bu sözlerine hiç aldırmamış, 'ine sevgisine devam etmiştir, Bunun Üzerine tekrar Marik; ağını çeke- — Ben senin suratını doğra - yayım, güzelliğini bozayım da o asıl bi- kızcağızın yüzü - lar Lefteri ya yı miş ve ay 10 gün | değer askeri müştür. |Bir seyyar nargileci ve| dört eroinci tutuldu : 1 isknlerinde iki ki- ile esrar cektrirken , Hüseyin ve Ha dürt kisi Topl icerlerden y lardan Hayrinin evinde ştırmada calınmış ol duğu zannedilen mlerinde ti da bulün- | mustur, | ———o——— Ühniversite ve ilk okul- larda esaslı tamirat idiye köyü, Bomonti 44. Üs- kpazar B inci kararlaştırılmıştır. Üniversitedeki tamire muhtac yerler de sür'alle tamir edilecek- tir. Bu'mevanda tamir ve tadil o- lunarak r bine ve olunacaklır. Har halinde ( Avrupa Harbinin | çok çüreleri: Yeni Messleleri Afrikadaki İtalyan kuvvetleri Harp cabuk bitecek ümidile yü- ; rütülen hezaplar üzerine kavgaya karışmaktan büyük kârlar bekli- yenler tarihte her vakit görül müştür. Zamanında fırsatlan isti- fade etmek diplmatlıkta, devlet - | lerin münasebalında olsun, asker- likte ve harp meydanında olsun hiç unutulmuyacak bir kal Fakat bilhassa Avrupanın şu için- de bulunduğu harp çabuk biteb anda mütareke oldu. Almanya ile İtalya galip vaziyette bövle bir mütarekevi kabul ettir- diler. Lâkin Avrupada harp bit- miş olmadı. Daha da biteceğini gösterir alâmetler ortada olmadı- iina göre türlü haller göz önüne geliyor. Şöyle bir haritaya bak. mak Köfi; | Şimali Afrikanın Fransızla: e- Tindeki cesim ülkeleri tabil birer servet menba: olmakla meşhurdur. Maden var, orman var, Toprağın altı da, üstü de zengin. Fakat İtab yanların elindeki Libya bunun aksinedir. Fransızlar şimali Afri- kanın (osfat istihsalâtından istila- de ettiler. Fekat Libyada diğer madenler olmadığı gibi bu da yok- muş, Ekilebilecek asazi de azdır. Bununla beraber bu araziden mü: kün olduğu kadar istilade çaresi. me bakılmıştır. Çalışmak için şi- mali Alrikaya giden İlalyanlarin miktarı her sene daha arlıyordu. Gaye şu idi: Trablusgarp ile Bin- gazinin ekilebilir olan taraflarını Tumusun ceaup kısını gibi — pek münbit ve mahsuldar bir hale ge- ürmek. 936 senesinde Libyada çift- çilikle meşgul İtalyanların mik - | kişiye çıkarılması takip edilen | programın icabı idi. İşlenmemiş a- | yazı sahipsiz diye bu İtalyanlara | | tevzi edilmiştir. Meselâ 938 de bu | suretle 65 bin bektar arazimin | 1.800 İtalyan ailesine taksim edil. diği söyleniyordu. Fakatl arazi yer- mek kolay olsa da Afrikada Av. alı muhacir yerleşlirmek ayrı Ti başka olmakla beraber bu hususta ne büyük paralara ih- tiyaç olduğu İngilizlerce daha ev- vel anlaşılmıs. tocrühe edilmiştir. Bilhassa Halyanın İngiltere aley- hine harbe girmiş olması, harbin Akdenize ve şimali Afrikaya yar yılması bu müstemlekecilik İtalya için büshütün zorlaştırmış- tır. Petrol, demir, kram, bakır, ni- | kel gibi harp sı olan madenleri Bavutlakta çıkarılan - petrolden bahsediliyorsa da harp balindeki İtalyanın metörlü vesai! nun hiç yetişmiyeceği besbelli Böyle olduğu halde denizyolla- duka altında bulunan, deniz- | den münakalâtı kesildiği için müş. | külât artan İtalyanın me kadar süreceği kestirilemiyen bu harpte daha bircok meselelerle karşıla . şacağı anlaşılmaktadır, Şimali Afrikaya gönderilecek İ- talyanların miktarını daha arttıra- seydi şimali Afrikada büyük bir kuvvet biriklirilmiş olacaktı. 938 İngiliz - İtalyan anlaşması - artık bu da bir tarih oldu - üze- rine Libyadaki İtalyan kuvvetleri tedricen azaltılacaktı. Fakat buna karşı Romada şöyle bir çare bu- | kunmustu; Şimali Atrikaya gide- | cek her İtalyan muhacirleri eli | silâh tıfan ve icabında hemen as- | kere alınabilecek kimselerden se- | çilmiştir. Bana pek dikkat edil - ür. İngiliz - İ harbinin Afri. Kadeki inkirlı ba meseleyi de tazelemiş oluyor. | sası idare heyi ALI KEMAL SUNMAN İngilterenin azmi Yazan: AHMET SŞÜKRÜ ESMER Fransa ile mütareke in tan sonra, Hitler. Alman o rına ve Alman milletine hilap e- den bir beyanname ile artık sulha kavuşulduğuna inan- dırılmak istenildiği anlaşılıyordu. Filhakika Alman silâhlarının kısa bir zaman içinde Holanda ve Bel çikayı irtilâ etmeleri ve Fransayı yere sermeleri, bayram — yapmıtıa zaferlerdi. Alman askeri zaferinin ehemmiyet ve sür mulü inkâr edilem; Fakat bu zaferin Almanyayı sulha kavuş- turmadığı da bir hakikattir. Hakikal şudur ki Almanya, hdi harbine girer karşılaştığı müşkül vaziyet ile karşıkarsıyadır. Norvec'i, Danimarkayn, Holandayı, Belçikam ve nihayet savı i- â Fakat İngiltere, her tamankinden daha kuvvetli do-- sile ve her gün — daha cok en hava fi ı duruvor. V takırın T uğramış olmu ehemmi: vermi manya üz mücadele tirivyor. Malümdur k hatta Pri hâkimiyet manya ile İ mağlüp etmenin bir bahsediliyor: Ce- İngiltere; beli dan gecerek Irak üzeri: mek. S Hindistana h eraber Bunlar T vardır. Almantyo: | maceralara sürüklenin Tini israf etmesi belki de İngi Tenin işine elverir. — İngiltere mağlüp etmek için İnailtere adı larına giderek orada — İngilizlerle mukarebe yepmak lâzımdır. Şimdi Almanya İngiltereyi Tâya teşebbüz edecek ti? Bu teşeb büs strateji munden ne dere- üzerinde bir ı ümkün değildir. Fsa- gskerler de kâ bir filir Beyan edemiyorlar. Çörçil, son nutkunda düşm İngiltereye ayak — basal fakat buna muvaffak olsa adım müdafaa edilecek olan önünde münhezim olarak geri atı- lacağımı söylemiştir. — İngilizlerin mücadeleyi devam ettirmek nokta azimlerini göslteren Çörcil diğer bir sö2 lafaceı hakk daki beyanattır. Böyle bir. va: karşısında Londra Paris gibi P(uvıv'rıucuıtlv Taemamile tahrip esir olgrak düşmanın e düşeceni yerde, harap olarak ve bu arada Çörçil'e göre «bir düş man ordusunu da yutarak» düş « üraccahtır. ) Çörçil son beyanatı ile İngilze- venin azmini bir defa daha tevit etmiştir. İngütere mücedeleyi de- 'vam ettirecektir. Fakat Çörçilin isaret ettiği hedef yalmız tedafii bir mpharebe ile elde edilemez. Çünkü İngiliz Başvekili de itiraf etmektedir ki on aydanberi oldu- u gibi, bugün de İngiltere ancak ş tedafüi bir muharebe yapmakta - dır. Ancak harbin 1942 senesine kadar tedafii olacağını İngilizlerin | 1939 eylülünde söyledikleri de u- nutulmamalıdır. Bu defa Çörcil, avni şeyi söylemiştir. 1942 senesi- — me kadar tedafili vaziyette kalacak olan İngiltere, o tarihten sonra ta- arruz vaziyetine geçecektir. Gö - rülüyor ki Avrupa kıt'asında son on av icinde olun bitenlere rağ - men, ne İngilterenin azmi tarsıl- mış, ne de İngilterenin stratejisi phe ————————— Ticaret ve zahire borsa: sında yeni seçime başlarıyor Sehrimzi ticaret ve zahire bor - nin anüddeti ay nihayetinde bitecektir. Bu münasebetle yeni idare hey& ti azaları seçiminin 26 temmuz CW ma günü saat 10 dan 15 e kadaf ierası kararlaştırılmıştır. Bu intihapta rey vermek ve in” tihao olunmak sıfatını haiz olan” ların isimleri hazırlanarak bors$ salonlarına asılmıstır. İsmi olmi — 'yanlar yarın akşama kadar itirâi edebilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: