30 Temmuz 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

30 Temmuz 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇU AM |i di ik dokuma faslı başladı.. Bir takım devletlerin nazırlar sıçak yaz günlerinde, şehir şehir dolaşıyor, harıl harıl mülâkatlar | yapıyorlar.. Bazı nazırların arkasından da, yola çıkarken, kovalarla su dökü- lüyor. Serinlik olsun diye mi, yol- çuluk uğurlu gecsin, diye mi, Üs. tüne bir bardak su içmeyi hatırla- sınlar, diye, mi, bilmiyorum.. Her ne hal isel, RADYOMUZ BAŞLARKEN. İstanbul radyosunun ağustos 15 de faaliyete geçeceğini haber ve- ren gazeteler, bütün İstanbüllu - lara ayni zamanda bir müjde de vermiş oluyorlar!. Şimdi, gelgele- lim, enesele, programda!, İstanbul radyosu, nasıl bir şarkı programı tatbik edecek?. Fakat şu günler- de İstanbulun başında öyle dert- ler var ki, bana kalırsa, daha ziya, de radyomuz, bu işlerle meşgul olmalı!. Meselâ, hangi gazino ka- çıncı sınıftır, kahve kaç kuruştur.. Her akşam bunları ilân etmel | | Başka türlü neresinin kaçıncı sı- | | | | | | nıf olduğunu bir türlü aklımızda tutamıyacağız. SINIF GEÇMEK İSTİYORLAR daha beter karıştılar. Koskoca lis- te ve tarifeleri hatırımızda tuta- muyorsak haklıyız. Akılda kalacak #ibi değili. Zaten, gazetelerin bil- dirdiğine göre, her gazino, yeni - den sınıf geçmek istiyoemuş!. Kim Aaşağı sınıfta kalmak ister?, Bütün hayat öyle değil mi?, Fal lar imtihansız, ikmal Biz, eleme imi *, bun. mazeret- hansız sınıf geç ço—— — ——— ıAvrupa Harblınln lÇIndenJ Cebelüttarık zaptolunabilir mi? Buna, «hayırl» cevabını. vermek, yanlış olmaz, Bu muazzam kaya tur. Bir çok tüneller, merdivön- ler vardır. Müdafaa silâhları en modern silâhlandan — secilmistir. | Mühümmat ve erzak depolarında | senelerce kifayet edecek harp le- Vazımı ve yiyecek vardır. Hem de| en ivi cinsinden. Şimdi Berlinde, Pariste ve diğer isgal altındaki yerlerde nadir. bulunan © nefis | Holanda tereyağları — poynirler, Cebelüttarık de tonlarla mevcuttur. Bt, sebze, moyva kon- serveleri, çay, kahve, seker ilâh.. | ve keza, Cebelüttarık, valnız Akdenizin anahtarı değil, Büvük Britanya- nm sah damaridır. Bunun icin - dir ki müdafaa vasıtaları her iki senöde venilestirilmektedir. Bu - raya, karadan hücum etmenin im- kâm yoktur, Bunun icin ilk evvel! İngiliz donanmasını denize göm- mek icabeder.. Cobelüttarık ken- di kundınl senelerce müdafaa e- debilecek vasıtalara maliktir. Üç: Kız kalmak ve kocaya kız ııükd yavtmak. Çok yerinde bir Bu, belki iptidailik sayılabilir. Fa- karısını €ek ve onu en aziz, en kıymetli varlığı tanıyacak bir baba; yahut dua bir koca için evlendiği kadının mazisiz ve lekesiz olması lâzamdır. Kalb jstirahati, ilimat ve dürüst- lüğü bundan başka hangi şey te- temin eder?, Ve. dalgın kız ken. disinde bu hususiweti kaybettiği icindir ki daima kendi benliğine laklığı yoksulu olur kalır. Dört: Bu şartın dısına Cıktı. dive bir genç kadının kendisini kapıp koyuvermesi hiç bir zaman doğru d:fd.du' Eğer bir budalalık etmiş- e bül varlığı De bunu gider - | mh 'e çalışmalı, kendisini daha çok sakınmalıdır!, Beş: Erkekten elbette farklı . sınız. Yaratan bu farkı ortaya koy- düuktan sonra biz, keydi kendimize mi bunu yok edebileceğiz? Gün gelir mühendis de, doktor da, avu- at da, asker de, müderriş de olı— bilirsiniz; fakat kadın Son Telgraf'ın edebi romanı : 15 Kunanamnın meamansan nnn aA n aa GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE KARŞISIND 'Son Telgraf mek istiyorlar. Ne açıkgöz şeyler? Peki, sınıfları birer ikişer atlır ya atlıya, netice ne olacak?, Sınıf kalmıyacak?. Bizce, belediye, g- | arasından kurtarılması sınıfa değil, doksan do- kuz sınıfa ayırmalı idi. Bunlara Sınıf mu yetişir, şu hale baksanıza? ÖLÜP, SONRA -DİRİLENLER “ Yuşoslavyanın Üsküp vilâye - tinden gelen bir habere göre, bir | adam ölmüş, sonra da dirilmişi. Garip... Dünyada, buna benzer | dikkatini celbetmistir. hâdiseler arasıra olur ve cidden meraklıdır, İnsanın âhiretle dün. | kat neticesinde; bilhassa isi pek a arasında küçük, muvakkat bir | çok olan Bevodlu cürmü meşhut yolculuk yapması, öteki dünya hbakkında dir fikir sahibi olabil - mesi için, faydadan hali değildir. Maamafih, son günlerde, ölüp dirilenler değil amzna, bayılıp ken- dine gelenler, İstanbukla da çok | bir vyer bulunacaktır. Sıcaklardan diyeceksin, fazla... hat Gazinolarda yeni tarifeler yü - zünden!, Hesap pusulası önüne konan het | adli işlerin müşteri, evvelâ bir baygınlık ge çiriyor, sonra, kendine #eliyar. EFLÂJLARA İGİTMEK iİÇİN (Ş Bizim gazeteci arkadaşlar aa, sağ olsunlar, biraz fazla mübalâ- gacıdırlar. Meselâ, dün bir arka- daş plâjlardan ve plâjlara gidip gelmenin pahalılığından şikâyet ederken, şöyle ayzıyordu: sİstanbulda şehrin bir semtin. de oturan bir aile, bir pazar günü floryaya gidebilmek için, epeyce mühim bir servet harcamağa, hat- tâ, mirasyedi gibi israfane harı ketler yapmağa mecburdur. Pl: artık sıhhi bir ihtiyaç G Mi- rasyedilere mahsus bir Jükstür.. Pazar günü de, aksi gibi, 40 - 50 bin kişi Floryaya koşmuş!. İstan- bulda galiba, mirasyedi dı ma, hazır yiyenler çoğakd.!. AHMET RAUF Pariste ne kadar ağaç var ? Pariste, hususi evlerin bahce - lerindekiler hariç olmak Üzere ta- mam 86247 ağac vardır, Alma lar, Parise girdikleri zamn hay - Tetle: — Amma da ğaçsız şehir bu!.. Demişler. Hakları var. Çünkü | Berlin caddelerinde, bahçelerinde muhtelif cins 600,000 ağaç vardır.| ü caddesi olan «İlhilamür altı caddesi. nin etra - fındaki ıihlamur ağaçlrının sayısı 300,000 Filler de seferber edilmiş! Almanyada, yalnız - köpekler değil, hayvanat — bahcelerindeki | filler de seferber - odilmistir. Bu | iri cüsseli hayvanlar, tarlalarda ekin sürmek icin kullanılıyor. ve pek çok istifade ediliyormus... Nil nehri Mesirin Nil nehri 6400 kilo - metre uzunluğundadır. — Geçtiği yerlere hayat ve servet saçar. Nil nehri. haziranın 20 sine doğ- Tu tasr. O gün, bütün — Misında | şenlikler yapılır. ı | onun .ınhnıu auymaktan kurtula- mazsınız!. Altı: Erkek hiçbir zaman ç.ıbu— cak kandırdığı, kendine bağlad: ve her şeysini aklığı kızla e'vlen- mez.Alanlar yüzde bir, ikidir. Sa- Kamıza, solunuza, bütün etrafınıza | bakınız: Dediğiniz şartlar icinde | evlenenlerin sayısı — söylediğimi geçmez, Erkek het vasıltan evvel karısında tam bir emniyet ister. İtimada istinat etmiyen, şüphe i. çinde bulunan - evlilikler daima kendiliğinden çürüyen ve kopan bağlar olmuştur. Daha bilmem neler söyledim, nelerine cevap vıcrdım. Ben daha bitirmemiş « ken şofi — Efendim, dıhı gidecek miyiz? Dedi. Yeşilköyü geç- mişiz bile. Güzel, güneşli, taze bir akşam havası idi. — Biraz inelim mi, dolaşırız?. Dodim. Düşündü, kestiremedi: — Bilmem ki, insek mi?, Ddı İlâve etti: — Çok geç kalacağız değil mi?. Ondan hiç ayrılmamak, akçam da, gece de olsa onunla beraber ol- | mak, doya doya güzel gözlerine ÇÜK HABERLERİ Beyoğlu Adliyesi Mahkemelerin tavan için yeni bir yer bulunacak Beyotlu adliyesinin bulunduku | binanın hem gavri sıhhi ve hem de çok dar olduğu hakkında ya - pılmakla olan sikâyetler Adliye Vekilimiz B. Fethi Okyarın nazarı Bunun üzerine yapılan tetki - müddelumumiliği ve cürmü moeş- hut mahkemesinin sür'atile ta - van arasından kurtarılması icap ettiği anlaşılmıstır. Beyolu adliyesine sür'atla yeni | MAHKÜMLAR AHLÂKAN İYİLEŞTİRİLECEK Adliye Vekili, dün müddeiu - mumilikteki tetkik ve teltişiİnde sür'âtle — yürümesi, | mahkümların ahlâkan iyileşmesi için serian veni tedbirler alınması meseleleri otrafında da meşgul olmustur. Şehrimiz icra dairelerinde hal- kımızm ve bilhass kimsesiz ka - | dmların uzun müddet beklemek- | ten kurtarılmaları, iera dairelerin-. de çalışan küçük memurların hal-| ka teshilât göstermedi usul baz eylemeleri Vekilin bil üzerinde israrla durduğu mevzu- lardır, ŞÜ n Yüz elli bin liraya yaptırılacak iki anbar leri ofisi Diyarı-, asyonlarında ye- ni iki modern hububat anbarı ile idare binaları insa ettinmeği ka- rarlaştırmıştır. Bunlardan Diyarıbakırdak Saa! icin 105 bü a. için de 49 bin 897 Ilra sarfı - taktır. İnşaata — ön eki ay sAnde baslanılacaktır. a Yeniden 14 kazada polis teş- kilâti yapılması Dahiliye Vekâle- tince kararlaştırılmıstır. *i Beyodlunda Küuledibinde. 0- !urırı Salammon ısmm:îe b!ı-. de ansızın ölmüslürr, | basının bir tramvaya hlnrc'lı!n ö rabanın dummaması üzerine sar - sılım yere düştüğünü ve ölümün bundan ileri geldiğini iddia et - mis, ceset Morva kaldırılmıştır. * Halk ekmeği icin dün ikinci bür cegni daha imal olunmustur. Bu nümune de belediyece tetkik olunmaktadır. * Sehrimizde altın fiatları düş- mektedir. Dün fiatlar 20 lira T5 kuruş kadar inmistir. y Sihhive Vekâleti tekmil ka- zalara doktor pöndenmeği karar - laştınmıştır. Mecmurl hzimetle - | tünel umuzn müdürü B. Musdafa | tifade ederok bazı metrük mezar- Bu yeni eğlence yerleri tarifele. rinde, bir de lüks smıf kaydı var, üks sınıf, hayli garipür, tu « D Bşka Bözüekellerdi; ha kikaten, bir takam lüks oteller, ga- | zinolar, tokantalar, eğlence yer - Pi Vöğetü yodlard Bu mücssesclerin tarifeleri, hiç bir kayda, tahdide tâbi değildir. Bu müesseselerin her nevi fiatla. rının esasen yüksek, hattâ, çok yüksek olması matlüptur. Bunun sebebi, herkesin buralara gire - memesinin, dolayısile, gelen bir- kaç kalantor müşterinin azami ra- hat-ve huzurunun temin olunma- sıdır. *Bizim memlekette, böyle boğun- tu yeri ne vardır, ne de bu kabil mücsseselere lüzum!. © halde!. Madde bir: Lüks sınıf diye ayrı bir derece kabul edil - mesi hatalıdır. Olsa olsa, şehirde birkaç otel ve gazinoya pahalı muf adı verilebilir ve buraları, tari müesseseli sif bir şekilde gidip ığı-dııı, yi yip içtiği yerler olmak Şunu derhal ııyllyıylıı. Lüks sınıfa ayrılan mütsseselerde, ser- vis ve yenecek, içecek maddelerin kalitesi, yeni tarife tatbik edildiği Bündenberi bozulmuştur. Bu gibi yerlere ııhılı nf ae mi verilince, ve fiat tahdidi dı - sında bırakılınca, kesesine güve. nen gider. Ve ııkluı etmeğe de hiçbir hakkı Hİ TESAT FEYZİ Elektrik, Tramvay ida- resi umum müdürünün seyahatı Şehrimiz elektrik, tramvay Hulk mişi Müumatl leyh Almanyadan satın alınması kararlaştırılan 2 milyon Tiralık mühzm tramvay ve elek- trik malzemelerine ait ihtiyaç lis- tesini tetkik ve tasdik ettirip bu hususla icabeden müsaadeyi is - tihsal eyliyerek çehrimize döne - ceklir. dün akşam Ankraya nit - | Yeni bir ticaret yolu bulan açık gözler ! Son günlerde şehrimizde bazı kimselerin demir buhranından is- lıkların ve tenha yerlerdeki kösk.| koru, bahçe ve yalı ibi yerlerin demir parmaklıklarını sökünp Dpa- halı ftatla satmağa kalkışlıkları görülmüştür. Bu hususta müteyakkız bulu - nulması kaymakamlıklara bildi - rilmistir. Diğer taraftan bu suretle Ba - Hikh mezarlığı — ile Merkezefendi rini yapmamak icin tazıninat ver-| anek istiyen leyli tıp talebe vurdu! anecunlarının bu talepleri kabul olunmıyacaktır. | * Valdabağfındaki maarit sa - nalorvomuna ilâve olunan 60 va- | tak da gavri kâfi gekiitinden bu- rası 140 yatağa cikarılacaktır. Ma- | bakmak; başımı, kalbimi, ciğerle- rimi birer birer yerinden söküp o- na vermek, kendimden geçmek is tiyordum. Bu arzu iledir ki: | — İnelim.. | Dedim. Ve.. indik elele vermiş ilerilere doğru gidiyorduk. Kim- | sesiz, insan gözünden uzak bir yer | arıyordum. İstasyonun ilerisin - deki çayırlıklara kadar gittik. Son- ra, döndük, deniz kenarına indik. Bir musir tarlasının içinde ve de- nizin hemen kıyısında, — Dur sana bir yer yapayım. Beş on dakika oturur, konuşuruz.. Dedim. Hemen pardesümü yere serdim: — Otur.. Bir ân sonra, ikirniz de oracığa uzanmış, kalblerimizi ve gözleri. | mizi biribirine bağlamış konuşu- yorduk. Yine mevzuumuz demin- ki bahisti. Boyuna o söylüyor, ben söylüyor, bir türlü ikimiz de biri- | birimize kanmıyorduk. En son ba- l na dedi ki: — Pek güzel. Bütün söyledikle- rinizi kabul ediyor ve onlara ina- nıyorum. Yalnız şu sorguma cevap yeriniz. 'Tabiat kadında da, erkekte de zevk ve şehvet noklasından ayni şeyi yapmış değil midir?, Bi ni —Evet.. Dedim, ve o devam etti: — Bir erkek kendisini bulunca | nihayet yaradılışın sevklerine tâ. | bi oluyar. Ve. ona hiç kimse:ne | yapıyorsun?. demiyor. Genç kız bu çağa gelince ayni hisleri, ayni | Guyguları duyuyor. Fakat, kendi- #ini bir sene, İki sene, Üç sene, mezarlığından 410 kilo demir par-| amuklik sökün satan — Hüsevin, Sükrü ve Niyazi isminde 3 kişi de, tevkif olunmuslardır. ——— arif Vekâleti sıhhat bas müfettişi B. Celâl bu maksatla sanator - yomda tetkikler vanmaktadır. beş sene tutabiliyor. Çünkü ümidi ver: Koçaya varmak, Ya bu ko - cayı bulamazsa, yaşı da ilerlerse yine tabiate ve yaradılışa karşı nefsini zorlayacak mu?, Kendisine ne kadar cebredebilir, damarla - rındaki tuğyana ne derece karşı kayabilir?. Buna, bu noktaya kim cevap verebilecek?. Onun içindir ki. ben: Kadım da bu noktada er- kek gibi mazur tutulmalı; evlen- imek, namus, ahlâk, vicdan, seciye | sehrimize getirtilecek ve Taksim- Sahte dişçiler POLİS VE MAHKEMELER Etibba odası Sıhhat ve| 1 anımadığı bir (İetimai muavenet Vekâ-- muhasebeciyi letine yeni bir müra- | caatta bulundu — | Son zamanlarda gizli dişçilik yapanların çoğaldığı anlasılmıstır. Halkımızın sıhhatini — istiamar etmek ve vatandaşlarımızm ha - yatlı tehlikeye koymak sure- tile kendilerine kazanç temin et meğe kalkışan bu kabil sahte ve diplamasız dişçilerin hemen faa- Tiyetten menolunmaları için ica - beden çalışmalara geçilmiştir. Btibba odası idare heyeti de bu husustâ Sıhhat ve İçtimai Mua- venet Vekâletine bir müracaatta buhmmuüur Büu müracaatla hem gizli faalivetlerinin kat'i| surelle” menolunması için tedbir | alınması ve hem de diş mmuayene | ve tedavi evlerinin daha sıkı bir surette kontrollarının temin o - lunması rica olunmuştur. KSd giğemüminde Taksim - Beşiktaş otobüsleri değişiyor Atina belediyesi tarafından Al-! manyadan getirtilip işletilmeyen 4 büyük ve modern otobüsün seh- rimiz belediyesi tarafından beser bin hiraya satın alınması karar - laştırılmıştır. İkisi Atinada ve ikisi Selânikte bulunan bu otobüslerin gümrük resminden muaf tutulması bele- ükümetimizden rick o « Mezkür dı'&r( otobüs — yakında Beşiktaş otobüs hattındaki sefer- Kâğıt tasarrufu Dairelerde kırpıntı kâğıtlar atıl- mıyacak, imha edilmiyecek. Bun- lar toplanıp, iptidai madde olarak yine küğit falbırikasında kullanıla- cak. Güzel bir karar, Bazı refik- lerimizin temas ettiği enteresan | bir mevzu var: Memlekette, mesleki, ilmi, ede- bi, resmi, yatı resmi veya muhte- Tif cemiyet ve teşekküllere ait ol. mak ürere çıkan birçok mecmua var, Bunların satışı hiç mesabe - sindedir. Fuzla bir faydaları da olduğuna kani değiliz. Kâğıttan tasarruf için bu mec- muaların neşriyatını bir müddet için tehir etmek mümkün değil mi?, BÜRHAN CEVAT AVRUPA HARBİNİN Avrupa harbinin meselelerin - denbiri de Transilvanya — davası olduğuna şüphe yok. Romanya ile Macaristan arasındaki bu dava ne * vılıhleıılım Mürüklenip gelmek- fık silâhla balline gidileceği timalleri artmış oldu. Fakat istik- | bal için kat'i teminat verileme - mekle beraber bugünlerde bu yüz- den silâhlı bir kavga çıkması u- zak görülmektedir. Orta Avrupa- mın türlü ekalliyetlerle dolu olan bu yüzden ihtilâfı eksik olmuyan yerlerinden biri de Transilvanya- dır. Dava yeni değil.. Romanya geçen umumi harpte mütteliklerle beraber olarak Al. manya ve Avusturya aleyhine harbe girebilmek için çok tered- düt etmişti, İki zıt cereyan ara - sında dümen mecbu - telâkkilerinde değişiklik olmalı- dır.. diyorum. Eğer böyle olsa yer yüzünde ne kahbe adını alacak kimse bulunacak, ne ahlâk namına yapılan birçok ahlâksızlıklar ka. lacak, ne birçok iğrençlikler, cina- yetler, sayısız facialar - olacak. Amma hakkım yok mu?, Şimdi ben de eğlenmek, zevk bulmak, şe- vilmek, oksanmak, tabiatin bana verdiği kusursuzluklardan istilade | etmek İstemem mi?. Bu, benim için en tabii birşey değil mi?. Bunlar: söylerken büyük — bir mücadeleden çıkmış gibi yorgun ve kıpkırmızı idi. - Gözleri hafif | yasarmıştı. Yine titriyen bir sesle deyam ediyardu: — Söyle haksız mıyım?. İşle so- fe deriyorsun. Halbuki, beni bir sa: 1 niye evvel kollarının arasına a) - | mak, sıkmak, dudaklarımı dudak- Tarnın içinde hapsetmek istiyor. sun?. (Devamı var) | olduğunu ileri sürmekten geri kal- riyetinde kalan ve Hobhenzullern hanedanına mensup olan Kral bi- rinci Karol nihayet güç hal ile memleketinin bitaraflığını — bir müddet için muhalaza edebilmiş, fakat dertli olarak ölmüştü. On - dan sonra Kral olan yeğeni Fer- dinant . şimdiki kralın babası - zamanında ise Romanyanın Al - manya aleyhine harbe ıud.ıiı Bgü- | rüldü. Avuğurya imparatorlu - | ğuna dabil bulunan Macarlar © | zaman Romanya lehine müsaadat- ta bulunmak, Romanyanın müt- tefiklerle beraber olmasına mâni olmak lâzım geldiğini düşünmüş- | ler, fakat Transilvanyadan Ro . manyaya arazi vermek tasavvuru filiyat sahasına çıkmamış, Roman- ya da Almanya ve Avusturya aley- hine barbe girmiştir. Romanya ö- tedenberi Transilvanyada hakkı mamıştır, O zaman Bömenleri bi- taraf tutmak için memnun etmek | gayesile Transilvanyaya multa « | riyet verilmesini Alman dipleo . matları ve anlarla hemlikir olan Macar devlet adamları düşünme- miş değillerdi. Fakat Macarların coğu buna razı olmamıştır. Çünküü Macaristan dahilinde bir kısım a- Transilvanya davasına dair. j Sırp, Çek ve Ermeni - 254 bin kü. | öldüren deli ! Bursaya bağlı Karaağae karako-| Tuna iki kücmetre mesafede kur- kunç bir cinayet işlecmiştir. Hü- diso şudur: Kauracabevde pancar yetiştirme enstitüsü muhasebecisi — Mustala oğlu Sirri, hem istirahat etmek ve hem de bazı işlerini görmek Ü- zere Bursaya gelmiş ve işlerini bitridkitnen sonra geriye dönmek üzere Barmlırma 6 plükalı ve şo- $ör Mehmedin idaresindeki oto - mobile binmiştir. Otomobil Osmanive oteli önün- den hareket etmeye hazırlandığı bir sırada mechul bir şahıs ya - nuna yaklaşmıs: — Ben de Karacabeve “idece - Şöm. Lütlen — beni de urabanıza alır masınız? Merhametli bir u—ın olan Sırrı bu ricayı kabul etmiş ve meçkul sahsı yanına almıştır. Otomobil iki kilometre kadar 'yol akdıktan sonra arka tarafla 0- turan meçhul sahı$ tabancasını cı-) karmış ve Sırrının kafasına doğru isabet etmiş ve zavallıyı ölü bir halde yece sermistir. Bu esnada şoför Mehmet korku-. sundan otomabili bırakıp kacmağa başlamız, fakaf tabancalı mmocbul yolcu hem soförü de kovalamış ve hem de arkasından ateş eimistir. Nihayet takinten vaz gecen ka- til Mudanya istikametinde kay - bolmustur. Vak'avı haber alan yoldan geçen| yolcular hemen — zabıtava haber | Vermislerdir. Polis ve iandarma fi-| rari katili aramaktadır. Bumun bir deti olması cok muhtemeldir. Çırçır suyunda bir kavga Çıccır suyu gazinosunda iskem- | le almak meselesinden odlayı gar-| vonlardan Hüseyin ve Karabet is- | minde İkl kisi arasında siddetli bir kavga zubür etmiştir. Bu kavda neticesinde Hüseyin merlekdası Karabeti vüzünden va- ralamıştır. Suçlu Hüseyin yaka- KT Zeytin mahsulü için teşkilât Bu yıl zeytin mahsulümüzün de bol olacağı anlasılmaktadır. Bazı acıkgözlerin zeytinleri - mizin kıymetlerini düsürmeme - lerini ve müstahsili korumak ü - zece zeytin satışlarında da mın- takalarda bir teskilât kurulması itin tetkiklere secilmistir. YENİ MESELELERİ | razinin - hem de hakiki manasile Transilvanyanın tabii ve ırki M dutları nerede başlayıp bittiği de kestirilemiyen bir sahanın - Re- menleri memnun etmek için muh. tariyetle idaresi Macarların hoşu- na gitmiyordu. Fakat Romanya geçen harpte müttefiklerle bera - ber olmak, müttefiklerin galebe- sile de Transilvanyayı 920 de Ma- | caristana kabul ettirilen Tiryanon muahedesile elde etmişlir. Dünya yüzünde bir hayli yer vardır ki taşıdıkları umumi — bir isim altmda meşhur olmuşlar, fa- kat asıl hudutları neresi olduğu daima pürüzlü kalmıştır. Tran - silvanya da öyle. Burası az cesim olmıyan bir ülkedir. Romenlerin iddiosı başka, Macarların ki baş. a. Buranın nüfusuna dair neşre- dilen rakamlar da ihtilâftan halt değil. Bir keyım iddiaya göre Tran- silvanyanın nüfusu 2 milyon 700 bindir. Burada Macarlarla diğer ekalliyetler 1 milyon 700 bin kişi tutuyormuş. Elde mevcut rakam 950 da yapılmış tahriri nüfusun | neticesine göre Romanya tarafı ise şunu ileri sürmektedir: Transil - vanyada 5 milyon 538 bin küsur nülus vardır. Bunun 3 milyon 207 bin küsuru Remendir. Macarlar da 1 milyon 353 bin küsurdur. Tran- silvanyada 543 bin küsur Alman, 118 bin küsur Yahudi olduğu gibi diğer ekalliyetler de - Rus, Rüten, sur kimsedir. Bu rakamların Macarlar tara - fından ileri sürülenlerle uyma - dığını söylemeğe hacet yok. Transilvanya nerede başlar, ne- rede biter?. Her iki tarafın diplo- matları kadar coğrafya ve tarih erbabı da bu meselede birbirle: min yavlışını çıkarmağa uğraşıyor. Transilvanya davasının müza. kere yollarile halledileceği günler için her iki tarafın da birbirine göstermeğe hazırlandığı türlü is- tatistikleri var. .. l 1 (DIŞ POLiTİKA) 'ı Uzakşark'a dair Wazan: Ali Kemal SUN Uzak şark meselelerine dair l' giltere ile japonya arasında w gün yarın bir anlaşma oluyor diy? haberler alındıkça Tokye ile Lottk DA sıyrılmak için bundan istifade & deceği etrafında türlü tühminlef yürütülüyor. ğ Şüphesla ki siyasette, devletlie rin münasebatında en ufak bir bile göz göre göre feda edilemek Nerede kaldı ki Uzak Şarkta KAf senedir. tilâfları | jı Hle halletmekteki faydalar ı rada takdir edilmesin. Lâkin bi acele etmenin iyi mi, a maküs sürette mi netlce vereci” Ki de düşünülmektedir. Geçen umum harpte İngiliert ile japonya arasındaki ittilak d vam etmiş, Avrupadı .:lnıınyı * | Avusturya ile Frai giltere Rusya muharebeye girişmişler * ken japonyanın da Avrupaya 257 ker yollıyarak Almanya aleyhime * müttlefiklere yardam etmesini liyenler olmuştu. Geçen harbin ilk aylarında ' bir Ten meşriyat aşağı yukarı şu ıl'1 mada idi: - h..-nı.ı daha ne bekliyor?' Bizim imdadımıza koşmak için dt” ha mı gecikecekler?. Halbuki yine Fransız matbuatıf da buna cevap veriliyordu: — Uzaklardan gelecek yardımi beklemeden evvel — müttefiklef kendi kuvvetlerine istinat etmeli japonyadan gelecek yardımı bele İemekte sabırsızlık gösterilirse bi mütteliklerin daha ilk aylarda y"ı ruldukları zannını verir. Aman, bi hataya düşülmesin... | O zaman japonların Avrupayl tam 500 bin kişilik bir kuvvet yd- | hiyacakları söyleniyordu. — Fakal japonlar diplomat kimselerdir. Hi aldıklarından bir zaman vermeyi sevmezler. Belki de vef” diklerinden birkaç mislini almayt isterler. Bu itibarla japonların o zamati Avrupaya yarım milyon uıuıyi | İamiya mükabil Asyada Fransif” Tarın elindeki koca Hindiçiniyi * tedikleri anlaşılıyordu. Avrupı Almanları mağlüp etmek için AY yanın öbür ucundan japon y kuvvetleri getmesini — beklemek buna mukabil Hindiciniyi vı fikri Fransız matbuntında şiddet” le tenkit edilimiş, mesele de öyl kalmıştı. Hem de, demişlerdi, müttefiklerin müsterek davası * | çin büyük bir fedakârlık Tâzım gö" Tiyorsa bunu neden yalmız Erai” sadan beklemeli?, Temas edilen şu bahis geçen 944 918 harbinin tarihinden bir Ğ dir. Bu faslı bugün — hatırı şimdiki vekayin — anl faydasız olmuyacaktır. sa;ıı Bİ İngiltere bugün ne pahasına olur” sa olsun japonların yardımını döfl gözle bekliyecek, bunu elde .A-A' için de Tokyonun her istediğini P? men kabal ediverecek bir. bale, r* ker ınn..ıı. da .ıı.uo ı*' tan kuvveti ile mütenasip olarâb | artmakladır. ğ solmadığını söylemeğe lüzum Yalnız iki taraf arasındaki ihti '. Küf halletmek yoluna gidilirse & . yasi sahada bunun faydasız Ol * — Kayacağı Güşünülmekledir BU harbin başlangıcında bir japon 2 ıılrıll İ:lnıvuıln ı:u_ı ÜA da İngilter | yrzter n lmcearer gel ile olan ihtilâflarını ıu._...ıE etmesi iktiza ettiğini sö; " Tokyoda bilhassa eski diplomat arasında bir an evvel Londra l? laşmayı elrem görenler de * ldir. Ancak bunların sözü ge€ | Miyor. Birimizin Derdi Hepimizin Dordi İDenizyollarının açıl mıyan kişeleri Pendikte oturan karileri “ mizden Hüseyin Sinanoğlum” dan oldığımız . bir n.ıxııv” Denizyolları idaresinin KÖP” rüdek Adalar ve Büyi daki iskelelerinde akşamlafl gant 18,30 dan sonra ve sal ları 7 den evvel yalnız bilet gişesinin açıldığı bili lerk: «Bu yüzden halk gis€ başlarına birikmekte ve bif” çok defa da vapuru kaçır nuzurı dikkatini celbe

Bu sayıdan diğer sayfalar: