14 Eylül 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

14 Eylül 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

! | Va ' Eîğ? a o:sPoLiriK! D4 aa aa | İhtilâf eskidir.. : e ERR u ı a SİNSKLERDEN İstanbüldi — kiraci Dunyk.)ı d.ır I * (İRadyo makine ve lam- Bele: ŞİKÂYET | İ ne göre, bazı e satılanı klemen yil- yer- dür. Fakat, asaplar, bu kaskoca hayvanın &- tini ne hale sokuyorlar ki, hiç belli olmuyor. gae S KAÇIRILIR Şayanı dikkat bir zabıta ve ad- liye hâdisesinin tafsilâtımı- oku - dum. Bir kızcağız, istiyerek, bile- güle oynıya sevgilisine kaç- | Olur a.. Gönül bu... Fakat, radan, oğlanın evini, yahut ik t farzını beğermemis olacak AVRUPA HARBİNİN j YENİ MESELELERİ | Dobrice ve Kraliçe Marya Kral Karol bir kere daha gur- betlere düştü. Oğlu tahta çıktı Ba- ba ile oğul ga beş sene evvel yine ayrılmışlardı. Genç Karol © <- man bir aşk yüzünden Romanyayı bırakmağa mecbür kalmış, — ba- bası ona Romamyanın kapılarım kapamıştı. Sonra babası öldü. Bir cocuk olan Mişel büyük annesi Kraliçe Marya ile diğer ileri ge- lenlerden toplanan bir heyetin ve- sayeti altında Kral oldu. O me- raklı tafsilât hâlâ hep hatırlarda- dır, Genç Karol gürbette hazin | günler görmüştü. İngilterede bir takım davalar açmağa mecbur kal- dı. Kendine dair türlü neşriyatın | ine geliba nihayet Romanyaya gizlice gelmek ve bir emrivakile Kral öluvermek suretile geçti. Genç Karol tahta Prens Mişel de İngilir mürebbiyelerinin ders- hanosine dönmüş oldu. O zaman bu zamandır Karel Remanyalıla- rim Krali idi. Aamesi Kraliçe Marya bugünleri Bgörmedi. İki sene evvel düny veda eden Kraliçe bu selerki Av- rupa harbini de görmedi. Zekâsile, inceliğile, battâ yazılarile meş - hur olan Kraliçe torumunu yetiş- tirmek için ax çalışmamıslır. İngiltere Kraliçesi Viktoryanın | torunu olan Kraliçe Marya bir de hatırat yazıp. barakmıştır. Onun için Remanyanm bugünlerinde Kraliçe Marya umutulur gibi de- | iildir. Dobricenin Bulgarlardan | alınarak şimdi yine onlara iade edilen kısmı, bilhassa Balçık ile Kraliçe Maryanım hatırası arasın- da çok derin bir münasebet ve İrtibat vardır. Varnanın 30 kilo - metre şimali şarkisli Kara- —— ——— , deniz sahilinde bulunan Balçık Zorla insan kaçırıl husus şehir içinde, pok n Bir de saire yapan öyle müe mş ki, gıda maddes dan ziyade bir hokkabaz a! sine benziyormuş!. Meselâ, veje talinden, kuyrukyağından yapılıyor, macundan bal ç: yor, kokmuş etten imal ediliyormuş!. ÜÖyle ise, bu müesseselerin ka- pılarında bilet kesip, halka <asri bokkabaz. diye seyrettirmeli! AHMET RAUF ü- zel bir yerdiz. Balçık şimdi Ro - manyadan geri alınınadan Kraliçe daha evvel oraya büsbütün veda etmişti. Buraya kadarı şairane taraf. A- âlâ pastırma | sağısı da maddi ve siyasi ciheti: İngiliz matbuatı Bulgaristanla | Romanya srasında Dobrice mese- Tesini halledilmiş — olmasından memnun. Hattâ (Taymis) müstak- bel Avrupa sulhunun hassa nazarı dikkate almacağın - dan bahsetmektedir. Cenubi Dobrice tamamile çiftçi memleketidir. «Altın başaklıs di- ye de söylenen bu memleket ara- zisi 9ç 34 den fazla bir nisbette e- kilmiştir. 664 bin küsur hektar arazi, Cenubi Dobricenin Roman- yaya geçmesinden evvel, 910 da Bulgaristanda yapılan tahrirde bu- | rası bütün Bulgaristanda mevcut demir sapan miktarının 95 15 dea fazlasına malik bulunuyormuş. Diğer ziraat levazımı ve tohum- luk da ona göce kıyas edilmekte- ir. Dobricenin en tabil bir mah- reci sayılan Varnadan - tistiklerine göre - yapılar sonradan Dobricenin Roman geçmesini takip eden senelerde - kinden çok fazla idi. Dobrice Bul- garistandan alındıktan sonya Var- mın ihracatı da azalmıştır. Bulgar- lar için cenubi Dobricenin milli ve iktsadi cihetlerden ancak kendi lerine ait olabileceğine dair ra - kamlar gösterirken Rumen tara- fımın da bu memleketi elinde tut- mak için ortaya koyduğu sebepler yalarz askeri mülâhazalardan iba- ret görülüyordu. 913 de burusun İkinci Balkan harbinde Bulgar- lardan almakla 6 zamanki Kral inci Karol hep Ramanyanın is- tikbalde askeri noktadan müda - faası keyfiyetini düşünmüs sayı- hyor. Şimdi artık e salha da ka- panmış olüyor. Son Telgraf'ın edebi romame: 57 GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE İ Ve, Rehiy lâve etti: — İsaret etliğiniz kısımların da akunması muvafık bulunmuştur. ZABIT KÂTİBİ OKUYOR. Zabıt kâtibi yeniden ckumağa başladı kafle bakarak ' | Temmuz Müthiş parasızım! — Bu değirmen ne ile döne - cek? Derler.Ben de kendi k: soruvorum: — Bu işin sonü neye varacak?. Saatim, altın kalemim, kol düğ- Tazlerim, kıravat iğnelerim, fazla elbiselerim hepsi bepsi çoktan git- ti İlk önce rehine kaymaktan deş- lıyarak sonra teker teker eklen çı- kardık; en sonra der taptamı kap - | tardık. Üzerine eturacak bir san- dalyem bile kalmadı. Ne var, ne yok elime geçen, gözüme gözüken herşey koltukçu Moiz efendinin dükkânını boyluyor!. Kâfir Yahu- dide de hiç meshamet yok. İki al- tına aldığım bir şey icin: — Yarım kâğıt şöyle böyle eder. O da senin güzel hatırın için. Diyor. Şimdi bir de: — Faki müşlerilik. Çıkardı. Birşey götürdüm mü: —Eski müşterimsin iki gözüm. Sana da eksik söylüyecek değilim 4.. Fazla etmez. Diyor, elime beş on kuruş s- kıştarryor. Hadrkı da yok değil. Sa- hiden eskidik. Altı aydan fazla ob , du. Daha bir yerden baş kuruş eli- me geçmedi. İşsiz ve bambor bir | balarını | | İ | tetkil | tedri saklıyanlar kkında ehemmiyetle takibata geçildi nlerde şef 2i Hiaklar: gttikçe artın maruf n ihtikârı E l | kiklerde mernlexi getirilen radyoları stir adye trik işleri umu: aldğımız bir tezkerede cereyanın k Si sebepleri izah olunmak- tadır. Fakat mezkür semtleki ek- ger esnaf bu ta mevzuu bul- sedülen fonogram (!) ile medlü - lünden ademi maltımat beyan et- mişlerdir. İdarenin mektubu şu- dur: « a Bülb sine konan bir kab caddesinden kablo ü Kdere cadde - ynun Selâmsız ve Çarşıdan geçen ine bağlanması için bu kadar müşterilere 10/9/540 günü saat 10 dan 17 ye kadar c larının kesileceği ihbar edilmiştir. ettiğini saygılarımla bi Tirim.. — Baremden istifade edemeyen muallimler İlk mektep muallimlerinden ba- zılarının yeni barem kanunundan istitade edemeyip bilâkis dun erh- sallerine nazaran derec lere geçildiğini yazır. Bu kere memnuniy diğimize göre mikt lan bu kabil muall: derece lanan — proje olunmuş rülerek rruameley için haz Neden erken ? İstanbuldaki hemen bütüm ce- nebi ve ekalliyet mektepleri ey- Völ ortasında derslere - başlıyor. Halbaki, havalar henüz sıcaktır. Birçok aileler henüz sayfiyeden dönmemiştir. Resmi mektepler ise, teşrinievvel başında açılır. Husu- silerin böyle erken açı ve tetbiye bakımından bir kazanç temin ettiklerini zannet - miyoruz. Olsa, olsa, hu erkencilik şuna yarar ki, talebeden, bir aylık fazla mektep ücreti almahilir. BÜRHAN CEVAT defa memurin müdürünü gördüm: — Ne yapalım?. Biz de mütces- giriz amma, Diyorlar, Aç olan, barı benim. Onlara ne değil mi?. Teşrinisani Seksen kapının ipini çaldım. 'Ya ben aforoz edilmişim; yahut 'da iş yok. En eski, samimi ahbap- larıma gidiyorum: — Yaht. Bana bir isi. Derdemez hemen suratları as» İryor, ellerini uğuştunmağa baş - hyorlar. Ve.. bekliyorlar: — Gitse de kurtulsak!, İş istemedin mi bensi can ciğer.| Hatır soral na ! Bazan tevkifhanedeki a müfhisi rTüya gözümün geliyor. Nesrin'in: : — Daha dur bakalım gürüne - ceksin!. Deyişini hatırlıyorum. — Allahim çilem dolmadı mı?, Diyar, üzüntü, merak, korku. ve. endişeden tirti yorum!. Çok DişMANIM, içimde ©1 ve sızı keli- melerinin ifade edemediği bir yat- ganlığın stırbini düyüyorüm! Fa- adamıum!. Yüz defa nazım, baş yüz | kat, işişlen çoklan geçti!. Nesrin, | | his selinir olmak Geçenl sülunlarında yer aldıklan sonra ortaden kaybolan, bir tatlı mevzu vardı. kooperatifinin tesek- | 3 ktandaki v tandaşlara bir ev yapıp teslim e- dilmektedir kkülü; daha zi- rruf hesabi. açamı- arı kiradan kurtar - m sokacak mütevazı hibi kılmaktır. £ teşekkül eder, Taa- rse ve şimdilik proje balinde ol : ta - | hakkuk ettirirse, hafkar büyük bir hizmel, hem de şehrim hmarma ehemmiyetli bir yardım daşlı lda, bilhessa son zaman- nülusun hayli arttığı anla- | iyor, Ekmek imali irin bugüne | M gn miktarının | ttarılmış olmasından da, banu | anlıyabiliriz. | Şehir kalabalıklaşınca, ortaya kendiliğinden bir de mesken mev- zuu çıkıyor. Bugün, İstanbulda ki- ralık ev ve adartıman sayısı, bir iki yıl evveline mazaran, çok az- dır. Balbuki, son iki yıldır yeni- den inşa edilen binaları da düşü- nünüz. Ev, apartıman bulmak husu - sunda en çok müşkülâta uğrıyan yatandaşlar, az gelirli olan aile- m düsününüz ki, itibarile, #z çok iyi | üstakil bir ikametgühta otur- | mak mecburiyetindedir. Başında fukal temiz, de: toplu bir ev veya apartıman ki lamak ihtiyacındadır. Fakat, ni- ayet aylık sehibi bir insandın Muayyen geliri vardır. Öyle, uzun boylu bir kira bedelini bütçesin- den ayırıp veremez. İşte, İstanbulun ihtiyacı, temiz, derli toplu, kirası weva ikamet - güht stanbul daha xi- yade bir müstehlik şehridir. REŞAT FEYZİ Ders kitapları tashih komisyonu Mevcut ders kâtaplarındaki te- | tim yanlışlıklarının gözden geçirmek ve yeni tı heri tesbit etmek üzere Maarif kâleti şehrimiz — Ünivercitesind prof loçentlerden mürek- | kep bir Ihtisaj kamisyonu teşkil etmiştir. Mezkür komisyon iaa - ünun Tıp Denizyol- | ekimi doktor MAHİR TOKAY meslekdaslarının ihti - mam ve gayretine rağmen müpte- 1â olduğu hastalıktan kurtulamı - yarak ebediyete intikal etmiştir. Cenazesi buşlün saat 3 de Şişli Bomonti İzzetpaşa sokak 30 nu- ma den kaldırılarak na- mazı Teşvikiye camlinde kılına - rak Feriköy mezarlığına defne - dilecektir. Ergin ve., ismini bilm cujsam hatırıma geldikçe bana nef- ret, isya * tasıran coşkun bir, de buğulüp kalı - yorum.. Bu aninranda havattan iğreniy kendimden iğreni- er şeyden ve öne, rime gelen lânet karşısında kalıyorum!, — Ne yaptım?. Diyemiyorum.. Ne yapacağım? Diyemiyorum.. — Ne oluyarum?.. Divemiyarum!. Müthis bir sinir bozgunu ve sarsıntı içindeyim!. Daha bir ay Artık hiçbir ümidim - vok! Kolaylıkla hükmediyorum: — Naran benim olamaz! Ve., hiç düsünmeden söyliye. diliyorum Onu kaybettim! — Fakat, ben hâlâ onun âşikr yın, Hâlk onunum. Hâlâ o Müz- lerin, o konuşusun, © gülüşün, o | | ğ | | | İKLÇÜK HABERLERİ | | P bulunan iğim ço- | İrimizdeki evlenme dai- iye Reisliği, Şeh-î DE ; | relerini Çen. etip müs-| takil binalara ayırıcak! kazalarındaki evlen - 1 dairelerinin he- -| ranlar erken gelince, Kâh simi bil tsız olmaktadırlar d bu mün öbet- | ayırmayı larda tetkiklere geç - İlk imkânda bunlar, resmi an cıkarılıp müstakli bi kammlara naklolunacak - Sevindirilecek çocuklar Her yıl yüzlerce fakir vatan ço- cuğunu giydiren Kızılay Beya - zit nahiyesi bu sene de 29 teşrini- evvel Cumhuriyet bayramında 200 fakir çocu İrip sevin - dirmi miştir. Bun'arın her birine ayakkabı - | sile beraber şapkası dahil olduğu | halde bir takım elbise verecektir. | Kızılayın diğer şubeleri ve mektepler himaye heyetleşi de dim — kazırlıklarına başlamıslardır. * Sehrimizde lerinin sayısı 14 bini bulmuştu Ankarada da 4040 abone vardır. Şoehrimiizde telefon alar ücük | esnal da delesmekledir. * Piyasada teneke azlığından bazı konserve fabrikatörleri eski ya topluyarak ke- &p kutu yavmağa baslamıslardır. | İngiltereden yakında toneke ge- | lecektir * Belediye reitliği dün kay - makambklara bir emir göndere- rYek odün ve kömür ihtikârı vark mağa kalkışanların hemen vaka- lanap milli korurma suna gö Te tecziyeleri için mikidelumu - miliğe verilmelerini bildirr vr Sehrimizde dağınık bir halde evrüsefer şkilâtmnın Galatadaki yolcu salonunun üst ikatında toplanması kararlaştırı! - anıştır. * Kayseri parti teşkilâtı mü fetti e tayin olu; H vi reisi B. Aâ vendin ev reisliğinden ayrıkn münasebetile akşam şerefine bir veda çay ziyafeti veril Ş * Cavdar ekmeklerinin sehri- mizde 30 - 35 kurusa kadar cık - m ve fazla kepekli olduğu gö- | Tülerek belediyece harekete ge - cilmiştir. Diğer taraftan bunlar kâğıtlara sarılıp satılacaktır. * Sehrimiz dekumacıları, Sü- merbankın kendilerine iplik ver- mesini Ticaret Vokâletinden iste- güşlerdir. *& Sehrimizde tereyağ fiatları Mhtikâr addolunacak bir şekilde yükselmiştir. Maliyet fiatı 88 ku- | Tus olan kremalı teretağlar 160 a | çıkmıştır. Alâkadarlar tahkikata SÜ Daa Cem'in matemi Öyle olsa buyurdum ki kaziye- | sinin dahi malümum olup merhu ruhu mağiler için tahtı livayı ada- let intimanızda olan camilerde namazın kıldırsıne (1y. Sultan Beyazıdın bu hükmü kendisinin ne rahta bir adam ol- duğünü göstermeğe kâfidir. Müt- teki ve dindar olan Beyazıt aymi | zamanda oğluna da nasihat veri- yordu. Sultan Cemin matemi günlerce sürdü. Sultan Beyanıdın yegüne endişesi kardeşinin nâşini vasi- yeti mucibince kendi toprağına #etirtmekti. ilığin esiriyim. Göz ka - paklarımın içinde o var, İdealim- LDevama var) Sultam Beyazıt Napeliye bir elçi (N Münsietüssellikin cült 1 S 261, | v gören sarhoş genç kız! Ücün a mahkemi ir genç kız | ub e isn Beyazıt ve Çember cide üç yerde bir h isi tabanca ile yaralıyan po'is Emniyet müdürlüğü dördüncü | şube memurlarından Üt ve av-| n Rifki ile diğer bazı ur sları evvelk sco Beyoğ - | landa Panorama — birahanesinde | keki içerlerken Rıfkı ve Ömer kav- ga etmişlerdir. Bu aralık Rıfkı belinden tabancasını çekerek Ö- meri ağır surette — yaralamıştır. | Gazinodaki falk bu kavgadan ür- | küp kacışmıstır. Ömer Beyoğlu hastanesine kaldıfılmış arkadaşını yaralıyan polis Rıfkı adliyeye ve- rilip tevkif olunmuştur. Azgın mütecaviz —| Birkaç ay evvel Cumhuriyet ga- | zetesi idarehanesinde kendisini iş- ten çıkaran makineci Blumer is- minde bir tevki! Mebn kü m 8lüm kasdile ya: mahkümiyet istemiş, dava karara kalmıştır. Mehmet Ali jandarma Mmuhafazasında olmasına rağmen koridora çıkınca davacının avu - katı Cavidin üzerine hücum edip tekmelemis ve etlerir elepçe ile de vurmağa kalkısmı: üddeiumut! lanradan 18 yıl bundan evvelki celselerden birin- de de sahitlere bücum etmiş: ve | Birimizin Derdi Hepimizin Derdi| Ankara islasyonun: Ankaraya kuyucumuz «Ankaradan akşamları ha- reket eden ekspros treninin yolcuları lüzumsuz bir zorluğa ve treni kaçırmak gibi bir he- yecuna düşürülmektedir. Bu- nun da sebebi, yolcuların bi- lnız bir tek gişe ile başa çıkarılmak istenmesidir. Garda üç gişe mevcut olduğu balde, açılan bir tek gişenin memuru — bilet yetiştirmekte Küclük çekmektedir. Diğer gişeler de açılırsa, bu zorluk kakmıyacaktır. Trem seyahat- lerinde yolculara o kadar ke- haylıklar gösteren Devlet De- miryolları idaresi, bu zorlu- ğun da önüne geçse, me kadar azıdı Veli günlerce sürdü yolladı. Elçi Napöliye geldi (ML 1405.) Elçi Sultan Beyazıt namma, Ce- min nâşini istiyecekti. Elçinin bir vazifesi de Sultan Cemin nâşi be- şında bekliyen Ayas beyle Celâl beyi görmekli. Saltan Cemin ne süretle vefat ettiğini anlıyacaktı. Türk elçisi Cem Sultanın nâşini talep etti. Fakat, muvaffak ola- i vermek istemiyorlardı. | Sultan Beyazıt bir seme sonra | Napeliye bir elci daha yolladı. Sarl- | tan Cemin nüşini istedi. TTürk elçisine şu cevap verildi: — Beş bin düka aitmı veriniz ve alınız. Bunlur bep bahbane idi. Fransa kzalı Sarl Fransaya — dümmüştü. Yazan: Ali Kemal SUN” Avrupa harbi cıktı çıkali manya da türlü değişiklik radı .Helecanım türküsüni Coğrafi vaziyet, — gecen B sonra Tiryanan muııhı'df:::' çok büyümüş olmak ve Sâl Birçok âmiller şimdiye kadli yıldı, döküldü. Versayın öi Fandan da balısedildi. BuaWfl) raber aşikâr b yüiyettir | çen bir haksızlığın tamiri İl kikaten adaletin tesisi emel ise yeni haksızlıklaf? Manyanm komşul lâtları halledildiği öğrenildik man bundan aylarca evvel giliz siyasi mubarrininit Y“rm müs olduğu mütaler hatıra $' Romanyada nesıl bir değifği olarsa olsun bu son olmuyati Yani vaziyet ancak lıhl'Fl!l'u,l kat'i olarak takarrür edecek Macariarla Rumenler © kadar ihllâflara yol nçali vanyanın bir tnmm*lııh“"" imparatorluğunun — taribitlik büyük bir mevkii vardı. 158? 1699 senesine kadar dahi muhtariyetle imparatorluğf bi bulunan ve o tarihten soNf ) ayrılan Transilvanya geçon Hlüğ harbin sonuna kadar Ma kalmıştır. Fakat 820 de TE muahedesile Macaristan b Romanyaya Harukmağa | kalmış, simdi aradan 20 sefit tikten sonra tekrar almış tir. Tarih noklasından Tt yanyanın Macarlara aidiyeti lüm. Fakat irk noktasında ÖĞ sık bir keyfivetfir, Transil tan şarkında Macarlar eksefi tedir. Garbinde de Rumenlef | tur. 920 den evvelki ı-.ıııııd:', edince Rumen halkını Mat tanin idaresine vermek (üziti caktı. Maamafih mübadele nın kabul edildiği görülüyer 4 risi için de bu yüzden herhi Tâhlı bür Thtilâf çıkmasının reçmek bugün Romanya il€ şuları arasındaki davalarda kem vaziyeli almış olan £ devletlerinin hesabına uy Alacaklılar istediklerimi senre Romanyanın mülki tatff yeti artık tekelfül ediliyof: * g) ülkiye» tabiri bİCi. Osmanlı imparaterltğ nun mühtelif zamanlarda tiği muahedelerde çok ) bir tabirdir. Diplomatlık âleft' | bövle yerleşmiş, kalmış sözl€f İcap ettikçe ber taraf dine göre ileri sürmektedir. <Tamamiyeti mülkiye> Bİh min edildiği muahedeye yöfi ». dan sonra zayıf taraf bir dinlenir, cok geçmeden betkfgi| mesolenin karşısında kalırdı mesele mühim bir kısrın toPÜĞ| gitmesile «hal» dedildikter y) yeni vesikada yine <tamaffi mülkiye» nin te cihetint dilir, Şu takdirde Macar - Rumtf, tüâfi sade gecen 920 Tiryantfi g) abedesinin bir mahsulü oli daha cakidir. Rumen - Macaf lâfı bir gün yine tezeli mi?, —Eroin kacakçılarından Mi ve Osman isminde ikt sabikâlig $ inci asliye ceza mah 7 fından 1 er yıl hanse ve Zİği lira para cezasi ödemeğe V | küm olunmuşlardır. , ——— TT * Aylardır bir türlü J] ilân edilemiven manifatur3 ları listesinin artık mw’ larda Napelinin Gact hl:'ı_p sız kralının düşmanları dan muhasara edildi. _j Sultan Cemin nüşi Gael “/ de idi. Müzakere bir sent etti. Kalenin muhasarası ediyordu. ğ Nihayet, aktedilen mük mucibince, Sultan Cemit ı":l, muhafazasına memur dvy ler Napoli kralma teslim € da bilamukabele gemilerin! lunan Fransız esirlerini Sultan Cemin nâşi Napolifi M şatosuna konul! d tiri dııtin/ Beyazida adamlar gön: Şimdi de Napoli ayakltf'ye” Suktan Cemin nâşinden pf? parmağa çalışıyordu. sı'w".,ı yazıttan külliyetli para hardı. /İ Bütüm bu gürültüler artCiı ç taya Papa da çıktı. Nösi * | tiyordu. iıd', Fransız krahı Şarli: ». tımda neye uğradığını sa$if” prfj poli kralı şimdi dirilmisti , sazların topraklarından (€ kesbi kuvvet eylemişti. (Arka

Bu sayıdan diğer sayfalar: