21 Eylül 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

21 Eylül 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2—-SON TELGRA F -ZI EYLÜL 1946 HADİSELER KARŞIS!NDA Arkadaşımız Felk 'de artık şi- kâyeti bastırdı: Küçtlik tenkit fık- alarına şu, veya bu şahıs içerli- yormuş!. Felek: — Neden kızıyorsunuz? Kızma- yın da, kusurları giderin, eğer yanlış yazdık ite, bizi tenvir edin, sorma.. Bu asa- iyet mizdir. Pek kızar- lar. Nılbukı yanlış da olsa, me- elâ bir zatı methet, bak, kızıyor, tekzip ediyorlar mı?, MUTLAKA ŞİİR YAZMALI İMİŞ Doksşan dokuzuncu — derecece meşhur bir şair, bir gazeteci ile konuşurken şöyle diyor: — Şiir kafamın ifrazatıdır, ak- Tn sihhati için lâzımdır. Bu zatı şerife nazaran, şiir yaz- mıyan bütün insanlar, birer akıl hastasıdır. Çünkü ifrazat yapıp kafanın saıhhatini kazanamıyor - lar. Böyle saçma şey mi olur, yahu?. lalbuki, biz, aksini kabul eden- | YILDIZ lerdeniz. KİM İÇİN YAZILMIŞ?. Bizim inhisarlar idaresi, — bir tevi yeni sigara çıkarmış!. Pa - xetlerin üzerinde İngiliz alfabe- inden seçilmiş harflerle yazılı bazı söz parçaları varmış.. Fakat, bu sözler doğru ve sarih bir mana | fade eden cinsinden olmıyacak | ki, bir muharrir arkadaş, yazdığı bir fıkrada: gilizler bundan birşey AVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Afrikalı ile Avrupalı Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Avrupa harbi Afrikaya da ge- çecek diye daha ilk günlerdeki tahminler yanlış çıkmadı. Mihver devletleri için Afrika çok ümit verici görünecekti. Ni- tekim İtalyanın Alman- ya ile beraber olarak harbe gir- miş olması üzerine Afrikada da harekâtın başlaması tabil aelmuş- tur, Bu seferki harbi görmeden daha 937 de ölmüş olan General Ludendorf Almanlar için kıymetli birer vasiyet sayılan mütaleala - rında müstakbel harbin mutlaka Afrikada yapılarak büyük Avru- pa devletlerinin Ancak Afrikada yenileceklerini ileri sürmüştü. Geçen harpte Alman orduları- nın başında bulunmuş olan bu general acaba bir gün Almanya - nın doğrudan doğruya İngiltereye taarruz etmeği de düsünmesi lâ- zım geleceğini söylemiş miydi?. Muhakkak olan keyfiyet Luden- dorfun topyekân harbin yegüne harp olacağını, Almanyanın da mutlaka Afrikaya geçerek har - betmesi ile meticenin alınacağımı düşünmüş olmasıdır. Şimdi Al - manva ile İtalya müttefik buluma- rak birlikte harp talihlerini tec - Tübe ettiklerine ve İtalyanın Afri- kada bir de imparatorluğu bulun- | Juğuna göre mihver devletleri i- cin Afrika harekâtı hakikaten kat'l Hetice üzerinde birinci âmiller sı- | rasına giriyor demektir. Afrika harekâlı büyük bir im- | kisaf arifesinde bulunuyor. Bu - | gün ve yarın için ” n Birinci olarak Afrikada her ma - nasile muharip bir yerlinin mev- cudiyeti şimdiye kadar Avrupa - | raf KYN lamaz, biz de anlamıyoruz. Acaba, bu, kim için yazıkdı, diye, soru - yor?. Kimbilir, dostum, belki de bir şifredir. TESBİT İ ETTİRMELİ Bizim gazetenin idare memu larından Bay Ali, geçen gün, €vi- nin ihtiyacı olan Urfa yağını, Ka- dıköyünde bir bakkaldan tamam 160 kuruşa #lmış. NRA &ıhu. diyor, bu ne işt. t çok değil mi?, Bunda ihti- uı xox müu?, Şunu gazeteye ya- Zversenize.. Ben, sahsan, böyle her duydu - Rüumuz ihtikâr hâdisesini gazeteye yazdırı taraftarı değilim. Daha evvel, bir kere, flat murakabe ko- misyonuna, belediye iktisat dürlüğüne müracaat edip, h nin hakikaten bir ihtikâr olup ob madığ.nı Tesmen, hukukan tesbit ettirmeli!, Çünkü, bazan vaki oluyor.. Yi- me olabilir ki. 160 kuruş yağ fialı mnormal şelikki adilebilir. KUYRUKLU YILDIZ. Nevyorktan gelen bir ajans teı— grafı, gökyüzünde, bilmem — ne burcunda yeni bir kuyruklu yil- diz keşfedildiğini haber veriyor. Kuyruklu yıldızla, kuyruklu ya- lan arasında fevkalâde bir bet vardır. (Bu kelimeyi Karabet okumayın) fakat, ben, bu zaman- da kuyruklu yıldız keşfedilebile - ceğine inananlardan değilim. Çün- ku_ yağ fiatları ateş pahasına, za- yıldız. kuyruğunu nasıl bü- yüm AHMET RAUF bları türlü düşüncelere sevket - | miştir. Sonra siyah ırkın istikbal- de alacağı vaziyet yine beyaz Av- runalıları çok düşündürmüştür, Airikalı cesaret ve tahammülü ile harbe sönderece elverişli olduğu gi- bi öğrenmek, almak kabiliyeti sa- yesinde de en yeni hurp vesaitini kullanabilecektir. Artık istikbal i- çin nasıl vaziyetler meydana gele- cek?, Herhalde üyle görünüyor ki her büyük harp gibi bu seferki de dünyada yeni değişikliklere yol açacak. Afrika meselelerile çok Mmeşgul, bilhassa siyah ırkın türlü hususi yeti tetkik etmiş Av - Tupalı muharrirlerin ebemmiyetle kaydettikleri bir çok haller oldu- u gibi şu da vardır: Fransızca veya ( zenci gençleri az deği ldir. I"ı.kıı siyah adam arada bilgi daki büyük mesafeyi aş - n.ılı icin kendisinde hamle kal liyeti görüyorsa buna ne denecek? İşte bu suali ciddi surette soruş- turan Avrupalılar ax değildir. Afrikalı - siyah olsun, olmasın - başlı başına bir «kemmiyet» teşkil ediyor. Bu kemmiyet bu seferki Avrüupa harbinde de kendisinin ihmal edilir gibi olmadığını gös- terecek. İstanbuldan l;ıı;ği ens- titülere girilebilecek? Birkac ay evvel memleketim! zin 14 mıntakasında açılan ve h. len 3000 talebesi bulunan — köy enstitülerine teşrinievvelde 3000 talebe daha alınması hakkındaki karar dün Maarif Müdürlüğüne | tebliğ olunmuştur. Bu meyanda Kocaeli (Arifiyc) enstitüsüne 200, Lüleburgaz ens- titüsüne 100 talebe alınacağı da bildirilmiştir. Vilâyetimiz köylerinden de ens- titülere ginmek istiyenler ancak bu iki enstitüye girebileceklerdir. Son Telgraf'ın edebi romanı: 61 —— —————— İGÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE Kendine gel!. Dokunacak!. Dedi. — Korkma acı patlıcana kırağı çalmaz! Dedim ve.. ilâve ettime — Yer bir tane daha! Amma, başımı kaklıramıyor - dum, gözlerim yumuktu. Görmü- yor, bilmiyordum. Sadece işitiyor, cevap veriyör ve.. bir tek arzu du- yuyordı İçmek.. Ve, göz kapaklarımın altında tek canlı bir hayal vardı: Naran; onunla konuşuyor, onunla gülüğüyor, onunla oturuyandum! Usta İstavri: — Artık verememi Dedi. İlâve etti; — Dünyanın rakısını içtin!. Baksana arpacı kumrusuna döü- dün!. İçimdeki arzu değişmez bir ar- zuydu. — Hayır. * Bana bir şey olmaz! Sen rakı ver.. Diye bağırdım. O da srai ed- yordu ve., ayabımı yüzüme vucu- yordu: — Veremem!. k—ı:hını,ııı. karı- ları bir örnek kesilecek | yanılacaktır. Odacı ve kapıcılar Tekmil kapıcı, odacı ve müstahdemler okuyup yazma bilecek ve imti- han edilecekler Bilümum resmi dairelerde çalı- şan tekmil odacı, kapıc; ve emsali müstahdemlerin muhakkak yeni Türk harflerile okur ve yazar ol- malarının temini kararlaştırılmış- tır. Maarif Vekâleti tarafından dün maarif müdürlüğüne gönderilen bir emre göre bu işe mektepler - | den başlanılmıştır. Tekmil ilk, orta mekteplerle li- selerde muallim ve san'at mek - tevlerinde ve muhtelif moslek mekteplerinde hâlen çalışmak olan ahçı, hademe, kapıcı ve diğer tekmil müstahdemlerden okur ve yazar olmyanlara muayyen bir mühlet verilecektir. Bu mühlet hitamında bir imtihan yapılacak- tır. İmtihanda hâlâ okuyup yazma öğrenmedikleri görülenler işlerin- den çıkarılacaklardır. Resmi dairelere yeni alınacak olan her nevi müstahdemler de ©- kuyup vazma bilmeğe mecbur - durlar ve bilip bilmediklerint an- lamak üzere küçük bir imlinan yapılacaktır. Tekmil odacıların saç- Rsmi dalrelerdeki kapıcı, odacı, bekçi ve emsali erkek müsahdem- lerin saçlarının 3 numara ile kes- tirilmesi ve bunların temizlikle- rine azami itina olunması alâka- Garlara bildirilmistir. Kadın ve kız müstahdemler de kal'iyyen tuvalet yapmıyacaklar- dir. Dün Maarif Müdürlüğü de bu bususları tekmil mekteplere teb- liğ etmiştir. ai Parti nahiye kongreleri Şehrimizin muhtelif semtlerin- de Cumhuriyet Halk Partist kong- releri devam etmektedir. Ocak köngrelerinin hemen ekserisi bit- miştir. Nahiye kongreleri meya- nında Beyazıt nahiye kongresi de çi wvelin 2 Türk - Rumen ticareti Şehrimizde yapılmakta olan Ro- manva ile ticaret müzakereleri neticelenmiş gibidir. Bugünlerde ifnzalanması beklenmektedir. Sim- i diye kadarki müzakerelerde ka- rarlaştırıldığı veçhile Rumenler bizden tiftik, yapağı, vamuk, zey- tinvafı, zeytin ve tuzlu balık, su- sam alacaklardır. Biz de Roman- yadan bilhassa petrol ve kereste alacağız. BİZBİZE| Sahilleri görsek.. mar ,ıAıııııh, lli açılmasına bılhıııı lı.klul edil- meli. İstanbul bir Timan ve su şehri olduğu halde, bu belde s0- kaklarında delaşırken denizi gü- remezsiniz. Cünkü, bütün sahiller, en büyük, en kötü binalarla kapa- tılmıştır. Geçen gün gözümüze çarptı: Üsküdarda Şemsipaşa sahille - rinde Mimar Sinanın bir camii | yar. Güzelce tam'r ediliyor. Fakat, | bu camiin hemen yanında muaz - zam bir tütün deposu binası var. Ne çirkin duruyor?, BÜRHAN CEVAT Sarhoş oldun.. Gözünü açamıyorsun!. Enson cümlesi cok ağırıma gitti ki. galiba gözümü açtım. Onun gözleri icine sokacak gibi uzattım: — Bak bir şeyim yok. Gözletim açık!. Daha bir okka rakı içerim.. Dedim ve.. ilâve ettim: — Senin antıyacağın biraz efkâr- h idim de onun için gözlerim ka- palıydı. Ve.. hakikaten gözlerim açıldı, kendimi toparladım, etrafı gör - meğe başladım. İstavrinin yüzü « nü seçebildim!. Ve.. yine yumruğumu: tezgâha vurup dayandım: — Doldur!, uîı sonra meyhaneci ile uyuş - t Ö bana emniyet etti. Ben ona güven verdim. doldurmağa Tekrar kadehleri başladı. Bu defa gözlerim açıktı. Onun bunun, şunun yüzüne bakabiliyor- dum. Dediklerini işitiyordum. Fa- kat yine dalgındım, içimden ko - nuşuyordum. Bir ara aklan, fikrim fakültesi için de yeni , Güzene geldi SÜDD AYAT Ve7 Gramersizliğin neticeleri Arkadaşım Ahmet Rauf, evvelki günkü fıkralarından birinde, bazı arkadaşların gramer bilmedikle rinden acı acı şikâyet ediyordu. Artık, gramer bilmemek bir nakise dekil, âdeta, makamı iftiharda söy- lenen garip bir iddia halini aldı. Geçenlerde, tanınmış bir edip ar- kadaşımız da: — Ben hiç gramer bilmem, diye müstehzi bir eda ile, âdeta öğünü- | yordu. Son bir iki yıldır liselerden çı- kan gençler - kendi hususi mesai- | leri ile öğrenmiş olanlar müstes- ma - hie gramer bilmiyor. Okumu! yazmış, diye, bu gençlere, meselâ bir gazetenin tashih işini havale ediyorsunuz. Fakat, delikantlı, me- selâ, arkadaşımız Ahmet Raufun | dediği #ibi. kelime cinslerini ve bunların cümle içindeki mevki ve kıymetini iyi takdir b çin, bilmeden bir takım masum hatalara düşüyor. Senelerce, mekteplerde gramer okutmamaklığımızın acı neticesini şimdi idrak ediyoruz. Ahmet Rauf edişler yolcu» ol - maz, buradaki «dişler» kelimesi «dişlir olacak. Çünkü, yolcu isim- dir, dişli sılattır. Sıfat isimden evvel gelir, Halbuki, edişli» keli- mesi edişlere şeklinde olursa, diş- lemek masdarından muzari' üçün- cü şahıs müfred bir fill yapılmış, demektir. O zaman ise, cümlenin manası değişir. Zira, fül, isimden evvel değil, isimden sonra gelir. v lğ:r. dişliyen manası kasdedil - mek istense ve «dişler» filini kul- Tanmak - Tüzim gel i, «dişler yolcu» gibi garip bir ibare değil, «yolcu dişler. tarsında doğru bir cümle yazılırdı. Fakat, gramer bilmiyen insan - lara bunları anlatmak ne güç!. Beyaza siyah diyen insanlarla mü- makaşa edilir mi?. Gramersizlik, Hsanımızı maal- esef bu hale soktu. REŞAT FEYZİ Yüksek Muallim mek- tebi talimatnamesi değiştirildi Yüksek muallim mektebi — için bir yeni esas talimatname ÜÜe ka- yıt ve kabul talimatnamesi hazır- lanarak dün şehrimizdeki alâka - darlara tebliğ olunmustur. Bu talimatnameye göre her ders yılı başında mektep müdürü ile Üniversite edebiyat ve fen fakül- teleri dekanlarından mürekkep bir teeclis toplanacak ve her talcbe i- çin o yıl geçirilecek olan imtihan- ları gösterir bir tahsil plânı hazır- İryarak talebelere tebliğ edecektir. Haziran ve teşrinievvel imti - han devre! inde bu plâmı tas mamen tahakkuk ettiremiyen mek- tepten çıkarılacaktır. Yalnız — mektepten çıkarılma hükmü 1040 - 1941 ders yılı içinde tatbik olunmıyacaktır. FEN FAKÜLTESİNDE Diğer taraftan Üniversite fen bir dere prograanı ve talimatname hazırla- narak Ankaraya gönderi!miştir. Fen fakültesinde löboratuar — ve tecrübelerle teknik tedrisata da- ha fazla bir ehemmiyet verile - cektir. Yeni yollar inşa 'Topkapı - Maltepe - Halkalı yo- lunun tamiratı 26 bin liravya ve Halkalı- Nalbantçeşme - Hadım- olunarak ilk hazırlık. v Altın fiatları dün 2100 kuruş üzerinde durmuştur. Kendi kendime u- tun ve haklı konuştum: — Mahvolduk Bile bile fenalığa gidiyorsun!. Serseri, ayyaş oldun. Kendini zehirliyorsun!. dıKndmsı kıtlığına kıran ma gek | Dünyada Narandan başkası yok Na Meyhane köşesinden kurtul. Satacak, savacak, birseyin de kalmadı!. Akşama yıyecek ekmeğin yok!. Kimseden borç alamıyorsun. Bu maceranın sonu ıolmeıl Sonun dilencilik!, Hırsızlık!. Yolkesicilik!. , Karakol karakol sürünmel Haydi aklıtı başına topla!, Öldür kıfımn lcıııdı şu kaltağı! Kendini di dusun' # Daha toparlanabilirsin. » Bir iş bulabilirsin!, 3 (Devamı — var) Ecnebi | diller | Melıtıplere mütehas: ıhocı yetiştirmek İ ıçın:ııa kurs açılıp 60 kişi | alınacak | — Lise ve orta mekteplerde ecnebi | Gil tedrisatına daha fazla ehem- | miyet veri | tır. Bunun limler yetiş! tirilmesi zaruri görüle- rek Üniyersitede yeni kurslar a eılması takarrür etmiştir. Bu kurslara lise veya muallim | mektebi mezunlarından imtihanla acak; ve kendilerine 1 yıl olan müddetinde her ay için 30 lira barçlık verilecek- tir. Namzetler Üniversitede yalnız yabancı dil öğrenecekler ve her vün tan a vama mecbur yıl sonunda, siyasi vaziyet nör - Mmalleşirse Avrupaya gönderile - eeklerdir. Rektörlüğe müracaat 1 tegrinievvele kadardır. İmtihan 5 - 7 teşrindedir. Olgunluk vermiş olmak şart değildir. 60 gençten 20 si ingilizce, 20 si almanca, 20 si de fransızca muallimi olarak ye- tiştirileceklerdir. 60 genç al ceklerdiz L l Açık iş ve memuriyetler Divanı muhasebatta 20 lira asli maaslı kâtiplik münhaldir. Orta okul veya lise mezunları imtihanla alınacaklardır. İmtihan 10 teşri- nievveldedir. O vakte kadar di - vanı muhasebat reisliğine müra - cuat olunabilir. Yine mezkür dai- rede 30 lira asli maaşlı murakıp muavinliği ve 50 lira asli maaşlı Mmurakiplik de münhakdir. Bunlara da yüksek mektep mezunları im- | tihanla alınacaklardır ve 4 teşrini- îvweıg kadar müracaat etmelidir- ler. KUÇÜK HABERLERİ | " Lik maçları yarın Bcşıxusu Şeref stadında Fenerbahçe ile Be- şiktaşın karşılaşmaları ile başlıya- caktır. * Dün Bulgaristandan 118 Türk muhaciri gelmiş - ve Sirkecideki Kızılay misalirhanesinde skân o- lunmuslardır. ** Büyükada ve Yeşilköy gibi tzak yerlerdeki kok kömürü sa - tıcıları belediyeye müracaat ede- rek kok kömürü nakliye mascrafı- nin 180 kuruştan 350 kuruşa çı - karılmasını istemişlerdir. Daimi encümen keyfiyeti tetkik etmek- tedir. * Ğ vıl beraber yaşadıkları met- Tesi Firdevsi yaralamaktan suçlu Cavit isminde biri dün 1 av 28 gün hapse mahküm edilmiştir. * Bakla, mercimek ile un hali- ne getirilebilecek kuru gebzelerin moemleketimizden ihracatı meno- | lunmuştur. *& Erzurum çocuk esirgeme ku- rumu kâtibi iken zimmetine 500 lira geçirip buraya gelen is- minde biri tevkif olunmuştur. * Fransadan getirtilen su saat- letinden 1000 tanesi dün gümrük- ten sıkarılmıştır. Bu suretle 1000 yere yeniden su verilebilecektir. ** Edirnedeki dükkünında kah- ve sakladığı anlasılan Mordo is - minde bir bakkal 2 yıl sürgüne ve 500 lira para cezasına mahküm olunmuştur. * Dil bayramı 26 eylül günü memleketimizin her tarafında kut- lula ve Halkevlerinde me- rasimı vapılacaktır. » İzmit kâğıt fabrikasına Yu- #oslavyadan sellüloz temin olun- muştur. Bu suretle fabrika nor- mal çalışabilecektir. «& Eminönü meydanma yeniden çiçeklikler konarak süslenecektir. Sökülmekte olan tahta köprünün tahtaları da Ortaköy deresi köp- Tüsünde kullanılacaktır. Do 168 ' 'ya donanması Kelalonya adasını | istirdat ettiler. eski muahede ile bizde kalmış idi. Lâkin buna mukahil padişahın hu- zurile yeniden mübeccel olmuş olan ordu marifetile karada büyük mu- vafakiyetler elde edildi. Modun kalesi Venediğin Mera müstemlekâti içinde en mühim merkezi idi. Denizden ve karadan mmuhasara olundu. İmdadına gelen düşman donanması mağlüp edildi. Kale Türk askerleri tarafınan kahren zaptolundu. Anadolu Beylerbeyisi Sinan Pa- ga bu İste ti Düuıiuı—'lliıı(lı— POLİS ve MAHBHKEMELER Uniforma giyip erkek - taklidi yapan kızlar! Geçenlerde Kilyosta vukua ge- len garip bir hâdisenin muhake - mesi dün asliye 6 ıncı cezada ne- ticelendirilmiştir. Kilvosta oturan ve ikisi Ferni- yaz, İfakat işimlerinde bulunan beş kız yine Kilyosta mukim Ba- yyan Müveddete bir şaka yapmayı kararlaşlırmışlardır. Bunlardan İfakat arkadaşlarına: | «— Ben bu akşam Mi evine gideceğim. Siz de kıyafetle- rinizi değiştir- erkek kılığına gi- riniz. Ben orada iken gelir kapıyı eddetin rmak istersiniz. Tabil o bu vaziyetten korkacaktır, O va- kit #ülüşürüz!.» demiştir. Öbürleri bu garip şaka progra- mını el çırparak sevinçle kabul et- mişler ve gece olunca da tatbikata Reçmişlerdir. Ferniyaz ile üç arkadaşı birer Tesmi üniforma giyerek erkek gibi yola düzülmüşler, tam saat 21 de Müyeddetin evine gitmişlerdir. 4 kız burada kapıyı usulca amuzla- yap açmışlar ve içerive siddetli bir baskın yapıp; korkudan ne oldu- ğunu anlamıyan genç arkadaşla- Fımın önüne dikilmişlerdir. Bunlardan Ferniyaz - cebinden boş bir tabancayı cıkarıp Müved- detin alnına dayamış ve: «— Ben ve arkadaslarım senin için yanıyoruz, güzel kız.. Bizimle gel bakalım!.. Hitabile onu kaçıracaklarını söy- lemistir. Bu teklif karşısında tin korkusu büsbütün artmışsa da biraz sonra karşısındakilerin sah- te üniforma giymiş kimseler ola- bileceğini düşünmüş, bu esnada 1 basmışlardır. ayet iş anlaşılınca Müveddet arkadaslarının bu sakalarının cok çirkin ve adi olduğunu sövlemiş, onlarla kavgava tutuşmuştur. DOKTOR RAPORU Diğer taraftan Kilyos zabitası da hâdiseden haberdar olarak tah- kikata başlamış ve vak'a msliye 6 ıncı cezaya intikal etmistir. Mahkemede okunan doktor ra- boruna göre, Müveddetde korku- dan mütevellit hiçbir sinir hasta- lığı ve buhran görülememiş — ve bazı temarüz eserleri müşahede olunmuştur. Müddelumumi bu rapora isti - naden maznunların beraetini ta- lep etmistir. Müveddet avukât tut- tuğunu, fakat saatini yanlış söy- lediğini beyan ederek davanın ta- Hikini istemiştir. Lâkin mahkeme heyeti; davanın yzamasını muvafık görmemiş ve Müveddetin ayrıca şikâyet hakkı baki kalmak üzere bu şakayı ya- pan genç kızların hepsinin bera - etine karar vermiştir. Birimizin Derdi Yeşildirek yokuşu Bir okuyucumuz yazıyor: şildirek — karakolundan, aşağıya Sultanhamamına doğ- ru inen yokuşun halini her- kes bilir, Bu yokuşun iki tara- fında hanlar, yazıhaneler, ma- bulı b tanbulun mühim bir ticaret yeridir de.. Fakat yıllardanberi bir türlü tamir görmez. Topu topu üç yüz metreyi geçmiyen bu yoku - şun artık bu ihmalden kur. Yazan: M. SAMİ KARAYEL Ehlısalıp hareketi başlamıştı me) kalesi de iki taraflı muhasara- raya dayanamadı, teslim oldu. Navarin körfezinde bulunan kü- çük bazı iskeleler dahi kolayca - Tandı. (H 906), nı'ızııı-ııı-ıu-u lır.lııı_Hh—AlıPıııdı- hi bütün Morava Beylerbeyi ta- yin olundu. Beyazıdı Veli, Ali Pa- şayı âdeta Yunanistana kral yap- Nişancı Naci bey kalemile her te- rafa bildirildi. Padişah, Macaristama, İspanya- ya, Fransaya, Papaya, Milân Kral- Ve İçeri Sirerek Dü vea e | aa aşkerlik sistemini | etmekten kaçmurlar, İngiltert Amerika'da mecbul askerlik « Yazan: AHMET ŞÜKRÜ ESİ Amerikada —mechuri —aski kanunu, Cumhurreisi Ruzvelt () yafından da imza edildikten mer'iyete girmiş bulunuyar: kanunun şümul ve ehemmi anlamak içm 194 harbine i$tP eden Amerikanın, ancak hi tirakten bir sene sonra askerliği kauul ve tatbik hatırlamak kımıı Mcewi | et N kerlik sisteminda sivil ka plâna atan bir nevi milil esprisi görüyarlar, — Binatt fili olarak barhz iştirak Bu defa İagilizler. Almanyl Avrupa için büyük tehlike alan askeri hazırlıkları kari da harpten kısa bir müddel mecluri askerlik sistemini elmişlerdi. Fakat bu sistemi hizmete cağırılan askerler talim ve terbiye halinde iken #i harebe başladı. Hitlerin Avf? hakkındaki milli sosyalist ramını derhal tatbike eaf nın bir sebebi de mecburi usullünü kabul eden lıı.uwv keri hazırlıklarını — tamat fırsatını - vermek ıııı-e_d Filhakika bu istical İngilizleri | dereceye kadar galil avladı Almanların Avrupa kıt's Amerika mecburi askerlik temini derhal kabul ve mekle İngiltere gibi galil 2 miyacağını — Almanlara anlatiş bulunuyor. Esasen Amerika müddettenberi fili olarak ziyetinde bulunmaktadır. Bif j nedenberi devam eden mü eski manadaki muharebelere zemiyor. 1939 harbi cephesi yan bir muharebedir. Daha rusu bunun cepheleri geril dir. Mücadelenin manevi vardır, İktısadi ve siyasi vardır. Denizlerdeki cephesi dır. Havalardaki cephesi | Hulüsa ceki manada bildiğimiz # keri cepheden başka her türlü heleri vardır. Amerika gazeteleri, Hitler yasının hedef ve gayelerini bihte İngiliz matbuatından ileri gitmektedirler. Amerika sanayli İngiltere mına çalışmaktadır. Amerikalılar kısmını İngil *Bununla beraber, her ihtimale karşı, mecburi, kerlik usulünü kabul vo meğe karar vermiş bulunuy0f merikanın bu kararı, fili ııı, iğin Anglo dünyası ile giriştiği bir boğ! ( Devamı 3 üncü sahil ni / y Wi

Bu sayıdan diğer sayfalar: