30 Eylül 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

30 Eylül 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2—SON TELGR A F —30 EYLÖL 1940 HADİSELER KARŞISINDA ki sene üstüste sınıfta kalan taylâzların, üçüncü yıl dahi mek- | ©be devam edebilecekleri hak - çında çıkan şayia tahakkuk et - nedi. Kimbilir, alâkalı olanlar, ve kadar üzülmüşlerdir. Hayat kısalıyor. ömürler, çobuk reçiyor. Çünkü, dünya meşakkatli, orucu, üzücü olmuştur. Bir S- 1fta üç sene okuduktan sonra, ar- | ik insana bir garip hal ârız olur. En doğrusu, haylâzlığı bırakıp ça- işmanın yoluna bakmalı'. APARTIMAN SAHİBİ İnsanın, mesleği terkedip di - lenci olacağı geliyor. Ayol, bu ne haldir. Gazeteler yazıyor: Yeni bulunan bir dilencinin 5 katlı bir apartıman sahibi olduğu tahak - kuk etmiş!. Eğer, bu havadisler, polis rapor- larından alınmasa, inanmıyaca - Xım, Burada şayanı dikkat olan sey, bence, dilencilik mesleğine sülük etmiş olan insanlardaki hırs- tır. Baksanıza, hâlâ dileniyorlar?. Be adam, ikinci bir beş katlı da- ha mı yaptıracaksın, yetismez mi? ıkm zararlı ınıddglııdn kzvı— 'anoz reçel yapıp piyasaya sürmüsler.. Ucuz ucuz da satılı - HARBİNİN LELERİ Xaterina ile Jozef Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN İkinci Katerina pek çok şey dü- şündüğü gibi şunu da düşünmüş: Romanyayı ergeç olacak Rus isti- lâsına hazırlamak.. Kurnaz Çariçe evvelâ Romanyaya adamlar yolla- mas, köylüleri teşvik elmiştir: - Ne duruyorsunuz? Hep bu asilzade denilen sınıf için mi çalı- sıp öleceksiniz?, Ayni zamanda a- sılzadelere de şu lisanı kullanmış: — Ne duruyorsunuz?. Babiâli- min «Hospovar» dan yolladığı Fe- nerli Rum beylerine ne vakte ka- dar itaat edeceksiniz?. Fenerli bey- ler buraya gelerek keselerini dol- WRUPA YENİ M durmaktan başka ne düşünüy lar?. Cariçenin gizli adamları Eflâk ilân etmiş, galip gelmiş ve her il maemleket de Rus istilâsı altında kalmıştı. İkinci Katerina ilerisi için de birşeyler düşünüyordu. Muhakkak olan keyliyet şudur ki Rusyanın karşısında o zaman az kuvvetli ol- mıyan koca bir Avusturya impa- ratorluğu vardı. Eflâk ile Buğ - dan Rus işgali altına girince A- vusturya kuşkulanmış, Nemçe lm- paratoru ilerisi için türlü türlü e hama - kapılmıştır. - Avusturyayı tatmin etmek o zaman Katerina- nin hesabma daha uygun gel - mistir: Eflâk ile Buğdan Türkiyeye iade edildi. Fakat Avusturya bundan kendi besabına bir mükâfat beklemı değil, Buğdanın — yükarısını Bukovinayı Babiâliden istedi, aldı. | Fakat Katerin herhalde besle- | diği Emellerden — vazgeçmemişti. I?.l'lıık ile Buğdan ondan sonra da enin yolladığı kurnaz adam- lıuıı türlü entrikalarma saha ol- n w ile konuşarak Osmanlı orluğunu taksim etmeyi | Son Telgraf Mübarek ramazan günü, ağre- niza aldığınız reçel, biraz sonra, bakacaksınız ki, midenizde bir ağrı, bir sancı yapıyor. Haydi ba- kalım, zehirlenme alâmetleri. © vakit, teravihten evvel haz- taya yetişmek lüzum!, ADADA PİSLİK Adada, şimdiye kadar en löks ve kibar zannedilen gazino — ve kokantalar da tefliş edilmiş. Bir de ne görülsün? Pislik içinde.. Artık lükse de itimat kalmadı. Ayol, pislik dediğimiz bu şey, bir itiyat, bir zevk midir, n Böyle, İstanbulun her tarafını sarmış!. Ben, evvelce, yalnız, bizim evin yanındaki arsada pislik var zanne- der, ve arasıra gazeteye yazardım.. Demek, bundan sonra, zahmet et- memeli!, KAHRAMAN MUHTEKİR Bir cuval muhtekiri vakasanmı,, adliyeye verilmiş. Bu kahrama - mın adı ne biliyor musunuz?, Kah- raman!, Evet, çuval ihtikârının kahramanının adı Kahraman!. Demek, adamcağız düsünmüş: Adım Kahraman?. Acaba, nasıl bir kahramanlık yapayım?, Bakmış ki, moda olan şey ihtikârdır, hini bir kere bu vadide denemek istemeş!. Ne yapsın, çok görül - memeli, o da zengin olmak ister, Yan. AHMET RAU'! arasındaki ittifak üzerine her ikisi de Babıdliye harp açmışlardır. Fakat vekayi onların istedikleri gibi sonuna kadar devam etmi - yor, buşka Gir yola giriyor. Avus- turyanın itimat caiz olmıyan im- paratoru ikinci jozel dünyadan , Fransada meşhur ihtilâl yor çartık Rusyanın ve Avus- turyanın diplomatları ile Buğdanı unutarak gözlerini gar- be çeviriyorlar. Bu suretle Ei ile Buğdan yine Babtâlinin ol - müştür, Bugün e kadar çok bahsedilen ve her gün bir türlü değişiklik gö- ren Remanyanın tarihinden belki ancak satır başlarına göz atarak gıkarılmış bir parçayı okuduktan sanra ©o iki meşhur hükümdarı karşı karşıya konuşuvorlar far - zetmek, hayalen bunların mükâ- lemelerini dinlemek arzusu geli- yor: İkinci Katerina ile imparator İozel ömürleri müsaade etkseydi daha me düşünüp yapacaklardı acaba' İöç yen'ie kapalı tram- vay bekleme mahalli | yapılıyor ! Kış mevsimi yaklaştığı halde el'an belediyenin üstü kanalı tram- | vay durak mahalleri yanmağa te- şebbüs etmemesi şikâyetleri mu- cip olmuştur. Belediye relsliği bu sikâvetler üzerine hiç olma: minönü, ksim, Bevazıt gibi acık ve rüzgârlı meydanlarda halkımızı kışın yağmur ve kar altında so- BRukta tramvay beklamekten kur- tarmak icin tetkiklere geçmiştir. Bu üç yerde kanalı bekleme ma-| halleri insası için kaç lira lâzım olduğu tesbit edilmekitdir. Söm- dilik yalnız bunlar yapılacaktır. Etem eîn)d_i caddesi Erenköyünde Etemefendi cad - desine belediyece büz döşeltiril - mesi kararlaştırılbıştır. Bu işe 800 lira sarfolunup avın 10 nunda faa- İ teklif etmiş, Rusya ile Avusturya | liyete mııw-ımr E- ilâç, ecza - ihtikârı Fiat nisbetsizliği Ve şişe| paraları hakkında ı eczahanelerden şiki yetler yapılıyor ! Sehrimizin muhtelif semtlerin- | deki eczanelerde ilâç fiatlı r.nd bariz bir nisbetsizlik — görüldi l | kakkında yeni sikâyetler yapıl - anıştır. tddialara göre bazı yerlerde bu fiat farkı fiat farkı 50 kuruşluk bir ilâçta 10 kuruşu bile bulmak- tadır. Yine — iddialara göre bazı | eczaneler yaptıkları ilâçların fiate| larını reçetelere yazarken şişe pa- Tası namile 5 - 7,5 kuruş da almak- tadırlar. | Fakat ayrıca paraları reçeetelere kaydolunma maktadır. Halbuki gişe ile verilmesi icabe- den ilâçlar için ayrıca bir para a- hnması usulsüz bulunmaktadır. — | 'TARTISIZ SATIŞLAR! Diğer tarcftan tentirdiyot, asid- ' borik. karbonat, lokmanruhu, İn- giliz tozu ve mağnezi zibi en çok| satılan ecza ve ilâçların da tar- tılmadan veyahu! da hazırlanmış Düketler içinde az miktarda veril- diği de sikâyet olunmaktadır. Te gae Yılan hikâyesine dönen bir iş! Fiat mürakabe komisyonu bu- gün ticaret müdürlüğünde topla - nacaktır. istenilen bu sişe | tini alan beyaz hbeynir ve kaşar | peyniri ile sade yağ fiatlarının tes- biti işinin de bugünkü içtimada da narh konulamıyacağı tahmin | olunmaktadır. mun bugün yalnız züc- ile kkğıt satışlarında olan kâr nisbetlerini ve odunların yaşlığına, kurulu « Buna göre yeni fiatlarımı tesbit e- debilmesi muühtemel bulunmak - tadır, | İcra daireleri dar - | geliyor | iz adliyesinde in bulunduğu $âfı geldiği anlaşılmaktadır. Yeni iera kanunumun tatbika - | tile icra teşkilâtı genişlemiş de ol- | duğundan İstanbul icra dairele - rinin ve hâkimlerinin müstakil ge-| nis bir binada toplanması zaruri Münasip bir bina — bulunduğu takdirde icaböden tahsisat Ve - kâletten istenecektir. famim yaptı. Bu tamlm gayet mü- | him bir yaramıza dokunuyor. Doğ- rudur. Onun içindir ki, muhak » kak, bir çoklarının hoşuna gitmi- yecektir. Tamimde ifade edildiği- ne göre, bazı şubelerde, bazı ümir ve memurlar talimat ve nizamata dam uygun şekilde çalışmıyorlar, arzu edilen miklarda vazifelerile canla başla uğraşmıyorlarmış.. Yani, öherji, işe bağlılık, azami hüsnüniyet isteniyor. Bizce, — bu | hassaları işinde gösteremiyenleri | makamlarından uzaklaştırmak lâ- zımdır. BÜRHAN CEVAT GözYAşLARı Bu kadar yalan söyledin yine bir | Zibidiyi kandıramadın! Kimsenin gözü sonl tutmuyor! Bu koskoca serserilik âleminde başına kaldın!. iyecek ekmek bile bulamıya - Rözlerim birden kapandı. Bey 'nime kan hücum etti. Kafam birden binbir hatıranım avaklar - dıği bir kıyamet yeri oldu. Vedi yelki tünel meydanı Ş ortalığı MMnııe kâata kata tünel mey - 'ırı na gelşim, onunla buluşuşum latvaya gidişim; o- na kalbimi döküşüm ve onun bir bakışta sürüyen, bağlıyan, esir e- <ETEM İZZET BENİCE den, büyülü, sihirli gözleri gözle- rimin önündeydi!, Başım döndü, sendeledim, düşe- cek oldum. O zaman tekrar ken- dime geldim. — Allah kahretsin!. Lânet olsun... Dedim ve.. dişlerimi gıcırdata gcırdata sıkten. Bu diş sık:s içim- deki kahrı sindirdi, kini, hırsı ve gayzı boğdu. Yine bir an evvelki miskinliğim üzerime geldi. — Her yer bana tekne... Dedim. Ve,. ilâve ettim: — Daha bir iki saat uyuvabili- rim... Tünel Tokatlıryan önünden daha mükemmeldi. Zaten ızgaraların üzerine yatmış bir iki kopuk gö- rünüyordu. Ben de gittim, önla - | rın ilerisine kıvrıldım. Burası daha gıcak, daha bu « harlı ve nefis Hemen uyudum!. HAYAT DA CAMUR Mart Diyorlar. O ben değil, hayatım. Çamurdan bir adam ve çamur bir hayat!. Bu yepyeni bir âlemi, Gündüzleri Kıl Mehmedin esrar kahvesinde meçdancılık — ediyor, akşamları İspironun koltuk mey - hanesini süpürüyorum. Bir yerde öbür yerde esrarla kinim ve benli- süpürücülükle karnım doyuyor, Fim ölüyor!. Hele İspirto ile esrarı da karış- tordım mu kekâ. Zaten hepsi benim gibi. Kiral gündüz, kimi gece bir yer- de işliyor, sonra meyhaneye, ora- dan da kahveye düşüyorlar. — En | uygunları, en yola gelirleri benim. Yalnız: Camur... nmı Andı sırada da, | | kat, talihe bakın, istida vermediği | maktayım. Açık iş ve memuriyetler | Artık bir yılan hikâyesi mahive- | la Şileden İstanbula.. Şileli Hamide kadını tanımazsı- nız, Nereden tamıyacaksınız?. Bu | Türk anası 70 yaşındadır. Geçen- lerde, İstanbul mahkemelerinden birinde işi düşmüş, Şileden kalk - miş, buraya gelmiştir. Hamide, Şilede iki açıkgöz lara- fından dolandırılmıştır. Onun na- mana, sahte bir müfus k.kııı €©& - | kartılmış ve tarlası, bahçesi, evi barkı ııııııııı. kııııngıı sipsivri sokak kılmıştır. Tisakle, we pııısu kalmıştır. Şehre, mahkemeye gitmek lâzım.. Fakat, nasıl?, Para yok.. Evet, Türk kadınının azmini dü- şününüz, Hamide Sileden kalkıyor ve ya- ya olarak tamam beş günde İstan- bula geliyor. Oh.. Mahkemeye yetişmiştir. Fa- için, davacı sıfatile, mahkemeye giremiyor. Ben, bir taraftan, bu ihtiyar Türk anasının azmine hayran ol- makla beraber, bir taraftan da, Silenin mahalle ihti- yer beyetine karşı hayret duy - Bu kadını beş gün yürütmiye - cek bir insaflı ve vicdanlı yokmu imiş?, Bu kadının eline bir istida yazıp verecek, yol gösterecek bir Şile bemşehrisi bulunamaz mıy- mış?, Yazık!, REŞAT FEYZİ Dikili belediyesinin 17 Hra ay- lık ücrotli insaat isleri fen me- idir. Talip olan- yeve müracaat etmeleri icabetmektedir. Müdafaai Milliye Vekâleti Es - kişehir hava okulunda muallimlik yapmak üzere 2 elektrik ve telsiz siz mühendisi aramaktadır. Ta - lipler 10 teşrinievvel Dı gününe kadar M hava müsleşarlığına ayi mezunu olmak tast müddsti 10 tey 1 kerşembe günü akşamı- rdır. İmtihan da 15 teş- rinlevvel salı günü sabahlevin sa- at 10 da sehrmizde ve Ankara - dadır. TELEFON MAKİNİSTLENİ ca telefon müdürlüğü de 31 ist, 3 elektrikci ve 10 adet | zaontör alıp bunları gohrimiz to- Jefon santralları ve atelyelerinde yetistirecektir. Mekteb sanayiinin | elektrik subesi mezunlarından ol- maları iegbeden talipler teşrinlev- velin 21 inci pazartesi günü aksa- amına kadar şehrimiz ve Ankara | telefon müdürlüklerine müracaat İmtihan 25 teşrinlevvel cuma gü- nü sabahleyin saat 10 da sehrimiz- de ve Ankarada lcra olunacaktır. Mekteplerin kayıt ve kabul şartları Yüksek muallim m>ktebi Liselere musilim — yetiştirilen yüksek muallirı mektebinde ka yıt ve kabüllere 12 tesrinievvele kadar salı ve cuma günleri devam olunacaktır, Talipler arasında 14 teşrinlevvel günü imtihan vyapı - lacaktır. Levli ve meccani olan bu mek- tebe girmek — için lise olgunluk imtihanını vermiş olamak ve im- tihanda da kazanmak şartlır. rksız. gelir Bu meyhanecinin de işine geliyor. Hem kötü cinsinden, hem de u- cuz, Meyhaneyi siliyorum, süpü - üyorum, bulaşıklara yardım edi- yorum, kavga çıkaranları xıv.ıılıı rıyorum ve meyhaneci de bu emeğimi ispirto vermekle odu— yor. Yemeğim de bir iki lokma meze, Zaten esrar iştihayı deti - şetle kesiyor. İnsanda ne yemoek, ne yiyecek hevesi kalmıyor!. Kıl Mehmet söylüyor. Esrar ka- bağı elden ele dolaştıkça bana bir gülmek geliyormuz, güle vüle ba- yılıyormuşur!. — Kahkahaların sokaktan işi- &| L kahkahala- ruvu vek fark etmiyorum. Tattan gmi, acıdan mi?., Fakat dalgesi pek Şmür oluyor. spirto içimi kızdırı-| 'yor ve hafif bir kevif veriyor! Bu ikkeyifle meyhaneden çıkıp kahve- ve düsüyorum. Zaten yatağım, yor- ganım, evim, barkan hepsi orası ve v kahvenin peykesi. Kabaktan duvduğum zevki, sigaradan ala - maryorum. Üsttüste üç dört sigara Dıyorlır “Rakıdan artık niçbır sey anlamıyorum. Bana sudan içmeliyim ki: — Hah... kıvamına geldi. (Dovamı — var) |d |Sütsüz mü kalacağız Bazı peynirciler şeh- | rimizdeki mandırala- rın sütlerini toptan almıya kalkıştılar! Piyasada peynir fiatlarnın yük- selmesi el'an devam etmekledir. Yağsız peynir âmilleri bu teref- #üü gözününe alarak İstanbul ci- warında ikrema çıkarılan man - dralarda hasıl olacak bütün yüh alınmış sütlerle kaymak altı ta- bir olunan sütleri bir ekden alıp peynir yapmak icin aralarında bir girket kurmak teşebbüsünde bu- lunmuslardır. Bunlar Beykoz, Sa- mandıra, Alemdağı, Çavuşbaşı, Petnahar, Albey köyü ve civar - larındaki bazı mandıra sahipleri ile temaslara vecmislerdir. Sehir dahilinde süt satan esnaf bu tesebbüsten telâsa düşmüstür.| Çünkü müteşebbisler yağsız süt- | lere vüksok flat vermek sucetile ! mmandıra sahiplerini krema ima - Mne mecbur etmektedirler. Bu mecburivet de, şehrimiz es- | * kâfi miktarda satacak bu- lınıınıık endişesine sevketmekte- dir. Mandıra sahirlerinin teklifi | kabul edecekleri tahmin olunmak-, tadır. Bu takdirde sütrülere setacak | pek az süt kalacak ve fiatlar da | artacaktır. Sğellen a inre Tonlarca kâğıt kırpımtısı birikmiş! Resmi dairelerde biriken kırpın- â n Sümer Banka gönde- lmesi emri ilâyet gibi Banka bunlar: almağa vesail göne lermemiştir. Piyasada da kilde 600 ton kâğıt bi ikmi, ayrılmamaktadır. İKLÇÜK HABERLER| * Milli Şelin Urlav Jikleri günün 8 inci v n evvelki gün Urf: n yapılmıştır. ok hava — kurumu para- sütrüleri ve tavvarecileri — dün Malatyadan Kavserive gitmisler- dir. Tavarelecilerimiz Malatvada “Millt Sef İsmet İnönünün pe- derinin mezarıni zivarel etmişler-| dir. * Tahriri nüfus #ünü olan 20 tesrinlevvelden 1 hafta evvel mek-| tenlerde talebelere — konferanslar verilmesi kararlastırılmıştır. *& İzmirde Düirmendere nahi- yesinde dün saat 13,30 da oldukça| siğdetli iki zelzele hissolunmuş- | tur. » Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Sinop vilâyeti ile Zile ve Elmalı ikazalarında meb'uslar halkla te- Mmas edeçek derilerini tesbit et- mislerdir. Diğer birçok yerlerde de bu temaslar yapılmaktadır. * Dünyanın içinde bulunduğu buhran ve Türkiyenin bu vazi - vet karşısındaki kuvveti hakkın- da meb'uslarımız yer yer konfe- 3 büyük dün Denizlide bu ikonferans vermistir. * Kazlcesmede Cami sokağın- | da İbrahime ait olan 9 numaralı ahcı dükkânından bir yangın çık- mış ve yanmıştır. * Bu yıl Ese mıntakasının pa-| muk rekoltesi 100 bün balye tah - anin olunmuşstur. e Sehrimizden Avrupadaki ak- rabalarına gıda maddesi gönde- renler artmıştır. Bu meyanda Al- manyadaki talebemize de kavur- ma gönderilmektedir. TNo: 174 Padişahın emirleri dinlenmiyordu luda Şahkulunun hare - Kızılbaşlığın Anadoluda faaliyeti, ehlişalip ordularının hudutlarımıza akınları.. Seller, zelzeleler, veniçe- :Mı emir dinlemez olmaları hal- saşırtmnıştı. Beyazıdı Veli devrine kadar Türk milleti böyle şaşkınlık gör- memişti. Padişahın emirleri İstanbul so- kaklarında gecmez olmuştu. Ye- miçeriler içki iradesini dinlemi - yorlardı. Halâsa: Saltan Beyazı- dın ve eirafında bulunan vezir « lerin hükmü kalmamıştı. İmpara- torluk bir keşmekeş içinde idi. Yeniçeriler. serkesliklerimi bü- pvyeme kazandın?* deyince de: | İsviçreden de büyük bir rağbet | POLİS MAHKEMELER Hâkimden tavsi- ye istiyen dilenci! Köprübaşında dilenirken yaka- Janan Fatı d kenci | kadın Sultanahmet za mahkemesine verilmiştir. Fat- manın cebinde 155 kuruş bulun- | muş ve bu da mahkemeye teslim olunmuştur. Fatma, hâkimin: «Ni- çin dileniyorsun?.» sualine karşı | Su cevabi vermiştir. — Ne yapayım? Kimse bana iş | vermiyor.. Ben de dileniyorum. | Açlıktan ölecek değilim ya!,« Hâkim: —— Bugün saat kaçta sokağa çıktın ve kaçta yakalandın tım. Dokuzda yakalandım. 15 sa- cevabını vermiştir. Bunun Üüzeri- me Fatma | hafla boğaz tokluğuna fâmme hizmetlerinde çalışmağa mahküm olunmuş ve 1,5 lira ken> | disine iade edilmiştir. Diğer taraftan Kastamonulu Ah- met adında bir dilenci de ayni mah- kemeye verilmiştir. Ahmet mah- kemede şunları söylemiştir: *— Evvelce bir cahillik ettik. Bu yüzden bir sabıka kazandık. Sabıkalıların yaşama hakkı yok- muş gibi kimse iş vermiyor. Bu yüzden ben de dileniyorum.. Şim- diye kadar 10 dela dilenirken ya- ; hepsinde 1 er halla ça- Işmağa mahküm oldum, Lâkin be- lediyede iş veren yok ki!', Bay hâkim bir tanıdığınız varsa Tütfen tavsiye v:ıııı de gidip orada ça- di Kastamonulu Ahmet bir saatte 138 kuruş kazanmıştı. Hâkim bu- nu da 15 gün çalışmağa mahküm etmis ve paral vermiştir. irte y drlemire Yumurta verip ecza alıyoruz Yumurta ihracatımız genişle - mektedir. Yumm larımıza karşl göslerilmede başlanılmıştır. Son iki hafta icinde 40 vanon yumurta şehrimizden İsviçreye gönderil - miştir. Bunlara mukabil İsviçre bize ecza ve tıbbi malzame gön - dermeği kabul etmiştir. İtalyanlar ve Yunanlılar da kara yölile mühim miktarda talen etmektedirler. Birlmizin Derdi eplmizin Derdi lAda yolcularına ka- | reye lehdar olan politikası Y ara mahkümiyeti Büyükadada oluran akuyu- cularımızdan B. Sirondan al- dığımız bir mektupta sabah - ları Denizvolları —i vapurlarının güvertelerinde turmanın gayrikabil olduğu bildirilerek şöyle denilmek- Udi «— Geceleri vağan çığlar ackı güyertedeki kanepelerin mninderlerini sırsıklam edi - yor ve hicbir vanurda min - derler sabahları — silinmivor. Sabahları temiz havadan isti- fade etmek istiyen halk bu vüzden kamaralarda — kapalı kalmada mahküm — oluyor. Müşterilerinin — istirahatini teminle mükellef olan idare bu hali niçin sörmüyor?» Son Teloraf: Denizyolları umum müdürlüğünün ehem- miyetle nazarı dikkatini cel- bederiz. yüklerden teşvik görerek yapı - yordu. Vezirler ve ricali hükümet Servet ve mal cemile mesguldü. Padişahın senevi varidatı iki milyon altın lira idi, Vilâyetlerde bulunan şehzadelerin yüzer bin Tira tahsisatları vardı. Vezirlazam elli bin, kubbe ve- zirleri yirmi beş bin, beylerbeyi- leri otuzar bin lira tahsisat alır - lardı. O vaktin havayic kıymeli ve altımın değeri günkü vara ile bu tahsisatlar e- nar ve yirmişer misli altın paraya kadar çıkarılabilir. Bir vezirin dairesinde bin dil- İ hesaba alınırsa bu- | Halk beyninde müthit ber cariye, bin oğlan çok görülmez olmuştu. Sırmalı ipekli incili e- Avrupa harbi karşi” sında Âmerikâ — — Son gelen ajans haberlerint re, üçüzlü Berlin paktının sından sonra, Amerikaı mumiyenin İngiltereye :lı: ziyade ıenıgıııı ir cereyan almıştır. Amerika ile İngiltere ındf bakiki bir birlik vücude ııüf' mesinden bahsedenler de * âğ“: iildir. Fakat Amerika kanunlarına re, böyle bir birliğin vü: rilmesi şimdiki halde mi Bildir. Bu işin tahakkuk mesi için evvelâ Amerika esasiye kanununda bazı yapmak icap eder. Böyle tadilii yapabilmek de kengrenin üçle ekseriyeti ile temin edilebilir. gç da bugünkü vaziyette Ihi haricinde görülmektedir. All" ) y ı%_x,,_ K DELE EE FIns Bmzs af ğ * Diğer taraftan bazı mehafili, böyle bir birliğin, bir Amerikan Cumhuriy: ? vanada toplandıkları ı..ı.ııı—-J vermiş oldukları kararların ( huna da muhalif rindedirler. Bu konferanstâ taarruz halinde bütün MA hükümetlerinin elbirliğile t? yekün müdafması garp küresi dışında u"ç::mıh-'. ıî A mesai hususunda müzakerelef Çi reyan ettiği, hattâ cenubi ;g Yeni Zelanda ve Avust y üslerin de Amerika ııılıb,. temine ithal edilmesi için Meler yapıldığı bildirilmektedir, Su bale bakılınca, Amıılı”. ğ İngiltere ile daha sıkı .ü”;, şüphe lmasının arzu Amerikadaki Cumhuriyet si mensupları, Ruzveltin den Amorikanın bir barbe ıb"' Tenmesi te! esi mevcut ' v nu söyledikleri halde, bu Paft Cumhur. reisliğine - namzetllir koymuş olduğu Vilki en lediği nutuklarda dahi Iııil gilterenin, Amerikanın ilk fan hattı olduğunu söylemistir çç 'Vüki dİngiltereye ihtiyat Oi mülessir olmak için budullrişin ğına ııuıı t Yalı ar ki hıın'" v Ş yetçilerle uı»ınumı birleşmektedir. 'i Z y DN L ZŞ lerden biri ricalin Içhyı sefahale ! ları idi. Yeniçeriyi elaltı! vik ediyorlar ve ııdııl” sağımı suya düşürmek ahlâklı bir adam olduğu ""/a atteessül şiddete, ınıd- yal bir ruh değildi. I' kadir olamıyordu. Hudutlar düşmanlara #er hale gelmişti. nıuı—':_'/ raflan saldızıyordu. İmfi” ifun bünyesi tehlikede Bu sebeple hareketi a17 zabı ilâhi olarak — kabı düvü muctp oldu. Halk, idare d,mıl:ıü' dişahta ittirat yeri düt, kuvvet yerinde di Ç yordu. Bundan ın")!:vn' —HHİSIS ÇASDUES w < KA LFSNESVLETİSAEMEKZ FKS L PERKEAER LA

Bu sayıdan diğer sayfalar: