3 Ekim 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

3 Ekim 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£—SUN TELUKA UA R 5, Ça KARSISINDA e TELGRF FIKRANIN FIKRASI Bizim yazılar, tek sütuna indi. Bir köy düğününde, bir genç kıza teklif etmişler: — Kalk oyanasa!, — Yenim dar, demiş.. Elbisesinin kolunu geniş - letmişler.. Kız, yine nazlan - mış: — Kalk oynı.ıını. canım, | demişler. Bu ıyafot dod' Z — Yerim dar, demiş.. Marifetini — gösteremiyen :Ibdıı daima bir sebep bu- Çol( tükür, bizim, ne yeri- miz, ne de yenimiz dar, diye bir şikâyetimiz yok. Evvelallah, lübiyatımızı ne- rede olsa gösteririz. SULTANAHMET MEYDANINDA Geçen gece, zilzurna sar- höş olan bir kadın, Sultanah- met meydanında çırılçıplak narak adliyeye verilmiş. Mahkemenin kararı şu: 9 gün hapis!. Sultanahmet meydanında değil de, ııııııll. bir çalgılı gazinoda soyunsaydı, bu ka- dın, bir gün dahi hapis yat- miyacaktı. Yine, yer meselesi.. çatlıyan patlıyan kıvıl dan üstümü başımı daha az yakmış olcağım. LÂTİNCE HAKKINDA Bazı mekteplere, şimdilik tecrübe mahiyetinde, Lâtince dersi kondu. Malümdur ki, Lâ. tince, bugünkü gârp dilleri- nin anasıdır. Mekteplerde, neden ecnebi dil öğretilemiyor, sualinin ce- vabı, şimdi anlaşılmış oluyor, Öyle ya, çocuklar, dilin a- nasını tanımadan, evlâtlarile nasıl izdivaç edebilirlerdi?. AHMET RAUF ZL Fiatlar yükseliyor Son günlerde, — fiatını artıran madrleler daha zivade çoğaldı. Ki-| eni resinen arttırıyor. kimi hususi| sekilde arttırıvor. Hulâsa, flatlar artıvor vesselâm. Dolarısile. hayat bahalanıyor, Fakat, kazançlar ayni, hatta bazı meslek ve zümreler de eksiliyor bile.. O halde ne yanmalı?. Ya - gılacak sev bizce, #eciml ucuz - Tatacak ilmi, cezri tedbirler dü- sünmek ve alelâcele tatbik etmek. BÜRHAN CEVAT Belediye yasakları Emniyet Müdürlüğü, ilk mekteplerden iti- baren bunların da belletilmesini istendi Sehrimiz emnivet müdürlüğü 8 nıc şube müdürlüğü; maarif mü- dürlüğüne sayanı dikkat bir mü- | Tacaatta bulummustur. Bu müra- €satla ilk mekteplerden itibaren talebelere; medeni Behircilik ve- sehir halkının belediyeye — karşı olan vazifeleri ile belediye yasak- larının ayrı ayrı öğretilmesi * nilmiştir. top oynamak. caddeleri, mahalle- leri kirletmek, verlere tükürmek, umumi maballerde intizama riayet etmemek ve emsali gibi bırcok He- ledive vasaklarına muhalif hare- ket etmeleridir. İlk mekteplerden itibaren mu- allimler talebelere belediye va - saklarndan bahsederek » bunları Ayrı “erı belleteceklardir. Yasak olan bir beledi sucu içli- yenlerin de talebeler tarafından hamen oradaki volise bildirilmesi- nin bir vazife olduğu da öğretile- cektir. H e— ; Milli emlâk işlerinin teftişi Sehrimizde ve diğer — yerlende milli emlâk işlerinin kimler tars- fından teftiş ve tetkik olunabile- geği hakkında dün vilâyete yeri bir emir göndermiştir. Bu emre göre deftardarlar, mil- H emlâk, varidat müdürlerile va- ridat kontrol memurları devir ve teftişleri esnatında bu muamelâtı da teftiş edebileceklerdir. Fargkseee Yedi yıllık resmi evrak imha edilecek Resmi devlet dairelerinde biri- ken lüzumsuz evrakın yok edil - mesi hakkındaki kararın tatbiki için hükümet merkezimizde yeni | bir komisyon Muhasebat umum müdürünün reisliğindeki bu komisyon üzerin- den 7 yıl geçen evrakı tetkik ede- cektir. Her vilâyette de bir ko - misyon kurulacaktır. 7 yıluık res- mi evraktan lüzumsuzları saklan- muyarak yok edilecektir. vüşiğimle Üzüm bayramları yapılmıyacak Şimdiye kadar her yıl İzmit, He reke ve Gebzede muntazaman ya- pılmakta olan üzüm bayramından bu sene zarfınazar edilmiştir. İs- tanbul ziraat odası da şehrimizde tertibini düşündüğü mükâfatlı ü- züm yetiştirme müsabakasını ge- lecek yıla biırakmıştır. Tuz buhranı Anadolunun bazı yerlerinde kâ- fi miktarda tuz bak- kında şikâyetler yapılmıştır. Bu meyanda İzmit civarında Kande - redede tuz kalmadığı inhisarlar i- daresine bildirilmiştir. Köylüler hayvanları için kışlık tuzlarını bu mevsimde aldıklarından ber tara- fa boltuz gönderikmesi karatlaş- tırılmıştır. Zy Fakir lise ve orta mektepli talebelere parasız yemek Önümüzdeki haftadan — itibaren şehrimizdeki mekteplerde fakir ta- lebelere sıcak öğle yemeği tevzi - atına başlanılacaktır. Bu yıl ilk mekteplerden maada, Hise ve orta mekteplerdeki en fakir talebelere de sıcak öğle yemeği verilecektir. Bunun için muallimier en fakır ve kimsesiz talebeleri tesbit etmeye Son Telgraf'ın edebi romanı: 76 —— ——— —— —— | GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE Esrar muhakkak ki, sinirli, ha- | sina tak ve. gözü bek olanlarda vehmi, honharlık hislerini tahrik ediyor. Cıban dalgadayken: — Vay beni öldüreceksiniz? Diye basbar bi dı. Sonra da sali Manita Mehmede sa Herhalde ben dalgadı Dâ bir malihulya hastası, bir mec - | zup, bir © ml gibi bir tarafa | skin mistin pinekliyor; | elemdeki ve ben- ma hareket ve 'at veriyorum!, Daha on gün Çok seyrek yazıyorum!, Delterlerimi de çaldıracağım... diye ödüm kopuyor. Bazan iki ay- da bir, bazan bir ayda bir, kırk yıl- da bir, on on beş günde bir ken- dime geleceğim ki defteri, kale mi hatırlayıp birşeyler yazayı İyi bir usul keşfettim. Ne yaza- | caksam yazıyorum, onadn sonra kalemi kâğıdı toparlayıp doğruca Topbanedeki yangın yerine gidi - yorum, Orada bellediğim bir ku- yu kapağı var. Kapağı kaldırıyo- Tüm, altına defterleri yerlöştiri - yorum: — Bü İşi yine düzelttik. deyip dönüyorum. Ekseriya da va- zacağımı orada yazıyorum. En emin, en rahat yer ve.. kaka! . HER TELDEN BİR NAĞME Üç buçuk ay sonra — Artık şunun bunşın elinde oyua- Fılezofu Yuvaların ıı'ikıî:ıı Yeni ders yılının başlaması layısile, Maarif Vekili Hasan Aıı Yücel, geçen akşam radyoda bir hitabe İrat etti. Hasan Âli Yücelin üzerinde en ziyade durduğu nokta, talebenin mektep ve yelilerle olan münase- beti oldu. Ben, bundan birkaç hafta evvel, yine bu sütunlarda, ayni mevzua temas etmiş, velilerin, çocuklarla çok yakından alükadar olmasıa temenni etmiştim. Çocuk, kız olsun, erkek olsun kendi haline, kendi aklına bırake lamaz. Çünkü çocuktur. Dikkat ediniz, üzerinde aile bas- kısı olmiyan çocuklar arasında, se mıfta kalma hâdisesine daha çok raslanır. Ne mektep, ne aile, tam terbiğey tam tedris için kâfi değildir. Dai- ma ikisi beraber, müştereken, hem- ahenk olarak çalışmalıdır. Ne her | şeyi aileden, ne de her şeyi mek- tepten beklemeliyiz. Şunu itiraf etmeliyiz ki, bugün- kü aile, henüz tam kıvamını bula- mamiştir. — Aile gayritabillikler, gürültüler, patır- tılar, hulâsa, yuva dediğimiz ocar ğn huzur ve kudsiyetini ihlâl e- den hâdiseler, çocuk üzerinde şid- detli tesirler, aksülâmeller yapı - yor. Daha türkçesi, ne oluyorsa, çocuğa oluyor; çocuk istikametini şaşırıyor, bir kelime ile, harcanıp gidiyor. Yuvalarımızı kirletmiyelim, yu- valarımızın huzurunu ihlâl etmi- yelim, yuvalarımızı bozmıyalım. Sonra — çocuklarımın — bozmuş oluruz. RESAT FEYZİ ÜÇÜK HABERLER * Yenicami avlusunda Hacıhayret- tin sokağındaki 24, 25, 26 nutaaralı Barap 3 dükkân dün birdenbire çök- müştür. İstimlâk edimiş olan bu dük- künlardan ikisi esasen boştu. Diğe - rindeki bileyici Hamdi de kurtul - muştur. . Beşiktaşta — Çırağan caddesinde 10 numarada mükim 13 yaşında Sü - reyya V Mmetrelik pencereden düğüp ağır sürette yaralanmıştır. » Vali dün de tramvay idaresinde Çalışmış ve mülzame, ray azlığı işini tetkik etmiştir. Belediyenin bu husus- taki teklifini Dahiliye Vakili Anka- raya gölürmüştür. *& Memieketimizde geniş miktarda çivi imali için yapılan tetkikler mds bet netice vermiştir. ' Yerli çivi faba rikaları 9 . 12 milimetre kalınlığıhda- Kü çubukları'da bir aya kadar çivi yas Pabileceklerdir. Ticmet Vekâleli bazı maddele- rin çuvalsız olarak. ihraç edilip odile- Miyeceğini tetkike başlamışlır. »e Gümrük muhafata teşkilâlı me- murları hâlen kapisle bulunan Hay- dar isşminde bir ercin — kaçakçısının malını satan ve kendi de beyaz. zehir kullanan Fazıl adında birini Kasım- paşada 25 paket ervinle birlikte ya- kalumaşlardır. “kr Evvelce İzmir Himanında” 1 gün kalan İstanbul - İzmir veparlâfi be- dema 2 gün kalarak tekmil eşyayı ti- cariyeyi alacaklartır. » İngiltereye evvelce sipariş odil- miş olan Çeneke, iplik ve daha bazı iaddelerin pok yakımda geleceği an- laşılmıştır. e Aksarayda polis karakolu karşı- laştırılan bostânların istimlâk musme- daşılmıştır. Bunun üzarine — mezkür bostanların sahibi olduklarını iddia e- denlerden yıllarca birikmiş kira be- delinin istenmesi kararlaştırılmuştır. » Edirne emniyet ümirtiğine İs « tanbul başkomiserlerinden Kâmil Yel- dan tayin olunmuştur. cak oldum, Zibidinin hakkı varmış: — İnsanı basıboş bırakmıyorlar! Kimin yumruğu kuvvetli ise hâ- kim o. Biri gelip asılıyor: — Haydi gözcülüğe. Öbürü balta oluyar: Hırsızlığa.. Öbürü zorluyor. Ucunu gösterip - — Bda tee elit — Ben yapamam. Demenin. haber vermenin, at- latmanın imkânı yok. — Temirleyive Diyorlar! Yap.ırl:r mı yaparlar. Dün üç işi Dir arada yaptırdı- lar: Yalancı şahiğlik!, Gözeülük ! 1 Ömer geldi: h karakola, Karakaşı enselemişler. Gidecek, hepiniz ko- misere Karakaş sabaha kadar ya- nımızdaydı. Diyeceksinizi. Dedi. — Nasıl olur?. A imoslerindeki | | öldürüldüğü hakkında bir iz üze- Yeniçocuk ceza evi Şehrimizdeki mücrim çocuklar bu ay içinde | yeni bir hapishaneye gönderilecekler Edirneden Kırılcahamama nak- ledilmiş olan cocuk ıslah hanisha- Resinin Ankara civaunda Kalaba köyüne taşınması kararlastırılmış- tır. Bunlar için mezkür köyde mo- dern bir bapishane binası inşa o- lunmuştur. Mühküm çocuklar bu ay içinde bu yeni hanishaneye nakloluna - caklardır. Diğer taraftan sehri « miz4id insası düşünülen çocuk ha- pishanesinin ancak har> sonunda vabd.ıbılı—n—ğı anlaşılmıstır. Sehrimizdeki mahkümiyet ilâm- ları kesbi kat'iyet eden mücrim çocuklar şimdilik bu veni modern | hspishaneye gömderilccekler POLİS MAHKEMELER Esrariengiz ve korkunç cinayet Bir adam metresile uüyürken beynine ta- 'banca sıkılıpöldürüldü! İzmitte esrarengiz bir cinayet iş- | denmiştir. Paçta hastane bayırın- | ds oturan İcadiye köyü halkından 45 yaşlarında Ali Şirin isminde biri iki gece evvel saat tam 24 de ya- tağında metresile beraber — muşal mışıl uyürken içeriye meçhul bir şahis girmiş ve hemen tabancasını Ali Şirinin beynine dayayarak a- teş etmiştir. Meçhul adam, taban- ca sesile uyanan kadının çığlıkları | arasında kaçmıştır. Beyni parça- lanan Ali Şirin de hemen ölmüş- | tür. arengiz katil aranmaktadır. Ali Şirinin eski bir cinayetle alâ- kadar olduğu ve intikam kasdile rinde de yürünmektedir , Yeni ihtikâr dâvaları Beyoğlunda büyük bir mağazar nin tuhafiye ve manifatura eşyası üzerinde ihtikâr yaptığı anlaşıla- rak, ithalât ye ihracat birlikleri ymuml kâtipliği — tarafından Hat mürakabe komisyonuna müracaat olunmuştur. Kamisyon — mezkür mağaza hakkında tahkikata baş - Tamıştır. Bugün, yarın müddeiu - Şmumütİğe verilecektir. Diğer taraftan Tahtakalede mu> kavvacılık yapan Ali Kemal ih- tikâr suçile asliye 6 ıncı cezaya ve- rilmişti. Mumaileyhin mahkeme- sine dün devam olunmuştur. Piat mürakabe komisyonunun dünkü celsede akunan tezkeresinde Ali Kemalin mukavvaları tabli fiatla satmadığı — bildirildiğinden suçlu hemen tevkif olunmuştur. Muha - keme şâhit celbine kalmıştır. Bir polis 6 ay hapse mahküm edildi Geçenlerde Konyalı Mehmet is- minde bir kereste tüccarı Kasım- paşa civarında sarkıntılık etmiş ve bunu gören Galata polislerinden Nuri, Mehmedi yakaladığı halde 20 lira rüşvet alarak bıraktığın - dan asliye 6 ıncı ceza malhikeme - sine verilmişti. Muhakeme polis Nurinin suçunu sabit görmüş ve 6 ay hapse mahküm etmiştir. Bize de lâf gelir Komiser döyer! Diyecek oldum. Ağız açtırmadı: — Şimdi ölünden başlatırsın!, h Dedi ve.. tekmeyi savurdu; — Haydi dırlanma kalk!. Tabii kı.lkhl. karakola gittik, Karakaş namuslu çocuktur! Diye yalancı şahitlik ettik. Habk buki kimbilir kaç cüzdan arâklar dı, neler yaptı?, Fakat, şüphe ü- zerine karakola getirildiği için he Deyince bıraktılar, Çakı ölner de bu âlemin kem avukatı, hem maslahatgüzarı gibi birşeyi. Tabii Karakaş karakoldan ya- kayı sıyırınca yine tramvaylara atlamağa başladı!, iğleden sonra Pire Mehmet gel- Ulan Çamur bir papel var yürü!, (Deyamı var) | DÖNMIYENFILO Büyük Tarihi Tefrika Yazan: RAHMİ YAĞIZ No. 1 -1 Yavuzun iltihakından evvel Osmanlı donanmasının kuruluş ve bölümü manlı imparatorluğile müttefik - leri aleyhine i son had- dini bulmasile idrak olunuyordu. Harbin müsebbibi Kayzer Vil- Büyük harbin üçüncü yılı, Os « [ Vaziyetin vahameti Garp cephesindeki Alman kuv- vetleri itilâf ordularının karşı - sında bin güçlükle ve her gün bir parça geriliyerek mukavemete uğ- Taşıyorlar, Şimal denizindeki ab- luka Alman iktısadiyatımı mah - vediyor, şark cephesinde Çarlık ordularına karşı General Hinden- burgun kazandığı Tanenberg za- | feri, büyük bir yels ve nevmidi içinde bocalıyan Alman efkârı umumiyesinde hiçbir tesir icra e- demiyordu. Osmanlı umumi karargühı da telâş ve heyecan içinde bulunu - yordu. Başta: Genç ve cür'etkür baş kumandan vekili Enver Paşa ol- duğu halde ordu ve donanma er- kânı artık harbin kati surette kaybedilmiş olduğuna kanaat ge- tirmişler, içinde bulundukları va- ziyetin aleyhteki tezahüratını an- cak bir mucizenin değiştirebile - ı.ıs... inanıyorlar, beş muhtelif kahramanca döğüşen ve Yiğitliğini düşmanlarına dahi dir ve teslim ettiren Mehmetciğin bakımsızlıkla idaresi müş - terek tesiri altında uğradığı bu mağlübiyet orduya çok ağır geli- | yordu. Düşman deniz ve hava kuvvet- Teri, harbin başından itibaren gü- zel bir idare ve iyi bir vukufla sevkolunuşlarının Halbönli “vinür vaffakiyetle idrak ediyorlardı. Çanakkalede Mehmetciğin çe - Tik göğsü ile durdurulan deniz hü- cümları tahtelbahir muharebele - Tine müncer olmuş, Osmanlı im- paratorluğunun iç denizlerine gir- meğe muvaflak olan düşman tah- telbahirleri, İstanbul — sularında harekâta haşlamışlar, o zaman ip- cudiyetini ibsasa başlamıştı. Yedikule önlerinde demirli bu- lunan Pelengiderya — muhrihinin torpillenişi, Haydarpaşa ıı!ıdm. İ AVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Anglosakson ÜT E ğ birliğine dair Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Teşrinisaninin başına kadar bü- yük bir merak ve helecan.. Ame- Yikalıdar için bir spor zevki ile devam eden mücadelenin netice- sini anlamak için şöyle böyle da- ha kırk gün var. Amerikada Cumhurreisi intiha- bı geçen harptenberi şimdiki ka - dıı belld hiçbir zaman bütün dün- le merakla takip edilmiş dıiılln. ıııı Vilsonun geçen u- mumi harbin içinde ikinci defa olarak intihabına varan müca - dele 'de böyle meraklı — olmuştu. larak Avrupa harbine — karışlığı görülmüştü. © zamanki Amerika ile şimdiki arasında büyük fark var: Geçen sefer Reis Vilsonun dünyaya vâ- deltiği devamılı sulhu temin ede- ceği zannoluman kaideleri latbik ile hakikat sahasına çıkarmak için Amerikahlar, bilhassa gençler bü- yük bir şevk ve hararet duymuş- Tardı. Avrupaya giderek bu mak- satla döğüşmek Amerikanın ta- rihinde şanlı bir destan oluyozdu. Fakat 917 deki haleti ruhiye 939 da görülmedi. Avrupa harbi karşı - şında Amerikalıların - ekseriyeti | İmgiltereye yardım için ittifak e- diyor, Bu yardım askeri mahiyet- te olmamak suretile her şekilde kendini. göstermektedir. Bu cihe- tin ehemmiyetle kaydedilerek ü- zerinde durulması lâzam. Çünkü bu harbin neticesinde Amerikanın yardımı en büyük bir âmil teşkil edecektir. İngilterenin mağlübiyeti halin. de Amerikanm ne gibi ciddi teh- likelere maruz kalacağı ihtimalle- Ki içinde yatan Yunus müuhribi - yeni bir vazife emrile davet olu - narak donanmadan ayrılmış, ye- rine yine Alman Amirallerinden Admiral Fon Paşoviç Osmanlı do- ::;.ı...ıııuw- getiril - İıgı.lızlerlaı mürekkep bir talim beyetile çalıştırılarak elindeki u- facık materyale rağmen — epeyce | bir inkişaf gösteren Türk bahri- | yelileri, büyük harbin başlama - sile Osmanlı İngiliz deniz taktiğini mesi, donanmaya talim heyetinin büşka bir sistem ve metodla faaliyete geçmesi yü- zünden evvelce edindikleri malü- matla yeni şekil arasında bocalı - yorlardı. Maamafih İngiliz Amirali Lim- bosun kıza, fakat çok faydalı ta - lim senelerinde, Türk bahriyelile- ri bilhassa tarpitoculukta çok iler- Temiş bulunuyorlar, harpten bir- kaç ay evvel yapılan Erdek deniz manevralarında likleri tor- Pito atışı muvaffakiyeti ile kendi muallimleri İngil.. yüzbaşısı Ha- Hfaksı öğündüren neticeler gös - teriyorlardı. Büyük harbe girildiği zaman 'Türk bahriyelileti; fıtri şecaatle - rinin, damarlarındaki asil kanın başarıcı hassasından bir de tor - pitoculaktaki meharetlerinden baş- ka maddi ve manevi kudret na - mına pek telerrilatlı müktesihata malik bulunmuyorlardı. Harbin ilk yıları Osmualı ordu ve donanmasının her cephede fa- ik düşman kuvvetlerile karşıla - | şarak nisbefsiz hirpa- | lTanmalarını, düşmanın her türlü | malzeme, harp teçhizatı ve bakım kuvyetlendirilmesine Tinin noksan malze - me, hiç denecek teçhizal ve sela- let derecesindeki bakumsızlıkları- na rağmen harp vazifesini başar- mağa çalışmaları Türk azminin bir | tecellisinden ibaretti (Devamı var) rinden çok bahsedilmiştir. Bunları | Amerikalıların düşünmediği iddia edilemez. Bilâkis Birleşik devletle- rin artık girmiş olduğu alabildi - ğine silâhlanmak yolu birkaç sene sonra dünyanın en küvvetli bir erdusuna malik olmağa, ona göre de denirde ve havada her türlü vesaite sahip bulunmağa vara - caklır. Fakat Amerikahların bu - gün İngiliz davasına gitgide kuv- vetlenen müzahereti bir seneden- beri muhtelif safhalardan geçcrek gelen bir tekâmülün eseridir. A - merikalıları ve Amerikayı çok iyi bilen Avrupalı abının yardığı kanaat budur. Harbin baş- langıcında Amerikalılar tereddüt lerdir. Bu tereddüt artık geçiyor, Onun yerine bir kal'iyet | ve sarahat gelmiştir. Mücadelenin | sonunda ister demokrat | fırkasından Reis Rurzvelt h— sın, isterse rakibi kasından Vilki galip gelsin, ıııı; | Tanma programı tatbik edilmekten hiç geri kalmıyacaktır. Amerika - hlar türlü lehlılı: tehdidini duyuyorlar. Bu onları Anglo Sak- son teşriki mesaisini daha ile gö- türmeğe sevketmektedir. İngilterenin göğterdiği azim ve sebat ise Amerikalıların her türlü | takdirini celbetmiştir. İngiltere- min sadece başkalarını kavgaya tu- tuşturup hüküm sürmek için tef- rika çıkardığını, asırlardanberi böylelikle dünyaya hâkim oldu- gunu söyliyenlere karşı filen an- latıldı ki dünyada fedakârlık et - —meden, en çetin imtihanlardan geç- meden büyük bir imparatorluk kur mak hiçbir millete nasip olmamış- tır. Parih böyle bir imtiyaz tam- miyor. Onun ilizler de şim- diye kadar ııılıklıl devirlerde türlü harplere girip çıkmışlar, | türlü tehlikeler geçirmişlerdir. Pek çetim olmakla beraber bu seferki | de evvelkce geçirilmiş olan imti - | hanlardan biridir. Bunu gören Amerikalının naza- rında :se İmgilizin kaymeti arttkça | artınaktadır. mamaktadır. s | — Sovyetler Kiyef ıuııın'ı"l'ı,’ DB |(Cenubuşarki meıel'v Bulgarlar Krojova anlaşmast f iar cibince, Cemubi Dobrice'nin Hini dündenberi tamamlamış hınuyorlar, Bu suretle de, de öte beri güttükleri milli da ) i tahakkuk ettirmiş bulur Fakat Basarabya ve rııı"; yadan sonra cenubi Dobriti Ü de bu meticeye b: " ıı' muahedelerinin Balkanlarda etmiş olduğu vaziyet eski " irca edilmiş olmadığı için, sızıltılarının bundan sonra dt Vrzer el Tranlteenr Eğer Macarlar TransilvatiYy büyük bir kısmını almak bit saymıyorlar, Bulgarların yadan sonra, biri Ywul“"' diğeri Yugoslavlardan başkü V lepleri daha vardır. Malümdur ki Bulgarlar nizine açılmak isterler. Ur':: nedenberi güttükleri bu deY rına karsı ise Yunanistanil yeti malümdür. Yunanistar terketmemek şartile, Kavalt mının bir kısınında Bulgarini, , best mıntaka vermeğe evvt beri muvafakat etmişle: garların talepleri bununla *y mamaktadır. Yugoslavya :'y kedonya hududunda bazi ’ de blı'mrllı'lıl’ll'r. nelmilel yeni şartlara: Mf"'y Şirmi sene beklediler. Avrupü binin ihdas etliği yeni mihver devletlerinin ce Avrupasındaki ihtilâfları kararı diye bir meleri üzerine n..ı.uıı lerini arttırmış olmalarına vasiydi, D yarm O masf) Romanyada vaziyet tarı Tit sile müstakar bir halde dölge Muvafakat ettiği birçok f —.,ı ııkı.nıın sonra, ıımÖİ tesis etmek ve cmdadır. Romanyanın ııilıvıı ile olduğu kadar ı.ıyık Sovyet Rusya ile de iyi Seğiga Tüzımdır. Zira Sovyetler , yayı Tunadaki nizamın bir farı addederler ve bu ıı—-:j alâkasız kalamıyacaklarını telil vesilerle izhar etmi Tuna nizamını nasıl kümetine arzetmiş ulıuıkl::')' Viyanada toplanacağı V£| bildirilmiş olan mütehassıslaf | deransıise henüz faaliyete değildir. Diğer taraftan büyük ıd#“ muharebesi ise bütün şi! Yam etmektedir. Muharebetir receği neticeye intizaret, devletler lüzumlu ...nııık’*'i türlü tedbirleri almaktan S& reşal Timeçenko'nun W zayna mantakasını huıul' keri bölge haline ifrağ © Poazar günü de Bükreştt “ğ nerler büyük Bir tezahii / nacaklar ve Başvekil ADİZİ bu münasebetle millete y rektifler verecekfir. Görülüyor ki, sarkifin Ü cenubu deleri bu büyük bölg Kangın aloş üzetinde ııı/ tadır. için her yerde a pulu ıımııhl:;ty Okuyucularımızdan ilmat yazıyor: «Bazı semtlerde Jın'lu,ş? zor bulunmaktadır. lere niçin damıga p püle Ç , dıkları sorulduğu ',gıh’ «— Resmi dairelere Y | ve uzaklık rğgafesi _,,,u' bazı kayıtlar uırı S*'l için. Tükmtiye j Bazı gaitelerde de w,,.af lara pul sattırılıyor.” Demektedirler. H—'l.*:%ı’ turat Kü net veya k.mduri be ihtiyacı olan halkın onu resmi dairelerdeni hut da civarından ı:rJlı 'ati t olmadığına gö Ka yerleri m;gınmı* ve T çar fe kaydını da ıulrlın d tandaslara wî'ı':a '9r ridir.» denilmel Keyfiyeti nı..ndırhf' dikkatine

Bu sayıdan diğer sayfalar: