4 Ekim 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

4 Ekim 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MA İE) 101 ÜS KARSNINDCA RAMAZANIN İÇİNDEN.. Mübarek ramazanın deyiz. Ben, çocukluğumda, ramazanı pek severdim. Çün- kü mutfak daha çeşitli ye - meklerle dolar, — reçellerin türlüsü hazırlanır, akşam sof- | rası her zamankinden daha | süslü olurdu. Ramazan, eski İstanbulu yaşıyanlar için kuvvetli bir hatıradır. Hele, pideye bayılırdım. Sıcacık, ne de güzel olur. Eski insanların yürekleri de yufka idi, yedikleri de.. Çelik, beton devri gelince, insanlar da sertleşti. Baksı nıza, iftara çağıran kimseyi görüyor musunuz?, KURTLU UNLAR 60 çuval kurtlu un bulup çıkarrışlar. Gazeteler, hal- kın sıhhatine yazık değil mi, diye, feryadı basıyor. Fırıncıların, un saklamı - yoruz, dedikleri günleri ha- | tarlıyor musunuz?. Ayol, hem de o kadar uzun müddet un saklamışlar, ni - bayet kurtlandırmışlar, bile.. Ortadaki küçücük - kurtlara mı inanalım, yoksa, öteki bü- vük kurtlara mı. PERDENİN ARKASI Bir refikimiz, şu isimde bir roman ilân ediyor: «Perdenin arkasın Bu eseri kimin yazdığını merak eden bir arkadaşımız, müellifinin Refik Ahmet Se- vengil olduğunu öğrenince: — Zannetmem, dedi, bir yanlışlık olacak.. Refik Ah- met daha nazik, daha tem - kinli, bilhassa daha ihtiyat - | kardır. | MAHALLEBİCİLERE NE OLUYOR?, Süt fiatları, beş kuruş arttı, diye, bütün mahallebiciler, tlâcı, kazandibini, tavuk - göğsünü de pahalılaştırmak istemişler.. Peki amma, süt fiatlarının artmasından mahallebicilere ne oluyor?. Belediye sular idaresi, (osa ne zaman zam yapar- sa, onlar da o zamn ayak di- resinler.. — AHMET RAUF Yapılamıyan bir iş Bizlra, bir türlü aklımızın al - ıkı, hayret ettiğimiz şey. se- irle, isliven otobüslerin muay - ven bir vakit cetveline bağlana - mamasıdır, Bu. is neden 0) vapılamıvor?. Hayrettir, Meselâ, Karaköyde, Eminönünde bir kac #ün muavven satlerde herhanei bir islikamet icin otobüs bekle - winiz. Arabalar her vün bâşka baska fasılalarla, baska baska sa- atlerde gelecektir. Hyret BÜRHAN CEVAT Lâmbasız rad&lar | saklayıp fiatı yüksel- tenler yakalanıyor Son günlerde şehrimizde bazı | marka radvoların lâmbaları bu - kunamamağa başlamıstır. Bulu - nanların da fiatları cok yüksel içten pek az rı bası getirilmesinden lâmbalarını toplancışlar ve uşlandır. alar sakladıkları | sakları ı Bu vüzden bazı radvo sahipleri | zaakinelerinden istifade edeme - *ek endisesine duşmüslerdir. Bu aneyanda ihtikârlar da İlâmba - ları la eskitmemek icin rad - yolarını tasarrufla - kullanmağa baslamışlardır. Alâkadarlar radyo Iğmbası saklıyanlar hakkında tah- kika geçmislerdir. Diğer taraftan bunların getirtilmesi için de ça- hsılmaktadır. BAA AERE | Babıâli yokuşunda bir hâdise Dün akşam Baliâliden Cağaloğ- n ara vokuşta çift beygirli iya fazla miktarda un cu« valı konulduğu ve hayvanlardan birinin bu ağır yükle yokuşu çı- kamaması üzerine İsmail isminde bir arabacının var kuvvetle kam- çıladığı himayei hayvanat cen yeti azalarından biri tarafında po- lisşe bildirilmiştir. Bunun üzerine arabadan 15 çuval un indir! acı hakkında da © tütulmuştur. B lekkiz Evvelce saklanıp şimdi | çıkarılan çiviler | — Son günlerde Anadoludan İs - | stır. Bu çiv halk seldiği görülünen anbula sevkine olduğu anlaşılmı ünu pek az olan bu çivil d htivacını karşıla - | maktan uzaktır. Ü üye Hiç bir semtte yeniden çeşme açılamıyacak ! lar idaresinin — aylardanberi | imizin hiçbir samtinde veni çeşme açtırmadığı ve bu y bazı yerlerdeki halkın civar yer- lerden su getir! mecbur dıkları görülmüstür. 'apılan tetkikatta bazı malze- melerin azlığı yüzünden yeniden sirndilik çeşme açılamıyacağı an- | laşılmıştır. Bu malzemenin temini için teşebbüslere gecilmistir. —— Açık iş ve memuriyetler Bandırma Halkevi 75 aylık Üc- 1 aramalctar maktadır. Köyseri tayyı brikasına beli bir kimyager aranmakta - aya kadardır. sahı gününe el direktör- Kırikkalede istihdam olunmak üzere 2 doktor ile 2 sihhiye memuru aran - ur. Talipler — Ankarada askeri mum müdürlüğüne müra- ler. tbankan İzmir yerlimallar pa- 9 asgari lise mezunu tecrübeli biri hhat yurdü hasta bakırı,| hademe ve kadın ahçı — aramaktadır. Acele meoekür hastane — müdürlüğüne eat olunmalıdır. Kumkapı civa- rında Yüceüikü lisesi kadın, erkek o- dacı ve hademelerle aylıklı marangoz aramaktadır. Bazı marka lâmbaları | | Kendimize dair.. Geçenlerde piyasanın tanınmış başmuharrilerinden kibar bir zata, | | bu sütunlarda açık bir mektup | neşretmiş, bizde, gazeteciliğin he- | nüz bir meslek olmadgımı, mün- | tesiplerinin ne halini, | balini garanti etmediğini lışmış; binaenaleyh, Babıâli cadde- sine, gençlerin neden artık rağbet | etmediği muştum. | — Dün, bana çok teessür tamamen kendi hususi yani, gazeteciliği: | | | veren, Büyük bit hüsnüniyet ve ciddi iddialarla henüz intişara başlıyan | bir siyasi sahah gazetesinin yarı işleri kadrosu, adeta başalıvermiş.| çok arkadaşlar, muhtelif sebep- lerden delayı, istifa etmişler.. Meselâ, kimler — diyeceksiniz?. ler değil ki?. | | ©O gazetenin umumi müdürü va- | ziyetinde olan arkadaş çekilmiş, | | yazı müdürü olan arkadaş çekil - | Ş, yazı işleri müdür muavini o- | lan arkadaş çekilmiş, istihbarat he- yeti şefi çekilmiş, istihbarat ser - | isinde çalışan birkaç — muharrir çekilmiş.. Daha sayayım mı?. Bu hâdiseler, manlesef doğru - | | dur. Ve bu hâdiseler, maalesef, be- | nim evvelki iddiamı teyit etmek- | tedir. Meslekdaşlarımıza daha çok em-| yet veren bir havanın yaratılma- | sına çalışmalıyız. — Artık, gazete, | gittikçe daha ehemmiyetli olan bir | müessese halini almaktadır. Bina- enaleyh, istikbalde bu müessese - lerde hangi kuvvetli elemanları çalıştıracağız? REŞAT FEY' [KUÇUK HABERLER kezinde bir toplanlı yapmışlardır, Pi at mürakabde komlsyonu bugün fevka- nacak ve vaziyeti tet- estecektir. B stiya 25 a - nifaturacı iştirak ktir. * Bükreş sefirimiz H lâhi Sup- hi Tanriöver dün Romanyaya dönmüş- tür: * Yani nafti umumü; sayılması karar * Topkapı n AsnA 'buğü rk okutma kurumu; eaki iyei islâmiyenin me - e hâdim cemyetlerden aştırılmışt 1 nılmaktadır. «& İnhisarlar idaresi tarafından Teak- yaya sevkolünmak., üzere bir vagona konulan sigaralardan birkaç paketini çalan Muhâzrem ve Ali isimlerinde iki' kiği suç üstünde irdir. * Üniversite yabancı diller mek - tebine alcıncak alan 60 talebeye bir yıllık tahsil müddetinde her ay 30 lira | masş verilecektir. Bu münasebetle 60 | yerine 150 kişi müracaat etmiş ve Slihi müüyenelerine başlanılmış- | şına bir tandan 2 kuruş alınması karar- taştırılmıştır. * İstanbul halkının bava kürümü- | ma kâfi derecede yardım elmediği gö - rülmüştür.. Bu yardımları ırllııi:ıkl tedbirler almak — makmadile kurumu başka, makamlar kaza ve nehiyeler havs ku- rumu erkânı toplanmışlartır. | *& Yağ fintları pahalılaşınca bakkal- larda tereyağ yerine Urfa taklidi Trab- zot yağları zan — taklidi gibi mahlüt yağlar peyda olmuştur. Halkın sıhha- Son Telgraf'ın edel GÖZYAŞLARI ETEİ Dedi. Sert konuşan bir adam. — Bugün hiç keyfim yok!. Dedim. | — Şimdi dininden baslatrsın. in keyfini mi bekliyeceğim? Görüyorsun kimse yok!. Asıldı.' Kaşları çatıktı. — Cakıdan tekmevi v l8 dayallı yemiyelim!, Sahiden vücu- % dehşetli dik. Bun- ibiydi. arla da gideyim! içine baktım | canın için der- 7TT M İZZET BENİCE Teşkilâtlı birer zü: İçlerinde | kalantorları, çifter çifler metres sahibi olanları bile va: kalanıp hapse girerlerse kumpan- yaları dışarıda yine çalışıyor, ken- dilerini hapiste besliyorlar! Evli | olanları, çocuk yetiştirenleri hatta, okutanları — bile var. Onlar bu işi meslek, zanaat diye yapıyorlar!. | Bunlarla Onlar zi aramızdaki fa rba, relsi, işçi, zen. er enayi, serseri, be Onlar hayatlarını | zanmak için hırsızlık, yankesi- ilik manitacılık, adam soyucu- ik yapıyorlar ve | Di mız hiç 've son m insan bedenleri!, or, maden S çıkara- | yerini öbü | mizi çıkarı ler. Onlar 1 irmiyor- | hepi Bizi adamdan saymazlar. Onların | dilinde adimız: — Kopuk! Serseri!. Esrarkeş Filândır. Polisteki adımız da: — *Bimekân takımındandır. — | Yani, yersiz yurtsuz, fakat hepi-| miz paylaşılmışızdır. Çoğumuzun | geçimi herhangi bir bodrum sa - rayda kapalı değilsek bunlara hiz- metle alacağımız beş ön paradır. Onu da hemen — meyhaneciye ve dişçiye yatırırız. Eğer on| hiz. met ederken yakayı ele verirsek © zaman da: «Seriki Pirenin sm içtil muhitlere —göre birer derebeyi. | dim: , bu suretle ortaya koy-! * | etmiş ve kendilerini ha | met isimlerinde iki kardeş birkaç 'T“r'ı"-.*nlerdd sür'at Haydarpaşa - Erzurum | yolculuğu 48 saate | indiriliyor Geçen sene işlenmeye #cılan Er- | zurum, n battında trenler | azami 15 kilometre sür'atle gido - bilmektedir. Hat verine tamamen n #onra trenlerin sür'ati Kayseri hattında olduğu | 40 kilomnereye çıkarılabile - | vlet demiryolları umum mü-| tarafından hazırlana pro- | jeye eöre Erzurum ile Haydar - paşa arasındaki mesafe pek yakın zamanda 48 saate indirilecek, bu uk böylece kısaltılmış | Ankara, S.vas arası beş- z küsur, Sıvas - Erzurum arası 546 kilometreden ibarettir. Er-| zurumla, Haydarpasa arasındaki mesafe 48 saate indikten sonra  kara, Sıvas, Kayseri arasındaki mesafe de kısaltılmış olacaktır. Po MAHKI'.VRZIELER | Çam kesen 5 kişi! tevkif edildi — Bunlardan biri maya 20 lira rüşvetde teklif etmiş! Ziraat Vekâleti — şehrimizd ümizin diğer yerl ğ rinin daha di L uhafara edilerek tah- nalarını | h teknelerden ibaretti. taze çamla ber alınmış ve 4 kişi keserlerken vakalan- mıslardır. Cürmün mesi bun tir, Mezkür çamları kı çotuğu da evvelki gün Uludağı Ki Katsbelen karakoluna giderek Fevzi onbası namındaki — karakol kumandanına 20 lira rüşvet teklif| verme- mesini istemistir. Vazifesinas on- | bası cocuğu vakalatarak m meve vermiştir. Muhakeme bunu da tevkif etmistir. Adam öldüren iki kardeş! Fatihde oturan Ekrem ve Meh- gün evvel sarhoş bir halde Fatih larken Hüseyin isminde birisi kü- çük Mehmede fena fena bakmış | rem de kendisine ihtarda bu- , Bu yüzden aralarında çıkan münakaşada ka met de karışıp ağabeyisine yardım , Biraz sonra Ekrem Hü- yerinden ya- ralamıştıı kaldırıldığı hastanede dün ölmüştür. Bunun üzerine Ekrem ve Mehmet adli - yeye verilerek 7 inci sorgu hâkim- Bizi tarafından tevkif olunmuş - muzir bulundüğunu ve terkiple - | madeni yağlar da a& Yunanlılar yelkenli motörlerle 1- manımızdan balık almağa başlamışlar. dir, 4 Dün Köstenceden imanımıza 400 ton demir, 160 ton iyi cins matbaa kâ- iidi gelmiştir. peşin Dedi ve,, anlattı: — Simdi beraber Havyar hanına Rireceğiiz, Benl takip et. Maraza edeceksin!. — Peki, Dedik, yürüdük, Hanın avlusu alıktı. Onun peşindeydim nde durduü. İlerledim. hararetli konuşan bir ada- 'na da kuvvetle üsün be adam?, Dedi. İtti. — Ne itiyorsun be?, Dedim, Ben de önu ittim, Ve.. | başladım bağırmağa: | Benim gibi fıkara adamdan rsun? ten görmüyor!. tacağına başkasına kuv-| ben bağırınca derhal orası | ver Herkes bi başladı. Ayağına ydi ha (Devamı var) | | İbirdemış, ordusunu | men - engin bir hüsnüniyetle de- | yani 1914 ağustosunda donanma- DÖ No, 2 Fakat, harp gihi bir memleke- tin, bir milletin bütün menba ve kuvvetlerini ordu vasıtasile kul - lanmağa icbar eden en kuvvetli I | meebuüriyeti idrakten âciz bulu - nan o zamanki idarenin sakat fi- kirleri, yanlış icrantı Türk çocu- Zunun asil kanını, yabancı — bir milletin arzu ve ihtiyarları uğrun- da bedavaya harcatmış, kendi men! balarını bu devletin istifadesine | aç, halkını muhtaç bir hale koyarak sonu va- him bir maceraya atılmışt İttihat ve Terakki zimamdarları harbin bidayetinde neticenin va- hametini kestirememişler, Alman satveti “askerisinin görüşüne ka- pilarak sür'atle varılacak bir mu- zafleriyeti hesaplamışlar, arka arkaya İtalyan ve Balkan muha- rebelerinin yorgunluğunu gider- memiş olan zayıf ordu ve bitgin donanma ile bu kördöğüşüne ka- tılmışlardı. Osmanlı donanması; hürri, ten sonra, İngiliz talim heyeti Ja- rafından — yetistirilirken, eldeki moksan materyale rağmen iyi ticelere namzet bir ilerleyişe tâ- bi unuyordu. Amiral Limbosun barpten üç ay evvel bizzat idare eti manevralarında bu ilerle; zahüratı görülmüştü. Cemal Paşanın Bahriye Neza - retine gelirildiği tarihlerde Paşa - denizciliğe vukulsuzluğuna rağ- nanmanm — tensikine — koyulımı büyük harpten biraz evvel, bu zayıf donanma, bu köhne mater - yal döğüşe girişecek kulmuştu. Donanmanın üçte iki: Bu vâhit- lerin diğer devletlerdeki akran - ları yılarca evvel tekaüde sevko- | AManmuş, donanmalarından ihraç edilmişti. Osmanlı donanması, bir zırhlı fırka, bir destroyer filosu, bir bat | filosundan ibaretli. Hamidiye ve Mecidiye kruvazörlerinden ibaret olan zırhlı kruvazörlerle bir fırka meydana — getirem zırhlı fırkaya mülhak bulunuyorlardı. Materyal, kemmiyet itibarile de karmakarışıktı. Gemiler kısmen Alman tezgühlarında imal olun - musş, kısmen Fransız fabrikala - rında yapılmış, kısmen de İtalyan Ansalda tersanelerinde denize in- dirilmişti. Harbe tekaddüm eden aylarda Yavuzun donanmaya ilâihakın - dan ve son tensikattan az evvel, nin nizam harbi şöyle bir şekil ar- zediyordu: Zırhlı fırka: Amiral gemisi: Barbaros, Saf gemileri: Turgut, AVRUPA HARBİNİN YENİ MeSELELERİ 937 ve 940 sonbaharları İhtimalin her türlüsü caizdir; 937 sonbaharında Bolşe - e karşı mücadele diye ev- lâ Almanya ve japonya, sonra da İtalyanın iştirakile aktedilen misak ortaya çıklığı zaman dün- ya matbuatı bununla az meşgul olmamıştı. Herşeyin içyüzünü a- ramak lâzım gelince ihtimalleri de her türlüsünü gözönüne getir- mek icap ediyordu. O zaman an- laşılıyordu ki gitgide dünyanın büyük devletleri artık birbirine karşı alacakları vaziyeti almağa başlamışlar, çıkacak harbin saf- ları kurulmuştu. Kendilerinde son- suz bir döğüşme kabiliyeti oldu - ğuna güvenerek, fütuhat siyase- tine girişenler bir tarafta, tedafüi vaziyetle silâhlanmağa devem e- Mes'u! | denler, diğer farafta karşı karşıya geçiyorlardı. Tabildir ki Almanya ile İtalya bir gün japonlardan çok fayda görecekler.ni düşünerek he- saplarını ona göre yapıyorlardı. Ne kadar meraklı ve söz götürür bir mevzi Almanya, İlalya ve japonyanın münasebatı daha bağlandığı şu günlerde nazarları 997 sonbaharı- na çevirmek zamanıdır. Üç sene evvel İngiliz ve Fransız tarafı keyfiyeti şöyle görmüşler - dir: j vtin bir harbe girmiş oldu, Çinde uğraşıp duruyor. Bol- şevikliğe karşı mücadele diye mih- ver devletlerile bir misak akdet- mekle şu hedeflere varmak iste - ere üzerinde tazyik ya- Almanya bol bol si- İâh satarak Çine yardım ediyordu , | Artık bunun önüne geçmek. Sonra mevzuun tetkikinden şu NMIYENFİLO Büyük Tarihi Yazan: RAHMİ YAĞIZ Zırhlı fırkanın vahitleri köhne idi | | ye, Asarıtevfik, İelâliye, Tirimüj- | da mektep gemisi | müsait bulunmıyan bir sefine idi. | rindeki ilk zırhlıl Tefrika gâün. Zırhlı fırkanın materyali tama- men köhne vahitlerden ibaretti. Barbaras; Balkan harbinden vel Amanyadan mübayaa edilmiş, Fakat, bize satılacağı sırada Al - man donanmasından - çıkarılmış bulunuyordu. Turgut da ayni vaziyeti muha- faza ediyordu. Hatlâ bu iki ge - mi, ilk deniz döğüşü olarak iştirak ettikleri Balkan deniz harbinde ne mal olduklarını ortaya koy - muşlardı. Mes'udiye, derme çatma — bir zırkla örtülü ve muasır donanma olmağa dahi Üst güvertesi kum torbalarile kap- | h ve zırhtan mahrumdu. Yalnız 5 lik topları bir ateş kuvveti ma- hiyeti gösteriyorlardı. Asarıtevfik, İclâliye ve Tiri - müjgâna gelince: Abdülüziz dev- 'dan ve duba - ktan baska hiçbir kıymeti ol - mıyan sefinelerden ibaretti. Bunlardan Asarıtevfiğin Balkan deniz harbinin ilk melhamesi olan, İmroz deniz harbinde daha ilk en- dahtta topları yerinden fırlamış, bir turufına yatmış ve hiçbir işe yaramamış olarak denenmiş bu- Tunuyordu. İşte, Osmanlı donanmasının zırh-| h fırkası bu halde harbe hazır - Tanmıştı. Kruvazörler: Hamidiye, Mocidi- ye, Bu iki kruvazör de gerek sür'at, | gerekse tep adedi itibarile büyük | be giriş sıralarında — mauasır vazörlere muadil - olmamakla beraber zırblı fırkadaki - vühitler kadar köhne değildi. Bunlara Os- manlı denizcileri (İkiz hemşire - ler) adını veriyorlar, iki kruva - zör zırhlı firkanın müa'sn hiz - metlerinde istihdama elverişli gö- rülüyordu. Destrayer filası Alman destroyı Millet, i neti Mil Fransız destroyerleri vet, Mulni Zafer, Bârlk: Gişelerde nöbete girmiyen- | lerden 1 lira ceza alınacak el gişelerinde 1 görülmüştür. Bu- in belediye memur- lerden birer lira para cezası tah sili bildirilmiştir. neticeye vardıyordu dar bu malsak Rusya aleyhine ise | de japonlar şimdi Çin ile meşgul | iken bir de Rosya ile kavga çıkar- maktan çekinmektedir. Adı ne e- lursa olsun Alman - japon - İtal tamamile si- nenaflin temini idi. İaponya vaziyetlen azami istifa- deyi düşünüyardu. Fakat dünya- da büyük bir harp çıkarsa ne ola- cuktı?. Büyük devletlerin birbirine kar- gı aldıkları vaziyet gitgide taay - yün ederken artık müstakbel Av- rupa harbine dair ihtimaller de be- liriyordu. İşte o zaman, yani da- ha $239 harbi çıkmadan yürütülen şu mütalea vardı: Eğer japonlar fili ve askeri su- rette Avrupanın mihver devlet ; lerine yardımı göze alacak olursa © zaman Rusyayı da karşısında bu- lacaktır. Amerika Birleşik Dev - lefleri de japonya aleyhine sarih bir vaziyet alacaktır. Bu takdirde ise japonlar kaç senedir uğraştık- ları Çin harbini bir türlü muvaf- fakiyetle bitiremiyeceklerdir. O halde japonya için gidilecek yol şu olacaktır: Avrupa harbi çıkınca müttefik- ler lehine olarak bitaraf kalmak ve | pek muhtaç oldukları parayı da | bu suretle ödünç alabilmek. | Bu suretle Çinde kendisine im- tiyazlı bir mevki de temin edecek- tir. Bu tahmin dan evvel yi ların pek di hemen hâdisattan kol | aiyetlerini çabuk tavin ettiklerini | düşünen Avrupalıların hulâsa edi- | daha ileri göt kabil yukarıki noktai nazarın bun- dan sonraki vekayi ile teyit ede- ceği mühim tarafları var. laşanlar var. En yet | son günlerdeki müzakereltiğ | bulunan Hintli askerin mil ll lindistanın ısti bahsi ; Yazan: ALİ KEMAL SÜ İngilizlerin - Hindistani ğ daşlıkları müşkülâttan ürel şenlerin şimdiye kadar leri çıkmadı. İn, 'ımer"fö etmek istivenler, bunut ği bir anlaşma zemini bulaiki ni malüfl'4 lunda cereyan ettiğini İngiltere Avrupunın gar sonra da şarkında bi)'..ıııf ahhütlere girmişti. ( getirmek için harbe ı"'"" reddüt göstermedi. AvrUPü gının sulhu bozulurken letlerin haklarına riayet miş, kuvvetlilerin — hayât fi saydıkları yerlerde kücük herhangi mi sekkül bulu cudiyetine veda etmek ? de kalmıştı. İngiltere yi9t, milletleri korumak ga: be girerek taahhütlerli &e kalkınca Hindistanda nun bir makes bulduğu Köya' işitildi. Çekoslovakyanın. Ee! fanın taarruza uğramaSi p Hindistanda da kengre | g, ekseriyct teşekkülnün (l lenleri dünyada salhir # için kücük milletlerin vet edilmesi esasının izım geldiğini söylemektek dilerini alamadılar. Ketâ tan müslümanlarının 'rl’:"ıg leri de bu idi. lluıdııM nin harv gayelerile Hin v Gi reislerin arzuları arasında kırılık olmadığı anlaşıldı. gf Hindistandaki mıiııılu._. yerli hüküradarlarla, racabi gl mihracelerin — memlektt uî” İngiltereye karşı filen vi M'* mak üzere asker toplanafi” yf rildiği halde yardıma dik€i gif rivetin iştirak etmi mlü_,ıl'5 kadar uzun bir mesele hâl vam edip gelmiştir. Harp cıktı çıkalı ise İREÇV n düşmanları Hindistap' ziyetine bakarak türlü düşmüşlerdir. Yerli hükü rın İngiltereye yardım k"ı' | ettikleri askerin miktari FGeti kişi tahmin edilmektedir. Üf umumi harpte Akdeniz , Si iliz © sahasındaki İngiliz aKtArİ ’f bin olduğuna göre bugül' dımın derecesi pek aZ 'm,,ıi du. Su kalde gerek konETtğak, kil eden ekseriyetin, ızu**,/ yonluk büvük bir kütle # liyeti teşkil eden müslüni gi bugünkü Avrupa hurbindt iyer essir surelte İngiltereye ı:,ç’ ni temin etmek iktiza OÜĞ Ne vakittenberi cereyan GPşeş| zakereler türlü safhalardâl ğ Her tarafı memnun "':2"’ bir şekil bulmak zor old! lemeğe lüzum yok. Fakat Te yil tan işlerile ötedenberi ::' vş diya meşgül olmuş Av! | vazdıklarında yeniden »—3;'9' kat bir mokta vardır ki distana İstiklâl tinin İngiltere distana verilecek isti ne olursa olsun, yerli Bi lar İngiliz taraftarı .ııdııliıl*",,ı' man ık:ıwj ekseriyetin tahakkümü #y meğe razı olamıyacağın! fekrar etmektedir. İngilit İği, ilar aa aK N İyir amerikan vapuru An cek, Ötomobi m.ıu.mısın::')'î çüml, adan mömlekti” izere bir. vaptili v y Basrava geldiği şahrinii .,;v':î lükadarlara telsizle böldü a Bu vapur yakında İman? lecektir. Bi Hepimizin D9 nip binen yöle dikkat Bir okuyucumuz y( «Son ıımnıılır:l Dü larda vatman ve ,':y’:'; rin arabalara binet arabalardan inet Yüit 4 karşı kayıtsızlıklari tır, İhtiyar mı bıııdrhl'.,' ğ iner, kim iner, kit Ü dikkat edilmez. AY? çinde müşteriye YEl ç, halde, bazan yatmat' pili mecburi duraklar dâ terilerin bekledikler dükleri halde geçiP lar, Acaba neden??

Bu sayıdan diğer sayfalar: