28 Kasım 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

28 Kasım 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ea O N a a L G a a a e a ae ae T NİNi A LEİNİS A “LaSONTELGRAF ATANİFATURA 'REDE? Bir tüccarın defterinde kaydına tasedüf edilen biz buçuk milyon liralık manifa- tura eşyası, bir türlü bulumnas ruyormuş! Tüccar, acaba, bu malı nereye sakladı?. Niyet çekmeli.. Ya şunda- dır, ya bunda, helvacının kı- » zındal. FENERSİZ SATMIYORLAR —H feneri günün en mühim ihtiyacı. Benim, çocukluktan kalma bir fenerim vardı. O- nu kullanıyorum. Sakla sa - manı, gelir zamanı, derler... Fakat, pili bitti. Almağa git- tim. Fenersiz pil satmıyoruz, dediler. Peki, şimdi ne olacak?. Her! pil bitişte bir de fener mi sa- tın alacağız?. YAĞMURUN teşrif edip görebilirler. KUYRUĞA HUCUM Urfa yağının kilosu 170, 180 kuruşa çıkınca, bir çok | nile sahipleri, bu yağdan vaz geçti. Ahbabım olan bir ka- sap var: «— Kuyruk yetiştiremiyo- ruz, diyor, her gelen müşteri Vapur dolmamış! Sabahları 650 de Beşiktaştan ü hareket eden vapurla, yüzlerce amele ve işci vazifesine gider. Bu vapur, küçücük birşey- | Miradan ön liraya çıkmış ve piyı | Ayakkabıların fiatları da artmıştır. Bu mallar ne oldu? İngiltereden getirilen 8 ton kauçuktan ayak- kabıcılar için piyasaya verilmedi mi? Tüeğe başlamıştır. Fakat bunlarda #ullanılan krepsol pahalılasın 2.5 a sada da bulunmadığından bu kabil gelmiş ve fiat mürakabe komisyo- nunca pi asaya Çıkarılmak üzere Kat ekser ayakkabı atölyesi sahin- leri piyasada krepsol — aradıkları hakde vine bulamadıklarını alâka. darlara bildirmişlerdir. 8 ton malım birkaçgün içinde bitmesi zarip gö- rülmektedir. ——— .—— Halk dilekleri ve semt ihtiyaçları İstanbul vilâyeti parti kongre » sinin kânunuevvelin 24 üncü gü- | nü yapılması kararlastırılmıstır. Ocak, nahiye ve kazalardan bildi. | rilen halk dileklerinin ve semt - lerin ihtiyaçlarımın ehemmniyetle | tetkik edilmesi icin kongre 2 gün | devam edecektir. aai Geceleri çalışan seyyar esnaf Geceleri çalısan seyyar esnafın ve bilhassa pazar yerlerindeki sa- | focıların geceleri koyu mavi ık veren fener veya elektrikler lanıp bunların tamamen bhavava | karsı maskelenmesi dün kayma - kamlıklara tebliğ olunmuştur. Sey-' yar leblebici ve yemişcilerle boza. | cılar da kaplarına mavi ışık koya- | caklardır. Bi Lâboratuara alınmıyan Üniversiteliler Üniversitenin mubtelif fakülte- | Jerindeki lüboratuarların gayri kâ- fi geldiği görülmektedir. Bu yüz- den ' mya fakültesinde 2 inci nıfta mütcaddit talabeler lâbora- tuara alınmamaktadırlar, Halbuki mezkür fakülyede esas tedrisat lâ- bora.car mesaisine münhasır eibi bulunduğundan talebeler sıra bek- lemek yüzünden ziyan ettiklerini rektörlüğe bildirmislerdir. | Lâboratuarların — genişletilmesi icin Maarif Vekâletinin yeni lal- Ssisat vermesi islenilmekledir. | Açık iş ve memuriyetler Fskişehir hava okulüna imtihania üç erkek döküle alınacaktır. Katumev- | velin birlnci gününe kadar merkür o- L | kul komutanlığına mücaesat olunma- | Mtır. Ücmet 60 — 120 liredir. | Bulvadin belediyesinin — eczacılığı | münhaldir. Askerlikteri mücereliyeti de dir. Beşiktaş iskele memurları, yal- | mız bu posta için, daha büyük bir ı vabur tahrik Jüzümuünu - şirkete bildirmişlerdir. Hakikaten bir sa- | bah, daha büyükçe bir vapur ge- İkyor, bu seferi yapıyor. Fakat, er- tesi sabah yok.. Şirket, üstelik bu teklifi yapan iskele tnemurlarına, büyük vapur tahrikinden müte - vellit zarar: da tazmin ettirmeğe kalkışıyor. Sebebi nedir, biliyor — Peki Başka bir istediğiniz yok mu? Hayır. Düşünmek, kat'i bir karar ver- mek için yalnız kalması lüzundi. Vereceği karar bütün hayatına hâ- kim olacak bir karardı. İstikbali bu kazarına bağlıydı. Babasının vine dönmek, Cahitten vazgeçmek, ondan ayrılmaktı. Buna göclü razı olmuyordu. Sevdiği adımı birak- * mak içine elvermiyordu. Öna atı- “yordu ve onu artık bir ana şefkati ile seviyordu. Atelvesine gitmeli, Cahidin ne yantığını, neye çalıştığını görme- Üiydi. Belki de şimdi onu tanıya - caktı. Sevgili karısını karşısında görünce sevii Belki de ge- gena gelmişt. KA ĞĞ | P nemef velei teardüeid Mikdb | | ]!,mmm..,m_,m verdir. Belediye 3 yıl müddetle ber ay | 30 İlra yardım yapacaktır. Kasaba en bin nüfusludur. müfett; evvel günü yüksek meklep mezanları arasındı. bir imlihan yapılsesktır. — Astt Mmasç 35 Jiradır. BELKDİYK 50 TAHSİLDAR ALTYOR Asker allelerine yardım için ev ve ticarethanelerden para toplamak üzere gehrimiz belediyesi elli tahsildar ara- maktadır. Bunlara ayda — ellyer lira Meret verilecektir. Taliplerin Türk, o- kür yazar olmaları, bedeni veya akit | Srazla malül balummamaları ve 26 ya- | Havinlikleri çi 20 kânu almamaları icabetmektedir. f Talipler kânunuevvelin en beşinci Kününe kadar birer istida ile beledi - * ve rekliğine müracast etmeli ve altı | vesika fotoğrafı da beraber gölürveli- dirler. | Aklı başında Cahit ne bulunmaz bir kocaydı?, Ne güzel, ne munis bir erkekti. Böyle bir erkekten rılmak olur muydu?. Onu tedavi etmek, onu iyi etmek lâzımdı. Geceki büyük korkudan sonra bile, ümidini tamamile kırmak, kal | kıp babasının evine gitmek iste- | miyordu. Cahit birdenbire delirmiş olsa bile, tekrar onunla yüzyüze gelecek, başbaşa kalacak olsa bi- le, karılık vazifesi icabı diye dunu kabul etmesi lâzımdı. «Çalışıyor. Yanına gideceğim. Kimseye bir şey söylemiyeceğim. Kimse birşey bilmiyecek.» Giyindi. Geceki korku ve uy - kusuzlukla yüzü sararmıştı. Dı - şarı çıktı, yavaş yavaş merdiven- * leri turmandı. Her basamakta du- | da güneş 1830 Ca Kaybölacak, yas DA ça [_!îğlez DA | Mesai saatleri Işıkların — imaskelenmesinden sonru, kaya! fanliyetimiz, daha zi- yade, gündüzün aydınlık saatle - Fine inhisar etti. Kışın aydınlık saatler daha mahduttur. Buna rağ- men, dişaridaki yazifemizle olan rabıtanızı aydınlık saatlerde ta - mamlıyacak; bundan gayri husu- si işlerinizi, alış verişinizi, hırlasa, bütün sokakla olan münasebetle- Tinizi de, yine, bu mahdut aydın- Thık saatlerde ikınal edeceks'niz. Yeni hayat rejiminin, bilhassa, mestai saati ve nakil vasıtaları te- Fifesi ile çok yakından rabıtası vardır. Bizce, bir zamandanberi üzerinde etüdler yapıldığı bildiri- | len mesai gekli ve nakil vasıtaları tarifesi işi, hir an evvel ikmal e- Bwvelâ, mektepleri mevruu bahi- setmek istiyoruz. Orta tedrisat müesseseleri akşamın saaf 16 sına kadar meşguldür. Halbaki, yakın- niş şimdikinden daha çabuk ka - ranlık çükecaktir. Talebenin, ho- canın ikametgâhı, hemen mekte- bin yazlbaşında döğildir. Saat 16 varifesindemr ayrılan öyle iş sa- hipleri var ki, şehrin malüâm ve- eaiti nakli ve sistemi yüzümden, sa- Bt 17 dedahi evinde bulunamıyor Bilhassa, çocukların. “eaç kız ve kad-aların. soğuk kış günlerinde, geç vakitlere kadar dışarıda kal - masına, süphesix hiçhir alle reisi razı olmiyacaktır. Bizce, nihayet aat 15 de, mek- | teplerde mesai hitmeli ve cacuk - İarımız evlerine gönderilmelidir. REŞAT FEYZİ | AAA K YA KÜÇÜK HABERLER | e Mehmet iaminde bir haden çıkarılmasına kazarak Cağnloğlundakt | Kimya anstitüsünü kundaklamağa ka'- kaşımaslar. Mehmet dün 4 yal 2 ay bapse mahküm olunmuştur. 4 Tinanımızdan Yunamlstera 60 t balık götünnekte alan — Yunan Ttap « | dirali Kefalos vapuru Çanakkaşe ci - varında karaya — olurmuş ve tahlisine | başlanmastır. | & Bayvanların ülülerinden fonef Lir gekiide ilifade tefer şehriminde bir tes- hakkındaki teklif üğten dithane kuruluriaı Jani vaktaitanenaa n Fdomdan RUYÜU- dur. $ * Sirketihayriyonin 48 — numarılı vapuru dün Baeğaiçinden küprüye ge- | | lirken yulculardan. Meliha denire düz-| Mmüşer de kurtarılmıştır. İ * Düm şehzimizden 400 bin liralık | ihratat yapılmıştır. Simal memnleker - | ine Kepek, Almanyaya 180 bin Birnlik tütün günderilmirtik | * Timanlar urarm müdürtüğü amu- | mi kâtibi Pahrettin vazifesinden affo - Tumrmuşter $ Altın dün 2425 liradan maamele görmüşlür. * Almanyodan yeni Hcaret anlaş < | masile bize 29 İnkdnotif satılacaktır. e Vernecilerde Mürüvvet isminde bir kadıma böygirle çerpon Pu minde bir odact dün ? gün hepse klan olunundaştrar. & Bergamade Örer ağlı Hasan iz- | Minde biri eniştesi Zekeriyayı öldü - | Tüp hemşirecini yaralamış ve yakalın. | Dömuştır. * Buğday naklinde fazla mazraf ol- duğundan yehrimizde ekmek — narhına 10 para ilâvesi mühtomet görülmek - tedir. | 4 Romanyadan — mühim miktarda gatete ve meemim klğıdr gelecektir. vir Deflerderlik tahdiri kiymet ko < misyonuma Belediyoce B Halit Yaşar oğlu, Lâtif, Mustafs seçilmişlerdir. Tup soluk alıyordu. Atelye apar- tıman'n üst katında idi. Cahit la- raçavı camekânlayıp atelye yap - mişti. jalenin atelyeye yaklaştıkça kal- bi daha şiddetli çarpıyordu. Son basamakta durdu, başını trabzana dayadı. İçine yine korku girmişti. Aşağı inmek arzusuna kapıldı. «Ayp olur. Ben bu kadar kor - kak miyum? .» Yürüdü, atelyenin kapısını vur- du. Bir ses duyuldu: — Girt. Bu Cahıdin sesiydi, fakat gece düş İuğu, sert, haşin, tiz ses- ti. Atelyede Cahidi değil, o tanı- madığı vabancı adamı bulacaktı. *Ozu göremiyeceğimi, Göremi- I bu | yeceğim!.» Dilinin ucunâ gelen bu sözleri hızlı sesle söyleyiyerdi ve gayri- ihtiyari kapıyı açtı, Resimlerle do- hu atelyenin bir ucunda, Cahit o- furmuş resim yapıyordu. Şövalesi- min önünde eğilmiş fırça oynatı- yor, aradasırsda başın: geriye çe- kip bakıyordu. jale girdiği zaman dönüp bakmadı bile. Soyunmuş, gömleğini giymişti. Frakla kolalı gömleği bir izkemle- Akıl hastanesi baş hekimli; | mesi başhekimliğinden çekilen Dr. -— P etmistir. Diploma imtihanı Hariçten ilk okul dip- loması almak imtiha- nına girenler gittikçe çoğalıyor fik mekten setadetnamesi almak istiyon kadın ve erkek vatandaş- İar icin her 3 ayda bir şehrimizde de imtihan yapılacağını haber ver-, miştik. Cağaloğlundaki 1 inci ilk mek- tepte dün yapılan imtihana 40 kişi girmiştir. Bunların arasında Mu - sevi, Ermeni ve Rum vatandaş - lar da bulunmaktadır. Subatın son haftasında da yeni bir imtihan yamlacaktır. Bu imti- bana girmek istiyenler simdiden maarif müdürlüğüne müracast et- melidirler. Cihangir, Ayaspaşa ve civarının imarı Cihangir, Ayaspaşa ve clvarınım| imar plânlarını tetkik etmek üzere| belediye sehir meelisi encümenle- rinden birer aza seçilmek suretile dün bir muhtelit encümen teşkil olunmustur. —— Ahşap berber dü'rkânları kaldırılacak Berber dükkânlarının zeminle- | Tinin tahta olrram beledivece zurlu bulunmustur. Bu dük! ta zeminlere ise mubakkak mu - samba dösenecektir. Dider taraftan — ahsap “berber dükkârları da pevdersey — kal - | ıtılacak veya kâgir dükkânlara | pakled 'ecektir. —— Bakırköy emrazı akliye hasta < | Profesör Mazhar Osrmanın yerine Dr. Profesör Bi dilmisti. Doktor Rüştü Recep has- tanevi teslim almış ve filen işe başlamastır. POLİS KARKEMELER lan âşık katil Sevdiği Evanaeli iamindeki kızı kendisine yüz vermediğinden do- lavı öldüren Yaninin muhakeme- sine dün | inci adır cezada devam olunmuş ve karar verilmişti: karara göre Yaninin « sına irahkümiyetine hükmedilmiş fakat akli muvazenesinin verinde | olmadığı görülerek bu ceza; 30 yıl | ağır hanse — tebvil olunmuslur. Olahküm avrıca 1000 Tira du taz- | minat verecektir. 15 yaşında bir hırsız kız! Fatihde oturan Fatma isın 15 yaşında bir kız Fatihde Aro: P: dün asliye 6 ınçı cezada hafiyyen muhakeme edilip tevkif olunmuş- . Nahtıkir bie ma: av mahküm otdur Ş Sarıyerde manav Sükrü 5 kurusa | satılmcası icabeden. yesil biberi 15 | kurusa sattıdından ihtikâr sucile mdliyeye verilmisti. 7 inci asliye ceza mahkemesi dün Şükrüyü 25 lira ağır para çezasına mahküm nin üstüne fırlatıp atmıştı. jale a- iur ağır yaklaştı, arkasında durdu, yapmakta olduğu resme baktı ve hayretten donakaldı, Manrzara ressamı olmakla şöhret bulan Cahit Yamanın yapmakta olduğu resim manzara değildi; daha doöğrüsü korkunç bir man- zaraydı. İskelet haline gelmiş be- şeriyet, Layvan kafalı bir ilâhın penceleri altında eziliyordu. Ka- dınların vücutlarından kanlar fış- kırıyordu. Bu manzara karşısında jale ge- riledi.. Acaba Cahidin zihnini alt- üst eden sey bu muydu?, Bu me- rakını halletmeliydi. Usulca; — Cahit! Dedi. Cahit başın: çevirdi ve Upkı ge- eki gibi şaşarak baktı. Atelye - sinde bir kadın bulunmasına şaşı- yordu., Elinden fırçaları, pületi bı- raktı, kal — Ne isiyorsunuz? diye sordu. ora yer göserdi: — Buyurunuz, oturunuz!. jale oturdu. Ne yapıp yapacak, Cahidin aklımı bozan şeyin ne elduğunu öğrenccekti, (Devamı var) j man kolerdunuu kumandanı Sami No: v Yazan: RAHMİ YAĞIZ Deniz Fedaileri : OSMANLI - İTALYA HARBİNDE TRABLUS- GARB ve ADALAR MUHAREBESI Italyanlar Trablus önüne ;;lmîştî birkaç kıt'a sefinenin imkân varsa mahalli memariyetimiz - sularma izamı ile kulübü avam ve havassa metanet ve rasanet verilmesi lü- zumu meballi müstediyatlan bu - imvmakla sür'atle imdada muhtaç busunan mintakamızın hangi mea- balardan stifade ile muklazi kuv- vayi imdaliyeyi ikmal edebilece- ilma emri iş'arı babında o!bapta. Trablusgarp komadaru Bini başı Hacı Ahmet (1) Nezaret bu şifreyi bir tahrirata ekliyerek sadarete vermişti. Ma- *amalih Trablus vilâyeti, Derne mutasarrıflığı tarafından Dahili- ye Nezaretine ve Sadarete daha a Sarelilmem merkezden imdat ve ikmal yapıl- madıkca İtalyan taarruz ve isti Kisını önlemenin müşkülâlı bil - dürilmişti. Diğer taralftan Deracde bulu - paşa d; Harhiye mezaretine acı Faporlar gönderiyor, yıpranmış Osmaplı kolordusunun mıntakada- i perakende ku'alarla birleşerek berkangi bir laarruza önliyebil - mek icin birçok mühim ihliyaç - harın tatm'ni lâzımı geldiğini yaz: yor, bu raporlara cevaben ihtiyaç- Jarın bildirilmesi, bun'arı gider - ! g | amek için tedbirler akındığı telgraf- | ta Kabor verfNlyordu. Fakat bülün muameleler kâğıt | üzetinde kaltyor, Trablusa lüzüm- | du kıt'alarla harp malzemesinin ve cephanenği gönderilmesi ge - | ektikçe gecll'yordu, caba Osmanlı in paratoriuğu “TPrablasa yardım etmek, burudaki kuüvveli arluzmak, liüzemlu harı tedbiri lmak ve Şi ihracını önlemek içhe lüzumlu va- sıtalardan mahrum muydu? Bu süale hem evet, hem kayir ceva- mümkündür. 'aratorluk meşrutiyeti —. (D Cesareti ile Türk denizcileri arasında şöhreti bulunan Hacı Ahmet kaptan, 1914 harbinde yet miş vaşında iken dahi devlet hize metinde çal; © zamanlar Ka- radenizdet. kömür getirmek içi tcerübeli kaptanlara ihtiyaç gı teren serviste hizmet etmisti. Ha bin ikinci yılında Zonguldak dö - nüşü Rumeli kıyılarında bir may- me çarbarak gemisi ile birlike şe- bit olmustu R. AVRUPA — HARBİNİN YENİ — MESELELERİ Göricenin efsanesi.. Yezan: ALİ KEMAL SUNMAN Görice Yunanlıların - kazandığı i ve daha kei- çin larihi ha- tıralarını tazelemtektedir. Eski Os- manlı ünparatorluğunun idari tak- simatında Manaslır vilâyelinin bir sancağı olan Görice Avnavutluğun teşekkülünden sonra oraya geç- miş, Manastır da Sırbiston hudut- | İarı dahilinde kalmıştır. Manastı- rın ancak 50 - 55 kilmmetre uzun- luğunda olan Göriceye taarruz &- den Yunan ordusu üzerine İlal - yan teyyareleri bombardıman e- derken Manastıra da bembalar düştüğü geçen günlerde haber ve- riliyor, hu da muhtelif tefsirlere yol açıyordu. Fakat hududem ya- kınlığı dalayısile olan bu gibi vu- kuntın başka bir mâana ve ehem - miyeti olmadığı, hâdisenin de ka- patıldığı sonradan öğrenilmişti. Görice ile Manastırın arası böy- Te yakın olması bir laraftan, son- ra Göriçenin Adriyatik denizi ile Adalar denizi arasındaki ticarct moktasınden ehemmiyetli bir nok- tada bulunması ve daha bir çek sehepler buraya ayrıca nazarı dik- kati celbedegelmiştir. Görice ötedenberi her devirde bu ebemmiyetini muhafaza eden yerlerdendir. Evvelâ nokta- dan: Fatih Sultan Mehmedin ve oğlu Beyazıdın devirlerindeki meş- hur sdamlardan Mirahor İlyas be- yin ismi bu münasebetle anılmak Tüzam geliyor. Çünkü ikinci Sul - tan Muradın Arnavutluk tarafla- rına olma seferinde İlyas bey de bulunmuş, sonra Fatih Sultanın emri altında İstanbulun felhine de iştirak etmişti, Yedikule civarında Mirahor cumli onun eseridir. İl - yas bey İstanbulda bir çok vazi- | Telerde bulunduktan sonra niha- »et memleketi tarafına giderek is- tirahat etmesi irade edilince doğ- duğu yer olan Yanyanın Premdi kazası ile daha bir çok yetler ken- disine verilmişti. İşte Görice de aS bey © zemsan tev'a müteakip Avrupama bütün fah- rikalarile temasa geçmiş, mükcmmel bir topçu ile takviyesi, modern silâhların mübeyaası, ha- fif ve ağır makineli tüleklerin or- duya verilmesi için siparişlerde | İskoda fabrikalarında — yapılan toplar, Şinayder İabrikalarının harp sanayii akın akım Osmanlı or- dusuna getiriliyordu. Fakat bütün bu malzeme hendz parklırda tasmnif halinde idi. Üstelik, Osmanlı erdusu © za- müuna kadar ihmal edilen askeri sıkhat servisini en mükemmel bir şekille kabul etmiş, haltâ erdu- nun iasesi için - memlekette fab- rika bulunmadığı için - hariç! Kkonserveler mübayaası da yapıl- mışlı. Lâkin bülün bu malzeme henüz imparatorluğun hükümet merke- zindeki depo ve ambarlarla yakın kıt'alara veriliycodu. Hükümet bunları Trablusgarba göndermek iktidarında mıydı?. Buna maalesef: — Hayır!. Cevabını vermek mecburiyetin- deyiz.. Gerek hükümet, gerekse Bahzi- ye ve Marbiye Nezarelicri, yakın- Tiğı artık elle umtulacak kadar a- varu .a Trablasa bir İtalyan hücumuau karşılamak için bütün bu vasıtayı e noktaya göndermek, bir kaç kolerda ile bu Akdeniri: cenup ve ceneba garbi kıyı daki Osmanlı topraklarını muha faza ve müdafaa etmek kararın- | daydı. Likin vasıta yoktu. Kabo- tajın Türk sıdarında ecnebi bay - | çakları elinde bulunuşu, Osnanlı imparatorluğunu denizaşırı uzak valan parçafarından ayrı bulun - duruyordu. Bilkasan senelerdenleri Trab - Tus, Bingazi, Derne ballâ Mısır hattına en fazla sefer yapan İtal- yam üceret gemileri ile Yunan Kransporlarığdı. İngilir, Framız, hattâ Rus nakliye gemileri Os - manl: şebir ve Kmanları arasında devamlı seferlerle para kazamı - yorlar, kadro hatinde bulunan bir kac cürük, çarık gemilerden mü- rekkep evki idarci mahsusa, yeni seyriedain vapurları bhr güçlükle ve ayda hir dela bu hatla seler yapıyorlardı. ve inşa edilmiş olu; bir tak rivayetlerin o zamanden- beri gekdiği işitilmiş'ir. bskâ nası ebanelerinde bir lakın sanların. hayvanlarıa Ağaca, faşa edildikleri söylendiği gibi Güricede de bir alın taş olduğu efsanesi vazdır, Görice bu suretle mevkimin ehem de efsaneye sahip alınuş demekiir. Bu da civarında bulunan ve yab mi> bir ata benziyen oldukça ce- sim bir taşın bulumunusından ileri gelmektedir. Orayı bilen'erin yaz- dığına göre taşın bir yerinden ma- den suyu akmakta olması da cl- Saneyi ağızdan ağıza nakledenle - rin hayahni okşamaktan ve taş o- Tan atı da İlyas heye malettirmek- ten geri kalmamıştır. İkinci Beya- zt artık İlyas beye memleketine giderek istirahat etmesine müsua- de edince şöyle demiy: — Has ahırımıdan bir at al. Mem- leketime vardığında bumunla dolaş. Hayvan nerelere kadar varabilirse bütün oraları senin olsen, İlyas bey de padişahın has ahı- rından en hızlı koçar, pek cins bir hayvan ir. Hayvan Arna- isteviği yerleri dolaştıktan sonra artık takati kal- mamış, Görice civarında çatlıya- Tak faş olmuş. O zarıan bu 2a- man göbeğinden de köpüklü bir su çıkmakta, bu su da dertlilere deva sayılmaktadır. İlyas bey hieri 917 de vefat et- miş olup türbesi Göricede yaptır- dığı camün yanındadır. hilinde yaşamasını temin ettiği i- çin bunlar artmıştır. Yerli müs- _t:f: DIŞ POLİT Mihver devletleri " Balkanlar Yazan: Ahmet Şükre” 1939 harbi çıktığı zasikl, ver devletlerinin Bad | Yerine verdikleri nasliak | lıklarını muhafaza elf | öbaretti. Mihver, eti sinde yalnız bir endise di ifade ediy Balketi ".M den herhançrisinin, Pransaya uyun da ha sına sürüklenmesi, AlMÇR lere ve Fransaya, Bsld lerinin — sulbuna YEĞAZ M Bina zürüklemek-içiniii Fi gösteriyorlardı. İngiltert' vmp da biteraflıktarını TÜ ettik'eri takdirde Balkât Terialih icinde yaşıacak , Almanya, i e diği takdirde, sarkta GÖ lüzum kalmaksmızın; KAT bi. metice Vtm!vnl:* ye biyelerini değ ştirdiieke nizam kurmak bahanesilli, tereye karsı Avrupa & dokunu teskil etmeğe ni de davtt kan devletleri veni 'f gebenle istirak edemetlt! İ kendi istiklâderi bakıni!PİZ | zurludür. İstiklâlindet / gi kaklıktan sonra böyle” k öden devletler İkincisi veni ni ) rada istirak etmek, mihver devletleri | harebeye muuı.ıııw tir, Halbuki Balkan eviütündenberi, muharebt'iy rak etmek istemediki he mişlerdir. Almanyatııt vlara kadar bu devi siye ettiği politika bul Eğer Almanya, Tnailertfi düp etmek isters: vetile yapmalıdır. Bununla beraber, Tetlerinin, muhat ” udasıne yavmaklali miveceklerine delilet dökükneden b tice Ramanva icin dehü Ü0 a olmamışlır. ler taraflan ayni nistanı, aylarmak .:JJ’ vere doğru ternaydi! ©İT la, kit etmisler ve E“"'.-ınf B karlarda sulhun koru H sini istihdaf eden s(mı-*l' trika çevirir devletler Vt Ve K L PPTT LALYİ MT AA IOKMN

Bu sayıdan diğer sayfalar: