23 Ocak 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

23 Ocak 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Bu yazının mutinleri Ana- dolu A].uı:ı bültenlerinden alımmıştır.| - Telhis eden: MUAMMER ALATUR İngiliz Başvekili Çörçil, dün A- vam kamarasında muhtelif me - seleler hakkında izahat verdiği e- nada, bilhassa demiştir ki: «Ordu mevcuduna müteallik —meseleler ordunun genişliğine dayanır. Do * manma ve hava kuvvetleri biaden adam istiyor. Ordunun mevcudü meselesi bu senebaşında halledik miştir. Kararlarımızı değiştirme dik, Yegâne yaptığımız ııcııııhc: fazladan on tümeni teçhiz etm oldu. Bugün silâhlı ve teçhizatli dört milyon askerimiz var. Bu dört milyon asker, memleketin müda- faasında üzerine düşen vazifeyi blwlîlk!u'.ı TOBRUK NASIL DÜŞTÜ? Dün, son dakikada bildirdiğimiz gibi, İngiliz kuyvötleri Tobruğu al- mışlardır. Avustralyalı kıt'aların da esaslı sürelle iştirak ettikleri hücum neticesinde, Tobruğu he kikle zaptetmişlerdir. Aralarında bir general de bulunmak üzere bir gök esir alınmıştır. Esir miktarı benüz kat'iyetle bilmmemektedir. İtalyan tebliği, Selânik, Golos, Preveze ve Korfuda askeri mahi- yette hedeflerin bombardıman e- dildiğini bildirdikten sonra Tob- " ruğun işgalini şöyle itiraf ediyor. «Yirmi gündenberi tamamile mu- hasara altına alınmış :M.ut: ün topçu ve tayyare KUVV Elındın dövülen Tobruk müs- tahkem mevktine karşı - akşama keeem limandır. en güzel ve en tabil bir Ce n Erz idi, İtalyanların geçi hir modern binalar ve İ süslendi, Vaktile nüfusu 1660 kişi ise nüfusu hayli art - mühim kervan ve olo- mobil yollarının birleştiği yerd Deniz L bava üslerini dah ihtiva ti haizdir. ettiği için askeri kıymet 1914 de mlııııymı;.ıw“*“' marit önüne gelmiş ve gehrin teslim olmasını istemişti. Red cevabını alınca, eski kaleyi bombardıman etti ve ertesi gün gehre girdi, Bugün ayni limanda İtalyanların San Gircio kruva - zörü yanmakta ve harap kâlenin burcunda da İngiliz dal galanınaktadır.. — * mauştır. En bulunmuştur. Nazır, bu beyanatın- &a bilhassa Tancanın vaziyeti hak- kanda sorulan suallere cevap ver- amiştir. Eden bu cevabında bulâsa- ten demiştir ki: «— İspanyol hükümeti Tanca - daki enternasyonal idareyi kal - dırmıştır. Bunun üzerine İngiliz bükümetinin protesto ettiği ma - lümdur. Fakat Büyük Britanya hü- kümeti bütün haklarını muhafaza| etmektedir ve İspanyol hüküme- üüne bildirmiştir ki, vaziyeti mep Tu kılmak üzere yapılacak bütün teklifleri tetkike ve bu teklilleri alâkalı diger devletlere de tevdle | kazırdır. Nihaf neticeye intizaran, İngiliz menfaatlerinin korunması için, Madritte İngildiz ve İspanyol Mürressilleri arasında müzskereler sereyan etmektedir.. ROMANYADAKİ VAZİYET Romanya Başvekili General An-| foneeku, memleket dahilinde hü- | Küm süren gerginlik dolayısile mil- lete hitaben bir beyanname neş - Tetmiştir. General Antünesku bu beyan - Damesinde, devletin idarosi | Ağır bir yükü, memleketi harabiden| Vikaye etmek, milletin şerefini kur-! farmak için üzerine almış olduğunu| $ hükümete riyaset ettiği l Hört ây içinde yalnız vatana hizmet men müdafaasız denilecek bir şe- | TANCA MESELESİ General Antönesku halen vazi- İngiliz Hariciye Nazırı Eden, dün| vv L L | AA RASARİNUK ada beymumta |— AD BİR MÜXVEE der bi TAARUZU | ver di İngiltereye karşı müşterek | bir taarruza ir, Bu taarruzun şekli ve he - defleri malüm değildir. Bu- nunla beraber, İngiliz tay- yareleri Sicilyadaki Katan- ya hava meydanına yeniden | hücum etmişler, yerde bulu- nan yedi tayyareyi yakmış- alrdır. İdari servislerin bu- lunduğu binalarda çıkarı - lan yangınlar 100 kilamet- ve mesafeden görülmüştür. Brindizi garı ve Avlonya li- | manı da tekrar bombardı - man edilmiştir. —— —— S ettiğini ilâve eylemiştir. Başvekil beyannamesinde sükü- nu bozmak istiyen «muannidler - * dene de bahsetmiş ve sözlerine şöy- | Je devam eylemiştir: «— Sükün, M saat içinde yeni - den tesis olunmalıdır. Bütün Ru- | menleri vazifelerini yapmağa da- vet ediyorum. Rumenler, itimatla resmi ma - kamların etrafında toplanınız, be- nim azmim kat'idir. Sizlerin sada- kaliniz de kat'i olmalıdır.» THTİLÂL NASIL OLDU? Bükreşle hüküm süren asabiyetin| başlıca sebeplerinden birini Dahi- liye Nazırı General Petrovicesoo ile Bükreş vilâyet idaresinde ça- lışan bazı mesai arkadaşlarının va- rifelerinden uzaklaştırılmasın: tek- | Hifetmiştir. Bunların hepsi Rumen lejyonörüne merbut - kimselerdir. | Bunlar vilâyet binasını terketmek- | ten imtina eyledikleri cihetle Baş- | vekil General Antonesku, cebir is- timali suretile çıkarılmalarını em- retmiştir. Binlerce Üniversite ta- lebesile amele lejyonerlere muza- herete koşmuştur. Lejyonerler as- kert müfrezelerin üzerine atoş a- | Çınca bunlar mitralyözlerle ateş - derek ve tankları ileri sürerek mu- kabele etmişlerdir. Her iki taraf- *tan ölenlerin çok olduğu tahmin e- dilmektedir. Çarpışmalar lejyoner- lerin lehine netice vermiş ve asker-| ler kışlalarına çekilm r. Umus| mi memnuniyetcizlik — karşısında General Antonesku bütün lejyo - nerlerin kuşatılmasını emcetmiştir. Fakat bu hareket şiddetli bir mu- | kavemete hazırlanan lejyonerler | arasında büyük bir infial doğur - | müştur. Lejyonerlerin bu hareketinin u- zun zamandanberi hazırlandığı tah- mnin edilmektedir. Çünkü karışık - hıklar ekser şehirlerde ayri zaman- da zubur etmiştir. D.N. B. nin Bükreşter aldığı bir habere göre Ramanyada gerek dev. dete gerek hususi şahıslara ait bü- tün endüstri müesseseleri askeri idare altına könulmuştur. Bunlar arasında yağ fabrikaları, nakliyat ve telefon şirketleri de vardır. | Amerikan kaynaklarından veri- | len haberlere göre, Mihverin İn - | gültereye karşı Akdenizde bir ta- arruzu beklenmektedir. Bununla beraber, İngiliz tayya- releri evvelki - gece Sicilyadaki Kalanya hava meydanına yeniden hücum etmişlerdir. Yerde bulunan tayyarelerden yedisinin derhal ateş aldığı görülmüştür. Bunların ikisi #ki motörlü büyük bombardıman tayyaresidir. İdari servislerin bu- lunduğu binalarda çıkarılan yan- | gınlar 100 kilemetre mesafeden gö- rülmüştür. Yine evvelki gece Brendizi garı da bombardıman edilmiştir. Ha - | sarın ağır olduğu tahmin edilmek- | tedir, Arnavutlukta Avlonya lime- ni da yeniden bombarıdman edi- | miştir. govyetlerin Amerikaya tayyare siparişi Lonâra 28 (ALA.) — BBC: Dün selâhiyettar mahfillerde, Sovyet Rusyanım Amerikaya vereceği tay- yare gij inin İngiltereye ya- pulan Amerikan yardımına halel getirmiyeceği pildertmiştir. Çönkü İtalyanlar Su- dan cephesin- den de çekiliyor Kakire 23 (AA) — BBC: Sudan cephesinde, Kassalayı işgal eden İngilizler hali hazırda ric'at etmeke| te olan İtalyanları durmadan hır- palamaktadırlar. Huduttan 200 kilemetre mesa - fede bulunan Aghordat şehrinde İtalyanların mukavemet edecek - leri tahmin edilmektedir Roma şaşırmış Londra 23 (A.A.)— B.B.C, Dün Roma radyosu, Tobruğun sukutu- nu şu sözlerle teslim etmiştir: Bu- günkü resmi tebliğimiz bizi şaşırı- maştır. Fakat cesaretimizi kaybet- memeliyiz. Bir İngiliz muhribi Batırıldı Londra 23 (ALA.) — BBC: Bah- riye nezareti İngiliz «<Hyperion» muhribinin bir torpil veya bir mayn tarafından urtık kullanıl - mıyacak derecede hasara uğra - ması üzerine İngiliz kuvvetleri ta- rafından batırıldığı bildirilmekte- dir. Gümrük ve İnhisarlar Vekili bu sabah geldi Gümrük ve İnhisarlar Vekili Raif Karadeniz bu sabah Ankara- dan şehrimize gelmiştir. Bir ihtimal daha (ça gnci sahifeden devam ) Mhtimali vardır. Bu taarruza da İtalyan ve Macar ordularının Yu- geslüvyanın — şimal ve garbinden teşrik edilmesi ihtimali galiptir. Filhakika Balkanlarda böyle bir Aaarruz ve harp başladıktan sonra vaziyetin ne olacağı, hercümercin merelere kadar ve ne şekilde sira- yet edeceği malüm değildir. An- cak en başla Yugoslavyaya taar- ruz edileceği ve bu yoldan Yuna- nistana sarkılmak, Selâniğe inil- mek isteneceği muhakkaktır. Görülüyor ki, Macar Harbiye | Nazırıniın Almanyaya daveti - bu ihtimat bakımından manalıdır ve evvelce yine bir münasebetle üze- rinde durduğumuz ve izahını yap- tığımız gibi Almanya cenubu şarki | | Üç Muhtekir kasap Usküdar adliyesinde Üsküdarda Hâkimiyeti Milliye cad- desinde 68 numaralı Mustafa Hancı, aynı caddede İhsan Kalkver 94 numa- rada Hüsnü Fırat, kızı! karaman koyu- nufü 78 kuruşa satmak süretile Fiyat Mürakabe Komlsyonu narhından faz - İâya saltıklarından yakalanmışlar — ve Üsküdar mdliyesine veritmişlerdir. Her tarafta elleri yukarıya kaldırmış İtalyan askerleri (K gel sahifeden devam ) dirler. Avustralya kıt'aları ile Tob-' ruk'a giren Reuter ajansının hu- susi bir muhabiri Tobruk'da bina-| Jarın alevler içinde buluunduğunu yazmakta ve Avustralyalı aakerle- rin şehre nasıl girdiklerini anlata- rek şöyle demektedir: «Her taraftan ellerini yukarı kal- dırmış İtalyan askerleri kendilerini İngilizlere teslim ediyorlardı. Tob- Tuk'da alınan esir miktarının garp gölünde slınan esirler mikdarının yarısını teşkil ettiği anlaşılıyor, fa. Kat henüz resmi rakamılar biklirik memiştir. ah a Ruzvelt'in Sofyaya gelen mümessili (I #mci sahifeden devam ) ceği zannedilmektedir. , B. Donovan'ın Sotyadan Belgra- da giderken mühim siyasi evrakı ihtiva eden çanlası — çalınmışlır. Derhal tahkikat açılmıştır. Donavan'ın Kral Borisle yaptığı mülâkatın 20 dakika sürdüğü öğ- renilmiştir. ÇANTA NERDE ÇALINDI? Belgrad 23 (A.A.) — Havas: Bulgar - Yugoslav hududunda Çaribrod'dan haber verildiğine gö- Te Sofyadan Belgrada gitmekte o- Tan albay Donavan Yugoslay top - raklarına girdiği zaman içinde mü- bim siyast vesaik bulunan çanta- Sanın trende çalındığını görmüştür. Tren Çaribrod'da durdurulmuş ve tahikata başlanmıştır. Albay Amerikanın sat-. tığı muhripler İngiltereye vardı Vaşingion 23 (A.A.) — BBC: A-, merikan bahriye —nazırı albay Knoks'un dün bildirdiğine göre, İngiltereye — satılan 80 Amerikan muhribinin hepsi, bir deniz mü- sademesi esnasında hasara uğrıyan! biri hariç olmak üzere İngiltereye muvasalat etmişlerdir. Albay Konks İngilterenin Ame- rikadan harp gemisi satın almak istediğine dair dolaşan — şaylaları tekzip etmiştir. Yunan ordusu İtalyan- lardan 150 esir aldı (1 inci sahifeden devam ) bombardımanı esnasında kıtast ve | müdafaa sörvislerinden başka milli| | gençlik teşkilâtının Pire mıntakası azaları da takdire değer bir feda- kârlık ve cesaret göstermişlerdir. Bu teşkilâta mensup gençlerden üç kişi sivil halktan yaralananların| makli ile meşgul olurlarken kah - Tamanca ölmüşlerdir. Ayni teşkilâta mensup 300 kişi mülteciler mahallesindeki harap evleri muhafaza etmek suretile po-| lise ve bükümet erkânına yardım etmişlerdir. Genç Yunanlıların bu | vatanperverane faaliyetleri her ta- rafta takdir ve hayranlıkla karşı- Pranmıştır: | | Yunan Tebliği | — Atina 23 (MA) — Yunan baş- | kumandanlığının 22 | zühli ve BR numaralı | — Muvaffakiyetle neticelenen ma- | İ"halli hareketler cereyan etmiştir. 150 esir aldık ve mebzul harp mal- zemesi iğtinam ettik. Tayyarele - rimiz muharebe meydanı üzerin- deki hedefleri muvaffakiyetle bom- bardıman — etmiştir. Bu harekâta içtirak eden bütün taşgarolerimiz- Yanya köylerine bomba atıldı Atina 23 (AA.) — Umumi em- Avrupasında ve Balkanlarda si- yasi tahakküm ve ittilakını Bul- garistan ve Yugoslavyaya teşmil edemeyip bir hareket yapmak va- ziyetine geçliği takdirde — yalnız Macar ordusunu değil, Rumen or- dusunu da ileriye sürmek ve dö- Züştürmek niyet ve kararını tesbit etmiş, bunun için Romanya ve Macaristanı müttefik haline sok- müuştur. Yugoslavya ve Bulgaris- tan Alman tazyikine boyun eğme- diklerine mazaran da bir hareket vukuu takdirinde bu harekete Ma- car ve Rumenlerin de iştirak ede- geklerini şimdiden kabul etmek eârımdır, Halihazır vaziyetin nasıl bir inkişaf kaydedeceği malüm ol- mamakla beraber herhalde mu- hakkak olan bir şey varsa o da Yugoslav ve Bulgarların her ân navan'ın dün saat 22 de Belgrada | niyet nezaretinin 22 sonkânun ta- muvasalatı bekleniyordu. — Albay | rihli tebliği: Donavan'ın B. Rüzveltten Prens | — Düşman tayareleri Yanya köy- Pola bir mesaj getirdiği söylen - | Jeri üzerine bombalar atmışlardır. mektedir. Zayiat ve hasar yoktur, Salâhiyet-| DONAVAN SOFYADAN EVVEL | tar makamlardan gelen mütemmim BUDAPEŞTEYE GİDECEK | malümata göre İtalyanlar Delvino- Budapeşte 23 (A.A.) — Hükümet| dan firar ettikleri zaman beraber- orgam olan Esli Usjag gazetesi al- | lerinde götürdüleri — rehinelerden bay Donavan'ın Belgrattan sonra | başka Delvinodaki Yunan mutebe- fecavüze uğrıyacakmış gibi harbe | hazır bulunmalarmın gerekliği ve | gerçekliğidir. Yine, bu vaziyet karşısında İngilizlerin de Yunmnis- tan ve Balkanlardaki menfanile - rini müdafan için şimdiden tedbir almaları ye bilhassa Yumanistanı muhtemel geniş ölçüdeki taarruz- Tarı önlemek için takviye etmeleri elzemdir. Zira, Almanyanm Tuna arka -« sında kendisini müdafaa etmeyi düşünmesi yerine Tunayı aşarak Ege ve Yunan denizi sahillerinden ye çalışması dah ğuna göre İngillerenin de herhalde teşebbüste değilse bile hazırlıkta Rusya tarafından çimdi verilen gi- parişler 1943 senesinden evvel ye “zine gel N Almanyaya takaddüm etmesi icap ETEM İZZET BENİCE | tıracaklır | Budapeşteye geçeceğini, Budapeş- teden de doğrudan doğruya Tür - kiyeye gideceğini bildirmektedir. Asker gözile cepheler (T inci sahifeden devam ) Henüz tafsilâtı gelmediği için Tobruk muammasını çözmek kün değildir. Mareşal Grazianinin, geride, Dernedeki müdafaa hattı- m tamamlamak için vakit kazan- masını temin etmek — maksadile, Tobruğun, içeride bulunun gayet xayıf bir garnizonla İngilizleri hiç olmazsa birkaç hafta işgal etmiş olmaları hatıra gelebilir. Bir va: kitler Tobrukta bulunan İtalyan Karnizonunun Bardiyadaki kuv - vetlerden daha az ve yahut daha çok olduğu söylenmişti. Kuvvetin miktarı — zikredilemediğine göre, İtalyanların bu defa Bardiya der- sinden islifnde etmiş olmaları ve bu müstahkem mevkide sadece zayıf kuvvetler harakarak, — asıl kmvvellerini daha çok evvelden garbe çekmiş olmaları muhtemel- dir. Bununla beraber, Tobruğun düş- mesi yalnız Libya cephesinde de- ğil, Sudan cephesinde de İngiliz kuvvetlerinin harekâtını kolaylaş anından 17 kişiyi de götürmüşler. dir. Bunlar hakkında bugüne ka- dar hiçbir malümat alınamadığın- dan hayatta olup olmadıkları ma- Jüm değildir. Dört İtalyan taarruzu püskürtüldü Atina 23 (ALA.)— B.B.C, Arna- merkezi kısmında dört İtalyan mukabil taarruzunun tar- dedildiği dün gece Atinadan res - bildirilmiştir. Yunanlılar cephenin diğer ta - raflarında mahalli muvaffakiyet- Ter elde etmeğe devam etmekte - dirler. Esirler alınmış ve külliyetli miktarda harp malzemesi iğtinam edilmiştir. Cebelüttarık'ta fena havalar 'Tanca 23 (A.A.) — Fena hava - lar yüzünden Çebelüttarık boğazı etrafındaki mıntakalarda az çok mühim hasarlar vukua gelmiştir. Septe'de tenvir, ve telefon ve talgraf servisleri inkıtaa uğramış, plâj üzerindeki birkaç ev hasar görmüştür. Tanca muntakasında bir flikada bulunan bir kumandan ile iki tayfa üslerine dönmüşlerdir. | dalgalar tarafından almıp götürül- müştür. uçuruma düşüyor? —— Röportajı Yapay : HALÜK CEMAL Kız San'al mektebi — talobesi iken babasının ölümile bir fabrikaya giren Lâmla isminde 17 yaşında mâsum, gü- zel bir kızı fabrikelörün genç - ortağı Ziya bir gece çalgılı bir yerde içiki ile sarhoğ ekmiş ve sonra da bir odaya atarak her şeyini çalmıştır. Lümta şim- di Ziyanın metresidir. Aradan iki ay geçmgür, Bir arife göcesi Ziya ik de- fa eve gelmiyor, Arkadaşı Doktor Ra- gat geliyor. Kız onunla odada yalnındır. Uzun müddet bekliyorlar. Fakat o gel miyor. Reşat bir aralık cebinden ç- kardığı küçük bir şişeden beyaz bir toz çekiyor. Sonra Lümlaya da veriyor. Rirar sonru Reşat Lâmiayı bu tozla sersemilemiş zannaderek öpüyor. Fakat Genç kız bundan sourasını bize şöyle anlatıyor: Gözlerini yere indirerek hırçın bir isyanla söylendi: <— Artık tahammül edemiye - iâmia hanım... Hayatımdan çok seviyorum. Benim olmanız için gu anda isteseler canımı fodadan çe kinmem... Sizi Ziyadan, herkesten kıskanıyorum anladınız mi?,» Bu ikinci küstahlıx ve bu sözler; masum gönlümün ilk sevgisine indirilmiş en kıyıcı bir tokat gibi kulaklarımdan beynime çarpıp dalga dalga kan halinde yüzümde şakladı!. Kıpkırmızı kesildim. Diz- lerim titriyor, nerede ise yere dü- şeceğim sanıyordum. Zorla geri geri çekilerek nasıl tabiiliğini mu- hafaza ettiğine şaştığım bir sesle bağırdım: *— Allahtan korkmaz misimız siz?, Ziyadan, arkadaşınıdan da çekinmiyor musunuz?.> Tayrımdan, haykırışımdan gali- ba biraz irkilmişti. Bir saniye hiç | birşey söylemedi. Öyle kaldı. Ce- vap vermesine meydan bırakma - dan nisbeten daha sakin devam ettim: «— Bunlar ne biçim sözler Reşat bey?, Benim evli sayıldığe mı, hem de bütün emellerimi ar- Kkadaşınızın — başına bağladığımı bilmi yormusunuz? Ben dünyada Ziyaden başka bir erkek tanımı - yorum, tanımak da istemem!. Siz- den rica ederim derhal çekilip gi- diniz. Bu sözlerinizi işitmemiş, duymamiş olayım. Ziya da bilme- sin!. N, asabi bir kahkaha atta: «— Ziya 9.? Ziya mi?, Bırakın gu yalancı çapkını!. O sizi aldatı yor, kandırıyor. Siz burada ken- disini beklerken küçük beyimiz kuduran iştihasına, yeni yemler aramakla meşgul... Acırım size ki ona kanmış, herşeyinizi bir gecede wermişsiniz!.» Son cümleleri iradem ve temiz emellerim için zehir, alev dolu bir kamçı oldu. Gözlerime birden hü- cum eden acı yaşlarla boğuluyor gibi tepinerek haykırdım. «— Yalan söylüyorsunuz!, Ya- lan... Hepsi gefil birer yalan... Ziya beni aldatmıyor. Aldatmaz!» Reşat, avını en nazik yerinden vurmuş bir avcı hâkimiyetile ya- nıma yaklaştı. Gözlerimin içine baka baka sahle bir şefkatle gü - dümsedi: «— Yalan okup olmadı; çabuk anlarsınız. Fakat şimdi ne olur bana karşı bu kadar zalim davranmayınız. Çünkü ben sizi tam bir muhabbetle, hakiki — bir aşkla seviyorum. Benden korkma- yi Çekinmeyiniz. Ne olur'beni de mes'ut ediniz!.» Deminki sözü niçin söylediğini ve asıl maksadını tamamile anlar mıştım. Artık ondan sadece nef- ret etmek değil bir mikroptan, ve- badan “ürker gibi iğreniyordum. Huşünetle cevap verdim: «Reşat bey benim size teslim almama im- kân yoktur, Namuslu bir adam - sanız ve hep öyle kalmak istiyor- sanız yalvarırım size gidiniz.... ve sonra gözpınarlarımdan taşan aci yaşlar yanaklarıma döküle dö- küle incecik sesimle merhamet di- lendim: — Ne olur... Ayağınızın altını öpeyim gidiniz Reşat bey..» Karşılığı taş gibi katı, ölüm icae dar acı okdu: «— Ben senden #yulla | osala açılmış, aramındaki masayı l Bgeçmiye çalışıyor, Üzerime doğru geliyordu. Bağırdım: «— Eğer bana dokunursanız a- vezim çıktığı kadar haykırırım!.» « İşte bunu yapamazanız. Yapı sanız da ne ölür sanki?.» Ve bir- den masayı iterek çevik bir hare- ketle üstüme atıldı. Kaçmağa mu- vaffak olamadan belimi kuvvtle saran kollarınıı arasına düştüm. Beyaz âir alev, hareket dolu bir yalım, erimiş kızgın madenlerden çıkan buhar gibi sıcak soluklarını yüzümde bhissettim. Sonra «— Li meia... Lümiacığım..» diye azgın bir — ihtirasla inliyen dudakları dudak- — larıma yapıştı. Onları, yüzümü kar natırcasına, eme eme öpüyor, kol ları demir bir mengene gibi het tarafımı sıkıyordu. - Bu kuvveth tazyikin altında bir müddet; bey- hude bir çabalanışla kırvrandım. Fakat nafile oldu. Artık içim ya- i j | | | | j j 4 İ ! | olan bir ateş parçası gibi eriyor « dü>m! Birden nasıl oldu bilmiyorum san bir mukavemetle açılan göz - lerim duvarda asılı duran Ziya yin tabancasına ilişti, (Devamı var) Romanyadaki Alman tahşidatı (A inel sahifeden devamı ) kanlardaki memfaatlerini tehdit ede- cek mahiyet almıya başladığı cihetle, Yakın Şerk İngiliz ordusu başkuman. Ganlığının yeni vaziyete göre bir karar alması mühlemeldir. Bu şerait altırda ordunun büyük bir kusmının birçok ih- timallere göre serbest bulundurulacağı tahmin ediliyor.> Sovyetler sürpriz ihti- malleri karşısında uyanıktırlar «Leninin ölümüsün 17 nci yıldönümü Mmünasebetile bir nutuk söyliyen komnü. mnist partisi kâtidi umumdsl — Çernikot, Sovyetlerin harp harici siyasetini bir —— kere daha izah edezek Sovyet harici siyaselinin münhasıran Sovyet menfa- atirinden iham aldığını tebarüz ettir. — miş ve demiştir ki: «— Daima sürjrizle karşılanmak ka- bildir. Hunun için dalma uyanık kal « mak lâzımdır.> Romanyadaki vaziyet Romanyadaki vaziyet gergin olmak- — | ta berdevumdar. Bir Alınan — subayına —— karşı yapılan salkasdim, işyan hüreketi ile alâkadar olmadığı bildirilmiştir. Bu munla beraber yakklanan katiü, Başve. — kil Genera! Antoneskunun emrile dere hal kurşuna dizilmiştir. Başvekli Bükreş radyosunda Rumen — miülletine hitaben irat ettiği bir nutuk- — ta memleketle âzayişin derhal lade e- dimesini isemişlir. * | ? dan İrbasab isminde birisi aranmakta- dır. ——— Ölümle Tehdit Aksarayda Ordu 3a | duyunca deliye dönmüş ve Rifata dükkânına koşarak ya sevgilisini bırakmasını veyahut da kendisini — fatın şikâyeti üzerine Mustafa kında tahkikata başlarmıştır. edileceğinden İslanbulda Kapalı çen mda mektep sokağında cemiyet < kerine esmafımızın müramatları olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: