15 Mart 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

15 Mart 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Banada Aö_;'rlrer geliye ! E_ Yazan: MAHMUT YESARİ :l: S Ca MN NASREDDIN HO C Yazan: ZİYA ŞAKRİR Hiç Olmazsa Burada Gisi Rahat Dur, Be Yahu Büyük bir yelkenli taka alına- | — — Bana da öyle geliye! Bana da — Yetişin, bağ komşuları. He- | yiniz. Ben, vefat et çak. Bütün, günlerdenberi süren | öyle geliye! ca, ağaçlan düştü, öldü. karıma bir ders vern münakaşası bitmiştir. Gemi, sön Gemi hazırlanıyor, yelkenler fo- Diye, feryat ediyor. Anlaşılıyor ki beni, n dofa görülecek, pazarlık kesişile - | ra ediliyor, Firişka rüzgürla denize | * &i gibi, kadılık — korkusilt cektir. #çılıyorlar. Civardaki bağlarda çalışanlar, | dostluk muhabbeti ile Gemi reisi, adamlarını — alarak geminin çekildiği kalafat — yerine gidiyor. Kızaktaki gemi, uzun uzun mu- ayene ediliyor; kalafatı gözden ge- giriliyor. Gemi, pupa yelken giderken, re- is, keyfinden kabına sığmıyor: — | — Bu gemiyi aldığımıza, bana, | iyi ettik gibi geliye! Tayfalar da sevinçte: — Bana da öyle geliye! Bana da bu feryadı işitir işilmiş koşup ge- liyorlar, Kesilmiş ve yere seril - miş olan koca dalın üzerinde boy- lu boyuna yatan hocanın başına teplanıyorlar, Büyük bir tcessür- le şöylece konuşuyorlar: sunuz. Hepinize, g rim. Hadi bakalım.. Ş evime gölürün. Diyor. Cemaat, son derece »gor. Her taraflan, şen Asıl söz, gemi sahibinindir. Gemi | öyle geliye! — Nasılsın haca?, Jar yükseliyor. görüldüklen sonra, kahveye otu- | — Fakat, çok geçmiyor, rüzgür de- — Fenayım, fena.. Hakkınızı he- | — Cemaatlen biri, kal ruluyor, Reis, gemi hakkındaki | ğişyior, gökyüzü kararıyor, deniz lâl edin. lerek bağırıyor: düşündüklerini söylüyor: katrânlaşıyor. — Ah hoca., Sen akılsız bir a- — hoca.. Çok yi — Bu geminin teknesi, bana, bi | — Reis de, tayfalar da, hepsi deniz dam değildin. Nasıl oldu da, bas- | bakikalen ölsen de, kil raz oynak gibi geliye! kurdu; rüzgüra, boraya, dalgaya, tığın dalı kestin?, miyacak, ğ Adamları, hep bir ağızdan tasdik| fırtınaya kulak astıkları yok. Yal- — Kaza. Kader., Aaaah ölü- | — Doca, derbal zevar ediyorlar: niz, bu yeni bindikleri teknenin Ş-'*’ Akdeniz hvmm gösterir harita yorum.. ğ — İyi ya.. Cenazenil — Bana da öyle geliye! huyunu suyunu bilmiyorlar . ve ci HAÜt — Bir vasiyetin var mı, hoca?, | dırmaz. Ben dıı dünyada — Bana da öyle geliye! — Bana da öyle geliye! Reis, fikirlerini birer birer ortaya döküyor: — Bu geminin küpeştesi, bana, yamuk gibi geliye! Adamları, yine hep bir ağızdan | müyorlar: kât sabasında kullanmak için İn- AŞ C: ba- | — — Başka?, fkrar”ediyörün " Bana da öyle gellyel Bana dü | Eilizler icap eden tedbirleri & den Selâniktem “züm Yese v Toean a |— — Başka vasiyetim yok. Cüm- | Aradan, zaman geçiyei — Bana da öyle geliye! Bana'da bette almışlardır. he tecrübesi kazanmış dağ kıt'ala. | lelen komşuluk hakkınızı helâl | — Her fani insan gibi, nilâ öyle geliye! Rüzgâr, gittikçe seztleşiyor. Yel-| — Eritrede Keren - Asmara İtal- daha ce NUDbA em Bulgaristana getirmiştir. A | edin, Benden bikkinlik getircn ka- | ca da Hakkın rahmetine Reis, düşünüyor: blnliri "nî halle indirip sarıyor- | Yan müdafaa mevzli ceuup ve şi- man ordusu ancak Selânikten da- | rıma da, sişte kocan öldüs diye, | yor. — Bu geminin seren direği, ba- ma, çarpuk gibi geliyel Deniz kabardıkça, tekne, beşik Eibi sallanıyor. Reis, tekneden şüp- heleniyor: — Bu tekne, bana, alabora ola. cak gibi geliye! Tayfalar da vaziyeti pek iyi gör- lar. Seren direği çatırdayor, Reis, bunu befenmiyor: | Libyada Alınan metörlü müf - rezelerinin - kuvvet tesbit etmek amnaksadile - sahte hareketleri de- vam etmektedir. General Vayvıl ordusu büyük kısmı başka hare - mal cenahlarndan kuşatılmak Ü- | zeredir. Önümüzdeki hafta içinde bu cephede tübiye sahasında mu- 1— Afrika erphelerinde: Altnan ordusu Yugoslavyayı bertaraf etme- sarkmayı göze 2— Yugoslavya ne yapacak?. Alman ordusunu Kavala veya Selânik istikametinde taarruzdan alıkoyan sebep, askeri hazırlık de- ill, Yugoslavya mesclesi nik 90 kilemetre ileride ha cenuba sarkmak için bazır de- Kildir. Geri yollarını tamamile em- — Evet., Evet., Aman, beni eski — Eski mezara korsanız, sual melekleri beni eski ölü zammeder- ler, İstievap etmezler, anüjde verin . Hoca, şehadet getirerek gözle- Tabut, tekrar omuz! de kaldırılıyor. Hoca, tal tasında, bağdasş kurmuş, * Sağa sola selâmlar vi lece evine lhı;l)ır » Hocanın türbesi. Türbenin meşhur Adamları, beçsen kafa sallâyeş-. |— —— ireği, bi tlayı al âyete aldıktan sonra böyle usun vi 5 ıms:?:ıbî ıeş:,ye!.u. 20VP | harebeler cereyan edecektir. Çün- amaz bir ı:,.ı,ı,u.ı. batunabilir. Geri | rini kapıyor. Ellerini ayaklarını | — Türbedeki kabir — Bana da öyle geliye! Bana da 'Tayfalar da ayni âkibetlen kor: kü operatil sahada yapılan kuşat- yollarının eraniyeti ise, Yugoslav- | uzatıyorlar. * üyle galivel ma yürüyüşleri bitmiş, İngiliz ce- ya, Türkiye ve bir dereceye kadar Dünya, süra'tle dönü) Reiş, kahveden kalkıyor, tekrar geminin yanına gidiyor. Adamları da ardında, Yeniden muayene baş- hyor, Kılı kırk yaran rels, kusur bul- makta devam ediyor: — Bu geminin ambarı, bana, dır gibi geliye! 'Tayfalar da ayni fikirde: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliye! Rciz, geminin etrafında dört dö- müyor: — Bu geminin su kesimi, bana, «2 gibi geliye! 'Tayfalar, hep bir ağızdan: — Bana da öyle geliye! Bana da | mek>, gemicilikte, geminin su a | kuyorlar: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliyel Korktukları - başlarına geliyor. Seren direği, çatlayıp kırılıyor, Bu yetişmiyormuş gibi tayfalardan bi- Ti, bağırıyor: — Reis, gemi su ediyor! ( «Su et. | ması, gemiye su sızması manası - nadır.) Rels, ne yapsın: — Bu gemi, bana batacak gibi geliye! Sağa sola koşuşan —ayfalar d tekrar ediyorl. — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliye! | perverlerinden mürekkep taarruz mah kuvvetleri İtalyan mevziinin yan ve gerilerine sokulmuşlardır. Habeşistanda Gondar ve Gojam mıntakalarında İngiliz ileri hare- keti hızını kaybetmemiştir. Go - jam mınlakasında Habeş vatan - kolu, Mavinil nehrinin seyrüsefe- re müsait olan (Subat) ayağını ha- reket istikameti tutmuş, Adisal baya 200 Kın, yaklaşmıştır. Bu kol şimdi Mavinil nebri kaynakları - min hasıl ettiği dağ geçillerine doğru ilerlemektedir. Habeş imparatoru da bu kolda- dır ve pek yakında beyaz atına bi- nerek merasimle Adisababaya gi- Yaza lKıırm Sub ı Yumanlılar, bu cepheden iste - dikleri gibl kuvvet tasarruf ede- hileceklerdir. İtalyan ordusu, kabil taarruzlarla Yunan ardusu- * nu tesbite muktedir değildir. Bulguristanda yayılan — Almoan erdusunda Iki mühim bareket gö- rülüyor; Yunan - Bulgar hududu- na doğru yürüyüş, Romanyaya ye- | ni kuvvetler sevki, Alman ileri ha- reketi karşısında iki mühim sual | hatıra geliyor: 1— Yunanistan mereyi, nerede | , yapılan siyasi fazyiklerin netice- | Gtabilir. Sovyetlerin vaziyeti ile alâkadar- dır. Alman ordusu, — Yugoslavyı sine intizar ediyor. Bu netice Al- mav ordusunun . harekât plânnı değiştirecek şekilde ehemmiyetli Yugoslavya mihvere iltihak et- tiğine veya etmediğine göre Bal- kanlarda sevkelceyşi veziyet çok değişiyor; Alman ordusunun ta - arruz plâm, — Yunan ordusunun müdafaa plânı her iki İhtimale gö- re başka başka olacaktır. Bu baş- | (Devamı: 5 inci sayfada) | * İmat ile konuşular, hocayı elle - rinden ayaklarından — tutuyorlar. Kaldırıyorlar. Pvine naklediyor- lar. * | B evine nakledile dursun.. Bu havardis, şehirde süratl'e in- tişar ediyor. Herkes, son derece- de mütcessir elayor. Bütün şebir halkı, hocanın evinia önünde top- Tanıyor, Halkın konuşmaları arcsında: — O cadı karıyı taşlamalı. 5 — Şehirden sürüp çıkarmalı.. | — Hayır, hayır.. Parçalamalı. | Gibi bir takım hiddetli konuş- nüyir.. Ve, dönüyar, Yıllar ve asırlar geçli Korkunç fırtına buli Şimşekler çakıyor.. G lüyor.. Dünya, altüst oluyor. — Yerler — sarsiliyor.. — T yor. Kıyamet kopüyor. — — * Akşehir mezarlığı.. Hocanın türbesi... Bütün bunlar, biribirit? Gaşyekiner — —a Sonra, bir an sükün Merarlar açılıyor. Ölüler, mezarlardan Hecanın türbesinin ı'ı' ü ıüye!m ki Seren direği kırılan, su alan, her ee J| leisin gözü kesmiş, gemiyi mü. a Kenyadan girerek güller ınınta- j hakkak alacak amma, fiatı kırmak | tarafı ayrı ses çıkararan çatırda- | yacar e y aa e keti SİGRİD GURİE'nin da, beyaz kefet için mi nedir, bin dereden su ge- tiriyor: — Bu geminin bodoslaması, ba- ma eğri gibi geliye! Avene, havan — döğücünün hık | deyicileri: — Bana da öyle geliye! Bana da öyle geliye! Relisin gözünden de birşey kaç- — Bu geminin iğrileri, bana çü- | — Tâyfalar da kara kara düşün » | Sehrin #imalinde kalan arazi boz- tile dilini tatsaydın da, zavallı | — Ah, kocacığım!. Tük gibi geliye! mekteler: > kırlar halindedir ve taarruza de- Emsalsiz aşk ve macera fitminin kıymetini arttırıyorlar. hocanın ölümüne sebep elmasay- | seni burada da buldum. — Tayfalar, başlarını sallayorlar; — Bana 'î' öyle geliye! Bana da | ger askeri bir hedef yoklur. Bu | Bütü ir balkınm görmek istiyeceği bir şaheser, dn. Diye bağırıyor. Hoca, YÖ ”; ;ı:ıı:.yı'ııı öyle geliye! Bana da üy;_e"ıehw;n raleer a gebeple kuvvetin büyük kısmı gar —ığ Buğgün sant 1 de tenzilâtlı matine — TEAZMEmEEEmEz | Cenaze alayı, kabristana yakla- | rünen keleninin ucunu tf na geçi ikmletir; gıyor. Bütün Hle, kaçmıy Fakat, mal sahibi, çürütülmek Je | kazaya uğrıyanları kurtarıyor. Can "';_;:“î','_',;'_;:"ı':ı'f'_':;::_ | a ASSS ŞA R SA T tenen malını, öyle göklere çıka- kumandamı gemiye ba - | oemberi kurulmuştur. Eritredeki | ) — 1540 sinemacilik enternasyonal kongresinde taç gıymış, mu- Hmtii, saşmelar Heca, kaçıyor.. Katm yıyor, öyle diller döküyor ki, reisin aklı yatıyor, üç aşağı beş yukarı — Bu fiat, bana, biraz fazla gibi 1 iye! 'Tayfalar da tekrar ediyorlar: — Bana da öyle geliye! Bana da n;: gibt geliye! bir adamdır ve etrafında yüzlerce e | — Herkes şaşırıyor. Tabüt, duııl l ğ Tayfalar da ayni endişededir - | ayenesi vardır. kuvvetli bir N“l:' "'_*l;“ı eT N c yere indiriliyor. II | O RİISMINDİ ler: Röis, kehdi ıdmh,m": dıl-ıı.':ılıııılı l“l lu'_ Bu gu”n TAKSİM Sinemasında Hoca, kalkıp tabutun ortasında ' * u akşam sani © — Bana da öyle geliye! Bana da | — — Ben, bu herifi yiyeceğim! gi- | Tlarda bulunda ve İlalyan mı ” ; | oturuyor. * .i ER öyle geliyel Sörai kabil tanrruzlarını da tesirsiz bı- ? büyük filmden mürekkep müstesna programı görünüz, | “Hayretle Kendi B D MEŞALEL . u E c " ddesinde En nihayet, mal sahibi davayı | — Reisin arkasında duran tayfa - | faktı. Bu mubharebelerde Yunan- İ mütebessim bir çehre ile göz gez- | — İstikllü ca kazanmıştır; pazarlıkta uyuşulu - | lardan biri, öbürüne yavaşça söy. | İlar m 3""':_";:]":"&"'; ZANZ BAR diriyor: y a ıı::-: | yor; gemi, satın alınıyor. Bütün te-| lüyor; - İtalyan takviy, EEE Nİ ASA YF -RNE SS — Ey cemaat!. Allalı, cümleniz- 2e3b reddütlerine, endişelerine rağmen, Teis memnundur, Gemiyi, açık de- nizde, bir denemek istiyor: — Bu gemiyi, bir denersek, ba. ma, iyi olacak gibi geliye! Yıp bocalayan gemi, bir tesadüf eseri olarak, — parçalanmadan bir kayalığa oturuvermişlir. Relş de, tayfalar da, Taha tsoluk alıyorlar anma, buradan nasıl kur- | | tulacaklar? Fırtınanın durmasını | beklemekten başka çöre yol Reis, eli şakağında düşünüyor: — Bu gemiyi, satanı elime ge - çirirsem, öldürürüm gibi geliye! kıyor; — Artık bu gemiden, bana ha> pazarlık başlıyor. yır yok gibi geliyar. Somalbirik Kibirülirda gerbe vüz A N A ı zT l R A B ı — Haşır.. Bu yoldan gidelim. —| Karısının Reis, itiraz ediyor: Reis, başını sallı | j Diye, ihtil†çıkıyor. Adeta, şid- | Börür görmez; ik ni |i söeleriki ASA AU Na V detli bir münakaşa zuhur ediyor. | — — Burada olsun rahat * — Bana da öyle geliye! Tayfalar, reisi tasdik ediyorlar: — Bana da öyle geliye! Bana da | öyle geliye! Köye dönen reis, gemiyi satanı | kavemetinden ziyade arazi müş - | yük muhasara çemberini deniz ta- | mamlıyordu; şimdi ber iki çembe- | ağırdır. Bunuu sebebi İtalyan mu- külâtıdır. Göller mmtakası — çok taşlı ve ârızalıdır ve Adisababaya 600 kilametre mesafe vardır. İtalyan Somalisinde İngiliz mo- törlü kuvvetleri 260 bin kilemetre murabbar arazi işgal ettiler ve 21 binden ziyade esir aldılar. Bu kuv- | vetler Şibeli nehrine vardılar; bu İtalyan mevzü her iki cenahtan | sarılmış, Habeşistan çemberi de rin deniz kısımları gittikçe azal- maktadır. Herhalde 200 bin tah- : İ anin edilen İtalyan ordusu için va- | Büyük tüks ve İhtişamı ve teshir edlel güzelliği,.. ve BASİL RATHEBONE'mnin Kuvvetli dehâi SÜMER Sinemasında Görülmemiş bir muvaffakiyetle gösterilmekte olan RiYO YILDIZI ŞARK azram, müstesaa ve bütün dünyada takdirle seyredilen film Baş Rollerde: KATHE DORSCH ve PAUL HÖRBİGER Hiçbir rekâlın filmin büyüklüğünü tasvir için kâfi değildir. san'atkâranesi Hocanm karısı, ocak başında komşu kadınlarile oturuyor. Ba- gada bir çatkı. Hem söylüyor, hem ağlıyor: — Ah, ah., Kendim ettim, ken- dim buldum.. Hay, dilim tutul - saydı. Komşu kadınlardan bazıları, sert sert söyleniyorları — — Hakikaten öyle. Keşki vak- — Şu yoldan gidelim. Birdenbire, tabutun kapağı açı- liyor. Hoca, başını tabuttan çıkarıyor. Başını, aşağıya uzatıyor: maları işitiliyor, hiyor. Hocanın evi. Hoca | benin kapısından çı sola bakımıyor. Mezarlard? kan ölüler arasında, ( başlıyor. Fakat birdenhire karısi gılaşıyor. Karı koca ,bir an di Birbirlerine bakıyorlar, Kadın, ellerini açıyor: Bir aralık hoca, dönüp F Karısının kendisini takip iDye, boğurarak. akın hul bir semte giden, ler arasına karışıyor. . ü ai — Bunun için, birbirinize gir - Tekat; firtmada ?eı:m:u: arakulia | Tiyet gittikçe fenalaşmaktadır. Sinemasına meyin, yahut Ben sağlıkta, lu"' 225 kamasını, taba: ki 2 — Balkan cephelerinde: liniz ve tevlit etti; ğ b | yoldan giderdim, mn : ncusım kaybetmiş- cepi Gidiniz ve tevlit ettiği heyecanı bizzat görünüz. İ — Denzakllire 11777 Şehir hyl Tral sahibi, ızbandut gibi — Reis bu herifle dalasa ti şursa, bana, herif reisi yer gibi ge. liye! Bunu duyan reis, tayfaya dönü- | yor: | Arnavutlukta Yunan ordusu, vetleri ileri hatlarda bulunan ma- neviyatı bozuk birliklerle temas ettirilmemektedir. Üç günde bir biraz hisküvitle bir küçük et kon- servesi gören İtalyan askeri har- 2- çıı.cm $ yeni dansın icat .ıııd.ımı göreceksiniz. Büyük bir aşk filmi GENÇLİK | den razı olsun.. Hiç merak etme- ! Bugün SARAY Gnce ' TEPENAŞİ PAŞA HAZRETİ ada aa | betmek İstemiyor. — Musolininin | | Arnayutluk ceplbesini teftiş etme- | M ELE K Sinemasında si ve yeniden iİki kumandanı Hiştirmesi İtalyan ordusunda sevk | .ıg.nx!'rm MACDONALD ve NELSÖN EDD'nin *K Yarattıkları AŞK - MUSİKİ ve GÜZELLİK ŞAHESERİ AY DOĞARKEN zanının gitlikçe artmakta oldu- | 'ahminin üstünde bir muyaffakiyetle devam ediyor. falar, dünden razı: | B “Çam Sakızın filminin kahramanı, en fazla dokunaklı y ANN SOTHERN | Bütün rekorlarını, yokter ihtiraslarla dolu — ve yalnız ışv Şyaşıyan bir kadının macerasını tasvir eden: |İÇAMSAKIZI oneeli Yeni ve oriğinal filminde kırıyo: ğ ,İlâveton: WALT DİSNEY'in ronkli MİKEY MAUS gilmi g I Gugün saat 1 de tenzilâtlı matine N Bu akçşam Ş!lıxıdebışı TURAN Sinema, Tiyatrosunda SİNEMA - TİYATRO - VARYETE San'atkâr NAŞİT ve arkadaşları ve yeni VARYETE numaralar: KANDİL MEHMET Komedi 3 Perde Sinema! film birden 1 — BIR TÜRKE GÖNÜL VERDİM Türkçe sözlü ve şarkılı 2—SONSUÜZ İNTİKAM BOB STEELE'in büyük sergüzeşi filmi, ayrıca renkli MİKİLER #unu göstermektedir. | PRPREE LKL İTİZAR j Yazımızın çekluğundan (Tuna — Bo- | yunda Türk Orduları) tefrikamızı der- cedemedik. Özür dileriz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: