8 Temmuz 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

8 Temmuz 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bı'r otobüs yolusa Yazan: FEHİME GÜNDÜZ ——— ün lan buğulanmış camlarından | yüz farkettim: Ayseldi bu.. -| kafif döndürdü; gülüm - | €k arzusu, dudaklarında, bak tım, yarım kaldı... Otobüs yürü- dü. arkıdan beklediğim tramvay geliyordu. Bu, sabahın erken saatinde, onu beklemediğim bir andan, bir ha- yal gibi, bir rüya gibi gö: sa. | Bindiğim tramvayda içimin de- rinliğini dinliverek, onun © siyah | renkli otobüsün buğulu, sisli cam. | darı arkasından gülümsiyen bir | hayal gibi uzaklaşmasını düşü - Düyorum. ner, küçük bir yü. zün dudaklarında bükülmüş, ka- lan gülümseyiş... O gülüş hiçbir aman tamam olmadı. Ben yılların — gönlerini saydım. O dudaklarda hâlâ e ya. Tun, © başlar gibi olup ta yeniden kaybolan gülümseme... O gündenberi düşündüm. Oto- büsün buğulu camları arkasından üçük, — ez yüzünü düşündüm: Başımı hafif döndürüyor ve dudâkları başlar gibi olurken kayboluveren bir gül Tümseme ile bükülüyor. Sisli, bu- gulu camdan bile tarkettiğim bu| Sıcek — yüzün bu bakışımda, bu | gudakların bükülüşünde ne vardı? | Onda bir parça hayret, hiç hat yında olmayan bir Tastgelişin vers | Giği küçük bir şaşırma edası mı? Benim kendi tramvayımı bekle. döğümi belki hatırlamadığı için, sabalım bu erken saatinda yolu | üstüne düşmüş olmam, ona bir parça hâyret mi vermişti de, o- Tada düruşumdan “irkilmiş- gibi, gülümsemek isterken, “dudakla. zım tapladı... Elimde olmuyan tesadüfün, be- ni onun yolu Üstüne çıkarmasına içimden sevinmişken, — onun, bu dudaklarında kimbilir hangi dü. günce e yatım — biraktırdığını | farkettiğim gülüşile hüzünlen « dim. Keşke rastlamasam, sabahın be- ni hiç hatırlamadığı bu erken sa. atinde, düşüncelerinin, hulya - larının refrini . bir saniye bile olsa - bozmamak için keşke onu görmeseydim... Kimbilir ne zan. metti, ne düşündü — beni orada görmekle... -Ben işine giden bir adamdım. O da işine gidiyordu. O, önümde bir an duraklıyan bir etobüsün içindeydi. Ben de, biraz genra gelecek olan bir tramvayı Bekliyen bir yolcu İdim.. Onun içinde alduğu otobüs durdu ve kalktı... Ben de beklediğim tram- vayı gözetlemek için orada kal. dim. 1 Geçti... Gözlerimin önünden, enu yıllarca karlı günlerde, ka- | ranlık gecelerde bekliyerek yo » | Tülmuş gözlerimiz önünden, bir. hayal gibi, yarı gülümseyen bir rüya gibi geçti... Hızla akıp geç- ti “Ah bu Ayseli ne çok seviyo-. rum! Onü ” düşünmemek- elimde değil Onu dinlerken hırçin se < , Besim kısılı « kolları, dizleri aa etlen ziyade — büyüleşmiş bi geliyor, onlara doku- de bir tılısım gibi beni sarıyo: işte: Seviyorum, onur akşain - lar inmiş ince yüzünü... Yarın onü göreceğim... Uyuyamıyacağımı bü iğim için, vakit öldüreyim diye bir sinemaya girdim... Güleceğim buna: Şimdi hatırladım ki filmin — adını bile Dilmyiorum... İki saate — yakm, gözlerimin önünde, — hayaletleri andıran gölgeler birbirini takip etti... Ben, gözlerim onlarda, fa- kat beni daha çok çeken icimin filmini s#eyre dalmış ölacağım ki, önümdeki sahnelere dikkat ede. medim... Bade, kulağıma gelen «Karmeri rın onü göreceğim, onu klyeceğim... Bütün bekledik- bekliyorlar?. rüm. Acaba bukâdar bağlundiğım | bu-anlar, hakikatte «Ne yapayı yorü. le bitecek anlar mi olacak- zamsa geçmi - Zalim hayat! Rüyalarımla ağıl kendisi arasında böyle boşluklar Sun: yüzüme çarumiş olan im hayat! Nası) hatırlıyorum?.. nliğr onun v sözü, kü. Taftirımda nasıl akisleniyor?.. İ K evvel, -ah o yıllar, bür acılıklarite de olsa yine . ne tat haydı.. tamtakır oda bâna bir mabet'en fraksız geliyordu .. evet i odamıdavdık... Çıplak a) ile sedirde oturuyor; Karşısında, ben, onun efsaneler anlatır. gibi gelen dudaklarını seyrediyor « dum..; Yorgun, Sevmekten, onu sevmekten bitkin, onu dinliyor- dum, Çetin konuşuyorduk; acı şe: düyordum; Çok acı söylüy dum. Sebebi ben değildim; İin bilir ne yapmıştı da, beni böyle acı âcı “söyletiyordu. Söylendim, söylendim... Dinledi, — dinledi.. Kaşlarını çattı... Tine, © siyah dehlizli - gözlerine, biraz daha yakınlaştırdı da, du. daklarının bütün kayıtsızlığı 1 . çinde: Sen olmazsan, bir başkası..> Yıltarın Bir gün odamızda - ah bu | sarları ve perişan göğsü | yler Ve onları gözle. — Ne yapayım, demişti, zaman geçmiyor... başkası... Hatırladıkça, dükçe, işittiğim bu sözün düşürdüğü boşlukta hâülâ ürpe . riyorum... Ve bu ürpermeler i- çinde, hâlâ yarımki günün anla. Fıni bekliyorum... —. © Nihayet, hiç ummadığım bir Sen olmazsan — bir ça, büu sahneyi dü — Ne yapayrm?.. Zaman geç beni miyor: sen olmazsan bir başkâsı.. Edasını işitmek için mi? Son Telgtafın Tarihi Tefrikası: 117 TUNA BOYUNDA —— Türkler merkezi Avrupaya yürüyordu Köprünün inşasına —Bali Bey | memür edikli. Çok fazla yağan | yağmurlar küprü inşasma mâni ölüyordu. Nihayet köprü haziranın orla yına döğrü müşkülatla bitiril | Türk arduları kö | geçüler () | Padişah — köprüden — gettikten | | /sonra umumi karargahının İslan- komen civarında kurulmasını fer- aMman etli. Sonra Veziriazam İbrahim paşa maiyeline kirk bin köşilik bir kuv- | vet bak ederek Peter Vardarin kalesinin zaptını emretti. İbzabim paşa birkaç gün sonra Belgrada vardı; Burada Bosna ve Hersek sancak beylerile Mibal oğ- lu, İskender öğlü, Yahşi Bey ve Süleyman reiş kumandasında bu- lunar sekiz yüz gen'i İbrahim pa- şa fırkasına iltihak etti, *Temmuzun on birinci günü İb- rahim paşa nehirden geçti, On be- şinci günü yani İslanbuldan ay- <rıldıktan Üç ay sonra — padişah, lgrad önüne geldi. Bu esnada ahti e ! | | | bi KaybolanMeşhur Simalar Paderevski yerini ; politikaya değil — musikiye borçludur O_, hayatını iki ihtiras içinde geçirmişti siki ve Siyaset! Fakat san'at bu üstadın | şahsında Politikayı gölgede bırakmıştır. an İnyas Padetevaki 1860 da Rus Polonyasında Kurilav- ka denilen küçük bir şehirde, zen- gelmiştir. Yirmnci asrın en büyük piyano üstadı olarak tanılan Pa derevski, ayni zamanda büyük ve ateşin bir vatar.perverdi. Ruslarla Prusyalılar tarafın- dan taksimi ile Ayrupa haritasin dan silinmes'ne, bayatının bütün seyri esnasında İsyan etmiş, gü- nün birinde Polonyanın yine is- tiklâline kavuşacağından ümidü 1 ile tiyi bek- Ürtad, asfımız tarihinde mühim bir yer işgal ötmiştir. Henüz üç yaşında bulunduğu &:- rada musikiye istidadı aile- &inin nazarı dikkatinden kaçma- mış, piyanoya merakı ise bariz bir #ekilde inkişaf ettiğinden, kendi- sine bir hoca tutulmuş ve küçük jan, az vakit içinde harika dene- cek bir. mertebeye ! olarak | mütemadi ve elddi çalışmaları yev'nde, on vedi yaş'na bastığı gün İk umumt könserini vermiş ve in- kişaf halinde olan dehâ&mı, ken. ini dinliyenlere tasdik ettirir tir. Bu ilk konserden konrâ tahisili- -| Âl itmam etmek ütere Viyanaya | gitmiş, oradaki meşhur Polonyalı stadı Losehetlekile ders Hörritesil | lerjpe deyare etmiş Ve 1889 da VE ( 'yana ve Parlste konserler vermiş- hetir. tle tetevvilç yaya tamtan sönra, — sam- Büyük muvaffakl; eden ve namını di bu konserlerden atkör; — Londra,> Busya ve Âr merjkaya gitmiş ve Litaden şonra dünyanın n büyük piyanisti ola: ik muhik Ve cihanşümul — bir şöhret kazanmıştır. .. ihan barbi esnasında vatan- perver Paderevaki de siyasi hayata atılmış ve faaliyete geç- miştir, Karısı ile birlikte harp tahribatına uğrıyan Polonya top- raklarında yardım teşksilâti vü- vüde getirmiş, ve müttefiklerle birlikte hârbelmek üzere bir A- merikan - Polonya kit'asının © şekkiline, teçhizat ve sevkine mad- di ve manevi birçok muavenetler de bulunmuştur. Bu işe yarıyacak para için 1915 de Amerikaya gi'- son ile miralay House'in şahsi dos: tu olduğundan Polonyanın (stik lâk davasını meydana sürmeğe muvaflak olmuştur. Müttefik devletler, daha ziyade Padzrevskinin tesir ve tazyikile denize mahreçi olan müstakbel du. Sava fatlını müdafaaya me- mar ölan Temori, Peter Vardarin Kalesinin büyüklüğile mülenasip bir kuvveti bu kaleye ay rdıktan sonra malyetindeki kitaat ile Tu- Na nehrinla sol sehiline geldi. Bus rada şimdik: Nöyzats şehrinin bu- lunduğu mahalde müstahıkem bir ordugüh tesisile meşgul oldu. İbrahim paşa, padişahın emrile birkaç gün geçtikten sonra Peter Vardarin önüne yetişti. Bu kale, Macaristanın en küvvetli iğilele- rindendi, Cenubda gelecek bır or- dunun gayet dar bir cephe ile la- arruzuna mecburiyet basıl eyle- mekte idi. Kalenin müdafaası öçin tertshat: lâzime ittihaz edilmiş olduğu gibi, Papa tarafından gönderilen 25 kerlerden ve o civarda oturan Ma- cur ve Hıvvatlardan gayet manta- zam bir muhalız kuvvet tarafın- dan da müdataa ulunmakta idi, İbrahim paşanın Peter Vardarin muhasarasına ımılâuhııı Ma taristanın, hattâ bütün. upanııı dikkat nazarını çekmi ler, Tuna boylar bir Polonya devleti ihdasına karar vermişlerdi. Mütarekenin imzasından Varşovaya larla radikalla â kümet tesis el 1819 bidayetinde Padı müstakli Polonyanın ilk seçlmiş, Hariciye nezaretini desine alıp, Paristeki sulh foransını da Hade ve müdafaaya Fakat bir sene geçmeden, hüküm süren — parti kavgalarından bizar olduğundan, İstifa ederek mevk na ç çekilerek bütün varlı: | san'atına hasre & | P doi Copa'nin ruh yaşatmakla şöhre! almış, tün dünyada yerdiği konserlerde alkışlar tuplamış, samimi tezahür- | ler yaratmışlır. Kendisirön güzel | bir köfserto'su, tam,'bir arkesıra | | 4 5 3Polonealan Klatıç *Melodilen wardır. Bunjar minda «Menmet, si pek meş- | yardur deki operası Dresi Operasında 1901 de sahneye konmuş, son de- rece rağbete mazhur olmuştur Grupvakl (1) in 300 üncü devir senesi münasebetile Karakovi şel> rine büyük bir âbide hediye etmiş, bu âbidenin küşa! resmi mutantan | merüsimle ve bütün dünyada Yaşır | yan Polonyalıların gönderdiği mü- | messiller huzurunda yapılmış ve arihi bir kıymet kazanm Paderevski hayatın: iki ihliras arasında geçirmiştir: Musiki — ye aiyaset, Musikide san'atın en yük- sek şühikalarına erişen üstad yasette 0 mevkie vasıl olamamış, ebedi ve âlemşümul söhretini mu- Sİkeki dehâsma; medyün kal Tayiyi a n ve din 1938 de haflalı! U giliz gazetesinde çıkan çok meraklı safhaları ihtiva eden hatıratından anlıyoruz ki, san'at | veyahut Almanların andıkları muhare- | be, Şarki Proggadi bit tamları Saşı- | yan İi kazabanlır arasında 15 Ten- | Saliz 16i0 Sarihinde vekva gel Polanya Keali Ladislak, Abnanları he- ximüte uğratmı Ve Polanyaya stikiğ- in| kazandirmiş'i, olduktan sanze şimdi- de Tuna; ç Belgrad gib: münzm Len sonra ürüyorlardı. son dereçe r nlundüğundan Türklerii bu mühim noktayı elde etmele Üç verdelik Munrü iâmin- | ) Mu- hayatına atıldığı zaman bir çok müşkülktla karşılaşmış. bir hayli fena zamanlar geçirmiştir. 'arişi gaşyettiklen sonra, büyük san'atkâr 1890 da Londraya gidi- yor. Fakat .m hiç de istediği gekilde tecelli h afişler, Londra halkınır filba- kika dikkat nezerile tecessüsün celbetmiş ise de, bu şekildeki rel lâmlar fena bir tesir husule get diğinden Üstadın ilk iki könser yıtsızlik havasi içinde geç ncak üçüncü konser Can yaratmaştır. Az zaman wariyet değişmiş ve Pariste sini karsılıyan alkış ve takdir fanları, Londrada da akisler husü- le gelirmiş, üstad; klüplerle b suzi böyük salonlara davot olun- aşlamıştır. V ş sunda Kraliçe Viktorya ile -— Gal Aleksandra huzuürunda müteaddit defalar —zesitaller vi birdenbi mütcaddit siyai şahti ş. ezcümle Belfur ile dost niş: olmuş; Başveki! Asaküit'in Nes- dinec girip ç Üstüd, hatı- ratında, Başvekil ile Polonyan'n ietikealini ail bir mübaveresini yövle naklediyor Memleketin; Biş ve dum. diş ü ÇeVabi — 'Au_ Mösyö Askült, diyor, gü- K bezan öyle şeyler r İnglliz Başvekil bile görmesi ve-bilmesi muhaldir! | Hatıratır Fransays ait k'yin çok enteresan. Meselâ Faustun lâ- yemli bestekir: Guunod'dan şöy- bahsediyor: O, pek taşrifatçr idi. Korlaştağu vakit k: ayrı " telâffuz eder, beyaz sukaliyle, k eden bir papası ben- zerdi. Sesi #henkii, jestleri tibardı Herkese nezaket ve hürmetle mu: mele eder, hakikaten müstasmma Yine üstada göre, ken sarkı da Püderevski, Saint Ssens'den de bavranlıkla behsediyor ve herhan &: Bir kirmteyi nerdine güçlükle Kkabul öden bit bivük Pramsız üs- tadına, kendisinec dalma büsnüka- Dml İgöstercdiğinden dsleyı — min- nettar kaldığını sörlüyor, | Miştral İle do famşan Üstad .onun | içinedevrin en büyük Prans:z şar iridir. (Devamı B invi sahifede) rahada, yaptırdığı, keşif hareket- lecinder vhemm.yetli malümat et de etti ve derhal hücum. merd:: venleri ve salrevi hazırl yarak tem- Müzün-on beşinei günü ılk -hüeur mu yapi, Torahim telâkkı edildi. Tomori ise kalenin kâflei ahva- ' | | line vâkif bulunduğundan — kral maiyetindek: imdat ordusu kale ci- varına muvasalaredinceye kadar Peter Vardarin müdafaa kuvveti- “nin sebat edebileceğine katı vlu- | yordu. Buudan başka, pad'şahin Peter I Vatdarin üzerine kuvayi külliye sevketmesi Bodinde fevkalâde bir memmunivetle telâkki ediliyordu Çünkü Türk erdusü bu düretle hedefülhare- kdirde Ma- cur erdüsuUNUN. teşkilât ve- teçhi- | zatı seferiyesi için epeyce bir Za- | man kazanmak kabil olacaktı pasa, Peter Vardarin muvaftak olamadı. - Kale mudafi- Jeri şiddetli mukabelelerde — bü- ndular. b Raleye Türk gemileri de hücum. etirişlerdi. Pakat, Turk dönatımı 1 küleden atılan güllelerle hasara uğradı. Çünkü, nehir içinde donanmava manevra yaptırmak kabil değildi. Böyle olmakla beraber Türk do bir yanmas; kaleyı mükemimet tapçu ateşine tüttü. O gece İbrahim paşa, mai: deki ordudan bir küvvelt ifrar & derek Tuna nehrinin öbür sahili- ne gönderdi. O veçhile ki, muhas yebe © gün gece yarılarına kadar denizden ve karadan devam etti. Türk'orduları tole üzerine şid- deth bücumlar yaptılar . Türk dü- iyor. Sarah Bernbard ve | İ Yazan: Yaşanmış Ask ve Mreor> Ha vral Hayatını Anlatıyorum " HALÜK CEMAL No: “Küçücük dudakları bir andi kan ve köpükle örtüldü yan konuşma- atıl — Ağzından kan gelecek yav Yuüm. Niçin kendini üzüyor$un?. Bu münasebetsiz şeyleri süylüyor- sun?. Elbet de İyileşeceksin. Bak göreceksin yakında birşeyin kal- miyacak.. Sen de kalkacak, arka- daşların glbi gezecek, gülecek, eğ- deneceksin?.> Zavallı Samime boğula boğula öksürüyordu, - Cevap — veremedi. Annesi yanına koştu. Kolunu ba- şının altına koyarak yavaşça onu kaldırdı. Omuzuna dayadı. Sa: sılan başım bağrna - bastırırkı kızcağ zır ağzından taşan tükürük r damlâ mendi- yözünden terlej rinden yaşlar böşanıyer; çü- $ söküp kopara- yiddetlenen öküül r arasinda birşey istiyor, Cukat muvaâ Aşağıdan damısı da yetiğı 8 Temmuz 1941 | 1800 Program ve Memleket — Saat Ayarı, 1803 Müzik: Radya sı.ım.' Örkee- | tma: (Violor tisu Yası Programiınme »Devürm. | 3. Azzeni; Melodi, 4 Stolz: Vi İkbahar, $ Tirucn ile; Sığırası Konustal! VYpva Sâatj). MÜYi? Redyo Söloh -Orkmz & drstr Progrsrnin”Sök — X mi. . 7 Debusey: Deni, &. Lündler, 9. cbie Mendekir Sönt Ayan, Jons Haberleri Müzlk: Fasır Skzi, Redyo Güzetesi Müzik: Chopin'den — Mün hap Parçalar (PL) Zirsat “Tekvimi ve Mahsülleri Borsası. Müzik: Haft Fasıl Şarkıları Konuşma. #Müzik: Kiğsik Program Merüd Cemil Memleke, Sazı Ayarı, Ajans 2248 Müzik: Dem Müzlği (Pi.y 22:56/2300 Varınk: — Program Kapanıs. YARINKİ FPROGRAM 720 Program ve Memleket — Sont | Ayarı, 723 Müsk: Hafif Parçalar (PLy 745 Ajans Haberler! 80n Mück: Mafif Parçalar Prog> ramımın Devamı (PI B30/B45 Evin Saatl. 1230 Program ve Memleket Ayarı. 1233 Müzik: Peşret ve Saz Sema- ierti. IPAS Ajane Haberleri. 1300 Müzik: Solo Şarkılar. V OTDİS AA0 Müzik: Kansık — Prog- Tam (PL) ve A- Toprak Bet: 3230 ve Sağl nası da bu şiddetli hücuma iş- etti Tomori, Türk ordusunun müte- | valı hücumları karşısında —uzun müddet sebat edemiyeceğini am Tayınce ber harp meclisi akdettirdi. Çünkü Türk ordularının hücüm- lavı üstüste ve devamlı-idi: Kat iyyen müdafilere nefes aldırmı- yordu. | Türkler; birçök şehit verdikinti | halde merdivenlerle kale duvar- | larınr aşmağa — cehdediyarlardı. Yılmaz büymevcüdiyetle birbirle- Tİbi çiğniyerek kale burçlarına tır- manyorlardı. Tomorinin topladığı mecliste, malyet kumandanlarının kâffesi, Noyzats yakınında inşâ — olunan istıhkâmatta yalnız başlarma kai- dıklarından dolay , kuvveti müte- madiyen arlan Türk — ordüsu kârşı uzun müddet mükavemet &- | demiveceklerini, halbnki Kral Li | maiyetinde olmak üzere Peter | Vardarini kurtarmak için gelecek | orcuşa iltdai eyicdikirri takdir- ÇArkası Var) vWn çin odays giren dayâ giren | V tuttu. bi hi ei Kom rinden bi T müsekkin bi iziyen & le fincsna doldurdu. Fakali tn öksürükler dinmiyor, il mesine bile meydan verm dinin üzerindeki jlaç parmaklarile karyolanın ken, Soğuk demirleri ht'löşi tirtakliyı â içinden | nA'mâni d ki yıl evvel bahar kadar rık ze Lebessümler çiçeklenen <üÇ | dudakları birenda kan ve KüpüBİ| tekrar başı — anneğlli e düştü | — Ölüyorum!.» diye iniiyeblil ganın yanında en | Je bakıyordum. Kalbim, bildiğim duaları okuy varlığım titriyor, ağhya, & kadar kori h $-E ölüm kenceden de-beter, eli ihlilâç he-kadat ü Yalmız artık içemi sükünetlerin se: Korka, korka aya! ti n cuna basarak odasına yak'aj Kapıyı eçmaktan korkuy Ne bir ağlama, he bir fem düşür eri saçlı dağıl imaş; Kesik K tğ büyük Teğmile 'Annesi başucunda iş. Yüzü dısı kolonya ile bi yar Tde, çüremiy eli bir köşede kıpkızıl, pılhlilaşm lekelerile dolu mendili atılmıs $ rüyordu. Beni görünce Xupl Tarında bafif bir lebesgi (Arkrs İBULMACA 12345678 E vW * ç- Dayeti KABUİ, beğk eai Sörüün iladesi, büyük biçak, £ — “al, teettüi nldası, 4 — Nota, ak, 8 — Mektüp, 6 — Yolu j mödesi veş, nela, merasimlerde ( rüz, $ — Henk. bir 'ulin özüm, TTekdir, giylomiş, 10 — Bi mevi af kabı. » Yakandan Asıkıya: 17 Yapmak, büyüklern Geşikl, Bet gey, 3, — Bizi loğuran, fü, 4 —< Meyva, hold. 8 — £ 6 — Toptü, könüne M ilâve ederif KSa bu'uzmanlz. T — Çekmeki he, $ — Pişirecek kap, iperlen, Hazyvan, mey getiren, T0 — Bİ bilmiyen, uzun değii. Dünkü Balmacamıcan balledilmiz 12345678

Bu sayıdan diğer sayfalar: