18 Temmuz 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

18 Temmuz 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ömeeemer ı Te Yazan: GÜZİDE SEL — BKırçınlık etme haydi uyu ârtık yavrum. Saat ona geliyor. - Geç kalırsam sonra sana bir daha 0. yuncak alamam. Çocuk gecikmekle oyuncaktan mahrum olmanın birbirlerile mü- masebetini anlamamiş gibi göz - derini annesinin boyalı yüzüne di. kerck yalvardı: — Ne olur anneciğim Bari beni koynunda uyu! Genç kadın dudaklarını ısırdi; teessürünü gizlemiye — çalışarak göcuğunu göğsüne — bastırıp iki yanağından şefkatle öperek onu karyolasına sürükledi! Fakat kü. Çük her akşamki gibi yine anne- sini bırakmak istemiyor, etekle- rvine sarılıyor, kucağına çıkmak için atılıyordu. —Selma kapmın jyanında duran dadıya çocuğu ya. tırması, üşümemesi için talimat werdiklen sonra odadan uzaklaş. t Düşüncelerini değiştirmek, i- çinde uyanan duygulara kendini Kkaptırmamak ister gibi sofadaki aynada rujunu tazeleyip saçlrını düzeltti. Seri bir hareketle pal- tosunu giyip sokağa çıktı. Daha bir saat kadar vakti vardı. Bu ak. gam bara yürüyerek — gidecekti. Böyle yaparsa yorgun âsabı din. denir, fena düşünceler zihninden gilinirdi. Hem bu haleti — ruhi içinde nasıl şarkı söy ? Herkesi zevkinden mahrum et - Bilâkis va- | zifesi müşterileri eğlendirmek, on. | kara, bir an için kederlerini unut. | e oyalamak | öktan sonra, bugün ancak bu ak- | gam ilk defa şarkı söyliyeceği ba. ra angaje edilmişti. Kend: €uğunu bu yüzden geçi du. Neş'esiz görünürse bu pi da ayni asık suratla karşısına di kili, nakarat şeklini alan tehdit. | deri tekrarlardı. | Mehtaplı, rüğgürsız' bir kış ge- | eesiydi. Kar dinmiş fakat soğuk | yerinde idi. Paltasuna biraz daha | sarılıp omazlarını kısarak yürü- meğe devam etti. Üşüyen, ellerini | eebine soktu. Bu sessizlik, na > | mütenahi beyazlık hoşuna gitti. İçinde garip bir haz belirdi. Dü. göncelerile, hislerile beraber sa.- #ilerce böyle nereye gittiğini bil- maden dinlenmeden, yoruluncıya kadar yürümek istiyordu. Bu sa- #ile berkes gibi evinde, sıcak ya. tağında uyumiya hakkı olmadığı. mı ne çabuk da unutmuştu. Böyle düşünceleri bir tarafa bırakarak kendi iç âlemine daldı: Üç sene €vvel ona bir gün bu hale gele - ceğini söyleseler — kahkahalarla gülerdi. Zira ruhunda, kalbinde, saadetten, sevgiden başka birşey yektu. Yarabbi o mes'ut günler, aeneler ne çabuk geçmişti? Onları € mu yaşamıştı? Ve şimdi gecenin bu saatinde bara şarkı söylemeğe giden yine kendisi miydi? Ha - yatta yetim olan çocuğu olmasa birg ün bile yaşıyamazdı. Acaba kkocası sağ mıydı? Onsuz kalmca gok ıztırap çekmiş miydi? Yoksa € meçhul kadınla beraber mi ya. gıyordu? Öyle bir kadın var mıy. &i hakikaten? Bunu da hiç bir şeyi « de bilmiyordu. Unutamadığı bir tek acı hatırası vardı. Bu öyle bir | hatira idi ki canlandırdıkça da- | Mmarlarındaki kan uyuşur vücu - dünün bütün atöşi sanki beyninde toplanırdı. Evet dün gibi hatırlı. yordu, Yine böyle bir şubat ge - | tesinde çocuğunu kucakladığı gibi | memlekitinden, evinden, koca - sından uzaklaşmıştı. Ona kocamız sizi aldatıyor diye meklup yazmışlardı. O buna inan. mişti, Acaba bu hakikat miydi yoksa bir düşmanlık mı? Onun çılgınca sevgisini, saadetini kıs « * tanmış olamazlar miydi? Bunları düşünmemişti bile... Ah uzun kış gacelerini ne hoğ geçirirlerdi, Ekseri akşamlar ko- cası keman çalar Selma da ona ya şarkile yahut da piyano 1le İstanbul C. M. U. liğinden İstanbul Ceza ve 'Tevkif Evi Hastan esinin bir senelik 18250 kâse yoğurt te 1650 Kilo süt ve 2580 kilo et ibtiyaçları açık ekslitmeye Xonulmuş ise de müzy- itmede ete talip çıkmadığından — ve üt yöğürt ekslilmesi de h eksiltmenin 10 g yes günkü Oks yoğurdun eksiltm bedeli 726 lira ve muvakkak ayni gün euat 15 de mühamrren bedeli Ü377 lira ve muvakkât teminatı 103 lira 28 kuluş olan ©t hakkındaki eksiltmenin rar verilmiş olduğundan taliplerin mezkür gün ve saatte Sultanahmetteki Ceza inaşlnda toplanatak kam syona kanunl belkeleriyle birlikte mü- we Tevkif Evl © refakat ederdi. Kocasının ilk bes. tesini kendine uzattığı an tatlı bir hayal gibi kafasında belirdi. Nasıl gözleri seyinçten parlıyordu. Sel. ma bu senin için demişti. İsmi senin için kalmıştı. Daldığı hayal- âleminden barın kapısı önünde uyandı. İçeri girer girmez kulğına, mazisine, ken - dine ait bir bestenin son notaları | geldi. Hem nekadar duyarak ça. hnıyordu, Şimdiye' kadar hiçbir kemancı - tellerine bu melodipin derin, içimli hakiki ifadesini böy. le terennüm edememişti. Elbise- sini değişmeden paltosunu çıkarıp salona daldı... Sesin geldiği tarafa çevrilen gözleri büyüdüler, bü. yüdüler, ayni noktada — saplanıp kaldılar, — Melih . diye — bildi. Derhal kendini toplıyarak önün- deki masaya oturdu, Herkes sus. muş yalnız keman konuşuyordu.. Allahım çalan kocası mı idi? O da mt buralara düşmüştü? Masalardan senin — için.. Senin için sadalrı yüksekdi.. Selma: Yarabbim hayat ne garip ne feci diye m:?:Idandı. Birden yerinden fırladı, Ortaya yürüyerek bütün ke'Şiyle, hevecan, ıztırabile şar. kıyı söylemeğe başladı.. Keman- €ının başı di y yav | kımıldanmadı, sese daha yaklaş. mak için sendeleyerek öne doğru ilerledi.. İkisinden başka kimse MASAL: İki kedi büyük bir peynir par- gasını yakalamıştı. — Bunu arala- rında taksim etmek istiyorlardı. Fakat birbirlerine emniyetleri yok- tu. Nihayet iş kavgaya bindi. Da- vanın halli için köylerindeki bir maymuna müracaate karar verd- ler, Bu maymunun hayvanlar arar sındaki ihitlâlfarı adalet dairesin- de hallettiğini işitmişlerdi. Peynir parçasını yüklenerek maymunun yanına gittiler, O, da- den sonra, terazinin | yarak, peyniri Her kısmı terazi koyarak, dedi ki: ydi şimdi adaletle tartalım. İki tarafıl? da hakkını muhafaza edelim. k Sonra terazinin bir kefesini gös- tererek: — Şu taraf bana daha ağır gö- rünüyor, diyerek o taraftan biraz kopardı, yedi Bu sefer diğer taraf ağır geldi- ginden o taraftan da biraz kopa- hiç bir seyin farkında olmadı. Ba. şıra kemana daha çok dayadı, çal- | miya, daha-coşkun, — daha içten | çalmıya devam etti.. Bravo, Mü. | hir... sadalrı arasında Selma ye. Fine-otururken kocasının garsonla konuştuğunu görünce kendinden | bahsedildiğini hissetti, Kaçmalı | mıydı? Hayır! Mademki artık onu bülmüştü, mahvettiği bir hayatın hiç olmazsa onkazına dayanma - | Ya Melih kârısının şarısöz uğunu öğrenince.. Karşısında garsonla kocası duruyorlardı. İs. kemleyi çekerek onu oturtu; he. yecanını, iztarabını gizlemek için önündeki kadehi sık sık kuruyan dudaklarına götürüyordu. Konuş- mıya başlıyamıyorlardı. Bir| şüp- he, merak, diğeri azap içinde kıv. Tanıyorlardı. Sükütu bozan ko. cası oldu, Selmaya gözlerinin, saçe larının rengini, yüzünün şeklini sordu. Fâkat yalan söyledi. Ko- manci rahat bir neles alarak: Ya. | nılmışim ve buraları bilmez bile | her halde çoktan ölmüştür, ya ses | nekadar da benziyor diye kendi. | Kkendine söylendi. Selma, müm - kün mertebe lâkayt bir sesle kim- den bahsediyorsunuz diye sordu. Kocastna hayatını — anlattırmak, aldatılıp, aldatılmadığımı, önu bir harabe yapanın sanki bilmiyor . müuş gibi, kim olduğunu onun ağ. zından dinlemek istiyordu. Hey- hat: Bu ona daha çok acı vermek- 'ten başka neye yarıyacaktı. Son müşteriler sallanarak çı . Kârken — hâlâ anlatıyordu. Sel. ma her şeyi öğrendi. Kocası gibi ayni sadakat —ayni iştiyakla seviyordu. Onsuz yaşıyamıyaca- ğinı anloyınca intihar etmek iste- | diğini, ölmeyip gözlerini kaybet. tiğini, karısına bestelediği şarkı . ları bilhassa senin için, çalarak hem hayatını kazandığını hem de âncak böyle avunup yaşıyabil « diğini binbir işkence içinde kuv- Tanarak thılui Yazık ki artık herşey bitmişti. Selma kocası için ölmüştü. Sukut ettiğini bilmektense bu daha iyi idi. Sevdiği adam için buna da katlanacak onun temiz hatıraları. nı, iğrenç hakikatle kirletmiye . cek Onu andak sevdiği sesile te- sell edbilecekti. Zatn kocası da kendisinden başka birşey bekle - miyordu, Yalnız Selmadan değil hayattan da... Birbirlerinden ay. tilmamak için iki san'atkâr, iki arkadaş gibi beraber — çalışmıya beraber oturmıya karar verdik. ten sonra sustul; uzatılmasına ve ir 102 İlra $€ küruş t 15.30 da ve muhâmınen ruş olan süt eksiltmesinin yine ayni gün saat 16 da Jerasına ka- İk mükâfatlı bulmacamızı halletiniş olan küçük okuyucularımız — arasında kur'a çektik. — Vadettiğimiz mükâfat- ları, sırasiyle oşağıda isimleri ve ad- resleri yazılı ekuyucularımız - kazun- mışlardır. Mükâfat küzananlar Salı gününden itibar€n her gün saat ondan — itibaren matbaamız İdarehanesine müraeaat e- derek, mükâfatlarım akdırbilirler. Mükâftlarının — posla ile — günderil- mesini arzu edenlerin idaremize ayrı- ea posta pulu göndermeleri de lâzam- dir. Birinci: Bir fotoğraf makinedi ka- zanan okuyucumuz: — Beşiktaş Vali- deçeşmesi Maçka meydanı $8 numa- rada Boyan Güzin. İkinci: Bir mektep çanlasi kazanan: Ankâra Helval mahalesi Çıkmaz — s0- kak 17 numarada Hikmet Özen. Üçüncü Beş Hralık bir perker takı- mi kazanan: Kısıklıda Kavakbayırın-. da 2 numaralı Rüât Bey küşkünde Semih Doğan, Dördüncü; Üç liralık bir hokka ta- kımi kazanan; Bakirköy 1 inci okul 3 üncü sınıf talebelerinden Akgün. Beşinei; Bir aylık Son Telgraf abo- mesi kazanan: FPatihie Eaklali Paya Ha- ci Üveyg mahallesi Müslim sokek 18 numarada Müceddet. Birer kitap kazananlar (8 den 15 in- iye kadar) — Beşiktaş — Vişmezade mahâllesi Limoncu Adil sokak 20 nu- mara, Topkapı Taşmektep Camij so- İkak 18 numarada Kebire, Fener Çor- baciçeşme 3 numarali evde San'at O- kulu talebesinden Orhan Engünç, Si- düivri Alipağa köyü 5 inci sınıf talebo- lerinden Şevket Tezen, Sişli " Osman- bey Rumeli caddesi Afitap sokak Şüik- raniye apartamamı kâpıcını eliyle İh- | san, Eğrikapı Yatağan caddesi 6 nu- mara Bayan Selma İzzet, Süleymani- ye Kiz Ortaokulu 7 inci sinif tülebe- lerinden — Hediye Aktünç, Lâlellde Ordu caddesinde 277 numarada berber Niyazi Çalışkan, Üsküdar Cezâevinde dökmeci Bay Zeki Çehreli, Beşiktaş | | Yarın Akşam (GX553) Tel: 42690 <B0 Belediye BAHÇ Şişli Çocuk Es'rgeme Kurumu Menfaatine Saat 3 e kadar BÜYÜK MÜSAMERE BŞ TEPEBAŞI SAFİYE ve Bahçenin Saz Hey'eti | BAKİRELER ÂYİNİ 12 Tablo BÜYÜK REVÜ San'atkâr İsmail Dümbü! Ki bütün programile Batakhane Yosması kahkahalı komedi Bahçenin GARDENBAR Kısmı | İGoçen bulmacada mükâfat alanla! l Geçen Bulmacamızın — Halledilmiş Şekli.. İki kedi, bir maymun, bir de peynir parçası rıp, onu da yedi. Bu defa evvelki taraf az ağır göründü. Kediler: — Bu kadar farkın bizce ehem- miİyı veriniz, dediler. Maymun: — Siz razısınız amma, adalet razı değildir. Kimsenin kimseye zerre kadar Bakkı geçmesini İste- mez, diye tartmağa ve müvazene hasıl olsun diye sağdan soldan fazlaları yemeğe devam etti. Ni- hayet koca peynir parçasından kı- yıntı denecek kadar az birşey kal- an Kediler: — Aman, biz taksimden — vaz- keçtik, olduğu gibi veriniz, diyes rek bu yalancı adalet derdinden kurtulmak istedilerse de, maymun: — Peki amma, benim zahmeti- me mükabil birşey yok u? Mah- keme hareı nerede? Bari şu kısmı ona sayalım da, siz de mahkeme- ye borçlu kalmayınız, deyip geri kalanı dahi alarak sersem kedi- leri kap: dışarı etti. yoktur, hakkımıza razıyız, Mükâfatlı yeni bulmacamız Yirmi dört kibrit çöpünden yu- karıda gördüğünüz şekilde oldu- gu gibi dokuz küçük murabba teş- | il edeceksiniz. Bu kibritlerden 8 ini kaldırdığınız zaman, geriye tamamile muntazam âki murabba kalacaktır. Bu yeni bulmacamızın müddeti iki haftadır, Halledenler arasında çekilecek larımıza aşağıdaki hediyeleri ve- Teceğiz Birinciye bir kol Yağlı boya takımı, ni at, ik'nciye: meüye: Ky- li bir dolma kalem tak:mı, Dör- incüye: Mektep çantası, Beşin- iye: Bir aylık *Son Telgraf» e- bonesi, Beşinciden 15 inciye k: dar kitap, 15 den 25 e kadar sulu | boya, 25 den 35 e kadar dolma ka- lem, 35 ten 45 e kadar fatoğraf al Türkeli mahallesi Tamgöz sokak 1 nu- sorada Esin Kutlndağ. Birer sulu boya takımı — kazananlar (16 ıncıdan 25 İnciye kadar) — Kı Ka tramvay caddeki 173 numazalı | dükkünde tesviyeci Kemalettin, galti Elmadağı caddesi 143 numarada | Neclâ, Setimiye Kişla eddesi 19 nu- marali hanede Cemile Ahmet Memiş, Sultanahmet İşik sokağında. maralı apartımanın 5 inel & ran Aytur, Kadıköy Nallbey sokağı 17 zumarada Meziyet Akkemlk, Sir- kecide Meriç otelinde Bay — Necmi, Kuzgüncük İcadiye caddesi Hamami soğağı 40 numarada Bayan Aysel, Ra- mi- Yeniçahalle — Paşubaba - sokağı 7 | mumarada — Saliıh Gerçek, - Yeşilköy | Halkah caddesi 28 numarada Malike Çekerer, Kasımpaşa Müscilim — soküğr J1 numarada Setavarvar. Birer Dolma — Kulem — Kazananlar: (26 — 38 inciye kadar) — Kadıköy Bahariye, Bademaltı sokak Hürriyet aparlımanı T numarzada Tuncey, An- kara Cebeel Dumlupinar caddesi Dörte yal 78 numrada Nebahet Sarp, Anado. Tukavağı otür altı mumarada Sevket Ağabey, Zeytinburnu — Gemelmaz so- kak 11 numarada Bayân Müyesser, Büyükada Cami mahallesi Öreke «0- kak 1/4 No, da Cemal, Tophand Karan- h firin sakağı $ numarada — Erkin, Güneş, Sarıyer Kocalaş sokâk Şirketi Hayrtye memuru Bekir Özkenin — kızı Gökçen, Beşiktaş Maçka meydanında 38 numarada Rauf, Kumkapi Serger. deler sokak 10 mumarmda — Edibe, Fatih Karaman ceddesi 47 numarada Didar Görün, Birer Fotoğraf Albümü Kazananlar: (36 — 45 inciye kadar) — Kumkapı Kedirgaamda Reviye sokak G2 numa- rada M. Kemal, Heybellada — Hüseyin Rahmi Bey sokağı 44 numarada — Bu- ya Mahmüre Bilge, Beykoz Fevzipaşa cüddesi 112 numarada - Bahri Öncel, Süleymaniye Petva yekuşu Nazır Eb- ceibey sakak numarâ 11 de Mehpare, (Devfmi Yarımki Nüshamızda) 'Teneffüs için ne kadar lemi, 55 den 70 e kadar kurşun ka- lem, 70 den 100 e kadar kartpos- tal, hava alıyoruz ? Acaba yaşıyabilmek için ne mik- 'a muhtlacız? Bittecrübe ap edilmiştir ki, gençler di ikada 14 jlâ 16 defa teneffüs e- derler. Bu, günde 10000 kere de- mektir. Her göğüs kabarmasında içerimize yarrm litre hava' girer. Zannedilir ki, teneffüs içih bu kadar hava kâfidir. Hayır!. Çünkü hava daha teneffüs edil- meden asitkarbonik vardır.. Bu nisbet iki misli olunca hava bo- zulmağa başlar, Asitkarboönik te- neffüs edilmez. Havadaki miktarı çoğaldıkça kanımızda biriken asit karböniğin dışarıya — çıkmasına mâni ölur ve bu suretle nefes al- mak güçleşir. Biz her saat binlerce litre havay: ifsat edecek hamızı- karbon neşrederiz. .. Civciv var, civciv var! Annesi küçük Tomrise yarı hid- detle, yarı okşıyarak dedi — Yavrüm, artık niçin yatmı- yorsun?. Bak kümesteki civcivle FTin hepsi uyudu. Küçük.Tomris: — Evet, dedi, tavuk anneleri de uyudu. Nefis ve leziz yemekler, Emsalsiz bir musiki Ş Zengin ve emsalsiz $ Varyete programı TAKSiM müşterlerine takdim etmektedir. CUMARTESİ ve PAZAR saat 1T — 20 arasında tekmil varyete Programiyle Matineler. ESİ'nde bümü, 45 ten 55 e kadar yazıka- | | | racastla muktazi musmelâtı ifa - ettir- Yazan: HALÜK CEMAL Belki ömrüm hep kötürüm g! pencerede beklemekle geçe dikçe tikrim yine derdime, dinmez ıztarabıma saplandı! «— Yarın ne olacak?. Ya yarın da armesi görünmezse?, dedim. O vakit varlığıma dolanan ümitsizlik beni Samimenin ölümünden te- selli aramağa sevketti: Düşündüm ki: Ecel her vakit zalim değildir. Hayatları deviren, saadetleri çürüten ölüm; bazan insanlardar bile müşfik olur. İca- bında merhametli bir ölüm benim ölmeden öldürülen, bir otel oda- #ında çürütülen mevcudiyetimi te- mizliyecek, günahımı yıkayıp ör- tecektir, Kimbilir o vakit zavallı annem, sevgili babacığım birşey duymazlar, bilmezlerse beni, ta- lihsiz, şerefsiz kızlarını her zaman şerefli, bir çiçek gibi temiz yâde- deceklerdir!.> Bu tahassüs gözlerimi — yaşla, kalbimi melâlle doldurdu.'Hayatın boş ve manasız birşey bulunduğu- na, ölümün bazı kereler kurtuluş olacağına ilk defa ben bu gece i- nandım. — Titriyerek yerimden kalktım ve yine (Ik defa bu gece; iki aydır her akşam yatarken sa- dık bir mü'min gibi yaptığım i- badetimi yapmadım: Her gece ya- tağa girerken Hikmet Beyin pen- sine bakar, ilk sevgimin bü- tün masum tahassürlerile: — Hay- di ben yatıyorum; artık sen de uyu emi sevgilim?. e kendi ken- eöhayalile konuşurdum. Şimdi o gelmiş miydi bilmiyor- dum. Fakat ;başım eğik, gözlerim yerde karyolama yaklaşi m. Yor- ganıma bürünürken avucumu gök-| lere açıp Samimeciğin fatihalar, Tlh okudum cek., demek ömrün hep kötürüm 4 böyle pencerelerde beklemek- | le geçcek!.. Samimnin ölümünden dört ak- şam sonra idi. Gi klı ağır ağır kaybolurken camın ö- | nünde içim sızlıya sızlıya oturu- yor, kendi kendime böyle diyor- dum, Evet bu akşam bütün — bir inlizarla geçen dördüncü günün sonu idi, Yarın acılarla, kederler- Te dolu beşinci gün başlıyacaktı. Fakat hâlâ ne annesini yollamış, Fatih 3üncü Sulh Hu- kuk Hâkimliginden: Balıklı Rum hastanesinde tahtı tedavide Dbulunurken ölen — ve hastanedeki terekesine mahkeme- mizce vaz'ıyed edilen Hüseyin A- Ninin alacak ve borçlularının bir Ay ve vüris iddiasında bulunanla- rın üç ay zarfında mahkememize müracaatları aksi takdirde tereke- ©in hazineye devredilcceği alâka- garların malımu olmak üzere ilân olunur. JA T ——— Söğüt Asliye Hukuk — Mahkemesin- den: — Ss/a Söğüt Orla mahallesinden Mehmet oğlu Veli Kasabın #/1/941 tarihinde öldüğünden bahikle terekesinin tesbiti ve defterinin tutulması vereseden Ve- Hi kızı ve Mustafa karısı Ayşe Eker ta- rafından 30/1/MM1 - tarihinde talep e- dilmiş olmakla aşağıdaki hususat ilâ- nen tebliğ olunur. 1 — Ölü Veli Kağaba kefaletten do- dayı alacaklı olanlar da dahil olduğu kalde tekmil alacaklıları ile borçlula- mınm İlân tarihinden itibaren en geç bir uy içinde alacak ve borçlarını vür; ga yedlerindek! vesikalariyle - birlikte mankememlze mürocami'a — kaydettir- meleri, 2 — Böylece mahkememire alacak- darını vaktiyle yazdırmıyan alacaklı- darın mirascıları ne şahsen ve ne de terekeye izafelen takip edemiyecekle- | ri ve tevdi edecekleri evrak ve vesa- | ik mukabilinde makbuz İstiyebilecek- | deri. | 3 — Yukariki iki maddede yazılı ol- | duğu üzere bütün ilgilileriş, Hân tâ- Tihinden itibaren en geç bir ay zarfın- da Söğüt Sulh Hukuk Hâkimliğine mü- meleri, aksi takdirde ikinci maddede yazılı olduğu Üzere müamele ifa edi- leceği ve bu baptaki defterlerde wia- cak ve borçların kaydı için uçık olup müddetin inkızasında kayde nihayet ve keza Ügilllerin tetkik et- defterlerin. mezkür bir ay inde acık bulunduğu Berkesin ma- | Tümü olmak üzere İlân okunur. «59225 | CAZ - DANS - KABARE - RESTORAN we TAKSİM Belediye BAHÇESİNİN bülün varyete numaraları, JAPON PAN- Yalnız bu akşama mühsur almak ri Ki Saat 3 ç ka ğlenceleri SATILIK EV Bebektt Tramvay İst elva- yında bahçe karşlaında 368 numaralı ev satılıktır. Yedi ode, dâraca, mutfâk, #lektrik, | pabileceğini hayagazı, terkös süyü verdir, | No- j ne de kendisi görünmüştül. Ö , Her sabah yatakta b gün muhakkak gelir!, tün bir ümidin yeğâne n tyanıyordum. Akşamın kali etrafa çökmeğe başlayınca günle beraber bu zavallı neş'em de kararıyor, ölüyo geceler.. hiç bitmiyecek £ isle, ıztırapla peşisıra gelen f ler bütün bir azap şahikasl yordu. Evde elayak çekilip ÜŞ » yatınca şifasız, ilâçsiz bir. 1 gibi kendimi mindere bırsif » gecenin rütubeti çık camın önünde yolunu yordum. *O> nu, istikbalimik kadderatımı - tayin edecek sevgiliyi mazlüm bir inkıyatlı ”| KEyordum Dört gece üstüste sabaha İi yattığım halde geldiğini Miştim, Gündüzleri de perdf j hep kapak duruyor, bazan dışarı çıkıp geliyordu. İlk iâi de bu gayritabli hali kalbi mil safiyetile tabil bulmağa *| şıyordum: *— Belki Bursaya, babasi miştir. Evleneceğimizi söylü izin alacaktır!.» a Fakat sonra; benim burad Kİ kast, kaçmak arzusu sezer Tuyordum Kaçmak.. Cinayetten sonrâf) üstü bırakmak.. Bunun tal bile benliğimi kudurtuyordği * kadar inanmış, —öyle bir yetle herşeyimi kucağında mMuştım ki böyle bir hiyaneli immak & doğmuyacağını, ayza parçal sanmakla birdi. Ben 0f ir genç kız sevgisile b koklanmamış -bir gonca taze, bakir Bir VÜSt hayır bütün bir yarlık verdim, çe çiçek kadar Şemiz, ölüm bedi sevgimi çiğnemek, fakife sum bir aile kızinı kirli ihtiffi kurban etmek için insan ya Öj yar, ya cellât olmalı!. Yok- ğ © böyle yapmaz, Hikmet Be kıymaz, sever, zavallı - Mül acırl.» diyordum. (Arkası ? OUU A YNM - ——0 K DNK Soldan Sağa: 1 — Başlan aşağıya, 2 bi Genişlik, Mübarek ay, 3 — gün, yaşanın kısaltılmışı, & Gf mak, ne soğuk, ne alcak, 5 — MÜR adet, 6 — Gürüş. bir millet, T bili uzuvlarımızdar, bizi & Su, seneler, 9© — Birlikte, 10 © | dinin başka türlüsü, yapmale — Yukaridan Aşağıya: 1 — Yürüyüs, nemazda döndüğümüz yer, 2 — Nefbekğ, nevi kumaş, 3 — Erkek İsmi, Bal yapar, deniz genernli, alünd, yokluk — ifade eder, başına U ilâve'ederseniz, mif da olur, 7 — Orman hayvaf büyük, 8 — Çok değil, vapef B, 9 — Safra levazımından. 10 — Nakledenler,

Bu sayıdan diğer sayfalar: