6 Ağustos 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

6 Ağustos 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£ —SON TELGRAF — Üü Bünldü ae UA KA lEla SONTELGRAF NALINCI l SznAsı Bir arkadaşın yazısından öğre- | niyoruz ki, nalıncılıkta büyük bir | ünkılâp olmuş.. Evvelce takunya | yapan ustalar, şimdi, plâjlarda gi- * yilmeğe mahsus, kadınlar için tah- İki taraflı keser, Nalıncılar işle- rinde de böyle iki taraflı çalışma- sını bildiklerini güstermiş oluyer lar, Bir müddet soura, bür de ba- kacaksınız ki, kırk yıllık takun- yacılar, lüks mağazalar meyanına girecek, Beyoğlu caddesinde vit- rinler süsliyecekler, EELEK SAT Bir büyük ve lüks mağaza, pa- tırlarsınız, lüks mağazalar, sade. ce yüzde yüz kârla iktifa edebile- ceklerini iddia etmişlerdi. Yüzde 128 kârla papuç satışını duyunca düşündüm: Acaba, bu mağazaya ne isim vermeli, hangi 6 AĞUSTOS 1sa SEBZE bahçeleri Şehir içindeki tekmil bostanlar Be- | lediyece kaldınlacak Bolediye, şehir içinde ve bil- hassa mahalleler arasında sebze bahçeleri ve bostan olmamasını kararlaştırmıştır. Bu hususta tet. ikikler yapılmaktadır. Bıhlr için- deki mahzurlu — görülen sebze — bahçeleri kıpıtılıclllır Bostan ve bahçeler için her semt- te ı-_lln _l edilecektir. Yüzme kampı Kız ve erkek muallim- ler için kamp açılıyor Beden Terbiyesi Umum Müdür- Tüğü, kız ve erkek mükellefiere yüzme öğretmek ve diğer sporları yaptırmak üzece büyük bir kamp kuracaktır. Daimi olacak bu kampa| her mındaka mükellefleri muay. “yen müddetlerde iştirak edecekler- dir Bu hususta tetkikler yapılmak. tadır. lü kör olanlar.. Bizim Osman Cemalden — bir mektup aldım. Şöyle diyor: *#— Belki, bu sözlerin manasını anlıyamamışsındır. Selâmi, acı badem, demek istiyor.. Bilirsin ki, bademin acı ma, tatlı ma olduğu belli olmaz.. Göz de övle, dir.. BİR YOL DAHA YAPSAK Sen zamanlarda İstanbulda ya- p'lan yeni yollara dair gazetelerde rakamlar, izahlar intişar etti, Çok şükür, yollarımız yavaş yavaş dü. zeliyor, yapılıyor. doğruyu İfade için konmamıştır. Lât olsun, diye, süz alun, diye konmuş- fur. Binsenaleyk e saatlere — bakıp itlmat etmeyiniz. Biz, böyle bir mâna — çıkarıyoruz. Halbuki, şehrin ber tarafındaki umu. ml santler birer ayar santi olmak l4- zım değil midir?. Ve biz, bunlara ba- karak saatin kaç olduğunu doğru o - hrük bilmemeli miyiz? Pakat, ne ya- nk ki, kocz İstanbulda, birbirine u- yın saat pek az bulabillesiniz. Ara - vında birçok farklar vardır. Bir kıs- | ha naftalin sipariş etmiştir. VİLÂYET ve BELEDİYE: TİCARET ve SANAYİ: * Bulgaristanla aramızdaki tica. fnkişafı için — Buk. memleketimize yenl tücaret hey'eti gelecektir. & Ecnebi Petrol şirketlerinin polarında bulunan iki bin yeni tene- ke, şirketler tarafından Mıntaka — Ti. earet Müdürlüğüne devredilecek ve Mmlıvıhlınuıbdrüe— $ R ğN:n&ıIun"kuw & zerinden muamele görmüştür. MÜTEFERRİK: de meksleterinde düçar olduklari müşkülüt hakkında izahat İstemiştir. *& İnhisarlar İdaresi tütün depola- randaki işçilerine sicak yemek tcvzil- me başlamıştır. Dün Üsküdardaki işçi yemeğini ler idaresin yemişlerdir. Bugün ve yarın da diğer — depolarda #cuk yemeğe başlanacaklır. HALK SÜTUNU Şahadetnameli bir daktilo iş arıyor mi da vakit vakit bozluur ve durur. Örtamektep T İnci sınıfına — kadar Tamir görür. Sonra yine bozulur. Her hâlde, yeri konacak saatler bu neviden olmuyacak, ayarı famam ve sıki müt olacak. İsmine ba. BÜRHAN CEVAT okumuş €ski ve yeni yazıytı mükem- melen bilir ve elinde — daktilo diple mast bulunan bir bayan iş aramakta. dır. İstiyenlerin Son Telgraf —Halk sütunundı Daktilo rumuzuna —mücu- caatleri. Ruhiyatçı ve içtima- iyatçıları alâkakar eden bir mevzu Göçenlerde, bir muharrir arkadaş, intihar haberlerinin gazeteterde neş- rinin kanunen memnu olduğu batsl üzerinde bazı fikirler süylüyordu. O arkıdaş, intihar haberini değil, in - tihar haberleri edebiyatını menet - meli, haberla dahi neşri mütenau o- lunct bazı İntihar hidlseleri, gurip ve yalan şekiller altında gazele sütun- Tarına geçiyor, diyordu. Bilirsiniz, inlihar — haberi yazmak' yazaktır. Çünkü, bu hâdiseleri taf - #ilâtile ve romantik telerrüatile yaz- yaak, bir takim Hasta, dejenere —tip- leri teşvik ve tahrik ediyor, Böyle bü adam, beni do gazeleler ayni şekilde bir roman halihde yazsınlar, ni delice hareketi tekrar etmeği dü- şünüyor veya teşebbüs ediyor. Bu yüzden gazelelor, bazan, inti- bar haberlerini tahrif ederek garip şekillere sökuyorlar. Meselâ, tabanca kâza€n Patlıyor, merdivenden yuvar- lanıyor, karşısındakini — yaralaıdıktan sonra, namludaki diğer bir kurşun da kendi kağbine nasilıa isabet — ediyor Mâh., Benim fikrimce de intihar haberleri Çünkü, , het memnu şey, her #çık ve aşiklir çey- den daha fuzla muharriktir. Ancak. bu haberler, zabıta raporlarının verdiği hudut ve çerçeve içinde olmalı, sade- ce, hödise tesbit edilmelidir. Bunda herhangi bir mahzur düşünülebileces Bini zannetmiyorum. Esasen, varı ka. En hoş tahrif edilmiş bir atihar hâ- disesi verdir ki, hâlâ — halırımdadır. Yillar . Gazetelerde, oldukça da tafıflâtlı, şöyle bir hâber — çıkmıştı! Bir genç kız, pencereden eğilmiş ko, debek tutarken, kazaen düşüp ölmüş. Bu satırlardan sonra, genç kızın aşk ve alâkasından, hususl — hayatından bahsediliyordu. Fakat, kurnazlığa lüzüm kalmadan anlaşılıyordu ki, hâdise bir intihar . dir, İşte, rbm benzer, gazetelerde bir çok garip haberler intişar etmiştir. Kanunu, dediğimiz tarzda tadı! et - mek, gâzeteciyi de bu tahrif kaba - hatinden kurlarmış olur. Bilmiyoruz, ruhiyatelar, İçtimalyat- cılar, hukukçular, bu mevzu etrafın- da ne düşünürler, ne derlee?.. R. SABİT Şark memleketle- rine bir ticaret he- yeti gönderilecek Basra ve Suriye yolunun açıl. masile şark memleketlerile tica- retimizde bir inkişaf başlamıştır. Bu memleketler de uzak yerlerle temas edemediğindn ticaretlerini daha ziyad bizimle yapmak iste- mektedirler. Ticaret Vekâletinin şark memlekellerine bir heyet göndererek bu münasebetleri da. ha çok genişletmek imkânlarını arıyacağı haber verilmektedir. ——— Yıkılacak mescit ve çeşmeler Evkaf İdaresi, tarihi kıymeti ol- mıyan köhne çeşme, mescit ve binaları tesbit ederek yıklırmağa karar vermiştir. Bunların tamiri ve muhafazası için lüzumsuz pa- ra sarfedilmesinin bu suretle önü. ne geçilecektir. Fener, Fatih merkez, Ömerli Nahi; üdürleri değişti Şilenin Alacalı nahiye müdürü Halit Sezer Fatih nahiye müdür. lüğüne, Fatih merkez nahiye mü- dürü Şeref Fener nahiyesi mü- dürlüğüne, Ağva nahiyesi müdü. rü Arif Ömerli nahiyesi müdürlü- diye, ay- MAHKEMELERD Yazuan: HÜSEYİN BEHCET Bizim aile, aile değil, âdeta meşhur yedi deliler — Detiliğin en aşığı yetmiş tür » Tüsü vâarınış. Türlü türlü deli gördüm amma, böylesine ilk defa rastliyo ruüm. Bunlar sülülece N be birüder. Hani, yedi deliler derler. İşte upkı öyle.. — Vah zavallı — kardeşciğim vah! Vallahi seni böyle müazzep gördükçe öyle dertleniyorum ki, inanmazsın!.. Baaadltini Gerdaa; veviatlarii. Şlan: di başına geltalere bakıyorum. da. Nedir derdin — kuzum. Neye hîyll muazrep oluyorsun? — İşte onu anlatacağım ya, Raşii- ciğim... Evlendiğimin ertesi günü, nasıl | s0ys0p rirzop bir aileye çattığımı en- | ladım amma, iş işten geçmişti... Di | şimi sıktım, siktım, siktım., Nihâyoet tahammül edemez hale geldim. İllâllah artık! Bağazıma geldi | — Peki,, Dertleri, delilikleri nedir? Efendim.. Bir kere, bizim evde dolabi var.. Hani hemen he- men, küçük çapta bir ecanne... İçinde hemen bütün müstahzarlar var, Bütün €v halkı, sıhhat meraklısı,.. Hafinda bir doktor gelir.. Herkes muayene e- &ilir. Tabil İç güveysi olarak eve gir- diğimden itibaren, ben de bu usüle tübi tutuldum. — Bu fena bir usul değil. Hatta, sılhat noktasından lâziım da.., Maale. »ef biz yapamıyoruz, yukam,, — Dinle efendim. Bundan başka, yedisinden yetmişine kudar, evde her- kesla elinde bir derece, Sabah ak - | şam, herkes derecesini alıp yatağının | başi ucundaki karztona, hastanelerde giduğu gibi, işaret edecek. — Herkes Diribirinin nabzım yoktıyscak. Nabiz da husüst hanesine işaret olunacak., Defi tabil, keza... Kimin başt ağrısa, midesi bozulsa, ishali veya kabzi ol. sa, hastalığına göre, büyük hamm- dan Üâç istiyecek.. İlâç —dolabindan Nişanlısını ve ilâç çıkacak.. O ilâcı alıp, hastalığın ve ilâcin hükmüne göre, on iki saat, | Ev | yirmi dört saat istirahat edecok. adela hastane.. Hastano değil, tımar- hane... — Yallahi çok iyi âdetler.. Dacisı | başımıza.. Hepimiz yapabilsek!, — Darılma amma Raşitciğim. ıı— da pek tam akıllı diyemiyeceğim. Za- ten bir iki tahta, sende de ötedenberi eksikti.. — Vallahi elddt söylüyorum! — Ben de ckddi söylüyorum! Neyse ,| dinlel. Haydi kendileri bu zer deli - likle kalsalar da, o kadar gam de - Şil.. Bana da musallat oluyorir. S-- buh ukşam koltuğumun altında derece.. Ya banim, ya kainvalde hanım, ya kainpeder bey, ya baldız hanlın, ya kainbirader Bey, hatta, yahut da kh- | iya kadın veya hizmetci, — Küçük bey., Bugün notrmaldan iİki dizlem fazla.. İstirahat elseniz... Nabzınız — normaldan fazla atıyor... İstirahat etseniz!. müleyyin alsanız da, sokağı çıkma- sanız... Biraz öksürüyorsunuz.. Sır « tınizü vantur çekip tentürdiyot —sür- sek de, yirmi dört saat istirahal et- #eniz.. derecenle | Köpoğlular, hepsi döktor — sanki,.. Bastle İstirahat bakdir ediyorlar. Va © kâhya kadının <bugün — flevriniz normalden” üç diziem fazlar demezi yok mu? Bütün cinlerimi tepeme bia-| diriyor. Babon da ma böyle kenu « gürdü? Nereden öğrendin böyle ko- HuşMmasını?.. Nihayet orizlm, setla anlıyacağın, İzyan ettim artık. Bu derece, ilâç ve döktor. manyaklarının evinden ken - dimi dar attam, Doğru mahkemeye... İşte şimdi, gu istidayı mahkemeye ve- receğim. komşu kızını tabanca ile öldüren âşık! Fatihte işlenen feci cinayetin falli hâ- diseyi mahkemede nasıl anlattı? Fatihte Hacıiüveys mahallesin- de oturan, çılgınca sevdiği 16 ya- şında Hayrünnisa ismindeki ni. şanlısını kendisinden yüz çevirdi- ğt bahanesile öldüren ve bir ser- seri kurşunla Şükran adındaki kizın da ölümüne tebep ölar polis Ali Rizanın muhakemesine dün 2 inci Ağırcezada başlanılmıştır. Cinayetin ağır yükü altında pe- rişan bir halde bulunan Ali Riza dün muhakemede şunları söyle- « Hayrünnisayı çok seviyor. dum. Beni başından atması çok sarstı. Karımdan ayrılacağıma Yeni bağcılar kooperatifleri kurulacak 'Ticaret Vekâleti, Trakya üzüm- cülüğünün gittikçe inkişaf eltiğini görerek İzmirde olduğu gibi bu mıntakada da koperatif kurulması- u kararlaştırmıştır. Mürefte ve ci- varında bağcılarla temas edilmek- tedir, Eceğli, Tavşancıl ve Saban- ©a bağcıları da bu kooperatife da. hil edileceklerdir. —— Yeni modern bir ceza evi Ağrı vilâyet merkezinde modern bir cezaevi inşası kararlaştırılmış- tır. Bu işe 15 bin lira sarfoluna caktır. İnşaata 15 ağustosta başla. ğüne nakil ve tayin edilmişlerdir. ( nılacaktır. Tefrika No: 17 Sürü Çıngırakları Yazan: CAHİ'T UÇUK boynum sarıldı. Heyecan içinde: — Ah abacım, diyordu. Abacım hâ- 1â gözlerimden gitmiyormuan... Seni çe- kecek kuvvetim yoktu. Koştum Recebe şeslendim. — Allahlan 9, evinde imiş. Siğirlti geldi de, seni ölümden kur - tardı. Tanrım Korudu.. Ah abacım yöle va gitmiştin. Rengt bembeyaz olmuş yanakların. dan yağlar yıvarlanıyor, sessiz zcasiz ağlıyordu: — Anam evde yoktu. Ocak başin - daki takada duran gu şişeyi kaptım geldim. Nasıl gidip geldiğimi bilmi - yorum... Ağlıyordun, ben o ağlamaların fadınl tattım. Anam hastalammıştı. İşte © raman OÖntm solgun yanaklarındam öptüm: — Ürzülme Nezkelğim... Geçti. Hiç bir. geyim kalmadı.. Artık gidebi- liriz... Bir takızdı gidu. Gürültüye başımızı çevirince Recebim elindeki çifte düş; - müş anun uzun heyile eşikle doğruk muş olduğunu gözdük. a laüam Abır ağır yatağır yaklaştı. Yavaş bir sesle: — Olmaz, dedi. Bugün misatirim - Biniz.. Sabah, hırsızlama bir iki av - Şiradi oaları size plşiririm.. Nezik, vol elinin yehadet parmağını mararak mülereddit duruyordu. — Ne var? dedim. — ÜÖyleye gidip anama haber ve- zeylm. Meraktan çıkdırır. Tarladan gel mişlerdir ber halde, Recep, ena döndü: — Sizden de birar — yiyecek getir... Belki doyuramam sizi... Misafir ura- duğunu değil bulduğunu yer amına. Nezlik kuş gibi çıktı gitl. Recep, ara- da mihlanmış kalmıştı. Birşey aranir Kibi dört yanına bakındı. Sonra ace - leyler — Yıllırin gelme vakti yaklaşıyor, dedi. Onunla bir olunca güzel av ya- parız. Zaten şimdi av da yasak ya. — Niçin? — Kuşlar yuva kuruyorlar. Yavru ça Karacaklar... Yavrular kanatlanıp yu- vadan uçunca av mevsimi başlar.. Gülerinde yeşil vahşi pırıltılarla an- latıyordu. Birden geri döndü.. Dışarı çıkarken: — Şu kuşldarı yolayım.. Diye mırıldandı. Kapıdan — hafifçe başıni eğerek goçti. O zaman dirveklerimin çok yoru! - muş olduğunun farkına vrasrak, ya- tağa uzandım. Çğlıyanın — uğultularını duyuyarum, Bir korkulu rüya görüp uyanmış gibi, yaşama hakkimı duyu- yor, ata sıra vücudümü okşıyân bir frperti ila kıpırdanıyorum, Sari tahta parmaklıklı pencerenin açıldığı koyu, yeşli gülleliklerden sü- Tülüp gelen İnce rüzgür, serin teams- larla yüzüme dekununp geçiyor. Dişarıda keskin bir islik, ağaçlık- darın içini çınlattı. Biraz sonra pen. cerenin önünden şeklini seçemedi - #im bir cisim geçti. Ve kapt eşiğinde «Kurt> göründü. Kocaman başını içe- Ti uzatarak, havayı kakladı. — Gel kurt geli, Dedim. Recep, aceleyle içeri mi Bizdi: — Kurt o benim arkadaşımdır... Yanıma gelerek, yatağın kenarına oturdu. Elimi avucuna aldı. Bu serin avuç içime bir Ürperti verdi. ©, kurtla meşgüldü. Dostu olduğu- Bu köpeğine anlatmak istiyordu. Eli- l yavaşça çekerek, kurda uzatlım; — Gel, kurt... Gel çocuğum! Daha, yatağın kenarından kalka - Tak, ilerldeki kapaksız dolaptar bü. yük bir parça ekmekle döndü. Bana tzatarak: — Ona yedir, dedi. Alişir belki.. Ekmeği aldım. Kurt tatlı — bakışlı gözlerile bana bakiyor, burnu seri ha. reketlerle oynayarak, havayı belki de beni kokluyordu, Ekmeği uzatım: — A kurt, all. Tereddütle, burnu koklayici bare- ketlerle oynayarak yaklaştı. Ağrı siv. Ti gişleri görünerek açıktı. Ekmek parçasını, büyük bir dikkat.i le dişleri arasına alazak - birkaç adım gertledi.' İki pençesini önüne doğru uzatarak yere yatlı. Gözlerini bana, Recebe Çeviriyor, yavaş yavaş yi - yorda. Ekmek bitince sıçrayıp külktı. Mü. tereddit odumlarla yatağa doğru gel- di. Kocaman, tüylü kuyruğunu soll- yordu. Köpeğinin en ufak hareket - lerini kontrol eden /Recep: — Bak, dedi. Sana 1snıyort.. Yeni bir ekmek arçamı vermedi Bimi görünce pençelerinin üstüne” şını yaslıyarak yatağın dibine uzandı. | İri tatlı gözleri ben üstüme çevrlli idi. | (Devamı var) nihayet kendisile evleneceğime dair teminatlarıma aldırmıyordu. Üstelik vak'a günü bana hakaret etmesi de yarama tuz biber ek. mişti. Hiç âdetim olmadığı halde git tim, bir 49 luk yant 60 lık rakı - larak Hayrünnisanın evi civarın. daki arsada içtim. Vakit gecikmişti. Tekrar gidip barışmak ve yalvarmak istedim. Hayrünnisa beni karşısında gö- Yünce en ağır lâflar sarfederek hakarete başladı. O anda kendimi kaybettim. San- rasını hatırlıyamıyorum. — Fakak kazaen öldürdüğüm Şükrana çok acıyorum.. Bilâhare dava şahit eelbine bı. rakılmıştır. AVRUPA HARBİNİN VA LAİ TÜLÜL Asyada on sene.. Yazan: Ali Kemal SUNMAN| 918 den 1830 senesine kadar A- merika pek parlak bir refah ve Servet devri geçirmiş oldu. Fakat Amerikanın kuvveti, İn. gel teşkil etti Bununla beraber Japonların ümitlerini kestiklerini zannetmemeli, Çünkü bir gün gel. miş, Amerikanın harpten sonraki © parlak refah ve servet seneleri de .. Bunu anlıyan japon- Tar 931 senesi sonbaharında Man. çuriye asker yollamışlar, oraya el atmışlardır. Amerikanın şikâyet. | leri, itirazları o zaman yalnız söz- de kalmağa mahtümdu. Çünkü A. merika Birleşik devletleri filiyat sahasında müeessir bir rol oyna. mağa kendi kuvvetini kâfi gör müyor, şiddetle başgösteren iktı. sadi bubranı Amerikanın bütün faaliyetlerine hâkim oluyordu. ja. Mançuriyi ele geçirme- sine Amerikalılar hiç razı olacağa benzemiyorlardı. Lâkin ne çare ki japonlar ıınllklı!r( yerlerden çık. dikleri şekilde bir hükümet kur- muş oldular. Bu seferki Avrupa harbinde de Avrupalılar arasındaki ihtilâftar. dan Amerikalıların - kaç senedir müessir bir harekete geçmeyişin. den istifade etmeyi bilen japon ta- rafı için bugün de Hindiçinide is. tediklerini Vişi Framsasından al. Bugün bir | 'Yeni Tuz stokları İnhisarlar idaresi yeni büyük depolar hazırlıyor İnhisarlar İdaresi tuz ihracatı | azaldığından yeni büyük depolar hazırlıyarak büyük tuz stokları yapmaktadır. Diğer taraflan mem- leketimizde tuz sarfiyatı her yıl artmaktadır. Bilhassa sofra tumw larına rağbet çok artınıştır. AA ğ ği a Limon ithalâtı Yalnız Meyve Birliği tarafından yapılacak Bir müddet cevvel faaliyetini durdurmuş olan İstanbul Yaş Mey- va ve Sebze Tarım Satış Koopera. | tifleri Birliğinin Ticaret Vekâle- | tince ihyası kararlaşmıştır. Liszan- sa tâbi olan limen ithalâtını bun. dan sonra yalnız bu Birlik yapâ- caktır. gn eee yenız Bina bulamıyan mektep idareleri! Bazı okalliyet mektepleri alâ- kadarlara müracaat ederek mü- nasip bina bulamadıklarını (!) ve yeni sene yaklaştığı için kendi. Terine bina temin edilmesini iste. mişlerdir. Bu hususla tetkikler yapılmaktadır. elüyüririe Kayseri ilkmektepleri Kayseri $ (Husust) — Vilâyeti- miz tedrisatı iptidaiye meclisi ilk okulların 1 birinciteşrinde açıl- masını kararlaştırmıştır. -Öğret. meniler bir hafta evvel, vazifeleri başına döneceklerdir. Tarihi tedkikat heyeti Kayseri 5 (Hususi) — Etnoğraf. ya Müzesi Müdürü Osman Ferit ve Doçent Ekremden müteşekkil ta- rihi eserleri tetkik heyeti Kayseri- ye gelerek eski Selçuki eserlerini tetkik etmiştir. Heyet Bünyandan Samsuna hareket etmiştir, iğne e Karsta her aileye yarım kilo kahve verildi Kâars (Hususi)— — Belediyeden fiş almak suretile her aileye ki- losu 24 kuruştan — yarım — kilo çiy kahve tevzüne başlanılmıştır. SON TELGRAF— Şehrimizde kahve satışları Ticaret Vekâletin- ce serbest bırakıldığından Kars ve diğer yerlerde olduğu gibi satış. Tarın çiy çekirdek olarak yapılma- sını ehemmiyetle Vekâlotten te- menni ederiz. Amerika zenginleri Çin- de çok para sarfederek © diyarın bütün iktisa- diyatına hakim olmağı tedilerse de .. masında bir fevkalâdelik olmasa gerek. Şimdi İngiltere kendi İmpara- torluğunu teşkil eden memleketler arasındaki rabıtaları daha kuvvet. hendirmek, bir de Hindistanı mu. hafaza etmek azmindedir. Yine bu siyasetin icabı olarak Amerika ile dostluğu bugünkü gibi pek derin bir sarimiyetle devam ettirmek Anglo - Saksonların — müşterek menfaatleri iktızasıdır. Uzak şark işleri İngilizleri bu cihetlerden düşündürüyor, fakat bir zamanlar pek çok alışveriş ettikleri Çinde İngiliz lcarelini yine eski haline | getirmek ça büyük hamlelere lü. zum var, Amörikalılar için ise Asya işle. ri ihmal edilecek gibi değldir. O. nun için Asyanın istikbali, mu. kadderatı filen de mevzuu bahsa. lacak bir safhada yeni yeni vekayi zuhur edecek. Bunu söylemek i- çin kâhin olmağa lüzum yok, 919 ile 929 arasındaki on sene zarfın. da Amerikanın zenginleri Çinde çok para sarfederek pek çek işlere büyük büyük sermayeler yatırı maşlardır. Fakat bu on senelik l tecrübe bütün umdukları gibi ne. Halbuki Amerikalının bilgisi ile, parası ile, çalışması ile ergeç hü. tün Çinin iktısadiyatıma hâkim olmak için uğraşması japon tara- fından büyük bir sekteye sğralıl. dı. Mücadele böylece uzıyacak. Ys.,.,ı,.: Al s'il ı 5 har gelince; Şii kanın tekrar faaliyet ahııi cağı yakın bir ihtimal olarak lenebilir. Bu takdirde Masır b vaziyeti büyük Mısırdaki hükümet yarım ne kadar siyasi partinin Tisyonundan ibarettir. Geçel' ye kadar hükümetin MJ' Sait Zağlül zamanlarında en kuvvotli siyast partisi bu parti, bütün Misır milli$ verlerini kadrosu içine Muvaffak olmuştu. Fakat ğğ Zağlüldan sonra partinin arasında ihtilâf çıktı. p.,—uıl sırdaki büyük nüfuzunu menfaatli olan makamların rikile bu fhtilâf büyüdü. V& yet parti son seçimde rıldı: Bir$ Vefd namı al! ğeri de Sait Zağlülün ismif feten Sadi Partisi adı ali Hihabata iştirak ettiler. HÜkÜÜŞE birlikte hareket eden Sadi yetmiş beş kadar meb'us bilmiş iken, Vetd panl.ıl W' zimete uğrıyarak meclisteki vetini kaybetmiştir. Diğer taraftan Ahmet şanın Üderliği altındaki partisi hükümete iştirak eı!" ; kat bir müddet sonra eun bineye dahil diğer zümrelef sında ihtilâf çıkmıştır. M hilt ve gerek harici mesel allük eden bu ihtilâf nihayfği distlerin kabineden çeti sebep teşkil etmiştir. Gerfi rağmen, hükümet meclistek seriyotini muhafaza etm' ? var ki, ilk gündenberi eti distlerin muhalefeti lle kâl hükümet için «Sâdist» öf tındaki Vefdistlerin ya da mahrum kalmak büyük | darbe teşkil etti. Binaenaltit gündenberi Ahmet Mahir Sidistlerini tekrar hükümü ne almak ehemmiyetli bir halini aldı. Başta Başvekil Hüseyin şa olmak üzere, diğer zi harp dişında kalmıya ıırİ' duklarına şüphe )vlmır görünüyor ki bu siyaset kının da tasvibine mazhaf tur. Buna rajjmen, sadistlerik gİ bal Misırı harbe sürüklemtkgi yebileçeklerine ihtimal kolay değildir. Herhald& den çekilmelerinin yegât bu harbe iştirak mesel çeij razi # v gerektir. Öyle olsaydı. Tar kabineye girmeğe ları, Mısırın fili olarak | raki mânasına delâlet ©İ Halbuki Siırri paşa niden teçkilden sonra dâ harp dışında kalma politil ayrılması bahis mevzuu görülmektedir. Bu çat da Sâdistlerin kabineden SŞT lerini de ve tekrar j melerini de İcap eti sebebi, harbe karşı .ııı:' yet ile ıllkılı w Bir Maarif ;.çil murunun lâk: Mzarif Vekilinin nazarı Kyüp küzasına ııı.l1ı hiyesinin İmrahor ’ vekili B. Kâmil zan bir suretini Mi düğünden — istedim. 1941 8180/19081 nıımılv kere ile eraporlarıntza mamiştir şeklinde ıır rildi. Halbuki beş yıl ) lin nlıı biç teftiş beş yılda DİF yPiği sun n'ılımı eei / bile mümkün — olamif &4 raporlarımla arânı Mt arandığı b:dth" mütettiş B. Sır, L E B Bodrl u'u!ncidll teplere gelip mıkdd'_ teftiş etmişlerdir. celbetmenizi dilerim? İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: