27 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

27 Ağustos 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —SON TELGRAF— 27 AGusTos a HALK FİLOZOFU ACIMAK Ben, firinci düşmanı değil, «suiniyeta düşmanıyım, Fırım- cılar arasında xuiniyet sahibi olanların mebrülen birlimdu- Küna Hnanam — vardır. *Dolay- sile, bu gibi fırmerlara düşma- Her brun, bergün kontrol ediniz; Mutlaka uygunsuz bir hal görülecektir. Ve takdir ede- ceğinir ceza ne olursa olsun, ayni hareket, ertesi günü de tekrar edilecektir. Üç yıl var ki, fevkalüde şart- lar altındayız. Fakat, ondan ev- vel de, bir kısım İstanbul fırm- cılarının ayni suiniyet dolu ha- rekelleri tâ ezele kadar sürüp gitmiştür. O bolluk zamanların- de, İstanbnılda, batı Hat tahav- vülleri günlerinde az mt mm'i ekmek buhranları yaratmış- lardır? Piyasaya at mt hamur SÖNTELGRAF İ BASMA ENTARİ Kadınlar arasada basma entari | modası çıkarınıya — çalışıyorlar. Buzu balolarda da — basma entari giyiliyor., sansrsınız ki, bayanlar, ipekliden vezgeçtiler.. Hayır, şimdi, eskisinden ipekli kumaş alıyorlar ve ..ım. leri, evlerde, gündeliğe vurdular! DEFİINE PEŞİNDE Geçemlerde, bir zat İzmitie de- £ne aramıya gitmişti. Bu zat vak- tle taabhüt işlerile meşgulmüş.. bir arkadaş: — Müteahhitlik de şu zamanda bir deline amma, dedi, demek, İzmi'tteki defme daha zengin ADALARIN SUYU Adılarda yine su yokluğundan şikâyot ediliyordu. Fakat, coğraf- ya kitaplarında, ada, dörl tarafı Su ile çevrili kara parçası olarak trik odilir. Binacnaleyh, Sular İdaresinin, Adaların suyunu te- imin bususunda — daima geç kal masmı, coğrafya bilgisindeki faz- İn vukufuna hamlelnek lâzun! SÖZ BİR ALLAH BİR Bir kısım tüccar, filân madde- min — fiatimı — arttırmıyacaklarına $öz veriyorlar, sonra, yine artlır. znıya teşebbüs ediyorlarmış! Vorilen söz ne oldu?. diye, so. Yanlar var!, Fakat söz bir, Allah bir.. bu, bir şarkı değil midir?, Geıirilecek yeni parti Belediye tesbit edecek | satışlar yapılmaktadır, | hude zahmet edilerek masraf ih- REŞAT FEYZİ | Hülüse: İstanbulda ekmek | faaliyete geçmek müsaadesinin verilmesi düşünüldü. Biz, bu mevi fırmcıların, bir kaç ay kâr etmemelerine üzü- | Müyoruz. Fakat onlar, yıllar ve | Sadeyağı ihtiyacı tını yağların f Fivatada yemeklik sadeyağ âh- tiyacı arlmağa başlamıştır. Fiat- lar yükselmekle beraber ihtiyacı giderecek kadar iyi yağ buluna- mamaktadır. Bu meyanda elal- tından kilosu 5,56 liraya kadar Bazı tacirler muhtelif mıntaka- Tardan yağ getirtmek için sipariş ler vermişlerdir. Bunlardan kü- Çük bir parti evvelki gün Kara- | denizden tir, — Götirilecek yağların fiatı — belediye iktisat müdürlüğü olunacak ve tacirlere muayyen bir kâr n'&beti birakılarak satışa müssade olu” nacaktır. vi Lüzumsuz yere birlik kurulmıyacek Vekületi; — Vekâletin ini * *etahasi etmeden birlik — kurmalarını Mmuvafık görmemiştir. Dün Vekâ- letten etikadarlara gelen bir emir ge Vekiletin göstereceği tüzumu en kurulmak — istenen bizliklere ihtiyaç olmadığı ve bey- Ticaret Aiyar olunmamas: bildirilmiştir. | eükü kurulürken, İstanbul Bölge Ja Anadoludaki Alaturka musiki Möble için sarfetti- ğimiz paralar İsşe Musteşarlığı Teşmiklunın. Jağyı üzecine, Bölge İaze Müdür- lüğü de bittabi lüğvedildi. Uzün ü mander, bu müdürlüğün İşleninin de- vir ve teslimi ile uğraşılıyor, Bu ârü- 'du gözümüze Çarpan bir küçük bâdi- | ' ve var, Gazelcicrin yamlığına göre, isşe teç- e Müdürlüğü için dg 16 bin lirahik zuöble alınmıztır. Dü müdle nari &- Hlnmaştır?. Burası, bahsimizin dişında- Fakât, harp içinde, ham ekonomisi- Mi İdrak etmiş memleketle ona - görü bir hava yaratmıya memur bir teski- İt düşününüz. Bir şehisde faal'yete Beçiyor. Ve ilk iş olarak — muszzam, üke bürolar tesis ediyoc, 16 bin İiras e möble nlıyor, Ve İaşe Müdürüğü, #on günlerine kadar böyle bir toltım kırlası, bürolarına ait goksenların tae mamlanmasiyle uğraşmıştır. Asıl işini ne Vakit gönmüz, — maksadı. teçekkülü masıl bir seyir içinde yel almış? Belki de, bunları düşünmek için pek | 32 zaman kalmıştır. Anlaştlar bir hakikt vatüır: — Büz teykilâtçi değiliz. —Yeni fikir'ere göre yeni mekanlama — kurümeyoruz. — Eski Bildiğimiz bir takım — klâsik dalreler, “kalemler vücude geliriyonuz. Bu dak veler, Kalemler kirtasiyecilk — çinde Bunalıyor, müsbei, müsesir ve penlik bek az iş görebiliyoruz. Son yirmi yıl içinde, doksun dokuz türkü yeni dalre ve müsssese kurul- muğ, bilâhare bunlar JAğvediniş, D lerine tekrar yenileri — vücut bulmuş. | tur, Ve her yeni kuruluşta da binlar, ve Hiralık möble satın alıtmız, bilhas- | sa erkün odaları lüke denecek farz da döşenmişlir. Aceba, bu dsire ve müsmeselerin Jağvinden soara, bu möbleler ne olmuştur?. Söyle söyliyonler buluneblir. - Bir devlek mekanizması içiede nihayat bir kaç müyonluk mö Hüdisesi, büyük bir şey aım dön ne çıkaçt. Bundan, şu çıkar; Bayona iktisat ve | fasarrıf propagandası yapürken, biru zat kendimizin bu — fikirlere hiç aldı. Tuş etmediğimiz çıkar. Ve unukmamak | İlmimdir ki, inmanlara en mücesir tal. | kint aözler, irataklar değil, hüdiseler | yapar, DMesolâ, kabil olsa da, İstonbuldaki mülga inşe teşkilâtinin — deçlete — kaç Yrüya mal olduğu hessp edilse... San- ra, bir de, bu teşkilâtin gördüğü meüe- Terin bür bilânçor YA Dasıl bir mukayese netlçeei €ide edebiliriz?. R. SABİT san'atkârları Şehrimiz musiki — san'atkârları cemiyetinden ebliyetname ulmak | nrzum—n, Mataş | 1 Anadolu vilâyetler den de mürscastlar heyeti bu gibi alaturkacıların ta İrplcrmı cemiyete aza kaydolma- Harp Vaziyeti, Stalingrad şehrinin ve Novo- rosisk limanının akibetleri (Yazan: H. 8. Eski Bükreş Atqemiliieri) Doğü cephesinde: Alman tebkiği, Stalingrad gar binde Rusların son dercce çetin savaşlardan sonra şarka doğru sü- rüldüğümü bildiriyor. Buna mukebil Ruslar da Sta- Hagrad şimali garbisi ile Kotebni- kova şimali şarkisinde kamlı xa vaşlar olduğunu, Alman piyade ve tank kollarının tekrar tekrar tanrruz eltiklerini haber veriyor. Almanlar hava yolile nakledilen tanklar da kullanıyarlarmış. Bus- lar, Stalingrad varoşlarımı halk- tan boşaltmışlar, evleri teker te- ker birer istinot noktası haline sokmuşlardır. İşte bu kısa malümaltan çıka- rılacak netlce şadur: Stalingrad meydan muharebesinin ikinci saf- hası başlamış ve şehrin 40 - 50 | kilemetre garbinde ve cenu da Almarnlar lehine bir. cer almıştır. Dün de yazdığımız gibi, Almanlar Don dirseğini aşmıya muvaffak — oldaklarından — arlık Stalingrad'ı kurtarmak — Ruslar için çok güç ve belki de Alman üstünlüğü kazşısında mümkün - Tamıyacuktır, Stalingrad etrafındaki —harp mantakası bana şimdi, Dinyeper garbindeki Kiyef meydan muha- rebesini hatırlalıyor. Strateji ba- kımindan — vaziyet aşağı yukarı düşeceklerini ve büyük bir mağ- lübiyete uğrıyacaklarını tahmin etmiyorum, Üstün Alman taar- rurlarına karşi daima cephe tuta- rak geri çekiliyorlar ve bir Al. man kuşotmasma meydan vermi- yorlar, Aşağı Volga gerisine çeki- leri dafaaya devam edelrile- Kafkasyaya gelince, yalnım garpte yeni bir vaziyci vardır. Ruslar Novorosisk limanında si- vil helkı - boşaltmıya başlamışlar ve Krasnodar genubunda tekrar geri ;.ı.ı-ı,ıe.—dır Artık Alman- ların b Sant veya gün ııowful Ka Cenupta yüni orta xnıhıyıdı büyük bir değişiklik yoktur. Giroz- my petrol havzasıma doğru seri bür Alman ilerleyişi - görülmektedir. Alaga ve Vlâdikafkas şebirleri Raslarm elindedir, bu itibarla AL manlar Kafkas dağlarından aşan esaslı iki yoldun ve boğazdan he- nüz uzak bulunuyorlar. Bir AL man dağ grupunun 5829 metre ir- | #ifaında buluman Elbruz tepesine çıkması. strateji bakımıdan böyük — .—asamr bir şey ilade etmez. Buradan Ka- Tadenize inmek için elverişli bir yol yoktar, harebesi birkaç gün içinde büyük bir nelice gösterecektir. Şimdiki Almam ilerleyişine bakılırsa, Rus- Tarın aşağı Volga gerisine çekil- mesi vo fakat Stalimgrad'ı mah- düt kuüvvetlerle şon üna kadar müdalaa etmeleri muhtemeldi: müsaade istiyorlar Hariç memleketlere zeytinyağı zatmak için bazı tacı için hariç memleket- Yere ancak 100 ton zeytiny racatı için müssade — vemmn Bundan başka yapılan müracaaı- z karşılanın Fabrika ve imalâthane kur- mak istiyenler çoğalıyor Hariçsen mal gelmemesi üze- rire son zamanlarda memleketi. mizde fabrika, imalöthane etmek istiyenler çoğalın. meyanda şehrimizde bir topluiğ- ne ve bir kanserve imalâthanesile İzmlede bir çırçır fabrikmmı — ve | Kuşadasında bir teneke fabrikası | kurulması için İktısat Vekâletin den müsasde istenilmiştir, a eT Sabahları erken saatlerde çıkarılan bozuk ve eksik ekmekler Beşiktaş, Ortaköy, Armavır- köy ve civarı yerlerdeki fırınlar- dan ekserisinin halkın enfazla mürdesat ettiği sadah saatlerin- de bozuk ve eksik ekmek çıkar- dıkları ve bu ekmeklerin azami sabahları snat sekize kadar kont- sileâ- Tolsüz Satıtdığı Hakkında yetler kere daha nazari dkk)lmı cek bederiz; Amatör ressamlar resim sergisi Üsküdar — Halkevi tarafından dün bir amatör ressamlar resim sergist açılmıştır. Sergi çok be- #enilmiz ve takdir. olunmuştur. ( yemek yemiye geldi. Olurup yemeği ——— | Tacirler zeytinyağı ihracına lâkadar HAHKE.KLERDE : Dolmayı tam yutmuşsun! İki tazaf ta Liribirinden —davacı... Biri bir Jokantecı, öbüzü Jokanluya ye- mntk yörnlye gelca imilgleri... Berelâ sokantacı dinjlenildi: — Bientim, dedi; bey, Jokunlamıza yedikten sonma, fiyatlara — itiraz — etti, Yicmil dediğinmz ot yemeğne on kuruş evrenek istçdi. — Olmaz efendimi, Siyatlar maktu- durf Dedim. Onun üzerine, yakara sarıkdı. Beni dövdüğü gibi götürüp bü- fetia yanına ükk, Camlı bir büfemiz vardı. Onu devirip camlarını kındı, Ön iki İlra zarar ve ziyânim var, Bv- veli zarar ve ziyanımı lazmin etmesi. ni isterim. Sanra da / cesalandırılma. ga.. Müşteri söze başladı. — Ben Jokantaya girerken, bunumn adamlarındap birine, — Yemek kâaç kuraştur burada! De- dürn, — On beş kuruş dedi, Girip oturdum. — Yemeği — yedikdesi sonra yirmi kuruştar hesap istediler. Vermek islemeyince, itiraz edince, gv- welâ, O: dedi, yemek. Tiyatını nereden - Sade bula- | birden üzerlme yür Kabanat benim deği Bir kaç şehit dinlenildi. Mohkeme, lt fira cam parası du ödernesine ka- rar verdi. Mahkmeden çılınca, —orada — bulü manlardan biri, Dursuna, — Benim buşıma üç gün evvel bir iş geldi, dedi. Du geninli, onun yanın- da golda silir!,.. Üç gün evvel, EBrzm Tumdan geliyordum, tren, gece, Kay. senye uğradı. Kamım acıkmıştı. Trta- den inip istasyonun — bülesine gitlim Bir adama, — Yiyecek ne var? Diye gordum. — Zeytinyağlı biber amııı. dedi. - Kaç parar — Yirmi kuruş! Dedi. — Getir bakalım! Dedim. Bir portiyon diye, bir dane — biber Ketirdi. Her neye, yedikt Heabi göreceğim zaman, başka biri- Si geldi. — Borcumuz nedir?. Dedim, —Otuz kuruş! Dedi, — Allek Allah, dedim. Şimdi şu 2- /dama aocdüm; ylemi kuruş dedi, Bu ne biçlm işt, — Nereden bilecek, dedi. O, burada Gyakçıdır. Netice ne oldu? — No olacak? Otuzu Şarılıp çıktıra “Treni mi kaçırayım on kuruş için, ee | Kanla çene yarıştıracağım diyet — Sen dolmayı tam yutmuşmun am- ma, biradar, benim öyle — dolmalara karnım toki Enayi ev'yim bent Bir Salmayı otuz kuruşa yiyeyim?, Hükâyoyi anlatan, gârip garip Du- Kut yüzüze baklıktarı sonra, ! Dedk. Ren enayiyim, bi Gelmayı otuz kuruşa yedim. Sön açık Ggöz adamsın... Bir yemeği otuz İiraya B e HÜSEYİN BERÇET BUDR T R Brezilya ve Mihver Yazan: Ahmet Şükrü Esmer lan gelen hâberler, bu ” venup Amerika devletinin mih- ver devletlerine kargı ha- linde olduğunu - bildinmektedir. Bugün cenup ve 'orta Amerika devletleri harp karçısındaki vas ziyetlerine göre üç kuma ayrıl- maktadırlar: — Bu devletlerden bir kısmr Birleşik Amorika harbe girer gir- mez, mühvere karşı harp ilân et emişler, bir kısmı da harbe son- radan katılmıştır. Yani mihverle banp halinde bulunan bir zümre vardır. 2— İkinci bir zümre mihverle si- yaszt münmsebetlerini kesmiş ol- makla beraber, filii olarak harbe iştirak etmemiştir. 3- Mihverle harp halinde bu- dunmıyan we ayüsi münasebet- lerini de kesmiyen Arjantin ile Şili de üçüncü bir zümzeyi teşkil etmektedir. Brezilya ikinci zümreye dahil olan bir cenup Amerika devlet- dir. Mitrver devletlerile harp he- Hnde bulunan birinci sümre dev- Jetler arasmda henhangi bit si- yasi anlaşmazlığın çıkması bas his mevzuu olamaz, Fakat deniz- altı gemilerinin açık denizlerdek faaliyetleri yüzünden geri kalan Hü zümre devletle mihverciler arasında sık sık anlaşmazlıklar gçıkmaktadır. Almanya, Amerikar ya ve İngiltereye karşı açlığı mür cadelede denizalti harbine çok büyük ehemmiyet atletmektedir. Bu silâh, ancak deniz üsbünde te- sadüf edilen her ticaret gemisinli habersiz olarak batırmakla mü- essir olabilir. Geminin hüviyetini tayin etmek için tedbir almması, mücadelenin bütün sertliğini gi- derir, Bu sebeple Alman denizal- tıları rasladıkları her gemiyi ba- tırmaktadırler. Ve Almanya ile harp balinde bulunmyan devlet- lerin Hcaret gemileri de bu arada kuzban girmektedir. Bu yütden kendisile bu devletler arasında çıkan anlaşmazlıklara karşı AL- manya iki ayrı politika takip et- mektedir. Arjanlin ve Şili gibi, mihverle - siyasi münasebetlerini kesmiyen devletlere tazminat ver mekte Brezilya gibi siyasi müna- sebetlerini kesmiş bulunan dev- letlere tazminat vermemekledir. Mihwerle harp halinde bulunma- dıkları halde ayrı,musmeleye tü- bu tatulmak bu devletleri ircite müş ve Berlinde sert teşebbüsle- vin yapılmasına vesile teşkil et- miştir. Bundan başka Brezitya tarafın dan Alman tebaasına karşı alınan Dazı sıkr tedbirler, Berlini incib miş Ve bu da Iki memleket ara- sındaki —münaesebetlerde büyük gerginlik hastl etmiştir, y ları şartile kabul etmiştir. Bu şe- | z ğ ARNET RAYP Şene tekmi olomabillerin'a :ıâı— bafiç î—ıııvı.:;rden on beş | HARBİN ALM AN G M. RASİM | x.îîk;îh:;ğ:n::ğı;we;nım;u- ——— ——— art birakılması tatbi- kabul olunmuştur. ö ü d dalteran Gi rcadluğı katta bir cok İhtilâfi; manzaralar co- İÇİNDEN Hnusu lERLERKEN ÖZGEN | amtaşmazlıklar san günler zartın- e :*" SÖ Ce nn güretir d adat öti | M da gazelelerde sert yazıların ya- sebebi neymiş? Fakat, içlerinde, bu müşkül — vaziyeti | — zalmasma vesile olm ! Son günlerde İstarbula külli- | azamt derecedi —utümar lmek isti. | da da klamıyarak Brezilya şehire | eti miktarda canlı sığır, koyun gemektedir. Bu sebeple mezba- YHada Gatlar düşmektedir. Canlı fayven: diatları bir ay gvveline nazaran yüzde 15 nisbetinde düşe müştür, Bu tenezzül et fatlarına da vesir eti . Gerek bü sebeple — ve gerek Mmevsim ve rakabet tesiril et fi- atlarının bir miktar daha düşmesi beklenilmektedir. EDEBİ ROMAN: AŞK ve GÖZYAŞI | Yazan * SELÂMİ İZ Aylarca Kenânın her dadiğine Giyip adamın her isteğini yaplıktan 'ona söz geçirmiye muvallak oldu. Ewen Kenan için Sevginden ve Sov- | n haarasında başka her ne olursa hüiz doj Küydi metresinin C mim eti bi sevip içik olamı Bikzetüği ve bunl kat'iyyı Guğü İçin, yördu. — Varsa bu kadın 28 Söz geçirsin di <tu, bundan ne çıkar?. DA göre göniü artık - ölmüğlü, ine imikân ve ihtimal yokla, dirilme Bünden sonra gönlü deği, höleri zevis Buyüyordu, börle böyle Süzaa a'oıııı. ——nrcmea İKİNCİ peki | İ Süya büşlağı ve hayatında yör tke | #0008, yavaş yavlış baş kaklrmıya ve | | ten zanra, Süzüna bağlanmaması ka- | * Yavnş yavaş kadınin her dardiğine: yenler çoklur, Bizer yapılacak — iş, getiir faksi — atamöbillerinin ailıyor ki, İstanbul olamabillerine Be- | lediye daha yakından müdahole etimek | mösburiyetindedir. Akal halde, taksi | gotörleriyle çok parası — olan müşteri araanda, arabalar, bir müzayode vü- | BÜRHAN CEVAT 73 f KISIM Kenünın oscunde büyük bir tesir yape fu. Kadının bü tultuğu yerin Kenan kendini €e farkında olmuyordu. Süzan güzeldi, çık ve zarifi, çondi, #bua gib bir kadınla — iribar | Kenana katgi tevkalöde- şekatli | davranıyozdu, Ruhen perişan bir hajde elan Kenan zeadini gayri ihliyari, far. kındak bile olmadan du şufkate Kapkır. di Kurtndan gördüğü alçıkça ibanet | B miydir. «Pekil.r getniye ve onun ber istediğini | yaptalya başladı. Süzan aklına —koğifluştu. — İstanbula gimek, İstanbailda olurmak, Noğarda, Adalarda gözmek, dolaşmak, eğlenmek istiyordu, Fakat Kanan islemiyordu. Kut'lyyen İstanbu a ıiıııimeuu söylemiş ve v zan müğdet te bu sözünde durubümuz- .. önanın İstanbula — gelmek isteme- Tmetihin sebtbi ne İdi?. Biumu etrafı ile kendisi dö pek yi bümlyordu. Karısını — görünce — yumuşamaktan, kinini unutup yine önü râm Olmaktan n aksine, birdendire iekanç- & kapılıp bir Gnsyet / işle mekten korkuyorda. | Gaşka yerlerde doleşiyordü. Her öene büşka bir yere gidiyordu. İşleri de yolundaydı. * hı.n— Di gettrdiğ dan heplal yeş 1. Para parayi çeker Grüzleri gi kumar aynadığı zaman. lar da hep kazanıyondu, - Karısının bş- danı kaybötületen sönra hâyatta ve ku svnarda talllk açılmıştı. Kaybett'ği gün. ler olüyordu, fakat bir gün beş yüz kaybe erlesi günü din beş yüz Kazanıyı Keoan Değit, nami diğer Santos de Miratda aahider milyaner olmuştu. Yakeğin her gün biraz daha zenginm Deyamı Var) ,taberinde — Moskovayı ASTRAKAN ve RUSLAR.. Mareşat Fon Bok otdularının cenup kolları taradından lehdit e- dilmekte bulunan Astrakan şeh- Ti, Volga nehrinin munsabı ya- Kınında ve nehrim şark sahllinde idindir. Volga nehri, bu şehrim etrafında geniş bir delta vücude getirdiği için, şehir, bir ada ha- Tindedir. D Hazer denizinden 45 kilometri uzakta bulunan Astrakalın nü- fusu 200,000 dir. Astrakan, 14 üncü asırda, Her- cibanhan isminde bi Talar ka. sabası idi, Timurlenik kuvvetleri burasıra mitüdın 1395 şenesinde tahrip ötü. Kasaba, bilâhare, yi. ne eski yerinde yapıldı ve garbi Ruaya ile olan ticart muameleleri sayesinde, çabucak inkişaf etti. rin bulunduğu delta adasını işmi Dolgoyostrof (yami uzun a- dö» dir. Kapçak SC.. paratorluğuna ühak eti. Astrakanın son «Han, 1 Mah- Mmut Cedige idi. Bunun çok güzel bir karısı vardı. İvan, onları, bee götürdü. Orada, ikisini de hıristiyan yaptı. Mahmudun ismi Simeon, karışı» ninki de Manla oldu. | mürekkeptir, Mahaliı Müthiş İvan, kadına gönül ver- mişti Bunun için Simeonu ken- disine müşavir edindi. Yusun lar, Siolipinler, — Çiçerinler glı Rus asfi'sileleri, Mahmut Cedige- nin neslirden yetişmişlerdir. Astrakan, Rus imparatorluğu- na geçlikten sanra, çok büyüdü, çok mamur bir şehir oldu. Nüfu- Su, 500,000 € kadar yükseldi. 1607 senesinde, burasını, Ka- Zaklar saptecti. Sonra tekrar Rus ların cüne geçerek, 'Büyük Petro zamanında, şebir, İrana g- risilen harplerde, bir hâreke, üs- sü olarak kullanıldı. den sonra da inkişafında dzvem ettiş çünkü pek büyük bir hin- terlandın tek limanı (di Astrakan; Kremlin (yani kale), Ritelogorod (yani beyaz şehir) ile tabodi denilen vuroş kısmından lerine — ve şehirde oturan halkâ göre, yer yer, kâh Avrupai, kâh Asyal man zaralar arzede; zeklar, Ruslar, Enmeniler, Rums lar, Türkmenler, Kırgızlır, Kal- moklar vardır. Şehrin etrafı, bağ- lar, bahçelerle çevrilmiştir. Şoh- rin içinden de bir çok kanallar geçer. Bunların her birinde naki vasıtaları işler, Şehrin başlıca âbidesi, 17 inci asırda inşa edilmiş olan beş küb- beli katedrali (büvük kilisesi) . Şölürde, muntaszam cıddıler, K mahâlleler, — eskiden kalma camiler, meacitler, bir çok küçük kiliseler, pulhaneler, pazar yerleri, hanlar, hımuııu ve ker- Vanseray'ar vardır, Şehrin Biyeligorod denilen be- yaz şehri, en mamür kısmıdır. Buradaki caddeler, kâzgir binalar Büzel bir manızara arzederler, YAstrakan, bühassa; deiciliği ve maokenciliği ile moşhurdur; fa- Kat asıl servetini, — Volga balık Mücsseseleri teşkil eder. Bu mü- eöseselerde, merkezi Rusyaya, Sreplere, — Avrupaya gönderilen havyar, kuru ve tuzlu balık hx zırlanı Astrakanm kürkleri ile tutkalı da dümyaca meşhurdur. Rostof, Almanların eline göç Tmeden evvel, merkezi ve garbi m belik ve petrol akterz- Sonra, bu vazile de Stalıngrada yüklendi. Bakü petrolleri, Rostaf düştükten sonra, Astrakariilima- nına gelmeğe başladı, Burüden da, Volga nehri vasıtasile merkezi | Rusyaya gidiyor. Asırakan ile Stalingcad, bugün Rusya için, pek mühim iki mer- kezdir. Bunlar sukut edince, telâ- Hisi güç birer kayıp teşkil ede- ceklerdir. İ M. RASİM ÖZGEN lerinin sokaklarında Almanya ve japonya aleyhine nümayişler ya- pılmıya başlanmış, nihyet Brezil- ya Almanyaya harp ilân ecmiştir. Hatırlardadır ki Meksikada da ayni sebapler yüzünden ayni va- ziyet hasıl olmuş ve nihayet Mek sika mihver devletleri aleyhine harbe giemişil. Beezilyanın da | ayni yol üzerinde yürümekte ol duğu görülmektedir. Gerek Meksikâ ve gerek Bre- zilya ve hatel Arjantin ve Şitt tarafından takip edilen politika açık olarak göstermektedir ki bu devletler ancak açık denizlerde tarafsırlık haklırına hürmet e- dildiği takdirde harp dışında ka- Jacaklardır. Onların telâkkis:ne göre, tarafsızlığın ilk şartı, tarafe seehik kanunlarına her iki terafın da riayetini semin etmektir. Al- manyanın bu haklara karşı ra- yetsizliği kazgısında kayıtsız kal- Mak, cenip' Amerika devlelleri- nin telâkkilerine göre, mihver te- kinde ve mültefikler aleyhinde vaziyet almak demektir. Davk bir kaç ticaret gemisinin batmasın da değil, tarafsızlağın — titizlikle | muhafazanı hakkında tAmerikaya karşı girişilen taakhüdün yerine getirilmesindedir. Brezilya ,cenup Amerikan:n en geniş ve en zengin memleketle- tinden Hiridir, * Mihverle siyast münasebetlerini kesmek süretile bu müttefiklere karşı sempat: ygöstermiş olmakla beraber, flilf sürette muharebeye girmemiş olu XDeyasu Sa; 3, Sül T

Bu sayıdan diğer sayfalar: