14 Eylül 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

14 Eylül 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —SON TELGRAF— 14 FvL0L 1Mt AĞ HALK FİLOZOFU CAN KURTARAN Marmaraya, Ege deninine iş- liyen yolcu vapurlarındaki iz- dihamı, rahatsızlığı, kargaşalı- h arkadaşımız Burhan Felek sulsta anlata biliremez, Kara- deniz selerlerini yapan vapur- larda da ayni halin mevent ol duğunu, diğer dostlardan dimli yoruz. Birtakım zaruretler dolayıni le, vapurlarda rahat yokcuhee etmek imkânenın kalkımış ol- ması kabul edilebilir. İzdiham yardır. Çünkü, muayyen hat lara tahrik edilen vapur sayısı ile yölen miktarı arasında bit züsbet yoklur. Fakat, buna şalık, gürültü yapması lüzundır?. Ben değil, komşu da değil, elbetie alâkali daiteler.. Bize anlatıldığına göre, bil fsez Ege denizinden dolmuş ©- l gelen bir vapur, Marma- | d! j LA BİNASI | Müstakbel imar plânına göre, | İstanbulda, — büörçok yerlerde ti- | yatro binası yapılacak. Bıralardan | biri de Saraçhanebaşmda olacak. | Bakıyorum da, boyuna liyatro binası için yer ayrılıyor, — Güzel, iyi amma, artist nerede?, Eskiler ihtiyarlıyor, yeniler yetişmiyor. Bu işi de bir plâna koysak., HREKİMLERİN VAZİFESİ Lokman Hekimin çok faydalı bir iştiha ilâcı diye geçenlerde tavsiye ettiği domates suyuna dair, bizim Osman Cemal de bir yası yazmıştı. Bir okuyucum, ba- ma bir mektup yollamış, diyor kir İştiha kapatacak bir ilâç var- Sa, hekimler şimdi, onu tavsiye elseler GİZLİ - SİLÂHLAR Ajanslar, geçenlerde, Japonla- Tın iki gizli silâh keşfettiklerini haber vermişti. Bunlardan biri, | dimağı sarsıyormuş., Fakat, bu silâh, hiç de yeni de- .. çünkü, şu zamanda, aklı sar- sılmış birçok insanlara tesodüf e- diliyor. Demek, böyle bir silâh daha evveklen mevcut imiz! SAĞLAM ÇORAP Bir Alman âlimi, yent 8ir ipekli kadın çorabı keşlfetmiş. Bu, öyle bir çorap imiş ki, yetmiş defa yıkanab Tuyor, akmıyor, dellmmiyormuş.. , İyi, güzel amma, bu çorabı yetmiş defa yıkayacak kadın we- Tede?. Yıkamadam, delindikçe çı- karıp atmıya alıştılar, AHÂfET RAUF Kız san'at mekteplerine rağbet artıyor a san'at mektepleri- hi ve kabulüne şanılmışbır. Şehrimizde bu yıl geçen yılden daha dazla bir rağ- be! görükmektadir. | mal REŞAT FEYZİ rada bir iskeleye uğramakta- | dar. Vakit gece yarısıdır. Seler saati böyle tansim edilmiştir. Gemi açıkta durmakladar. Yal- cuların binmesi, innesi ve inti- zamın, sökünetin gece yarısında alâkalı memur- ları bulmak pek müşküti, hattâ | imkânsızdır. Böyle bir Bikeleden vapura binmek, yerleşmek, eşyalarmı gemiye koymak cidden bir me- | sele olmaktadır. İskele ve va- | pur, hakiki bir ana haba günü yaşmaktadır. Halbaki, birçok zoruretlere rağmen, bu İş, çok daha irtinamla yapılabilir. Yar pılabilmesi için de, kabahati fazla izdihamda bulup geriye çekilip seyirci - kalmak değil, alâkalı memurların, gormal za- manlardan daha fazla meşgül | olması lâzamdır. Ba basit işlerimizde —dahi, fevkalüde — zamanları, zoruri | şartları, bir can kurtaran simi- | di gibi öne sürmiye pek alıştık. Maçka mezarlığına yeni bir kapı açılarak merdiven yapılacak Belediye reisliği Maçkadaki bir kısmı yola kalbolunan ve bu | meyanda kapı kevm da eski dü- | varla birlille örülen — <Şeyhler mezarlığır na yeni bir kapı ve merdiven inşa etmeyi kararlaş- | tırınıştır. Bu işe 3108 Hira sarfo- lunacaktır. . AŞ Ceza evinde tesis edilen kütüph İstanbul ceza evinde tesis olu- naz kütüphaneye — mahkün mevufların sağbeti çok artmış- tır. Her gün bürâda bir kaç yüz üm ve mevküf kitap, te, mecmua okumaktadır. Kütüp hanede çok ae eser mevcut oldu- ğundan halkamızın buraya hedi- edecekleri her nevi kita; de kabi işeşeaşikiz Tahan helvası ve şekerleme | cilere limon tuzu tevzi! başlanıldı Şekeneiler cemiyeti emrine ve- rilen Emon tuzlarının tahan hel- vam ve şekerleme imal eden aza- lara tevzi olunmasına — başlanıl- iaşaat müsaadesi Belediye ve hususi idarelerin inşaat için Başvekâletten müsa- r. Bu karar bir takım muamelâtı da ortadan kaklırdığı için işlerin sür'atini temin edecektir. Öyle bir takam inşaat vandır ki, fevkalâde zamanlara rağmen, a yapılması zaruridir. Bir in, bir beldenin zaruri ihti- darı arasındadır. Hangi inşa- atın yapılmasının geri bırakılaca- | ih noktasi ise, belediye ve husust | idarelerce tayin edilebilir. Bunu edemiyen bir idare veya be- lediye, berşeyden evvel düny farkıı demektir. Bu yeni karar, bilhassa İstanbul için çok faydalıdır. BÜURHAN CEVAT | Büyük şehirlerdeki meydanlar Her nevi inşaat için malzeme butranı meydandadır. Malzeme hem yok, hem çok pahalı, den başka, usta, amele bi ha naki vasılası ternin etmekcir. W taprağı, kumu, çimentoyu ne He taşıyacaksınız? Kamyonla, a- raba ile... Hani kamyon, hani araba... Hutâsa, bugün inşasi, bir deri, bir üzüntüdür. Bütün buakra rağmen, T: simdeki İnönü gezisi, — belediye tarafından tamamlanmmıştır. Bu, cidden bir muvaffakiyettir. Bu günkü şartlar altında büyle bir imar eseri meydina az bir muvaffa kanlığı hayret uyanı Belediye Reisimiz Lütfi Tuksim İsönü gezisini tamamla- makla, azminin b: Bugün! geniş meydanı Taksim mmu dur. Bu meydan, daha da geni- Eyecek. Müstakbel imar plâmnın- mkü değildir. Rezisinin de, yapı cek daha bacı kısımları var, Ti rasları, tezyinştı, havuzlari, hey- kelleri ve saine... İnsan, böyle geniş ve rahat meydanlarda bir ferahlık duyu- yor, Eski İstanbulun böyle mey- danları yoktu; şeh'r, sıkışık, bu- nakmış bir veziyete idi. Büyük Avrupa şehirlerindeki geniş mey danlar, o şohi teşkil ederler. Bizim Taksim mey- danının üç dört genişlikte meydan olan şehirler varder. * ayni zamanda bir san'at eseridir, Şehiscilik ik müne uygundur. Estetik kıymeli vardır, 'Taksim meydanmdan - <01 Boyazıt meydanı, Paliba, büyük- Kük kibarile ikinciliği abr. Bi meydanın da hanür imar ptünm deki şekti verilmiş değikdir. Baki Beyarıt meydanını visbedle, çok genişlemiştir. daha geniş- İşyecekdir. Bundan sonza, Aksa- ray meydanı, Eminönü meydanı ve esire gelir, Bu meydanlar da köy meydanıdır. Vesatli nı 'nin ge en çok izdiham | yer burası yöllarin telüki ettiği br merkez- dir, R. SABİT Humt 1388 EYLÜL —— r_— EDEBİ İKİNCİ iad Fetlan kadın başını — Ah bu evil kadımları... an sırrını ağtından kaçırdığına t topladı ve Süzü- , bem rica bundan bah- duymuya- Bumun daha bana miz, tokmriadığınızı Buk. üm — verecek D senconu aftedı — Sane hicum edince mosbur ola caksın. Zanretmen, Ya bemm dediğim olursa? Kenan çok sinirliydi: — Ona para vermektense bütüneer vesİmi batırmayı tercii edarira. Sıcan güldü; ROMAN; 90 AŞK ve GÖZYAŞI| Yazan! SELÂMİ İZZET KISIM —— m, bürası benim bir Bakkin yoktur. deci, Eğer coaüret eder de bir a gelecek olursa ben topladı, t gölerek; gözümün önten geliyo: ayaklarına kapanacak, olup Dodi kapı dişarı edöceksiniz, Ben la, senelerdenberi senin kzalırım! çekiyoruru suca'sızlığna dayarıyorum bir gün bi Je senden, bir güler yür gürmediğim | Hnlde sane güler yüz gösleriyorum, beni bu evden atacaksın *Karinla barışacak, gena onunla ya- gamağa başlıyscakan; sana İhanet et. müş olun, Piç doğuran ve piçe zanin a- Cüğün babası sersin— kadının çocuğu Kanun mazarında kocünın — çocuğudur; gen bu kadımı a€fedeceksini «Den kautban cdileceğim çünkü bon meteesim, o İse karın! nlm biç bir bakktır. yok, bülün r onün, vap vermiyor, kadımın g- zünü kesemiy nkü Giniemikyardu. ı içinde durmadan olaşan Ke- win bu eve girmişti; bu sten di, b t da yok Gğildi, miki Kenaa dişlerini gcırdattı: , rezii, vefil, alçak kadın! e bir 1 asml olmuşta da sevaneli? Böyle bir kadına nasil gönül serebilh Kananın gldı. duracı İşlediği günsba rağinez bu ev sarelje gelmişti, ne yicle? Kenen yent bir atap İçindeydi Bi Süzana - söylemiş olduğu Konanı bir ibât dana kabreti Uğruna maddt manevi her türlü e- dakürliğe ka Üsmniş, amu camından faz. a sevmiş olan — grkeğind af diüeyocek yörde, para kolmsanu dü- yunca küstahlikla para — koparmağa yelteakliş. bunun için geknişti. KDovac Varı ne ee- Sev- sözler | müstemlekesine dahil Madaga- Cephelerde en mühim muha- rebe merkezi ve Stalingrat V Yazan: İ S. Eski Bükreş At _e_nylıten) Bütün cephelerde: Pasifik'de, müttefik kuyvetleri Sakımon adalarında kalan Japon- | ları temizlemiye devam ediyor. Bu temizleme hareketi bitmedik- çe mütteliklerin Yeni Ginede ta- arruza başlamıyacakları —anlaşıl- maktadır, Yeni Gine Pasifik'de ilk Japon müdafta batlıın sağ cenahında mühim bir destek ola- bilir. Japonlar bu düşünce ile onu tamamile işgal ve tahkime karar | vererek Moresby limanına karşı şimakden tekrar taarruza geçmiş- | ler, fakat müttefik müdalaasını kolaylaştıran Stanley dağlarıda tıkamıp kalmışlardır. — Japonlurın Buna'daki bava meydanı Japon taarruzunu durdurmak maksadile müttefik tayyareler tarafandan bombardıman edilmiştir. Çinde Japonlar müdalaaya gı mişlerdir, Kiangsi ve Çekiany dâyetlerini anulalaza — kaygısına | düşmüşlerdir. Fakat Maroşal Çan- Kay-Şek'in Teşrin aylarında da taarruzlara devam etmesi ve Ja- ponları baza yeni mağlübiyetlere Uğratması muhtemeldir. Çinliler Kupang şehrini de geri almışlar- dır, Burası demiryol üzerinde mü- him bir moktadır. ve Tokyoyu bombardıman etmek için buradan hava akınına kalkmak mümkün- dür, Bundan başka Çinlilerin arzu et- ikleri bir şey de, Birmaayadaki Japon küvvetlerine karşı İngiliz hava kuvvetlerile müşterek bir taarruz harekeli yapmaktır. Bir- manyada hava ve iklim, sıcakla- rın bitmiş olması dolayısile şümdi | harekâta çok elverişlidir. Herhal- | de General Vavel ile Mareşal Çen- Kay-Şek'in — önümüzdeki aylar içinde Birmanyaya doğru ileri ha- rekete geçmeleri çok muhtemel- dir. Alfika şarkında ve Pramsiz kar adasında harekât yapan İngi- liz kavrileri, şimaldea, garpten ve cenuptan adanın merkezine doğru ilerlemiye devam ediyor- ha Bir taraftan Madayaskar'ın istilâsı, diğer tazallan — Belçika kongosuna Amerikan askeri gön- mütlefiklerin hem At- lântik, Pasifik denizlerindeki va- ziyetini — kuvvetlendirmekte — ve hem de Ümitburnu yolunu daha ( KARAYEL ı &z tanıyoruz, Yalnız yorlar, ni baş Oluz se- hiç tanımı- Hele bur ne evvel Japor an, kırk Japondan ci- ğina in misiniz?. Göçen haftaki — müsahabemde Japon pehlivanlarnın 1809 sis umuml semgisi münasebetile yapılan chan pehlivanlığı mu- saraalarında başlarına geleni an- Tatmış ve sonra bu küçük pehli- vanların cihan — pehlivanlarına meydan okuyarak hepsini birer ikişer dakikada mağlüp ettikleri. ni yazmışlım. Elk kiloluk Bir Japon pehliya- umun yüz otuz okkalık bir cihan pehlivananı bir buçuk dekikada, iki dakikada pesettirip ve yahut zmeydan yerine sürüp mağlüp et- , k imaz, kilolük bir adamın bir adamı baj ikada amana gel ine inanmak için çocuk ledir, anatomik — bir Japon güreşinde has ve mafsallarını, erini bir tutuşla ezmek ve her tuttuğu yeri ezerek fekte uğ- ratmak şartı evveldir ve güreşin esası da budur. Sonra Japon güreşinde kırmak da vardır. Gayet seri ve mane- veleli oyunlarla hasmın parma- ğına, bileğini, kol ve dirsağini, a- > bağlıyarak bir anda öy- mak yerinden kırmak... Şimdi beraberce — düşümelim: Elli kiloluk bir Japon vehlivam, | ko şimalden eşaşırtma- emin bir hale getirmektedir. Hulüsa Pasifik'de, Uzak Şarkta ve kışmen Afrikada harbin müt- tefikler lehine bir cereyan aldığı görülüyor, ve Japonlar da iaur- ruzdan müdefaaya — geçmişlerdir. Yeni Gine'deki Japon laarruru da stratejik müdalan sayılabilir. Çünkü, —müttefiklerin Holunda Hiadistanma — doğru — ilerlemesi için Yeni Gime adası ileride büyük ve kaymetli bir sıçrama tahtası olacaktır. Bu sebeple Japonlar burayı kaybetmek istemiyorlar. Şimali Afrikada, yalmız — hava yapılmaktadır. Bu akın- Mareşal Rommel'in yeni bir taar- | ruz için yapacağı her türlü hazır. ıkları aksatımak ve kayıplara uğ- ratmaktır. — Eylül sonuna kadar cephede büyük bir hareket olaca- ni tahmin etmiyoruz; iki larafın da, kondisine çekidüzen vermek için epeyce zamana ihtiyacı var- dır. Doğu cephesinde, Stalingrad meydan muharebesi bütün şidde- tile devam ediyor, Alman tobliği- me göre, cenuplan taarruz eden kuvvetler şehrin cesup kısmma girmişlerdir. Zaten Ruslar da ce- nup batı kesimde bir meskün yeri terkederek yeni mevzilere çekil- diklerini ve sokak — muaharebeleri yaptıklarını bildirmişlerdir. Bu- munla beraber Mareşal Timoçen- taarrur larına devamdan vazgeçmemiş- tir. Rus müdafaasını uzatan se- beplerden birisi de, bu şaşırtma taarruzlarıdır. Şehri muhafaza için Ruslarm elinde hilâ son koz vardır. Bu da, cepheden tcsbil taarruzları yaparken şimalden Al- man ordusunun so) yanına kuüv- vetle yüklenmektir. Bunu başar- madıkça, Ruslar şehrin muuhala- za ve müdafsasından emlu ola- | mazlar, Moskova, Kalkasyaya bol mik- darda kar yağmıya — başladığımı bildirmiştir. Bu devam ederse, kış yine erken gelmiş demektir. Almanların ikmal ve — muvasala ile ileri harekete devam bakımın- dan dağlık arazide çok büyük güçlüklerle karşılaşacakları ma- lümdur, Ca : V ae F Japon Pehlivanları üz otuz okkalık bir cihan peh- fana yü yolda bir meydan ö- kuyuşu yapr — Ön metreik bir daire çizgisi içinde birbidlmezle tutuşacağı Kırmak, öldi mek şartile güreşeceğir metrelik daireden kim dışarı bir ğine hükme- yok ki, yüz ©- lek — cihan pehlivanının Büç de böyle deği j omamıştır şimdiye kadar. Sir — okuyucüların, — J porlarla güreşen bir pehlivan (- gittiniz. ve bir yerde okudunuz mwu?., Hayır, işitümemiştir. Çün- kü elli kiloluk bir Japona kimse karşı koyamaz da ondan!. Kim karşı koyersa bayıltır, kırar, mey dan yerinde bırakır... Bir Japon pehlivanının vücu- dii yukarıdan aşağıya iki parmak larla vücutlarını döğdürürler, bu mütemadi vuruşlarla vücutlarını nasırlarırlar, Japon peblivanlarının pençele- ri de müthiştir. Küçük elleri yu- karıdan aşağıya nasırlıdır. Par» makları çelik mengene kadar #ert ve avidir, Nasırı parmakla- Tımı nereye takarsa ezer. Japonlar, pençelerini - ve par- maklarını küvvetlendirmek için yaş alçıya dikine vuruşlar yapare far. alçe donünciya kadar varüş- larına devam ederler, Alçı donup kaskatı olunca yine parmaklarile keskinlemesine kuru akıya vu- rarak delerler... - Bu idmanlar, Japon pehlivanlarının parmakla- rımı kırdmaz yaylı bir çeliğe kal- beder. MAHKEMELERDE: Horoz ölmüş, gözü çöplükte kalmiş ! Orta boylu, YA gevin zene mekte olan karın Hat iddiesiyle muhükeme ediliyordu. Karı- © Hatleo, Belik etinda, uzüma yakin ortu boylu, oldukça da yakışıklı - bir kadındı. Hatice, davdcı sdatiyle, dava- * göyin anlatlı: — Dün akyam kapıtın önünde gen | zevat alıyordum. Birdenbire, kargım- | da Muharremi — gördüm — doğrusunu söyüyerim, — korktum — Ayrılıyoruz; mahkenanlâr ulduk, Bvdea çıcıp gili, Şimdi tekrar gelmesini iyiye — yorma- dem, Her gey olur; düzya bu... Zen. zevatçarı Savup ta kapıyi — kapıyayım dedim. — Benim — kapıyı — kapamama | meydan kalmadan, gelip zyağını — za- | pıaza kanedina dayadı, beni saçlarım | dan yakalayıp dövmiye başladı. — Mer- | annem, etraftan da yetişti. Elinden güç kurtarı Hayatımdan emin — değilim.. | Zerzevatçının aü , bir geyi olur, Daba ayrıkmadığım, benüz ullakumda tu- İaman Haticenin, açik saçrk, ©v kıya- panan önünde, fıkırdaşıp kikir kikir kirdeştğini görünce Düvecı Haticenla annesi Zehra ga ut ularak Ginlenildi, | — Horuz ölmülş, görü çöplükte kel- ç Gedi, Mahlemeye — vendi Ayriliyor: Evden kovdük; — hâlı nün önünden ayrılımıyoc, Dün — alışamm ütülerkan | kyamet | Tatenla Haai göce et | rrecnin iddinsına göre d Hatice- | K olan adam meydanda y — Bizim İzte deei Mahkeme, sebmeci Büyrümin — çağ- cilıp sahit olarak dinlenilmesine karar verdi Mahistmaeden çıktıkları sunaa, kay- İaansai Zehra, Müharremin — arkasın. Zerzevatçı — Baymamdı seniz adzesini vereyim... Getir — Honaz ölmüş, gözü çöplükte kal. İ mmş, İşte, kızım İslemiyor seni veme. düm; a garhög berit, Hâlâ ” kepınla ö- | nünde dolasın fa reealet çıkarmanın Glevd var mu ya?, | HÜSEYİN BENHÇET | Japon güreşini ilar Amerikatılı ordularına, 4 Yani elli kilotuk bir | sdir ü sergisine iş- on peblivanları lerle halka şu ilü- bu şekilde tam dokuz dakika kon | ferans vereceğim. pon pebliyannın bu ilri müt bişti, Yalnız Paris değil, bütün Avrüpa ve Amenika efkân umu- miyesi yerinden oynamıştı. Japon pehlivanı bayağı #dam astıkdar; sehpaya çıkâcak, yağlı ipe boynundan dakılacak, bu da yetişmiyormuş gibi — ayaklarına otuz okkalık 4 da dokuz da Japon pehlivanı bu hünenini kışlık tiyatroda yapuı. Seyir m binlence kişi sokaklardı | Tp geliniyormuş. kaldı. Ahaliyi polisler — güçlükle labildiler. Teh o kadar â ki, sokaklar adam al- Nihayet Japon pehlivanı meye dana çıktı. Adam asma sehpasi kuruldu, yağlı ip elden ele gezes rek müsyene olundu.. Japonun ayaklarıra — Otuz okkahk yülle andı. İskemle üzerine çıka- rıldi. ; Japon boynunu yağlı ipe . tığı zaman seyireller gözlerini ka- pamıştı. Bu korkunç manzara karşısında titeeşiyorlardı. Japon ipi boynuna geçirdi - va sallandı. Rahat rahat nutkunu süylemeğe başladı. Tam dokuz Norveçin üâemiri.. Yazan: Ali Kemal Sunman İskandinev memlektlerinin de mirinden azami derecede istifade etmek bugünkü harp içinde A- manganın en büyük gayesidir. İsveçin de bu harbe karışacağı iki sene evvel o kadar çok söylen liği aylarda demir — meselesi yazılmamış tarafı kalmamıştı. Fakat İsveç bitaraflığini — hâlk muhalaza edebilmişlir. Almanlar oradan bol bol demir almakta de vam ediyorlar. Nomveç ise zaten Alman işgali altındadır. Oranın demiri ise Almanların etinde de- mektir. Lâkin yerden ç demirin — cepheye gö olabilmesi için 'ardır. Onun için Norveçin de- mirin) işlemek üzere Almanya- nit Rühr mant: gelirmek düzım geliyor. Bu mıntakanın ne büyük ve ehemmiyetli bir mer- kez olduğu malümdür. — İngiliz tayyazelerinin de vakit vakit o- bombardıman — etmeleri bu iniyeti göstermektedir. Noe veçten Almanyaya demir taşır- ken bunu doğruca deniz yolundan gelirmek daha kısa sayılıyor. Bir kere Almanya sahi Lâkin Avru pa cıü sehilleri İngiliz ab- lukası altında diye kadar beki Bip Yopamadığını m denlerin arasında ih! Bazıları bunun en möessir #il olduğunu söylediler. Bazıları da hiç bir işe yaramıyor, dediler. Habuki ikisi ortasım düşün- mek daha doğru. Şimdiye ködae Almanlar - Nörveçten bir vapur dolusu bile h. hir getireme- di; denemez. Bi | ©r, Fakat İngili Norveçin demii rah ferah taşnabilir di in edilememektedir. man kaptanları tayin ederler, En kısa yolden gidip gelmek, hem bir an evvel tehlikeyi —aşmak, bem de yakscak maddeden müm kün olduğu kadar tasarruğu min etmek demektir. Skagerak- dan geçerek sahil boyunca gidi- Fakat Alman nakliye gemilerinin — muhripler tarafından himaye edilerek yol- darına devam edebilmesi lüzim Hahbuki Almanların öyle bol muhripleri yoktur. İr altı gemileri Alman sulunna ve mayn tarlalarının yakınlarına ka- dar — sokülebilmektedir. İngiliz bomiba tavyareleri de havada do- toşmaktar Diğer taraftan Alman nakliye #emilerinin yolları üzerine İngi Hklerin mayn döktükleri de an- | laşılmakta, şimdiye kadar iki ta- rafın birbirine türlü soyun> oye ndığı muvaffakiye- erın İngilizlere geçliği gö- ktedir, Bu böyle nöbetleşe devam edip gidecek. Arazi tevzi komisyonları için 30 memur olınacak Arazi tevzi “komisyonlarında fen memtru olarak çalıştırılmak izete Maliye Vekâletince elli ya- Şit tecavüz etmemiş, lse mazu- nu veya Hisenin onuncu snıfım ikmal emmiş — olanlar arasından Köşi alnması kararlaşlırık miştir, Burlar birer yıl Ankı döki fapu ve kadestro mekta del akirtulacaklar ve okurla de ayda yetmiş bir Hra ot t alacaklardır. Maliye Vekâleti millt emlâk u- ööüm | müdürlüğünde kayıthra — eat dakika devam etti. İşte size bir Japon pehliva Buyurun yeniniz!, Yeze vu: ve kirna! 'Neden bu Japon pehlivamı to- Neden boğulmuyor ütün boyun çevresi iki parmak kalınlığında nasırlı idi, Demek idam sehpastı cekler böyle olmuş olsa, vay e: çekenlerin haline!, vaktinden süler k ıncıya KA dar küfür edip duracaklar hal, gides ol

Bu sayıdan diğer sayfalar: