30 Kasım 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

30 Kasım 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

£ —SON TELGRAF— 307 inci TEŞRİN 18i7 HALK FİLOZOFU Erken kalkamıyoruz Saatleri ileri aldık ki, bayat bir saat önce başlasın, çalış mmak için zamamımız art&ın, akşam erken olmasın, daha ziyade, İşi- bahin doküza, — geçen düş mevsimmarin sekizidir. Pakat, buna rağmen, sabahın saat seki- zinde, İstanbul şekei bâlâ uyku- dadır. Sokeklarda bir büyük şe- hir manzarası yoktur. Yollarda Moktebe giden talebe ve hocaları, bir kısım işçileri, vazifesine bağlı ve sadık beş on vatandaşı görür- sünüz, Bütün dükkânlar kapalıdır. He- müz, temizlik amelesi dahi yeni işe başlamıştır. Sant sekiz, sanki tapkı saat yedidir. Sani dokuzda ise, İstanbul so- kaklarının bali gı.-uımı. şeydir. MUVAFFAK OLAMAYINCA Bir zat, bir mücssese üâmir veya müdürlüğünde muvaffak olamı- yor, nihayet enun yerini değiştir- k lâzım geliyor. Fakat, maaşı Ufaktelek bir işe vere- mezsiniz, Büyük bür müessese ba- şita getiriyorsunuz, Bu yeni işte çakışacak, muvaffak — olabilecek | ?. Allah bilir. Bu yer değiştir- amek, küfi bir tedbir olmuyör, Bir başka usul bulsak! SABAHLARI İŞ SAATİ Evvelki sabah, gazetemizin is- Gihbarat servislerinde çakçan ar- kadaşlar, üç meselenin tahkiki için, üç ayrı dairenin müdürüne telefon ettiler. Saat ondu, Üç te- lefonda birden, üç ayrı odacı şu | cevabıi verdiler; — Henüz gelmediler, biraa son- | ra gelirler. Saatleri neden bir saat ileri al- dik, günü, mesai zamanmı uzak mak için değil mi?, TRAMVAYCILARA PALTO Tramvay İdaresinin gazetelerde bir ilânmı gördüm, Vatman, bi- letçi ve kontrolürlere palte dikti- riyor. Bu adamcağızların eskisime nis- betle daha çok palto eskittikleri | muhakkaktır. Çünkü, her araba nde bir saat bulunmak, biz pal- tonun yarı ömrümü alıyor. Hattâ, Tramvay İderesi fazla seyahat eden yolculara da ber ay bir avuç | düğme vermelidir. HALK DA SAKLIYOR Sigara ve içki fiatlarına zam yapılacağı günün arfesinde, tü- tüncülerde tek bir paket, tek biz şişe yoktu. Belki, bör kacım esnaf bir kısım meliı saklamışlardır. Fa- kat, sakkıyanlardan mübim bir kısmı da balktır. Birçok k'mse- ler gördüm, beş, on, n beş, yirmi Hiralık sigara aklılar, Bu vaziyette, elbetle, piyasada sigara kalmaz, AHMET RAUF H.înhl MmÜR roman Ne, dd REŞAT FEYZİ koşan birçok insan görürsünüz. Kalabalık tramvaylarda yer bul- muya çakşır, Bu vatandaşlar, ne yaklt tramvay bulacak, ne vakit binccek, ne vakit iş'ne başlıyar ?. Bülüm bu düşünceler, izi haşrelte bırakat. Bütün ekâbir telefonlarıma sa- bahın saat dokuzunda &l atmız. Tek âmiri yeriade bulamazsmız, daha gelmemişlir, çünkü erken- dir. Henüz yoldadır, Saatleri ileri aldık; fakat, er- ken kâlkmıya, erken iş başı yap- miya alışamadık, Tam vaktinde ilemizde bulunmak ise, bu eski derdimiz.. Otomat bir insan halinde, daki- kası dakikasında, her sabah vazb fesi başında bulunan kaç vatam- döş - hattâ kaç münevver - var dır?, Beyoğlu Halkevmde parasız, türkçe ders- | leri verilecek Beyo Halkevinde, okuyup yazma öğrenmek arzu eden va - tandaşlara parasız Türkçe dersleri |Ankra Yüksek mek- tepler spor muhtelit ta- İkımı şehrimize geliyor. Cümhuriyet bayzamnda Anka- raya gitmiş olan siteşi spar takımının ziyaretini — ade etmek üzere Ankara yü moktepler «por muhteliri, bir fut-' bol, bi bol ve voleybol tema- S yapmak müksadile pek yakarr da şehrimize gelecektir. Sabit gelirlilere gıda maddesi tevziatı işi Babit — gelirlilere —dağıtılmağa başlanan 25 kuponlu — ucuz iaşe' kuponlarının sevziatı bitmek ü- zeredir. Bu xartlarla yapılacak o- fan gıda müddeleri tevzisti Künu- nüsniden itibaren başlıyacaktır. İnhisar hakkı Kızılay cemiyetine verilen müstahzar İçtimal Muavenet Vekületi tar rafından vilâyetimiz cemiyet mü- | dürlüğüne bildiriki'ğine göre Pro-' şinin ismindeki —müstahzarın da memleketimizde inhisar hakkı K hrimiz üniyer- İhatısas kKüurüphaneleri bt hava Bidi- edilen bi üphane Geçenlerde, - Büy ü kurull, ı. Dünya, & €n çok isti büyük umumi müseryen bir bligi üzerine ki- olar toplarmış — kütüpbenelerdir. Di. #er büyük umumi kütüphanelerin da- har #iyüde tarihi İayinikleri yazdır. Tıp- ka bir bukuk kütünhanei gbi, Ciğer k bir hukuk Fronsz doranmasmın Tüloa — Limtk Rinda bendi kendisini balırınası - hâde Besinin akisleri hölâ ügvam ediyor. maştr, Emeviler zınammında Cebe' ll Fikla 'Tarik gemilerini — yakmıştı — F- Ket, bugünkü Prunsız gonanmasıza: ha ekla, ba tarihi hödlse İle yese kabul çimez. Akisleri ve tösişi ilbasiyle de müb Bümdir. Çünkü hasbin netice ve seyni fzerinde büyük volü vardır. Zavallı Pransız donanmasa... Donanmmmun yok edilşi müthiş bir büde ma Fakat, e Bi... Do cük meydaza gelir m Pramsiz dçttzelliği 0a az oa tete için, Bit köymet olmaktan çıkmıştır. Bu müddelin daha fazla / cmamamısı de Tacnni edir. ge' R. SABIN Muhtaç musikişinas'ara n yeni bir hazırlık Müuhtaç mustki san'atinürlarına yardım için geçen hafta Beyoğ- da verilmiş olan konserin ö Dümüzdeki ay içerisinde İstaribul cihetinde tekrarı kararlaştırılmıç tır. Hazırlıklarına başlandlar bu t işsiz, yoksul ve ikimsesiz musikişmasla- 'Ta tevzi olunacaktır. Üniversitelilerin verecekleri çay ve balolar tahdit edilecek Üniversite fakütlelerinin her yıl verdikleri çay ve balolarım tarihle- rini ve yerlerini şimdiye kadar fakülteler ve talebe — cemiyetleri' tesbit ederdi. Bu hususta sttihaz o- dunan yeni bir karara göze bu yıl tertip olunacak balo, çay ve emsa- Ni eğtenceleri: ni ve yer' le be birliği tesbit edecek- tir, Ve bu inbil eğlenceler tasar guf esasına müsteniden — tehdidi 'diktır. ant. Zci teşrin |e &» 123 bütün ilem şubelerimine eli ölmük Ü- zare, İstarbulda birer kütüşhane kur yacı karşılıyar ae kansatöleriz. BÜRHAN CEVAT DE N ĞEr rk İR PALYAÇO DÖRTCAN- AZ BİR DE HOKKABAZ İ el Yacıki, Te D Ud Şu öğluru aovesim —Diyotdu— Bat ve iemiz deliksulıdır. -doğrusu, |— Haklanda ötederben gönlümde sak'a. Giğim bayızlı niyed bitse kolhani elle- Bi şüpı şepır öper, — Yakişıklılığı diyectik yok. Pek kedkin değike de ol- duliça ön zekidir... Velhami bütün me- Biyelleriyle bizim kızin külfüdür. ves- Belâmm... Şazimende de hönüz bu Hiye- tümden çıtlalmadım... Nemç İzim Ki Fin şimdiden kulağına koymakla ne mâna vart... G u hiç yobancı gibi gö çen gün bizlim Ker YUrdu.. Galiba tızı gözüne İgatirmiş KRAlDİ kımmta, Cuhide » Çati püta bir dulcağız... | ha daha yök ki oru da oemnm!a baş; » Ola bür bakalın oğlam Bir dulle evlenmek isler Dül kâe dina dül #rkek münasipi... Ne güne ıım.yauu n dendin? ... 'Tum ca M ume beni yalmr birakıp gitü,.. Mu Otihül ben ge yabâna ste Ycskç biç erlede döğilim Biz.. Elbaradü- lülah gücüm kuvvelim yerinde,.. Para deynen bin şükür bol.. Mh dahr me &... Hüle şöyle büyük bir tersiye ye- ni modüya uygun bir kâç kot kastüm semarladım ma?. Deyme keylinel,,. He- pimiz beşgüz, canoğAr elur kemali A- fiyelle Bkleriz... Sabit Ben bu İşi #mdiye kadar niçin düşünmedim 200 bal Hafbuki Nsil Bey bumu girdi düşün. müyordu... Pahiceyi gördüğü günden beri kendi kendine iç geçirip du zavaliicik!... Amma bir t danm vurumiyordu. Şimdi bu sonca Terahladağını — hiesediyoz | gaynasına bizaz daha dikkatle bekandk | yüzünü gözdea geçirirken zile el adı... Bu tati; düşünceler zihnini yormuştu. Osman Ağadan bir zahve - iştemenia tam sratiydi. Osmnun Ağa zil sesinl gavar duymaz usulca içeri giemiş bt İiyorda. Aynsya pek dalme, giltieçe kendisini yakışıklı bular Naip Bey bur — Benden iyisti 4ç can sağlığı hani... Boyum kiloma uygun... Badamım mür tenasip... Güzeteye bir evlenme — ilâm verscin kinlklir ng güvercinler üzü- #ür etmlma... — Sorar wmsin btyim, socar mazı Naf Bey Osman Ağanın sesini Gu> | yunct yerinden sçradı... — Vey sen burüda maydan? yaçlama0 Ağa Göckeu: Öeci gçe - elâi — Siz çağtrenadıma 'maydi beyimtı. — Ha eveti... Ben çağırımışlım, Ey #öyle bakcülim Osnas Ağa besi nesil bahiyonsun?, — Nasıl bulacağım Beyelendi Nir yi- | yip bin dtu Ediyorum... Ailah ömrüne | bereket versin — Örüz başka canım... Heni nacıt | buluyonun, Yani vücadümü, boyumu basumu?, — Opot beyim — Amrna ne diyorsun sçat. Tavları- n miz. — Maşaallah koç yiğit oldumuz be- yim, — Bu fena işle... Malüm ya şimdi #irranlık pek mekbul üeğil. e demekit. Nasıl makbal de Şimdi bec geyler kıt... Hekesler boli gan urubalarını” daraltıyor... — Ancak pürak olamn tavı yerinde... Bu ds öyle Bügünlerde — çok tavlırdın 'Nün farkında değildi... Kendi kendine anurildanıyordur DERllt Biser (Devami Var) Harp Va'z'll et Tunus'da harekât kat'i safhaya girdi; Doğu cephesinde Alman orduları tehlike yi atlatmadılar | CYazın: i. B. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) Libyada 8 inci İngiliz ordusu | öncülerile Aceyla'ya doğru biraz daha Herlemiş ve ileri mevzilerde bulunan Mühver kıt'alarile temasa girmiştir. İngiliz ordusu plâna gö- sarruza — hazırlanmaktadır, ! Beklenen Aceyla meydaa muba- £ taraf üçin de büyük e- Müyer tara- TUZ edeceğ cephesinde, Londra ve Moskovadan haberlere göre Stalmgrad mde taarruzu devam eden Ruğlar iki mühim muvalila- kiyet duha kazanmışlardır: 1) Stalingrad ile Don dirse | ardır. üstün olduklerı ankı ci İngiliz ordusu hwerim Tunus'da olmazlığına Bir delik yakında kar Si ve b n lehindi Di K ları hakkında gelen dikkâte çayandır; — bazı moktalar biraz daha ayd bulunuyor: Eğer bu ik skacını, içindi mlarm Rus kuvvetli xıuur Arx"ı ati çı teşeb- | e Dön neb- t köprü ve ge- | Soylete:ve bakma, Söyliyene bak! şiydiler. Koridorda dola - gayor ve konüşüy : Yahır. En aşağı bir saati a gözünden! Çekin de, bari şöyle oturup biraz dinlenelim.. Bak, şurada boş bir kanape var. — Haydi otur — Haydi oturalım Boş bir kanapeye oturdular. Bi raz öteden beriden konuştukun dedi, siz piyango bile- — Ben akyarum. - Ben de alıyorum. bu sefer on İica çıktı yavaş bahtım a | kilemetre der | açmışlar, bunun Gem'ryoltarı kes'lmiş yer geri ahnmiş 5 Almar tümeni bozguna uğratılmıştır. Ruslar 4 8 ten ele ge y000 ölü K bir tarruza benziyor Bu da öi YG GÜREŞ MUSAHABELERİZ—— Rumlardan meşhur başpehlivanlar türemniştir. Midillili deli Yar , Sultan Azizin huzurunda başpehlivan Makarnacı Hüseyin ile güreş- miştir. Lüleburgazlı Kegavuzun Yürük Ali ile müsareaları vardır. Yağ güreşi aslen Türk güreşi değildir. Bu güreşi vaktile eski Yunanhılar güreşedi. Türk güreşi, kuru güreştir. Türk güreşine Karakucak güreşi derler, | Türkler, yağ güreşi bilmezler ve yapmazlardı. Akdeniz hav: zasında ve Anadolu &: Yunanlılarla temasa gelif reşi nedir a ar ve Rumlar İstan bulun me kadar İstanbulda Hipod- romda (Sultanalımet meydanı) yapan zorlu pehlivanlar" | Tütkler, Rumel'ni ve İsta fethertikten soara yağ güreşi maağa başlamışlardır. Bzans'ın bir çok âdetleri me- yanında yağ güreşi de içimize g- iştir. Fakat Türkler, bildhare yağ güreşini slâh eyleyip başka karba dökmüşl Ürk yağ güreşi, tamamile Ya- nanlılandan ayrılır. Türk yağ gü reşi çayırda, meydanda yapılır bir güreş değlidi. Yağlı mermer taş üzer'nde icra olunurdu. Türkler, yağlanmış, —üzerinde değil gezilmesi durulması dahi güç olan mermer üzerinde boğuşur - lardı, Bu, güreş fasdlaca mabaret ve çeviklik istiyen»-bir musuraa nüMUnNeS: ödi bulu ap- y bize Evi'ya Çe- Tebi Seyahatnamesinde- tarif ve * tasvir ediyor. Ondan aldığımız malümata göre üç yüz âltmış altı oyun vammış... ve, bu yağ güre- re vurmak ve ki eve Çarparak pat- kuat meyanın- SUSİ tak- Yonan güreşi, Türk yağ güre- 'ginden işte bu cihetlerden ayrılık" iyor, Yalnız, şurası muhak- 'Türkler, bilhassa Tisk “köylüleri tamamile Yunan güre- gi yaparlardı. Yani, çayırlarda,* Yazan: — M. Sami Karayel meydanlarda göreş'rledi. dan yağltanisarna' ru güreşten çok mahirane bir bo- ğhu sadır, Yağlı göreşle kuvvet - ocağına hatır: sayilir yağ pehi di. x Rum gür ni Sulkan Aziz devrinde görüyoruz, Sı devrinde Rumlardan heyibeti ve' mahir yağ güreşçilci vardı. Hattâ Sultan Azizin huzurunda güreşen venam alan Rum pehlivanları da mevcuttü. Bunlardan 'biri Midillili Deli Yanidir. Deli Yani, yüz otuz okkalık bir Adalı pehlivandı. Yağ" güreşinde üstattı. Deli Yari, Adalarda şöhret al Kuflopmar — güreşlerine — girdiğini” söşlerler, Hateâ, Kel Aliço He Ka- valmds bir güreş yaptığından bah- sederler. Deli Yani, Kel Aliçoya iki bu - ,Suk saat dayanmıştı, Meşhür Ali- ço; Yaniyi iki buçuk saat boza - mamıştır. Kavala güreşi üç sxab' ten fazla sünmüş.. Nihayet, Deli' Yani, Kel Aliçoya pes Çimiş * Sültan Aziz, Midilili Deli Yapi- ©in şöhretin işitince saraya akdir- mış. Meşhur Makarnacı Hüseyin pehlivan huzurunda bi güreş yap-” | tırmıştır. | Makarnacı Hüseyin pehiwan, Sultan Azizin başpeklivanların dandı, Yüz kırk okka gelir, dev” cülese bir adamklı. Makarnacının yafnız kisbeti kırk oldka gelindi Deli Yani #le Makarnacının hu- Zzur güreşi çok çetin olmuştur Yanönin (yi sırası imiş, İdinan ve besi Üzeninde imiş. Parlişahın göz- HBuzur güreşi, altı saat sümmüş, Jıukzrr_ı:ı Xnm)ı bir türlü mey- sünfadan orladan Çünlü vartı. Bunlar Kkalktı. Sebepleri Yunanlılar t m siri ve kültürü altında kalmıya başladıklarından caki âdet ve an'a. nelerini terketmişlerdi. Bu me- yanda da Avrupaya uymiyan yağ güreşini de bırakımışlardı. Şimdiki Yunan çocukları, yağ güreşinin kendilerine git olduğu- mu biliyorlar mı acaba?, Belki bir tanih olarak biliyotlar, Fakat bu, eskimiş güreçe gayrimedeni diye yyan bakıyorlardır. Hiç yan bak- masınlar... Beğenmedikleri bugü- reş kendileninindir. Türk güreşi değikdir. ç Yukarıda yazdığım — gibi Türk yağ güreşi yağlı mermer üserin- de yapılamdır, Sonra Türk, yağ güreşi şimdi yapılan setbey! güreş gibi kupku- rudur. Ve ismine de Karakuvak derler, Sultan Aziz devrinde Rum baş> pehlivamlarından Deli Yanirlen baş- ka; Sakızlı Apustolidis. Tetavla- h Kulaksız Petro, Lülebungazlı Kegavuz nâmile türemiş meşhur pehlivanlar vardı. Lüleburgazlı Keğavuzla, meşhur lnin de güreşleri Benüm elimde ve kolleksiyonum- da Sultan Aziz devrine eit baş- pelilivanlarından Soyunduk Kes- tli'nin resmi vardır. Rum pehili- vanının çapı Makarascı gövdesin- DIŞ POLİTİK 942 bitmecen Yazan: Ali Kemal SUNMAN Mihver tarafmın şimdi Şimali Airikada yeniden giriştiği taalir yet üzerme o sabnen'n harekâti bir iki aydır taze bir ehemmiyet almıştır. Afzika harekâtının bür tün barbin Üzerimdeki tesirleri Alman tarafınca meçhul değildir. Pek kolay — tahmin edilebilir. ki Mihver © sahnede mükavemiet güsterecektir. — Mihver taralının 1912 senesi bitmeden neler yapa- cağına dair dünya matbuatında yazılan tahminler çoktu, Erbabi tarafından ileri sürülen mütalear ların bir kısmı isabet etü, bun- larım bir kısmı da vekayi ile uy- madı, Fakat şüphesiz ki Mihvef tarafının fasliyeti, geçen harpta Kayser Almanyasının başına gel miş olanlardan zan aldığı deckler Üzerine serledi- len gayret ve mesui d hedefi 1942 de şu olmuştur: İa; Ez - Amerikan işbiri ânin ©n Cü bi gillere ve Ame ve imalâtna sekte vürulmaz da © işbirliği devam edecek olursa Mihver için hal ve istikbalin git- Bide sorlaşacağı hesap edilmemiş değildir. Bu seferii diümya har ni gitgide genişliyen büyük bir düireye benzetenler Rusyayı, Çin ve Hindi bu dağrenin — ortasıda görüyorlardı. Her üç diyatın ayrı ayrı ehemmiyeti var, Fakat her üçünün birleştiği bör nokta var ki © da milyoclarca nüfusa malik ol- n ile Çin ve Hine dareler bir yane da dururkea Amerikanın ve İngi- liz İmparatorluğunun vücude ge- tirdükleri daüreler de öbür laraf- tadır, Anglo . Sakson — âlemi; de milyonlarca nüfusu var. Bus- ya, Çin ve Hind diyarları ile Aw Elo - Sakson ülemi arasma da Ber- lin - Rema - Tokyo mihverini koymak lâzım geliyor. Mihver tar zafı son derece - silâhlanmıştır. Fakat nüfus itibarile üstün de- ğildir. Mihverin bu harpte oyna- dığı faal vaziyette lehinde olan noktanın şu olduğu malümdur: Mükemmel surette silâhlanmış ol masi, Fakat müfus iibarile Rusya, Hind ve Çin ile Amerika ve İngi- Tiz İmparatorluğunun nüfusuna karşı azlıktır. Bu da şu hatpte Mihverin aleyhinde bir noktadır, Yine aleyhindeki bir nokta da şu duür: O kadar mükemmel surette silâhlanmış olan — Mihver — tarat harp uzadıkça kuvvetinin eksik diğini görecektir. Fakat daha kuv: vetinin tamamile eksildiğ'ni gön meden evvel Mihver tarafının yak işler vardı. Bazı İngil ızdıklarına göre de Almatıya ile Japonya 942 senesi zarfında leri mutlaka başarmıya kal- kışacaklardı. Tâ ki harbi bitire. mezlerse bile harbin istikbali bur kımından kendi lehlerine ümit ve rici müsait bir vaziyot temin ede- bilmiş olsunlar, Başarılacak iş şu idiz Japonya ile Almanya çok geç meden Rusya aleyhine - işbirliği edeceklerdi. Almanyanm ondan sonra Asyada Japonlara yardım Ünivemile - Hukak — Fakültesi (> güncü sınıf lalebelerinden — 7000 numasralı B. Cemi Yavüştarı ölü. Bniz bir mektupla Rizeden gelen smdleşing misafir ekanek kamesi #lmak için vökü müracamlinin ge- çadiği esdahat anlatıldıklan sonra İstacbula. vapurla gelen taşelılar rın, Galatada üç numaralı yulcu salonundaki mitafir kumesi tevzi büzvsumda bir memttrun bulunması yüzünden Mmüşkülit çeklüdeci, ka- dabalıklâ gişe üründe urun — müd- det bekleşlicleri beysn ödaknekte. Gr. Şehtimize misafirçten Eden Terebir kolağlık olmak Üesi voya endketarı İĞfi m edierek muümelerin teer diyemizden rica ve temenni Diğer taraftarı İstorbula diretea — göldülerin acne mmek için gelikleri diyesinden bir «Seyahat varai n medburiyetindün bi çok taşralılaran haberdar olmadığı bu mektupton da eleşilrcaktedır. İr tanbu lt bu meoburiyetin mühat- Üü Berdiyelerince ve maballi vüse talarla bir kere neşir mesi vatandaşlara mıtdan çok — yerinde bir hareket' olacaktır. misa. alabil-

Bu sayıdan diğer sayfalar: