5 Aralık 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

5 Aralık 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 —SON TELGRAF —e HALK FİLOZOFU Her meslek Dün yazdığım fıkrayı, bazı arka- daşlar yanlış tefsir etmiş olacak- lar ki, bana çattılar: — Çok az kazandıran meslek- ler de vardır, dediler, istetsen ağ- zanla kuş tut!.. Mesleklerin temin ettikleri ka- aançlar arasında utaktefek farklar olabileceğini elbette kabul edi- yerum, Benim maksadım, ifrata varan ve hiçbir esasa dayanmıyan bazı iddiaların hatalı olduğunu meydana koymaktır. Mesleğinde Bu fiktimde ısrar arsom çok bahşiş alır. Kötü garson haftalarca işsiz gezer, Kö- tü aktör, cemiyetten almak YAĞMURLU | — 5 1 inci KÂNUN 1912 kazandırır REŞAT FEYZİ için; dün bahsettiğim şekilde f ma cepriler yumurtlar, İyi aktör, hususi etomobil sahibidir. Ve im san gibi yaşamaktadır. Galiba, bir kısım arkadaşlarla aramızdaki ihtilâf noktası, benim normal geçün seviyesini ölçü ola- fak «lmama mukabil, onların zen- ginliği kıstas olarak öne sürmele- vidir. Zenginlik, eİbette ki ber kur Ya nasip olnuyan bir talihtir. Bu- nün tılsım ise, no Gasson'un ki- taplarında, ne akılda, ne bilgide- dir. Eğer, bu tılamı bulabilmiş ol- saydım, herkese tavsiyeden ev- vel, kendim için saklardım, Hayat, zannettiğimiz kadar nankör değil. dir. Onu fazla nankör bulanlarda dalma eksik bir taraf olduğunu kabul -etmek zaruridir. ——— Devlet hissesine yüzde 25 buğday -e miyen iki erkek ve bir kadın yakalandı İzmir, 5 (Telefonla) — Borno- ıdâ on mü - cüçper Mah- BİR KIŞ | & Eski takvime dajr bilgisi çok, İ tecrübeleni çok bir dostum, bu se- | ne kış mevsiminin karla değil, da- ha ziyade yağmurlarla geçeceğini söyledi. Buna inandım doğrusu.. —| Fakat, biz, bugüne kadar yal- nız odun kömür düşünürken, şim- di, bir de lâstik, gamsele, şemsiye düşünmek Iüzam geldi! TAZE HAVADİS | Kastamonu, Tosya taraflarında, pirincin 95 kuruşa satıldığı, İstan- ayni malın 140 kuruşa ve- ileceği, bir müjde gibi, bir | gazetede yazılıyordu. | Bu havadisin çıktığı gün, İstan- bulun maruf birçok puzar yerle- rinde pirinci 140 kuruşa satmakta idiler, Varın, havadisin tazeliğini anlayın! UYRU HASTALIĞI | Lokantada, bir müşteri baklava istiyoc. Garsen da, edeli var...e diye bağızıyer. Bu, geçenlerde bir | gazetede — çıkan bir karikatürlin | mevzundur. | Zeki bir okuyucum bana gön- | derdiği mektupta diyor kiz Espri | fena değil. fakat, galiba, o müş- teriye deli demezler, uyku bastı lığına tutulmuş denler.. en az iki sene uyumuş, ve herüz uyannuş bir hastat, TİYATRO BİNASI Şehir Tiyatrosu dram kısmın'n biltün damt yenlden yapılmak icap ediyormuş.. bir müddet evvel vukun gölen © mülhiş fırtınadan tonra tamir etmek istemişler, ta- nirle münekün görülmemiş. Şu Tepebaşı tiyatrosuna, yalnız 100 on yıl iç'nde yapılan tamir ve slah masrafı He acaba bir yeni iyatro binası yapılamaz mı idi?, AHMET RAUF ntan biüldirildiğine gö- © Ereğli kömürleri işletmesi taş- esile bu aybaşından itibaren ye- iden takviye olunmuştur. hem kalemleri, hem de h ödemekten imtina rdin Edebiyat fakülte tezleri hakkında yeni bir hüküm Üniversite edebiyat fakültesine deki yabamet dilli tezlerim, Tünk- çe olarak üçer nüsb lo akinesinde yazılı ve ayrıca bir de hulâsasının verilmesi kararlaş- turılmıştır. Yabancı — devletlerle ticaret müzakereleri Bir müddettenberi —Ankgırada cereyan etmekte olan Türk — İs- viçre ticaret müzakereleri iyi bir e der etmoktodir. Görüşmelerin önümüzdeki gün - adliyeye veril hava içiş lerde sona enmesi beklenmekte - dir, Diğer taraftan Mücaristanla ya- pılacak o'un ticaret anlaşması mü- zakerelerine iştirak edecek heye- tim'z bu hafta sonunda doğru Peş- seye hareket edecektir. n Ro> men ticaret heyeti de Anlşıraya gitmiştir. Yerli Mürekkepler Vaktile kullandığı: ve göh- zet kazanmış müekkepler şimdi yok, Yi ruz. Bize, bu işleri lan bir zatı di mürekkep kullancyo- saklhiyet o- söylediğine göre, bir epler çok fena lmaktadır. Bu alem uçlarını, | attâ hok- | daha iyi yapılabilir. Fakat, yalme | kolay ve ucuza müf cesi hâkim olmamalıdır. BÜRHAN CEVAT »— Mizahi ve milli roman No, 49 BİR PALYAÇO DÖRTCAN- BAZ BİR DE Nail Bey sustu. sam devdimi öndleri söyleniye bazırlanmış. Pakat züçşainda, reniklea rengk g- İ genç zadına ne üyiiyebilir Bük dövrerendik düha mÜNetİpli; Z lzr çak hasls ee? Si de gi Tintmebat edinizi Dedi—. Zalça ben H z | Fahire haple olmaktan — kurtaldır | LA | u yüzü gülüyordur nesi “ okluğunu | ar kurup dundü, *GaL eyvel kalkıp makiyâj yaptı. Sar- —Dedi— Kalbin faz- Hayzin bir bakışla Fabireyi aüzü. Göz Halbuk! getç dül bundan bir danlamadı. Büni uzatarık gilavye arlandı: Teşekbür cderim Beyetendi... Si | * biliyordu. iyetler diler'm. Hhire çiktıklar somra Nal Bey keme Koltoğunu ait FNYN $ eli ) Gali — gazine ve çay Hiç bir e tesadüf Alnanda - biriken | Genç kının rengi HOKKABAZ — Nefile! —Dedim Ne kadar çabar ürlü anlatamıyaca- « Eğör böyle gideneç perhiar — Kl- kalıncyacak... İğor ipliğe döncce * Fabirenin o gün Beyoğlunda dblaşma alonu —“kulmadı. daratla Ralple C nedi: Delaşmaktan e döndü. Ratibi çıle diğnk anlışordu. Delikat. itemadiyca plân- tesi günü yarım de elmek için 4 KüÜzEl Va şuh bir Dap geçirdi, Ve Ka Ralibi tesbir etmak kararile İçici kavuran — zakançlık. Ümidini kaybetmemiye ç. buluşmadan Cahidenin — yüzünde olammağı lele de. tahammül — edemiytosğini Fakat Cahideyi — görünce — saşalacı. soluk, hali çok eb di Yokam hakikülen Çulizie hüm yek Kalabalık Yerlerde | İtişip Kakışma Akşam çek Tark. stamiyen Bo Yoğlüne aüi çıktıklerını biülyor n anuz? Sirkecider, Eminömüneen ve Karaköyden Tünele kadı Ve burüden tünele binip yukan v Bir kzamı, Tünel başından © kader da , Tünel buşında Mrümmway sakntaı gok kimselarin amvaya — bini. n içladir isi, ukyamları, Tünulin Koreküy kaçısı, bir mahşetdir. Kala ayakta, gezmek için mu, Pakat, bu ür, Çünkü, madenki geride- yoktur. Çün lar. — Binsena- daha hayarlır Deklemek işini anlatımız Böz, a hu Onun işi henkesleri aeha aceler O, bağkaının © Herklsi rahahışe eder. Dürmyada ea zor $ _;»uotuln v dahildir ve binaen- er ölmalk cöyle ieiildir. R. SABİT ——— Yardımcı beden terbiy muallimleri kursu için 83 genç kız müracaat etti | / Çapadaki kız müsltm mel binde açılacağını yazdığımız «Yar- dımcı beden terbiyesi musâlim - | deri kütsü, na kay't ölütimak ü- | 83 lise mezunü genç kız mü- racaat etmiştir. Bunların grasında dün seat on beşte İstanbul kız Esesinde bir intihap yapılmıştır. Berberler ayakkabıcılar ve yorgancılar cemiyetlerinin senelik kongreleri çipen, ken der K, alayh, darsan, iasacı dahi de ekseriyet temin olumstma- mauştır, İkidei kongrler bu ayın nihayetine doğru icra olunacak- | Tren ücretlerine zam için tetkikler yapılıyor Trenlerdeki izdihamı hâfiflet - «Seyahatle vesi: ihdas — olumacağı | hakkıindaği haberlerin doğru ob modığı anlaşılmışt:r. Yalnız Münakal! Vekâleti bi- rina bir miktar zam icra etmekle bu izdhamın izalesinin ne derecey kadae mümkün ola - bilceğini terkik etmektedir. *a miydi?, Kcağısın — günatına mt ginmişti?. Yokma Ratinle uyuşup anlar gazamşlar madı?. Bu musmmayı bir türlü halledemiyordu. Hübuki Cahli> hasta #lân değildi, © zün Fahireyi atlatıp Ratiple buluş- muşta, Deücünliyr adan adım peşinden yan İrini yazhancden çaktakları dekizadaı karalarındaki | oturmus ve Ratlbe söz u söz aima aai areçe olnüş ve İrl nemaya gilme bi de yanı varmamış ağinı kaldınmadı. — Fahire | pencerehİn önüne gidip dığatısını sey. vemtiye başladı. Yan gözle Ratibi #i | Onum da hai Cahideden pek temklı değildi. Bir eliyle aimemlaki taçları çekerek mrildarayordur. — Sekiz, 8iti daha on Üç.. Hayır efendim, on dört... Dokuz dahâ yirmi iki... Yd daha yirmi dokuz. Beş dahâ | SA üç Gaha 97 âkâl (Devamni Var) | maş ve 16 müttefik uçağı düşürü!. | semt, batlâ dükkân basmağı Harp Va"z'iıetiî Tunus cephesinde ilk çarpışmanın| neticesi, Müttefik umumi taarruzu Yazan: l. S. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) LİBYADA: Kahire ve Berlinden gelen ha- berlere göre sükünet hüküm sür- mekted'e, Fakat bir hafta içinde dananın kuyruğu kopacağa benzi- yor. Üstelik Berline bakrlırsa, Ma- Teşal Remmel Avrupadan ve Trab- lasgarp'den takviyeler almıştır. Bu yeni takviyeler bilhassa zırhlı tümenler ve ağır silâhlarden mü- zekkeptir. Aceyla'da Mihver mü- Demek Ordusunun na Beri büyük bir kuvvetle ökviye alan Mare- gel Rommel'in — Aceyla'dı midame mukavomet — göstencceği ümit ed lmektedir, Londraya güre Genecal Momt- gömery'nin hedefi Traublusgarpl'r; zalen başka türlü de olumaz, Fa- kat Rommel'in muannidane mus kavemet göstereciğine biz iht'anal veremiyoruz. muan- zerte » Tunuüs - şehirleri ara- | sında ilerliyen İngiliz . müttefik | kuvyetleri, Mihverin mükabil ta- arruzuna uğramış ve Alman id- dintına — göre müttelik taarruzu püskürtülmüştür. — C'deida tokrar işgal edilmiş, müt- tefiklerden yeniden 754 esir alı Mmüştür,. | Bu ilk büyükçe çarpışma, Mi verin ciddi mukavemet gösterdi. ine delildic, Fakat 1 inci İngiliz ordusu ve müttefik kuvvetleri Bizerte ve Tunusu müdufan edea Mihver kuvvetlerine karşı tekmil cephe boyunca tanrruma girişm'ş değildir. Müttefiklerin umumi ta. arTruza geğmesi artık - gecikemez, Ziza Mihverin müdafaa sistemi hakkında artık bir kanaste var. mış olsalar gerektir. Müttefik de- niz kuvvetlerinin muvasalayı kese mek maksadile Bizerte ve Tunus sularında dolaşması umumi taare Tuzun başlamak üzere bulunduğu- nu göstermektedir. Londraya ba- kabean, Almanlar alev makineleri kullamyorlarmış; Bizerte ve Tu- nusu muhalaza için Mihverciler her çareye başvuracaklardır. DOĞU CEPHESİNDE: Aknan debl'ğine bakılırsa, Rus- lar Kafkasyada Tuapse, Terek şeh- ri kesimlerinde, Volga - Don ara- sında ve Sialingrad'da, merkez cephesinde Rjev'de taarruza de- l » Ruslar Don dir. | Bundan başka büyük Don ka' yâni Kletskaya'daki kes'm- muana'dan e ve mukabl taarruzlarına baklırsa, Almanlar Rus tazyikâ alimda Stalingrad'ı terketmek i temiyorlar. Fakat Alman! birine iyice yaklaşmış bulunan şimal ve cenup — Rus ordularına | MAHKEMELERDE : Elde istidat olunca kâr kendini gösterir Osta yaşlı bir adamdı, Mahkameden — Vay Cenip bey kandaşımız, öedi. Büyük bir dartlen kurlutmuş gibi «Obs, çokmiyayim, *Otü> u ben gekmiyeylr de kim çeksin. Tam sçkir seve kanın devdlsi çektim, Üç se İ medir de esrilik — çekiyordüm Şimdi aK, sohi çekiyorum, — Yani, sen ölimiydln? Ne Gyorsum, tezkmda değli Danı ön bir sungdir yakmil mmüye Gi7 — Allah Allah! Ben seni hâki bekdle | arülüllak, çu andan Dbe- Bekârımn için | söylüymüm. Yokaa, #vlilik ber badp iyi da ben bilicim! adığım, On bir karşı iç hallarda bulundukların- dan müşkül — vaziyettadirler, İki Rus ordusuna birden şimal ve ce- mup istikametinde mukabil taar- ruz yapabilirlerse vaziyeti belki düzeltebilirler. Fakat yalnız biri. | ne taarruz ederlerse öteki Rus or- | dusu muhakkak taarruza geçecek tir, Mareşa| Timoçenkonun bu işi yarıda bmakacağına benüz ihti- mal verilemez, —. Beraet eden şekerci Divanyolu caddesinde şekerci Riza Uygurun fezla fiatla İçkum sattığından bahisle ikinçi mil dorü mahkemesine verikl'ği yazılmıştı. Dün netcelenen mu- | hakemede Rıza Uugurun beraeti- me kecar verilmiştir. Cümhur yet kızlisesi müdürlüğü kız lisesi felsefe mu- yan İMfet Cin Curmhurk müdürlüğüne ve iğine, Bursa Ne- yet kız İisesi felsefe mual allimi Bayan Sabahat Ocaldlı Mer- Diribitine Uyar, iyi geçlimmenlz, evillik- tca yi sey yoklur, Amma, bir de ge- İnetnez biyde centenem <yia zasklir? &a. 'a — âyrülmiyür? 4 fenadı, çok şükür, Şimedi ANdı başmu gelir 2 İn gibi kocayı nervde Şimdi nE yapacaksan? bulncak Tenecek ni — Elbette., Allâh suzı olun, büyük hemşice bana bir ae kızı buldu kil, Hafteya dügünümüz var.. Gel -Allah aşkanal — Hey bey! Düşimünü göreceğiz. Borumu bu? #'n alışam kiz san'et mek Hürtüğüne nakil ve fayin olun - UŞA korazşe mahkeme binasından talar. £“İN BEHÇET _TTARİH MUSAHABELERİT Ferhat Ağanın havan topu Yeniçeri kabadayıları - İmam Efendinin genç karısiyle bir zorba yeniçeri - Irz dâvası - Yeniçerinin yanındaki civelek - Ferhat Ağanın havan topu!... hüner gösteren feleğin den geçmiş ve şey dem'şti. Onlar da ye- niçeri Ocağına y ak istemiş- ler, padışah derhal emir vermiş; yeniçeri ağası bu serserilerin ocak ahlâk ve nizamını bozacaklarını ileri sürerek mâni olmak istemiş, padişaha söz geçiremey nce g ağlânı k Cel ocağıma bir veba mik- vobu gibi girmişti. Öyle iki aradan çok geçmedi; yeniçeriler - semt | bi kaklarda çoluğa”çocuğa tass'lüt etmeğe kışlalara körkütük sazhoş gilmeğe, ca: dularında — nâ Atmağa başladılar. Hemen her lerinde; güpogündüz yatağan sı- yıcıp döğüştükleri görülüyordu. 1595 yılında İdi. Günlerden bir | gün İstanbulda şu haber yayldı: at ağa Bostancıbaşı olmuş!.. Ferhat ağayı yakından tanı - | ibi bir bilmezdi ihi yap- tırırdı; haşarat lakıminın can düşmamıydı; zararlı insanı, ak - repten, yılandan ayırt etmerdi ber kötülüğün işsizl'kten geldiğini DA Bi E A | larla, İstanbulun Fin | ma söylerdi; bir işi ol ya için ağı t Bostancıbaşılığının ilk günle - rinde, ankaşında bostancı cellât , Salı pazarı, Galata, Kalafaiyeri, B çekapısı; Yemiş iskelesi; Unk. na, Tahlakale, Malta çarşısı, Şel zade, ay, Yenikapı, Sama- ya gibi semtlerini şöyle bir dola- Şavermiş pirpiri oğlân, dört kaşlı yiğit, kara sakal, ak sakal, baş boş dolaşan kırk elli kişi topla - mıştı. Ayakdaşları arasında bu! lari bir daha gören olmadı, fakat hemen o gece boğazlarına birer taş bağlanarak, bir taş gemisin - den gümbü ür denize atı- | ler pek çak ok adeler korku ve dehr get içinde kaklılar, Bir gün, bir mâhalle imamı, ae- kasına mahelte balkını - takarak Ferhat ağaya geldi, boynu bük gözler yaşlı, başından sarığı züp yere attı: «lezmiz & net idi, davacıyım'..» dedi, İmamın derdi büyüksü: ve güzel kar kaçırmmıştı! İmamın ünccek hem ağlanacak, hem hali vardı. Yaşına mayıp gönç avrat a - enine katlanmak ğa davacı 'ma « kızdi; ilk &i kan- dirip kaçıran — yeniçeriye - de içinden korkunç bir ceza tasarla- dı; davacılara da; «Bulurüz zali- mi!.r diye başından savdı. Ferhat ağanın ilk işi, yeniçeri ocağından namusuna güvönd'ği bir kaç çorbacıya başvurmak ol gerekti Sonra, İstanbul ka çe, günlerce gezp yet şüpheler bir k ydanındaki hamlacr dar kahvesine grdi:. <Yenilçeri yoldaşımızdır. «Buradadır. YE Yanında bir tüysüz civelek oğlün ile gezer! » dediler, medi, külhani kahveye gekli; ya- tunda dünya güzeli gbi bir cive- lek oğlan vardı. Ferhat ağanın tak kımuı ufak bir göz işareti ile heri- | fin üzerine çullandılar. Hamlacı- lar fk şaşkınlık ile araya girelim dedilerse de: — Bre kıpırdamayın... Bre ben Bostancıbaşiyım! Nürâsı hec olduğu —yerde mahladı, Yeniçeri ile oğlanı iskele maydanının ortasına çei fi saran binlerce k iki tokat atınca, oği karısı olduğunu itiraf etti. imamın karısını kandı yenlçeri, onu kadın - kıyafe hiç bir yerde batındıramıyacağını görünce, saçlarını d kek esvabi. giydirerek yan genç bir arkadı başlamiıştı. Gecele darda ©'r bekâr odas: turmuştu. Kahpe kâarıyı, kocasına teslim DİŞ POLİTIKA Afrika harekâtında | Öğremilenler.. Yazan: Ali Kemal SUNMAN Şimali Afrika suhnesinde yazr danbori ceroyan eden mühurebe- ler türlü safhalardan geçerek wi- hayet harekât sahasınm daha ge- mişlemesi ve Anglo - Sakson tarar | fmm gügide daha büyük muval- | fakişetler göstenmesi ile büsbü- tün ehemmiyet almış oldu. Söylemiye Kizum yok ki Şimali Afrikanın geniş harp sahnesin- deki harekât daha devam Gtmek- tedir, Mihver tarafı da, —Anglo- | Sakson tarafı da o geniş harp sah« nesinde daha bundan sve n olar caklara lüzam gelen ehemmiyeti vermelktedirler. Fakat olup b'tmiş harekâln üzerinden günler ve | haltalar geçliklen sonra her iki | mubartb tarafın kargılıklı vaziye- | tini daha esash de: ta göre tedkik etmok bir dereceye kadar kolaylaşıyor. Vakit geçtik. çe hatalar anlaş İmakta, biy tara- fın yanlış bir hareketinden öbür tarafın masıl istilade ettiği duha iyi meydana çıkmaktadır. Garp çöllerinde huyat kendine muhsus- tur. Öyle ki garp çöllerinden geç- mek, oralarda yaşamak ayrı bir hayattır. Oralarda muharebe et- mek de başka yerlerdeki muha. zebelere benzemiyor, - Onun için bu seforki harpte de bu cihetleri hangi taraf daha z'yade gözününe getirmiş ve ona göre hareket ot- miş ise © isabet etmiş oldu, Bu- munla beraber bütün tedbirler'n yerti yerinde olduğunu ve bekle- nen tesirleri gösterdiğini mek de yanlıştır. Çünkü hart birçok meçhulleri vardır l4 denbire çıkar ve kesapları aitüst edebilir. Lâkin mwhakkak olan e'hetler de bellidir: Meselâ garp çöllerinde muharebe edecek kuv- vetlerin iyiden iyiye teçhiz edil. mesi ve iaşe olunması — gerektik Çülde mukavemeti kıran başka bir. hal vardır. Öyle olumca Mi tarafının işi çok ağırlaşmıştı. muharebeleri gösterdi ki bu hat- bin her safhasında olduğu g'bi çölde de muharebe bu usurda bü- | tün vesaitin yerli yerinde olması | ile kabildir. Başta suyun tem'ni gelmek üzere, İtalyan askenlerinin çabucak tes Him almaları çöl muharebelerine de elzem olan mukavemetin an- landa kalmadığını — güsterm'çtir. Fakat bu mükavemet keodiliğim den olur gibi değildir. Vesalts'z- lik her türlü mukavemeti kırmak- tadır. i İngiliz ordusu da- ha çok ve daha sağlam - vesaitle söl muharebelerine girişmeyi dü- şündüğü için geri çekilmiş, kene | dini toplamış ve sonunda muv fak olmuştur. Mihver tarafı böyle kuvvetli bir tarafa karşı mukave» motin temini için herşeyden ev- vel vesaitin tam olması tâzım gel- diğini düşünmeden mi Şimali Af T'kada böyle bir mücadeleye gir- miş bulunuyordu?. tuzilizlere gö- ve Mihver farafının — hüazırlığını, kuvvetini küçük görmiye lüzum ve sebep yoktür. Bilâk's Mihver farafının çok hazırlandığı anlaşıe liyor. Fakat Şimali Afrika bare- kâtmin yeni safhalarında da bun- dan evvel Libya ve Mosır harekâ- tında görülmüş noksanlara rast- gelinirse Mihver tarafının uzun ve çet'n bir mukavemet göstermesi daha zorlaşacak demektir. —a | Köy ebeleri Şimdiye kadar ücretleri köy sandıklarından tesviye edilmekte alan köy ebelerimien umumi bülçe- ye elınarak bunlardan daha çok ist'fade edilmesi ve bu Süretle doğüm yardımının köylere kadae parasız olarak devle: eliyle götü- | rülmesi muvafık olacığı düşü - nülmüş ve bu hususta Sıhhat ve İçtimal - Muavenet — Veköâletince bir kanun projesi hazırlanımıştır. Proje, mütelaları almmak üze * re buğünlerde #ükalı vekillikler'n tetkiklerine arzounacaktır. Köy €be mektepleri Balıkesirde ve Konyada olmak üzer iki yerde &enede Gacak 60 - 70 kadar mes zun vermekled Bu le ekrep kadrosunun, dahâ çok ge- nişlemesinin mümkün olacığı tah- olunmaki ecek malüma- yıp Tophaneye geçirdi; orada, ana doğması çırılçıplak soydu, | paçavra k bir havan topunun içine saktu ve topt, bu Tmüğhiş cezayı görmek (“ birike miş binlerce seyircinin gözü ö - etti; yeniçeriye geönce, cezasını | Nüde aleş verdi?. evvelden kararlaştırmıştı. Bağlar Reşat Ekrem Koçu

Bu sayıdan diğer sayfalar: