22 Aralık 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Aralık 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALK FİLOZOFU . ssdüm A Z AY Ayna ne zaman İcat edilmiştir, bilmiyorum. Efsanelere bakık.rsa, suda, aksini gören ilk insan, bu hâdiseyi başka zaman ve mekân içinde de içkrar etmek hevesine kapılmış ve ayna icat ed.lmiştir. Ve daha sonra, ayna ink'şala mazhar olmuş, cep aynaları, masa aynaları, konsol aynaları, duvar aynaları, boy ayaaları meydana Yeni evlerimizde, yeni binaları- amada ayna daha çoktur. Banyoda ayna vardır, saloada ayna vardır, antrede, hokle ayna vardır. Fakat, bütün yeryüzündeki aynaların ye- künu, kadın çantası İçindeki ay- malardan daha çok değild'r. Yeni kübik binalarda ayna çok- SON TELGRAF: ÇAY NEREDE?, Çay moeraklısı bir destum şöyle — Azdaşılan şu ki, hakiki çayın Hatı 18 liradır. Ve henüz İnhisar. lar İdares piyasaya hakiki çay çı: karmadı. Çünkü, hâlâ 13 liraya aldığımız çaydan başka her şeydir. Bari, şu hakiki çayı çıkarsalar da, zarar yok 18 lirayı versek... HARAP OLAN ŞERİRLER Bu harbin husus'yetlerinden | vi de, hava bombardımanları ne- #eesinde, yanan, yıkılan, tamami- le harap olan şehirlerdir. Harpten sonra, bunlar, hirer acı hatıra ola- rak bah's mevauu olacak.. hu şes hirleri yok etmek İçin, Bügün | kimbilir, ne kadar para sarfedi- liyor. Bie de, yarın, bu şehirleri yapınak içle hareanacak paraları ı düşünün! İHTİMALLER KARŞISINDA Askeri ve siyasi — muhatrirler, ileci sürünce, hâdseler, bunlardan - biri gibi olacaktır. O vakit işte dodiğimiz cıktı. derek doğru mudur?. YEMEK LİSTESİ Bir vapurun yemek salonunda, önümüze gürlük yemek İisles ni geticdiler. Topu topu on beş keli- | melik kâğıt üstünde bir bu kadar imlâ yanlışı vardı. Yazı da okun- | mmuyordu. Accmi bir yazı. Daktile ! İle yazacak kadar vak' t yoksa ba- ri, bu Esteleri okur yazac birine | tana'ın ettirmeli.. ÇALGILI l GAZİNO Bir arkadaş, geçenlerde bir ge- ©e, şehrin maruf çalgılı gazinola- Tından birine gitmiş. Vakit biraz geç im'ş ki içeride oturacak tok iyer yokmuş. Garsonlar: — Evkea gelip yer kapmak lü- ] zım bayım, demişler.. Galiba, çalgılı gaz'nolar da tram- vaylara döndü. Peki amma, her- kes parayı nereden buluyor?. BAZ BİR DE —D — Gördünüz mü Hazakalimi? — Has- ta dcumizi Meiyula gişkin şariçin odaya bukunca ağü bİr Katığ açak kaldi: Zarvalla pinponcıtk canlı bir İendit Ba. Vade döğfülmüz körsalesında —oturu- yörüü, İri ter tateleri buruşuk suratıa- dezi yt yel #kayar, bir. haftadanberi Kktan Dukaa Diç gey görünaryen k yık gözleri ferniz Tengiyle başgan ©: ga vicali süzüycedü. Kansıtı gördcce ıgıf.ı şapı'dakarık hciğim Banü yürim kadehcik konyak U Tzi derin — bir sulsutu — İayalle gırpimaraik haylardı; hetif ecal! sebobini — şimdi — anladam! . M Yekaa Şdi sana luııl( bir SÜPÜYBE zopusi — çekerim ne- geliiğici şaşınıtem allmallah! ÇA Tüzahi vi milli roman No. 56 TTT MAT e İR PALYAÇO DÖRTCAN- TUĞUDEL: — May Alkdı senden razi akun, iae- | — Beni giği cehememi kaçkanı — sar. | Bit holtadır. yaptığın ' Ratibo - dökelek Geeli Ni NA REŞAT FEYZİ lağu, bizi, sıratımızı seyretmek için üdeta kamçılamış g bidir. Meğer, ne çok ayna meraklısı Wmişiz... Ne de çok, yüzümüzde ba- kılacak, merak eddlecek şey var- mişe Vapurda aynasını çıkarıp bakan kadın, salonda, lokanlada, yolda, evde ber yerde bu itiyadın esiri »gibidir. Ayna el mizden düşmüyor. Bir genç kız, çorba pişirmes'ni öğ- Tenmeden aynaya bakmasını reniyor. Bir genç kadın, henliz ga- zeteyi doğru dürüst sökemiyor, Fa- kat, aynuya bakmasını öyle yar man bil yar ki., başka bir iş için Vakti yöktür. Pakat, aynaya bak- mak iç'n bütün zaman ve mekân- lar önündür.. Geçen ay içinde 4nıııvıy vec tukları eşyalar Geçen ay tramvay ve tünel ara- bajarında unutulan eşyaların - biç, listeği yapılmştır. Bübe nazaran Teşrinisani ayı içinde dalgınların -i dalgınların - teahivay - ve füsekle unuttukları; eşyalar şunlardır: Mühtelif cin$' Çantafar 32 edet, müuktelif cias çamaşırlar 12, kadın veerkek eldivenleri 48, kadın ve | erkek ayakkı bıl:uı 3, kadın ve &- kunul(n 2, Bt- lma kalem 1, Eşirp l, #laetnltimi 1 Göslük 2, seler ö ları 9, yiyecek maddeler 1, Hırdam vatlar 40 adet. Bir mikter para, —— Yılbaşı gecesi — bazırlıkları Yaklaşın Yılbaşı bazi eğlence yederi sahipleri iye resliğine Mütcedat cdı © gece geç vakte kadar açık kal- malarına müsaxde istemişlerdir. Diğer taraftan belediye resliği kesilmemesi ve Yılbaşı gece- sinde hiç bir öğlence yerinde «Ma- sa kirası» namile müştorilerden <evvelden veya sonra- para alın - mamasını kaymakamlıkları bildir- miştir, 'Maarif Vekâleti yeniden - müte- eddit akşani ve sın'at mektepleri ve kız san'at enstitüleri açmak Ü- | zere bir progam hazırlamaktadır. Diğer taraftan Mersin, - Ödemiş, Burdur, Amasya ve Göztepe (İz- mir), Çorum; Niğde ve Akhisar ile Selguk kız sun'at enstitüsünde birer akşam kız san'at mektebi e- lmaştar. Sihli teftişler Şehirde yapılan Aihbat — tftiskei bir çet Talhim Heticelr v Lokamta- Jar, gazinclar teftiş edikliği zaman, ble gak pürüzler meydâana çıkıyor Biz bu teftişlerin aha fezla şiekletle teknelan- aati İğcam geldiği İarnaadindeyiz. Soanca, Giğet — umumi yerler vardır, Meseli, öleller, — paasiyonlar veksine. . Bu müesseteler de teftiş edildiği takı dörde alincesik netiçonin matl — olabile- ceğini tolmı edemiyeruz. — Her halde şimdi çak Kalsbalık —olan — İslanbulda AdAİ tehlişler uklaştırdmelıdır. BÜRHAN CEVAT HOKKABAZ HE MUHİDDİ — Aşkekun!— Dedi. Beğermin mi #di yaptığın Merifetii Ratip uça uça merdivenlerden — inip Kapıdan çıktı, Mermszanın elleri — böğ. tünde keldı, Fakat Ratibi elinden ka- gırdığı içii aklini da küçmmişa — döne- yek hemda-odasna kuşlu. Acele — acele Malolunü ve gapkasını giyenek tevi Meimin peşden şokağa çıkmiya hazır. kaodı, — Fakat çıamaden Gace birr kene Güha konemn çdânca girip hidletini tomem'amak istedi: — Hiğlk oturmuş ta o çıkası gözlerini belertiyor... Ben serla ne mal olduğu- nu bilizim ıılçn Böşüme “yüyeceksin Bak gu halime © Kâç gündür ne helle. ö gözel kaneığın, — Sus! Dilimi Xesl, Yoksa yaytan. Jarım beşima üşüşecek, — Nereye gidiyortun bu. vakil? — Cebeomemet.,. Tövbe — estağtirul. ah Bir de soruyorndun... Nereye gide- ceğiti?, Dokter Beyia nıi!uşıııım— | znesbur olduk. Mei münasebetile biçağini — merede Hulüsa, — bula. Karikülâde bir marka , Kötü bir biçek ta de | h bwılhl]- Uraş olmaya — aliş- Bişkasiye yapamayeram, Buls. dradığım bit jilet sordumsa, yök, © madım, Pe .Bi maper. | magamca, tebil, markayı öa Geğiştinmiye elliler. Bu, dübü deliler, Aldik. Tifaş oldum. adırgadım, — Fukat sonfa ikaler töm Geğli, Aldığan bir kaç üket biçik bitem eni iki sene İdâne ecek. kadar eldiğim N, ketit. €i addetmeyin. Ticaret ikastı yok. Edki bıçaklarımin — biltği ve henüz yeni biçaklara beşlımadığım bir Bün, berberdö üraş oluyordum, — jlet bıçalr Aarumla billiğini yana yakıla e ni Bir sürü nasihat işidir, İk günlerde sene kadür gvv Pa ile firaş blanlar “S6 Yti yeliğen gençler, Dur dahi bilmiyorlar, Bunler ustura Ku Taraalar, süratlarını dakşan doküz Yere Geci eüştler Üölüreya elaşmm lüzün- gar, İyice bir usluray3 — sabilp — olank Gartr Doğmatasu — stemeniz, gd, usturadır dü KRİMÖĞI. Yevi ustur gibuük Yipen Tayer ve bürda olüyer, Simdi, o da Yü Barp- dolayıiyle, — çeğk uslura meredet. Hem dekaç tü — pohayu eeti İ Berberde turaş a iyidir ve » Eetçat, dlma mn btıb(füı ürüş olmak li aha kibar izmanlar evlerine Çağırıclardı. Netber, * v Çatlasina - kuyac, Şimdi, evine berbec Ça; Devede külek. kstilircen, Şilet bittikları — beberlerin de — işimi Bazdu, Hsidu ki, bugün tanaş - olanlar ah çoktur. Herkes, ber gün tiraş olu. yer Eskilan, — ber gün traş olanları Pormakla gösterirler, hayret içinde: — Yeku, hengün Uraş olayormuş, | Giye, siçar kalırlardı. R. SABİT fanlar necedet. anaşçılar ve hazır ilerin — toplantısı Şehtimiz terziler, kumaşçılar ve hazır elbistciler cemiyet'nin yıllak kongresi bu pazar günü saat 14 de Beyoğlu Hslk Partisi salonunda | yapılacaktır, Açık İş ve memuriyetler tabakıcı hemşireler aranılmakta - gır, Paşabahçe gişe ve cam fabrika- sına bir kazaneı ustası ve ik' tes- viyeci alınacaktır. Zonguklik xi mür işçileri hastahanesine üç yüz hira aylık ücretle ve ayrıca pah nütehassısı doktor ara - ar. Galatadaki Devlet ü tahanesine 78 lira aylık Ücretli bir başhemşire 1f nilmaktadır. Şehrimiz posta, te- Bgraf ve telefon müdürlüğü, ilk mektep mezunu olmak şartile -30 yaşın tecavüz etmemiş- bulunan- lardan müvezziler aramaktadır. Talip olanlarn her gün mezkür müdürlük muamelât — kalemine müracaat etmeleri icap eylemek - todir. Dt unuttam... Adamcağızın — hakkı ü- Zerimizde mi kaksin nardoör benif! Merzuka kapiyı karücak gibi Ürüerek vukuğa fırladı... Botip sevine sevine — pımsiyon Gön- nÜstü. İrini onu Kapıdan — Karşılıyanak bazırladığı softecin başına — götürdü. Ratip ce sokaktar —ufuk telek ı.uılı | gelmişti. İkisi beriber nevuleyi ler. Ve masaya olurup Jlk kar merdiveslerin g. ğem duyatük yörlerinden kalkap )saıııı #ilal morugor selaya cik. S Karşı bargaya gelince İsini cyek | cğak Ueğlümaya başladı. “Kasın * bütün | tasarladtğı cünbüş suya düşmüştü. — Kele yöne sen hat? Sen utunmüz Katıl... Hayök defol buradan — yoksam şömdi kacakola gidereyim... Merzuki artık Iı&mıyuılu Onun Salbimi bundan elip görünmiye gel | Bin... Bundan sonra etür da avycunu yür üNü göfecek enisin?, — Kale Relip benim ilkeğüz ağrım: Gir... Onu pangt Geliğe soksan yi | larını “Rus taarruzları karşısında Almanlar bu kış, Kalkasyada ve aşağı Don boyunda tutunabilecekler mi? (Yııan: B.l. Eski Bükreş Ateeşmiliteri ) DOĞU CEPHESİNDE: Bugünkü Alman tebl ğinde, Al- man Başkumandanlığının evvelki idd'alarını nakzeden mühim ma- lümat vardır. Bunları kasaca güz- den geçirmekle umuml vaziyetin hangi tarafın lehindo ink'şaf et- tğini anlamak mümkün olacaktır: 1) Mezkez cephesinde Rus or: dusu Rjev - İlmen gölü arasında taarruza devam — elmektedir. Al. manlar bu Rus taarruzunun kırıl- dığını ve Rusların ağıc kayıplar yererek geri çekildiklerini idd'a erdi. Haltaki bugünkü teb- liğlerinde, Rus ordusunun Toro- pez batısında ve Velikiluki kesi m'nde taarruz halinde bulundük bildirmektedir. Şu balde Rus ordusu Smolensk şimalinde Velikiluki doğusuna kadar ilerle- Miş-ve Alman mukabil hücumla- rına rağmen ileri haseketine de- M elm'ştir. Merkez cephesinde variyel, bugün de Almanların a- leyhinedir, 2) Don mehrinin onla mecrasını aşan Rus ordusu, yine Alman teb- Eğine göre, müh m tank kütlele- rile yaptığı taarruzlar neticesinde Alman müdafan hatlarında bir ge- dik açmıya muvalfak - olmuş ve Alman tümenleri b'r yan tehd'di- ni önlemek için daha gerilerdeki mevzilete çekilmişlerd'e, Bu mu- harebe ayni şiddetle devam et- mekted'ı. Bu vaziyete' göre Al- manların Voronej ile Don dirseği arasında bulunun ve Dön nehri- nin batı sahillerinden geçen mü- dafan cephesi tamam'le sarsılmış- tır, Denilebilir ki — Voroşilofgr: veya Röstof ametmi istikametinde büyük bir Rus tehdidi belirmiştir. Ruslar iki gün evvel Boguçar ba- tsında İlerlediklerini ve Don dir seği içinde Kuıuıırıvılıı)ı zape tettiklerini bildi ün- kü tebliğlerinde de Millerovo şeh- vi sokaklacında çarpıştıklarını ha- ber ver'yorlar, Bu r Stalin- grad'ın 320 kilcmetre batısında ve Vorenej - Rostol demiryolu üze- | rindedir. Bütün bunlar doğru ol- masa bile ortada büyük bür haki- kal vardır; Mareşal Tüneçenko, orla Don mehri cephesinde yüni Kletskaya- #Boguçar arasında şimölden cenit- ba doğru büyük bir ordu sevket miş ve kuvyetli topçu himayesin- de buz tütmuş Don nehirini ce nuba geçt kten sönra Vötonej - Rostef demiryolu boyuna doğru üç mühim Htikamette ilerlemiye koyulmuaşlur, Don dirseği çinde artık büyük Ruş küvvetleri var. dir ve Almanların hiç - bekleme- d kleri-bu Rus taaxruzumu tekri Don »ehrinin şimal sahillerine ge- wi atmaları şimdil k mümkün gö- rünmemektedir, 3) Velga - Don çevresinde yüni Stalingrad'da da Rus taarruzları şiddetl'dir. Şimdi okuyucularıma şanu ha- tırlatacağım; Rir yazımda Mare- şal Timoçenko ordularının Stalin- gred ve Don dirseği meydan mu- harebeler'nde büyük bir netice a- hıp alamıyacağını görmek için, hiç omlarsa Almanların Sialingrad'ı zaptetmek maksadile sarfettikleri zaman kadar yâni 75 - 80 gün bek- lemek Jâzım geld gini iddia et. miştim, Şimdiki halde Ruslar bu müddetin ancak yarısını geçirmiş bulunuyoarlar, Bu yartı müddet zar- fında clde ett kleri netice hiç kü- (Devamı 3 üncü Sahifede) * Çöpğler denize | dökülmiyecek Bütün çöpler her gün Yeşilköye götürülerek gübre yapılacak Şehrimiz çöplerinden hem isti- ve hem de - bunların İ ülmeinin doğurduğu sıhhi mahzurları izale eylemek ü- zene beled ye temizlik işleri mü - dürlüğü tarafından bir müddetten- beri lçra ghman tetkikler netice - lenmiştir, Verilen yeni bir ktrar mücibine €e badema çöpler kat'iyen denize dökülmiyetek - ve Yeşiköydeki *Tohum islâk İstasyonur nda te- s1s olunacak *Çöp silolarıs na ta- gnacakur, Şehrimizin çöpleri bu- #ada fenmi bir surette gübre hali- rağ olunacaktır. Bu- çekilde *Denize dökme, masrafı ge her, Xi . gan tastemız edileceği gib. beledik 'Yeye daimi bir varidat membaı da bulunmuş olacaktır. Buşyeni kararın tatbikatına bir Mazirandan :tibaren başlanılacak- tır. len Şişe ve erm fabrikasının açtığı mektebe talebe kabul olunmasına başlandı Paşıbıliçe gişe ve cem fibrikı- sına MüÜ'ehassıs İşçiler ve çırıklar yetiştirmek maksedile mezkür fab- Hikada açılan mektebe talebe kay- do'unmasını başlanılmıştır. Bu mektebe 14, 17 yaş arasında bulunan ilk mektep mezunları a. hnacak ve kayıtlar 1 Kânunusani- İ ye kadar devam edecektir. |Kâr hadleris tesbit komisyonu bugün — toplanıyor da prakendeci, tnptaner ve ithalâtçı füccarlara verilcek o- hadleri» ni tesbit etmek üzere bugün Ticaret Odasıuda bir komisyon toplanacaktır. ——— | GÜREŞ MUSAHABESİ | Pariste Türk pehlivanları ara- sında kırıcı, boğucu bir musaraa , Bin sekiz yüz doksan sekiz se- Koca Yusut, Psriste bulu- öhreti dünyalara sığını- yor, Fransız astanını - hem Pariste ve hem de Botdoda üstüste mağ- lüp etmiş... Bundan başkı önüne getirilen Üç Pramsız bagpehl'va- nant da yere Bet derek orada da ccnebi başpehli - ç yanların sıraya çekmiş, — «<Türk kadar kuvetli darbı meselini, &c. nebi gazetlerine serlevha yaptıra- cak bir kudret ve vatlık göster m'ş.haldedir, Bütün bü, kudret ve kuvveti çekemiyen bir tek kişi vardır. Şöy- İç bir düşününü bilir dersiniz?, Nihayet vercceğin'z İlk cevap bir Türk sıfatile şudu: — Bir ccnebi olmalı Hayır, yamılıyarsunuz... Bir ee. nebi değil... Türk nami —altında yaşıyan, imparatorluk bendegâ - tandan Acele etmey'niz!, Şimdi ismini de, babasını da, dedesini de söyli- yeceğim... Bu zat, Sultan Hamidin şehre- minlerinden meşhur Ridvan paşa- nın oğlu, Reşit beyefendidir. Reşat beyefendi, Pariste sefahet Alemletine gömülmüş, orada , Jon Tüklere karşı vazile almiş hal - dedir. Koca Yusufun müviffakir yetlerini çekemiyor... Bır balk ço- cuğucüh zorlü şöbreti ve Türk dünyasının göğsünü kabartıcı nle- vi onu dağlıyor, Noden acaba?... Şimdi butasını btakalım, Re- şat bey, bit gün Paris gazetelerine şu beyanattı bulunuyor: — Koca Yusufu yenecek Türki. yede pehl'van çoktur, O, bildiğiniz kadar kıymetli değildir. | Koci Yusuta karşı cephe alıy Bulöaığam... Senin gözlerinin — önünde sevitozeyim.. Seni patla.., İsiünse kart | tllksi.. (Daha var) | Bu beyanat üzerine- göreteler, Pransızlar, aslanlarının mükerrer ) Türkler, güreşi böyle yapar. mağlübiyetlerinden dolayı yaralı: dırlar. Bu da tam bir vesiledir. * Roşat bey İstanbula adam yol- huşor... Aratıp taralıyor... meşhur Hergeleci ile Kara Aj di bulduru: Bu Türk çocuklar ğa gidiyoruz diye yola çıkacaklar- dir, Üst, baş, para büu, iki babayiğit 'Türk'ü Parise getiriyor... Yüz bin- lerce Par'sli ayağa kalkmıştır. İs- tasyonlar adam almıyor... Fran « sız poliş ve jandarması müşkül mevkide kalmıştır. Koca Yusuf ta hasımlarını karşılamağa geliri Ecnebiler, Yusufun haLanlarını karşılamağa gelmesinden dolayı hayret içindedirler, Herkeleci İbrahim, Kara Ah . met istasyona çıkâr çıkmaz evvelâ Koca Yusufun yanını gidip ku - caklaşıyorlar... Öpüşüyorlar, Tam aleturka bir müsafaha... Frenkler, şaşıyor..” Hasımların bu, haline ” hayran oluyorlar,.. Birbirlerine: — Türkler, çok yaman insanlar. Diye methü senada bulunuyor- lar..., Reşat bey, Herkeleci ile Ka- va Ahmedi alıp oteline götürmek iştiyor. Hergeleci; — Beyim, bizi başbaşa bırak!.. Biz, bir yerde oluruz, Diyor, Koce Yusufla beraber a- rabaya binip gidiyorlar, Herge. leci ile Kara Ahmedin olan biten- den haberi yoktur. Fakat Yusufun suratı asıktır, Hoş beşten sonra mesele aydın- r, Yusuf: — Abel, Utanmadınız mı bet... Bu, kâfir memleketine kıdar gel- &nizt, Kozumuzu memleketimiz- de hallederdik... &, Hergeleci soruyor: — Ne kozu Yusuf?.. Yusuf, işi izah ediyor. O vakit Ez len beniri, boğulan benim. kâyetçi ben olmam lâzım. Sizin kadar yüreği yufka bir millet görmedim. Abe! S'zingüreşlere bizde köçek havası derler be! Yazan : M. S.m. Kar. yal Ti S M Hergeleci ile Kara Ahmet kuzı. yorlar. Herge — Tövbeler olsun haberim yok be', Bak şu herifcaza be!, Küflar iç birbirimizden intikam mi &- | lacığız bet.. Nihayet Reşat beye hücum edi- yorlar. Yusufla güreş yapamıya- | caklarını kendilerine ecnebi peh- hi w yeri mesi istiyorlar, Bu . a üzerine Koca Yusuf araya gi- p, Şünları söylüyor. Bu, güreş olmazsa ben, kü- düşer m. Yusuf, kaçtı derler. Bu, keferecizlar tuhaf adamlar - dır. Yapalım güreşi... Yusuf, hastadır. Böyle olduğu halde güreşecektir. Yusufla, Her- gelecinin güreşi için on binlerce altın Napolyon dönüyor ortada.;, Gazeteler, Türk pehlivanlarının resimlerin neşrediyorlar, Fran . sızlar, Yusufun yenilmesi için can atıyorlar. Güreş, Alaturka ve yağ- h olacaktır. - Avrupanın o güne kadar görmediği ismini #şitmediği enteresan b'r müsarasdır, Bu, meraklı güreşe Londradan, Amerikadan, şuradan — buradan binlerce seyifçi geliyor, * Güreş bir sirk meydanında ya- pilacaktır, Ona göre tertibet alın - mıştır. İki Türk pehlivanı karşı karşıya çıkıyor ve, kapışıyor. Ecnebiler, alaturka güreşin me- Tasimine hayran oluyorlar... Türk güreşi zorludur, kancıdıi boğucudur. Pronkler böyle boğuş. mağa alışmadıkları için 1ztirap çe kiyorlar, korkuyorlar. Karzlar, er- Üç sanl sıkı bir. boğuşmadan sonra Koca Yuşuf Hergeleciy | kekler bayılıyor, arada bir: â Kür kapanına alıyor (zorlu bir 9. | yundur bu) ve, ezmeğe, boğmağa başlıyor... Böylelikle yenecektir KA TU AA Hindistanda İngiliZ vali ve Am Hkılı mümessili . Yazan: Ali Kemal SUNM. Hindistanın siyasi — meseleleri var: İngiltere ile Hind milli kom gres'nin reisleri arasındaki ibti bu meselelerin başında geliyofı Hindistanın atkeri meseleleri v ©O cesim ülkenin müdafaasını har zırlamak işi de bunların önünde gelmektedir. Hiadistan Yarımada- sınga müdafansını temin etmek işine şimdiye kadar İngiliz tarafk nn pek ehemmiyet verdiğini söye lemiye İüzum yok. Geneval Vavel bu işle meşgül olduğu gibi evvelet Şimali Alrikadaki sekizinci İngiliz ordusuna kumanda elm 4 olan (e meral Ohinlek de geçenlerde Hia distana gitmişti. — General Vavel bir gün Birmanyayı tekrar Japon* latın el nileti kurltarmak İşini düs şündüğünü söylemiştir, Sekizinci Ordunun sabık kumandani da Yeni Delhide kendis le görüşmek istik yen meraklı bir gazetecinin: — Herhalde bana söyliyecek faak Ta sözünüz yoktur samrım; deme- sinden ist fade ile: — O'halde konuşacak bir, şey de yok demektir, tarzında bir har zırecvaplıkla bir şey söylememiş: tir, Fakat sekizinel orduyu hazırlar mış olmakla şöbret kazanan.bir generalin sonrudan — Hivdislana Etmiş olması orada — ilerisi içim büyük ülkesi Çin kendine düşen Jatmaktadır. Lâkin — Hindistanın müdafaasi mesçlesini takip eden ikinci mü- him bir keyfiyet vardır ki e da Hleride"Hindistanın bu harpte oy- Hıyacağı rolü hazırlamaktır. Coğ- rafi ve askeri bukımdan — Hind s- tan Yarımadasının - bu harpte e€ geç daha mühim bir faaliyet sae | hası olacağını söylemek büyük bir kehanet istemez. Bu harbi ba- şarmak yolunda İngil zlerle Ames rikalılarm — işbirliğinde —Asyavın büyük ülkesi Çin kendne düşel İşi almış, uğvaşmaktar Fakat Asyada Hindistan gibi ces'm di; bir ülkenin de bu işbel ğinde mamı ile yer tutması lâzım gel mektedir. Anglo . Sakson tarafı bu harbe ayni zamanda «Asya davasır şeklini verdiğinden Asyada nülus, servet ve kuvvet mezbar olan iki büyük diyarın göstereceği gayret ve fedakârlığın pek müessir su- zette birleşmesi, komşu Çn e Hindin bu büyük harbi başarma't — işinde birb'rinden uzak kalma: maları Anglo - Sakson âlemi iç n bir'nci derecede ehemmiyetli me- seklerdendir. Tündistanın harp işlerindek ha- zırlığı, bu yoldaki mesais! karşı- sında Amerikanın alâkası daha art- makta olduğu görülüyor. Son za- manlarda Amerikadan H ndistana bir mümessil tayin edilip gönder « keeğinec dair verilen haberle; do bunu göstermekted r, Diğir ta — raftan Hindistendaki İngiliz val” vmutn Sönin beş aenelik ol vaz fe müddeti de bitmektedir. Valicin yirmi beş sene 'çin dahra müddeti uzatılacağı yolandaki rivayetle a döğcu olmadığı anleşilmakizdı Gelecek beş sene zarfında harp bi- ter, fevkalâde haller kalmaz, n dan sonra yeni bir val! tay'n edi lr ıy. yürütülmüş olan tahmin'ot — İ umumi Lord Lint (- ııvıı müddeti birkaç ay son bitince yerine başkasının tayini Lomdra hükümetince müşkül ol- Fransızlar bu hale tahamıcli! ede- miyorlar, Bağırışıp ağla; Sahneye hücum ediyor demirle vuruşuslar.. Polis, jandarma güçlükle p vanlar meydandan çek yor... Gü- eî netlcesiz kalıyor. İşin en eateresan laralı şurası- dır; Gezeteciler, Hergeleciye sorur yorlar — Seni, boğdu, ezdi değil Hergelecicevap veriyor: — Türkler, güreşi böyle yapar.. Siz ne biçim insanlarşınız? Ezilen benim... Boğulan benim... Şikâ « yetçi ben olmam lâzım, Sizin ka- dar yüreği yufka bie millet gör . medim. — Sizin alafranga — güreşi seyrettim, Ona bizde köçek — hü-e vesı derler bel, Hepten - erabazlık güreş & bol, Güreş ded'ğin birim- ki gibi'olur... Koca Yusuf ta: —A be ne kockak adamlarsınız — . Bir boğuşmayı — seyi ng niz yok be!., Ne bayılıp dö. t Güreş dediğib M. SAMİ KARAYEL

Bu sayıdan diğer sayfalar: