20 Temmuz 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

20 Temmuz 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ve bittabi ortalık derhal karışı verdi. Civanşirin adamları çekingen- liklerinde fazla devam edemediler; kuduz köpekler gibi | saldırdılar. Şimdi Civanşir hiddetinden kendini betmişti. Bir deli gibi kuburuna asıldı. Tetiğe dokundu. Fakat ku- burdan bir şey çıkmadı. Boş mıydı? Çakmak taşı mı düş- müştü? Kimbilir? Yalnız, Kuşoğlan bir saniye sonra Onu taklit ediverince Civanşir'in: — Yandım Diye b dığı görüldü. O önde, ardarda iki kubur daha patladı. Bunların tetiklerine doku- manlar namluları gence doğru çe- virmişlerdi. Fakat delikanlı bu teh- likeyi savmanın da bir yolunu bul Muştu: Velfecri okuyan - gözlerile ku- burların tetiklerine değen parmakla ti görmesile bir sincap gibi zıplama- | Sı ve kar tlstünde inliyerek kıvranan Civanşiri iki eliyle kavrayıp kaldıra- rak kendine siper etmesi bir olmuş- tu. Bumu gören süvariler heyecan ve korku ile bağrışmışlardı. Lâkin tetik- lere dokunmuş bulundukları işin iş İşten geçmişti. Çıkan koca koca kurs şunlardan biri Civanşir'in tam boy- nuna isabet ederek bir şahdamarını parçalamış ve ikinci kurşun ise sol »muzuna saplanmıştı.. Betbaht adam! artık inliyemez ol- #muştu. Hasmı tarafından yaralandığı kâfi gelmiyormuş gibi kendi adam- ları tarafından da öldürülüvermişti. İşin tuhafı, Sungurtekin görünmez olmuştu. Evet, evet... Patlıyan kuburların barut dumanları aybolduğu ande o- Bun ve atlılarırın yerlerinde yeller estiği görülmüştü . Bayto; i ak atından yuvarlar» n yerden göğe kadar hakkı var mıydr.. Vardı. Bu Kazar yüzbeği, hakikaten yetmiş yedi göbek Kenan elinde yaşamış bir İsrail ailesinden dünyaya gelmiş gibi fos bir kahraman taslağı idi. Süvarilerin e gitmesile yol açıldığı için Karakemiklerin biroçğu da ko- $a koşa uzaklaşmışlardı ve ilerde dört yol ağzında çil yavrusu gibi da- Grlvermişlerdi Şimdi nalban dükkânın önünde, hâlâ bulunduğu yerden kımıldanma- muş olan çırakla, dükkâçinm bir kö- Yesine sinmiş olan ustasından başka Yalnız altı kişi kalmıştı. Dördü at Üstünde idi ve 3irlanıyorlardı. İkisi ise yerde cam- Wiz uzanmışlardı. Gencin atlarından Yuvarlayıp sakatladığı diğer Üç sü- vari de kargaşalıkta yolunu bulup birer tarafa sıvışabilmişlerdi. Kendi kuburlarından çıkan uçları Yontulmuş kurşunlarm kendi beyle- Tini öldürmesi dört atlıyı büsbütün udurtmuştu, . Şaşkmlıkları geçer Beçmez kılınçlarını sıyırarak gence Şullandılar. Fakat gene o ande Ren cin bir mukabelede bulunmasına lü- zum kalmadan kılınçlarımı kınlarına koydukları ve hayvanları: nın başlarını geriye çevirip çala kam- St uzaklaştıkları görüldü. i Ağız tadı ile bir kılıç döğüşmesine hazırlanmış olan Kuşoğlan arkala- rından hayretle bakakaldı: — Vay canma! Ne oldu bunlara? <evap bulmak istedi: Mutlaka yardımcı alıp gelecek” iye düşündü - Bunun İyisi ler... Kıroğlan maktır, Ve öyle yaptı. Lâkin Kıroğlan kr Hldamağa kle karma. : Yolun 3k tarafından dört nala ulaşan Otuz rk ati: hemen bir dairz çizivermiş, r atmm üstünde Kuşoğlan ortala- tında kalıvermişti. Nalbant, saklandığı yerden bunu ince; — Eh artık. - diye alarımızın — söyledikleri p çıkıyor. ememişler, ka £ bu teşhisinde haklı idi de... Bu al, hançerli, kuburlu kırk atlının £linden kurtulmanın imkânı yoktu, Yoğlan da işi böyle kestirivermiş- Fakat sol tarafında sallanan kab- st savatlı bir karakulak kamaya ti atarken etrafını saranlarn başkanı olduğu anlaşılan ak ii, iriyarı bir süvarinin sağ elini kalbinin üstü N€ götürerek kendisine; — Aslanım! Gazan mübarek ol- suni Dediğini hayretle işitti. gö an Kalillarea İnanamaz oldu. inler düşmana benzemiyorlardı. Yasa, dont nikabı altında gizlene- « eni bir hücuma ha- | Barut Dumanları Ortalığı Kaplar Ve Tüfek Sesleri Kulakları Doldururken O Meşhur Atlı- lar da Birden Ortadan Yok Olmuşlardı! rek kendisini bir tongaya mı düşür. mek istiyorlardı? İriyarı süvari diğerlerinin bir at boyu önünde duruyordu. Selâm ver- dikten sonra atını o mahmuzlıyarak yanına sokuldu. Ve bu sokuluştan kuşkulanır gibi olan delikanlı elini gene palasına atarken gayet hafif bir sesle şunları söyledi: | — Mamiş Birdiden selâm. Haydi, | gidelim Kuşoğlu Mamış Bird: Bu isim gencin üzerinde, güzel bir kız ağzından bir aşk tesellisi al- | mış gibi bir tesir, yatıştırıcı bir te | sir yaptı. Elini palasından çekti. Maamafih gene az çok çekingen ba» ğanı da beraber alıp götür: | kışlarla atlıları süzmekte devam edi- yordu. Bilhassa». yanına - yaklaşan | tekrar | Ya mırıldandı < KO esbelli yırtıcı kuşun ömrü az olur | adamın açık mavi renkli gözlerine içini okumak istiyormuş gihi bakt baktı. Nihayet: : — Haydi... - diyebildi - gidelim. Yeçde bir köpek ölüsü mü yatı yormüş?.. Bir adam mı? Bunun hiç ama hiç mi hiç farkına varmıyorlar. mış gibi davranıyorlard. Ve “haydi gidelim;, der demez, iriyarı adam ve muntazam birer çark yaparak arkalarına takılan kirk ü nden geçiyorlar, lâkaydi ile, atlarma Ci dini nallatarak, tekmeleterek şişman gibi bir EA BiLGiLER | | FAYDALI BUGÜNKÜ PROGRAM İstanbul 18.30: Yüzme dersleri, Bayan Azüde Tarcan. 16.50: Fransızca ders, 19.10: Dans masikisi Çelâk). 1935: Haberler. 1940 Koncaçlii (Şan): 20: Müzik (plâk). 20.30: Radyo cuz ve tango orkestraları ve Ba- yan Bedriye Tüzün, Türkçe sözlü eser- İer. 21.39: Son haberler, borsalar, 21,40 Bayan Babikyan (Şam). 22: Plâk meşriya- & Bükreş 13 — 15; Plâk ve duyumlar. 18: Plâk. : Plâk. 20: Sörler. (Ral duyumlar, 23,35: Konserin süreği, Varşova Mozart'ın serenadlarmdan kon- 20, suretile). 23,15: 1945 ser, 20,05: Sözler. 20.15: Reklâm 30: Şarkılar. 20,50: Aktümlite, 21: Sözler. 21.10: Lemberg'den röle, 2145: Duyum- lar. 21,55: Konferans. 22: Sözler, 2230: Senfonik konser, 23: Spor”. 23,10: Sözler. 23,30: Küçük orkertra konseri, Prag 2030: Vals müriği 22: Duyumlar, 22) Şarkılı konser, 2: #0: Pi 130: Tiyatro. Reportaj. 22,45 Son duyumlar. lik. 23,65: Dans müziği, Budapeşte 20,40: Harpa konseri. 21,10: Şürler, 21,50: Budapeşte komser (o orkesirmsz. 23, 30: Dayumlar, 23.50: Çingene müziği, Belgrad Halk dans ve şarkıları 23: lar. 24,10: Dans müziği, Münih 21: Duyumlar. 71.10 “2 3, Du Radyo orkestra Duyumlar. 23.20: Ara, 24: Dans, Hamburg 2: Duyumlar. 21,10: Karışık eğlence- MW müzik. 23: Duyumlar. 23.25: Konserin süreği. 1: Dana Breslau 21: Duyamlar. 21.10: Müsikli yaz ya- yımı. 23: Duyumlar. 2330: Dans müziği . SİNEMALAR TİYATROLAR ir kütük veya bir köpek ölü- | | sürdüğü atı ile evvelâ delikanlı, san. | * Şehir Opereti: Tepebaşı Be - lediye bahçesinde Salı, Çar - şamba, Perşembe, Cuma, gü- nü akşamları saat tam 21 de “Deli Dolu” opereti üç perde. İstanbul ciheti ve Bebek tram nalbandın uğursuz dükkân: önünden | vayları temin edilmiştir. uzaklaştılar. Hayat Sigortalarında Değerli Bir Yenilik Bundan böyle, en büyük felâket olan ölüm ve malüliyetin acılarından çoluğunuzu, çocuğunuzu, kendinizi ve yakinlerinizi: i Malüliyeti de Temin Eden Senelik Te- mettülü Tam Muhtelit Sigorta ile koruyabilirsiriz.. Bu sigortâyı memleketimizde yegâne tatbik ANADOLU ANONIM Türk Sigorta Şirketi Çünkü bu sigorta ile : ptığı bü yeni nevi ile hayat sigortalarında mühim bir inkılâp yapmıştır. Ölüm ve malüliyet temin olunur — her sene nakdi temettü verilir — vefat halinde müemmen meblâğ derhal ödenir — mında sigortalı hayatta bulunursa ve malüliyete mukavelenamenin hita- amamış İse müem- men meblâğ 94 10 fazlasiyle tediye olunur — muvakkat ve daimi malüliyet müddetince Ücret alınmaz — daimi malüliyet halinde müemmen mebliğın Sonra, içinden, kendi kendine bir | e, 10 u senelik irat olarak verilir ve vefatta ve ya mukavelenamenin hita- mında mücmmen mebliğ yenc tamamen ödeni Diğerlerinden çok üstün faideleri olan bu sigortanızı m sırtına atlayıp kirişi kır- yaptırmak üzere şu adreslere müracaat ediniz : Anadolu Sigorta Şirketi Muamelât merkezi : İstanbul, 4 üncü Valef han. Telef.: 20531. Umumi acentalığı : Galata, Ünyon han. Telefon: 44888. Tü 35.000 Ayrıca: yelerle ALANA AAA AAA AAA rk Hava Kurumu Büyük Piyangosu Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengin etmiştir 19. cu tertip 4. cü Keşide 1İ Agustos 935 dedir Büyük ikramiye 15,000, 12,000, 10,000 Liralık ikrami- 20,000 Liralık mükâfat vardır. 4927 AA AAA KLAN Liradır UAAUAANANA AN 5336 1 i | * Melek Aşir Rahibe — Ayk kelepce & Şık « Şeytan Kız ve maske altında, # ölkümre » Dul nişanlı — Garecnlar Şahi. # Yaldır : Sibirya mahkümları — Sergü- seyt Kral, # Alkazar : Çin Esrarı, £ İpeki — Parisli Aşıklar, # Mili Çaraviç — Arslan adam. # Sümer : Aşkım sesi — Duzdaban bas tabacak kadın ahçısı, # Üsküder Hüle : Deniz altı Ejderi, NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece nöbetçi eczaneler şunlardır : Emnönünde Agop Minasyan—Ankara cad desinde Eşref — Bayarmttı Cemil — Kü. gükpazarda Yorgi —Şehzadebaşında Ham. di — Yenikapıda Sarım — Samatyada Erolilor — Şehremininde Nazım — Ka- tagümrükte Fund — Büyükadadı Meh. yeed — Heybelide Tanaş — Bakirköyde İ, Tersiyan — Penerde Hüsamettin — Masköyde Yeni Türkiye — Kasımpaşada Yeni Tura: Kadıköyünde Büyük — Yeldeğirmeninde Üçler — Beşiktayta Re- çep — Galatada Kapılçi — Bostanbaşında İtimad — Tepebaşında Kinyoli — “Tak- sömde “Tarlaba, Maçkada Maşka — Eyüpte Mikmet eczaneleri, LİMAN HAREKETLERİ ç pizün limanmmıza gelecek vapurlar 6 630 1.30 16 16,15 ” Bartm Karabigadan Sandet Mudanyadan Bandırma Bartından Aksu Karadenizden Güzel Bandırma İzmitten Asya Mudanyadan ee Ymanıtmızdan gidecek vapurlar : 9 “ iL # a Kocaeli İzmite Kemal Ayvalığa Bartın Bartına Mersin Karabigaya Gülnihal Bandırmaya DAVETLER TÜMEN ASKERLİK DAİRESİ BAŞ- KANLIĞINDAN 1 — İntanbul Muntakasmda (Yalova hariç) bulunan kazalardan Çatalca ve Si üvri kazalarının 331 DG. lu ve bunlarla pwameleye tabi Ecatın Askerlik meclis Veri Ja şAdntes 935 ten itibaren ve Pi eyoğlu. Eminönü, Beşiktaş ,Sarıyer, kırköy şubelerinin Askerlik isleri de 1 Eylül übaren açılacaktır. nn mensup oldukları ve yahut mıntakasında bulundukları Asker- lik mechelerine müracaatla Yoklamaları. nı yaptırmaları ilân olunur, Eray TELEFONLARI a İstanbul itfaiyesi Beyoğlu itfaiyesi Kadıköy delalyesl kerköy, Büyük” Yepilköy, dere, Üsküdar itfaiyesi 60825 aşabıhçe. Kandiği, Erenköy, Kartal, Bü , Kınalı mn ila enfl p £m (Yangın) kelimesini söylemek kâfidir. (TAN)IN OYKUSU — Tahsilinizi Pariste tamamlamak için, tatilden başka bir mevsim inti. bap edemez miydiniz? — Lyon'da size hüviyet varakası soran olmadı mı?. — Talebe yurdunda © oturuyor. dum. Sormadılar, r — Tam 375 frank, kabahatinizi satınalmanız lâzım yoksa. ** — Fakat ayin on yedisindeyiz. Bu parayı ayın sonunda versem?.. — Hay hay, yalnız o zaman 400 frank vereceksiniz. Bozuk ve insafsız bir taksi lâkay- disiyle hesap gören haşin memura teşekkür edip çıktım. Çıkış o çıkış Bir daha ecnebilerden hüviyet vara» kası soran bu yere adım basmağa me kesem, nede cesaretim müsaade et- medi, Fakat o günden sonra müthiş bir korku bir çığ halinde günlerimle büylümeğe başlamıştı. Bana Eyfel kulesini kocaman bir zürafa iskeleti ne benzettiren ve karanlık gecele- rimde gene âyni kulede beni bembe- yaz atölye gömleğime sallandıran iş- te bu yaman korkuydu. Veba mik- robundan korkanlar kadar polisler» den korkuyordum, önlâri ayak seslâ- rinden tanıyor, yolumu değiştiriyor» dum. Bu korkunun elle tutulacak kadar kesif ve tahammül edilemiye cek kadar küstah bir hale; geldiği günlerden bir gün operanın önün- den geçiyordum.. Kendi o kendime: “Artık polislerden o korkmıyacağımı, günkü onların benim cebimde hüviyet varakası olup olmadığını anlıyabil- meleri için bir bakışta ceplerimin en ücra köşesini o seçebilecek yaman gözleri olması lâzım. Hem bu kadar korkmam için ne yaptım ki? Nihayet budut harici ederler!,, diye cesaret vermeğe kalkarken, müthiş bir dü - dük sesi ve arkasından bir küfür be- ni olduğum yere çiviledi.. Tam koca bulvarın ortasında beyaz kâğrds sıçramış bir damla mürekkep gibi bir tek ben vardım ve bir parça öt“ de karayağız asfaltın parıl parıl Ya” nan gümüş tırnakları bulvarı iye bölüyordu. Yolun: bir ucundan ri İ kine geçmek istiyen Te ve İ bu gümüş çivilerin tai i par RA geçebiliyörlardı. Her DEM kestirdiği yerden karşıya, geçen en! polis memurları fena halde haşlıyor- lardı.. Ben polis düdüğünden, korne seslerinden alallamış etrafıma baki: nirken işaret kulübesinden ayrılmak istemiyen polis memuru asabi jestler Je beni yanma çağırıyordu. İlk ak» İma gelen $€Y: üviyet varakası soracak!., oldu. Fakat uzaklaşmayı dâ daha tehilikeli bularak yanma git tim. Hiddetten kıpkırmızı ve ekşi bir sesle: Sermayesi : | metro ile dönmeliy MISIR İS Linilti 100,000 Türk Lirası Merkezi : ANKARA — Şubesi : İSKENDERİYE TÜRKİYE iŞ BANKASI. tarafından tesis edilmiştir. İTHALAT, İHRACAT, KOMİSYON VE EMANET İŞLERİ YAPMAKTADIR. İSKENDERİYE'de satılmak Üzere emaneten mal gönde- renler, hesabımıza, TÜRKİYE İŞ BAN KASI şubelerinden avans alabilirler. En iyi fiyatla, en az masraf ve komisyonla emin bir surette iş görmek istiyenlerin MISIR İŞ LİMİTED tercih etme- leri kendi menfaatleri icabıdır. Telgraf adresi MISIRİŞ — İskenderi , KORKU Yazan : Bedri RAHMİ — Dalgınlığın bu derecesine #p* tallık tabir ederler! — Çivili geçitten geçmeniz lâzım olduğunu bilmiyor musunuz? — Yabancıyım. Bilmiyordum. — Bunu öğrenmek için hiç de Sorhön'dan mezun © olmak lâzimgel mez. İçimden “elbette!,, diyor ve hüvi yet varakası sormaması için dua edi- yordum.. Bereket versin toplanan taksilerin feryadı beni o kurtardı. Adamcağız sabırsızlanmağa başlıyan şoförlerin birine çatmağı giderken ben de orada durup beklemeyi fazla buldum. e Bir aralık kamburuna alışan kam- bur kadar ben korkuma alışmıştım. Kuvvetli lâmbalarla adım başı yum- ruklanan gece hırsını çıkmaz oskak» lara bütün karanlığın: doldurarak alıyordu. Ve biz de aksi gibi dört beş arkadaş bu çıkmaz sokakların birine den çıkıyorduk. Çok uzak bir yerde oturan bir arkadaşı iyarete karar verdik. Dâha doğrusu karar verdi- ler. Benim evde bir sürü yarım kal- vardı. Muhakkak son .Metro da tam köşe başında bo! bir uykuya hâsret çeken bir ağız gibi esniyordu.Bu çok uzak yerde oturan arkadaşa gitmiye- cektim. Fakat, bunun için oçk kuv- vetli bir baş veya karım ağrısı lâzım» dı. O gün tam dört çift aspirin al- mıştım, Kuvvetli bir mide fesadın- dan şikâyet etmeme imkân vardı. muş işlerim İ Derhal iki büklüm midemi tutarak inlemeğe başladım. Çocuklar birden şaşırarak koluma girdiler ve beni en yakın sıranın Üzerine sürüklediler. En güzel yalancı yalanına herkesten ewvel kendisini inandırandır. Ben yalanıma bütün midem ve parmakla rımla inanmıştım. Kuvvetli bir isti tabı ifade için parmaklarımı midemin üzerinde bütün kabiliyetleriyle sikı- yordum. Fakat bu yalan bana çok pahalıya mal oldu şöyle ki : üzeri mize düşüp sizi yamyassı edecek bir tank kadar heybetli bir polis bize doğru geliyordu. Korkum bortl mıştı! Metro istasyonunu aydınlatan lâmbanın önünde yüzünü gördür Gülüyordu.. Ben bütün sinemalar» dan ve tiyatrolardan kiraladığım 15- trap jestleriyle kıvranıp dururken 9 gelip kara bir telelon direği gibi başımıza dikildi ve: — En yakın eczane köşe başından yirtni adım ötede, 78. Dedi. Arkadaşlardan biri * eczaneye kos şarken, o bana hüviyet varakası sor» mak şöyle dursun, tatlı sözlerle acı- larımı teskine çalışıyordu. ye 4924

Bu sayıdan diğer sayfalar: