20 Ekim 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

20 Ekim 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

——— > Duyular Dayım Günü Bugün devletin parmağı, mil - leti saymak için, teker teker he- pimize değiyor. Bugün müsavat günüdür. Bugün hiç kimsenin bir baş - kasına karşı riyazi bir vahitten, tek bir nüfus olmaktan fazla kıymeti yok: Emzikteki çocuk ta herhangibir orta yaşlı adam, bir ihtiyar, bir bakan veya say- lav kadar önemli bir yurtdaştır! Sayım memuru beşikler önünde de şapkasmı çıkaracak ve büyü- günden hiç farketmiyen bir kıy- met sahibi olduğu için Türk yavrusumu da ayni ehemmiyet - le selâmlıyacak, Bugün her te - kin, büyük devlet adamının ve küçük memurun, milyonerin ve çöpçünün de bütün kıymeti, sa - yım cetvelinde bir vahit kemive- tindeki haneyi doldurmaktan ibaret. Ne demokrat gün! Devlet her mönasile bugün terleri savıvor. Belki, dilimizde savmak sözünün hem ölçü, hem de kıymet tavinine yaraması. kalite ile kantite, save ile savr arasındaki münasebeti anlamış olmamızdandır. Bir milleti sayı ile savmanm onu saygı ile savmak oldeöwnü Ulen İsmet İnönü, burün dün - yava gelen bebeklerimizi de kay- dederek her Türk ferdinin naeri hassnta veri olduğunu we hiç bir vatandaşm hicbir tarzda ih - mal edilebilir bir kemiyet ola- mıvacağımı pöstermek suretile, modern bir hükümet serefinin er -#ır, en güzel isini vanrvor. Ne gurur verici bir disinlin! Catremın altma cekilen hütün bir millet. secei»lik icinde ve şasmıvan hir dikkatin narlattığı gözlerle, fertlerinin #lrüve vu - rulmasmı beklivor, Ve 24 şast evvelden, şimdiden eminim: Ne intizam! ıt yok. iYi Sa Peyami SAFA ——— — — Lüks kibritler getirtiliyor Kibrit şirketi, cepte daha ko'a' hkla tasmabilir, kücük kıt'ada kibrit getirtmeği kararlaştırmıstır. Bu hu - susta, muhtelif Avruna kibrit fabri - kalarile temasa gecilmletir. Bu gele- çek lüks kutwlar, birer kücük defter şeklinde olacak ve Üzerinde 20 ser cön bulunacaktır, Bu veni kikrimeriş #vatının ne olacağı henüz belli değil. dir. Usküdar halkı Üsküdar tramvaylarından şikâyetçi Utküdar halkı, Usküdar tramvay - İsrmdan şikâyet etmektedirler. İstan- blum en üzün tramvay hatlarından Esbek « Eminönü hattında 6 kuruş 10 para alındığı ha'de Usküdar - Kısrklı hattında 8,5 kuruş alındığı ileri sü - rülmektedir. Bebek - Eminönü hattı 12, Usküdar « Kısıklı ise $ kilometre kadardır. Bundan başka Uekidar tramvaylarında talebe pasoları da pa- halıdır. Istanbulda talebeden 100 pa- ra alınmasına mukabil Usküdarda 3,5 kuruş istenmektedir. Türk » Italyan tecim anlaşması Türk - Italyan tecim anlaşmasının müddeti dün bitmiştir. Anlaşmanın uzatıldığına dair alâkadarlara henüz biçbir teb'igat yapılmamıştır. TAN ŞEHİRDE OLUP BİTENLE Sovyet Profesörleri Dün Memleketlerine | / Döndüler Ankarada toplanan $ imcı Tıp kon gresinde bulunmak lizere Rusyadan davet edilen profesör Burdenko' ve Lurie'den mürekkep dost Sovyet heyeti dün akşamki eks- ptesle ve Berlin tarikile memleketie- rine dönmüşlerdir. Dost heyetteki profesörler memle- ketimizden âyrılmazdan evvel kabul ettikleri gazetecilere seyahat intiba » larını şöy € anlatmışlardır: Danişefski, | — Bizlerin bu dost memleket top- râklarında geçirdiğimiz intibalar ha- yatımızın en unutulmıyacak birer ha- turası kalacaktır, Bizi bilhassa en çok mütehassis e- den ve bizde en çok tesir bırakan şe- yi Anadolu dağları oarasında yeni Türk hükümeti tarafından kurulan | Askara şehridir. Bu şehir büyük Türk milletinin çok büyük enerjisini, yük - sek kültür ve çalışkanlığını açıkça göstermektedir. Seyahatimiz. esnasına bilhassa tp işlerinde bu kadar kuvvetli ve vükse'- miş olduğunu görmek büyük bir dest olmsk sıfatile bizi çok memnun et - | miştir. Bu yolda Türk bilginlerinin ve doktorlarının teknik ilerleyişlerini kavdetmekle çok bahriyarır, Bütün bu söylediklerimizi biz An » karadaki &p kongresinin toplantısın- da gördük. Bundan başka kongrede konuşülar Romatik hastalıkların tetkik'eri ve &- nunla mücadele münakaşaları ile gez. miş olduğumuz yeni ve teknik usul lerle yapılmış hastaneler, enstitüler ve kliniklerin üstümüzde yaptığı bü- tün tesirler de bizde yukarda söyle imiz fikirleri doğurmuştur. İsanbulda en eski ocak sayı'an U- niversite ve Tip fakülteleri de bize Türkiyedeki ilmin ve tıbbın ne suret. le yükseldiğini açıkça göstermişler - dir. Nihayet bir Türkiyeyi, tabiat cihe- tinden çok yüksek bulduk. Bilhassa | maden suları, iklimi ve deniz banyo- ler, Yalova, Bursa ve diğer şehirdeki bilâmum sıhhat kaplıcaları ile bu - günkü Türkive yalnız fen bakımından detil, tabist balımımdan da çok ylik- sek bir tıp divarıdır. Şimdiye kadar Türkiye ile Sovyet Rusya arasında her noktadan başla - yan teşriki mesai tıp bakımından da bugüne kadar devam etiği gibi bun» dan sonra da ebediyen sürüp gidecek. tir, Biz bu çok önemli olan bağlanısın Sonsuzluğuna İnandeğmez. gibi onu takviye etmeğe de bütün kuvvetimiz- le calrsacağır. Nihayet dost Türkiyevi terkeder » ken burada kendimize n vazifele timizl yanmakta bize büvük yardım sösteren Türk gazeteleri vasıtasile Türk hükümeti ve büyüklerine © ve Türk tp #lemine Sovyet MH Tip Delerasyonu namma teşekkürlerimizi bildiririz. Müskül vaziyette kalan cocuklar Usküdara yakın köylerde oturan ortaokul çağına gelmiş çocuklar, ken- dilerine en yakm mektep olan Üskü- dar ortaokuluna kaydedilmirlerdir. Bunlar bir aya yakm zamandanberi tedrisat yaptıkları halde mektep ida- resi yer azlığından bahisle bu çocuk- ların yeni açılan Kadıköy ortaokulu- wa gitmelerini kendilerine söylemiş - tir. Halbuki köyden Usküdars ve o- tadan Kadıköyüne geçmek çok müş- küldür. Bilhassa kışm buna imkân yoktur. Bu ciheti gözönünde tutan ta- lebe velileri Kültür idaresine başvu- yarak durumu yukardaki şekilde an- latmış ve yardım istemişlerdir. Bu müracaat incelenmektedir. No. 64 Cumbadan (isi. Rumbaya |: Servet BEDİ Ak, Titanya nekadar dın « ya acırım. Bulunmaz artık bu san- dalyeler. Demin ondan muayene Titanya sandalyesinden kalktı ve iki kapı arasında duran bir şamda- na bakarak: — Vunlâ, dedi, İmam işte... İşte bir ampir şamdan, Görorsun bu ok atan kanatlı, çıplak adamı?.. e »dı. Lüisez'in son günlerine doğru dekoratif san'at biraz daha sade eşya üstüste konmuş böyle? A.. A... Bu salona misafir kabul e! yiniz.. Bir gu sahibi güler buraya, Elinize ne geçti ise doldurnuşsu- nuz. Tahsin Beye söyliyeyim de kendim gelip düzelteyim. O sırada kapımın arasından $a- hinde bakıyor, kucağında çocukla içeriye girmeğe cesaret edemiyor» du, Titanya'nın bütün söylediklerini hayretinden gıda alan bir dikkatle dinliyen Cemile, yine hiç istifini —————— Ne Dersiniz? — İ EŞYAYI | Malâm ya! Artık söyliye söy- İ liye dilimizde tüy bitti; Istanbul İ bir seyyah şehri olacak, Buraya gezgin celbedeceğiz, Doğrusu gü- zel bir fikirdir. Lâkin bu gezgin- leri oturtacak otellerimiz, bunla. rın memlekete gelişlerindeki ko- | daylıklarımız hangileridir? Bu | noktalar ayrı ayrı incelene dar. sun biz de en iptidai bir eksikli ğe dikhat gözünü çekmek için ba İ satırları yazıyoruz. | GBütün dünya garlarında ve va İ par iskelelerinde (emanet daire- | si) denilen yerler vardır ki, yolcu, | seyyah, hulâsa kim ki, tren ve | ki #catinin karışıklığı ve sıkışıklığı ta ve telâş içinde yorulmamak için bagajlarını o emanet dairesi- ne bırakır ve bir makbuz alır. Se- yahat saati gelince, istasiyona gi- İ der, bir hamal tutar, emanet mak- buzunu hamala verir, Hamal da İ eşyayı emanet dairesinden alıp | trene getirir, yerleştirir. | Bizde bu iş böyle olmaz. Mese- İ lâ Semplon katarile Avrupaya gi- decek bir yolcu mutlaka eşyasile birlikte gece saat dokuzu çeyrek geçe gara gelmelidir. Ondan ev vel gelirse tren hazırlanmamıştır. HAKYERLERİ Türklüğü tahkir Davasının sonu Türldüğü ve Türk ordusunu tahkir etmekten suçlu Kibrit şirketi müdür mu&vini Gumans'ın dün üçüncü ceza- da vekili Sadi Rizanın huzurile mu - hakemesine devam edilmiştir. Sadi Riza, Gürmansın uzun uzadıya müda- iaasmı yapacak, kendisinin türkçe bil | mediğini, Türklüğü tahkir etmek ak- | lmdan geçemiyeceğini söylemiş, bera mek üzere başka güne bırakılmıştır. * Usküdarda Mehmet isminde biri nin zariçılık usulile üzerini 1 lirasını aşırmaktan suçlu Usküdar k Hayret Ali ile Kütahyalk Osman, yakalanarak Adliyeye verilmişlerdir. Genel savaman yar Şelik talikikata cl atmış ve suçlular, Üsküdar genel sa- vamanlığına teslim edi'mişlerdir. * Lise talebesinden bir genç kızın cebindeki para cüzdanını ayırmaktan suçlu Kâmil isminde biri, birinci sulh ceza hâkimi kararile 2 ay on beş gün hapse mahküm olmuştur. * Ford fabrikasındaki kaçakçılık hakkında tahkikat yapan ehlihibre in- celemelerini bitirmiştir. Duruşmaya bu ayın 22 sinde devam edilecektir. * Recep izminde birisi 100 çakmak taşı İle yakalanarak dokuruncu ihti. sas mahkemesine verilmiştir. Recep, dün dokuzuncu ihtisas mahkemesinde ilk defa sorguya çekilmiştir. Mahke- me, duruşmanın mevkufen devamına karar vermis, Muhakeme başka güne bırakılmıştır. © Gece yarısından sonra Sirkeci çi- varında, mahalle bekçileri tarafından guya şekildi. Demirkapı semti bekçi- rar için başka güne kaldı. bozmamıştı. Ablasma: Ta GN a dedi, N in ona (girmiş, ayakta duruyor, hemen ağlamağa başlıyan Altay'ın ağzına meme dayamak için göğsünü açıyordu. Ermeni kadını onu görünce eşya hakkındaki nutkunu keserek Cemi- NEREYE KOYALIM ! vaparla seyahat edecekse hareket | sırasında eşyasile gelip kalabalık. | etini istemiştir. Mahkeme, karar veril | gizlendiği bir çöp sandığınm arka - | edilmesini istemişlerdi, sında yakalanan Ali, dün Birinci ce- za mahkemesinde, mevkuf olarak sor. | şirkete tebligat yapınıştır. Ancak, leri, şahit olarak dinlenildiler. Suçlu Ali, hırsızlik o maksadile sokaklarda dolaştığını inkâr etti, Duruşma; ka - Açıkta kalır. Sonra gelirse eşyayı nereye koyacaktır? Çünkü bir ucu Avrupanın en büyük şehirle. rine bağlı olan Şark şimendiferle- | rinin Sirkeci garında bir emanet | dairesi yoktur. Avrupanın ikinci sınıf istasiyonlarında bile mevcut | olan bu eksik üzerine hükümet ko: | İ ' miserinin şiddetle nazarı dikkali. | ni çekeriz. Yerli veya yabancı yol- cular için bu büyük bir noksan. | dır ve böyle bir emanet dairesi olmamak gerçekten bir ayıp teş. | kil eder, Bu ihtiyaç o kadar şid. detle duyulmaktadır. ki, Şirketi ! Hayriye ve Akay gibi iskelelerde i | bile birtakım hususi adamlar sma- net odaları açıp geçinmektedirler. Bu gibi umumi hizmet kurum. larından frenklerin( Apathire)d, dikleri gevşeklik ve aldırış etme. mek, işi üstüne mal etmemek has- talığı o kadar ileri gitmiştir ki iş- te bu gibi bütün dünyada mevcat olan ve halkın ihtiyaçlarını kar. şılamağa mahsus bulunan böyle lüzumlu servisleri bile ihmal eder- ler, Bagajını bırakacak emanet dairesi bile yok ihen biz buraya seyyah çağırabilir miyiz? Biz böyle düşünüyoruz. Siz ne dersiniz ? iii Eyüp kaymakamlık oluyor Şimdiye kadar nahiye olan Eyüpte bir kaymakamlık kurulacağı, Iç Ba- kanlığından İstanbul i baylığına bildi- rilmiş ve lüzumlu sorular sorulmuş - tur. Bu bususu incelemek için bir ko- misyon toplanacaktır. Büyük ve kü - çük Rami köylerile Kemerburgaz ma- hiyesinin Eyüp kaymakamlığına bağ» lanıcağı anlaşılmaktadır. Eyübün ba- yındırlığı noktasından yeni kayma- kamlık teşkilâtı çok faydalı o'acaktır. İnönü okulu bitti Pındık'ıda iki yıldanberi inşa edil - mekte olan ilkmektep binaar bitmistir. Burada, bu ay sonunda tedrisa'a baş- lanataktır. Bu bina için 250 bin lira sarfedilmiştir. Mektep, modern bir $€- kilde ve nümune olarak yapılmıştır. Mektebin bütün tesisatı fenni ve mo- dern bir şekildedir. Bu mektebe İnö- nü adı verilmiştir. Belediyeler kongresine giden üyeler Şarbay muarini Ekremle, belediye hesap işleri ve ekonomi direktörü dün akşam Ankaraya gitmişlerdir. 25 Ilk- teşrinde Ankarada top'anacak olan Belediyeler kongresinde bulunacaklar dır. Şarbayın da yarın haceket etme- si muhtemeldir. Aktarmayı şirket kabul etmiyor Edirnekapı, Topkapı, Yedikule ve civarında oturanlar, şimdiye kadar bir çok defalar Bayındırlık Bakanlığna müracaat ederek, bu taraflara işliyen tramvaylarla Beyoğluna çıkmak kabil olmadığını, aktarma usulünün tatbik Bayandırlk Bakanlığı bu meseleyi incelemiş ve ket bu noktai nazarı kabul etmemek- te, fiyatların esasen çok düşük oldu- ğunu ileri sürmektedir. e Baymdırlık Bakanlığı, bu işi kat'i olarak netice- lendirmek için incelemeler yapmakta- dır. Enlari ilen, kucakta memeli çocuk- lan gelinir hiç? Pek ayıptır bu. R KUÇUK HABERELR * Kültür yardirektörleri dün Ki direktörü Mehmet Eminin başkanlır ğında toplanmışlardır. Bu toplantıda şehrin genel kültür işleri etrafında görüşülmüş ve genel durum incelen- miştir. Yardirektörlerinden Adil ik- okujlara sıra kizim olduğunu anlat - mış, Nurullah ta yabancı azlık okulla- rı durumundan bahsetmiştir. Yabancı azlık okullarında kültür derslerine çok önem verilecektir. Tkokullara gerektiği kadar sıra tedarik edilecek- ir. * (Eski eserleri sevenler kurumu) adında bir kurum teşekkül etmek ü- #etedir. Kurumun programı hazırlan- mıştır. Bu programa göre kurum €s- ki eserlerin korunması için alâkadar - larla temax edecek ve bu arada Türk Tarihi araştırma kurumile de anlaya caktır. * Ekonomi Bakanlığı, Tecim oda- sından çıkarılan stajyerlerin tekrar alınmaları hakkında alâkadarlara teb- ligatta bulunmuştur. * Ekonomi Bakanlığı deniz ve ha- va müsteşarı Sadullah dün Ankara - dan şehrimize gelmiştir. Müstesar şehrimizde bir müddet kalacak ve ba- zı deniz müesseselerinde tetkikatta bulunacaktır. * Fransa hükümeti 1935 senesi dördüncü üç aylık devre için hazırla- dığı kontenjan Tistesinde, Türkiye i- çin (Normal ithal) 15 bin kental ve (muvakkat kabul) olarak ta 10 bin kental mısır ve 2500 kental de nohut için yer vermiştir. POLIS Olülerin altın dişlerini söken soyguncular Son zamanlarda Edirnekapı mezarlıklarına birkaç mezar soyguncusu musallat olmuştur. Jandarmanın sıkı izli tın dişlerini söken bu soyguncu - lar dün yakalanmışlarıdır Adli - yede başlanan tahkikat devam etmektedir. © Kabataş lisesi Almanca öğ- retmeni Lutneri yaraladıktan sonra Ankaraya kaçan ve saylav Hasan Alinin elbiselerini çalan Bümün Bursada Yakalamarık Ankaraya gönderilmiştir. Suçlunun bugünlerde İstanbu la getirileceği umulmaktadır. © Dün saat on altı buçukta Büvükadada Yılmaz caddesinde taşlık denilen yerde pat'ka yol kenarında atılan bir sigaradan yangın çıkmış ve ateş beş metre murabbaı genişliğinde bir fun - dalığı yakmıştır. Yetişen itfaiye fundalığı sön- | dürmüştür. © Dün saaton bir buçukta Galatada Necati Bey caddesin - den geçen itfaiyenin beş numa - ralı otomobili, yolda Sümyanm oğlu Todoriye çarpmış, çocuğu başından, ayağından ve gözün - denağır surette yaralamıştır. Todori. hastaneve kaldırılmış, tahkikata baslanmıştır. © Kasımnaşada iskelrde köf- teci Hasan ile Yusuf. İlyas ve alim arasında bir köfte vüzün- den kavma cıkmış ve döğüş Ha- sanm odunla basından. belin - den varalanması şeklinde son bulmuştur. Suçluların hepsi ya- Mem çocuğun ağzma ağladığında erilmez, Metot vardır. Bir ribirine... Siz daha bu usulleri de bilmiyorsunuz. Bilmemek ayıp de- gil, öğrenmemek ayıp. Edükasyo: mezara kadar sürer. Nasıl prozante olur, agnatayım: Prezante yapacak adam şöyle ayakta düz durur, aklarını biribirine bitiştirir, ay, , kol- ları yapışıktır, başını ha- fifçe öne eğer, her vakıt evvelâ kü- süğü büyüğe takdim eder: “Mü- saade ediniz de size falanımı ni dim edeyim” yn sonra büyü; mey eri sayılar, nin için daima erkek evvel takdim olu: nur. İki kadm. vahut iki erkek ara. sında bir ig ani ki ük olan 0 sa. il ise “it e olan büyük sayı- yin Nasıl ei un türkçesine? Mevki, mevki... Ağnoorsunuz? Bu kadımı dinledikçe, Cemile, hem onu kolundan tutup kapı dışa- rı etmek, hem de dikkatle dinle- mek arzuları arasında sıkışıyordu. Ne dilli, ne çeneli şey! Karı terbi- yeden dem vuruyor ama damdan düşer gibi odaya girip te ortada fol Su - Ekmek Su kesilir, Koca şehrin vari bir parçasmda insanlar, £ rıni yağan yağmura açan 1 yavrularına benzerler. “Bu ne iştir? Kârını tıkır kasasına doldurmasını bilen şirketin, bütün bir şehir parç sıni kızgın günlerin en at saatlarında sususz, aylarca suz bırakmak olur mu?,, def Biz dediğimizle kalırız. Şirkef gelecek yılda ayni marifi göstermek karariyle yerinde E8” bir. Biz kalırız. O kalır. Evvelki akşam sofraya duk. Cocuklar: — Ekmek yok! Dediler, * Dün öğle sofraya oturduk. cuklar: — Ekmek yok! Simit aldi Simit yiyeceğiz! dediler. . Koskoca bir şehrin parçasi bütün bir yaz susuz kA“ lr, Köskoca bir şehir ekmek mak için fırmların önünde bi rini çiğner. Koskoca bir şehir. Buna arti koskoca bir şehir diyebilir mi iz? yi Orhan SELİM amaa m m N Iç fındık fiyatı yükseliyor İstanbul piyasasında iç fındık &i; ları 46 kuruş 20 paraya kadar seliniştir. İlgili olanlar yükselişin mel olduğunu söylemektedirler, Ya pilen tahminlere göre, bu yıl, ihracatı yüzünden memleketimize İİ milyon liralık döviz girecektir, Fm dık ihracatımız müsait ve iyi bir rumdadır. Fındık ihracı nizamns: ihtiyaca daha uygun bir hale get mek için çalışılmaktadır. İstanbul finans memurları gidiyorlar , olstanbul finans teşkilâtmda tahsilli ve tecrübe görmüş memufi rm Doğu vilâyetlerimiz& tayin edil mek üzere oldukları duyulmuştur. suretle Doğu vilâyetlerimizde fin teşkilâtı kuyvetlendirilecektir. Şehir halindeki satış Belediye, gehir halindeki satış #melelerinin daha ziyade kolaylaş! rılmaşı için, hal idaresinde bazı de şiklikler yapmağa karar ve Halin idaresi borsa şekline sol tır. Müstahsilin malını mü! bacet kalmadan satması için, krı mnihtaç olduğunu düşünen beli kredi meselesini de halletmek isti; Bunun için de milli bir banka ile anlaşma yapılacaktır. Belediye makamı bu husus için pe zırladığı projeyi şehir meclisine ve recektir, Almanya ile tecimimiz Tespit edildiğine göre, 935 yi ilk altı ayında memleketimizde; manyaya 42 milyon mark kıymetin ihracat yapılmıştır. Buna mukabi”” manyadan memleketimize gönle! emtianm kıymeti 33 milyonsnark 1 ğerindedi yok, yumurta yeken bir araba i; kırdı söylemek terbiyeye uyar Fakat eşyalar hakkında söyl iz ri Cemilenin foşüna gitmemiş de ğildi, Al opdas da o kadar. Api risini, yamthirisini bilmiyor ama Pİ koskocei lehduha mobilyalar da simirime dokunuyor. Kal ee dışarı atsa! z Titaya biraz evvel gö şfapir koltuğa gidip oturup: — Siz büyük revolüsyon « İnkelâp diyorsunuz, he... gök böyük iştir, Ama Evropa ti yesini sağlam almak şartı ilan. selâ sofrada oturdunuz. Garni et yemeği, haydi yı iyelim rozbif gelmişti Omuzların ne yapacak? Bizim erreai bir Leon var ıdı, der, den Cemile, içinden: “Karı du, sen şimdi benden bir dayak yeceksin ama artık omuzlarımls yersin, o korsalı şişkin karnımls * yersin, Allah bilir.” TArkası varl

Bu sayıdan diğer sayfalar: