16 Ağustos 1936 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8

16 Ağustos 1936 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, MEMLEKET MANZARALARINDAN Merzifon Edremitte sürek avı | “MEMLEKETTE © TAN | İstediği kızı Avcılar çok eğlenceli ve neşeli bir gün ge m Sürek avında en çok muvafJakiyet gösterenler Eâremit, (Hususi muhabirimiz bi diriyor) — Edremit o Halkevi Spor şubesi tarafmdan hazırlanan avcılık bayramı ve sürek avı çök güzel geç- miştir. Muhtelif istikametlerde av - lanan avcılar öğle vakti Biller mev- Bornovada yaş üzüm alımı devam ediyor Müstahsiller, Kaliforniya tarzında üzüm kurutma tecrübesine girişti Burnovada Zirant Enstitüsü rilen karara göre, bu mmtakada her İzmir, (Hususi muhabirimiz yazi- yor) — Kaliforniya tarzında üzüm kurutma işini ele alan heyet, Mani- sada yüz kadar müstahsile ve koope- ratif mümessillerine Üzüm kurutma tarzı hakkında İzahat vermiştir. Ve- kendisine vermediler diye diler AK deminde labanöz kurgunülz öldürülmüştür. Vak'a mahalline gi- den müddeiumumi ve jandarma İcu- mandanı, derhal tahkikata başlamış- lar, katil üç gün içinde meydana çi karılmışlır. Tahkikatın verdiği neti- ce şudur: |, Esti, İnecmeydun köyünden Şa- habettin isminür birisidir. Şahabet « itin, Semiha adin: kısı kendisine vermediklerine kızmış ve Karasu pa- İzarından köyüne dönen Alinin yolunu İbekliyerek öldürmüştür. Silim ie iyakalanan katil, cürmünü tamamile ifiraf etmiştir. İ Karısı ile kavga | etti diye... Eşyalarını toplayıp gitmiş, sonra da evi tutuşturmuş! Balıkesir, (Hususi muhabirimiz i bildiriyor) — Dursunbey inde çok garip bir vaka olmu: Mezaristan mahallesinde oturan Süleyman kızı Esma, ehemmiyetsiz bir meseleden dolayı kocası Mehmet- le kavga etmiştir. Bunun o Üzerine Mehmet, kendisine alt olan eşyaları toplıyarak evden çikip gitmiştir. Fakat, gece yarısı tekrar eve gir. miş ve herkesin uyuduğu bir saatte alt kat samanlığmı tutuşturduktan sonra kaçmıştır. Çıkan yangm, iki ev yandıktan sonra söndürülebilmiş- tir. Nüfusça, zayiat olmamıştır. Vak'anm faili derhal yakalar mıştır. Tahkikata devam edilmektedir. klinde toplanmışlar, beraberee ye - mek yenilmiştir. Öğleden sonra muh telif oyunlar oynanmış, Karadavul- ğu denilen mahalde domüz avına çı kılmıştır. Kafile, geç vakit neş'e için- de şehre dönmüştür. İZ doğruya Hamburga ihraç edecektir. Tariş üzüm kurumu ayni zamanda Xendi hesabma da Izmir havelisin - deki üzümlerden birkaç yüz çuval üzümü bu şekilde kurutacak ve Al- manya piyasalarma gönderecektir. Heyet İzmirdeki tetkikatını bitir- dikten sonra Akhisar, Kırkağaç ve Borgamanın Kozak nahiyesinde tet- kikat yapacaktır. Bunu Marmara havzasında, Trakya ile Kocaeli mın- takasındaki tetkikler takip edecek- | Uzüm kurumu İzmir civarında iki İbağ salınalarak Kaliforniya usulün- ide üzümünü kurutacak ve gerek bu İüzümler, gerek müstahsillerin bu tarzda kurutarak gönderecekleri bi- rer ikişer çuval üzümlerden orar, on beşer kiloluk nümuneler ambalâ) e- idilerek Atinaya ve oradan tayyare İile Hamburga gönderilecek ve bu yıl / için ofortonun bir an evvel yapılma- ? ayni şekilde sür'atle teşebüsler ya - pılacaktır. Bornovada üzüm mübayaatı | izmir, (Hususi muhabirimizden) İnhisarlar idaresinin Bornova ve ha- valisinde dört gün önce başlıyan yaş | üzüm mubayaalı hararetle devam &- diyor. Bornova ile Altındağ köyle - uva) | tinden alinan yaş üzümlerin mikta- büyük müstahsil bir veya İki ç > , üzümünü bu tarzda kurutacaktır. | ri 120.000 kiloyu bulmuştur, AN | Mısır gençliği imei sı temin edilecektir. Kavun için de| ve Türkiye Elehram gazetesinin şayanı dikkat bir yazısı Elehram gazetesi, Mısırlı talebe nin Türkiyeyi ziyaretine dair şayan dikkat bir mektup neşretmiştir. Bu | yazınm mübim kısımlarını aşağı elr yoruz: İstanbul muhsbiriniz, Türkiye hü- kümetinin Misir talebeleri şerefine miş, Misir talebelerinin burada: hi kümet ve halk tarafından gördükle- ri ikram ve misafirperverlik hakkın- da tafelât verilmişti. Misir talebelerinin Kamal Atatür- ke ve Türkiye kalkınmasına karşı gösterdikleri hayranlık da size bildi- rilmişti. Şunu ilâve edeyim ki, Mısır talebe lerinin seyahati bir tenezzüh mesele- #inden ibaret değildir. Yalnız Mıs: şençliği bir misyon ifa etmek nive- tindedir. Bu misyonun müteaddit manaları vardır. 1) İki ulus arasındaki sadakat ve bağlılığın arasma kimse giremez. Eğer Türkiye ile Misir arasmda res- i sadakat bir hadde kadar vâsıl ol- muşsa, gençlik bu haddi aşmış ve bu iki wus arasında aktolunacak dost. 'uk ve sadakat muabedesinin Mısır ulusunun duygularına terellman olan olacağımı ispat etmiğtir Cümhuriyetinin Mısır #sterdiği maddi ve ma- nevi ikram haddinden fazladır. Bun- dan ibret almalıdır. 3) Misir ulusu, vatan müdafaasm. da, memleketin ecnebi nifuzundar kurtulması mese de, iktmadi kal kınmada, sanayide, terbiye ve talim sahasında, mödem asrın - İcabatme göre; ilerlemek niyetindedir, Misrm tabii varidatı çoktur, Mısır talebele- ri burada iyi mukayeseler yapmışlar dır, Mısır gençleri, hüsnüniyet ve iradeyle, herhangi bir güçlüğün ye nilmesi mümkün olacağını şimdi öğ renmişlerdir. Bir misal göstermek stiyorum: Burada az masraf ile es ki saravlar ve rrüzehane ve mektep j r. genebilere değil, devlete Henebi g gin ayni şey denilebilir. Ulusun gösterdiği salâbet ve kükü metin azmi ile ecnebi şirketlerden kalan bakiyeler kolaylıkla hüküme- tin eline geçmektedir. Mısır talebaleri, Almanyada ve di- ğer Avrupa memleketlerinde mede- niyetin eserlerini tetkik etmekte bu- tunuyorlar. Fakat Türkiyenin kal kinmasının Mısır talebelerinde uyan- dırdığı tesir, daha büyük ve daha fa- a) olacaktır. Çünkü bu iki memleke- tin arasındaki yakınlıklar az deği! dir, Bugünkü şerait, Meserm kalkımma- sını istilzam etmektedir. Bu kalkm- ma hem iktisadi ve hem de millidir. Her Mısırlı, Misirm kalkınması için yardım etmelidir. İstanbul: 25 Ağustos 1936 Necmeddin Nazif rketler i verdiği ziyafetin tafsiiğtmı size yez-| 16-8. 96 No, 16 azan: MİTHAT CEMAL Kadınlar kocalarıyla susarlar, âşıklarıyla Şimdi ikisi de 25 sene evvel Eşbe- rin okunduğu masaya karşılıklı o - turdular. Adnan şaştı: — Bu masa var mıydı? Bu oda- bin eşyası değişmemiş miydi? Süheylâ Adnanın hayretine şaşı - yordu; — Yooo,. meden (o değişecekmiş?. Hepsi yerli yerinde İşle, Adnanın çehresi. odanın eşyasma inanmıyordu. Süheylâ ile evlendik - ten sonra Adnan buraya ilk girdiği gün odada bu yirmi beş sere evvelki yoktu günkü, Süheylâ içinden güldü; kocasının bugün bu odada “eski edebiyat &o- cası” olmak İstiyeceğini biliyordu; odanm eski kanepelerini, koltukla - rm! tâvanarasından buraya gizlice taşıtmıştı. Adnan: —— Başlıyalım mı? Fakat Adnanm yüzünde başka hayret vardı; Süheylânm elindeki Esber 25 senedenberi eskimemişti Süheylâ edebiyat dersine birdenbire sevindi: Adnan yirmi beş sene genç- leşiyordu: “— Başlıyalım, evet... Fa- kat bir şartla.” 25 sene evvelki Sü- Beylâ gibi başörtüsile ders alacaktı, Fakat şaşılacuk şey: Süheylânm yirmi beş sene evvel parçaladığı baş- örtüsü, parça parça, masanm altm- da!,. Süheylâ bu parçaları tutunca, larla, ecnebi, urofesir. | yekpare oldular. Süheylâ örtüyü ba- i sma koydu. Adnan birdenbire ter- — Hava nekadar dr sicak! Fesini çıkardı. Büheylâ | sarı saçlarının önünde daldı. üheylâ: “— Pencereyi açayım efendim!” diyecekti; fakat pencere açıktı. Derse başladılar! “İskender o şahı âlemârâ” Adnan dik dik Süheylâya baktı. Sarardı. Masadan kanapeye git — Siz de buraya gelmez misiniz Süheylâ Hanım? ana perdeye eye bide ar A nan kızın elini s.ktr. (Sühe veaziyetile yirnn beş sene evvelki kiz- dı ) Sonra beline sarıldı; dudağından Süheylâ edebiyat 2g yarım Sant öpLÜ hocasına gülerek BİZ namussuz msmız Adnan Bey! Size talebeniz emniyet edi- en bir kıza böyle sataşmak!. Aduan Süheylâyı yine öpmek iste- di. Süheylâ, gözleri gülerek, öfkey» e ayağa kalktı: — Siz acemi Bey! Ot&esinden başörtüşünü parçala - mak istedi. Baku: Başörtüsü parça parca yerdeydi. Kafesi yumrukla - mak istedi. O da 25 sene evvelki da- gınrk delikle kırıktı. Başını pencere- ye dayadı. Yanakları ıslanmıyarak *Zuyordu: — Sen beni sevmiyorsun. Sen be- mİ boş dekika İçin istiyorsun. Alçak. Adnan hakarete kızdı. Süheyi nın yanma sokuldu: aktörsünüz Adnan ———— İİİ MEKTEP MÜŞKÜLLERİ ME İİ Eskişehirden A. T. A, imzasile: 12 yaşmdayım, Orta mektebi bitir- dim. Beş kişilik alleme bakabilmem için hayata kaç sene sonra atılmam lâzım. Ne yapayım ?. Cevap: Üç senelik bir tahsilden sunrü bir meslek sahibi olmanız ka - bildir. Bunun için Bursa ve Adano Ziraat mekteplerile Türkiyede mev - cut muallim mekteplerine veya İstan Buldaki Nafia Fen mektebine girebilir İsiniz. Bu mektepler yatılı ve parasız- er. * Ebe ve hasta bakıcı mektebi izmirde Bornovada Melek imzasi- le 17 yaşındayım. Üç sene mektebe devam edemedim. Elimde ilkmekte - bin dördüncü sınıf tasdiknamesi var. dir. Ebe ve hastabakıcı mekteplerine Müstehsillerin kurutacakları bu) Üzümler kilosu 2 kuruş otuz pa- üzümler Tariş üzüm kurumuna gön- | radan alınmakta ve parası rcuçbere derilecek ve kurum bunları doğrudan | peşinen'ödenmektedir. girebilir miyim?. Cevap: Ebe ve hastabakıcı mektep lerine girmek için orta meklep masu- Çabuk meslek sahibi olmak istiyen bir genç ni olmak lâzımdır. Tik tahsil esas ol. duğundan, ikmektep şahadetnamesi almadan hiç birşey yapamazşınız. İlkmektep mezumu olmak İçin bir isti da ile Maarif Müdürlüğüne mürdca- at ederek ilkmektebin beşinci swf im tihanını verebilirsiniz. Hkmektep p4- hadetnamesi aldıktan sonra Orta mek tepte tahsilinizo devam edebilirsiniz, # Askeri ve leyli mektepler Eyüpte Hakkı imzasile; Ortamektebin birinci sınıfında ik - male kaldım. Askeri ve leyli hang' mektebe girebilirim ?, Cevabı: lkmektep mezunu olduğu nuz için Deniz Gedikli Erbaş hazırla- ma, veya Bursa, Konya ve Erâin- vanda bulunan askeri ortamektepleri- ne girebilirsiniz. Bunların cümlesi ya ili ve parasızdır. Adnanm / konuşurlar Kârı koca arasında aşk olur mu mg? Süheylâ: — Een sizin karınız değilim. Ta lebenizim. Adnan: — Imsan bütün ömründe bir tek kadın sever, Sübeylâ: — O tek kadın da ben değilim ta- mn z vlâ Hanım bazı kudıplar kitapçıdan yeni aldığı- mız, birkaç yaprağını parmağımızla yırtarak bazı satırlarını okuduğu" muz, sonra attığımız kitaplardır. Bu, aşk değildir; bu, meraktır. In sanm bütlin ömründe aşkla sevdiği bir tek kadm vardır: Daima okudu” ğu, daima yatağının ucundan ayır « madığı bir tek kitap gibi! Süheylâ; yim mi? Adnan: Ne hacet! Ben söyliyeyim: Erkânharp müşirinin kiz: Belkis! Süheylâ: — Bana bunu ne cür'etle söylü “ yorsun ? Ben senin karın değil mi“ yim? Adnar — Ne karısı? Siz benim talebe” | siniz! Demin kendi ağzınızla söyle “, | diniz, İ sin?” diye seni sevmiyorum saniyor” değil; yanlış, Seni konuş” in sevmiyorum; sesin çık“ ğı için... Kadınları kocaları de- gil, âşıkları severler. Niçin? Çünkü zadınlar kocalarile susarlar, âşıklar rile konuşurlar da onun için, Büheylâ: Ben kıdıyı sevmi Müellifler yazdıkları, insanlaf ştukları zaman o mağrurdurlar. | İster yazı ile olsun, ister yazısız! Her söz davadır, kibirdir. Onun için yazı yazanların, lâf edenlerin düş * manı çok... Konuştuğumuz zaman ne yapıyoruz: Ya çekiştiriyoruz; ya” ni çekiştirdiğimiz insanın rezaleti bizde olmadığını anlatıyoruz. Yahut beğeniyoruz: Yani beğendiğimiz im sanı nekadar İyi anladığımızı göste" riyoruz. Hep gurur, hep gurur. Süheylü, anladı: Adnan talebesili değil, karisile konuştuğunu hatırla * miş, utanmıştı; — Hayır, Süheylâ, sana yalaf söyledim; sen sustuğun zaman d8 gizelsin: Hiç kimsenin, hiçbir şel rin görünmediği büyük denizin uf” ku gibil. İnsan bilir ki boş sandıği bu rfukta İnsanlar var, şehirler va” Birdenbire barıştılar. Dudak duda” ğa bir buçuk saat öpüştüler. Babi” yardılar. Fakat Adnanın birdenbi öksürüğü tuttu: Dört saat özsürdü Bir buçuk aaadete karşı dört fel © ket!, Öğleyin başlıyan öksürük ak” şam bitti, Adnanm hali kalmadı. Silheylâ koluna girdi; onu yatsf Jodasma götürdü; karyolasma yatı” dı. Tuhaf; Eşberin okunduğu gö” da akşam olduğu halde yatak oda * amda gündüzdü. Daha tuhafı: Gü düz yatağa girmekten korkan Adnaf bu sefer sesini çıkarmadan karyola * sına girdi, Süheylâ Eşberin okundu” ğu odaya tekrar koştu. Odada bü” tün İstanbu! karanlıktı, oSühe hayret etti: 25 sene evvel parçalai” Gi kafen, deminki kafes, yine pen” vedeydi Başmı pencereye da; Komşuda yine bir kadn sesi YÖ sarkı söylemeye başladı; 25 sene ei Velki ses ayni ses. Fakat şarkı Felek şed eyler erbabı dili am j | , sarkı değil: neden Tarkası vor) * Düzeltme Dünkü tefrikada (Hekim mese Uye başlayan faslın ünvanı om 16 met satırı olan “Kâtip ve iyi adam,, fıkrasının başma SÖ cektir. Tefrikanm 2i inci satırmda haneye” kelimesi “yazi retinde düzeltilecektir. oy yi gi sali — Bu kitabınizin ismini söyliye İ. Süheylâ: j — Biliyorum beni niçin sevmiyor» sun sen. Adnun: — Hayır, bilmiyorsun. “Çirkin: Yy

Bu sayıdan diğer sayfalar: