8 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

8 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

az 10 (Spordan Mabaat) Güneş - Beşiktaş maçının neticesi: Siz olsanız Reisliklere kim- leri getirirsiniz? (Başı 6 mcıda) bir teklif vâki olmadı. Fakat bu sözlerimden de sakın, böyle bir tek- Mi beklediğim mânasını çıkarma - ym.., - Peki, dedim, teklif etseler- di, ne cevap verirdiniz, kabul eder miydiniz ,, “— O, ayrı bir meseledir, dedi. Şimdilik sorduğunuz için size böy- Je bir teklif karsısında kalmadığı- iyeyim.,, izin behtiniz reistik için 15- Tarla mevzuubahis oluyor. Merak ediliyor. Siz ki, bugünkü teşkilâtı ve eldeki nizamnameyi zaman Za» man tenkit edersiniz.,, dedim. Bu mesele etrafındak! düşünce- Terini Muvaffak Menemencioğlu göyle anlattı: *— Birçok defalar, federasyon- ların buraya nakline ben şiddetle itiraz etmiştim. Fakat bunun dâ& sebebi vardı. Ben, esas itiharile, fe- derasyonların Ankarada bulunma- 81 lüzumuna şiddetle kalldim #m- yaa henüz kâfi derecede elemani - muz yoktu. Bugünkü vaziyet, evet, nisbeten değişmiştir. Fakat yine pekçok müşkülâta tesadif edileceğini tah. min ediyorum. Kendim namzet ol- madiğım için gayet açıkça söyliye- bilirim ki, herhangi bir fedcrasyo- ma getirilecek reis, Avrupa sporu- nü son yirmi sene zarfındaki te- rakkiystile bilen, beynelmilel ni- zamnamelere hakkile vâkıf olan ve kongrelerde Türkiyeyi lâzımgel- diği gibi temsil edebilecek olan 20- vat arasından, intihep edilmek icap eder.” - R şeş Türk spor kurumunun müşkül bile olsa, gelecek kongreye Xa - dar muteber olmak Üzere lâzımg&- len arkadaşları o bulabileceğinden şüphe etmiyorum.,, “ — Peki, dedim, bu relsi siz in- tihap edecek vaziyelte bulunsanız, ilk akimıza gelecek isim ne ola - caktır?,, O, bir hayli düşündükten sonra sevap verdi: “.— Benim aklıma ilk gelen Bur- han Felek olurdu.,, Nesuhi Baydar ne diyor? , Namzetler arasında İsmi geçen Nasuhi Baydar da aşağı yüker! ayni düşüncede. “ — Fakat daha bu meseleyi ko- nuşmak için vakit, erken değil mi? diyor. Filhakika (federasyonların Ankaraya nakli mevzuubahis ve mukarrerdir, Fakat henüz eski re- İsleri istifa etmiş değildirler. Ni- zamnameye göre, muayyen adet içtimada bulunmayınca, belki, ken- dileri istifa etmiş sayılacaklardır. Ama bugün vaziyet, bu şekli al - mamıştır. Hem ben, adımm namzetler ara- sında söylendiğini yeni duyuyo- rum, Bana böyle bir teklifte bu- Yunulmadı. Belki alikadarlar ara - sında mevzuubahis edilmiştir... «. — Teklif vaki olsaydı kabul e- der miydiniz?,, dedim. Ulusun yazı işleri müdürü, g8- zeteleri göstererek: «.— Görüyorsunuz, dedi, bunlar Seni bekliyor., K,Z. YENİ NEŞRİYAT | my ei Antakya - İskenderun * CAnkara Gazl Enstitü mezunların- dan Nurettin Ardıç Hatay hakkında çok kıymetli bir eser neşretmiştir. Eser eh eski devirlere ait ciddi teteb bülerin mahsulüdür. Hatayın çok ©8- ki zamanlardanberi Türk olduğunu Mimi bir surette izah etmektedir. Bu ciddi eseri hararetle tavsiye €- deriz, . Yeni Nasrettin Hoca — Bu mi- gahi gazetenin 7 inci sayısı çıkmıştır. Kitap ve kitapçılık — Bu mecmu- anın 25 inci sayısı birçok faydalı ya» gılarla intişar etmiştir. Diş tabipleri cemiyeti mecmuası — Bu mesleki mecmuanm 72 inci say ise çıkmıştır. Güneşin kaçırdı. (Başı 6 ımcıda) lesi hizalarına kadar gelen Güneş. Wilerin ortaladığı top. #soliç hizsla- rmda Resihin ayağna geçti, Be- şiktaş kalecisi ile bir müdafii çı. kış yaptılar , Kalecinin plonjeni kısa geldi, müdafii de Rasih bir vücüt çelimi İle açtıktan sonra boş kaleye plüse bir vuruşla golü attı, Bu golden sonra sert girişlerle maça devam eden Beşiktaşlılar Güneş muha - cimlerinden bilhassa sol açık Me- lihi yıldırarak hicumların inkişa. fına mâni olmak istediler, Bu tarz. daki müdahalelerinde bazan mu - veffak ta oldular, Sahanın orta - larında Besiktaş oyuncularından uzak kaldıkları zamanları topları iyi kullanan Güneşliler, pek harsh çıkışlarla oynamıya başlamış olan Beşiktaş OMüdafsası ve mut vinleriyle karşılaştıkları vakitler bacrklarmı kurtarmak için töp - ları feda etmeğe Pazı oluyorlardı , Birinci devre Güneşin 1 - 0 ga. libiyeti ile bitti, İkinci devre Günesliler bu devrede İlk teh. likeli hücumları sol açık Melih vasıtasiyle yaptılar, Bu hücumu, Hüsnü gayretli uzun bir yarıştan sonra müşkülâtla kurtardı. Oyun ik Güneş gelinden aldığı şekilde devam ediyordu . Güneşin ikinci golü 20 inci dakikada Rasih uzaktan srkı bir şüt çekti, Kaleci köşede müşkülâtla tutup, bir an için elin. den bogulltığı topla elleri kale çiz. gisi içinde olarak topu tekrar blo- ke «ti, Fakat hskem gol düdüğünü çal. mişti, Beşiktaşlılarm itirazları ü- gerine yan hakemlerine de soran orta hakemi ilk zannınm doğrulu- unu yan hakemleriyle de isbat et. mg, old, Bu ikinci golden sonra sertliği en İleri derecesine vardırarak oyna- mak istiyen Beşiktaş müdafaası toplan ve vaziyetlerden ziyade ru- kipleriyle meşgul olduklarından İyi yer tulamamıya başladılar. penaltı Bu sırsda Güneş lehine bir pen altı verildi, Fakat çamurdan pca. altı İşareti kaybolduğu için bu vu- ruş çok geriden çekildi, Ras'hin plâse atışını Beşiktaş kalecisi tu- tarak üçüncü gole mâni oldu. Beşiktaşın ilk ve son golü 40 inci dakikada bir Beşiktaş hücumu esnasmda topa elle doku- nan İbrahim yüzünden Güneş a- leyhine penaltı verildi, Hüsnünün sıkı çekUği sütle Beşiktaş ilk ve son golinü kazanmış oldu , Oyun neticelendiği vakit Güneş- iler 2 - 1 galiptiler . Eşref ŞEFİK Galalasaray Fenerbahçenin Karşısında (Başı 6 ımeıda) İkinci golden sonra Fenerliler çok sıkıştırınağa başladılar, Birin- ci devrenin sonlarında Cevadın bir tekmesile bacağından sakatlana - rak dışarı çıkmış olan Galatasaray orta muavini Salim de Cevattan öç alacak zamanı tam o nazik an- larda buldu. O da Cevada bir çel- me atmak İsteyince hazem Salimi dışarı çıkardı. On kişi ile devam eden Galatasaraylılarn müdafaa kesafeti iyice zayıfladığından #art Mcivert muhscimleri daha rahat işlemeğe başladılar, Üçüncü gol 26 mel dakikada Galatasaray müdafii Lütfü Avniyi aşacak zan- ettiği bir topu penallı pahasına elle tuttu. Verilen penaltıyı Fikret üçüncü gole çevirdi. Dördüncü gel Oyunun bitmesine altı dakika kala mütemadi mildafsadan bu - nalmış olan Galatasaray muavin- leri ve müdafileri arasmdan Yener sağ içi Bülend dördüncü golü de yapmağa muvgffak olarak maçi 4—i Fener lehine neticelendirdi. TA Boşmakaleden Mabot Müsbet Verim, Ölçüsü (Başı 1 incide) miyle bulündirabilirler. Şahsi 'kti- raslar, benlik iddiaları, çekememez. likler de araya karışır. Gaye unut lur, Münakazanm filân ve falan te-| ferrüst tarafı, okuyanların, dinliyen- lerin gözünde, asıl maksatlar çok fazla ehemmiyet kazanır. Hele bilgi ve irfan seviyesi çok ilerlemiyen, fertleri uzun müddet milli kazanda beraberce kayruyarak sıkı bir milli tip benzerliği kazanmıyan muhitler- de hudutsuz münakaşa hürriyeti, ce- miyeti öldürecek bir zehir olabilir. Afeş ve hürriyet A Iman şairi Şillerin meşhur (Çan) manzumesinde, &teş hakkındaki tasviri bu nevi hürriyeti de tarif eder, Şiller diyor ki: “Ateşin kudreti hayırlıdır, fakat uslandırılırsa ve üzerine bekçilik edi- lirse... Yoksa yakar, yıkar, harap ©- der.” İnsanlığın ilk büyük icadı, medeai- in mühim bir temeli olan ateş, öl- ici kuvvetlerin en büyüğü olabi- leceği gibi mutlak hürriyet te ayni tesiri hâsıl edebilir, Bir Amerika mizah muha şu iddiası var: “Eğer Allah kâinatı yaratmiye derhal karar verip hare. kete geçecek yerde işi bir komisyona havale etseydi; acaba bu mu daha (faydalı, şu mu daha az mahzurlu di- ye bugüne kadar hâlâ münakaşa ede- cekler ve kâtinat halkedilmemiş kâ- lacaktı.” Timi usullere sit Kitaplar, tabii imlerle içtimai ve iktisedi İlimler arasmdaki farkı tebarüz ettirmek için tabii ilimlerin liboratuar tecrü- belerine mevzu teşkil edebildiğini, !k- tsadi ve içtimai hâdiseler için bu yo Tun kapalı olduğunu iddia ederler. Fakat Türk milletinin son kırk se- nelik Larihi gözden geçirilirse bütün İpniliet. arfatiyle âdeta —kosaman liböratuar tecrübelerinden geçtiği- miz iddia edilebilir. Orta yaşlı bir insanm hatırlıyabileceği bir devre esnasında hilkümet şekillerinder her birini, yürüyüş usullerinden her nevi. ni fiiM tecrübelerden geçirdik. Fayda- mi ve zararını ölçtük ve anladık Dört esas netice ecrüdelerinizin neticesini! giye le hulâza edebiliriz; Ye İhtisas esası Üzerine serbestçe in- kişaf edebilmelidir. Maz ds göyle de, tülmiş, şöyl» yapmış, filin memleket $v siyasi âkidey! kabul etmiş tarzm- dr bir “neXl,, İn içtimai ve iktısadi düşünce ve hareket âlewmuzde hiç bir yeri olmumalıdır. — ıdutsuz mibakaşa hürriye- ti, müsbet verim bakımından menfi ve zarırlı bit yoldur Asırların ih- uulini tamır etmek Ve uz zemunda ww yol atmak mecburiyeti 1s bulu. nan bir aysisleket Müayyen bir yol seçip ısrarlı Ve Gesamli bir suret- te takip edebilmelidir. Bu hareket torzamda hata ihtimal bulunsa bile, banu cesaretle BöZe aln.alı ve mes'u- iyetini yüklenmeli 3 — Verimi yükseltmek, hataları azaltmak, umumi bir işte hususi men- faatlere tâbi olmuş fertler varan, 1 — Umumi hayale sit işler akıl, bunları teşhir etmek hususunda ihti- sas dairesinde, Lamamiyle müsbet bir münakaşa hürriyeti mevcut bulun- malıdır. 4 — Muayyen bir yol seçip yürü. mek keyfi hareket etmek manusına gelmez. Bilâkis atılsrak ker adımın ilmi yollardan, en verimli bir süret- te hazırlanması ve mütohassısların kontrolünden geçmesi lâzımdır. | Bu hudut içide (müsbet verim) ölçüsiyle yürümenin en doğru yol ol- duğundan şiphe edetek serbest dü- günceli bir vatandaş bulunduğunu sannetmiyoruz. Diğer taraftan €sas teşkilât kanu. nundaki anavesıflarm hududu ve Şu mülki meselesi vardır ki bu, yarınki yazımızın mevzuu olacaktır, Ahmet Emin YALMAN Holandalılar Şerefine Anikara, 7 (TAN muhabirinden) İktmat Vekilimiz Celâl Bayar Ho- landalılar şerefine yarın bir öğle zi. yaleti verecektir. "Ölüm dizelim projeler hazırlandı (Başı 1 incide) tiyacı hazırlanan projenin başında şu cümlelerle anlatiyor: “Cümhuriyet rejimi içinde mem- leketin terakki ve inkişafına müva. zi olarak devlet dairelerinin İş faa- iyetleri o kadar süratle ilerlemiş ve| ilerlemektedir ki, bu artmaların icap larımı yalnız idari teşkilât kadroları- ni tevsi etmekle işin altından kalk - mak çok müşkül bir safhaya gir - miştir. İdari teşkilât ve memuriyet silsilesi ne kudar çok memurdan te- şekkül ederse etsin, bunların mesa- İsi nihayet âmme işlerinin ihzarı devresine ait türlü muamelelerden ibarettir.,, İ Bütün bu mecburiyetle; siyasi müsteşarlar kanun projesindeki ve- kâletler sayisini 169*ya çıkarmıştır. Bugün; bazı vekâletlerimizde ayni i- şin muhtelif şubelerinin birer kısmı bulunmakta ve ana hedef kaybol maktadır. Umum müdürlüklerin Bük mi şalisiyeti haiz ulsa bile, yine ve kâletlende olduğu kadar müstakil ve müstakar bir politika takip edeme - meleri bugün belli başlı ve müstakil bir siyaset istiyen devlet işlerinde bi- rer vekâlet kurulmasını lüzumlu kıl- buştur. Henüz kat'i olmamakla beraber, üzerlerinde etütler yapılan yeni ku- rulacak vekâletler hakkmdaöki (oson malümata ve kansatlere göre, yeni- den dört vekâlet kurulmakta ve bir| (Devlet Bakanlığı) ihdas edilmekte- dir, Matbuat ve Propaganda Bakanlığı Kurulması düşünülen vekâletler arasında, bir de alalbuai ve Propa- ganda Vekâleti vardır. Vartinin Dü yük kongresinde bilhassa İzmir ida re heyetinin üzerinde durduğu W nazarı dikkati celbettiği bu mesele Matbuat Umum Müdürlüğünün iki yidarberi başardığı işlerin daha bü- yük esaslar içinde tatbiki ve kuru- lacak radyo istasyonlarımızın, rojis | min ele aldığı meselelerde iç Ve dış Blörar gyaratmık için sistemli, çalış- ! ! i İ i Hava Vekâletine geti, leceği söylenen Fuat Bulcay Maliye Siyasi Müsteşarlığına kuvvetli namzet İsparfa Meb'usu Mükerrem ması, cihanşümul bir mahiyet alan yiyene tahsisat ile kurulacak Olan Türk inkılâp ve Kemalist Türkiye hakkında dünya efkârı umüumiyesi - nin tenvir edilmesi gibi bugünün bir devlet için muvaffak olma şartisri | arasında yor alan ana davaları bu vekâlet üzerihe alacaktır. Bu mevzu üzerinde yapılan çalış- malardan elde edilen netivelere Matbuat ve Propaganda Vekâleti; başlıca şu mevzular Üzerinde faali- yette bulunacaktır: Matbuat işleri, neşriyat, iç ve diş propaganda, rad- yolar, Bu vekâlete bağlı Dir ofis, turizm İş lerile ve turizmin bilhassa reklâm ve propağanda kısmile uğroşseak * tır, Milli bayramlarda, kutlama pro gramlâr: hazırlamak, törenler, mi - tingler yapmak bu vekâletin vazife” si dahilinde bulunucak, bütün mede- ni lisanlarda | gazeteler, dergiler, broşürler çıkaracaktır. Hava Bakanlığı : Hava Bakanlığının kurulması ri geçen #enelerüca beri, bilhass0 Başbakanımızın Hava Kurumu Bu rultayında, Türk vatanının hava likesine maruz olduğunu söyleyip Türkiyeninçek esası bir havr politikasına ihtiyac: olduğunu söylediği zaman mevzuubahis olmuş” tur. Söylendiğine göre, yeni kurula - cak hava vekâleti, başlıca iki İş $U” ihtiva edetektir. | 2 — Sivil kısım ! Bugüne kadar vazifesini büyük bir. şeref ve muvaffakıyetle yapan Türk Hava kurumu, yeni vekâletin sivil havacılık kısmında vazifesine devam edecektir. Bu sene İnönü kasabasin- da açılan yüksek plânör Kursu ile, memleketin muhtelif yerlerindeki Türkkuşu şubelerinin müsbet İsali - yeti, sivil havacılığın daha çok esas- İı, kanunlaşma ve kristalize olmuş mevzuat içinde çalışmasına lüzum göstermiştir. Kurulacak sivil pilot mektepleri bu kısmın idaresi altın. da olacak, mekteplerimize konan ha- acılık derslerini yine bu şube drije edecektir. Askeri kısım, Milli Müdafa Vekâ- letinin bugün yapmakta olduğu va- zifeleri görecek, yalnız bir vekâlet ol ması İtibarile teşkilât genişletilecek- tir. Kamutaydan sene hava kuvvetlerimiz için verilen 27 milyon aldim. ni hell aba harp endüstrisi; yeni vekâletin ehemmiyetle tahakkukuna çalışaca- ği işlerden biri olacaktır. Denir Bakanlığı » Kurulması mevzuubahis olan ve - küiletlerden üçüncüsü Deniz Vekâle. &dir, Bahriye vekâleti ilga edildik- ten sönrü, deniz işlerimiz, Mil£ Mü- dafaayı alükadar eden kısım bir müs teşarlık halinde, Mili Müdafasya bağlanmış, ticaret ve nakliye servis- leri de İktısıt vekâletine yine bir müsteşarlık halinde verilmişti. Dörtte çü deniz olan Türkiyenin, evveli müdafaa bakımından ve 80n- ra da her gün inkişaf etmekte olan ihracat ve ticaret servisi bakımındar müstakil ve plânlı bir denizcilik po- Mtzasını devlet zaruri bulmaktadır. Bu itibarla birbirinden ayrı iki şu- be halinde bir Deniz Vekületinin ku rulmâsı ve gerek alınacak vapurlar” ds, açacak seferlerde, yaptırılacak gemilerde ve nihayet memleket için- de bir deniz vasıtaları lmalât endüs- trisinin kurulmasında bu iki büyük güyenin gerçekleşmesini ana hedef olârak ele alan bir vekâlet kurul - ması, devlet teşkilâtı için faydalı gö- Tülmektedir. Bu vekâletin; bittâbi, asıl hususi» yeti; ilk zamanlarda yine müstakil bir vekâlet halinde çalışmış olan Bah Tİye Vekâletinin yeniden Ihyası şek- linde olacaktır, Çünkü devletin yeniden ısmarla - harp gemilerile, memleketin denizden müdafaası için aldığı ted- birlerin bu şekilde daha faydalı ols» bileceği düşünülüyor Münakolât Vekâleti * Demiryollarımızın gün geçtikçe arması, devletin çelik ağ politikasi. nm yurdu baştan bâşa kaplayacak kadar genişlemesi ve mütevazin bir İç mübadele hayatının kurulması gibi s6bepler deniz yoları ve demir yol ları arasında (am bir İş birliği vü » cide gelirmek için her iki nakil şu- besinin bir elden idaresini lüzumlu kilmişter. Bu itibarla bütün nakil va- srtalermı kontrol ve idsresi altına alan bir Münakalât Vekâleti kurula: | yeye temyiz ikinci reisi İsparta m€ busu Mükerrem Ünsalın getirilme! j caktır, Nakil tarifelerimizin, meselâ ucuz- | kararlaşmıştır. luk projesi gibi, devletin diğer fasli» yetile alâkalı ve müteharrik bir sey. |dilik Erzincan mebusu ve Nafın pe yaliyet muhafaza etmesi çok fayda. |eimeni Reisi Aziz Samihin ismi li görülüyor. Yeni vekâlet müstakil | redilmektedir. Devlet teşkilâtı için | Romanya İederse doğruca Atinadaki Baik” —— e Hariciye Nazırı (Başı 1 incide) vermek omecburiyetiyle (Yi kalmış ve meclise gitmiştir, Bunu Üzerine grip nüksetmiştir M, Antoneskonun sıhhati müsasöf devletleri toplantısma gidecek, A” kara seyahatini Atinadan avd: yapacaktır, 'TAN — M. Antoneskonun, hazir” lanmış olan Ankara seyahatinin bs talık ylzlinden teahhüre müteessiriz. Dost ve müttefik devie* tin harleiye nazırma âcil afiyet dil€* riz.) , Romanya sefiri ile konuştuk (Başı 1 incideğ Atatürk tanıdığım insanların © büyüğüdür. Onun ve arkadaşların tesiri altnda Türkiyede az zamând” yaratılan eserler karşısında hayrs kalmamak mümkün değildir. ! İsmet İnönü, büyük bir ve devlet adamıdır. Görlişlerinde 809 derecede vüzuh vardır. Doktor Tevfik Rüştü Aras 108İ te Bükreşe geldiği zaman mihman * dar sıfatiyle kendisini oyâkmdsö tanıdım. Çok cazip ve samimi bi şahsiyeti vardır. Numan Menemencioğlu müste$ * na bir hukukçudur, Avrupa şansâl yelerinde hukuku düveli bu kadar İİ bilen ve meseleleri bu kadar esasın” dan kavrıyan diplomat az bulunuf Düşüncelerindeki vüzuhun hayrani * yım, Suphi Tanrröveri Romanyada hef“ kes seviyor ve kıymetini takdir edi" yor. Türk - Rumen dostluğuna his * meti büyüktür. Yeni Türkiye Bük * reşe daha iyi bit mümessil göndere * mezdi. Türk askeri hakmdaki derin k& * rantimi de ifade edeyim: Beni Türk askeri dünyanın en İyi askeri” dir. Her memleket türlü türlü as” keri malzeme sahibi olabilir. Fakst Türk askerindeki ruh hiç bir mi fedakârlıkla vücude getirilemez. Türk - Rumen münasebetleri İnkişafımdan © bahsedecek değili” Çünkü daha iyisi olamaz. Tementi edilecek cihet, olduğu gibi kalması” dân ibarettir. Aktör Şadi Temsillerine Başladı Ankara, 7 (TAN muh Şadi ve arkadaşları yarmdan it iş yapmak salâhiyetini haiz ve bütü# nakil vasıtaları üzerinde kontrol V* bi seyyaliyet daha kolaylıkla temin eğ lecektir. Çünkü, zaten Nafıa ve DX sat Vekâletleri, çok mahmul ve 8 niş faaliyet sahalarını ihtiva Bir Devlef Bakanlığı * Böylelikle vekâletlerimizin say on beş olacaktır, Yine ayni kayna lardan sızan haberlere göre bir df Devlet Bakanlığı, sandalyasız nez8 * ret ihdas edecektir. Başvekilin direktif ile bazı mes lelerin hal ve tanzimile meşgul ol# cak olan Devlet Bakanlığı, yalnız bf makamdan ibâret olacak, bittâbi te xilâtr bulunmıyacaktır. Yopılen tahminler : : Şimdiden söylenildiğine göre Mf buat ve Propaganda Vekâletine Recep Peker, Hava Bakanlığına TürK Hava Kurumu Başkanı B. Fuat cay getirilecektir, Siyas! müsteşarlara gelince: Mali # Münakalât Vekfleti için de şim ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: