11 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

11 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hâkimin imzasını taklit eden mübaşir sorguya çekildi Bankadan para çekmiş Ağırceza mahkemesi dün yeni bir sahtekârlık davasına başladı. Hâdisenin suçlusu Beşiktaş ikinci sulh hukuk mübaşiri Abdullah mevkuf olarak salona getirildi, Davanın bir de gayrimevkuf suç- lusu vardı: Beşiktaş ağır sulh ceza mahkemesi kâtiplerinden Meh- met Fuat oğlu Esat. Kendisi başirlik olarak gösterildiği için mahkemeye gelmemişti. Iddia şu idi: Mübaşir Abdullah Kn en nl imei ğa e ex) Hazineyi 'İ zarara sokmuş k bankası, ânı şahsi paralarını Ağır ceza matikemesi din, belediye kadastro memurların. dan Recainin sorgusuna başla dı, İddia şu idi: Recai kadastro heyetinin bazı emlâke biçtikleri kıymetleri noksan göstermek suretiyle hazineyi ve belediyeyi zararlandırmıştır, Bunu yapar. ken de resmi evrakı imha et - miştir Mahkeme bu suretle kıymet. leri indirilen emlâkin eski kıy- metlerinin ne olduğunu ve bu yüzden çıkan zararm miktarını öğrenmek için muhakemeyi ta- Uk etti tarafını almıştır. Yine iddiaya göre bu taklit işinde de kâtip E: mühim yardı- mr olmuştur. Mübaşir Abdullah ban- kadan bu suretle 1500 lira kadar bir para çektniş | Mahkemenin çağırdığı bir çok şa. hitler de gelmişlerdi, Fakat suçlunun gelmediği için muhakeme talik tu Abdullah ayağa kal- de öldü. Bunlara yüz gram süt alacak bir adamım bile yoktur. Asıl suçlu serbest kaldığı halde ben yatıyorum. dedi, Reis Refik bu temenniyi şöyle karşıladı: — Oğlum, bunları anlamak muhakeme yapmak lâzımdır. çağıralım da o vakit söylersin. için i Üç ipek Hırsızı Tevkif edildi Bursa teshilât ambarına it bir Helâdan Kurşun Aşırdı, Fakat Kaçıramadan Tutuldu Bilâl oğlu İzzet isminde birisi dün Agopyan hanma gitmiş, eye girmiş ve çıktıktan son öğle üzeri apdestha ra merdivenleri koşa koşa başlamış. İzzetin telâşı orada bulu- nan polisin nazarı dikkatini celbet - inmeğe | bula ipekli kumaş yükü İle hareket et miştir. Motör limana geldikten sonra tayfasından Şerafeddin içinde 48 ve miş ve kendisini yakalamıştır. 49 metre uzunluğunda iki top ipekli | İkumaş bulunan bir paketi aşırmış ve şundan bir kuşak bulunmuştur. İzzet | arkadaşı Tahsine vermiştir. Tahsin | apdesthanenin kurşununu keserek bü | de Ismaille beraber kumaşları Balat- suretle dışarı kaçıyormuş. Sultanah- met Üçüncü ceza hâkimi İzzeti tevkif etmiştir. İzzetin üstü aranınca belinde kur- ta paçavracı Nesime götürmüş ii 5 liraya satmıştır. Kumaşın kıymeti 112 lira imiş üç arkadaşla beraber kumaşı ala Nesimi suçlu olarak yakalamış o ve müddelumumiliğe getirmiş Bun - rüşvet verdiği için din müddeiumu- |lardan üçü hakkımda tevkif el milik tarafından evrakile beraber bi- | verildi. Yalnız İsmailin muhakemesi | rinci istintak hâl iğine verilmiştir. 'serbest olarak devam edecektir. ve Rüşvet Vermiş isminde bir kadm memura Köyün yannda engin dışbudak ağaçları arasında bir yuvaya benziyen tek odalı evine ik. Dışından şöyle böyle bir köy evine benziyen odaya girdiğimiz vakit hayret içinde kaldı! Bu hayret daha kapıdan girerken üzerine bastığı. miz paspası görmekle başladı. Bir köy evinde pas. pas göreceğimizi kim aklndan eçirirdi. Kapmın yanında duvarda bir de (bambodan) bir elbise asa » 1 gözüme ilişti, Emin Efendi zevk sahibi bir adam. Odanın ortasında dört köşe bir masa, Üzerinde beyaz örtü ve beyaz yemek tabakları duvarlarda kırmızı beyaz kurdelelerle süslenmiş büyük başbu- bu 1 e çıkarılan celpnamede mesleki mü- | motör pazar günü Mudanyadan İstan- | 9 asıl | Polis dün bu| Eseri hazırlıyan: mızı çeken öküzler solumya başladılar, Tki genç kız hayvanlara acıdıkları için yere indiler, yürüyorlar. Fakat çok geçmeden Seniha yorgun- luktan bahsederek tekrar arabaya atladı. Hem suçlu Hem güçlü Bır bayan | Yakalandıktan Sonra| Rüşvet Vermek | İstemiş | Polis dün geç vakit i ne Şevkiye ve Ze- lu getirdi. Bunların i- | de Karagümrükte oturuyorlar. | Şevkiye Hacerin kapısınm önüne ek oradan Zekiyeye hakaret et- miş, bağırmış çağırm Hâdise yerine gelen polis Şerif | kendisin! karakola götürmek istemiş, Şevkiye kaçmış, ayni zamanda da yay gara kopararak bütün mahalleyi ba- gma toplanmış. Polis, iki jandarmanm yardımını temin ettikten sonra Şev .| İkiyeyi bin müşkülâtla yakalayabü- Şevkiye yakalandıktan sonra! olise: İŞİK. ana iki lira rüşvet versem beni bal gibi bırakırsm, demiş ve sövmüş. | İ tür. | Meşhüt suçlara bakan aşliye dür düncü ceza mahkemesi Şevkiye hak - kındaki kararmı buğün bildirecektir. GENÇ KIZA LAF ATAN | ÜÇ GENÇ | Nurten isminde on beş yaşında bir kız, dün mektepten çıktıktan sonra Niyazi, Hakkı, Nasır isminde üç genç ken iler, lâf atmışlar, Nurten kendilerine meşhut suçlar ka- nununu hatırlatmış, polise şikâyet e- eceğini söylemiş olduğu halde, bu gençler takipte ve lâf atmakta devam lece Nurtenin mahal- Nurtenin | etmişler ve böyi lesine kadar sokulmuşlar. babası da bu tecavüzleri görmüş derhal polise haber vererek gençleri | ve yakalatmıştır. Sultanahmet mahkemesi bü armı verecektir. İçine ceza İl MARTHA EGGERTH'in | Bü ilbüller ld Yanımsıra mma, se YAN s.a BAHAR TEMİZLİĞİ ŞEHİR TİYATROSU Operet Kısmı sulh ü- | neğ gençler | Parti binası Bağdad Türkçe sözlü — Şark Musikisi MÜNİRE MEHDİYE —AHMED ALLAM y Yi en son film ür e ROMANIJ —20— BU AKŞAM M E L z K Sinemasında GÖRECEĞİMİZ Beyaz perdenin en meşhur erkek yıldızı SsSAFeI, EOYE RE SİNEMANIN TANIDIĞI ve TANITTIĞI en GÜZEL ve —— BAŞLICA ŞAHESERLERDEN BİR! OLAN rolünde sinema hayatının ©0 mükemmel rolünü yaratmı$" filmde arkadaşı: LORETTA YOUNG'dır. Ayrıca: Zengin Paramount dünya haberleri — Yerlerinizi ŞALR BOYER'in bü tır. evvelden aldırınız. Tel. 40868 eşhut suçlar TÜRKÇE SÖZLÜ Halk Kahramanları 1 DEFA DEĞİL 10 DEFA GÖRMEK İSTİYECEĞİNİZ ŞAHESERİN ŞAHESERİ YARIN GECE iEJEK Muvaffakıyeti değil, 9NCU SENFONİDEN sonra yine bütün İstanbulun 3 ML Ask O, kocası için katil oldu Kızım saadeti Için mahküm oldu, aşk ve şeref için azap çekti, fakat HİÇ BİR KADIN bu kadar hissi kadar fevkalâde bir aşk macerası £ ülMD ALi — sün SARAY sin Vasi salonu, altın sesli ve dünyanm büyük muganniyesi GRACE MOORE'un Bu sene göreceğimiz yegâne ve son temsili EN BÜYÜK AŞK VE HEYECAN FiLMi Sinemasının muzafferi yetidir. Bir genç ve güzel kadınm KAY FRANCİS 4 ncü aşkı hakiki aşkı mıdır? Fransızca Yarın akşam TÜRK sinemasmdi lerinizi evvelden alınız. ŞEHİR TIYATROSU DRAM KISMI Bu akşam 20.30 da İl “dai KOLTUKLAR: 50, 40 Kuruş Bu akşam 20,30 “da AŞK MEKTEBİ Yazan: Yusuf Ziya Beste: M, Sabahattin Ir JU NI iL) Kongreye Davet Eyüp Fakirleri Koruma De den 3. 937 pazar günl saat 14 teder. in yıllık kongresi Eyüp ilç da yapılacağından k 4 ri rica olunur. Bülbülü amli amam | Sahane Melodi Fransızca sözlü şaheserinin ilk iraesi şerefine verilecek GA- LA MÜSAMERESİNE dar gelecektir. FOX JURNAL; son dünya haberleri. Yerlerinizi evvelden aldırmız. nst! İlâveten: Öterken dim. Birdenbire şaşırdım. — Anlıyamadım, Feriha Hanım, dedim, bahsediyorsunuz ? — Onuda anlamadınız mı? Çıldıracağım.. Onu, bu kadar sinirli, hırçm görmemiştim: nden bu kadaf Mahmud Atillâ AYKUT (Ecevid)e gelirken bir yıldızlı gece bana yürme- yi teklif etmişti. Ve ben bilmiyorum ne gibi bir dü. şünce ile ağabeyimle babasın: da YÜrümeğe davet etmiştim. O gecenin bütün tafsilâtı zihnimde can- evep vermeden elindeki çanlayı açlı. Karış” fu bir küçük defterden kopmuş kâğıdı — Buyurun öyleyse! ğun resmi. Ve birkaç eski levha. Köşedebir ayna konsol, üzerinde bir saat, Feriha Hanım ve Seniha adeta şaşırmışlar, biri- birlerine bakıyorlardı. Sofradaki tabaklarm üzerinde çiçek (şeklinde süslenmiş peçeteler, ve tertemiz çatallar, bıçaklar yardı. Doğrusu bu kadarını ben de tahmin etmiyor. dum. Dağlar arkasında, ormanlar içinde bu hücra köy evinde bir kasaba evinden fazla rahatlıkla yemek ye- Yanımdaki iki genç kız da ilk defa duydukları ukılganlığı tamamile bırakmışlar. Büyük bir iştiha ve derin bir neşe içinde yemek yediler. Bizi çeşme başına kadar selâmetliyen köylülere ve bilhassa köy kâtibi Emin Efendiye teşekkür ede- rek uzaklaştık. Feriha Hanım ve Seniha bu seyahatten o kadar memnün oldular ki daha şimdiden bütün Anadol böylece dolaşabileceklerini söylüyorlar.. len çıktığımız zaman öğleyi geçmişti. Şimdi Yörük köyüne gidiyoruz. Tahta köprüler geçtik, suları çekilmiş dereler aş. tik. uzun ve dik bir bayır tırmandık. Artık araba Feriha Hanıma sordum: — Ya siz, yorulmadınız mı? Başını salladı: — Hayır. Yürüyeceksiniz demek? üzüme baktı. — Yanınızda bulunmamdan sıkılıyorsanız kalayım. Genç kızın bakışlarında o insana hiçliğini, kıymet. sizliğini anlatan ağır istihza vardı. Kafasmın içine, kalbinin derinliğine girmek imkânı olmıyan bu kız bir muamma idi, Ne cevap verecektim, ündüm, fakat sustum. Ve bu stkütum daha iyi oldu. Çünkü benden cevap alamıyan genç kız biraz sonra dedi ki: — Çok şilktir, bu sefer yürümek için yanmıza alarmı çağırmak lüzumunu hissetmediniz? 'afamm içinde bir şimşek çaktı. Damarlarımdaki kanımm başıma doğru yüksel. diğini hissettim. Feriha Hanrm ne demek istiyordu? İçimdeki şilphe bir anda çözülüverdi. geri lanıyor. Hattâ ben onları davet edince Feriha Hanı- mın sinirlenmiş gibi birkaç #dım ilerlediğini pek iyi Hatırlıyorum. Demek o gece bilmiyerek biyük bir menkafalık et mişim, Benim bünlüğümü ne zaman Sonra ve he zarif bir şekilde anlatıyordu. Ah bu muammalı genç kız rüh- ları. İşletmek, çözmek için o KAĞAF uğraştığım halde muvaffak olamadığım bu esrarengiz gönül bir an içinde ve ummadığım bir zamanda bir göz kırpışı gibi açılıp kapanarak içindeki sirri verivermişti, Artık düşündüklerimi, duyduklarımı ona söyliye- bilecektim. $ Biraz sokuldum ve dedim ki: — Müsaade eder misiniz. bunun münakaşasını daha müsait, daha başbaşa kaldığımız bir zamana bırakalım, Başını arkaya çevirdi. Araba pek geride kalmıştı... — Hayır, dedi, konuşulması lâzım bir mesele var. Eğer milli bir vazife askı beni buralara kadar gel- miye mecbur etmeseydi, zayıf ruhlu akraba kizla- rmın gizli, aşikâr hakaretlerine tahammül edemez- — Nedir bunlar? acaksmız. Yalnız rica ederin, iz. Hayatımda ilk defa bir ks” Genç kızın elime tutuşturduğu bükülü defter kö gidmı açtım, Ve ilk bakışta her şeyi anladım. BU yazilar Senihann yazısı İdi. Göz gezdirdim; Seniha ince kalemle şöyle yaz yor: “Dün Seyfi ağahe; en telgraf aldık. Ts dan beraber kaçtıkları bir binbaşı ailesiyle bize geleceklermiş. Onu bekliyorum. “Sabah erken uyandım. Nefise ablamla berabef yukarıki iki odayı misafirlere hazırladık. Oğleyif Kıyık tepesine gidip misafirleri karşı imi çok göreceğim gelmiş. Dün ge: di. “Geldiler.. Ağabeyimi görür görmez kucağına atılacaktım. Fakat utandım. dan mı? Hayır.. Fakat bilmem neden? yanmda gelen binbaşınm annesiyle kızmı gözüm tut“ madı, Feriha şık değil amma, güzel bir kız. Cans yakm bir kız, Çabuk anlaştık. (Arkası ver) anbuk beraber eskisi

Bu sayıdan diğer sayfalar: