11 Şubat 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7

11 Şubat 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— 1.2. KUMA Eş A HATIR NDAN 4 p> LAR N e TAN LARIN — GENERAL GAL IP | ANLATIYOR: “Hicazın son gün- lerinde Türk erinin kahramanlığı #zan bu taarruzları def için elde ihti; VE basta; Mtlkçe ileri bulunmadığından, hastaneden Çi lardan mürekkep perakende nef. hatlara sevkediyorduk. Şerif Abdullah bu “zay ve kırılmaz mukavemetten meyus oluyordu. mi mücahitlerini, nihayet açlıkla yere serebileceği- hükmetmekle beraber, siyasi tedbirlere de baş- aktan geri kalmıyordu. Abdullah bir gün, Mekkede ellerine düşen zabitler- “a bir yüzbaşıyı yanına çağırmış, ve Taiften bir za. İ Köndererek kendisiyle görüştürmemizi istemiş! akat Muz Üzerinde tesir yapmaktı. #i bay hi, isi Bağdatlı Sait Efendi İle görüşülmek üzere > Zabit göndermekliğimizi istemişti Umumi vazi. Hg hakkında malümat alabilmek mi bu talebi kabul ettim ve 129 bölü, alayın birinci tabur, üçüncü Er, Kumandanı yüzbaşı Niyazi #ndiyi, gönderdim. “Yazinin zekâ ve kavrayışı, : * İşlere çok elverişli idi. Telâki Sa linde Niyazi Efendiyi gören Efendi, derhal tanımıştı. Bağ tn Adı mektebinde meğerse bir di okumuşlarmış. Sait Efen- ta lie esir düşmüş ve ça rikile Şerif Hüseyinin hiz- ei Birmişti, “İĞ, yahut Saidi Efendi, Mediği Emirin kan dökmek iste- iğinden ve daha birçok malâ- Yen zlerden sonra, Taifteki kuv- miş, ZİN teslim olmasını teklif ee a, NİYAZİ ise, tabii aldığı talimat takın de hareket etti, yani böyle iye leri kabul edemiyeceğ Terek geri döndü. , devam ediy yekerin canma taketmiy : işti. Hastalık, ölüm vakaları, git ? fazlalaşıyordu. Kansızlık ve mİ dilekünlük neticesi, ya has- taneye giderken yolda, yahut has- rdu, umu Ye girer girmez vefat edenler, Mlerimizde derin teessürler U - iriyordu, h , larımız arasında bazı Suriye d *İrat vardı. Bunlar, üçer, beper yaplan tarafıma geçmiye başladı- 332 Eylüilümtin ir haftasmda, - İİ kuvvetimizde şahıs ve mal- 8 İtibariyle büyük (boşluklar za 8 gelmişti. Bölük kumandan- © « askerlerinin tetik çekmiye bi- yet *darları kalmadığından şikâ- diyorlardı. #ma ecek olmak tzere nefer bi- My edilenler 400 gramdan İ- tak uza, zeytin, hurma sil bi şeylerle az miktarda ka inden ibaretti, ia ve memur aileleri de syni teydiler, L ürk neferi, üç buçuk ay sü- Baby 75 bu savaş devresinde, Serçeve tahammül kalmalarına ön vesine sığmıyan hareketler emir Miş bir taraftan yardım görm- “ahavatandan uzak bir köşede Meşa 08 Türk, irkma hâs olan bir top ç Üs, Hicazın son toprağını mla kanile sulamaktaydı. gey; -42da Türk hâkimiyetinin cân Bİ günleri yaşıyorduk. ayet Hicaz da, öteki ArsP iç ketlerinin akibetine uğra” San Eecikmedi, z tu, k da ilâve edeyim ki: Taifin Yün 3r mahrumiyetler içinde W- Meg, Sldet müdafaada bulunabi- ? bir harikadır. TK. zaten bu dünyaya harika Mez Maj buna lizum görülmedi. Maksadı, maneviyatı İne bir gün, ağustos ortalarında müthiş surette ek bir gündü. Şeri? Abdulalh, evvelce Osmanlı or Usunda iken Şerifin hizmetine geçmşi olan topçu lar yaratmak için gelmiştir. Düşü- nün bir kere: Mekkede yirmi kişi- lik bir topçu müfrezesi, Ciyat ka- lesini düşmana karşı tamem yirmi beş gür, Har tÜrek ve toplürla mü- dafan etmişti. Mülâzim Kâmil A- ğa ile mülâzim Şükrü Wfendinin; müfrezelerinin başmda gösterdik- leri kahramanlıklar, Türkün me- fahiri arasmda anılacak tarihi vak'alardır. - Bu müfrezenin aslan neferleri, Piyade cephanesinin bitmesi yü - zünden, şehir dahilinde bir sırtta ve etrafındaki dağların ve binalar rın hâkimiyeti altımda bulunan kar lenin düşmek üzere bulunduğunu görünce, derhaj top cephanesini a- teşlemiye koşmuşlar, fakat düş manın yağdırdığı gülle yağmuru alımda cephanelik kapısı önünde şehit düşmüşlerdi, erif yin, bü kahraman- lar aklarına ipler bağ- lıyarak, Mekke sokaklarında sü- rükletmiş ve bu suretle, aklı sıra, dünkü efendisi olan Türkten hmç almak istemişti, Cervel kışlasını bir ay; sarsıl- maz bir metanetle ölüm kusan toplara karşı, müdafaa eden Bin- başi Dezviş Bey merhumun (Ge- neral Derviş) ve arkadaşlarının yüksek kahramanlık hasletlerini de bilhassa kaydetmeliyim. Taif muharebesinde bana büyük yardımları olan arkadaşlarımdan erkânıharp Binbaşısı Sabit, yüzba- şılık zamanındanberi hizmetlerini takdir ettiğim Binbaşı Süleyman Beylerin, kumandanlık yaveri Mü. lâzim Raif Efendinin, şehrin asa yişini temin eden merkezkuman- darı Binbaşı Osman Efendinin ve adlarını şimdi hatırlıyamadığım daha birçok subay arkadaşlarımın, gayret ve yardımlarını da ölünci | ye kadar unutamam. Hiç unutmam: Erkânmharp Reisi Binbaşı Sabit Bey, bir gün beni muhakkak bir ölümden kurtardı. Bakmız nasil: Sabahleyin, erken- den düşman topçusu bombardıma- na başlamış, kışladaki karargâh; zu steş altına almıştı. Ss abit Bey, bü sırada odama geldi ve yakm bir yerde, telefon merkezi ittihaz olunan bir çukurun sığınak haline getirildi. dini, fırka kumandanı. Miralay Ahmet Beyle diğer karargâh arka» daşlarımızın orada bulunduklarını Umumi Harpten Istanbula if bir hotıra: “Hatırgi Celödet,, topunun küşef resmi söyliyerek beni de davet etti, Ka- etmedim. İsrar etti, Yine men- fi cevap verdim. Meyus olarak dı- şar çıktı. Fakat, bir dakika son- ra, tekrar geri döndü. Beni sığınak yerine götürmek için mükaddesa. trm üzerine yeminler ederek zor- ladı. Artik mukavemet edemedim. Ve bir koridorla ayrılmış olan üç metre ötedeki odaya girdim: — İşte, dediğin oldu. Bu kadarı kâfi,. dedim. Sabit Bey, memnun olmadığı halde ayrıldı. Aradan iki dakika geçmiş miydi, bilmem. 7 “üthiş bir taraka kulaklarımı çmlattı, Ko- ridor, toz duman içinde kaldı, Bi- Taz evvel çıktığım odaya on Iki | buçukluk bir obüs mermisi isabet etmişti, İşte, Taifteki arkadaşlarımla a- ramızdaki sadakat, bağlılık, vefa ve ahenk bu mahiyetteydi. — Hicaz hatiralarımın sonu — Dek Şirketinin Salâhiyetli Murahhası Ankaraya Gelecek Dok şirketinin hükümetçe satm a lnması hakkında henüz esaslı mMÜZa. kerelere başlanmamıştır. Bunun için de bir müddet evvel İstinyedeki tesi- gat: tetkik eden mütehassıs Fonder Portenin hazırladığı rapor İltısat Ve- kâieti tarafından tetkik edilmektedir. Vekkletin vereceği karardan sonra şirketin Paristen göndereceği tam şalâhiyetli murahhasle, gircetin bu. sadaki direktörü Ankaraya — giderek kat'i müzakerelere başlayacaklardır. Şirketi Hayriye ve Akay Tarifeleri Akay ve Şirketi Hayriye idareleri- nin bilet ücretlerini tesbit edecek © Jan tarife komisyonu yarın Deniz ti- İ caret direktörlüğünde ikinci toplan - tasını yapacaktır. Şirketi Hayriye ile Akay biletlerin. de bazı mmtakalar üzerinde tenzilât yapılacağı tahmin edilmektedir. Toplantıda, yarın şehrimize gelme- si beklenen Iktısat Vekâleti Müste$a- rı Sadullah da hazır bulunacaktır. İ © Atina Sergisinde Teşhir Edilen Eserler Atinada açılan eski Şark eserleri müzesi kapanmıştır. Müze'erimizden kıymetli eserler götüren Yaym direk, törü Selim Nüzhet te Istanbula dön- müş ve götürdüğü eserleri getirerek müzelere vermiştir. Sergide teşhir €- dilen Topkapı sarayı müzesine sit Sur #smel Vehbi ile Ali Macar Reisin deri üzerine yapılmış atlası çok beğenil « miştir. Komşumuz Sovyet Rusyada rejim aleyhine ve Troçki tedhiş komitesi hesabına (çalıştıkları için idam edilen mücrimlerin he- men hepsi müdedciumumi Vy- İchinsky'nin iddialarından daha ileri giderek cürümlerini fazla - siyle itiraf ettiler ve bu hâdise herkesi meraklandırdı. Adliye ve ihtilâl mahkemeleri tarihle- rinde tesadüf edilmemiş olan bu itiraflarm ne gibi sebeplerle ya- pıldığını, Rusyada uzun müddet bulunmuş ve Rus ihtilâlcilerinin ruh haletlerini, ihtilâl mahkeme- lerinin çalışma tarzlarını çok iyi i bilen ve son muhakemenin bü- İtün celselerini takip etmiş olan bir muharrir şöyle anlatıyor: “Mahkeme reisinin kuru sesi- salonun derin sükütunu kılıç gibi kesti > — Bogonlervsky! Orobins! Grache! Kniazeff! Lifehits? Norkim! Muralof! Pintakoff! Puchi - ne! o Ratiachaeki Lerebiakoff! Ches. toff! ve., Tourackı, Cümlenin şu son kelimeleri mahkemeyi dinleyen'erin üzerine bir bulta gibi düşti — İdama mahküm edilmişlerdir! Bir zaman geçti, buzlu kutup - lardan esen dondurucu bir hava muhakemeyi takip edenlerin vü - cutlarmı ürpertti, Re's kuru sesi le devam etti: — Radek ve Lokolvikoff onar sene hapis! Strolloff sekizer sene hapis! , Ba'unda bir iki saniye süren de- rin bir süküt daha olda, Öyle iki sanıyo ki, sanki hayat muallakta asimış,, Sonra salı biz alkış tufanı kapladı. Benizleri kalmumu gibi sarar - meş mahkümların başları önlerine düğtü, Artık olan oldu. Dahi Leninin en yakım ihtilâl arkadaşları, Rus ihtilâlinin ön üç tene ele başısının isimleri pek yakmda yaşıyanlar Wstesinden silinmiş olacaktır. Müthiş itirafların sebebi? Bu işin iç yüzünü ve sebeplerini neden araştırmak? Bütün mah. kümlar istenenden ve beklenen - den daha fazlasını itiraf etmedi. ler mi?, İşte asıl, İstenen dinlenenlerden fazlasmı itiraf ettikleri için, adli. ye ve ihtilâl tarihlerinde görülme- miş bir şey yaptıkları için. insan. larm tecessüşü jtiraflarım sebep- lerine ve saiklerine doğru çekili - yor 'Arzulariyle, kalbler raha* olarak intihar edilir mi7, ” Bu ihtimal ierikinsiz olnca idam mahkümlartin nasıl olup ta, MÜİ- delumuminin iddjasmdan daha faz. In kendi kendilerini mahküm ede. bilecekleri «araştırıldı, Bulunan #e- bepler arasmda; ipnotizma tesiri, İliç vermek, Rus ruhu, zindanda tazyik, . gibi Rus ihtilâlinin ve ih- tilâleisinin haleti ruhiyesini kavra- Yamamış bir sürü hayalporesti tat- min edebilecek sebepler ortaya a» tıldı , Moskovada uzum melddet oturup Rus ihtilâlinin ve ihtilâleisinin vu- bumu yalnız uzaktan seyrettiğim zamanlarda şu yukarıdaki sebep- ler bana da akin yakın gelebilir. di ii , Fakat şimdi o vaziyette değilim. İşin içyüzünü Moskovada bulun. duğum zaman başımdan geçmi bir hikâye ile anlatmıya baslıyaca- ğım: Muharririn bir hatırası 1928 senesi ağustosunda Mosko- vada bulunuyordum. o Derin uy- kumdan berii tavana kadar fırlatan ve otelin camlarını, çerçevelerini zangın zangır titreten bir infilâk oldu, Oda arkadaşım da benimle be raber yatağından hoplamıstı, Me- rakla dışarı çıkacağım anlıyan ar- kadaş: — Yerinden krprdama, ben gi- der anlarım, diye odadan çıktı, Bi- Taz sonra geldi: Troçki tethiş komitesi hesabına çalışan suçlulardan Sokolnikov ve Piatakov Rusyada son muhakemenin meraklı tarafı Müddeiumumi Vychinsky — Hiç birşey değil, ufak bir hâ- dise, uyuyalım, dedi. O gece uyu- muştuk. Hakikati on beş gün sonra komü- nist partisinin resmi gâzetesi olan Pravdanın ehemmiyetsiz küçük ha- vadisler arasında sıkışmış Şu satır. lardan öğrenmiştim, “Bundan on beş gün evvel be yazların iki bekçisi G, P, U. da- iresine bir bomba atmışlardır. O esnada hizmette bulunan bir kı. al asker ölmüştür, Yakalanan caniler cürümlerini itiraf etmiş- ler ve hemen idam edilmişler- dir. Bütün cesaretimi toplayarak © gece beni aldatan ahpabtma, bizi ya taklarımızdan hoplatan inlilâkm 80- bebi hakkında sorguya başladım. Muhatabım ademi tenezzülle du- duklarını büktükten sonra, ıslık gi- bi keskin çıkan bir sesle anlatmıya başladı: — Zavallı Burjuva! Bunda ne var ki, hayret içindesin? Beyazlar. Ja kızıllar arasmda iki tarafta da amansız ve merhametsiz bir harp var, Bundan daha tabif ne olabilir?. İhtimal muhakemesiz idamlar seni iğrendiriyor, Fakat böyle idamların esası #İzin giyotininizden, daha â2 vahşiyanedir, Bizde idam mahküm- ler: kurşuna dizilecekleri zaman» dan üç gün evvel , akibetlerinden haberdar olurlar. İdam edilecek - leri 'gün mahkümü ufak bir mua- melenin ifası için davet ederler, Mahküm. hiç korkusuz ve çekin» meden bu daveti kabul eder, Ar. kasımda cellâdı olduğu hakle, bir dehliz geçerler, bir merdivetle inerler, bir merdiven daha, bir Uzun koridor, bir koridor daha ge çerler, Son bir merdivenle mahze- ne İnerler, Bir tarraka duyulur. Ve adam şakağmda bir kan leke. #iyle yere yıkılır... İşte son muhakemenin idam - larma hükmettiği on üç kişinin hi. kâyesi de böyle olmustur, Bura rağmen hepsi teker teker: Biz ha- #n ve mücrimiz, ölümü bir kurtuluş gibi bekliyoruz! diye bağırdılar, Neden?, Hakiki sebep? Bunların hakiki sebebini Lenl - nin telkin ettiği ihtilâl imar bulabiliriz, Çarlık derrinda balşos vikler pek zayıf bir akalliyet idi, O zamanki merhametsiz bir ada. letle bişevikler imha ediliyordu. Lenm de babasmm ve bir kar. a» na işletti, in bir sdsn Rusua b metlerindo, te zifelerinde bı cephesi de hüküm için gizli çalışı Cephelerden her lırsa, diğerini de ifna eder. Bu fe Çarlık ozamanında bolşeviklerin zayıf akslliyette ol. malarmdan doğmuş ve ruhlara zerkedilmiş bir imandır, Lenin ba imanı ihtlâlden sonra devaın etlir. mişti İşte, Troçkistlerin son itirafları Leninin bu imanı İle yanmıştır. İbtilâlei cepheleriyle muvaffak o lamıyanlar Rus tebaası cepheleri ni de kutarmak üzere ya her teşebbüsün beyhudeli ketmişler ve ihtilâlin imaniyle iti, raf etmek vazifelerini duymuşlan. cephesi insandır, Di te karsı ihtilfi k hayalperest sebepler hiç biri âmil olmamıştır . Cenup Vilâyetlerinde Kaçakçılık ! | Münir Hüsrev Gü- lenin Bir Tavzihi İnhisarlar Umum Müdürlüğü idare işleri müdürü Münir Hüsrev Göleden dün bir mektup aldi Urfa muhabirimizden, Cenup budü- dunda kaçakçılık hakkında aldığımız ve dünkü sayımıza geçirdiğimiz ha berden bahsederek kendisinin vazife dolayısile yaptığı seyahat esnasında ne Urfada, ne de başka bir yerde hiç, bir gazeteciye beyanatta bulunmadı» ğı, esasen gazetelere beyanatta bu - lünmak salâhiyetini hâiz olmadığını bildirmektedir. Meseleyi Urfa muhabirimizden tel. grafla sorduk aldığımız cevap şudur? “Ben Münir Hüsrev Gölenin ifade. sinden bahsettim. Fakat neşredilmek İtizere bana doğrudan doğruya beya - natta bulunduğunu söylemedim. Ka- çakçılık hakkındaki sözlerini bilvası. ta duydum. Maksat, kaçakçılığın vi. satini göstermek ve halkımızı ikaz et. mek olduğu için bu ifadeden bahset tim... Verdiğimiz haberden Münir Hüsrey Gölenin neşredilmek üzere muhabiri. mize beyanatta bulunduğu zehabı hâ- sü olabilmesinden dolayı müteessiriz, Kendisinden özür dileriz, — Mersinde Park ve P' Mersin — Bu söhe belediye park için yeniden 6, plâj için'de yeniden 4 bin lira sarfedecek, bu suretle park ve plâj Mersin ve civarmm ihtiyacımı karşılıyacak bir hale gelecektir. *

Bu sayıdan diğer sayfalar: