12 Nisan 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9

12 Nisan 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Muhammet Hanif Göz Hapsi Altına Alınmıştı Si ei Ehlibeytin en büyük rük emri ke ühemmet Hanife) nin Üs areket “ediyorum. Onun değilim, gezsmdan başka bir şey Ml mekle iktifa etmişti... bet halkin rühunu kolayca meye kâfi gelmişti. 4. Muhtar, halkm teveccti- arm edecek hareketler - Yis çekinmişti. Emevi een idamesi için halkın- ie 'e. hâyatma, bütün varlığı. 2 Sap olan Emevi memurla. bie ver İraktan tardetmekle dai her yerde hürriyet ve a. tetiy ai müstenit bir idare ve Pide İraktaki İslâm hayat vaşereti, Adeta (Hazreti Mu- Maine yi safiyet ve 9 EYe avdet eylemişti, o Hiç Şiphesiz ki Muhtar, bu açık ve dü- Siyasetiyle nüfuz mıntakasını tecek.. Belki de, üç kısma m mevcudiyetini, Ta lede kalbedecekti... Fa » Xi büyük ikbali kıskanan ta- meydan vermemiş; bu ka- Deyi yük fedakârlık ve feragati b. *den Muhtarı, meş'um bir Kibete sürüklemişti. hünü den İİ wbtarm ürbalini en çok kıs” ü kanan Şam halifesi (Ab « tan) oldğu halde, o, ordusu- civarmda uğradığı he- hai Üzerine şimdilik Muhtara Miyg “VİP kalmayı ihtiyar et - Ti nü Esi halifesi - AbJULAK Brağıp, ), Muhtarı biran evvel tm” Smd İçin derhal hareke- Abd, Ben, ullah bin Zübeyr, Emevfler- Bat Sar pe entrikacı ve zeki bir Malesein attâ, Emevi, saltanatınm Yatma olan (Muaviye) bile, ha- dey, SON demlerinde oğlu Yezi- Vasiyet ederken: Mir, ça bin Zübeyr, tilki gi- Paha te temellük e. irsat bulunca, aslan açi Pğer muvaffak olabilirsen, Muş VA Parça et, demişti. İşte tü İyenin bu süretle tasvir etti- Mez, mi Marekete geçer geç- Yargi, varak (Muhtar) m is- Düş Yıkıp devirmeye teşeb- Ye; (Muhammet Hanife) sy bana derhal biat etmeli. yal eliğimi eylemelidir. ve Vt ölüme boyun baber 5 eğmelidir, diye emişi, Mi Habe met Hanife, bu tehdit Yade yi. ei ; şahsında zi- ri mevkiini düşünerek Bia Eğer kendisi Abdullaha den re, © zaman, Muhtar bir- Buğu vi edecek, Irakta kur- B met te eriyip gidecekti. na bin, Mi ii Mühammet Hani- ii Cevap vermemiş: Yan, ri mühlet versin. Düşüne- Badr, ye vekle iktifa etmişti. Mak- Mim tar ile gizlice muhabere ket onunla müştereken hare - A Piullah, Muhammet Hant - Vek <Ye gilçlükle iki ay müh- Kaya ka m bu müddet bi. Gini. Onu bir evde (1) hap Yirmi ezanı muhafızlarla çe « M Sere met Hanife, etrafımda şarassut şebekesine rağ - Mahya vasiyeti Blaine 4 dirmişti... Yarak, Semen Küfe halkını topl. — ge taba onlara göstermiş: amm ya?.. Hasep ve yle asri halife olması Abdullah Zübeyr e Ve tarafmdan hs; - yn Maden imdzt istiyor AL dağın yorum kl; onun der bam Yetişsceğim, Ve, onu #onra, Abdullah Zü - Suretle hareket ede- /, > 10) V 7 ii ceğim ki: duyanlar ve İşitenler, hayrette kalsmlar... Haydi baka - lım.. Hepiniz, hazir olun. Mekke üzerine yürüyeceğiz, demişti. O anda, Küfede büyük bir hazırlık başgöstermişti. Bu hazırlık, uzun sürmemişti. Muhtarm piştarları, yıldırım süra- tiyle, Mekke civarma takarrüp et” mişlerdi. Abdullah bin Zübeyr, bunu ha - ber alır almaz, Muhtarın askerleri" :l in bir kuvvet gön” dermişti. Ayni zamanda, Muham - met Hanifeyi de son bir tehdit ile knedisine biate mecbur etmek İS. temişti. Abdulishm bu işe memur ettiği adamlar, derhal Muhammet Hani- fenin karşısma çıkmışlar? — Artık, mühlet tamam oldu. Ya, ölüm.. ya, biat, diye ısrara baş lamışlardı... Artık Muhtarm asker- lerinin Mekke civarma yaklaştığını duyan Hanifeden.... menfi cevap a- #mca; onun oturduğu evin etrefma odunlar ve çalılar yığdırmışlar: — İşte!,. görüyorsun ki; artık ö- lüm çemberi seni ihata etmiştir. Bu ateşte diri diri yanacaksın, diye, 18 Tarı artırmışlardı. anife bütün bu tehditlere sükünetle mukabele etmişti. lece, kırk sekiz saat kadar va. kit geçirmişti. İşte bu esnada, Muh. tarm askerleri Mekkelileri mağlüp Yazan: Ziya Şakir . etmiş; bilyük bir velvele ile, şehre girmişlerdi. Abdullah ibni Zübeyr, hiç ümit etmediği bu darbe karşısında, bir. dehbire sersemlemişti. Derhal bü. tün kuvvetlerini ortaya dökerek, Muhtar'ın askerlerile sokak muha. rebelerine girişmek istemişti O zaman, Muhammet Hanife, ortaya atılmış: — Burası, (Haremi şerif) tir. Burada kıtal olmaz. Hem benim yüzümden bir tek kimsenin bur. nunu kanatmasma razı değilim, üyeiki tarafıda bi e hi. cumdan menetmişti, (Arkası var) (1) Zemzem kuyusunun üzerine Yapılan binaya hapsolunmuştu. Leylâk ve Menekşe Bilmem «iz de öyle misiniz? Ben Jeylâk gördüğüm vakit iki türlü zevk duyarım: Biri o güzel çiçeğin görünüşünden ve hafıf, mi. ttovazı kokusundan gelen zevk; öte, ki de o güzeli Avrupalılara tanıtan Türkler olduğu için bunu düşün. mekten gelen zevk. Leylâk ilk defr İranda yetişmiş derler; doğru olmasa gerek, Çün. ki dağları, vadileri dolaşarak peri kızlarını dans ettiren Pan Tanrı weyinl icat ettiği vakit onu leylak ağacmm dalını oyarak yapmıştı. O Tanrınm gezdiği yerlerin de Ulu dağda olduğunu herkes bilir, Ulu dağın tepelerinde, Vadilerinde ge. zen Tanrı neyini Yapmak için el. bette İrans kadar gidemezdi. O. nun için leylak ağacınm da İlk de, fa Anadoluda ya Uludağda, ya musikinin ilk vatanı olan vadisinde yetişmiş olduğu şüphesiz. dir. Her halde Jeylak Onaltıncı a. sıra kadar yalnız Anadoluda kal, mış ve ancak 1560 yılında Viyana. hlar onu bizden mem Viyanadan sonra Avrupanın ka yerlerine yayılması daha yeni, ür, Bununla beraber leylak pek se, ilerilediğini, hattâ eskidiğini anla. ttır. Kucağmda mor leylak taşı. , karşismdakine: hâl gama ğemek İster. Onun hekimlikte de milhim Yeri vardır. Sıtma hastalığına karsı kma kma ve kinin bulununcuya kadar bu hastalığın baş ilâşların. dan biri leylak ağacıydı. Buna de sebep ağacım kabuğunda buluna! sirenjin adında bir maddedir, 1eY- lak ağacının kabuğunu solucan düşürmek için de kullananlar vardır. Bazı yerlerde, bu mevsimde ley- lak çiçeklerini zeytinyağı dolu bir şişeye koyarak, şişeyi on be$ gün müddetle — tabii bu yıl oldu. Zu gibi değil, baharm güneşle £e$- tiği yıllarda — güneşe asarlar, ağrılarına aenra onu romatizma ilâç diye kullanırlar, Menekşeye gelines, o da bahar çiçeğidir. ama, hassası daha ziya- de kışm İşe yarar, Menekşenin Gi- çekleri yalnız olarak yahut gelin- cik çiçeği ve ebegömeci ile birlikte kaynatılıp içildiği vakit öksürüğe iyi geldiğini bilirsiniz, Menekşenin kökleri kış yaz şiddetli mide bo- zukluklarma karşı, mideyi yukarı. dan boşaltmak için kullanılır » Fakat leyak osun, menekşe ol sun, ilâç diye kullanıldıkları bu zamanda pek az görülür. İkisi de | osanları BATARYASI Vücut Hücreleri Cereyan Deposudur F en geçenlerde "Hayvan miknatisi,, diye bir şey bulunduğunu ve herkesin bir bâlesi, yani vücudunun hari- cinde bir elektrik veya mik- natis sahası bulunduğunu an- Jattı. Bundan başka eskidenberi “kötü göz,, hakkında beslenen düşlince. lerin de bir aslı olduğu anlaşılıyor. Fakat daha mühimmi, düşüncenin nasıl başlamış olduğu keyfiyetinin artık fen bakımından anlaşılmış ol. masıdır. Asırlarca önce bir takım gizli mezheplere mensup olanlar, ber insanı kaplıyan haleyi gördük- lerini iddia ediyor. lardı. Bir takım eski şahsiyetlerin resimleri etrafına hâleler konması. nm hikmeti de buydu. Amerikanm Yo- le Üniversitesinde tecrübeler yapan fen adamları, her insanı kaplıyan hâ leyi okeşfetmekle beraber bunu göre memişler ve bu- nun başkaları ta rafından nasil gö- rüldüğünü de âhlr- yamamışlardır. Fa kat son derece has | sas bir âletie bu- nun varlığı tesbit edilmiş bulunuyor. Bu âleti, insan te- nine bir milimetre nin binde biri de- recesinde yaklaş- tırmak icap etmiş ve ondan sonra İn- sanm vücudunda» ki radyo haletinin işaretleri alınabil. miştir. Bugün in- kaplıyan hâleyi ancak bu derece izaha im - kân hâsıl olmuş. HEPİMİZ ELEKTRİK GİBİYİZ Gözden fıskıran elektrik şeraresine eskiden "nazar değmez deniliyordu tur. Yarın bu im- Vücudumuz böyle elektrik dalgalarile sarılıdır kânların artmıyacağını söylemek kimsenin elinde değildir. Fakat bu haleyi ületle keşfet - mek başka, gözle görmek yine baş - kadır. Fen adamlarma göre, insan gözilnün böyle bir şeyi görmesine imkân yoktur. Halbuki İnsanlar İ. ki bin senedenberi bunu gördük. lerini iddia ediyorlar, ve fen gör- dükleri şeyin aslı olduğunu bugün kabul ediyor, E“ Asyalı zahitler gibi bu. künün ilâhiyatçıları da in. sanları kaplıyan haleleri tarif et- mekte ve bunun bütün vilcuda dı. sından sardığını söylemektedirler. Fakat fen adamları tarafından keş folunan hale bir kâğıt yaprağı in. celiğindedir ve bütlin vücudu kap- Iamaktadır, Eskiden hayvan mikna tısmın, bilhassa göz vasıtasile kul- lanılan kötü bir kuvvet olduğu zan nedilirdi. Bu kuvveti haiz olan kim. selerin istediklerini öldürebildik - leri dahi iddia edilir ve bu öldürü . cü gözden korkulurdu. Daha sonra Mesmer admdaki 4. dam ortaya çıktı. Ve başkalarınn iradesi (zerinde tesir edecek gizli kuvvetleri haiz olduğunu ileri sür. 40. Bugün buna hiponotizm diyo. ruz ve fenm! bir vaka olarak telâk. kt ediyoruz. Bir aralık Mesmer İ- le haleflerinin miknatis! kuvvetten istifade ettikleri sanılıyor ve fen adamları bu iddiaları istihza ile karşılıyorlardı. Bunlar hâlâ bu çe. şit iddialara gülümsiyorlarsa da her gün hayati kuvvetlerin elekiri. ki mahiyette olduğunu keşfetmek tedirler. * nsan gözünün mahdudiyeti. İ ni bitenler, fen adamları. di. Bugün buna hipnotizm diyo. nin “baleler görülemez,, tarzındaki ler. Fakat “gördük, diyenlerin hepsini de yalancı saymak ta doğ. ru olmıyacağı gibi bunların sözle. rini birer vehim ve hayalden ibaret saymak ta pek isabetli olmaz. Yalnız buna karşı bazı hassas kimselerin bu elektriği kendi asabi cihazlarında hissettikleri söylene. bilir. Yani bunlar haleleri görmü . yor, bunları kendi dimağlariyle tasavvur ediyorlar. Fakat fennin diğer bir izahı bu haleleri gören kimselerin gözlerinde sakatlık bu. lunmak yüzünden böyle bir takım şeyler görmeleridir. Hakikatte gözlerinde bozukluk olan kimseler böyle hayali şeyler görürler. Bu çeşit adamlar, bu. gün gözlük takarak gözlerinin bo. zukluğunu tashih ediyorlar, Eski- den bu gibi sakatlıkları tashih için kullandacak gözlük yoktu. Bun. Term mukaddes veye büyük şah. siyetlerin simaları etrafında bir hale görmeleri çok muhtemeldir, ugün yapılan fenni araştır. malâr hayata sit hakiki elektrik ve İmiknatısm tesirlerini tavzih etmekte ve bunlarm muh. telif şahıslarda, hattâ herbirinin sıhhat ve sair şartlarma göre bambaşka şekillerde tecelli ettiği. ni göstermektedir, Hattâ bir Rus âlimi olan Profesör Baver, canlı hücrelerdeki miknatıs ve elektriki evsafın, hayat son bulduktan son, ra değiştiğini isbat etmiştir. Fotoğraf adesesi de göz gibi bu haleleri tesbitten âciz kalıyor. Tesbit edebildiğini farzetsek bile bunun bir değeri olamaz. Çünkü bunlar tahavville maruzdur Yale Üniversitesinin mesaisi ile Doktor Baver'in tecrübeleri, canlı bakteri. yalardan eekirik cereyanları ve tihsal etmek şubesine dahildir. F akat bu mesai sayesinde İn- sanlarım diri diri gömük melerine imkân kalmamıştır. Çün- kü ölen her insan ile birlikte elek. triki veya miknatısi halesi de zail olmaktadır. Binaenaleyh bir insa» nm kalbi ve nefesi durunca ölmüş sayılırsa da bö; le bir İnsanm ye. niden nefes alması ve kalbinin teği, rar işlemesi çok muhtemeldir. Bu yüzden İngütere ve Fransada ö. lim kararı vermeden evvel birta» kım tecrübeler yapılması karar. Jaştırılmıştır. k Kalp ile akciğerler durduktan sonra vücudü teşkil eden milyar. larca hilere birdenbire ölmemiek- tedir. Kalbin durmasmdan kırk sekiz saat sonra kemiklerde birta. kım hücrelerin yaşamıya devam ettiği anlaşılıyor, Hücrelerde hayatm devam etti- ğini gösteren mühim bir tecrübeyi İngiliz fizyolojisi Doktor Thomas Strangeways yapmıştır. Bu zat, kıyılan, tazyike uğrıyan bir sucuk parçasmdan ayrıldığı et parçasın- da bile canlı ensice bulmuştur. Haleleri ölçmek için icat olunan Mikrovoltmetre inkişaf ederse bu. nunla dimağlardaki son hücrenin ölümünü beklemek mümkün ola, cak ve ölüm karar o zamah KO- laylıkla verilecektir. Sarayburnu İçin Bir Teklif Verilen malümata göre, bir ecnebi şirket, Sarayburnu gazinosunu işlet » mek Üzere belediyeye teklif yapmış tır. Şirket, Sarayburnunda yeni eğ » lence tesisatı kurmak ve halkın rağ, betini arttıracak şokilde sinema, ti * yatro yerleri Inşa etmek tasavvurun.. dadır, Grup, bir proje hazırlamıştır. Pro « je henliz belediyeye verilmemiş ol « makla beraber şirket mümessili, AY rupadaki merkezinden teklif şart - larmı sormuştur, Yakmda müzake » relere başlanacağı umuluyor , Bir Esrarkeş Tutuldu Karahisarlı Ahmet adımda bir tü - tün amelesinin üzerinde esrar bulun. muş, adliyeye verilmistir .

Bu sayıdan diğer sayfalar: