23 Ağustos 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

23 Ağustos 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Su Yüzünden Patlak Veren Sudan Bir Kavga : Dün nöbetçi cürmü meşhut mahkemesi olan Birinci Sulh Ceza hâkimliğine iki suçlu getirildi. Bunlardan biri Aksarayda su ta- şrmakla geçinen Salihtir. Diğeri İsmail Hakkı adında bir ba- ikale lümeni Hırsızlık Suçlusu Bir ihtiver Dün, sucu Salih, mahallenin çeş- mesi başıma gitmiş, herkesten evvel su almak için etrafındakilerle kavga ya başlamıştır. Bir aralık, Salih, ko- vasmı doldurmakta olan Nermin a- dında bir kız çocuğuna saka sopasile vurmuş, bu hali karşıdan seyretmek- Mahkemelerde Gazinocu Bekçiye atmış Dün, nöbetçi cürmü meshut mah- | di kemesinde memura vazife halinde ha karet eden bir suçlunun duruşması yapıldı. Davacı mahalle bekçisi Tacettin, Süçlu da Yenikapıda gazinocu Hay- dardı. Davacı ve suçlu hâkimin kurşısma çıkarıldılar. Davacı bekçi Tacettin, uğradığı hakareti şöyle anlattı: “— Dün gece sanat on biri geciyor- du. Haydar henüz gazinosünu Kepa- mamıştı. Bazı yakın arkadaşlermı yanina almış. içerde raki İçiyordu. te olan Nerminin babası İsmail Hak- kı, çeşme başma gelerek Salihe iki tokat atmıştır. Dün, sucu Salih, İsmail Hakkı ve Nerminin duruşması yapıldı. Duruş- ma esnasında Salih, Nermini dövme diğini, İsmail Hakkın sebepsiz te - cavüzüne uğradığını söyledi. Hâkimi, hâdisenin üç şahidini dinledi. Şehtler, sucu Salihin çocuğu döv- düğünü, biraz sonra İsmail Hakkının yetişerek Nermini kurtardığını ve su cuhun tenekelerini parçaladığını an- lattılar, Hâkim, duruşma sonunda Salih'n 3 gün hapis ve 18 lira para cezasile tecziyesine, suçlunun ( tenekelerini parçalıyan İsmail Hakkıya 440 ku- ruş teneke parasını tazmin ettirmiye karar verdi, 15 yaşında Bir Çocuk Ceza Yedi Beyoğlunda Yeniçarşıda Sarands apartımanında oturan Eleni, dün a- üst katındaki bir ahba- bıns misafirliğe gittiği sırada 14 15 yaşlarında Feridun isminde bir ç0- cuk, duvardan pencereye atlamak suretile Eleninin odasına girmiş, do- lapta bulduğu 200 lira kıymetindeki €ibise ve mücevheratı çalıp kaçarken yakalanmıştır. Küçük hırsızın dün duruşması ya- pılmıştır. Hâkimin suallerine kaça- mak cevap veren Feridun: “— Açtım, demiştir, karnımı do- yurmak için içeriye girdim. Eşyaları topladım, Fakat tam kaçarken (Ele- niyi göstererek) şu kadın yukarıdan bağırdı. Beni de yakaladılar. Eleni, eşya ve mücevheratımı gö Ti almıştı. O da gördüğünü, bildiği. ni anlattı. Kisa bir Oo müzakereden sonra mahkeme (heyeti, Feridunun cürmünü sabit gördü. Bir sene 8 ay hapse mahküm ederek tevkifile ha- pisaneye sevkine karar verdi. .Jorada tup ulmanığınr Dükkâna girdim, Gazinoyu k#pama- snr söyledim. Arkadaslarını çikar - dım. Bu sırada Havdar dışarıya çık- mak istemedi. Devriveve haber ver. mek flzere gidiyordum. Haydar ar- kumdan şöyle bağırıyordu: “.- Ben haraç vermem. Siz ana - Torla yaşıyorsunuz... Hâkim,'ne diyeceğini suçludan sor du. Haydar kendini şöyle müdafaa et tiz Fatihte bir dükkânu, ekmek sat- makta olan Ahmet dün soyulmak is- tenmiştir. Hâdise şöyle olmuştur: Ahmet, dükkinda ekmek satar ken müşterinin çok olduğu bir sıra- de içeriye bir ihtiyar girmiş, tezgü hım başında bulunan para çekmece- sini yerimlen çıkarıp elindeki çuvalın içine atıvermiştir. Yaşından ümit €- dilmiyecek bir çeviklikle hiçbir sey olmamış gibi, dışarıya çikan ihtiyar ibiraz sonra yakayı ele vermiştir. ih- tiyar, Eyüplü Alidir. Ali, dün ken. |disile konuşan arkadaşımıza: | “— Bana lâzımdı ama olma- İd Yakayı potine kaptırdık, demiş, | klar doğru olduğunu söylediler. İtir. Ihtiyar hırsız, adliyeye verilmiş. | Suçlu Haydar, böyle lâf söylemediği. İtir ni isbat edecek, müdafaa şahitleri bu lunduğunu ileri sürdü. Hâkim, ba talebi reddetti. Kısa bir müzakere 4 Gün Hapi apiste Yatacak den sonra, Hi Dün, Aksarayda Kiryakonun bah- çesine bir hırsız girmiş, bahçıvanm pe sonra patlıcan, domates, biber ko- parıp çuvala doldurmaya başlamış: | tır. Hırsız, çuvalı sırtlıyarak kaça- cağı sırada yakalanmıştır. Bunun Va- sil adımda birisi olduğu anlaşılmıştır. Dün cürmü meşhut mahkemesinde duruşması yapılan Vasil suçunu an-| latmış, 4 çün hapse mahküm edilmiş tir. Hırsizın çaldığı 43 patlıcanla bir çuval dömates, biber, sahibine geri verilmiştir , nm “sw Ben gazinoyu kapamıştım. Ben bekçiye hakaret etmedim. Böyle bir şey söylemedim... ve hakaret ettiği sabit görülerek bir ay hapis ve 80 lira pa- ra cezasile cezalandırılmasına, 6 |i- ta mahkeme masrafının ödettirilme- sine karar verildi ve suçlu tevkif e dilerek hapisaneye gönderildi. Nureddini “Kuduz -Köpeh Dalamış Dün bir akşam gazetesi, Üsküdar adliyesini yakmaktan suçlu Nuretti- nin Kuduz hastanesine yatırıldığını yazıyordu. Nurettin, elinin kuduz bir köpek tarafından ısırıldığını iddia ci- miştir. Suçlu her gün Kuduz hasta- nesine götürülmektedir. Suçlu, Ku- duz hastanesine yatırılmış değildir. Üsküdar tovkifanesindedir. Arkadaşını Tabanca Kabzesile Beraet Etfi Yaraladı Asayiş vazifesile muvazz2f Hasan Küçükpazarda Ali ile Kemal adın- | adında biri Aksarayda Zekiye adm. kavga çıkmıştır. Bir aralık Kemal,leu ile cürmü meşhut mah taşıdığı tabancanm kabzası ile Alinin | kemesine verilmiştir. Fakat ortada başına vurmuş ve başından ağır su-| iddiayı tevsik edecek deliller bullun- rette yaralamış, yakalanarak adliye- | madığından Hasanın beraatine Karar ye verilmiştir. verilmiştir. . Dinlenen şahitler, bekçinin anlat. | kr-Sevdiyenin kazaem kendi kendisin! Çer O da iki kişi arasında Halk bahçesinde | da bir kadınm evine zorla girmek su- — Dünya Şampiyonu Carnera Iflâs Ediyor ö; R ÖĞLE NEŞRİYATI: 23-8 - 91 ady Günün programı — vi Sant Ğİ iğle neşriyatı: Londradan haber verildiğine göre, pa Türk musikisi, 1250 4 gö ski boks dünya şampiyonu, Dev a- Muhtelif plâie neşriysiiı 4 diyle anılin İtalyal Cernera, “hem e | Alam Neşiye Amerika, hem de İngiltere mahke- Me |, Aka neçe va Adr ider taranan takip ölmeli rl Salati GE rafından, 20, Rifat ve » Haher alındığına göre Carnera, bundan birkaç sene evvel, Emilis Tersini adlı bir İtalyan kızıma, ken- disiyle evleneceğine dair söz vermiş. tir. Fakat aradan seneler geçmiş ve şampiyon bu sözünü tutmamıştır. Bunun üzerine iş mahkemeye düş- müş ve mahkeme, Carners'yı 4200 İngiliz lirası zarar ve ziyan verme. ge mahküm etmiştir. Fakat aradan uzun zaman geçliği halde, Bayan Tersini gidip parasını almamıştır. Belki de bunu gururuna yedirememiş, bu işi paradan ziyade İzzetinefsi uğrunda yaptığını anlat- mak İstemiştir. Son günlerde genç Bayanın para- sırt istemesi üzerine, meşele yeniden alevlenmiş, fakat bu arada hem şam. piyonluğundan, hem de bunun getir. diği paradan olmuş olan Carnera, Amerika mahkemelerince müflis 2d. dedildiğinden iş, çok garip bir saf İhaya girmiştir. Acaba — İngiliz mahkemeleri de Carnera'yı milflis ve meteliksiz ad- dedecekler mi? Şimdi bütün Londrada dedikodu mevzuu teşkil eden bu acayip dava. nm sonu da bu yakmlarda belli ola caktır. © rafu kıla, mi, Carnera'yı mahküm ettiren kadın: Tersini Namzet (şi ki, Talebe Alınıyor Karısını mı Mezunların Girecekleri Öldürmüş? Testli ODANI ikiden kyin-le Liseler, Beli “Oldü de Omer oğlu Mustafanm altı aylık | Ortamektep ve liselerle zauallim, karısı 18 yaşmda Sevdiye, çifte ile öl dirilmiş olarak bal ar, Ea İsanat mektepleri ve enstitülerde nam Kap olar Bulunur. KA ha | yet talebe kayıt ve kabulüne başlan- İtebin orta kısmını bitirenlerle Istan: bul, Süleymaniye kız ve Heybeli or- tamekteplerini ikmal edenler alına. dının kocası tarafından öldürüldü; anlaşılmıştır. Mustafa, karısını kaza- en vurduğunu, yoksa onu öldürmel € âl Idarpaşa lisesine Usküdar 1 inci, Ka- dıköy 1 inci ve 3 üncü ile Heybeliada örtamektebinden Erenköy kız llisesi- ne Heybeli ortamektebile Kadıköy 2 nsiden, Kandilli kız lisesine de Üs- küdar 2 nei ortamektebinden mezun ola ntalebe alınacaktır. Çankırı, (TAN) —Müfettiş tarafım dan yapılan tahkikat neticesinde işten el, çektirilen Evkaf Veznedarı Fabri ihtilâs suçiyle mahkemeye verilmiş- İzmir İskân Müdürlüğü doktor Ziya Fuat, İzmir iskân müdür |ki mekteplerindeki kayıtları, imti- lüğüne tayin edilmiştir. han neticesine kadar silinmiyecektir. musiki, (8.15; Devamlı). g l kısa dalgası: Bando Paris kisa dalgasi: Keza, 10,45 Berlin kis ağ Orkestra konseri. | dalgası Eğlenceli musiki. y Eğlenceli plâk musikisi Bin kısa dalgası, Eğlenct” 14,15 Paris kısa dalgö gi konser nakli. 15 Paris mi Grenoble'den konser ed Paris kısa dalgasr: gi “Bağdat Berberi,, isimi 22 Kolonya: Opera m İl tow, D'albert). Bükreş: Oda septeti (P i Georg Hö) $016 Vargova: Meksikâ eye | (Pik), 20,35 Bükreş: Sig hafif havalar, 2130 dalgası: pi solo. | Romen şarkıları. DANS MUSIKISI ndan Türlr müsjkisi w p rı, 20,30, Ömer Risk “e arapça söylev. 20,43. SAY gel deşları tarafından si : halk şarkıları, (Sani 2115 Orkestra, 22,15. AM gi sa haberleri ve ertesi x m yan ie gp 22,30. Plâkla sololar. peret parçaları, 23. Son . Günün program özü HAFİF KONSERLER: gyfi 7.10 Berlin kısa dal gi ris kısa dalgası: Plâ& mii P3ük- e 3 : Plâk, Berlin K* 13,10 arkılı), 18,35 Roma K* Orkestra, sopran. 1905 gi Karışık orkestra rausiki lonya; Büyük orkestri- İ kısa dalgası en a a , 20 Kolon; Lauta konseri yarka) i poli, Bari karışık m Peşte: Orkestra. 21,40 dalgası: Hafif musiki. Florans: konser, 22,05 Prag k88 g5 Debussy'nin eserlerindöf.. yana, Graz: Salzburg f& | nakil suretile: Paum: resinde büyük orkestra | havaları, 22.45 Bükre$: dan musiki nakli, 28 konseri. 23,05 Prag ki Hafif musiki. OPERALAR, OPERE gl Petralla'nın © ş / DE yili p 2110 Lâypzig: Cm Ypzİg, e ODA MUSKISI: ve 19.30 Berlin kısa da arti etler kuarteti (Sehult ah rig bir sebip bulunmadığını söylemiş | caktır. Vefa lisesine Gelenbeviden,| 22 Roma: Oda musikisi e Pertevniyale Davutpaşadan, Cümhu- | 22.25 Prag kısa dalgs” —— riyet kız lisesine Çapa muallim ve E-| (Sehabert). i i önü j 'ALLER: yüp ortamektebinden, Isönü kız lise | RESET SA Çankırı Evkaf sine Eminönü, Nişantaşı ve Kasım- çal Ber a 7 paşadan, Kabataş lisesine Gaziosman | sarkılar, 19 Berlin Sid Veznedarı Mahkemede paşa, Emirgân, Kasımpaşadan, Hay- yl r gar di) 20” il 21: Varşovn. 23 Pest Lâypsig. 24,15: Rama, Meotani ve leyit müsabaka imtiha- "MURTELAR: eğ Izmir, (TAN) — Elâzizde bulunan | nma kaydedilen namzet talebenin e#*- “—— Roma. kısa » İl ge, Rumca “sözlü, ve MU ram, karşılarma gelen maznun olursa olsun, bütün he- yet onu güler yüzle, izleri dudaklarımdan silinmiyen bir tebesslim ve kalbleri sa?fet dolu olarak sorguyu çekerlerdi. Erdene de böyle oldu: — Otur bey oğlum! Dedikten sonra meseleyi gayriresmi soruşturdu. Erdenin sinirleri gittikçe yatışıyordu. Etrafını alanla. ra kısaca vakayı anlattı ve: — Kadı'nın iddiasma göre hükümeti âdilei hazıra aleyhinde çeteler teşkil ettim. Mebus Dünbelek zadet nin yazdıklarına göre de bilfiil harekâta başladım! Diyerek sözünü bitirdi . Bu sırada neci, kimin nesi, niçin orada bulunduğu anlaşılmıştı. Reis kâtipler vasıtasile böyle bir dos- yanm gelip gelmediğini arattı, henüz bir şey yoktu: — Bir defa da vilâyete müracsat etseniz. Dedi, Erden acemi bir tavırla etralma bakımarak safça sordu: — Beni hapsetmiyecek misiniz? Reis, sahte bir ciddiyet takmarak şu cevabiyle Er- deni bile güldürdü: — Asacağımız gün tevkif ederiz. Şimdilik serbest- siniz! Erden kalktı, selâm verip çıkarken, reis, şimdi ak. Yma gelmiş gibi: — Hâ! dedi. Vali Bey henüz teşrif etmemişlerdir. Bir saat sonra mürâcsat ederseniz daha iyi olur. Erden teşekkürle çıktı, Rüştü Bey ehli dildi, deli- kanlı çıkınca arkadaşlarına döndü: — Meseleyi kavrâynabildiniz mi? Diye merak verici bir tavır aldı. Cevap beklemeden ilâve etti: —Gönül işi, limı cimi yok. Kadınm yediği zılgıttan mebusun kızcağıza karşı fazlaca ağzinin sulanmasın . dan hâsıl olan bir ihtilâli siyasi! Bahse tutuşurum. Neticesi böyle çıkmazsa bana da Rüştü demesinler. Çocuğa bililtizam “bir saat sora gidin” dedim. Vali yerinde, ben şimdi gidip işi hem anlarım, hem nasıl anladığımı anlatırım, rezalet bu! İşimiz gücümüz bitti de artık mebusların uçkur derdini mi hallede- ceğiz? O sırada bir zabıt kâtibi girdi, Reise: — Efendim, dedi. Fertekli Murat tevkifhaneden Reis gözlerini açarak: — Na, işte, dedi. Bir tane daha! Herif dehşetli miyop, yaşı yetmişi geçmiş. Şimdiye kadar ömründe iki defa vilâyet merkezine gelmiş. Bir defasında as- kere giderken, diğerinde askerden dönerken. Ne imiş mesele? Müdürün jandarması komşuların tavuklarr- hi aşirıp efendisine kızartıyormuş. Adamcağızın 8€- kiz tavuğu, derlenip toplanmış, müdürün gırtlağın- dan girip midesinde folluk yapmış. Yapar a: Adam cağız belki Himayei Hayvanat Cemiyeti azasından- dır. Zavallı tavukların soğukta kuluçkaya yatmaları- na razı değil. Bu Murat ta küfür etmiş, seni müdür yapanlarin diye basmış kalayı! Basar a! Iyi ki ben tayin etmedim. İş bundan azmış. Derken Tibbiyeli- nin meselesi gibi ihtilâle kadar dayanmış. Evrakın hepsini okudum, şimdi görürsünüz. (kâtibe döne- rek) Çağır gelsin! (Ve kendi kendine) ya sabur, ya sabur!, Fertekri Muradın işi ön dakikada bitti, (mucibi muahaze birşey görülemediğinden tahliyesine) karar verdiler, Reis te valinin yanma gitti. Erden Acemin kıraathanesine gittiği vakit Refik daha gelmemişti. Beş on dakika sonra geldi. Oturur oturmaz olup biteni sordu. Hepsini anlattı ve netice- de dedi ki: -— Çok garip şey! Bu reisle azaları görmüyorlar mı? Alimaliah bir duyulacak olursa hepsi çil yav- Tusu gibi dağılırlar. — Sen onlara bakma, iş asıl, divan reisinde. Oda emir kulu! Berikiler ne yapsalar nafile, Eğer mesele kıvamınca matlüp İse, divanın vazifesi... Hem şimdi onların sırusı değil, demek sen şimdi valiye gidecek- sin? — Rüştü Bey öyle dedi. Bir saati konuşarak geçirdiler. Bu müddette Rüs- tü Bey validen herşeyi öğrenmişti. Canlı bir bahis Refik Tekinin kışkırttığı kâtibi mesul de orada idi, O da işe karıştı, Vali dedi ki: — Önceleri ben de ehemmiyet vermedim. Bir ara- lık giden kaymakam, sonra vekâleti alan kadı müte- madiyen yazmıya başladılar, Derken mebusun mek- tupları gelmiye başladı. Niyetim hususi bir tahkikat yaptırıp işin esasmı öğrenmekti. Fakat anlıyorum k! ayrıca nezaretlere de-müracaat edilmiş. O esnada maiyet polisi içeriye girerek Valiye: — Bir efendi huzura çıkmak istiyor. — Nasil efendi? | — Galiba dektor zabiti. Genç bir efendi. a Erden girdi. Valinin salonu kalabalıkça İ i rinden yalnız reisi tanıyabildi. Bir anda “8 1 görünmesi bir kurnazlık mıydı?" diye | Vali fazla düşünmiye meydan bırakmadı: 7 — Ne istiyorsunuz? | Erden kendini toplıyarak cevap verdi: — Beni divanı harbe Istemişsiniz. — Erden Bey siz misiniz? — Evet efendim. o — Sizden şikâyet ediyorlar, Şöyle oturun zinle biriz konuşalım. e V Erden karşıdaki İskemlelerden birine otu sözüne devamla; — Bu karışık işler ne oluyor? ii” — Hiç birşey efendim. Ben haini vats” Siyasi fesatlarda bulunuyormuşum. Mesel& — Doğru mu bunlar? — Maiyetinize itimat ediyorsanız doğrudu”. Bu, çok çapraşık br cevaptı. Vali, basin" ki evrak üzerine eğdi. Sonra: — — Onlara itimat etmemiye hakkım yok”, — Oyle ise doğrudur. v Erden cepheden yürümiye karar vermis, bu ahval nazarında sirk maskaralıklar! sa, * yordu. Ne olacaksa olsun. Birşey olmıya' başkaları hakkında tekerrür etmesin. Vali ifadesini başka vadilere dökmek MÜ gif — Sözlerinizden, masumiyetinize güVE”” mânası çikiyor. >? M — Hakikat tavazzuh etmeden hükümde yele yurmayınız rica ederim, iü Valinin cevap vermesine imki burakmadi, etti: ; (ar

Bu sayıdan diğer sayfalar: