14 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

14 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tevkiftanede geçen bir es- rar ve eroin kaçakçılığı davası, dün neticeleadirilmiştir. Davanın suçluları Galata Posta- nesi veznedarı Hüsnüyü öldürdüğü için 24 sene hapse mahküm olan Abdullahla yine katilden mevkuf bulunan Bahriyeli Salim ve yeğeni Hikmettir. Dün mahkemede, tev- | kifane gardiyanları şahit olarak dinlenmişlerdir. Gardiyan Kâzım, | Yusuf ve başgardiyan Mustafa ay- ni şekilde ifadede bulunmuşlar ve hâdiseyi şu şekilde anlatmışlardır: Bir gün Bahriyeli Salimin yeğe- ni, tevkifaneye içinde şeftali, etma ve çamaşır buluman bir çanta ge- tirmiş, bunun mahkümlardan Ko- lonyalı Dimitriye verilmesini söyle miştir, Halbuki, Dimitri kendisine alt olmıyan bu çantayı almamış” | tır. Şüphe üzerine yapılan müaye- nede çantanm kenar fahtalarınn| İl içinden 40 xram esrar ve 20 paket | Sultanahmet sulh birinci ceza hâ-| mi Reşit, bir hırsızlık suçlusunun torgusunu yaptı, Polis, suçlu yerine lin çarşaf giymiş, yırtık iskarpin. li genç bir kadın getirmişti. Dudak- larımm titremesinden, renginin uç » masıdan, ezilip büzülmesinden ömrün “de ilk defa mahkeme huzuruna Çık- tğr anlaşılıyordu. Hâkim Reşidin “A- dım nedir? sualinden sonra tatlı bir — Anadolu şivesile anlstmıya (başladı. © Heyecanından sunli kavramadığı an © laşılıyordu. Reis tekrarladı; © — Kızım adını soruyorum. İsmin ne? oyun Gibi 15 Liraya Satıldığını Iddia Eden Bir Genç Kadın J Mahkermnelerde i Tevkifhaneye erola çıkmıştır Suçlulardan Hikmet ve Salim mahkemede her şeyi inkâr etmiş- lerdir, Fakat, üçüncü suçlu Abdullah, çantanın hariçte bulunan Hampar Sum tarafından kendisile gönderi! diğini itiraf etmiştir. Esasen Ab- dullah, yine tevkifanede bir eroin kaçakçılığından bir sene hapse mahküm olmuştur. Şahit gardiyunlardan birisi, Ab. dullahın bu müdafaasını karşı şun ları söylemiştir: | — Abdullah 24 seneye mahküm fl olduğu için beriki suçları üstüne al mak suretile arkadaşlarını kur - tarmak istiyor ve daima da böyle itiraflardan çekinmez. Bundan sonra müddelumumi söz alarak Üç suçlunun da tecziyesini istemiştir. Mahkeme kararm bil. | dirilmesi için başka güne kalmış tır. girdim. Anam babam beni 12 yaşın- da iken benim gibi bir çocukla ev- lendirdiler, Henüz karılık, kocalık ne olduğunu bilmezdik. Biribirimizi an- yamadık. Kayınpederim ölünce kayın. valdem: beni istemedi: Zaten mikâhe mızı köy imamı kıydığı için elimde bir kâğıdım da yoktu. Ben annemin yanma döndüm. Annem çok fakirdi, bana bakamadr. Tki ay evvel köyü- müzden bir kadın İstanbula geliyor- du. Bir iş bulurum diye onumla bera- ber buraya geldim. Tahtekalede kah- veci Araşlı Hasanın yanma misafir ve Malzeme Sokulmuş İhbar Üzerine Tahkikat Yapılıyor Asliye beşinei çeza mahkemesi müddetumumiliği mühim bir silâh kaçakçılığı tahkikatma el koymuştur. Davanm Suçluları silâh tüccarından Abdi İsmsil, Ahmet ve Romerodur. Hâdisenin bir de Süleymen adi: muh biri vardır ve Abdi Tsm karde. şidir. Müddelumumiliğe (o kerdeşinin ve diğer iki tüctarm memlekete ka- çak silâh ve silâh malzemesi soktu- İ ğunu iğdiz ve ihbar etmiştir. Polis, bunlarm evlerinde ve dükkânlarmda araştırma yapmış ve birçok silâh ve malzeme bulmuştur. Suçlular, bunla rım gümrükleri verilerek ithal edildi ğini iddia etmişlerdir. Yakında Mu- hakemelerine başlaracaktır. Elektrik Şirketinin Kaçakçılık Davası Elektrik şirketinin kaçakçılık da- vaama dün de asliye beşinci ceza mah kemesinde devam eğildi, Dünkü celse de ehlivukuf sıfatile rapor yapanlar dan Üniversite Elektro teknik doğçen ti Bay Kadrinin şahit srfatile Made sine müraceat edildi. Miiddetumumi- nin talebile şahide bazı sualler sorul- du. Daha sonra suçlularm avukatları eklivukufun raporu hakkındaki mü- talealarmı müdafaa eshasmda serde decekterini söylediler. Müddeltumum! dosya üzerinde tetkikler yapmak için muhakemenin talikini istedi, Muht- keme 27 Teşrinievvel saat on dörde telik edildi. ve diyorsun Fatma, dedi.Benim memleketimde iki karım var, Ben 56 ninle evlenebilir miyim ?Ham ben 8e- mi 15 lir Hasandan: salın aldun. le şeyler teklif etme: Bir koyun gibi satıldığımı anlaym- câ Şlikrüden soğudum. O, bana iki entari İle bir iskarpin ve bir manto almıştı. Bu sonsuz hayata veda et - mek, kendime bir koca bulmak için bir gece evinden kaçtım. Kaçarken Kaçak Silâh — Fatma, - — Nerelisin? — Araşlışım. — Bak, neler söylüyorlar. Sen, Şlikrtiniin parasmı, ev sahibi Rükiye- nin entarilerini, mantosunu, İskerpi- nini çalmışam, Araş Fatma, bir roman kadar w- “zür olduğu anlaşılan macerasım lemiye başladı: — Ben Araşlıyım. Şimdi 18 yaşma seni alacak. rüye: Btu, cihan harbinin henüz başladığı ve herşeyin da- ha atoş bahasına çıkmadığı zamandı. Avrupada e & K bir tahsil görmüş maden mühendislerinin azlığı Halide Nezarette büyük bir itibar ve nüfuz, hemde herkesin gözüne batacak derecede bir maaş temin etmişti. Ancak bu aylığın en büyük kısmı kendisinin “Avrupadan gelen bar artistlerile yaptığı âlemlere gi- diyordu, Halit Beyoğlunun eğlence ve sefahet yerle- Tinde muvaffakıyet ve maceraları en fazla göze çar- pan adamlardan biri olmuştu. Daireden çıkar çıkmaz Beyoğluna geçip o yerlere uğramıya başlıyarak e» © erken on bire on ikiye kadar gezmek eğlenmek ken- disi için o kadar hergünün tabii ve zerurt bir ihti- yacı idi ki, annesile babası ölür ölmez onların bırak- mıya razı olamadıkları Erenköyündeki köşk hemen kiraya verilmiş ve Şişlinin tâ nihayetinde, Bulgar mezarlığma yakın bir yerde, kırlar ortasında bir ufak €v tutulmuştu. Kardeşinin türlü zevkler içinde saba- ha varan hovardalık ve çapkınlık gecelerini Seniha Şişlinin bu kırlar ortasındaki küçük evinde birkaç £ene kitap, roman ve hikâye okumakla geçirmisti, Halidin buzan parasi kalmadığı, yâhut hasta olduğu için dışarlarda sürtmiyerek eve erken gelişi de hiç &üki olmaz değildi. Fakat o gecelerde de ya yemek yer yemez, uykuya dalar, yahut ta hasta olduğu için © kız kardeşine sabaha kadar uykuyu haram ederek kendisine hizmet ettirirdi. Fakat onunla ona akran © musmelesi ederek konuştuğu, şundan bundan buhse- derek sohbetler ettiği ve hele bir işi ve bir tasavvu- Tu hakkında reyine milracaat etmesi vâki olmazdı. Yaşı artık otuza pek yaklaşan bu kızın da kendisi © gibi bir eti ve âsabı olduğunu, bu et ve Aâsabında buhranlarla kıvranması ihtimali. bulunduğunu ise hiç hesap etmiyor, kız kardeşini bir kocaya vermek dü- #üneesi hatırına bile gelmiyordu, Birini bulsa Seniha © bu adamı kabul eder miydi, kocaya varmiyacağına. © dair annesine vaktile söylediği sözler acaba kati ve belki zaruri bir kararı mı ifade ediyorlardı? Lâkin öy oldum. Bir gün Hasan bana: — Fatma, dedi, sana Şükrü ismin- de bir delikanlıyı tanıtacağım. O ke- kârdır. Sen onunla yaşa. Nikâbla da Beni, Şükrüye verdi, onunla karı koca gibi yaşamıya başladık. Böyle- cs aradan 20 gün geçti. Bir gün Şük- — Kurum; nikâhımiz! yaptıralım, artık.. dedim. O, hayretle yüzüme de bana setm aldığı şeyleri götür - dilm. Bundan müteessir olan Şükrü karakola gitmiş. Bana eza vermek ve tekrar yanma döndürmek için yalan lar uydurmuş. Ben kendisinin ne pa rasmı çaldım. Ne de Rülkiyein elbi- sesini. Bunlar hep yalân.. Hikim, evrakı tetkik ettikten son- ra Fatmayı serbest bıraktı ve muhe kemesinin gayrimevkuf olarak deva- mına karar verdi. SENENİN Dünya edebiyâtmın en mücssir aşk romanı Sevenlerin « Seyilenlerin - LADAM © KAMELY GRETA GARBO - ROBERT TAYLOR Bugün matinelerden itibaren Beyoğlunda İPEK ve MELEK İZMİRDE ELHAMRA sinemlarında birden. Fiyatlarda zam yoktur. 14.10.9037 İLK BÜYUK ŞAHESERİ Aşkı tanıyanlarm filmi Baş rollerde: buzlar perisi, patinaj #&mpiyonu recek ve hayretle kalacaksınız. MARTHA EGGERTHİin En büyük şaheseri yakında SARAY Mevsimin ilk gala müsameresi FERNAND GRAVEY'in ie beraber çevirdiği tiklerile dolu olarak çıkmıştır. ri bildirilir, YAZAN KISIKANKILIMK ENS Sirepj —5— le olsa bile, na kız arasmda geçen konuşmadan Halit, habordar bulunmuyordu ki! Hayır, senelerce yine hep kendi uğurunda feda edilen Seniha için 0 tek bir iş. tikbal görliyordu: Evinin hanmılığını da değil, kâh- yalığını ve vekilharçlığını yapmak. Uykusuzluk ve sefahetten takati kalmamış veya parasi tükenmiş bir halde her gelişi için bu evi onun bütün İstiraha» tini temin edebilecek bir halde bulundurmaktan baş- ka güya Senihanın hayatta hiç bir hakkı yoktu, hiç bir nasibi olmaması tabii birşeydi. Zaten elinden her türlü ve çeşitte, Çinlisine ve ei. yahma kadar her şekilde kadm gecen bu adam, bir erkeğin kız kardeşile bütün hayatı için bağlanabile- ceğine hiç İhtimal vermemiş, kız kardeşini o kadar çirkin ve her cazibeden tamamen mahrum addetmiş- ti. Ve o yirmi beşine bir kere geldikten sonra ise na- zarmda tamâmile geçkin bir mahlük hali almıştı. Onu ksptıcıdara, odacılara verecek, yani o pespayelik. te adamlardan birini kendisine enişte yap&câk değil. di ya! Ağabeyisinin çılgın eğlence saatlerinden Sonra bi- tap uyumak üzere evine döndüğü gecelerin ertesi günleri Seniha onun kahvaltısmı hazırlıyârak götür. dükçe çok kere kendisini daha uyanmamış bulurdu. Ve bazan başucunda bir dakika durur, Halidin yarı âçik kalmış dudaklarının ancak birkaç seat evvel ver dikleri ve aldıkları buseleri kinle, kıskançlıkla, hicapla, nefretle hem de ihtirasla düşünürdü. Ve yiiz erkeğin kollarımdan geçmiş, erkeğin ve zevkin her çeşidini görmüş kadınlar: belki çıldırta: bilen bu erkek vücudüne karşı o kadınlarn duyduk- ları ihtirasları ve bu erkek Yücudünden aldıkları zevkleri düştine düşüne, bunları düşünmek vaziyet ve metbüriyetinde kala kala, Senihanın tahteşşuu- runda belki çok karışık ve çok gİZlİ buhranlar da © lurdu. Ve belki ağabeyisine kininin en kuvvetli sebep- İerinden biri, ihtimal ki unutmak istediği bu buhran- lara istemiyerek dahi olsa düşmesine böyle sebebi yet veriğiydi. Fakat Halit Ankaraya naklinden bir müddet son- ra evlilik hayatma girdiği vakit, Senihanm eti de hemen kendi kendine soğumuş bulunuyordu. Haside gelince, bunu kendi belki farkelmemekle beraber, eski çılgınlıklarını yapmak ve hele çılgınlıklar Y8P- tınmak kudret ve kabiliyeti artık onda da kalmamıştı. Xx Halidin bir kere yalnız İstanbula gidip, dönüşün- de karısı sifatile Ankaraya beraber getirdiği Müker- rem, O İstanbulda eşine her gün Yüz kere rastgelin- mesi mümkün olan bir siledendi, Yani aile reisinin sağlığında âdeta refah içinde iken sonra birdenbire düşerek derin bir fakrü zarurete kadar yuvarlanmış bir evin kızı idi, Feci vaziyetinden kurtulabilmesi i- çin de önünde tek bir çare görmüştü: İyi bir kocaya varmak. Yeni devrin sayıları çoğalmıya başlıyan bazı genç kızlar; gibi hayatımı kendi kendine kaza- nabilmesi İçin Mükerremin de onlar gibi adamakülr okuyup yazmış olması Yizımdi. Halbuki, elinde, ik- —Bu Akşam ) l l l İ.Sinemesnda— Şimdiye kadar sinemuda göreme diğiniz en büyük temaşayı DEVLET KUŞU Fransizca sözlü filminde göreceksiniz. Bu filmin kahramanı olan SONJA HENİIE'yi Tik defa olarak yeni, eğlenceli, ha reketli ve ihtiraslı bir filmde gö- İlâveten: FOX JURNAL son dünya havadisleri' Tik Fransızca Saray konseri TURK Sinemasında SiNEMASINDA ISA MİRANDA NİNA PETROVNA'nn YALANI Günün pro,ram — Istanbul ÖĞLE NEŞRİYATI: 16 Teşrinievvet 1937 PERŞEMBE 1230: Viğkla Türk mesikisi. 12,50: vadis. 13,05; Muhtelif pik neşriyatı, 1 SON. AKŞAM NESRİYATI 18,30; Plâkla dans musikisi, 19,00: Böl öüloğln Hakkı ve arkadaşları tarafını Türk mus'kisi ve hal şarkıları. 19,30 Spor müsababeleri; Eşref Şetik tarafı dan. 20: Suat ve arkadaşları tarafını Türk emüstiisi ve halk Şerkılar 20,308 Omer Rıza tarafmdan arayça söylev. 4$: Silzan ve arkadaşları tarafmdan “Türk musikisi ve halk şarkıları (Saat âyari Âl,iS: Orkestra, 22,15: Ajans ve borsa bil berleri ve ertesi günün programı. 2230 Plikla sololar, Opera ve operet parç 11 2390: Son. filmi | . Günün Program Ozü SENFONİLER 21,15 Bükreş: Benfanik konser (Geof” gesko İdaresinde). 22 Varşova: Senia m konser (Fitelberg'in idaresinde), m HAFİF KONSERLER , ri (215: Devamı). 9,40 Prag kısa dalga Sesli film musikisi. 9,20 Paris kasa dali sr Plâk 9,5$ Prag kımı dalgası : Kari? büyük ve muhteşem filmi şerefine verilecektir. program. 10,30: Paris kısa dalgası ; PET We 10,40 Prag kısa dalgası: Askeri bandi d - 13 Paris kasa dalgası: Plâk. 13,10 Bükreği Ertuğrul Sadi Tek | 3 Yl Karmık plâklar (14,30: Devamı) 13 Beğ n Cuma günü akşamı Mi Jin Xa dalgası: Hf meri (0415: Dİ (PANGALTI - TAN) İN si vam). 1 Berlin kısa dalgası: Hafif mw İt Sinemasmda üni — siki (14.15; Devamı). 14,15 Paris kın dal asit tani Gas: Strasburgdan konser nakli 15 Pa? © mona aERrMr bye 3 EM ir ene çi A m wa: Plük Wörmeri, 10 35 Peyte! Plâk, 19 İstanbul Belediyesi Şehir Tiyotraları di ie Berlin kısa dalgası: Asker marşları *© “Saat 2030 da > sarkıları. 2030 Berlin kısa dalgın; KÜĞ Tİ TI bi Gen dirk çük, artistik parçalar, 2225 Praç ket e Li Yüksek kalitenin dalgası: Popüler konser (Veisn « Dvorek) ( N 5 perde 1ö tablo timsali z E Me TEŞEKKÜR i em peri i — —| Refikam Ayşe Müyesserin vefat kiye EK | | Halkevinden Bir Davet £ | dan ötürü kederimize ortak old i : z mekt ” ” 5 perde komedi il Eminönü Halkevinden: sa, e Er ek bye az Eminönü Halkevi Spor Xotuna bağ | ava tecaeirtim a ei ” i hi a : YENİ NEŞRİYAT |: küplere; Lik maçları fikistürü tan vermediğinden şiikrazımın sayın 7 - zim edileceğinden alâkadar klüplerin | zeteniz delâletile bildirilmesini , Sinema Objektifi — En son sİN€- | mürahhaslarını 19—10—037 salı gü: | rim. ma haberleri ve haftanın film kri-İnü saet (18) de evimize göndermele- | Istanbul vilâyeti jandarma ku t ni Binbaşı Kadri Eral mektep şahadetnamesinden başka yüksek bir tahsil vesikası yoktu. Babası nezaretlerin birinde kalem müdürü iken öl düğü zaman on beşinde idi ve orla mektebe gidiyor” du. Annesi Şaziye gazete havadislerini de gilç söke bilecek kadar okuma yazma bilen, yazısı ise hiç olmi yan basit bir kadındı. Çok sevdiği kocasının ölümü kendisini pek sarsmış, hele kederine geçinme derdi de müthiş bir şekilde binince âdeta merak getirmiş” ti. Diğer taraftan Şaziye annesinin eteği dibinde ka» Jan, maruf tabirile (Tenlenmiyen) “kızlara iyi kısmete ler çıktığına, mektepli kızlersa (fenlenmiş) sayıldık- lardan evlenmek istiyen erkeklerin kendiizine bir türlü emniyet edemediklerine, bundan dolayı da bü kızların evde kaldıklarına emindi. Onun için kızının tahsile devamını istememişti, Ve Mükerrem hayli tembel ve hevessiz bir talebe olduğundan annesinin Arzusuna hemen hiç itiraz etmemiş, mektebe gitmey Se her gin ana kız, mesire mesire dolâşacaklarını, belki tahayyül ederek tahsili bırakmış, ve ondan son ra annesinin dizi dibinde, komşulara gidip ge'menin yegâne saadetini ve eğlencesini teşkil ettiğ bomboj bir hayatı sürüklemiye başlamıştı. Ve (fenlenmeyi- $i) belki de bu sayede olmuştu. Ne çare ki, parlak bir izdivaç, hattâ orta bir izdi- vaç ümidi de bu sayede bir hakikat olamamıştı. Esa* sen semtlerinin hali ve vakti yerinde, babaları iç gü” veyisi alabilir kızlarının çoğu bile evde bekliyorlar” dı. Yirmi beş yaşma gelmişler, anaları tarafından yirmisinde ilân edilerek, on yedi, on sekizinde olan- lara da bebek muamelesi yapılarak bu vaziyetlere tabii bir çehre verilmiye çalışılıyordu. Fakat, pek te nadir olmıyan hiddet anlarında ve belki de geçkin kadınlıklarınm intikamını kızlarından almak istiye- rek, bu yalanlara inanılmak imkânını ânnelerine ken dileri bözuyorlar, yabanetlar önünde: “— Biz sizin yaşınızda iken iki üç çocuk anası idik! (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: