2 Ocak 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

2 Ocak 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kumar Suçluları, Para Cezasına Mahküm Oldular Dün Sultanahmet Sulh Birinci Ceza mahkemesi karışık bir ku- Küçükpazarda İsmail Kıvıç'm kahvehanesinde evvelki gün gece yarısı 31 kâğıdı oynanır ve ma- sanın üstünde kumar paraları dönerken komiser Şinasinin idare “sindeki üç sivil merhur cürmü meşhut yapmışlardır. Rizeli asçı Hasan, Şuayyip Hasan Çelik, sıvacı Emrullah ta oynıyanlar ara. mar davasını neticelendirmiştir. sındad yakalanmışlardır. Polis dün meşhut suçlar müddei- BUGiN MELEK Sinemasmda YENİ SENEYI KUTLULAMAK İÇİN ZEVK — NEŞ'E — EĞLENCE PROGRAMI 1- MiKiNiN ŞEN HAFTASI 2- Sen Yumurcak SHIRLEY TEMPLE'n Fransızca Sözlü En eğlenceli ve en güzel filmi. Seanslar: 11 — 1 — 2,15 — 4,15 — 6,30 suvare 9 da BUGÜN SAAT 11 de hususi tenzilâtlı matineler tertip edilmiştir. Sarhoşluk ve Hakaret Suçluları Beşiktâşta eczacı kalfalığı yapan Müsa, dün sörhoş olduğu hölde püs- tahaneye gitmiş, orada arkadaşile kavga etmiştir. İş polise haber veril kendi merkeze götürmek is tiyen polis Azize de: — Sen kim oluyorsun ğa beni gö- türüyorsun demiş ve hakaret etmiş- tir. Asliye ikinci ceza mahmekesi dün bu iddiayı tetkik etmiş, suçu sabit gördüğü için Musaya bir ay hapis ve Yeni yılınıza neş'e ve kahkaha ile giriniz, bütün seneniz mes'ut olsun. sun PERİLER DİYARI ses gelen ve bugün sizi en mükemmel Türkçe sözlü filmleri ile bir lira para cezası vermiştir. Suçlu Kn SARAY Sinemasında bekl yen (4 umumiliğine bunlarla beraber bir) de Ali Osman nâlı süçlu vermiştir. | Müddeiumumilik, Ali Osmazan kah-| vehsne sahibi olmadığını tespit etti Zi için onu serbest bırakmış, diğer | beşini mahkemeye vermiştir. Mahkeme, İsmallin kumar oynt J madığı ve oynanan kumardan da ha | beri bulunmadığı *ticesine varmış | ve ona berset Okararr (o vermiştir.| Diğerlerinin kumar oynadıkları sa - | bit olduğu için birer lira para ceza. sma mahküm olmuşlardır. Hâkim masanm üstünde bulunan iskambil | kâğrdile 39 kurusun da müsaderesi- | ne karar vermiştir. Üç lira para cezası 'Uzunçarşıda kahveci İsmail, dün Ahmet ve Nobar isminde iki arkadaşı | na kumar oynatırken yakalanmıştır. Sultanahmet ikinci ceza hâkimi üçü- ne de Üçer lira para cezası vermiş- tir. in Bu da Başkası (Ayni mahkeme dün, Süreyya adlı bir memura da bir ay hapis cezası | yermiş ve tevkif etmiştir. Süreyya, dün çok sarhoş olmuş, rezalet çıkar tacak bir hale gelmiş, kendisini ka Ta kola götürmek isteyen pol muruna da hakaret ef ge vakit tevkifaneye götürülmüş «laz Almak İçin İftiraya Kalkmış Polis iki gündenberi Ali ve Cema | #aminde İki genç hakkında hırsızlık suçile tahkikat yapıyordu. Bunların gümrükten bir balya aşırdıkları Pp) İse ihbar edilmişti. Polisin tahkika- tı ilerledikten sonra suçlular müd - deiümumiliğe verilmek ——. iken muhbir polise müracaat etmiş: — Ben Cemalle kavgalı idim, Öç| almak için kendisine bu çekilde suç | 3 ji LOREL-HARDİ söylüyor. O halde gidiniz, görünüz, ve kahkaha ile gülünüz. Bugün Sovyet Rusyada çıkan grg iy Fransızca gazete ve mecmualar: gep, İçtimai ve siyasi büyük gazete 7 Büyük ve Türkçe fılm birden ERER I. SEZAR BORJİYA ABONE ÜCRETLERİ: 12 aylık Türk lirası 13.— Türkçe sözlü, tarihi film. Sinemasında ba ted 0 BUFALOBİL Maceralar Kralı GARY COOPER - JEANE ARTUR 1 aylık Türk lirası 190 Bugün seanslar saat 11 de başlar, gece söst 0 de BUFALOBIL saat 11 deki seans tenzilâtlıdır. Bugün iPEK “İZVESTİYA — Beher nüshası ,, 0.05 . JOURNAL DE MOSCDU: Siyasi, Iktisadi ve edebi Haftalık mecmua Salı günleri çıkar, Bâşmuharriri: VİCTOR KİN Bir senelik abone ücreti Türk Lirası Beher nüshası; Türk Lirası e REVUE DE MOSOOU: Resimli aylık mecmua Siyasi ve iktisadi makaleler, Sov yet Rusyanın yeni muvaffakıyetleri hakkında, havadisler, edebi tenkitler, yeni tiyatro, san'at ve sinema A T E Ş eserlerine dair yazılar neşreder, ı Bir senelik abone Ücreti: Türk Lirası 2.60 Beher nüshası: Türk Lirası 033 REVUE DE MOSCOU ve JOURNAL DE MOSCOU'ya birlikte abon. man yapıldığı takdirde, bir senelik abone ücreti 325 kuruştur. Lİ URSS EN CONSTRUCTİON: Bol renkli fotoğraflı ve en Iyi cins kâğıt 160 005 Mevsimin en EN GUZEL - ŞAHANE ve HARİKALAR FILMI BÖCEĞİ JEANETTE MACDONALD üzerine tabedilmiş mecmua. yes Bu Hafta SAKARYA sinemasında ” ( Büyük bir Fransiz filmi ) Bir senelik abone ücreti: Türk Lirası 5.20 Yıldızların en güzel ve dehskârı Med İİ DANELLE DARİEUX'nün LİTTERATURE İNTERNATİONALE; 50'ye İttihadmm (Paris sergisinde birinci mükâfat kazanan) Bosyalist kültürüne Suiistimal Davası ve Sovyet edebiyat ve sân'atma hazredilmiş ayık mecmua. Bir şenelik,abane ücreti: Türk Lirası 325 Filmini görenler; “MUKEM MEL BİR FILM” demekte ittifak ediyorlar. Beher nüshası: Türk Lirası 030 Bugün mutlaka bu fi'mi gidip görünüz, Bugün saat 11 de tenzilâtiı ie Jean Murat — Charles Vanel Pek SÜMER Sinemakmn yakında »nsw Belediyesi Şehir Tiyatrosu Abonmanlar aşağıda gösterilen adreslerde kabul olunur: maltine. Suvareler için yerlerinizi e vvelde; aldırmız. Telefon: 41341 MEZHDUNARODNAJA KNİGA. Kuzmetski Most. 18 MOSKOVA HAŞET KİTAPEVİ Türkiye Şübesi: MELEK Sne nemasın”"a 469, İstiklâl caddesi BEYOĞLU—İSTANBUL, (Posta kutusu 2219) # | İstiyenlere kataloğlar ve nümunelik nüshalar gönderilir. ikincikânun ÇARŞAMBA DRAM KISMI saat 20.30 da KRAL LIR Saat 20,30 da. BIR KAVUK DEVRILDI 5 perde komedi v sai: trajedi 3 kısım KOMEDI KISMI peg uf Celâl Münahi ;8'1. Pazar günler e 2080 isnat ettim. Bunun aslı yoktur. de-| miştir. Polis Abi ile Cemali bırakmış, | iftira ve cürüm uydurma suçile muh- | bir Hasanı müddelumumiliğe ver - miştir. Sultanahmet birinci ceza hâ- kimi, Hasanı tevkif etmişti Bu memlekette tuhaf bir şey gözüme çarptı. He- men hiç bir bekâr rkeğe tesadüf etmemiştim. Hat- tâ evli olmıyanlar bile ya nişanlı, ya sözlüydü. Fe- ridunun İstanbulda nişenlıst varmış. İlk izini alır al muz hemen evleneceklermiş. Kasahada erkeklerin çoğu iki üç karılıydı. Tek ev. Mer, parmakla gösteriliyordu, Bu meseleyi bir gün arkadaşıma sordum. Güldü: — Buradabekârlık âdeta ayıptır, dedi. Seni de yakmda evlendiririz. — Bu kadar kolay demek? dedim. Cevap vermedi. “Sonra güörüşürüz!,, gibilerde ba. gin: salladı. Muhitimde en çok sevdiğim fırka ku. mandanı Sırrı Paşa idi, Bu adam elli beşini geçkin beyaz saçlı, nur çehreli bir askerdi. Maiyetindeki, lere bir âmirden ziyade bir baba gibi muamele eder; fakat, kendisini herkese saydırırdı. Talimden döndü. ğümüz zamanlar bazan mahfelde, bazan da zabitana ayrılan bahçede toplanıyorduk. Bir çok eğlenceleri. miz vardı. Fakat ben daha ziyade paşanın yanmdu bulunup onunla konuşmaktan zevk alıyordum. Paşa da beni seviyordu. Arkadaşlarımla aram çok iyi idi. Velhasıl şu (D, R.) benim için çok İyi, çok münasip bir yerdi. Içimde sonsuz bir hasret acısı olmasa, bu. rada gayet rahat yaşıyacaktım. Vazife başına geçeli bir buçuk ay olmadığı halde, Jstanbula altı mektup göndermiştim. Bunlardan üçü beybabama, üçü Nalâna idi, Yolculuğumdan, (K..) vilâyetinin ve (D. R.) kasabasının ahvalinden ve ni. hayet vazifemden, arkadaşlarımdan bahsetmiştim. Bu altı mektuba gele gele Üç cevap geldi. Ikisi beybabamdan, biri Nalândan! Görüyordum ki, Nalân yalnız benim kendi kendimi avutmamı değil i sa. tırlık bir az teselli bulmamı bile çok görüyor. du. ' e e (D. R.Y nin kışı pek şiddetli olurmuş.. Kar bir ker& En büyük filmi ( GARY COOPER'in Geri DENİZ, KAHRAMANLARI Pek yakında..... Sinemasında REJİ: ERNST LUBİTSH IÇKIRIK —3g— başladı mı hiç dinmeden ilkbahara kadar yağarmış.. Bunun için herkes daha yazdan kışa hazırlanmıya başlamıştı. Ambarları pirinç, un, nohut, buğday, Dİ. şastayla dolduruyorlar, karmoa gibi çalışıyorlardı. Feridun benden bir sene önce (D.R.) ye geldiği için bana yardım ediyordu. Bazan evimizin önündeki küçlik sette oturup konuşuyorduk. O, yirmi beşini geçmiş, orta boylu, biraz tıknazca idi. Saatlerce gü- neşte, beygir üstünde dolaşmaktan yüzü sertleşmiş, esmerleşmişti. Yine bir gün ayni yerde otururken bana dedi ki: — Buranın kışıma dayanılmaz. Fakat şu gördüğün ormanda çok güzel av eğlenceleri yapılır. Avı sever misin? Biraz düşündüm; — Bilmem, dedim; hiç avlanmadım... Bu sözüme arkadaşım o kadar şaştı ki, gözlerini açarak; — Hiç avlanmadın mı? dedi; sen bu yaşa kadar nerede yaşadın böyle? O günden sonra bu av bahsi biricik mevzuumuz oldu. Benim bir de Ridvan, isimli emirberim vardı. Rıdvan uzun boylu, zayıf, ağır başlı bir çocuktu. Galibu asker olmadan önce (K..) da aşçı çırağı imiş. Zavallı Rıdvanm bir derdi vardı, Bunu bir gün, öğrendim: Sakin bir akşamdı. Dere boyunca yürü. yerek evime geliyordum. Feridun bir tavla partisini seyretmek için mahfelde kalmıştı. Ağır ağır yürür. ken biraz uzakta, derenin çalılaria örtülü bir kıyı. sındâ bir taşa dayanmış düşünen bir adam gördüm; biraz yaklaşınca Rıdvanı tanıdım. O beni görmemiş. ti. Yanma gidip elimi omuzuna koydum. Birdenbire ürkerek yerinden fırladı. — Korkma, dedim yabancı değil, benim.. Selâm verdikten sonra bir adım geri çekildi. Çeh. resi soluk, gözleri kırmızıydı. — Ne 0? dedim: Inkfir edemedi; — Evet efendim! — Niçin ağlıyordun? Cevap vermedi, Taşın üzerine oturarak sordum: — Söyle Rıdvan, niçin ağlıyordun? — Hiç beyim!, — Canım hiç olur mu? Bir derdin mi var? Söyle bu derdini bana!, > Başını önüne eğdi. Dudaklarında act bir gülümse. yiş vardı. Birdenbire doğrularak: — Gönül çekiyorum, dedi; derdim ne olacak baş. ka? Bu sözü öyle tuhaf söylemişti ki, gülmekten ken. a ma “RTUĞRUL SADİ TBK TİYATROSU Yarm gece (Kadıköy-Süreyya) CEZA KANUNU — Gönül çekiyorsun ba? dedim. Bu sana yakışır mı koca Rıdvan?, Benden bu cevabı beklemiyormuş ki şaştı. Fakat ben kendi gönlüm gibi huçlaran bir erkeğin karşısın da saygı duyarak ciddileştim. — Söyle dostum. Bak sana “dostum, diyorum... Herşeyi söyle.. m derdine bir çare bulurum; Elini alımdan geçirdi. Oracığa oturmaktan ziyade çökerek: — Bizim bir kolsğası var, deği, Kendisini tanırm.. »IZ.. $u iri göbekli, Uzun boylu, dev cüsseli herif, — Evet! Kollarını yürürken çok sallar... — Tâ kendisi.. Onun bir yeğeni var. Allah içig güzel bir kızcağız. K — Korkarım ona sâsiktm — Evet beyim! Fakat bu yes herif kızı banâ verdirmiyor. Halbuki biz biribirimizi istiyorduk, — Sebep? — Een fakir bir adammışım. — Yalnız bu mu” — Evet! — Kızın seni istediğine emin misin? — Nasıl emin olmam... Kendisini tam dört fere kaçırmıyâ kalktım da başaramadım. Geceleri unfnla bahçelerinin arka tarafında buluşuruz. — Sen de ama da beceriksizmişsin ha! Insan bir işe dört kere girişir de başaramaz mı? — Nasibimiz gözyaşı dökmekmiş beyim.. N? ya. parsın... — Uzülme, dedim; Mademki bu kız da seni itiyor, elbette bir gün biribirinizin olursunuz. Yeniden hıçkırdı: — Onu gelin ederler. Yaşı on altıyı bulmi. Ab o kör olası kolağası.. O ne zalimdir ol, — Peki Rıdvan, bu kızm anası, babası yok mu? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: